MEMUR VARMIŞ BAA YAK 'Temmuz başından İtibaren De- nizbank lâğvedildi. Dünkü gaze- telerin verdiği habere göre, Ban- kadan yeniden 124 memur açığa K çıkarılmış.. Halbuki daha evvel de — bir hayli memur çıkarılmıştı. Me- ger, Denizbankta, olsa da olur, ol- masa da olur kabilinden ne çok memüur varmış?. Yüzlerce memur çıkarıldıktan — sonra, işler, yine dönüyorsa, hayret etmek lâzım?, Bu da gösteriyor ki, iş için adam aramak yerine, adam için İş ara- mak itiyadını hâlâ bırakmamı - Hi KİMİN EVİNİ SORUYORSUN?. | Nürullah Ataç dünkü makale - | ginde, yine münekkid yokulğun- | dan behsediyordu. Bizde münek- kid yok, yetlşmiyor, diyor. Şu, aziz Üstada anlatamadık, gitti: | Birader, sen kimin evini #oru- | yorsün?, Hâlâ edebiyat, şiir lâkır- dısından bikmadın mı?, Baksana, herkes, şimdi bu mevzuları alay için kullanıyor. Hele gençleri hiç sorma.. — Münekkidden, büyük san'atkârdan vaz geçtik. Doğru dürüst ifadeli mektub yazanla - rın sayısı bile azalıyor. Böylele- rini bile, mumla arıyoruz. GRAMER MÜTEHASSISININ ea eee aa buki, son kanuna göre, gazetelerde mes'ul müdür'ük yoktur. Bunun yerine «umumi neşriyat müdürü» kaim olmuştur. Arkadaşım, yüzüme baktı, bak- ti — Sen kimin evini soruyorsun. dedi.. Gramer, dil mütehassısı bu kadar yanlış yaparsa, üst tarafını kıyas et TAHTAKURULARINDAN ——— İNTİKAM ALMIŞ — Yeşilköyde, — tahtakurularından fazla rahatsız olan bir vatandaş, bu yaramaz ve saygısız. küçük böceklerden öç almak - için, gece yatarken, bütün vücudüne zehirli| bir madde sürmüş., Gece, el ayak çekilip, herkes derin bir uykuda iken, bizim tahta kuruları, biça- reye âni bir taarruza geçmişler.. Fakat, tahtakuruları bu gece <ha- yati saha> nın pek tehlikeli oldu- ğunu görünce, kaçışmışlar.. İyi. Mesele yok, diyeceksiniz. Fakat, iş bu kadarla bitmiyor. Za- vallı vatandaş tahta kuruların - Gdan intikamını almış amma, ken- disi de ertesi sabah hastanede s0- Tuğu almış.. Çünkü, vücudüne sür- düğü maddeden zehirlenmiş.. Şim-i di adamcağızı kurtarmağa çalı - giyorlar.. EKMEK KÂĞIDA SARILACAK OLSA İMLÂ YANLIŞLARI Ben bu fıkrayı yazarken, mu - harrir arkadaş Bürhan Cevad, ma- samın üzerine bir yazı koydu: — Bak, oku, dedi.. Evvelâ merakla imzaya baktım. Memlekette çok eskidenberi gra- Mmerci, dit mütehassısı, âlim ge- çinen bir zatın el yazısı.. Mektub- da, arkadaşıma «doğru anlamak» tavsiyesinde bulunmasına rağmen, on satırlık yazı içinde, tamam 7 " tane imlâ yanlışı vardı. Üstelik, bu zat mevcud mevzuattan da bihaberdi. Çünkü, —mektubunun serlevhasında «Son Telgraf mes'ul| müdürlüğüne» ibaresi vardı. Hal-i Fırıncıların, ekmekleri kâğıd - lara sararak müşteriye vermeleri lâzım iken, buna riayet etmiyar- larmış.. Bir masraf kapısı olan | böyle bir emre riayet edecek göz| var mı, onlarda?., Baksamıza, ek- mek fiatlarına on para zam yap- tırabilmek için, haftalandanberi Belediye ile çekişe çekişe pazarlık ediyorlar.. Bir cihetten de, kâğıda sarmak fena.. Çünkü, ekmeklerde, zaten bin tanesi mevcud olan ayıblar, bu suretle, daha iyi kapanmış ol- maz mı?, AHMED RAUF — gyaknHatay waliliğine tayin edi - | leceğini yazdığımız Şükrü Sök - | mensüer dün şehrimize gelmiştir. * “Yeni deniz teşkilâtına göre îı_n'h talar maaş alacaklar - 4 İstanbul mualimleri — İzmir, | Ankara ve Konyaya birer seyahat tertib etmişlerdir. ' $e Şişhanöde yapılacak çocuk bahçesinin plânları hazırlanmağa, — başlanmıştır. — * Kadın hekimleri haziran top-! lantılarını Haseki hastanesinde p: yapmışlardır. * Manisada kayınbiraderile bir-; leşerek kocası Osmanı öldüren 25 yaşında Falma, dün İzmirde idam v& Erzincan - Erzurum Demir- yolu Erzurum vilâyeti hududu - ha girmiştir. No.25 Böyle olmakla beraber, Celâl Selini herkeslen kıskanıyordu. O, Ççok kıskanç bir erkekti. Yalnız Sermede karşı birşey söyliyemi - yor; — Ben nasıl olsa Selini onun e- linden tatlılıkla alırım. —— Diyordu. O, en çok Selinin peşin- den koşan bu iki delikanlıya kızı- yordu. Keşke onlara <akrabamdır. deseydi. Belki o zaman bu delikan- hılar bu cür'eti göstermiyecekler ve Selinin peşinden gitmiyecek - o derdi. î 'Sermed, Selinle epeyce açıl - mıştı. Delikanlılar da onlara yak- ea d * Naarif Veküâleti, 17 temmuz- da toplanacak olan Maarif şürası | hazırlıklarına devam etmektedir. | HARİCDE : | v Nevyork'da mllli bayram | esnasında muhtelif kazalar neti - | cesinde 957 kişi ölmüştür. * Alman Hariciye Nazırı Rib- | bentrop Letonya ve Estonyayı zi- | yacet edecektir. | | *& İngiltere Hariciye Nazırı Pa- Fiste bir nutuk söylemiş, İngiliz ve Fransız ordularının kuvveti- ni tebarüz ettirmiştir. *& Nazi kongresi yakında top - lanacaktır. Milli Reassuranstaki Teftiş Bitti Milli Reassürans'ta birkaç ay- danberi teftişler yapmakta olan İktısat Vekâleti müfettişleri iş - lerini bitirmişlerdir. Yazan: İskender F. SERTELLİ — Sermedi müşkül vaziyetten kurtarmak lâzım, diyordu. Bu de- likarilılar külhanbey ruhlu kim - selere benziyorlar. Deniz üstünde bir gürültü çıkarırlarsa, Sermedin | imdadına kim koşacak? Ah aksi şeytan!. Şu yüzmeyi hâlâ öğre- nemedim.. Açıklarda.. Suyun üstüne uzan-| dılar, — Hava çok sıcak değil mi? — Evet. Selin Hanım.. Yakıcı bir sıcak. — Daha açılalım mı? — Siz bilirsiniz amma.. Dön - Tramvay Elektrik Ve Tünel Belediyeye Devir Muamelesi Dün Bitti Tramvay, Tünel ve Elektrik iş- letmelerinin belediyeye — devir müamelesi dün akşam tamam- lanmıştır. Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdar dün Metro hanındaki iş- letmenin merkezine gitmiş, u - zan müddet meşgul olmuş, U. Müdürden izahat almıştır. Dün muamelenin suteti cere - yanını gösteren bir rapor hazır- lanmış, Nafıa Vekâleti ile İstan- bul belediyesine biner nüsha ha linde verilmiştir. Lütfi Kırdar bir iki güne kadar devir mua- - melâtına ait raporu imzalıyacak Lütfi Kırdar işletmelerin 1s- Tahatı le yakından meşgul ol « maktadır. U. Müdür vekâletini ifa eden Mustafa Hulkiye bu hu susta direktif veren Vali bir an evvel ıslahata başlanmasını is - temiştir, Nafia Vekili General Ali Fu- at İstanbul belediyesine gönder- diği bir telgrafta Tramvay, El trik ve Tünel işletmelerinin dev Ti münasobetile belediyeye mu-, vafakiyetler temenni etmekte - dir. I ——— Mareşal Fevzi Çakmak Çeşme ve Foçada Askeri Birlikleri Teftiş Etti İzmir 5 (Hususi) — Büyük Er- kâmıbarbiye — reisimiz Mareçal Fevzi Çakmak, dün yanında Ordu | Müfettişi Örgeneral Fahreddin Al- tay, İzzeddin Çalışlar, Korgeneral | Mustafa Muğlalı, Tümgenral *Ze ki ve hava müşayiri albay Şefik olduğu halde, Kocatepe muhribile Çeçmeye gemiş, *merasimle kar- şılanmıştır. Mareşal, askeri bir - likleri teftiş ettikten sonra saat 19 da Güzelyalıya gelmiş, hara - | retle istikbal edilmiş, karşılama | merasiminde, askeri mülki erkân,| kıt'alar, heyetler ve mühtelif te- | şekküller mümessilleri hazir bu- | lunmuştur. Dün gece muhteremi misafirimiz şerefine Ordu Evinde bir ziyafet verilmiştr. | Bugün Foçada teftişler - yapan Büyük Erkânıharbiye - Reisimiz, vali tarafından şehir gazinosunda verilecek ziyafette bulunacak, er-| tesi gün fuardaki atış poligonunun açılış merasimini yapacaktır. izerlerii Balık Satışı Şehrimizdeki balık salışına ye ni bir şekil verilmesi arzu edil- mi şve bu işe belediye baytar müdürü Esat. Sıkhiye Müdürü sek fena olmaz. Sıcaktan kesiliriz! belki. — Kakkınız var.. döenlim. Denizin dibine baslıkları zaman! başları dışarıda kalıncıya kadar | | yüzdüler,. Dönüyorlardı. Selin, Şermedin yüzüne bir a- vuç su altı: — Çok kibar bir erkeksiniz siz, Sermed Bey! — Siz de çok nazik, çok sevimli bir çiçeksiniz, küçük hanım! — Haydi canım, alay etmeyin benimle! siz her kadına böyle «çi-| çek» diye mi hitab edersiniz? ilahi bu kelimeyi ilk defa| size kullanıyorum. — O hadle çok tutumlu bir a- dama benziyorsunuz! — Bilâkis çok müsrifim... Ner- den anladınız tutumlu olduğumu? | kâleti kendi teşkilâtına bağlı o- el ——— CUMHURİYET: Yunus Nadi, bugürikü makale - sinde, B. M. Meclisin muhtelit en- cümeninde şehirlerin imarını is - tihdaf eden müzakereleri mevzuu bahsederek diyor ki: Etrafı plân dalresinde güzel bi- nalarla süslendikten sonra mey - danlar ve sahalar açmanın imar bakımından büyük ve her halde tam bir mana ifade etmekten uzak kalacağı muhakkaktır. O kadar ki, ikincisi temin oluna- mıyacaksa birincisinin teşebbüs - sü az çok beyhude ve fakat çok masraflı külfet saymakta hata ta- savvur olunamasa gerektir. Kuvvetle ümid ederiz ki şehir ve kasabalarımızı İmar edecek 0- Tan çok ehemmiyetli lâyiha Mec- Tisten her hususta ve bilhassa bu noktada maksadına tamamile mu- tabık olan bütünlüğünü muhafa- za ederek çıkar, M. Zekeriya Sertel «Bulgaris- fan mihvere giriyor» adlı makale- sinde diyor ki: «Bulgaristanın vaziyeti biraz da Yugoslavyanın vaziyetine benzi - yor. Kendisini mihverin tazyiki altında ezilmekten kurtarmıya, fakat bu vesile ile de tarihi idldia- larını tahakkuk ettirmiye çalışı- yor, Bu iki yüzlü oyunla Bulgaris - tan istikbalini büyük tehlikeye koyduğunun farkında mıdır, bil- miyoruz. Fakat Bulgarların fazla arazi arkasından koşarken istik - lâllerini de kaybedeceklerinden korkuyoruz.» YENİ SABAH: Hüseyin Cahid Yalçın <Türki - yenin vaziyeli» adlı yazısında mih- ver devletler manyanın, kiyenin hattı ha- tekelini bir türlü anlıyamadıkla- rını yaziyor ve diyor ki: «Almanya yalnız Çekoslovak - yayı mahvetmekle suçlu değil - dir, Arnavutluğun katledilmesin- de de suç ortağıdır. Eğer garp de- mokrasileri vaktinde gayrete ge- Taksimdeki Su Haznesi Yıkılıyor mu ? Taksimdeki büyük su hazinesi Maarif Vekâli Belediye ara- sında bir ihtilâfa sebbiyet ver - miştir. İhtilâfın seebebi Prost plâ- nına göre bu haznenin yıkılmak istenmesidir. Bu karar üzerine su haznesinin tarihi kıymetini bilenler Müzeler idaresindeki abideleri muhafaza komisyonuna müracaat etmişler. dir. Komisyon Maarif Vekâleti - nin nazarı dikkatini celbederek hâdiseyi bildirmiştir. Son vaziyete göre Maarif Ve —e âzeleler tirmeyip te bir sulh cephesi leş- kiline teşebbüs etmemiş olsalardı bugün Balkanlardan eser yoktu ve bugün Türk orduları müstev- lilere karşı müdafaa için kan dük- mekle meşgul olacaklardı. Türki- ye. Almanyaya karşı ne kadar sem- Ppatisi olursa olsun, Almanyanın hatırı ne kadar büyük olursa ol- sun, vatanına karşı aşkı ve vazi- fesine bağlılığı her mülâhazanın üstündedir.» VAKİT: Asım Us «Almanya İngiliz - Rus müzakerelerini bozabilir mi?» baş- Jıklı yazısında Almanyanın İngi- liz - Sovyet müzakereleri üzerin- de tesir yapabilmek için sarfetti- Bi gayretleri anlattıktan sanra di- yor ki: Bugüne kadar Almanya ile Sov- 'yet Rusya yanyana gelerek birleş- melerine imkân olmuyan İki siya- &l mevcudiyet şeklinde mütalea e- diliyordu. İşte bunun — içindir ki İngiliz - Sovyet Rusya müzake- rTeleri durgun bir safhaya girince Vön Papen'in Moskovaya gönde- Tileceği havadisi az çok her taraf- ta hayret uyandırdı. İKDAM: A.N. Karacan bugünkü «Bal - kanlar: Kimin bayat sahası» adlı başmakalesinde mihver devletle- rinin Balkanlar hakkında ileri sür- dükleri hak ve plânları anlattık - tan sonra diyor ki: «Balkanlar, Balkanlılarındır ve Balkanlı olmadıkları halde oraya göz dikenlere ancak mezar olabi- lir,» Müuharrir İtalyan ve Almanla- rın yanlış ve haksız düşüncelerle başkalarının malına sahip olmak | ümidinden vazgeçmelerini tavsi - ye ettikten sonra makalesini şöy- le bitiriyor: dİşte zebun ettikleri insanların kör mutavaatlerinden aldıkları kuvvetlerini yanlış mütalea et - mekten doğan gururlarına rağ - men totaliter devletlerin her şey- den evvel öğrenmeleri lâzım ge - In hakikat!» Yeniden 30Tane Köy Mektebi Yaptırılıyor İstanbul - vilâyetinin ilk ökul ihtiyacını karşılamak için Maarif Vekâleti esaslı tedbirler almakta-| dır. Bu meyanda Şilede 30 mekteb yapılacaktır. — Mekteb şile köyleri şunlardır: Orucoğlu, Biçkirdere, Osman - köy, Ahmedli, İmrerdere, Kara - eaköy, Haçıllı, Kurma, Hiciz, So- fular, Darlık, Ulupelit, İmrenli, Hamidli, İsa, Soğullu, — Çatıklı, Değirmençayırı, Haramlı, Hasanlı,| Yaylalı, Yazımanayır. ee apılacak lan eski eserleri koruma müdür- dikten sonra Vekâlet Belediye ile — Bir kadına karşı iltifat sa - vurmayı bile israf telâkki eden bir insan, parasının üstüne kim bilir | reye gideceğimizi orada konuşu- kaç düğüm vurur?! | SD ADi ll Tüğü İstanbul bürosuna bu husuta| temasa geçecektir. «Taksim suyu» tetkikat yapıp neticeyi Vekâlete | adı verilen suyu ve semti, Bah - bildirmesini istemiştir. çeköyü üzerindeki Sultan Mah- Bu mevzu dahilinde hazırlanan| mud kendinden naklen bu hazne rapor Maarif Vekâletine gönderil-! vermektedir. — Hiç de öyle değil Ölçünüz | — Bu arada Selin, Sermede soru- çok sakat İnsanların parasile ima-' yordu: nını ölçecek hiç bir ölçü yoktur. | —— İçki kullanır mısınız? Hava kararmağa başladı. Celâl uzaktan seslendi. — Sermed.. Çıkalım mı deniz- — Ya bugün?t den?. — O kadar neş'eliyim ki.. Bin- : B D miklerle, küplerle içesim geliyor. Seare DT PS S sage eli teketir 4i san? nederim ki, benim gibi, neş'elen- mek ihtiyacını duyduğunuz zaman içersiniz, değil mi? Selin tatlı bir gülüşle Sermedin. yüzüne bakfı. Ve yeti çıkan bir meyhane şarkısının ara nağmesini marıldanmağa başladı: «İçkiyi ben çok severim. İçince gider kederim.» Sermed tempo tutuyordu: | duğum zaman.. — Arkadaşıma ne cevab vere- yim? dedi, Selin: — Çıksak fena olmaz, diye ;aı-ı dü, giyindikten sonra de şöyle bir| gezinti yapardık. Sermed, Seline: — Teşekkür ederim.. Diyerek elini sıktı. Sonra bir- den suyun içinden zıplıyarak ar- kadaşına cevab verdi: — Çıkıyoruz, Celâlciğim! — Nereye gideceğiz. — Hele kumsala varalım da, ne- ruz. — Neş'elenmek " ihtiyâcını düy-| mın arasında mırılda: : Maaşları Artan Muallimler İkinci Liste Maarif Müdürlüğüne Tebliğ Edildi İik mekteb muallimlerinden bu yal kıdem zammı görmeye hak ka- zanmış olan muallimlerin listesi Vekâlet tarafından maarif mü - dürlüğüne bildirilmişti. Teftiş raporlarının tetkiki dola- yısile bu listeye adları ithal edi- lemiyen bazı muallimlerin vazi- yetlerini bildiren ikinci liste de dün müdürlüğe gönderilmiştir. Bu. listeyi aynen neşrediyoruz: Maaşı 45 Hiraya çıkarılan Pendik 1 inci mektebden İ. Hake-| kı Barlas, 40 liraya çıkarılanlar Kadıköy 10 nuncu mektebden İ. Hakkı Kulan, Beyoğlu 29 uncu mektebden İ. Hakkı Orhan, Büyük- çekmece mektebi — başmuallimi Sâbri Sudur. 35 liraya çıkarılanlar Beyoğlu 47 inci mektebden A. Fey- zi Kurman, Üsküdar 32 den E. Şükrü Gökdağ, Üsküdar Ümraniye| köy mektebi başmuallimi Kâzım | Esenli. 30 liraya çıkarılanlar Kadıköy 35 inci mektebden M, Ekrem Torun, Kadiköy 41 inci mektebden Makbule Savay. 25 liraya çıkarılanlar | Boyoğlu 2 inci mekteb A. İşmet Eren, Beşiktaş 52 deni Bahriye On- ral, Eyüb 57 den A. Naşid Ülgen. 22 liraya çıkarılanlar Fatih 23 üncü mektebden Nadi- Te Andac, Beyoğlu 11 den Süzan Eül, Çatalca Mimarsinandan Mu- sa Kâzım. 20 liraya çıkarılanlar Üsküdar Çekme köyü muallimi Vesile Gülderen, Silivri Çayırde— re köyünden İ. Adnan Çizer, 17,5 liraya çıkarılanlar Üsküdar Alemdağ köyü mek - tebi başmuallimi Salâhaddin Er- deren, Beyöğlu 2 nci mektebden Saime Akıncı Ka ae aç Hatayın İlhakı Fiatları Ucuzlattı İpekli, Yünlü Kumaş- larda Büyük Bir Ucuzluk Var Hatay ile aramızdaki gümrük müamelâti kalktıktan sonra bir çok Hatay malları şehrimize ve diğer mıntakalara — yayılmağa başlamışlardır. Bu yüzden bil - hassa ipekli, yünlü ve pamukla kumaşlarla sabun, zeytinyağ gi- bi maddeler fiatlarında bir ten - zilât görülmeğe başlanmıştır. Çünkü Hatay malları bu vilâyet lerimizde yetişen ve imal edi- len mahsulât ve mamulâttan da- ha ucuzdur. Bunun sebebi hariçten şimdi- ye kudar Hataya gönderilen mal ların gümrüksüz oluşudur. Acemi bir ispinozun ötüşü.. — Hayır.. Hayır.. Siz müzikten gok iyi anlıyorsunuz! Dudakları « ağım şu iki mısrar çarçabuk armonize etti - tiniz. Yoksa siz meşhur bir beste- kâr mıgınız — Yok camım. Ben bu işten hiç anlamam. Musikiyi sadece seve - rim. Dinlerim. Hatta bazan güzel ses duyunca, içmeden sarhoş bile| olurum. : — Benim sesimi nasıl buldu - nuz? — Harikulâde güzel. Fıtrat sizi, çirkinleri — kıskandırmak ve biz erkekleri çıldırtmak İçin yara- mış! Allah sizi balkederken o kadar özenmiş, bezenmiş ki.. Güzelliği- — Lalala lalla lâlla lâm... Lâ | hize bir de onun kadar cazib, onun VA Ja lâllâ TâNA lâm... — ©. Maşallah sizin de güzel sesiniz var. — Buna ses mi derler acanım? SF VA Almanya ve Sovy Yazan: Ahmed Şükrü E Sovyetlerin de sulh iştiraklerini temin için da yapılan görüşmeler uf derken, Almanya, böyle binezonun yapılgnasına mâf mak maksadiyle müthiş yapmaktadır. Alman matbuatı, Nazi fi | nin meveudiyetindeki Sovyetleri likide etmek maksada matuf yazılar y dar ileri gitti. Hattâ İngili yetlerle anlaşmak için mü kapısı açacağı sırada Hi mişti ki: 4 — Varsın Çemberlayn'e viklerle yapacağı dostluk rek olsun!. Bugün Almanya, Sovyetlii kındaki harici politikasınt miyle tersine çevirmiş bi Bir müddettenberi, Alm Sovyetlere caztp ticaret yapmakta olduğu — bildiriliğ Şimdi de Ankara sefiri Vi pen'in «hususi vazile» ile vaya gideceği bildiriliyor. di &İ vazife» nin ne olduğu dilebilir. Almanya'nın mi se Soövyetleri kendi tarafı | zanmıya, mümkün değilse, | halde bitaraf kalmalarını çalıştığı şüphesizdir. Almanyanın Von Papen'l kovaya gönderecek - dereci meselenin üstüne düşmesi, İ den ziyade, içinde bulund ziyetin nezaketini anlamı! Tadığına delâlet eder. hi Alman matbuatı, sulh karşı meydan okumaktadırl kat Alman devlet adami düşündüklerini anlamak içifi buatın yazılarına ve hattâ İ sözlerine değil, hareketlerii mak icap eder. Eğer Almal şısındaki kuvvete hürmet seydi, tükrüklerini yalıyı kovanın kapısını a Fakat Almanyanın bu işt€ vaffak olacağı çok şüphelidli defa Von Papen'in gönde! midin pek 6 derece kı madığına en büyük del kü bu muhterem diplon raz da Almanların dahili İ$ Avusturyadaki muvaffaki tarafa bırakılacak olursa, sahalarda başarılar gösterd ki değildir. Hattâ bir riva) re, Almanyadaki bazı Von Papen'i olmıyacak şinde koşturarak siyasi zayıflatmak emelindedirler raz da dedikodu olan bu Von Papen'e verilen yeni ile teeyyüt eder gibi oluyaf kü hâkikaten Almanyanın ile anlaşması çıkmaz işlerdi ridir. Bugünkü vaziyette S serle Almanya arasında bir ma zemini ne olabilir? So antikamintern pakta mı gif ler, Almanya, olsa olsa, So ri bitaraf bırakmıya çi Fakat bu, Almanyanın Vo pen vasıtasiyle yapacağı tel tan ziyade bugün Moskovad lotof ile İngiliz sefiri arasız pılan müzakerelrin netices lıdır. Filhakika bu görüşm uzamıştır. Fakat yapılmakti Işin de pek nazik olduğu göt! de tutulmalıdır. İngiltereyi yetleti idare eden devlet Ti ötedenberi birbirine kaf' matsızlık göstermişlerdir. terenin yaptığı ilk teklif. sızlığı izale edecek yerde tün arttırmıştı. Şimdi Ballı leketlerinin garantisi etrâf son ihtilâf noktasının da mesi bekleniyor, Bildi re, İngiliz ve Fransız günderilen son talimat şö: formüle dayanmaktadır: — <İngiltere, Fransa ve Si ler, istiklâlleri ve mülkt ti ları, her üç devlet için di ehemmiyeti haiz olan hef karşı tecavüz halinde birbif tomatik yardım vâdetı ler kadar sehhar bir ses ilâve etmiş. n:::: b:ı:::m“ e Hele bakışlarınız, Selin Hanım.. “Holandayı, Belçikayı ve (Devamı var) —| içine almaktadır. B