Yazan: M. SAMİ KARAYEL Şazade Sarhoş Olan Annayı Kucağına Alıp, Sokaklara Daldı Falzat İki Sokak Gecmıştı ki Bırdenbıre Karşıla- rına Çıkan Muhafızlar Etraflarını Aldılar Anna, şimdi söyle bana keçacak misın? — Hemen... — Hemen mi? — Evet; istersen şimdi uzakla- #p bu kör olan âlemin içinden sıy- rılıp gidelim.. — Ne diyorsun?.. Görmezler mi? — Kim görecek?. Herkes ken- dinden geçmiş ve gondelların içi- ne serilmiş bihüş yatıyorlar. — Haydi öyle ise.. Orhan, sandalına geçti. Annayı Ga kendi sandalına aldı. Ve., sezdir. meden yavaş yavaş sahile yak - laştı. Şahzade çok fazla sarhoş - olan Annayı kucağına ahmış Bizansın tokaklarına dalmıştı. Fakat; iki şokak geçmiş, geçme- © şti. Birdenbire karşılarına No- tarasın mubafızları çıktı. Ellerin- de gargi ve kılınç Orhanın etrafını muhasara ettiler.. Orhan; bu vaziyet karşısında » şin neye varacağım bildi ve ses- lendi: — Mnuhafızlar, yolumu kesme- yin!. Açılın!.. afız kumandamı cevab ver- di: | — Emir aklık... Annayi bize tes- | lim etmeniz lâzım... Sizin için yol açık. — Olamaz... Anna kucağımda ve kalbimdedir. Ben ne isem o, odur.. Muhıhılır, muhasara hattını darlatmışlardı. Orhan sözünü tek- rarladı: — Muhafızlar, yolumu keşme- yin!. Açılın. — Olamaz... Annayı veriniz. Orhan, Annayı yere bıraktı. Be- lindeki kılıca yapıştı. Bir hamle- de sıyırdı ve hücuma geçti. Muhafızlarla 'Türk şehzadesi a- rasında kanh bir mücüdele baş - lamıştı. 'Türk şehzidesi bileği ve bazusus küvvetli, cesur, mahir bir muha- ribdi. Bizans muhafız — askerlerini bir iki kılıç darbesinden sonra ö- | nüne katıp sürdü. Fakat; şarab ve aşk hay tatlı ve unutulmaz bir gecesinin | vücud Ve asab yorgunluğunu taşı- | yan Anna olduğu yerde ve sokak kaldırımları üzerinde bitab bir balde yattığı için Türk şehzade bırakıp - hasımları: Muhafızlar, Ürkenür önünde l rılıp geri çekikliklerini görünce etcaftan imdada Başladılar.. Çok geçmeden mubafızların adedi art- mişti. Şehzâde Annanın etrafında dur- madan kılıç sallıyor, ikide bir de sevgilisine sesleniyordu: — Anna!.. Anna! Ab, bir kere Anna ayılmış ve ol- duğu yerden kalkıp yürür hale gelmiş olsaydı o vakit hiç üzüntüsü kalmıyacaktı. Muhafızlar nekadar çok olursa olsun onları kıra kıra gecenin ka- ranlıkları içinde sevgilisi ile yü- rüyerek sarayına kadar gidebilir- di. Fakat; Anmanın dirileceği yoktu. Sokak muharebesi mızrak ve ki- ç şakırdıları yarım saat kadar Muhafızlardan bir kişi - ölmüş, beş kişi yaralanmıştı. Orhan da göğsünden ve sırtından küçük bi- rer yara almıştı. Neden sonra; Annanın etrafında ve başı ucunda döğüşen şehzade- nin kavuğu sevgilisinin göğsüne düştü. Terden slanmış ve ağırlaş- muş olan bu koca kavuk Annanın Ü çıkarmış ve 18 kişiy f' ı göğsüne sadayi hatif rek düşmüştü. İşte; bu kavuk darbesi güzel Annayı daldığı derin baygıni aymağa vesile oldu. Kız olduğu yerde birdenbire neye uğradığını şaşırmış bir halde gözlerini açtı. Zihnini toparlamağa başladı. O, | mehtab ve şarab ölemini unutmuş, | Notarasın muhteşem — sarayımın | küçük yaştanberi üzerinde burak- | tığı itiyadların tesirile kendisini kuş tüyünden mar ttığı ya - taklardan birisinde uyuyorum san- mıştı. Anna; kürek kemiklerinin sert 've biçimsiz bir yere yapışık oldu- Bunu hissetı Rüya görüyo - rum zannetti. Gözlerini yumuk ve narin ellerile oğuşturdu. Nihayet; tamamile ayılmağa başlamıştı. Halicin mehtab Slemi- ni, Orhanla gondol içinde şarab içip sarmaş dolaş olduğunu bayatın kâmını doya doya alıp bo- şalttığını hatırladı. Hiattâ; ona söz verip kaçtığını da hatırladı. Ve şehzadenin kucağına baygın bir halde düşüp karaya çık- tığını da düşünebildi. Fakat; ondan şonra ne olmuş- ta? Kendisi nerede idi?. Bu ka « ranhık ve vücudünü delecekmiş gtbi batan yer neresiydi?, Anna, gözlerini daha ziyade aç- 1 ses vere- | ve | tı; ve bakındı. Gökyüzünde meh- tabın işıklarını cılızlattığı sönük yıldızları gördü. Güzel kız biraz daha kendini to- parladı. Oğulduyan kulaklarını o- ğuşturdu. Btrafında bir şakırtı; ve savaştan ölüm seslerinin kısık ve boğucu nefeslerini işitti. | sızarak kalmışız, Güzel kız; olduğu yerden kalk- mak istedi. lâkin göğsünde bir ağırlık vardı. Bu da neydi? Elle- | rile yokladı... Ve gözlerile gördü. Bu sevgilisinin kavuğu idi. Bu ko- ca Türk şehzadesinin eşsiz; ars » lanlar yelesine müşabih olan höy- betli kavuğu idi. Bir an düşündü. Ve şuna hük- metti: ği — Demek her ikimi sokakta iğsümde düa- ran Orhanin başı Fakat etrafındaki şakırtı. Ba - zan başucuna ve ayak ardına ba- san sert ayak darbeleri ve bazan da inler gibi olan bir ses onu çok geçmeden olduğu yerden doğrul- mağa ve büsbütün kendini topar- layıp kalkmağa mecal verdi. Annâ; doğruldu. Tekrar, tekrar gözlerini oğuşturdu. Etrafında ha- yatında görmediği korkunç — bir manzara ile karşılaşmıştı. Orhan, Bizans hassa muhafız - larile Çarpışıyordu. Olduğu yende titsedi. İnce ve narin vücudünü korku alevi daladı. Bağırmak istedi.. Fakat, dili tutulmuştu. Korkulu bir kâbus altında imiş gibi boğazı düğümlendi. Dili işliyemedi. Nihayet toparlandı. Ve kısık sesle penbe ve küçük dudak- larından şu sözler dökülebildi — Orhan!, Arşlanınt!. Orhan, muhafızlarla. © derece kızgın bir döğüş içinde idi ki; An- nanin bu kisik ve sönük foryadını işitemiyecek bir haldı Zaten; Annanın sönük ve titrek sesi kıhıç ve mızrak darbeleri için- de kaybolup, gidiyordu. (Devamı var) Esrar ve Eroiti Çeken On Sekiz Kişi Otuz Polis Memurunun Ani Bır Baskınına Uğradılar suç üzerin- de yakalamıştır. Zaten bu handa uzun müddet- tenberi esrar içildiği ötedenberi zabitanın nazarı dikkatini celbe- diyordu. Bunun üzerine han sivil memurlar tarafından hiç kimseye belli etmeden tarassud altına alın- mıştı. Cinci hanı aşağı yukarı met- ruük bir binadır. Arka tarafında kuytu, barab odalar vardır. İkinci şubenin sivil memurla - rının uzun zarnandanberi bi Bir sabır gözterek yaptıkları bu | tarassudlar, nihayel muvaffaki < yetle neticelenmiş, evvelki akşam Meşhur eroin satıcılarının - birer birer hana toplandıkları görülün- ce, keyfiyet derhal Emniyet Di - rektörlüğüne bildirilmiş, zaten bu iş için hazır bulunan Direktörlük otuz memurunu birden hana gön- dererek, ani bir arama yapmış ve 18 kişiyi yakalamıştır. Bunların içinde Dökmecilerde oturan Battal, ortağı Kefalo, Zin- cirli namı ile maruf Ali, Arab Zeh- raş Salih, Hacı Hüseyin ve Cahit gibi meşhur esrar, ercin ve afyon kaçakçıları vardır. Zabıta, bunların üzerinde muh- telif miktarda esrar, ercin ve af- yon ile yedi bıçak bul. lular müdiriyı tur. Suç- kapalı kamyo- uca Em- nuna - doldurularak yı irilmişler. Mmüdürlüğüne ge dir. Dün'hanın bütün delikleri ka- patılmıştır. Elçilerimiz Arasında Değişiklikler Elçilerimiz arasında yapılan na- kil ve tayinlerden bir kısmı yük- sek tasdike iktiran etmiştir. Paris sefiri Suat Davaz Tahran büyük, elçiliğine, Tahran büyük elçisi Enis Akaygen Atina büyük elçiliğine, Peşte orta olçisi Behiç Ergin Paris büyük elçiliğine, Bel- grad elçisi Ali Haydar Aktay Mos- kova büyük elçiliğine, Brüksel orta elçisi Cemal Hüsnü Varşova büyük elçiliğine, eeki Madrit se- firi Tevfik Kâmil Belgrad elçili- ğine, Hariciye Vekâleti Müsteşarı Agüh Stokholm elçiliğine tayin e- dilmişlerdir. Diğer elçiliklerimizdeki tayin ve nâkiller bu hafta içinde yüksek lııdıke ıkl ran e ıdeceâım GÖZ mmı Dr. Murad Rami Aydın Tarlabaşı 'Taksim - Talimhane, caddesi No, 10 Urfa aprt — Yek 41583 | kes suyudu. Meslek Seçmek İstiyen Gençlere (Çocuk babaları ve velileri ile kendilerine bir meslek intihab etmek istiyen genç- lere bir kolaylık elmak ü- zere şehrimizdeki mekteb- lerin kayıd ve kabul şart - larını sıra İle derce devam ediyoruz.) V - Hayvan Sağlığı Küçük Sıhhiye Memurları Mektebi Sıhhat Vekâletine bağlı küçük sıhhiye memurları mektebinden başka Ziraat Vekâletine bağlı ol— mak üzere Haydarpaşada açılmış | hayvan sağlığile uğraşan bir mek- teb de vardır, Bu mektebden me- zun olacak gençler, baylarlar ma- iyetinde ve baytarlık işlerinde çıf Yştırılırlar. — Müessese yatılı ve parasızdır. Tahsil müddeti bir bu- çuk senedir. Buraya orta mekte bi bitirmiş gençler imtihansız Ka- bul edilir. Mektebe girmek — için Türkiye Cumhuriyeti tebaasın - dan olmak, yaşı 18 - 25 arasında bulunmak, iyi ahlâk sahibi olmak, vüçudca elverişli olmak, askerlik- le ilişikli bulunmamak, Ziraat Ve- kâletine mektebe kabul için bir istida vermiş olmak ,mektebi bi- irdikten sonra hükümetin lüzum göstercceği Herhangi bir yerde çalığacağına dair bir taahhüd se- nedi vermek şarttır. Bu şartlar dairesinde bu mck tebe nehari talebe de kabul oluna- bilir. Mektebe leyli olarak kabul olunan talebenin yol masrafı da mektab idaresi tarafından temin edilir. * Adana Zirnat mektebine girmek istiyen okuyucumuza: | Yazdığımız bütün evsafı haiz bulunuyorsanız, bütün bu vpsi kaları taahhüdlü olarak Adang Ziraat mektebine göndermeniz lâ- zımdır. PEPROGRAPRPED HIKÂYE Genç Kız Sırrı (4 üncü sayfadan aevam) Yapayalnızım.. Kal- bim hızlı hızlı atiyor.. Ah.. Yarın sabahı Bir bulabilsem.. Belki de, bu gece, hiç uyuyamıyacağım.. G neşin doğuşuna kadar bekliyece- ğim. Kümran: çok seviyorum. Hem de çok kıskantyorum.. Yarın sabah plâjda ona her şeyi olduğu gibi anlatacağım.. Artık, bu vti ta mihayet v Kâmranla gün, hayatımın'en mes'ud günü o- lacak.. Fakat, ah bu hizmetçi kız İkbal., Bir gölge gibi peşimden geliyor. Beni, bir an rahat bıra: çen gece, Kâmran, , ba çıkarken, ödüm kopfu. Bir gü- Tültü olmuştu.. İkbalin yattığı e- dadan doğru geldi.. Köfir kız, u- yandı, bizi gözetliyor, zannettim. Meğer, bir kedi imiş.. Eğer, İkbal, evdekilere ağzından bir şey kaçı- tacak olursa, önü berbad edebili- Tim. Ben de, onun yanımızdaki işkün Bahçıvanı Osmanla seviş- tiğini söylerim. Aptal İkbal. Be- nim kendisinin ne işler becerdiği- *i Dilmediğimi zannediyor... ilh. .» İkbal daha fazla devam edeme- di. Elinden defteri attı. Gözleri dolmuştu.. Dakikalarca hareket - siz kakdı. Sonra, düşündü. Kendi- ne gelir gibi oldu.. Birden gözle- güldü. Hemen, masanın görünü kilidledi. Anahtarı, yine yastığının altına yerleştindi. O günden sonra, İkbal ile Ce- mile gayet samimi dost oldular. REŞAD FEYZİ ZAYİ 90/9/937 tarihinde Gaziosman- paşa orta okulundan aldığım 50 numaralı belgemi kaybettim. Ve- pisini alacağımdan eskisinin hük- mü yoktur. Hayati Pinar | zulüm, işkence elmeğe, Oniki Adadaki Türkler ( inci sahifeden devam) Tar ve deylet namına füzuli arazi müdahaleleri de adalardaki Türk- | ler ve ekalliyetler için zulüm ma | hiyetini almıştır. Canlarını âzad edebilmek için kaçışanların ye- künu Bir hayli arttığı gibi tevkif- banelerin de İtalyan jandarmaları tarafından sebebsiz ve yersiz su- rette tevkif edilen Türklerle dolu olduğunu işitmekteyiz. Nihayet, İtalya bu adalara her ne şekilde olursa olsun sahib çıkmış olabilir. Fakat, oralarda kaldığı müddetçe yerli halka ve bilhassa Türklere binbir se- beb ve bahane ile onları imha ey- lemeğe asla salâhiyetli değildir. Herşeyden önce insanlık ve me- denmilik buna mâni olduğu gibi İtal- yanm bir mihver devleti oluşu ve demokrasi cephesi karçısında va- ziyet alışı da bu zulme ve imhaya saik olamaz. İtalyan gazeteleri ve «Corrier Della Sera> «çembercilerin hü- cumları» hayalile meşgul olacak- ları yerde bilhassa bu realite ile meşgul olmalı ve müslemlekeci memurlarını ikaz. etmelidirler. İtalyanların on iki ada için lü- zumlu gördükleri her türlü askeri tedbirin hesabını sormak bize düş- mez amma, tek Türkün burnun- dan akacak kanla yakından — ve aztırabla alâkadar olacağımız ta- bildir. ETEM İZZET BENİCE Hitler 15 Ağustosu Bekliyormuş ( inci sahifeden devam) herhangi bir tavassutta bulunmak arrusunda değildir. Bununla beraber, Almanya ile İngiltere arasında geniş bir an - laşma teşetbüsü yapıldığı riva - yetleri kuvvetlenmektedir. Al « manyanın beynelmilel bir koni - rol altında silâhlarından teerid &- dilmesi uıdıımdr İngiltere Al- Bibi, bazı müstemlekelerde Al - manların iş iştirakini de kabul | edecektir. İngiltere mukavemet hususun- daki sarsılmaz armini muhafaza ekle beraber, ihlilâfh mesele- naslihane yollarla halledil- | mesini de arzu etmiyor değildir. Ancak Almanyadan hüsnüniyet beklenmektedir- FRANSIZLAR OÖN TAHTELBA. HİR DAHA YAPIYORLAR Paris 26 (Hususi)— Yeni ir edilecek on tahtebahirden birin- cisi olan Oror dealzaltı gemisi | bugün denize indirilmişlir. — Su üzerinde 805 ton olan bu gemi 14,5 mil sür'atindedir. Dokuz kovanı ve bir fopu vardır. KİNG HOL ALMANYAYA Gİ - DE! İDAM EDİLECEK Berlin 26 (Hususi) — Suarçe Korps gazetesi, şimdiye kadar elli binden fazla Almana Hitlere inan- mamaları için mektub yazan eski İngiliz zabitlerinden - ve mühim bir meemuanın sahibi - bulunan King Holün Almanyaya geldiği takdirde idam edileceğini yaz - maktadır. torpll Mmgiliz Amiral Gemisi Romanya ve Sovyet j Limanlarına da gidecek 3 ağustosta limaslımıza gelecek olan İngiliz dongnmasımıa Bul - garistan, Ramanya ve Rusya sa- hillerini de ziyaret edeceği haber verilmektedir. Evvelki gün Ati- nadan askeri layyare ile bir İn- giliz heyeti gelmiş ve İngiliz do- nanmasının İstanbulu ziyaretine İktsad Vekâleti müfettişleri mensucat mi yük bir sujistimal meydana çı karmışlar ve tahkikat hakkındaki fezlekeyi de Vekâlete göndermiş- lerdir. 1936 senesinden sonra bazı sa- nayi şubelerinde istihsalât fazla- lığı ileri sürülerek; bu sanayie âit makinelerin memlekete ithalinde kolaylık gösterilmesi ileri sürül müş ve hükümetçe yapılan tet - kikat meticesinde, bu sanayi erba- binin istedikleri yerine getiril - mişti. Umum müdürlüğe de k. | müsaade salâbı mişti hassa pamuklu mensucl müsaadelerinde salâh' Bu müsaadelef lanmıştı. esnasında bazı yolsuz) gu ihbar edilmesi üzerili mize gelen müfettişler İf el koymuşlar, birçok lemişler, vesaik top! Umum müdür uk Sanayi Makinelerin Büyük Bir Suiistim Şehrimize Gelen Sanayi U Müdürü Tahkıkat Yapıy tahkikatı neticelendirmi” Şehrimize gelmiş oli? Umum Müdürü Reşad, VÜ Tuk hakkında da tahkkii nacaktır. İngiltere Japonlar Dediğini Kabul Et (1 inci sahifeden tevam) matbuat mümessillerine boyanat- ta bulunarak Uzak Şark Mtilâfı- nın başlangıcındanberi Birleşik A- merika'nın hattı hareketinin de- Zişmemiş olduğunu söylemiş ve bu suretle Amerika hükümetinin Çin- deki fili vaziyetini kabul ve tes- Tim etmek tasavvurunda olmadığı- m ihsas etmiştir. Mumaileyh, Tokyo hükümeti - nin kendisine İngiliz - Japon it- tilâfim bildirmiş olduğunu, ancak Londra hükümeti tarafından bu bapta bir güna tebligatta bulu - nulmadığını söylemiştir. Diğer taraftan B. Hu makamatı tarafından P nin kapalılması meselesini mev- zuu bahsederek Amerikanın mez- kür nehrin vaktiyle seyrisefaine kapatıldığı zaman ittihaz etmiş ol- duğu hatlı hareketin aynini ka- bül edeceğini beyan etmiştir. Bu hattı hareket şudur: Amerikan tebaasına keyfiyet ev- velden ihbar edilecek ve ihtiyat tedbirleri almaları tavsiye oluna- caktır. Fakat Japon makamatının her türlü hâdiseden ve Amerikan menafiinin ihlâlinden mütevellid mes'uliyetleri tamamile baki ola- çaktır. ÇİNLİLER MEMNUN DEĞİL Paris 26 (A.A.) — Çin sefiri B. Koo, bir beyanname neşrederek Craigie - Arita itilâflarını şiddet- li tübirlerle protesto etmişti Mumaileyh, bu iti let müshedenamesine, Milletler yeti mukavçlenamesine, Mil- Masmafih B. Koo, zikri geçen lesi hakkınd yolunu sçacı netmekte ve n bı babdaki alsiz olduğunun tebeyyün e- deceği ümidini izhar eylemekte - dir. JAPONLARIN MUHARİPLİK HAKKI KABUL EDİLMİŞ Londra 26 (Hususi) — San İn- giliz - Japon anlaşması ile İngilte- re Tiençin mıntakası civarında Japonyanın mühariblik. hakkım kabul etmiştir. Japon Hariciye Na- zarı ile İngiliz sefiri arasında mü- zakere edilen en çetin mesele bu idi. SÖVYETLERİN UZAK ŞARKTA 'YÜZ HARB GEMİSİ VAR Moskovadan — gelen haberlere göre, Sovyet deniz inşaatı komi - seri halihazırda Sovyetlerin Uzak Şark sularında yüz zırhlı ve tah- telbahiri bulunduğunu - söylemiz- tir. Nazır, ayrıca Uzak Şarkta Sov- yet hudutlarının aşılmasına im - kân olmadığını, Sovyetlerin her- hangi bir taarruzu — karşılıyacak vaziyette bulunduğunu söylemiş- tir. ÇİN PARASI YERİNE JAPON PARASI aid hazırlaklar hakkında malümat aklıktan sonra avdet elmişlir. Lorsira 26 ÇAA.) — Sir John Simon, Avam kamarasında Crai- | âir ge - Arita niyet ve tasavvurlar itilâfindan gilterenin Çin dövizi inir Bi suretinde sorular sua)t olduğu cevabda gayet #htiyatlı davranmıştır. Maliye Nazırı, Çin döl tikrarını temine tahsis Jan istikrar sermayesini! işlemiyeceği suretindeki Je cevabaız birakmıştır. ÇİN MEVDUATI JAPÜT 'TESLİM EDİLİYO Londra 26 ÇAA.) rali gazetesi yazıyor: por” |. Japonyanın «Çindeki tiyaçlarınnı İngiltere tanınması, Uzak Şark il€ ğ leleri olan Londra iş rafından İngilterenin b? le Tohang - Kaj - Chel yyardımda bulunmaktan * miş olduğu suretinde t6 mektedir. B. Chamberlain tat vam kamarasırıda tinin değişmemiş olduğU Öj de virilmiş olen temi Daily Herald gazetesi, pon itilâfinin sadece Çif ne müzaheretten va nasma tazammun ef Tientsin'deki Çinlilere yon gümüş dolar m limi demek olacağını dır. ÇİNLİLER UMUMİ BİR ( RUZA HAZIRLANI Hong-Kong 26 (AAJ taatı, Şanghı: hasamatın ba tiyazlı mıntakanı dafaa tertibatlarını $? tadırlar. Balıkçı Sand Kavga Dün gece Beykor balık avlamakta otan Galip ve Hüseyin oğlU din adında iki bal kçi selesinden çıkan X sinde arkadaşları Haf hhakı küreklerle mubif den yaralamışlardır- * vi altına alınmış GElP $ meddin yakalanarak başlanmıştır. Mısırdan As Hey'et G Kahireden — verilt? göre, yakında 15 Müteşekkil bir. heytt giderek askeri mü askeri tahkimatı ZİY' Bir Türk askeri he yareti iade ederek, hududundaki tahkin Bu kıtaat, Şanglt'