elediye Sıhhat Müdürlü- ğü İstanbulda balık sa- tışlarını tanzim için ha- zırlamakta olduğu talimatna - meyi sonbahardan önce ikmal edecektir, Talimatnamenin tat- bikine geçilmesine ald farmali- te de kısa zamanda intaç edi - lecek ve yeni talimatname son bahara kadar tatbik mevkiine konacaktır. İstanbulda balık satışı pek başıboş bırakılmıştır. Bilhassa Eminönündeki Balıkpazarında ve uzak semtlerde bulunan çar- şılarda balıklar gayrisıhhi ve- saitle teşhir edilmekte ve sa - tılmaktadır. VLisan Muallimliği Üniversitedeki Lisan Kursları Takviye Edilecek Orta mekteblerden liselere - ve liselerden Üniversiteye geçen ta- debenin lisan bilgisini artırmak Bayesile ahınmakta elan tedbirler arttırılmışır. Lisan hocalığı ya - pabilmek için sadece iyi lisan bil- menin kâfi olmadığı, takrir kabi- liyetine de malik almak icab ede- ceği düşünülerek üniversitede a- çılan Jisan moallimliği kursları - nın tekviyesi kararlaştırılmıştır. Bu sene yeniden kursa alınması " kararlaştırılan 60 talebeden bir sene sonunda yapılacak imtihanı kazananlar, muallimliğini yapa - cağı lisanın konuşulduğu memle- keflere gönderileceklerdir. Bun- dar bir gene de yabancı memle - ketlerde staj gördükten sonra or- ta mekteblere ve liselere muailim tayin edileceklerdir. Bu muallimlerin sayısı artlık - Ça orta mekteb ve liselerde lsan derslerinden çok daha iyi tan - dıman ahnacak, Üniversiteye gee Çen talebe az, çok bir lisana fişina olacaktır. Bermabeğilai Avcılar Birliği Kongres" İstanbul avcılar ve atıcılar bir- Yeni cemiyetler kanunu mu - €ibince nizamnamede yapılan ta- dilât hakkında müzakerede bu - Tunmak üzere birlik kongresi fev- kalâde olarak 8 temmuz 1849 cu- Tartesi günü saat 13,30 da birlik Mmerkezinde toplanacaktır. Sayın azamızın behemehal gelmelerini Tica ederiz. * Çakmakçılarda Mustafa Sa- üh camli imamı Mehmed Ali dün Beyazıddan geçerken üzerine fe- mnalık gelerek düşmüş ve başından yaralanmıştır. — No. 29 Yanir gibi bir adamın eline düş- mekteki tehlikeyi takdir etmiyor Geğildi. Çünkü bu adam her türlü Senalığı yapabilirdi. Sarı Yanis karşısına geçmiş, a- Yakta durüyor, sanki genç kızın Kafasından geçen bütün düşünce- leri v:':iıı.., ekuyardu: Size birşey sakın buradan kaşmak için xala, mızda bir takım plânlar tertib et- meyiniz. Ben ne istersem, onu ya- Pacakşınız. Şimdi kalkınız, be - Yader aşağıya ineceğiz. Kızı koluzklar tuttü, kaldırdı Ve odadan dışarıya sürükledi. Za- Valli kız sön dercee mükavemet- #iz bir halde idi. Hiç şüphesiz a- #ağıya indiği zaman, orada bir kolayını bulup kaçmayı düşünü- aa aa aa Sönülei b eee Balık Satışı için Yeni Talimatname 'yyarBalık Satıcılığının Yasa Edilmesi Çok Muhtemeldir j | Torik ve palamut mevsimi o- dan sonbahar ve kış mevsimle- rinde bu balıklardan zehirle - menlere sık sık tesadüf edilmek- tedir. Zehirlenenler ekseriyet- le bayat balık alanlardır. ve bu balıklar da balıkhaneye u- zak pazarlarda satılmakta veya seyyar balıkçılardan tedarik e- dilmektedir. Yeni talimatname bu işi 1s- lah ve tanzim edecek, seyyar meye uzak çarşılarda balık sa- tışı da bazı kayıdlara tâbi tu- tulacaktır. Yeni Kadın — Sîga_r_aları i | Bayanların Yeni Mrsflürde Sigarası Kalın, Fakat Paketleri Zarif Olacak İnhisrlar idaresi yeni çeşid ka- dın sigarası çıkarmak üzere tet - kikat yapmaktadır. Hâlen iki çe- şid kadın sigarası vardır. «»Hanım- €lb>, «İsmet> adı verilen bu siga- rTaların sürümü pek fazla değildir. Son senelerde kadınlar arasında sigara içenler çoğalmlIştır. Kadın- lar ekseriya kendilerine mahsus ince sigaraya kalın sigaraları ter- cih etmektedirler, Bu itibarla kâdınlar için çıkarı- Jacak olan yeni çeşid - sigaralar | zormal kalınlıkta olacak ve bu ! sigaranın hususiyetlerini içim iti- barile pek hafif ve gerek sigara paketinin, gerek sigaranın — pek zarif, yaklızlı, süslü olması teşkil edecektir. İnşaat Ustası Mektebi Hazırlıkları Yeni Okulda Teknik Tedrisat Gösterilecek Şehrimizde bir inşaat usta mek- tebi açılacağım yazmıştık. İstan- bul maarif müdürlüğü bu hususta tetkikata devam etmektedir. Mü- nasib bir bina bulunduktan sonra faaliyete geçilecektir. İnşaat ustalarımın hemen kepsi çekirdekten yetişmedir. - Bunlar için bir mekteb açılıp teknik ted- risat yapılmasının çok faydalı 6- dacağı anlaşılmıştır. Ankarada böyle bir mehieb mevcuddur. İstanbulda da bir in- şaat usta mektebi açılmasile şeh- zin büyük — htiyaçlarından — biri daha temin edilmiş olacaktır. lik bir ee be sordu: — Beni böyle neriye götürü - yorsunuz? — Sizi emin bir yere koymak istiyorum. Hattâ polise müracaat etmeğe de karar verdim. Fakat polis gelinciye kadar sizi şarap hzeninde muhalaza edeceğim. Şarab mahizeninin ağır kapısı açıldı. Bir başka kapı daha peyda oldu. Genç kızın bu kapının çe- likten yapılınış zarhlı bir kapı ol- duğuna dikkat etmişti. Birşeyler söylemek istedi, söyliyemedi. Çün- kü Sari Yanis şiddetle genç kızı karanlığa goğru İtmişti. Kız içe- riye girdikten sonradır. ki, lâm- bayı yaktı. Mis Holanda böyle göz göre göre hapishaneye atılmamak için kuvvetinin yetiştiği kadar kendi- sini müdafaa ediyordu. Fakat Yu- nanlı pek kuvvetliydi. Kızın ba- prmasına mâni olmak için bir | iyordu. Genç kız Daha Ağır Başlı Olmalıyız arti grup müzakerelerine Plılı Anadolu ajansının son verdiği bir havadis, bizi mütcessir etti. Ajansın bu tebli - #inden anlıyoruz ki, bir sabah re- fikâmiz, lüzumsuz bir fikrin neş- rinde vasıla olmuştur. Memleke- | fin umuzmi düşünüş Vve menfaat birliğine aykırı gelen bir yazıyı bu refikimiz neşretmekte bir mah- zur görmemiştir. Ajansın bülteninde aynen — şu ibare var: -Söz alan hatibler ma- kaleyi neşreden gazeteyi takbih ve tenkid edici mütalealarından sonra, gerek makale sahibi ve ge- rek makaleyi neşreden güzte hak- kında emsaline ibret olacak ka- rarlar - verilmesine dair - teklifte bulundular.> Bu ibarenin kullanılmasına, ar- u ederdik ki, şunrlu Türk mat - buatı meydan vermesin. Bir ga- zetenin neşriyatımı idate etmlek çoluk çocuk işi, hulya ve heves işi, şahsi kapris işi değildir. Daha mazbut, daha ağır başlı olmalıyız. BURHAN CEVAD Kalabalık Devlet Demiryolları Yeniden Tedbirler Haydarpaşa - Pendik banliyö - sünde yaz münasebetile — trenler pek kalabahk olmaktadır. Bilhassa tati! günleri birçok kimseler a- yâkta seyahate mecbur kalmaki diğer günlerde de sabah ve ak- şam vagonlarda yer bulmak müş- kül olmaktadır. Devlet Demiryolları ideresi va- ki şikâyetleri nazarı dikkate ala- rak vagon adedini arttınmağa ka- rar vermiştir. En ziyade - ikinci mevki vagonlar kalabalık olmak- tadır. Bu itibarla ikinci mevki va- gonlar diğerlerine nazaran - daha fazla Jlâve edilecektir. Ayni za - manda ikinci mevki bilet aldıkları | hakle yer bulamıyanlar — birinci mevki vagonlarda seyahat edebi- leceklerdir. Devlet Demiryolları idaresi icab ederse tatil günleri sabah ve ak- şam tarife harici ilâve irenler kab- dıracak, halkin rahat seyahat ei- mesini temin edecektir. —— Şehir Hastahanesi Şehirde yenifkurulacak hastane plânları hazırlanmaktadır. Müte- hassıs Valler tarafından yapıl - makta olan plânlar üç aya kadar ikmal edilecektir. Belediye bütçesine yeni şehir hastanesi için bir milyon iki yüz bin lira inşaat masrafı konmuş- tur. 4 Balatta oturan Halim oğlu Mustafa adında bir çocuk Balatla kilise duvarı üzerine çıkarak oy- namakta iken düşerek bir kolu kırılmıştır. eliyle de ağzını kapattı. Kulağına - eğilerek: — Ben sana evvelce söylemiş- tim. Amma sen beni dinlemedin, dedi. Mis Holandanın güzel yüzü kin ve hiddetten Kapkırmız ifesil - mişti. Bu Yunanlıda insanı kor- kudan hakikaten olduğu yerde donduran bir kuvvet vardı. Mis Holanda artık kuvvetlerini tü - ketmişti, daha fazla mukavemet edemedi. Yere yıkıldı. ... Kendisine geldiği zaman, por- POLİS Mahkemeler Açık Göz Müşteri! Köfteleri Almış, Fakat! Parasını Vermemiş ün sabahleyin, Sultanah - D medde köfteci Recebin çı « rağı Sıdkıyı aralarında çı- kan kavga sonunda döğen ve ha- karet eden Nuri isminde bir gen- &in duruşmasına Sultanahmed ü- çüncü sulh, ceza mahkemesinde başlandı. Hâdive şöyle olmuştur: Nuri dün öğle üzeri köfteci Re- cebin dükkânına girerek, iki yüz elli gram ekmekle 3 köfte istemiş. Receb köfteleri ekmeğin arasına koyduktan sonra Nuriye vermiş. Nuri alacağını aldıktan sönra pi | rasını ödemeden derhal dükkân- dan çikmış... Çırak Nuri bu açık- göz müşterinin aldığı mahn pa - rasını vermediğini farkedince, ar- kasından koşmuş, kendisirden para istemiş... Fakat Nuri ekme- Bin ve küftenin parasını verme - diği gibi, kendisini yolundan çe- virdiği ça çırağa hakaret etmiş, ağzına geleni söylemiş, sonrta da yumrukla suratına vurarak, sol Bözünün Üstünü şişirmiş... Nuri mahkemede suçunu inkâr etti. Sıdkıyı döğmediğini ve ona iddla etti; fakat suçu şahidlerin ifadeleri ile sabit olduğundan bir &y dört gün hapis cezasına mah- küm edildi ve 3005 numaralı cür- mümeşhud kanununa — tevfikane derhal tevkif edildi. | KISA POLİS HABERLERİ * Edirnekapıda — Sultançeşme mahallesinde otuzan Hayri oğlu Nureddin adında bir genç Fatihde| 240 numaralı tramvaydan atla - mak isterken düşerek —muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. * Kasımpaşada Tahtafırın sc- | kağında oturan Mehmedin 8 ya - şındaki oğlu Hüseyin sapanla 0y- narken, taç sağ gözüne isabet - derek yaralanmıştır. *& Nişantaşında Çınar sokağın- da 49 numarada manav İstavro Pangaltıda bir habçede kaysı a- Bacına çıkarak kaysı toplamakta sken dal kırilmiş ve düşerek ba> şından yaralanmıştır. *& Kasımpaşada Yakubağa ma- hallesinde oturan Mazlümun 7 yaşındaki oğlu Zeki ekmek bıçar #ile oynarken parmaklarmı kes- miştir. *& Eyübde oturan Hatişenin 3 yaşındaki oğlu Lütfi evin merdi- venlerinden düşerek — muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. * Dün sabahki fırtına esnasın- da Kaçlıköyde Acıbademde Mual- lim Galibin evine yıldırım düş - müş, evin bacalarını ve elektrik tesisatını tahrib etmiştir. ] tatif bir karyolanım üzerine yat- zılmış olduğunu gördü. Derhal ayağa kalktı. Sarı Yanis mey - danlarda yoktu. Kapı da sımsıkı kapalıydı. Mahzen rütubetli de- Bildi, hattâ tertemizdi. Duvarları çinilerle teryin edilmişti. Tavan- | da iki avize ortalığı aydınla - tıyordu. Genç kız etrafına ba « kandı. Bir yemek masası, bir san- dalye, bir de Âynalı tuvalet ma- sası gözüne ilişti. Nerede olduk- darı anlaşılamayan — vantilâtörler mahzenin havasını değiştiriyordu. Genç kiz mühakkak ki bir habis- fena sözlerle hakaret etmediğini | ı_Nubeîçi Doktor | ı | dediler. -Odaya OAURAT AA ZABITA ROMANI Nerede ? Ona Bir Çift Sözüm Var liye dördüncü ceza mah- z sün öğleden sonra Gureba hastanesi — bevliye müehassısi Mehmed Aliyi tahkir etmekten suçlu Zeki isminde genç bir marangozun duruşmasımı yap- tı. Müşteki doktor mahkemede çu ifadeyi verdi: — Dün, çalışmakta — olduğum hastanede nöbetçi idim. Saat 17 de, Cihangirde bir yapıda çalı - şirken düşerek yaralanan ihtiyar bir işçiyi otomobille hastaneye getirdiler. Zeki de babası ile be- raberdi. Hastayı muayene ettim, Yarasının hafif olduğunu gördüm. Hademeye hastanın yarasına pan- suman ve serum yapması için pan- sumancıyı çağırmasını söyledim ve ben de o sırada ağırlaşan bir hastaya bakmak için, oradan ay- rıldim. Zekinin babası yarasına pansu- man yapılmasını — beklemeden, hastaneden çıkmış ve o civarda bulunan evine gitmiş. Zeki baba- sımı evde görünce hiddetlenmiş, hastaneye geldi. Ben o sırada nü- betçi odasında — bulunuyordum. Zeki hademeye hitaben sert bir sesle: — Nerede o nöbelçi doktor? di- ye bağırdı. Ona bir çift sözüm var: Onuün ağzını, burnunu yırtacağım. Ve galiz küfürlerle beni tahkir etmeğe başladı. Ben bu sözleri işitince odadan dışarıya çıktım. Hademeyi çağır- dım. Zeki de onun arkasından geldi ve odaya girer girmez tek- rar hakarette bulundu. Marangoz Zeki de şunları söy- ledi; — Dün mühendis mektebinde babamla beraber bir yapıda Ça- hşıyordum. Bir ara babam üze- | Tinde bulunduğu iskeleden düştü, | sırtından yaralandı, Onu derhal | bir otomabil ile Guneba hastane- sine götürdüm. Nöbetçi alan dok- tora babamı muayene ve tedavi etmesini rica ettim. Doktor has- tayı muayene ettikten sonra ha- demeye pansımlancıyı bulmasını söyledi. Hademe ile beraber has- tanode pansımancıyı — şramağa başladık. Fakat bulamadık. On beş, yirmi dakika sonra, biraz ev- | vel babamı biraktığım yere dön- düğüm zaman onu orada bulama- dım. Eve gittim. Babam yatakta yatıyordu. Kendisine hastaneden neden geldiğini sordum: — Ne yapayım evlâdum, dedi, bekledim, bekledim, kimse bana bakmadı. Ben de eve geldim. Buna pek müteessir olmuştum. Babamla birlikte tekrar has - tahaneye gittim. Doktorü — sor- dum. Odasında — ölduğunu — söy- gindiğim — za - haneye düştüğünü anlamıştı. Fa- kat düşündü. Acaba burada yab nız miydi? Olur ya, kendisi gibi bedbaht bir iki kişi daha pekâlâ buraya atılmış olabilirdi. (Mahzenin içinde istikşafa çıktı. Nihayette bir kapı daha gözüne ilişti. Evvelâ yövaş yavaş, sonra bütün küvvetile bu kapıyı aç - mağa uğraştı. Nafile! Cebinde küçük bir poşet bulunduğu aklı- na geldi, içinden bir çakı, bir kü- çük makas çıkandı. Bu küçük ma- kasla gazetelerde Sarı Yanise aid haberler varsa, onları kesivor, ta- Terkos Takviye Ediliyor Vakit Vakit Sular Kesilmemesi için Tedbirler İstanbulun terkos süyu mese - lesi bir türlü tamamen halledile- memektedir. Geceleri sular kesil- mekte, şikâyetler her gün biraz daha artmaktadır. Belediyeden verilen malümata göre bu meselenin sureti kat'iye- de halli için faaliyete geçilmiştir. Şehirde su miktarı arttırılkcak, İstanbul geceleri de susuz bırakıl- mıyacaktır. Belediye yeni tesisat — vücude getirmektedir. Mevçud su, bu te- gisatla takviye edilecektir. Ada - ların su derdi halledildikten son- ra oraya da terkos suyu nakledi. leceğinden mevcurl suyun takvi- yesine şiddetle lüzum hasıl ol - mnuştur. Diğer taraftan yangın vukuun- da da su buhranile karşılaşılma - ması için esaslı tedbirler alın - maktadır. çağ ni İnhisar Kolonyası Ucuz ve Çeşidli Kolonya Çıkarılmasına Çalışılıyor İnhisarlar idaresi piyasaya ya- Tım litresi yüz kuruşa seksen gee recelik kolonya çıkarmıştır. İn - hisar kolanyasını tercih edenler bulunmakla beraber halka ucuz kolanya temini gayesile çıkarılan bu kolonyalar, serbest imalâta hiçbir tesir yapmamıştır. Yapılan tetkikata göre, bunun sebebi inbisar kolonyasının ucuz olmamasıdır. İnhisarlar idaresi - nin kolonya çıkarmağa teşebbüs ettiği sıralarda kolonyacılar telâ- şa düşmüşler, devletin hususi te- şebbüslere zarar verecek rekabet- te bulunmıyacağı hakkındaki parti nizamnamesinin maddei mahsu - sasına istinaden Ankaraya müra- çaate karar vermişlerdi. Fakat ko- lonyacılar müleaddid toplantılar- dan sonra bu müracaatten vaz - geçmişlerdir. Bunun da sebebi, kolonyacıların toplantıları esna- sında piyasaya çıkarılan kolonya- man yarım İitresine 100 kuruş fiat konmesidir. Verilen malümata göre inhisar- Tar idaresi kolonya çeşidini arttır- mak üzere faaliyete geçerken fi- atlarında imkân nisbetinde ten- zilât imkânları da arıyacaktır. man döktor, bir karyolaya u- zanmış, gazete okuyordu. Neza- ketle hastama bakmasını söylee dim. Doktar. — Ben şimdi kafamı dinlendiri- yorüm, hastaya bakamam, - dedi ve beni odamndan koğdu. Ben kat'iyyen ona hakaret etmedim. Heyeti hâkime dinlediği şahid- lerin sözleri ile marangoz Zeki » nin suçunu sabt gördü, onu 20 gün hapis cezasına mahküm etti. Fakat sabıkası olmadığı için bu cezanın tociline karar verdi. riblerile birlikte patrona gösteri- yor, sonra dosyasına koyuvurdu. Koca kapının karşısında bu ku- çük makasın hiçbir. ehemmiyeti yoktü. Fakat ne de olsa, yine işe yyarar bir alet sayıhrdı. Makasın parmak — geçirilecek — deliklerini mendille sardı ve masanın üzeri- ne biraktı. Ayni zamanda da hizmetçilerin bu mahzen hakkında söyledikle- rimi hatırlamağa çalışıyordu. Ve birdenbire aklına geldi. Bu mahzenin altında bir başka mah- zen daha var. Ahçı kadın Madam Bilin söylediğine göre, bu &h - zenin kapısı iyice kapatılmıştı. Bu kapı da küçük merdivenin yanı- başında idi. Belki bu kapıyı aç- mağa muvaffak olursa, dışarıya Ççıkacak bir çare bulabilirdi. İki mahzen arasında bir irtibat ka- pisi olması Jâzımdı. Dikkatle mahzenin içinde do - Taşmağa başladı. - __— Kendi Kendilerine Gelin Güvey Oluyorlar ulgaristanın, kendisini bu kadar ağır tartmasındaki sebebleri bir türlü anlıya- mayoruz. Yıllardanberi, — Bulgar politikasının esasını teşkil eden tereddüd ve kararsızlık, öyle zan- — nediyoruz ki, Bulgar komşuları - muza, hayallerindeki araziyi ka- zandırmıyacak, belki de, onlara ;ı. zararlı neticeler doğuracak- İngilizce bir siyasi mecmuanm yazdığına göre, Bulgar dosdarı- — muza, Dobrice, Garbi Trakya ve — Akdenizde bir mahreç verilse L le, yine tatmin edilmiş olmazlar, Balkan paktına girmeği vüdet « mezlermiş.. Bu takdirde —dahi, vâdedebilecekleri şey, ancak, bir harb vukuunda bitaraf kalmak - İRaL aB Evvelâ, hemen söyliyelim ki, hiçbir devlet, Bulgaristan hesa - bına bir karış toprak fedakârlı - — gında bulunmayı aklından dahi geçirmemektedir. O halde, Bul - garların - yukarıda kaydettiğimiz arzularının tahakkukuna asla im- kân yoktur. Öyle zannediyoruz ki, Bulgar komşularımız kendi ken- dilerine gelin güvey - oluyorlar, Sonra da, Bulgaristanın, kendisini bu kadar fazla naza - çekmesinin sebeblerini" bir türlü anlamıyo < — raz. Gelbcek büyük bir dünya harbinde, Bulgarlar, bitaraf kal- mayı düşünüyorlarsa, böyle bir — müstakbel cihan hailesinde, bita- — vaf değil bir taraf olmak zaruret ve ihtiyacımı unutuyarlar, Sonra, bir, şanu da söylemeden — Geçemiyeceğiz ki; Bulgar komsu: larımız, kendilerini bu kadar çok ağır tartmakla ve pahalıya sat - mak istemekle, hiç de hakikat ifa- dexi içinde bulunmuyorlar. REŞAD FEYZİ — Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Çimento ile döşenmiş olar yere — ayrıca geniş Bir hah seriln Genç kız, kapıdan itibaren bu hyı kakdırmağa başladı. Yarısın dan fazlasım kaldırmıştı. ki, alt kat mahzene methal — vazifesini görebilecek hiçbirşey görmemiş- ti. Masayı kaldırmak istedi. Pa kat masanım dört ayağından ye- re mahlı olduğunu gördü. Acaba bu masayı neden böyle olduğu yere mıhlamışlardı. Genç kız buna pek akıl erdiremedi. Diz — Çöktü, masanın altını aramağa başladı. Ayaklarile yere vurdı O zaman masanın alt tarafının bey olduğunu anladı. Derhal çakığa. aklı ve haliyı kesmeğe - başlı Nihayet masanın altından bir sa- pak meydana çıktı. ğ 3 Kapağın demir bir halkası vare dı. Halkayı yakaladı, çekti ve kapak acıldı. ü (Devamı var) —