; Ğünün Meselesi: Yeni Tayyareler Ismarlandı Devlet Hava Yolları Bu Sene Tesisatını Daha Ziyade Genişletecek evlet Hava Yolları ida - Tesi, yeni telsiz istasyon- ları kurmağa ve istasyon ları, hangarlar, su depola- Ti tesis etmeğe karar vermiştir. muhtelif " yerlerde de Pisler kurulacak ve atelyeler İhşa edilerek bazı meydanlar- a uslah olunacaktır. yeni tayareler de » - Marlamıştır. Bütün bu işler için idareye 1 milyon 320 bin lira veril - Mektedir. Esasen bu para geçen sene- | Üen ayrılmış ise de o vakitten- beri muhtelif ecnebi firmalarla yapılan müzakerelerde firma- lar yeni tayyarelerin 1 haziran 939 tarihine kadar teşlimini ta- ahhüt edememişlerdi Bu sebeble tayyareler ancak hazirandan sonra — gelebilecek ve derhal İstanbul - Adana hat- t da açılacaktır. Bu sebeble verilen tahsisat da yeni seneye devrolunmuş - tur İdare bu münasebetle satın alacağı aletler ve yapacağı te- sisat meyanına birçok yenilik- lüve etmiştir. Sütcüler Her Sabah Kontrol Edilecek Zehirlenme Hâdisesine Sebebiyet Veren Sütler Nasıl Sutlermış Bundan iki hafi 140 a ya kın Vatandaşın zehirlenmesi| elenen «zehi hâdisesi | Sütlerin tahlil raporu dü: *imüştur. Raporlara göre zehirlenme Üğesine sebob oları Biş değildir. Zeh Mikrobiktir ve sütlerin pis fülması yüzünden hasıl olmuştur. Diğer taraftan bu hödise Sıhhi- Ye Vekâletinin de ehemi kkatini celbetmiştir li tarafindan beled Bu hususta birçok sualler Müş ve tekerrürüne meydan ve- Tilmemesi temenni olunmuştur. Belediye reisliği tahlil rapnria- Belediyedeki Ücretli Memurlar Belediyelerde ücretle çalışan - lar hakkında Dahiliye Vekâletin- Gen dün Vilâyete bir emir gönde- Tilmiştir. Emirde bu gibiler hak- Yında inzibati cezaların tertip o- kunduğu, bu husustaki - evrakın Yaki itirazlar üzerine Vekâlet İn- #ibat komisyonuna gönderikliği Bin görüldüğü bildirilerek bu mu- #melenin yanlış olduğu tebiğ e- | Gdilmektedir. Emre göre memur ol- Tuuyanlar ücretle müstahdem bu- lunanlar hakkında — memurlara TMuhsus inzibati cezalar tatbik o- ı"n'ı-zııyzcn ve bittabil — Vekâlet İhzibat kamisyonuna da gönde - Tikmiyecektir. belli | undan Vi in en çabuk bir zamanda e tekrar Belediyeden istemi Bu münasebetle fabrika £ ere yaptığı bir tamin her &i yrıca süt tevzi mahallerinde de devamlı teftişler yapılmakta- dır, | Bu teftişlerde yöniden Belediye | talimatnamesine uygun olmuyan bazı süt tevzi mahalleri görülmüş ve hemen kapatılmışlardır. Tasarruf Hesapları İkramiyeleri Halkımızı tasarrufa alıştırmak için milli bankalarımız tarafın - dan 4«Tasarruf hesapları ikrami- yesi» usulünün büyük yardımı gi rülmekte ve hesap açtıranların sayısı günden güne artmaktadır. Zirsat bankasının bu kabil ik- ramiye keşidesi ay ba: lacaktır. Bu keşidede 1000, 500, ve müteaddit küçük ikı de vardır. | Hesaplarındaki mevduatı paralar | sene içinde 50 liradan aşağı düş- miyen tasarruf hesabı sahipleri- niye çıkarsa ikramiyeler xlasile verilecektir. da yapır nda yapır 0 lira | iyeler Hükümetin Yaptığı Ve Yapacağı ürk ve İngiliz Başvekilleri, Türkiye - İngiltere anlaş - masını ilân eden müşterek beyannameyi ayni YDi sa - atte, Millet Meclislerinde okudu- lar. Başvekil Refik Saydam'ın özlü, ciddi, vakur beyanatını okuyan her vatandaş büyük 'Türk devle - tinin dış siyasa bakımından tut - tağu yolu öğrenmiş — bulunmak- tadır. Demokraside, hükümetler, bü - tün icraatından milleti haberdar eder. Cumhuriyet Türkiyesi de büyük bir sarahat ifadesi içinde, Türkiyenin, son siyasi dünya bâ- diseleri karşısında ne yaptığını, ne yapacağını Türk efkârı umumiye- sine izah etmiş bulunmaktadır. Düne kadar, bu sürprizler dün- yası önünde Türkiyenin vaziye - tini merak eden vatandaşlarımız ve yabancılar, bugün tatmin edil- miş bulunmaktadır. Hükümeti tebrik etmek bir vazifedir. BÜRHAN CEVAT | Yeni Atatürk Pulları |Ayrıca “Namık Kema'., Pulları da Bastırılacak| Umum Mi şehrimize gönderil. İdare bu pullacdan mühtelif kıymnı 0 bin t ır. Bu pull: gim bastınmak bitip İstanbula getirilir getirilmez pulları ismarla- . Namık Kemal — pulları 6 -8 - 12 ve 125 kuruş üzerine o- lacaktır. Namık Kemal hatıra pul- larının üzerine büyük vatanper- ver ve şalirin başı açık portresinin konulması münasip görülmüş - tür. 4 seri üzerine tertip olunacak- tır. Bu pullar için kullarlma müd- deti olmıyacaktır. Posta gişelerin- de bitinciye kadar istimal oluna- caktır. Garbi Trakyadaki Türk, Muallimleri Trakyadaki ümlerinin Yu- len imtihan olunmaları ymuştur, Bu ka- nan dili mecburiyetini kı Far muallimlere tebliğ olunmuş- tur. İmtihanlara gir Vâzım len Türk muallimlerinin adedi 380 den fazladır İmtihanlar temmmu- zun 17 inci günü başlıyacaktır, lecek ay başı da 2000, 1000, diğer muhtelif küçük ikramiye- ler vardır. diplomasız Bir Dişçi / | Bir Müşterisinin Diş erni Kırmış... iplamasız dişçilik yapan, a- cemiliği ve dikkatsizliği yü- zünden İsmail isminde bir gencin dişlı n birini kıran, Perla (müstear adı Fatmadır.) nn | muhakemesine dün Asliye Birin- ci Sulh Cezada başlandı. Dünkü celsede yalnız davacı İsmail gel- i. İsmail şu ifadeyi verdi: de bir gün Sirkeci- den, ŞEıcuk apartımanını n- den geçiyordum. Apartımanın i- kinci katındaki: «Diş Yapımevi> | | tabelâsı nazarı dikkatimi celbetti, Apurtumana girdim. Dişciyi sor- düm, Muayenehanesini gösterdi- | Girdim. Dişçi, bir kı Kendisine üç dişimin çürümüş ol- düğünü ve bunları çıkartıp ındı. yerle- Ve-.Mahkemeler Bana Kim Derler Bilirmisin? Sıvacı Kemalin Eşyasını Acaba Kim Çaldı? irmi gün evvel; Sirkecide ma ambarından sıvacı Ke- malin bir bavul eşyası ile muhte- lif tarihlerde kahveci Faris'e ait birkaç su bardağını ve ka canlarını çalmaktan su, med Özmenin duruşmasına Birin- €i Sulh Cezada başlandı. Davacı- lardan Faris, mahkemede şunla- iyledi — Mehmed Özmen, geçen aya kadar ambarın bekçisi idi. Benim Kkahvem, ambara yakın bir yerde olduğu için Mehma da - rı dasıı Çay, kahve ister, ben de çırakla na istediğini gönderirdim Son zamanlarda kahvedeki bar- dak ve fincanların eksildiğini far kettim, Bunlar çalınmıştı. Fakat sızın kim olduğu he belli rine altın diş taktırmak iste h. Pazarlık ettik. 10 uk Dişçi kadın maki- p birini | çeker kadın rimden İki gün sonra git ü Mu: de sonradan &dının Cebbar oldu- ğunu öğ yalnız de neha sin- im bir zat vardı. eri | anlayınca bana dön- | | — Kardeşim, dedi, bu kadın dip- I | domasız bir dişçidir. Sakın buna | ğit dişlerini Dişçiye üç lira peşin vermiştim. Buparayı istedim, kadın vermedi. Ben de onu mahkemeye verdi Suçlu kadının da sorguya çekil- mesi için muhakeme 26 mayısa bi- | rakıldı. | Diplomasız Dişçiler [ Şehrimizde ve muhtelif şehir- | lerde ediplomasız dişçili A ğe kalkışanlarla «Dişçiler cemiye- tis li surette mücadele etmek- tedir. Bu meyanda diş çekmeğe | teşebbüs eden berberler de yakı Tanmaktadır. Bu mücadle sayesin- de şehrimizde «diplam dişçi- | ler> pek azalmıştır. Kalanlar da peyderpey yakalanmaktadır. E>- de Mehmed isminde bi- si cürmü meşhud halinde yaka - lanmıştır. Sahte dişçi muhakemeye sev dilmek üzere Müddeiumumiliğe teslim olunmuştur. .di, Davacılar, hmed Özm an çalındığını söy — Her halde seni rdaklarını da o odasın, maş olan bardak ve mal ile Mehmedin gittik ve çalı fincanları da bulduk. | Diğer davacı Kemal de şu ifadeyi | verdi mnun ya' bula bir, bir buçuk ay man koruma ambarına gi bavul eşyam vardı. Ben bunu bi tanıdığımın evine götüri kacaktım, fakat inşaat m di buna engel oldu: — Ambarda kalsın, dedi. Kork- ma, ambardan eşyan çalınmaz, bekçi Mehmed onu muhafaza e- der. Mehmed ile geceleri ambarda ayni odada yatıyorduk. Bir sahah | a. onu da uyandırdım. — Haydi kahveye gidelim, bi- | , dedim. —Mehmed Bir saat döndüğüm — zaman Dikkat et- rer çay içeli gel Yalı mra oraya Mehi görmedim. tim, yatağımın nedi. edi ban r. Kemalin eşya gün, sabahleyin vat yordum. Kemal beni Evlenenler Tedkiklerinden Alınan | misin? dedi izo c AA BuSene Çoğaldı Sene Sonu Netice Budur | Sene sonu münasebetile yapılan | bir tetkikten anlaşıldığına göre, | bu yıl içinde memleketimizin her tarafında evlenmeler umumiyet - le geçen seneye nazaran çak art- mıştır. Bu fazlalık 96 90 u tecavüz etmektedir. Bundan; evlenme yaşının indi- rilmesi hakkındaki son kanunun çok faideli olduğu görülmektedi İstanbulda evlenen çiftlerin sa- yısı da geçen seneye nisbetle faz- ladır. Hattâ bu fazlalık; son üç ay içinde yani marttan itibaren da- ha çoğalmıştır. İstanbulda en çok nikâh kıyılan Evlenme daireleri- nin başında «Beyoğlu» bulunmak- ta sonra <Fatih», «Beşiktaş», «Ka- dıköy» gelmektedir. KISA POLİS HABERLER * Ankara caddesinde Acımus- luk sokağında bir yapıda çalışan Ali ve Paskal adında iki işçi $ met- re yüksekten düşerek — muhtelif | yerlerinden yaralanmışlar, hasta- haneye kaklırılarak tedavi altma alınmışlardır. v Üskildarda Pazarbaşı mahal- yaralanmı Ş “uv-l ümune — hastahanesine k teda vi altına a Halidi 3185 numaralı oto Niş: Behiyeye çı esindeki nda ©- aresindeki yük ara- ya- cü basi Beşiktaştan geçerken 7 şında Melâbat adında bir çec parak lamı: mul yar tar. Kemal ayaklarımdan — tutarak çekmeğe başladı. Kızdım, onu &- zarladım. Kemal de hiddetlendi, kaşlarımı çatarak: Ulan, bana kim derler, bilir Eğlenen bir tavırla: Kim derler? diye sardum. — Arnavud Kemal! dedi. len Arnavud Kemal isen, beni de Lâz Mehmedim, dedim. Birbirimize sövüp saydık. Pa- kat dövüşmedik. Kemal odadan çıktı. İki sant sonra bavulundan eş yasının — çalındığını — 6ö in çaldığını da bilmi ahitlerin de dinlen- bırakıldı. 2 mayısa —— ROMAN : 19 akân yoktur Beni tekrar gör - Mek hususunda izhor buyurduğu- Tuz gabırsızlığa bötün kalbimle Mukabele etmek-'sterim. Size kar- © ber türlü resmi formüller kul- Tanmaktan beni menetmiş oldu - üz içim, bu mektubumu kemali saretle kendi düşündüğüm gibi | Yazdım. Sizi çok sevdiğim — için, | kusurlarım affedeceğinize emi - ’ him.. Kontes Dubarry Bu mektubun altındaki imza, ikaten mühim bir imza idi, Fakat Baron Dö Gönes'e hitab e- | Gildiği için belki de ehemmiyetini | Ybedebilirdi. | DÖRDÜNCÜ KISIM Janet, sarayda uşağı yukarı bir İktidar mevkini eline geçirince, Çünkü Dük eskiden Madı padur'un en yakınlarından bi idi. Madam Pampadur - öldükten sonra, hemşiresi Düşes aö Gra - mon'un Kralhın mahre mesini en başta arzu edenlerden birisiydi. Fakat Dük Dö Rişliyö ile Kont Dubarry'nin gayretleri sayesinde bu teşebbüs akim kal - mıştı B 'et karşısında nazır, sa- raydaki bütün tertiblerini bozan büu kadına karşı gizli açık bir mü- çadeleye girişmiş Artık iftira iftirayı takib ediyor, yalan yalanı kovalıyordu. Bütün maksad sadece madam Dubarry'yi gözden düşürmekti. Halbuk! Şua | bulunuyordu, | zöl'ü küçük düşürmek ve bütün | ittihamlarını boşa çıkarmak müm- kündü. Kral da bunu :.nlun.;—ıııııı değildi. Hatta hatıralarında Şua - Mahalle Sokagmdan Saraya! DA NULN Çi zöl'un bu entrikalarından açıktan | açığa bahseder, O kadar itimad et- tiği bu zatın maksadında muvaf- fak olmak için, saray hizmetçi - lerini de para ile tuttuğunu söyler.) Suazöl de hatıralarında K n bahsederken şunları söylemiştir: #«Öyle adamdır ki kendi zevki için Neron tertibi Parisi yaltıp sey- retmek bevesine bile mağlüb 0l- muştur, Fakat bu emri vermeğe cesaret edememiştir. Penceresi - nin önünde birisinin başı uçurul- sa, her halde metresinin ya dan kalkıp, zevkle bu manzarayı seyredecek - tinette bir insandı Halbuki başına gelebilecek hâdise-| z H n at iren: Muammer ALATUR kendisidir.> Artık bu vaziyet karşısında Ja- netin de mücadeleye hazırlanması lâzım geliyordu. Kralın nekadar mukarrebini, karıları ve metresleri) i de birer birer genç ka- dının aleyhine dönmüşlerdi. İlk günlerde, Kralın genç kadın- la münasebetinin geçici bir şey o d hükmediljnişti. H - lay edenler bile olmuştu. Janet çok dikkatli davranmak Jâzım geldi- Bini anladı. Kralın, Janeti üç de- | fa & a davet ettiğini öğre- nenler, hatta heyecana bile düş- müşlerdi. Nazır Suazöl'ün hem- giresi düşes Dö Gramon Janetin ı lerde ölümden en çok korkan da | ö İ €n büyük düşmanı kesilmişti Bir sabah Düşes Versay bahçe- kerinin bir kenarında otururken, Janet tesadüfen önünden geçmiş bulunuyordu. Düşes gayet mağru- rane bir tavırla, Versayın yeni mi-) safirine hakaret edercesine bak- tı ve yürüdü. geçti. Janet, Düşes Dö Gramon'un ken- gisini çekememesini pek tabif bu luyordu. Hatta Düşesin bir akşam, her- hangi bir kâzayı bahane ederek, Kralın dairesine en yakın odalar- dan birine nakledilmesini istediği- ni biliyordu. Bu hesabla kazada Düşesin korsajı yukarıdan aşa - ğıya kadar yırtılmıştı. "Belki Kral kaza meğe gelir diy gefasında da madam | n yatak oda- sına kadar girmeğe cesaret ettiği 've kendisi dışarıya çıkarılmak is- tenirken, odadan çıkmamak için haberdar olur kendisin Hatta bir teselli Kralın yorganlarına sarıldığı da zikredilir. Asil aileden doğmuş bir kadın bile, bir Kralın gözdeti ol- | mak için neler yapmağa tenezzül | ortada bir se- | üyordu. Olur ya, bir hü- | Kümdar pekâlâ bir mahalle kızıma da iltifat edemez mi? Bahçenin diğer bir köşesinde Ja- tekrar karşılaştılar. O s, yanmda — bulunan [ madam Dö Briyon'a yüksek sesle | dedi ki: - Bazı kadınlar var ki, hakika- ten kendilerine çok kazançlı bir meslek bulmuşlardır. Meselâ: — | HAELE ©07 Demir ve Çelik Fabrikalarımız arabükte demir ve Çelik fabrikalarımızın bir ağus « fostr faaliyete geçeceği ha- ber veriliyor. Şimdiye kadar da | mühim miktarda demir cevheri fabrikalar sahasına idhar edilmiş- tir. Bir ağustos, Karabük, büyük merasime ve tezahürata sahne o ladaktır. Çünkü, Karabükte kuru: lan demir ve çelik fabrikaları, | Tüzkiyede ağır sanayiin kuruluşu- mum ilk zaferidir. Cumhuriyet Türkiyesi, Onıııılı imparatorluğu için hayal, ri le olmayan birçok güzel şeyleri tar hakkuk ettirebilmenin sırrını da- ima avuçlarının içinde tutmuş - tur. Türk toprakları üzerinde demir ve çelik fabrikası kurmak, mana- sını birdenbire kavrıyamıyacağı: mız kadar muazzam bi- iştir. Ka- rabükteki yakın şarkın, Balkanların, şarki Avrupanın en mühim bir sanayi merkezinin çe- likleşmiş ifadesidi: Türkiye daima tesisat leriye, huzura, refaha gidiyor. Bu gayelerin t hakkuku için başarılan eserler iüslerimizi iftiharla kabartacak derecede mühimdir. Karabük büyük - bir varlıktır. Bu varlığın semerelerini yakın bir ifustosta merasimle işletmeğe a- çılacak olan demir ve çelik fahri- kalarımız, Türk toprakları ufuk- larına, yeni bir Türk zaferi çiz » mektedir. Daha böyle, sayısız fabrikalar açacağız ve işleteceğiz. Türk azmi yeryüzünün en muazzam kuvve - REŞAD FEYZİ ve İsak a. kahvesinde Kumar öynarken suç | üstünde yakalanarak mahkemeye verilmişlerdir. BirimizinDerdi Hepimizin Derdi Ev, Apartman Var, Sokak Yok Bir ekuyucumuz yazıyor: «İslanbulun — yangın yüzünden harabeye dönen birçok yerlerin- de sekiz en senedenberi apartı - manlar yapılmıştır ve bu apar - fimanlar - belediyenin — zösterdiği plâna göre birer mıra ahnış vai- yelledirler. Fakat apartımanların genlendirdiği bu ceki yangın ar- salarında sokak denilen şey yok- tür, Apartaman sahibleri, ancak kaldırımları yaptırmışlardır. Fakat sokağıa hali perişandır. ve eldden acmacak bir haldedir. Rabiğli cad- Gesini asfalta çeviriyoruz. Halbu- Ki bu yolun kaldırımları mükem- mel bir yoldu. Buraya sarfedilen para ile ber ikislarafına mamar aparlamanlar sıralanmış sekak - ları bir parça olsun — düzeltmek imkânı bulunamaz miyı Janet dayanamadı. — Herhakle Kralın zorla giren ben d © zaman, Di bire sarardı. kesildi. Madam Bi da- ha ağır birşeyler söyler diye, Dü şesin elini Düşesin ağzına götür- dü. Halbuki Dük Dö Suazöl Kralın hoşuna giden bir kadına karşı a- çıktan açığa mücadeleye girişme- mek inceliğini göstermişti. Ka » yatağına ü b m en- kları semor 'on belki | Gınlar nedense böyle zamanlarda Jerine hâkim olamıyorlar, * İki kadın arasındaki rekabet şus | yu bulunca, saraya mensub birçok n ve asılzadeler yeni gördeyi himaye eder bir vaziyet aldılar, Bunlardan birisi, Suazöl'ü hiç sevmiyen ve hattâ mevkiine göz koyan Dük Degiyon idi. (Devamı var)