Yazan: Rahmi Yağız Uaveneti Milliyeye,, Savrulan Ölr Torpitg Bir Şalopeyi Uçurdu Miral Soşon Vaziyeti Görünce, Torpitoların L İtsttoyerler hiç şüphe yok ç Eiyorl, BN î—, knı gideceğimizi umma- a biraz açıkta ilerliyor- Üt fab yer- ç li donanmasın 0: Bata 4 nmasının Taşoz , “Tpido muhribleriydi. hıî'.**"vw de bü 1 ÖYi nişti e orpidolar - birinci n':'"h bulunan — destroyı Venin kae BN ver a !'lçuıdı bağlı bi dümeni Reminin kıçında da etmiş, ni Ami- nce durmuş, B l*'».*&;lb“nu Börü: Ürineç T hücü ':,:*"'—ş”e emir vermişti N'lq'!:îfhnımm ge ©YA ateş açsınlar! #türi semaforla filor tü Üt » Ülürken esasen bu ş:ğhğ:î““rueu Milliye KÖT ta, Necati kaptan bütün ların gekdiği Yanındaki nuna uğradığını birinci hattaki destro- | | yerler de bu ate E. 13 büyük bir t de kalmış, etrafına dü,; | lmış, £ ğa koyulmuştu. Boğaz akıntışını arkasına « taniye, Nüm sin muhrib! vapurunu gö lefe de bir t ktan kendi en Bro - inde yeniden ngıcında, Midili n Ösm | lüzum görmüş, donanmada işe yar ; ramıyacak eski Osa milerini ayırmış, bunları € Bahriye Nezareti de- n bazılarının yerleştiri! - sanlı harb ge- | allede | Nerelere (4 üncü sayfadan devam) melerde Mısırda İngiliz askerf | heyetinin yardımile yeni bir ördu etirilmiş bulunuyor. vücude günkü | edilmiş cudü 40-50 bin raddesindedir. n de) | harbde Afrikada | cekleri zaman ilk h: r zerine yürümeyi düşünmiyebi - lirler. Fakat eğer Masır ile Sudan | üzerine y telbahiri, kendi sür'a- | Geldl'ği İstikamete Ateş Açılmasını Emretti donanma nizamı har - onun bu fikrine itiraz etmiş: — Harb esnasında bir tüfeğin | kiymeti inkâr edilemi; k emmiyet kazanır. Donanm gemileri sür'at ve manevra kabiliyeti bakımından işe yara - Mes'udiyenin büyük çaplı top larından v hareket olam Bu gemiler kullanılacağı ması tarafında: mıntakasında mirlenerek Yine di | diküle ö lınmış, T boğazında, Kavaklarda kil - mişti. (Devamı var) Taarruz Etmek İstiyorlar ? olacak bir harel şkil ödece - ğini hesab etmeleri lâzım geliyor. Çünkü Avrupa h: Afrikada ekle edilecel Olsa olsa Afrika harekâtı büyüye- cek, Afrikadaki harb de v uzayacaktır. Bu suretle Afrika har- | cenuba kadar ilerlemesi imiyor değiklir. Cenubi Afrika... Mihver dev - letleri için belki pek geniş hul - yalara yol açan cenubi Afrika türlü kıymetli madenlerile ve top-) rağının altı da, üstü de türlü ser- vetlere malik olmakla meşhur bir diyardır. Fakat herkes istediği hulyalara kapılabilirse de haki - kat büsbütün başka oluyor. binin t hatıra g | | | Ti | (8 inci sayfadan Sevam) | hâkimliği edenler çoktur. But ler hakkıl Alle lâta dahil olmak istiyen- | *da çok sıkı tahkikat pilir ığı araştırılır. sene 50,000 müraca, Fakat bunlardar 1,000 de biri kabul olu G. Men teşkil, şingtondadır. Nemzedlet, veya bahriye hast nezaret a cüdleri dikkatle muayene Vücudea bir arızaları olmuyan ve sağları nlar hususi mok- tebe gönderilir. Burada altı haf- | | | tan küçük bir yöz, iki rövolver, iki av tüfeği, b HaydutlarleMücadele Eden Hafiyeler 'Nasıl Yetişt boğucu gaz ne n tüfek, bir çok kuzşun 1 görün- 1 göbiler hizm i, - yanı - silâhları (5 inci sayfadan devam) alay ediyordu. caman bir zü — Tebrik öder inünüz | | endine bakı B rsun. Ö- W gelince | zım. Yemiyarsun, içmi Nişanlırı seni tanıyamıyacak. Haydi gel, be- lur mu böyle? raber yemek yiyelim.. z buyurunuz. ıf- | Dişi karaca, günden güne za lıyordu. Bir gece sofrada bay Mösyö Pol ile atelye şefi bir tak- si ile haslaneye götürdüler, Ayni günün akşamı yaşla- temiz giyinmiş bi yeye müragesat etti: — Ben, kuyumcuyum, dedi. İş- bi nga izük satın aldı. Bin da evine çilerinizden biri, baş frangını verdi. Geri kalanı aydan aya ödiyecekti.Dün gittim, bulamadım. Pol, kuyumcunun yanına geldi — Senedi gösterir misiniz?.. — İki bin frank borcu kaldı. k âlâ... Buyurunuz iki bin senedi veriniz bana... aldı, gitti. frangı Kuyumcu, paraları Aşkıh Tesiri Neler Yaptırmaz? î kâaracanın elini İ(HALKEVLERİNDE San'atkâ l eşi piyanist Si p | Anadolu turs | sekreterliğinin ve 'yardımlarile | hazırlanan bu çok kıymetli san'atkârlar Bandı | hkesir, Manisa, İzm yön. Konya, İskenderun, Kayseri, Sivas, Sarnsundaki Halk- evlerinde (Paganini), ki), (Wieniavaky) gil | Jel dâhi san'atkâr | den mürekkep birer kon ceklerdir. Tam bir ay sürecek bu | seyahate bugün — san'atkdı Bandırmaya hareketlerile başlan- | miş ve rıhtımda kalabalık bir | Halkevi grubu tarafından uğur - | lanmıştır. ı ların | TARZANIN OĞLU a zays ç KUK Mt h:yd"“"w aylarca hâdise- S y ? Keçirdiler. Meryem, Yüy *t bu gibi kanlı sahne- yilerti. On- syordu. Uyu- ine titri-| 'em, h #öcenin dam toğuşa'Cenin damarlara ( d A,W'" Çok muztarib B “daşları gibi, bir a- hh No: 23 y Bacın dalında tünekli lü alışamıyordu. den kü - | iki hat Jak Bu ların tı. Fa hp nun önühe ge yatıyordu. Fakat, 0 uyurken | e yanından ayrılmıyordu. üretle onu, kaplanların, a rın hücmundan kurtarmış- e - Bt, iri yılan maları (i Ih ağaca sarı- imali vardı. Bu- kabil değildi büyük bir çınar ağasi cının üzerinde yatıyordu. Ağacın | yamında bi su kaynağı vardı. kek- | hik, sülün gibi kuşlar, muz, Hin- Çeviren: FUAD SAMİH n cevizi gibi meyvalar da çok! e ve sakin bir hayat lahı gibiydi düd Üçü d vanlarla dost olmuş! ların tepelerinde ' yaşı kuyruklu küçük maymunlar, n tür- orlardı. Akut yan- nda bulunduğu zamanlar pek apıyoru ormandaki vahşi hay- uzun larına geliyorlar yaklaşmıya cesaret edemiyorlar- dı. Fakat, o olmadığı vakitler Jak- la Meryemin tâ yanıbaşına geli- yorlar yorlar, bağırıyorlar, onları eğlendiriyorlar, güldürü - yorlardı. Hususile Meryem yalnız bulunduğu zamanlar hiç yanın - dan ayrılmıyorlar, küçük kızı eğ- lendirmek için yapmadıkları kab mıyordu. Bir gün Meryem, oturduğu da- Bebeği façta an bi kızın ade sallanıyordu. ağında idi. Yandaki n çabuk kaç!, yem, küçük may ne diğini anlamamış gibi çi ymun tekrarladı: — Kaç! Manganisler geliyor!. — Sen istersen kaç, küçük Ma- nu!, Bilmiyor musun, vahşi or - manın Manganisi Korakla Akut - Şüphesiz onları gördüm, Av- dan geliyorlar, Bu kadar korkak- lik yakışır mı sana, küçük Manu!. | Maymun, daha fazla dinlemedi. | Sıçradı, ağacın tepesine çıktı, yap- raklar arasına saklardı. Möryem, dalların sallandığını histetti. Etrafa bakınmağa baş - ladı. Az sonra iki kocaman may - munun yaklaştığını gördü. Mer - yem için Korak bir maymundu, bir Manganis idi. Kendisini de ay- ni ırktan farzediyordu. alay etmek » uş gibi görünmek İs- tedi. Hamakına uzandı, gözlerini kapadı. Gelenle yordu. Tabii kendisini görmüşler- durdular? Korak, niçin her zamanki gibi bağırmıyordu?. Küçük kız yavaşça görlerini aç- tı. O zamana kadar hiç tesadüf et- B | iriliyor ? | —e Z 1—SON TELGRAF — 26 TEMMUZ 195 —— — MPOR — LKL A Ankaralı Necdet Tevkif Edildi Bu Oyuncu da Dün Hakem Aleyhine Dava Açtı y T bir hsın idaresinde hareket öden mabille kaçtığı tes ta o saattenberi Necdetin emel bulun piyordu. Fal e geçirilemi; sabah ç- ayet — dün yünde bir ev It etmek- dığını ve bun Hâle lunan Necdet hakkı a verdiği iladeden Kadıköy merkezine ça - | sonra mühimı n doktor kal'i perhiz tavsiye € etini gözünün- k on lük bir hâdisenin rümler kanununun dalrei şumu- lüne girmemektedir. Şimdi Tarı- kın davası muvakkat — Taporun Zabıta Nocdeti yakaladıktan sonra kendisi polis nezareti al - tında iken kaçırmak gösteren ve hususi arabay cesaretini ida- maymun birden üzer . Küçük kız, şimdiye kadar böyle büyük bir tehlike karşısında soğukkanlılığı Üzerindeki rıldı, & çıkmağa başladı. Küçük maymunlar, bağırıyorlar, kaybbeti kendisini daha yukarıya çıkmağa teşvik ediyorlardı. Kurtulmak £ çin başka çaresi yoktu. Kocaman | maymunların, ağacın tepesine ka- | dar çıkamıyacakları muhakkaktı. Fakat, küçük kızın dikkat et - meden üzerine atladığı kuru bir dal kıvrileverdi ve Me şağıki dalın üstüne, antropold na| tü. Bunlardan biri, kendisini ladı, yere indi em (Devamı var) por bugün Gen alâkadar makamlı cek ve ağlebi ( bu akşam tebeli istanbul hâkem komit: başkanlığı Y Umul iğü tarafından di kurulan hakem ko! İstanbul komi! m Abdullah tayin edilmiştir. Kendisini tebrik eder ve vaffaki dileriz. spor şubesi metre mesafede Ç dar tertip 50 ki şletmesinin hali) başlıklı yazı sayın halkın hehangi bir göre tanzim edilmi, vakkisi nakabil veya seferi layı, toplu 410 da kalka vayını b dakika bekli vapura yolcu yetiştirecek araba - mız Bostancıdan 14,40 da hareket eder ve Kadıköyüne yirmi beş da- kikada gelir. Arabamızın Kadıköy iskelesine muvasalat ederek yol- cular arabadan atlarken vapurun kalktığını kaydeden Burhan Ce - vad acaba tabil ve nizami seyrile (25) dakikada gelebilmesi müm- kün olabilen bir arabanın 12 daki- kalık bir teahhura rağmen vapu- run tam vakti hareketinde gelmiş- olabilm edebilirler? Sayın Burhan Cevadın ya saat- leri yanlıştı veya Bostancıdan 1448 da hareket edip vapurla irtibâtı olan arabaya binecekleri yerde bir i saat 1452 de hareket ve vapurla muvasalası olmu> yan arabaya binmiş olacaklardır araba 15,17 de yani vapurun tinden yedi dakika sonra b eden 2- aç dakika te- * eti araba- vapuru kalkmış kleri t ka) olarak tavsif İdaremizde olamıya » ve in Cef için tam asrf bir tle seferber bulunduğunu arzeder, hünmetlerimi sunarım. Umumi İdare Heveti tezyifkârane etin