"BALIK FİATLARI HAVYAR FİATLARI alık bolluğu iki gündür yi- E ne kopazeliğe binmiş... Ev- velki gün — Balıkpazarında Üç kilo istavrid 8 kuruşa satıl - miş.. Kilosu 70 paraya bile gel- miyor. Sıcaklarda balığa çok rağ- bet adilmez. Esasen yazın balık- lar yağsız ve lezzetsiz olur. Balık bu kadar ucuzladığı halde, yazın, balıktan çıkarılan havyar paha - hlaşıyor. - Bilmiyorum. - İçinizde havyar alacak babayiğit var mı?. Bvvelki gün bir arkadaş: — Kilosunu 14 liraya alıyozdum. Birkaç gündür 16 liraya alıyorum. Sıcaklar başlayınca, yükseldi, de- di. Bü fiat kalb sektesinden ölüm için birebirdir. Sakın tecrübe &- deyim, demeyin. GÖZ GÖRMEYİNCE GÖNÜL KATLANIR Bizim Şehir meelisine bugün - lerde ne oldu, bilmem.. Her gün tereyağ meselesi - konuşuluyor. Yağ, yağlanmak, yağ yemek ba- hisleri tatlıdır. Efendim, verilen karara göre, bundan böyle, tere - yağlar kâğıd paketler içinde sa- tılacak, açıkta satılmıyacakmış... Bu iyi bir düşünce... Hiç olmaz - sa, alırken, içinde ne olduğunu görmeyiz... Göz görmeyince, gö- nül katlanır, derler.. ARABCA KAİDEYE GÖRE İZAFET Şu meşhur darülâcezenin ismi değiştirilmiş, düşkünlerevi olmuş- tu. Şehir meclisi tekrar eski ismi kabul etti. Yani dmrülâceze... Bu- rası hakkaten âcizler kapısi mı- dır, bilmiyoruz. Fakat, düşkünler- evi hakikaten çok kötü bir isimdi. Darülâceze, arabea kaide ile ya - pilmiş bir izafet terkibidir, İnşal- lah bundan böyle, bu müessese, izafet terkibi halinde kalmaz, ha- kiki bir müessese olur. NASIL BİR OTOMOBİL SAHİBİ OLABİLİRSİNİZ?. Amerikada otomobil fabrikaları Batışları arttırmak için ucuza mal olan yeni otomobil tipleri meyda- nü' getiriyorlarmış.. Verilen ha - berlere göre, bir müessese, 350 dölarş satılabilecek — otomobiller yapmağa başlamış. Bizim para ile demek Ki 600-700 lira arasında bir HADISELER AYA SI LN ) ı n - Telgrof- yınca, bayana yazlık şapka alma- yınca... simizi menedip tasarruf yapın- ca, pekâlâ hepimiz birer otomo - Bil sahibi olabilirir. SÜR'ATLİ KOŞTURAN BİR YVENİ AYAKKABI Genç bir ressam, insanlar ., bu- günkü sür'atlerinden 7 defa faz- la koşturacak bir yeni alet icad etmiş. Bu alet, bir ayakkabıdır. Bildiğimiz ve giydiğimiz ayakka- bılardan farkı, altında, yaylı bir takım tertibatı olmasıdır. Bir res- samın, ne münasebetle böyle bir ayakkabı icad etmeğe lüzum gör- düğünü merak ediyorsgınuz, ta - Biz de merak ettik. Sorduk. Alâkadar bir zat: — Badema, ressamlar, bir sergi açtıkları zaman, bu ayakkabıları giyecekler... İzmitte olduğu gibi, sergilerine bir müdahale vaki o- | mağa başlıyacaklar... * cuklu ailelere lunca, derhal, son sür'atle kaç « dedi, BEKARLARDAN VERGİ - ——— ALINMA BAHSİ Bekârlardan — vergi bahsi tekrar tazelendi. Bi let Meclisi bütçe encümeni, be - kârlatdan vergi alınarak, çok ço- daha geniş mik- yasta yardım edilmesi fikrini ileri sürmektedir. Bilmiyorum, — vergi vermeği mi, yoksa, bekârlıktan vazgeçip evlenmeği mi tercih e- dersiniz.. Bekârlık sultanlık, der- ler..-Zannediyorum ki, sultanlık tacını bir türlü feda edemiyecek ve vergiyi ödemeğe razi olacak - sınız.. AHMED RAUF v Bugün saat 16 da Akşam Kız San'at okulunun Belediyedeki bi? nasında küçük bir defile yapıla- caktır. * Evvolce Denizbank tarafın - dan - İngiltereye wmarlanan 15 vapurda yeni bazı tadilât yapıl- masının *istendiğini yazmıştık. İngilzi şirketi bu tadilât için «flat farkı> taleb etmiştir. Muha- bere ve Münakale Vekâleti bu şey: Sadan ucuz. Artık, herkes î hususta tetkikler yapmaktadır. bir otomobil sahibi olabilir. Me - selâ, bu yaz, Florya plâjlarına git- mekten vazgeçince, tramvay ida- resinin otobüslerine binmeyip ya- yan yürüyünce, Yalovadaki otel Termalde, Bursadaki Çelikpalas- 4 kalmayınca, terkos abonesi ol- maklan — vazgeçince, kapalı şişe iyi su içmeyince birinci sınıf bü- yük lokantalarda yemek yemeyin- ce, Suadiyede sayfiyelik küşk tutmayınca, turfanda meyva — ve sebze almayınca, yazın çalgılı ga- zinolarda rakı içmeyince, beledi- yenin nakdi cezalarına mağa dikkat edince, süt içip son- Şehir Meclisi Dün Kapandı Kış Devresi Tahakkuk EtmişEserlerleAçılacak Şehir Meclisi dün Valinin bir nutku ile kapanmıştır. Lütfi Kırdar nutkunda ezcüm- le «kış devresini tahakkuk etmiş eserlerle açacağız. demiştir. Dünkü toplantıda hamamlara 7,5 kuruştan su verilmesi için Be- lediye Reisine salâhiyet — itası, ra tedavi için hastanede yatlma - | taksi otomobillerinin ayni renkte Tarihi Roman: No. B4 — Bana bir iki gün düşünmek fırsatını veriniz. Dedi. Misafirler Şeyhin zaviye- sinde kaldılar. * «BANA BIRAZ ZEHİR BULABİLİR MİSİN?. Tahirin, Şeyh Saidin zaviyesine neden girdiği bir türlü anlaşıla - mamıştı. Gerçi o, kız kardeşi id- diasile Ayşeyi kaçırmağa geldi- Bini söylemişse de, Maryana buna inana: p Şeyh Sald bu sözlere inandığı e aü b Yazan: CELAL CENGİZ halde, Maryana her gün biraz da- ha artan şüphelerini kimseye bah- sedemiyordu. Bir akşam çadır arkasında Ta- hirle buluştular. Maryana, o akşam Tahiri çok heyecanlı görmüştü.. Sordü: — Medineden gelen bu adamlar Şama mı gitmek istiyorlar? — Bunu benden iyi bilirsin! — Şeyhten yardım istemeğe gel- diklerini duydum. Fakat, bu yar- dimi kime kargı kullanacaklar? Hulâsa, bütün bunlardan nef- | KÜÇÜK HABERLER |!' Halifenin Sarayında l Bir ispanyol Güzeli Halkın içtiği Sular Emir Hilâfına Hareket Eden Sucular Mahke- meye Veriliyor Mevsim münasebelile şehrimiz- de su sarfiyatı çok artmıştır. Bu ara bazı sucuların halka hileli su satıkları görüldüğünden Beledi- ye reisliği, bütün sucuların sıkı bir kontrola tâbi tutulmasını tek- mil şubelere bildirmiştir, Bu Kontrollar gerek kapalı ve görek açık kaplarla yapılan bü - tün su satışlarına şamildir Kapalı kaplarla su satanlârın şişe veya kapların üzerine mu - hakkak gsattıkları suyun cinsini gösterir bir etiket koymaları, ay- TICa şişe Ve kapların ağızlarının doldürulduğu yerdeki — belediye su memurunun resmi mühürile mühürlenmiş olması lâzımdır. Dün yapılan teftişlerde bu emir hilâfına hareket eden Süleyman ve Said izmindeki iki sucu Sultan- ahmet 1 isci sulh ceza mahkeme- sine venilmişlerdir. Muhakeme iki sucuyu 10 ar lira pâra cezasına mahküm etmiştir. * Adliye Tebliğatında Yeni Usül Posta İle Yapılacak Tebligat için Hazırlığa Başlanıyor Adli evrakın posta ile maznun, davacı ve şahidlere gönderilerek bu kabil tebligatın mektub veya telgrafla yapılmasını mutazam - min kanunda 1 senelik bir mühlet bırakıldığı malümdur. Bu müdde- tin 1 yıl daha temdid edileceği doğ- ru değildir. Kanunun — tatbikine bu yıl kat'i olarak başlanacaktır. Ve bu hususta icabeden teşkilâtın kurulmasına — hazirandan sonfa peyderpey başlanması posta, tel - graf ve telefon umum müdürlü - ğüne bildirilmiştir. Mevzuu bahs teşkilâtın kurul- masına yardım olmak üzere de büt-| çöye 25 bin liralık tahsisat ilâve olunmuştur. Posta, telgraf ve telefon umüm müdürlüğü bu teşkilâtı evvelâ ba- zı şehirlende kurmağa başlıyacak ve sür'atle diğer yerlere de teşmil edecektir. Hükümet; adli hayatı- mızdaki değişiklik esnasında hiç bir memur veya mübaşirin açık- ta kalmasını arzu etmemektedir. Bu münasebetle yeni — teşkilâtta mübaşirlere adliye — dairelerinin tebligatla alâkadar kısımlarındaki| temurlara İş verilecektir, —— boyanmasına lüzum olmadığı, yab| nız arabalardaki şimdiki «kafesli çizgis nin kâfi bulunduğu ve Be- lediyenin elindeki harab bina ve arsaların satılması kararlaştırıl. mıştır. — Kime karşı olacak? Halifeye başkaldırmak — istediklerini Hâlâ anlıyamadın mı? cumılm —— Nadir Nadi; «Yeni buhrandan harb çıkar mı?> isimli bugünkü başmakalesinde son leleri ve bunların başmda Danzig! işini ele almakta ve bu yüzden bir. harb patlamıyacağını kuvvetli bir. ihtimalle beyan etmektedir. TAN: Akagündüz «Akdenizde yepyeni bugünkü başmakalesinde Türk - İngiliz itilâfından totaliterlerin dahi memnun olduğunu söyliye- rek, dyor ki: Bilhassa İtalyan Başvekilinin Torinoda söylediği son «Pamuk nutuk, buna en büyük delildir. Yumuşaklığı, elkstikliği, adalet- li sulh arayıcılığı bakımından pa- muk nutuk adını verdiğimiz o be- yanat, bugüne kadar söylenen nu- tukların en realistidir, ve: «Akdenizde yarın ve belki yarın- dan da yalkın bir zamanda İtalya- nin yerini Almanya alırsa ne ola- cak?.» Bu hal İtalyadan başka hiç bir Akdenizli için tehlike teşkil etmiyecektir. YENİ SABAH: «Seyirci vaziyeti» isimli bugün- kü başmakalesinde Hüseyin Ca - hid Yalçın herhangi umumi bir harbde seyirci kalmanın iyi oldu- Bunu fakat bunun da pek kabil bulunmadığını kaydederek ayni Futbol Sahalarında Yeni Bir Tedbir (1 inci sahifeden devam) rinde tara bir ihtisas haline getir- mek için bir taraftan futbol yük- gek hakem komitesi faaliye'e ge- çerken diğer taraftan da idari ted- birler düşünülmüştür. Genel direktörlük hâdiselerin ekseriyetle vuku bulduğu İstan - bul bölgesine gönderdiği bir emir- le Beşiktaş Şeref, Taksim ve Fe- nerbahçe stadyomlarında halkla futbol sahasını aşılmaz bir şekilde ayıracak tertibat yapırılmasını is- temiştir. Bu manialar vazedilinci- ye kadar bu sahalarda maç yaptı- rılmıyacağı alâkalılara bildirile - cektir. Maç günleri daha sıkı - inzibat tedbirleri alınması da İstanbul valiliğinden rica edilmiştir. Bundan başka maçlarda hâdise çıkaran kulüb takımlarının topye- kün mütcakıb — müsabakalardan menedilmeleri kararlaştırılmıştır. Genel Direktör General Cemil Tahir Tanerin Beyanatı Son futbol hâidseleri münasebe-' tile beden terbiyesi genel direk - törü General Cemil Tahir Taner, çok müteessir — bulunduğunu ve Haydarpaşa - Işık lisesi maçı hak-| kında Maarif Vekâletinin ciddi tahkikat yapmakta olduğunu Be- şiktaş - Vefa maçı hâdisesile de | bölge şampiyonluk müsabakaları piyonluk müsabakasına devam. — Şeyh Said onlara yardım e- cek mi dersin? — Yardım edeceğini umuyorum. — Tahmin ettim amma, kat'? Tahir, İspanyol dilberinin ku - bir hüküm veremedim. — Sen onlarla nede'ı elikadar oluyorsun? Şeyhin Mmisafirleri ek- sik olmaz. Bugün Metineden ge- lirler... Yarın Iraktan.. Öbür gün Filistinden... — Şeyh Said çok kuvvetli bir kabile reisine benziyor... — Şüphe yok... Çölün, sultanı ve hâkimi odur. — © halde halife, böyle kuv - vetli bir adamla neden iyi geçin- miyor?. — Bunu halifeye sormalı. Tahir lâfı değiştirmek istedi: —| — Medineliler çok kalacaklar mı acaba? — Birkaç güh şeyhin misafiri olarak burada kalacaklarını duy- dum. Tağına eğildi: — © halde şeyhi öbür dünya- ya gönlermek Zamanı gelmiştir, Maryana! Vaktimiz böş yere ge- çiyor, Onun kanmmı bir an evvel soğutmalıyız... — Sonra ne olacak? - Bu işi bitirip hemen kaça - cağır.. — Bu işi yapmak kolay mıdır? Etrafımızda birçok gözcüler var. Tahir gülümsedi: — O gözcülerden birini ben el- de ettim. Bize üç hayvan hazırlı- yacak. Üçümüz birden kaçacağız. Tahirin birdenbire fikrini de- ğişlirmesi ve Maryananın düşün- düğü şeyleri düşünmeğe başla - mış olması bir fesadüf eseri miy- di? Yoksa, Tahir-de halife tara « bi fönderil ğ _Iıııı.în mı ıınıı' ı,mdenlı?.vm IG ELER KARıSIİ Nwı aNK mülâhazayı memleketimiz için de varid görmekte ve: «Türkiye her hangi bir umumt harbde, yalnız kalmak, seyirci var ziyetinden ayrılmamak için ne ka-, dar çalışsa muvaflak olamaz. Çün- kü bizim uzak durmak istememiz kâfi değildir. Başkalarının bizi ra- hat bırakmaları lâzımdır. Birak - mazlar ki seyirci kalalım. Ayni za-i manda bir Avrupa harbine mevzu! teşkil edehilecek kurbanlar ara - sında feyizli — toprakları, zengin madenleri ve stratejik mühim mevkileri ile Türkiyenin de dahil olduğunu, kavganın. <Bizim yor- ganın başınas köpacağını da akıl- dan çıkarmamalıdır.» Demektedir. VAKİT: Eski eserlerr isimli - bugünkü | başmakalesinde Asım Us on seki- zinci asırda defterdar Sarı Meh- | med paşa tarafından yazılmış olan | (Nasayihül Vüzera ve! Ümera) - simli bir eserin Amerikada nefis bir surette basılmış olduğunu söy-| liyerek memleketimizde yazma ve 'ya matbu bir nüshası bile bulun- | mayan bu eserin Amerikada ba- sılışını merak ve takdirle karşıla- | makta ve neşriyat kongresiniden | sonra <eski eserler» in tab'ı işinin de sür'atle halledileceği ümldini iz- har etmektedir. İKDAM: Başmakalesi yoktur. | bizzat İstanbul Valisinin takibg- ta geçtiğini söylemiş ve demiştir | ki: — Ben esas noksanı şurada gö- süyorun: Sahalarda - seyircilerle | oyuncular arasında doğrudan doğ- Tüuya teması menedecek tesisat ve tertibatın bulunmamasıdır. Şimdi bunun üzerinde ciddiyetle meş - gulüm, Sinema ve tiyatro gibi hal-i kı içine toplıyan yerlerde nasıl bazı fenni tertibatın bulunması lâ-| Zunsa içerisine seyirci olarak hal- kı toplıyan sahalarda da seyizci ile sporcu arasında teması raene- Gdecek maniler bulunması, duş ter- tibatının tamar olması, müsabaka esnasında alâkadar. bir doktorun bulunması gibi asgari şeraitin bu- lunması lâzımdır. Bu şeraili tes- bit eden bir talimatname hazır - latıyorum. Kısa bir zumanda teb- lüb ve şirketler bu asgari şeraiti vereceğim mühlet zarfında lemin etmezlerse bu sahalara seyirci a- malarını menedeceğim . Su Sporları için Güzel Bir Program Hazırlandı Su sporları federasyonu 1030 yaz mevsimine mabsus olmak - üzere 9 haftalık bir yüzme sporları mü- sabaka programı hazırlıyarak, böl-| gelere göndermiştir. Bu programa göre, sırasile hazırlık, teşvik ve Maryananın - kafasının — içinde kıvrılıp kalan bu şüpheler - onu biraz daha ihtıyatlı davranmağa Tacebur etmişti. — Şeyhi öldürünce neriye ka- çacağız? Diye sordu: Tahir: — Doğruca Şama gideceğiz, dedi, orada bizi parlak bir istikbal — Şüphe yok... Buns mâni mi var? Bundan sonra ebediyyen be- | nim olacaksın! ayor. müsun? | gözdesiyim.. Tahir omuzunu silkerek güldü: — O, gözdelerini benim gibi genç ve bekâr 2abitlere cırağ etmekten zevk duyar, Yüzlerce cariyesinden! biri eksilirse ne çıkar bundan? Maryana susuyordu. O, halife- * nin yanından ayrılırsa - Haccac İ Hiğ edeceğim. Sahaları işleten ku- |- Halk Tipi Radyolar | Müracaat Müddeti Ayın Sonuna Kadar Uzatıldı Halk tpi ucuz radyolar — İçin posta, telgraf ve telefon idaresi taralından açılan münakasaya bir çok yerli ve ecnebi firmalar nü- müneleri ile beraber iştirakte de- vam etmektedirler. İdarenin ev- velce 15 mayısa kadar koyduğu mühlet yeniden bazı firmaların nümünelerile iştirak etmek ar - zusunu göstermeleri üzerine ma- yısın otuzuna kadar uzatılmıştır. Bu müddetin hitamında hiçbir | müracaat kabul edilmiyecektir. radyoların memleketi » miz dahilinde imali de münikün görülmektedir. Japonlar Şehrimizde Bir Banka Açmak | İstiyorlar Japon hükümeti; iktisadi müna- sebetlerin daha ziyade genişletil - mesini kararlaştırarak şehrimize | bir Japon bankasının mümessilini göndermiştir. «Siğele Bank» ismindeki bu Ja- poön bankasmım İstanbulda bir şu-; be açmak için hükümetimize mü- racsat edeceği de zannedilmekte- dir. Peynir Piyas sı Bu sene hayvanlarımızın iyi bir surette yetişmesi ve kışın da fazla zünden süllen yapı- lan mahsullerimizin fevkalâde ol- duğu birçok mıntakalardan gelen malümattan anlaşılmaktadır. Bir kısmı harice gönderiler ve büyük bir kısmı da memleket dahilinde istihlâk edilen peynirlerimiz bu sene kalite itibarile diğer senelere nazaran daha iyidir. Bundan başka umumi rekolte geçen senelere na- zaran bir misli daha fazladır. Bu seneki peynir piyasası yüz- de 25 noksan fiatla açılmıştır. İlk olarak tenekesi 440 kuruştan açılan fiatlar son günlerde tenekesi 460 - 470 kuruşa yükselmiştir. tesbit editen günlerde yapılacak- | tır, Federasyon, Türkiye şampiyon- luğu için bölgeleri gruplandırmış- tır. 13 ağustosta bölgelerde- son müsabakalar yapıldıktan — sonra, evvelâ grup, sonra Türkiye yüz - me birincilikleri dera odilacektir. MÜSABAKA TARİHLERİ 18 haziran pazar hazırlık müsa- bakası,' 25 haziran puzar, bölge teşvik müsabakası (mükâfatlı); 2 temmuz mHazar — hazırlık müsabakası — 9 temmüz — pa - , zar, Halkevi teşvik —müsa - bakası (mükâfatlı; 16 lemmuz pa- zar hazırlık müsabakası; 23 tem- Muz pazar federasyon teşvik mü- sabakası (mükâfatlı); 30 temmuz pazar bölge birinciliğine hazırlık müsabakası; 6 ağustos pazar bölge, şampiyonluk müsahakası (mükâ- fath); 13 ağustos pazar, bölge şam- gok iyi anlamıştı. Fakat, Tahire düşündüklerini söylemedi. Sade- €e sordu: — Haceaela aran iyi mi? * — Dünyada sevmediğim bir x- uam varsa, odur. Lâkin önun ba- na itimadı vardır. Bağdada gi - derken, beni de yanına almıştı. — Ben, o adamdan çok korku- yorum, Tahir! O Suriyede hali - feden daha kuvvetli... Halifeden daha nüfuzlu... Herkes ondan çe- kiniyor. — Doğrudur. Hetkes ondan kor- kar.. Herkes ondan çekinir. Fa - kat bundan ne çıkar? Suriyede berkesin sevdiği ve taptığı- bir | hşı vardır: Halife Abdülmelik. — Sen, onun adamısın demek?, | — Bunu hâlâ anlıyamadın mı?! — Anladım... Şimdi herşeyi an- ladım... Sen buraya beni takibe geldin, değil mi?, ı n | vaziyetini kurtarmak için DUf " işbirliğine yanaşmıyorlar. | cümle İle başlamıştır: «Savy' | dür. Esasen teklifin Sovyetlef So: etl İngiltere | vy er ve gl_. smmıf-r 'n sulh cephesine :;_ raklerini iterin için vıpıll" €t İngiliz teklifine M kümeti cevabını vermiştir. Biz teklifi, bilindiği gibi, ', İngiltere tarafından — geranti tına alınan devletlere y: bulunmak vaziyeti hasıl dî': zaman, Sovvetleri bu yardıma * — tirake davet etmekte idi. İngÜ renin bu teklifi yaparken di düğü şu idi: Sovyetlere kom$ü lan devletlerin — istiklâllerini rumak, hiç olmazsa İngiltert dar Sovyetleri de alâkadar ciTÜZ * tedir. Bunu bizzat Stalin sog F | tuklarının birinde açık olarak de etmiştir. Şimdi Almanyanif | İtalyanın tecavüz politikalafl E devletlerin istiklâllerini - tehiil ye düşürdüğünden — İngilter€ | devletlere kendiliğinden — güf#f| $ vermiştir. Yardım vaziyeti P | olduğu zaman Sovyetlerin de raber hareket edeceklerinin Pip B günden bildirilmesi bu garafi! kıymetlendirecektir” Fakat İNf tere Sövyetlerle ittifak m : betlerine girişmek istemiyor Sovyetler - bu teklifi miyorlar. Ve müsavat çet içinde İngiltere ve Fransa il © taraflı ve hattâ Polonyanın dEE tirakile dört taraflı bir icifak YU pılmasında israr ediyorlar. tere hükümeti, bu ittifakıa Y masına mani olan engelleri $4f ken, İsponyanın, Portekizit Polonyanın buna muvafakâat miyeceklerini ileri sürmekle * de bizzat İngiliz hükümeti & yetlerle bu derece samimi W y sebete giürşmekten — çekinmek'i dir, Sovyetleri nsulh cephesif€ | tihakları bu cepheyi takviye cektir. Polonyanın menfastleri ( cephenin kuvvetleşmesinde ? ğuna göre, böyle bir iştiraki detmesi- Polonya hükümetif beklenemez. İspanya anti tern pakta girmiştir. Pıı-u" itirazını ciddi telâkki eım-B' kân yoktur. Bu şartlar altındâ giltere hükümetinin buna uı"” olmadığı ve hükümeti ıuyık elkârı umumiyeye ve meclist” | İşçi ve Liberal zümrelere g Mi w rı bahanc olarak ileri mdw ticesine varmak Tüzımdır. İngiliz hükümetinin yaptii! kinci teklife Sovyetler gene D taraflı ittifak teklifini ileri müşlerdir. Demek ki İngilter? tifakı kabul etmiyor. So İttifaktan daha başka şeklll la beraber, müzakerelerih bir SÖ mazda olduğu iddia edilemez: ağansı, İngiliz teklifinin Mosk tarafından kabul edilmediğini diren haberine şu dikkate Ü birliği garp demokrasileriyle * | birliği etmeğe karar | dir. Bundan sonra ajans, aradl, zorlukları saymaktadır. Filb vermiş bulunuyorlar Binaef bir formülün bulunması mü rafından reddi müzakere KAP Biz Türklere gelince; İngili, ile | teranin şarkta giriştiği lerin kıymeti ve mw kâr edilemez. Fakat bi de sulh cephesine ww garantileri — kıymetlendi! | İngiliz alâkası şimdiden . milel münasebetler üzerin€ ÜÇ kin edict bir tesir yapmıştır. Pa Sovyetlerin iştirakleri de tf Gdilirse, bütün küçük devli tahassürle bektediği sulh VE kün «tmosferi geri gelecektir.. Türkler daima Sovyet siy | sulhseverliğine ve dürü inandık. Ve hiç bir zaman uhımmdıdd*l " la sulh yolunda işbirliği ? xııuııd-ııı-mn"' y Hıuuıınıçlnılıur n