HADISELER KARŞISINDA - SEFALET İÇİNDE ÖLEN ADAM Hüseyin adında, lakir bir insa- mnın sefaletten öldüğünü gazetede okuduğum vakit, şuna kani ol- dum ki; sefalet denilen şey de, manasını değiştirdi. Çünkü, bu zavallı fakirin evinde araştırma yapılmış, tamam 6 bin altın ve 25 bin de kâğıd lira bulunmuş... Zavallı... Ne kadar da sefalet içinde imiş?, Artık, bundan son- Ta, gazetelerde, şöyle yazılara te- sadüt edebilirsiniz: Fakir bir milyoner öldü,.. Za- walh, hayatında çok sefalet çek- Mişti... Allah gecinden versin.. Ya, biz- Ter ölünce ne diyecekler?. Bu ka- dar servetle sefalet içinde ölü - nürse, biz, öyle ise, hiç yaşama- dan öleceğiz, demek'ir. İSYANLAR MEMLEKETİ TALİSİZ İSPANYA eit İspanyadan gelen haberlere gö- Te, orada, orduda yine bazı hoş - mudsuzluklar, isyan emareleri val mış. 800 bin kişinin silâhı elinden almmış... Halbuki, İspanya is - yanı henüz bitmedi mi? Eğer, şirmdi bir yenisi başlar da, Üç yıl da o sürer ve bir iki mil - yon daha adam ölürse, artık, İs- Panyanı inde yeller eser. Ne garib memlekettir bu?. HAYIRLI İŞ YAPMAK SEVABDIR Son Posta refikimiz, gayrete Güştü. Mutlaka, bekârları evlen- dirmek niyetinde... «Bekârlar ne- Son | Telgrof- evzulu açmıştı. Bekârlar muh- den evlenmiyorsunuz?» bir ankı | telif cevablar göndermişlerdi. Bu anket bitti. Refikimiz, şimdi de, genç kızları konuşturmak 'istiyor. Suad Derviş dün şöyle yazıyor- du: — Genç kızlar, sizi bekâr er- keklere cevab vermeğe davet edi- yorum. Fena değil, şimdi de kızlar ce- vab verdi mi, iş tamam olur. Haydi hayırlısı!. Hayırlı iş yap- mak sevabdir. HERŞEY TARİHİ İSE MESELE YOK Taksimde, meşhur bir su hazi- esi vardır. Bayram . günle üzerinden renkli sular İ Ha, işte, tam orası; bildiğiniz gibi.. Evvelce, bu u hazinesinin mey- dana bakan cephesini, belediye, badana ettirir, du Çok şü- kür, bu badana fikrini kim akıl ettiyse, o sivri akıllı, artık yok. Su hazinesinin şimdi, taşlarını mey| yola | soön | dana çıkardılar da, doğru geldiler. Fakat, su hazinesi, günlerde bir mesele oldu. Etendim, — burasını, mütehassısı P yor. Halbuki, âsarı atika kılına dökunulamaz, tarihi eser- dir, di İstarbulu dmar ederki madiyen, «tarihi eser> ları ortaya çıkıyor- Öyle ise, bütün İstanbulun ta- | 41 toprağı tarihi eserdir. Bari, bu- rasını bırakıp gidelim de, Küğıd- hane köyü sırtlarında yeni bir şehir kuralım.. AHMED RAUF KÜÇÜK HABERLER * Trakya ve Çanakkaledeki gümrük muhafaza teşkilâtını tef- tiş ederek şehrimize dönen mu - hafaza umum kumandanı General İbrahim Lütfi Karapmar yarın gşehrimizden hareket ederek cenup hudutlarına gidecektir. & Limanlar U. Müdürü Raufi Manyas ve Cumhuriyet Müddet- umumisi Hikmet Onat dün Lütfi Kırdarı ziyaret etmişlerdir. * Taksim kışlasının Belediyeye devredildiğini yazmıştık. Enkaza kıymet koymük üzere dün takdiri kıiymet komisyonu toplanarak ha- | zırlıklara başlamıştır. * Karagümrük yoksullar ku- Tumü Blgüün kast 20 de Halk Par- tisi 'binhsında fevkalâde toplanacaktır. »& Dolmabahçede Veyselin kah- vesinde yatıp kalkan Osman oğlu — Melek adında bir hamal sırtında Yükle giderken başı duvara çar- parak yaralanmıştır. * Mühendislik kanunu muci - bince yüksek mühendis diploma- sını haiz olanlara Nafıa Vekâle- tince yeni diplomalar gönderil - Miştir. & Vali dün, Belediyede Şehir — Meclisi salonunda nahiye müdür- — lüklerini toplantıya çağırmış ve kendilerine şehir işlerinde göğ - Plâj No.28 olarak Diye söylendi. Freni kıstı.. Pen- cereden sokağa bir kaç küfür sa- vurduktan sonra yoluna devam giti. Selin elini kalbinin üstüne koyarak: — Ah, dedi, az kalsın yüreğim — ağrıma geliyordu. Dik«-* et a ku- Zzum sen de. Bu dar sokaklardan yıldırım gibi koşulmaz ya. — Şolör hiddetlenmişi!: — Önümde kimse yoktu, hanım- efendi! Dedi. Bu piç kurusu bir - denbire çıktı karşımıza. Kenar daki yaya kaldıramı birakti da yolun ortasından yürümeğe baş- ladı. Küfürün adını günah koymuş-| lar... Şeytan bas göç diyoz amma, termeleri iktiza eden faaliyet hak- kında direktifler vermiştr. * Mıntaka İktisad müdürlüğü | bazı depo ve ardiyelerin sıhhate mugayir vaziyette bulunduğunu gördüğünden bu gibi yerleri tef- tişe başlamıştır. e İskenderun limanında işlet - me işleri üzerinde tetkikat yap - mak maksadile Limanlar Umum Müdürlüğü tarafından iki me - mur gönderilmiştir. “*ir 5300 tonluk Mersin hattı ti- | | pi Tırhan, çarşamba günü lima- nımıza gelecektir. Almanyadan son gelen malümata nazaran Tırhan tam hamüle ile tecrübeler 13,89 mil yapmıştır. * Devlet Ziraat İşletmeleri ku- rumundan — İnhisarlar devri -kı idaresine edilen Ankara Or - man Çiftliği bira fabrikasının de- vir hazırlıklarına başlanmıştır. Bira fiyatlarının 15 kuruşa kadar indirilmesi yolundaki hareket de sür'etle yapılacaklır. *& Zerzevatçılardan bir kısmı a- lâkadar makamşla müracaatla ken-| dilerinden, Hâlde alınmakta olan 16 kuruştan maada 20 kuruş da kabzımal ücreti iştenildiğinden ve bu parayı vermedikleri-için mal- larının Hâl dışında çürümeğe ter- kedildiğinden şikâyet etmişler - dir. Bülbülleri Yazan: İskender F. SERTELLİ | Kabahat onda değil ki. Onu bu sa- atte yapayalnız sokakta birakan anada, Otomobil Eminönüne - geldiği | halde şoförün hiddeti geçmemiş- tı. Hâlâ kendi kendine söyleniyor- dü: Kabahati her zâaman şoförde bulurlar. Gördünüz ya, kabahat kimde imiş?! Dikkat etmesey * dim, çocuğu ezip başıma iş çıka- Tacaktım. Celâl şoföre fena halde kızmış- tır — Yahu, dedi, siz direksiyona geçince, yolda giden insanları ta- Civar Kazaların İmarı Vali Bu İşlerle de Meşgul Oluyor Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdar Topkapı, Bakırköy ve Ye şilköyde tetkikatta bulunmuştur. İstanbul - Edirne asfalt yolunun başındaki mezarlığın tanzimi ve burada ayrıca bir de park yapıl- ması muvafık görülmüştür. Löütfi Kırdar Bakırköydeki tet- kikleri esnasında da tahsil şubesi- ne uğrayırak işlerini tekib otmek- te olat halkla temâ&lar yapmış - tır. Bakırköyünden sonta - Yöşil- köye giden Vali burada bir hü- kümet konağı inşası için alâka - darlara talimat vermiştir. Burada ayrıca bir de spor sahası yapıla - gaktır. Vali esnasında gazinolardaki fiat liste- lerini tetkik etmiştir. Lâtfüi Kırdarın 'bu tetkkileri so- nunda verilen kararlar arasında Bakırköye bir orta mekteb inşası işi de vardır. Mekteb binasının in- gasına gelecek sene başlanacaktır, odkrğekeğk Limanın İktisadi faâliyetinde bir kat daha inkişafı temin için Bel ye ile Liman işletmesinin mektedir. Bu gaye ile iki arasında ton cektir. İstar n | bakımından islahi da mükarrer - | dir. ALAY — Eminönünden Hale | Kadar Açılacak Yol ediye Eminönü — meydanı | ilehâl arasındaki deniz kıyısında- bulunan binaları istimlâk edecek, | müntazam bir yol açtıktan sonra geriye kalan arsaları caklara satacaktır. Atatük Köprüsündeki Tramvay Rayları Atatürk köprüsüne inşaatı ida- re eden müteahhit mukavele ah- mına tevfikan tramvay rayı dö- rüye ray dö; aki teklifine n rinden sökül —— Hatay Gümrük Teşkilâtı Hatayın anavatana ilhakı do - e İskenderunda kurı aS kararlaştırılan gümrük — teşkilâtı tedir. Tetkikâtta bulunmak üzere İstanbul gümrüğünden iki tecri li memur İskenderuna gönderil- miştir. Teşkilât yakında kurulacak ve kadro, İstanbul gümrüklerinden gönderilecek 40 memurla takviye edilecektir. vuk gibi görmeğe başlıyorsunuz! geçt; diyormuş. Neyi basıp geçi- | yorsün? Çiğniyeceğin çocuk, ke- l değil, bir insan yavrusudur. A> nası suçlu. Amladık amma.. Baka- hi bu gçocuğun anası, babası var ma?, Bu karanlıkta fırına doğru gidiyordu. Belki de kimsesizdir. Yahut hasta anacığına ekmek al- ayı daima çocuğun lehinde yürütmek mümkündür. Halbuki siz, sokakta, yaya yürüyenlere hiç mobillere hasredilmiş.. Yaya yol- cular, otomobiller lütfen yol ve - rirlerse, geçebilecekler. söylemiyor muyum? Şoför belâlı bir adama benzi- yordu. — Haydi azizim, dedi, doğrusu moğrusu yok bu işin. Ben ön se- nelik şoförüm. Şimdi müşterim Floryadaki tetkikleri | /|İstanbul Limanı | müştereken çalışması düşünül - | için hazırlıklara devam edilmek - | O nasıl konuşmak..? Şeytan: «Bas.. 'ordu. Bin bir ihtimal ile | Doğru | |6 81;#.'“»%3 IKDAM. A.N. Karâcan bugünkü yazısın- da yine Almanya ve İtalya üze- rinde duruyor ve diyor ki: Karşılarında kendilerinden kuv- vetli bir cephe, gerilerinde tazyi köni her gün daha çok hissettik- leri bir efkârı umumiye, iki ateş nda, Almanya ve İtah | kurtulacak yol kalmamnişti korkulu nokta da buradadır. A- N. Karacan makalesinde bir çok hâdiseleri tekrarladıktan son- ra makalesini şu kansatle bitiri- y Denecek ki: «Almanya ve İtal- ya, bunü bilmiyorlar mı? Bili - çıkkmaza varmışlar ve ne yapa - caklarını şaşırmışlardır.» j Onu n Sovyetlerle anlaşmıya teşvik etmektedir. zoru Ve efkârı unu mütemadi miye- | müza- ak akdine de mec- itti- e iDö varacak ve o vaklt Sovyellrrlo ik akdinde mah Haük olmazsa, belki de İngilterenin cfkârı - umumiyesi Çemberlayni çekilmiye — mecbur edecektir. Nevyork dünya ığı bir makalede diyot ki: «Sergiye iştirakimizi -takdirle karşılerken, onu muvaffak kılan bütün milli faaliyetlere teşekkür etmeyi vazile biliri |Orta Mekteb ve | Liseler Muharrir başmakalesini — şöyle <Amesikalıların candan sarıl- dıkları idcalleri temsil ettirmek- tedir. Demokrasi, yurdda sulh ve cihgpda sulh, Avrupa ile Asya a- rasında medeniyet köprülüğü, hu- Jâsa hem kendisine, hem insanlığın| hayrına hizmeti umde ve gaye e- dinen yepyeni bir varlık, YENİ SAN. H. Cahid Yalçın bugün «Dikka- te şayan bir münakaşa» adlı baş- makalesinde diyor ki: «Almanyanın Avrupadaki ekud- #İ vazifesi» nedir acaba diye Sor» mıya hacet yok. Çekoslovakyanın ve Arnavınluğun felâketi bunü pek-güzel anlatıyor. Dün onların başita gelen bu hal, İngilterenin mümanaati- olmamış olsaydı de- mek bugün büşka devletlerin, yı Tın da hepimizin başına gelecekti. Bundan daha açık konuşmak ka- bil olamaz. Alman ve İtalyan mi büuatına hiç olmazsa artık mas - kesiz bir çehre ile içlerini döktük- lerinden dolayı müteşekkir kala- lım. VAKİT: Asım Us «Vazife hayatında bir nümune» adlı başmalalesinde Maarifde | Tâyin ve Terfiler Mua|limferc;enBazı|arınaı Takdirname Verildi Muallimler arasında yeniden tayin ve terfiler yapılmış, bazı muallimlere takdirname verilmiş- tir. Terfi ve tayin listesi şudur: Beyoğlu orta mekteb türkçe öğ- | retmeni Rıfkı Melâl, Haydarpaşa lisesi felsefe öğretmeni Cemil Se- na, Balikesir lis meni Kâmll, Müzik öğrelmen o- kulu öğretmeni Necil Küzım, Bur- sa erkek İisesi edebiyat öğretme- ni Orhân Şaik birer sene kıdem tarih öğret - zammı, Konya kız muallim mek tebi resim öğretmeni Sami, An- talya lis Süleyman, Aydın ortâ okul ta - | büye öğretmeni Hürtem Fahri Güleryüz, Milâs onla okul tahliye Muzaffer, Gazi Osman paşa orta okulu matematik öğret- meni İshak, İstanbul kız lisesi fi- zik öğretmeni Naime, Eskişehir lisesi tarih - coğrafya öğretmeni Enver ve almahıca öğretmeni Rah- mi, Konya liseti musiki öğretmeni Arif, Akşehir orta okul malema- i matematik öğretmeni İnönünün oğlu Ömer İnönünden bahsederek diyor ki: *Milli Şef kamaptaki oğlunu ya- niha çağırmağı, onunla biz, iki ke- lüme konuşmayı, hattâ onu kamp- ta görmüş olmayı bile mekteb ar- kadaşlarından ayrı tutmak gibi bir his hasıl olabilmesinden kor- kuyor. İşte İsmet İnönü budur. Onun âevlet ve millet vazifesini ifa et- mek bakımından hassasiyeti bu kadar incedir. Onun şahsi hisleri milli vazife duygusu içinde o de- recede erimiştir. Milli Şefimiz bu hali ile millet hizmetinde vazife almış olanlar çin ne güzel bir im- tisal nümunesidir.» Yeni Parti Müfettişl i Bu Sene Alınacak Talebe! Sayısı Tesbit Edildi | Şehrimizin | m, buyıl alabiler Epit etmek üzere, ve Tişe- ler talebe ti *e bir toplantı yapmışlardır. uu toplantı sonunda orta mek - li 500, liselere de 1500 talebe alınabileceği anlaşıl- | maştır. Bu sene şehrin Eyüp, Ga- | | data, Beykoz, Tüksim semtlerinde mekteplerin çok kalabalık olacağı tahmin ediliyor. Bu itibarla şim- diden tedbirler alınacaktır. Bu sene liselerin orta kısımla- rina talebe alınmıyacak, yalnız Vise kısmına kayıd yapılacaktır. olmasaydın, seninle başka fürlü konuşurdum...! Dua et şu saate. Büyükdereye — gidiyoruz. İşi w cunda on, on beş papel var. Senmed bu gözleri duymamış g(. bi davranarak: — Celâl, geçmiş olsun - diye | seslendi - başun pencerenin Camı- | na fena halde vurdu. Sen nasıl - | sın? Celâl somurtgandı: — Ben mi? dedi. Çok iyiyim.. bir şoförük yamında dur - | | dukça, kendimi dünyanın en emin mi anlıyorum. Şolör cevab vermiyordu. Köprüyü geçiyorlardı. Bir sarsıntı yüzünden - Sermed | yine mesleğini söyliyememişti. Bu hâdiseden çok memnundu. Za- ten o Seline hakiki hüviyetini göy- Kyecek değildi ki., | kuyor demek..' 'Mıntaka—];ı—; Hareket Etmek Üzeredirler Bi dil eç inci Parti Kurultayında tâ- teşkilâtma göre inin bü rhnı.ı. idare heyeti de ihdas edilen P: etti lerine yirmi meb'us seçilmiştir. işler ve mıntakala - şunlardır: Ankaraya Amasya meb'usu E- sat Uras, İstanbula Konya meb'u- (sabık Adliye Ve- tanbul meb'usu Ga- lip Bahtiyar, Bursaya Erzurum meb'usu Zühdü, Malatya, Maraş, Antep mıntakasına Bursa meb'u- sü doktor Galip Kahraman, Eski- şehir, Afyon, Kütahya mıntaka - sına Aydın meb'usu Adnan Men- deres, Erzuruma Balıkesir meb'u- li Tinin isiml Sermedin canını sıkan bir nok- ta vardı: Celâlin şoförle atışması, Daha bir hayili yol gideceklerdi. Taksime doğru ilerliyorlardı. Ser- medin aklına birdenbire şöyle bir | çane geldi: Taksimde inmek. Bu fikrini derhal Seline de - yavaş- ca - söyledi. — Taksimde tekrar başka bir taksiye atlarız, olmaz mı? Fakat, Sermed bu teklifi yaptı- ğına bin kere pişman olmuştu. Se- linden aldığı cevab şu oldu: — İki erkek, bir şoförden kor - Ne garib şey! Ve dudaklarının ucile gülerek ilâve etti: — Doğrusu ya, ben bugüne ka- dar sizin gibi tabansız erkeklerle karşılaşmamıştım. Ayol, şoför in- sapı yer mi? Adamcağmızın da - marına neden bastı arkadaşınız..? tik öğretmeni Mahir, Ü: kinci orta okul tarih - coğrafya öğ- retmeni Nedime, Haydarpaşa li- | sesi tabilye öğretmeni Übeyd, İs- tanbul kız lisesi tabüye öğret - meni Fahriye birer takdirname ile taltif edildiler. İstanbul y dar i- sek iktısad ve ti- çaret mektebi müdürlüğüne iktı- sad ve finans ve istatistik mual- limi Nihad, Sıvas san'at mektebi müdür muavinliğine Ankara at mektebi türkçe muallimi Nuri, Sıvas san'at mektebi ağaç işleri atelyesi muallimlikltrine Anka- radan Bekir ve Vasfi, demir âtel- yesi müallimliğine Reşad, tesviye atelyesi muallimliğine Necmi, de- kuşü plânör atelyesinden Riza, i- dare memurluğuna Mustafa Si- ley, Ankara İsmetpağa kız ensti- su Muzaffer, Isparta, Bodtum, An- talya mıntakasına Osman Şal baş. Seyhan ve Hatay mıntakas na Hasan Reşit, Karsa Muğla meb- | 'usu Cemal, Giresuna £ 'asu Tevfik, Trakya mıntakasına Kocaeli meb'usu Ragıp, Kayseri- ye Çoruh meb'usu Hilmi, Kasta- | monlye Sivas meb'usu Hikmet I- şık, Zonguldak ve Bolu mintaka- | sına Kars meb'usu Şerafeddin, Muğlaya Doktor. Riza Levent, Konyaya Kırklareli meb'usu Şev- ket Ödül, Samsuna Erzurum meb- 'usu Salim, Sivasa Kars meb'usu Zih: Vazife alan müfettişler bugün- lerde teftiş mıntakalarına hareket edeceklerdir. tulmak ve şofür yanındaki mev - | küni bir daha tehlikeye düşmek- | ten kurtarmak için şöyle bir ya - | lan uydurdu: — Arkadaşımın bu gibi işlerle kendisini bundan fazla müsama- haya sevkedemez. Ne yapsın? O € bir memurdür... Selin birdenbire şaşırdı: — Ne memuru..? — Anlamadımz — Anladım amma, bunu bir ke- re de sizin ağzınızdan duymak is- tiyorum. '— İzmirde Polis müdürünün gözbebeği idi... Yeni Polis müdü- Tü onu İzmirden getirtti. — Her halde bu işlerden başka daha mühüm işlerle meşgul olsa gerek, Sermed bu mahcubiyetten kur- (Devama var) | manyanın işine eiver Almanlara Göi A İngiliz - Alman Anlaşmazlığı Yazan: Ahmed Şükrü ES Hitlerin birkaç ay evvel tere ile Almanya grası nesinde imzalanan deniz an masını feshettiği malüımdur. Bi kavelenin hükümlerine fesih veya tadil, ancak iki da muvafakatiyle yapılabili ti Fakat İngiliz mukavelesi H tarafından bir taraflı olarak | hedilen ilk mukavele değildir sasan aynı gün, on sene mü aktedilmiş olan Polonya m velesi de feshedilmişti. Dünyü diği man mukayelelerin böyle bir raflı olarak feshedilmesine O dar alışmıştır ki, bu nokta üze de duracak değiliz. İngiltere geçer ayın sonundağ manyanın bu hareketlerini pf testo mahiyetinde bir nota (€ etmiştir. İngiliz hükümeti, Al man bükümetinin mukaveleyi sih noktasındaki kararını nazl ne, fakat pek açık bir Nisanla #f kit etmekte ve Almanyanın #f sih için sürdüğü mucip f bepleri makül görmemektedi! gilterenin bu noktas: üzerindefi duracak değiliz. Fakat bu mül kaşayı bir noktadan dikkat gördük: nolanın tevdil, bi Alman gazetelerine, İngiliz * man ihtilâfim izah için yet vesile teşkil etmiştir. Bu gal lere göre, Almanyı İngilterenin Alı sına* müdahaleye cesaret eti sidir. Sileks şunları yazmaktâ | dir: «Eğer İngiltere Almanyanın B yat sahasıtır tanımış olsaydı, | giltere ile Almanya arasındâ samimi münasebetler teessüs edi di> Setbert de Völkiseher Beobali ter gazetesinde İngiltere ile manya arasınra bu hayat sal müdahaleden başka hiç bir ihtl” lâf movcut olmadığını yazmakt) dır. " Bu yazılar, biraz da, İngilleref'| Almanya ile tekrar anlaşmak çin hayat sahası iddialarının — tanınmasını mahiyetindedir. Hayat sahasi, Hindiği gibi, müstemleke için lanılmakta olan yeni bir tâbirdif| Ve bu hayat sahasının hudu! da artık — anlaşıldı. — Filbil kika, — Almanya, — Çekosloval” yaya indirdiği Gdarbeden *0 ra bu İstilâ emellerini tal kuk ettirmek yolunda adım Mf mak üzere ikendir ki, mukavemi” le karşılaşmiştır. Hayat sahası İf ne giren mill. tler, Çekoslovak ) madıklarından Almanya bu tf şebbüslerini tahakkuk ettiremi yecektl Fakat İngilterenin de istilâ siyasetine karşı vaziyet ması, Almanları köpürtmüştü” Şimdi anlıyoruz ki, İngilter «hayat sahası» adı verdikleri takanın kendilerine terkeğilm! ni ümld >diyorlarmış. İngili | bunu yapmadığı için Hitler 198 mukavelesini feshetmiş ve Şİf de Alman matbuatı, İngilici medeniyet için tehlike teşkil €&7 ğini dünyaya anlatmıya çalışıy$' İkide bir, hayat sahasındaki hasına İngiltere ile barışmıya zır olduklarını bildirmek fırsâf | da kaçırmamaktadırlar. Ve ani fıkları dakikada İngiltere tektf medeniyetin direklerinden bifİ lacaktır. Başkalarını bu der&ce safdi saymak haddizatında bir safd€ | runluktur. Biz Almanlara höl verelim ki çıkmaz işler peşii dirler, Ve b hayat sahası fikf bırakmadıkça, na İmparatorlü nun emniyetini tehlikeye koyifğ istedikleri İngiltere ile, ne” temleke vaziyetine düşür! düşündükleri şarki Avrupa Ğ | |