ince El işlerini Yaşatm | Ârşiv Daires;'nde Çalışan Nuri, Eserlerini Hususit Olarak Eminönü Halkevinde Teşhir Etti ügün Sul - bu eserler a- 8 sırma ile Miş levha - 5 kumaş üze - Fle altın yaldızla Üzlmş marka - Ve oryental Üünler. — Daha &; Tetle işlen - BÜ Yazılar ilk ba- Na göze çarpı - Yordu, %;*ı-.['ıı,v Sırri Le- Halid Bay- ;-_ Melihâa miEA Kemal E- L;*'ı ve dah hî:h arkadaşlar bu Türk san'at- ihin yarattığı eserleri hayretle takdir ediyorlardı. inin yanıra sokul neden bir sı etmediniz? "ırı» hir etmez olur muyum? Tet İzmir fuarında, bu işler a- ihda birinci gelerek madalya laylı Masanın Yiklar Tdir. Türk desenleridir. Her biri “': taminin kemerinden, kubbe- 'den, şerefi bir türbenin n::'iriax veya bir çeşme - & nıştır, dedi, takışlarından a! Anların hepsi yıkanır, fakat altın, Y lan, l ma ile iş- işlemekten çok Si kdir eden kim? kik'den bu işlerin de meraklı - çarşıda, rayıp satın alanları var BÜD yüsden, b Bahlaş K, klaptan!; dür, Pak arı, / haita bi ekmekşiz kalmaz ve hergün K” daha iyi eserler vücude ge- Tmeğe çalışırlardı. | Undan sonra, san'atkâr bize, b nanda işlediği çok ince bir egi Sseri olan bir fener gös - . Her parçası iki buzlu cam Tapifa renkli bir faya konarak, K desenlerile işlenmiş olan bu .-ş,îf' eski —saraylarda bile eşi “imiyen bir nefaset ve kıymet| iyordu. Boy Nu u;ıauşu tamam üç ayda yaptın n Söz nuru dökerek süsledi - | ._ı__:ı eseri bugün beş yüz liraya $ yorum. — Halbuki, bundan "»:ğ' aşağı kıymette olan bir i l Buşlarg, tede binlerce Uraya sat- M MÜ. Sonra ağler gibi bir sesle Tüve eti e .; Sümer Bank eserlerimi tak- Beş #imişti. Geçenlerde benden ;,%Wz l_ı_nyı yakın mal aldılar. Ben #ükür, eserlerimi takdir e - Biy, VZ Mücssese çıktı diye sevi- bi ldüm. Beş yüz İiraya muta- kaldığımız halde, aradan bir tanbulun İçinden Mücellid Nurı ve tnce bir sanat eseri olan meşhur feneri rçok, san'attan an- | kaç hafta geçince - eserlerimi tes- lim ettiğim halde - otuz defa gi- dip geldim. Paramı — alamadım. Bana: «Bu eserlerin d cak | ikl yüz ltradır. İstersen alfa dedi- | r. Ben de eserlerin beş yüz liraya h kadar kıymet! “Deve Aşkı geri aldır e verile - olan bu e- söyemez ve yüreği: mazlar. Fakat birine gönül ver - zalim ol! mımazlar. İşte bunlar gibidir. Deve çok sakin bit hayvandır. son derece müti, kanastkı lışki Yük yükleneceği zaman| yere çöker. Fakat ,bir defa sevmeğe başla- dı mı, o sakin gördüğünüz deve - nin gözleri büyür, parlar, tablati büsbütün değişir, acela mecnun | olur. , ça - Seviştiler mi, işte böyle kokuşurlar.. | birlerini koklarlar yız Yazanı İSKENDER F. SERTELLİ setlerimi, iki yüz lira mukabilinde nasıl verebilirdım? İşte bu son hâ- dise, benim bütün Ümidlerimi ve TAHMİN Köz aa Erkek— Yirmi beşi Kadın— Teşekkür ederim, çok naziksiniz. Erkek— Manifaturacıyım ba- yan, Herşeyde yüzde elli tenzilât yapıyoruz. İKİ ESKİ ARKADAŞ — Refikanızı tanımakla henüz zevkiyab olamadım. — Ya... Tanımakla zevkiyab o- l MERHAMET Bayan kap giye bir çit Dğr adın— Beni kaç yaşında tah- bir dilen- ki ayakkabı uza- neş'ami kırdı. Yaşım altımışa ge- di. Ben bundan sonru servet ya - pacak değilim. Makssdım, hiç kim-| - se tarafından taklidine bile mu - vaffak olunamuyan — eserlerimin 'Türk cemiyeti içinde birer hatıra olarak kalması: Bay Nuriye hepimiz acımıştık. Altmış yıllık ömrünü bu kadar ince ve nefis bir san' uğrunda heder eden Türk san'atkârı bize derdini yandıktaa sonra, elini baş- ka pakete uzattı - Şunlara bakınız, baylar! Bir prak, Her birinin üzerindeki elyafı ayıkla - narak yazılmış sülüs, clli yazılar.. sürü ince, kurumuş - y Bu küçücük levhaların camlan- mış olanları ne kadar zarif ve göz alhıcı bir inorlik arzediy u ya, Her biri bir yaprak üstüne işlen- miş. Acı kestane, ergövan ve ayva Bu asır tahammül kudı çınar, in sabır ve işleri el ile yarı Bildir Bu ancak, rattığı bir sevgi mahsulüdür. Sü- (Devamı 7 inci Bir Defa Sevmeğe Başladı mı, O Sakin Gördüğünüz Deve Mecnuna Döner Bir arab; develerin — çiftl vakti geldiğ! zaman devenin nin gözlerini bağlar. a) nına götürür. Anasınır. da gözle - Fini bağlar. Yavru deve anasını tanır, Sahibinir üz! yaklarımı naltina a rini hurdehaş eder. Develer çiftleşme zamanı yak- m ya- e atılir, a- — İşte sana iki ayakkabıl Ta- işe yarar. — Evet, taban geçirtir, değişdirtir, ye; sam olur. Bağlar ökçe iden yüz taktırır- 1 henüz sağlam. İYİ MÜŞTERİ bir hafta kalan müşteri elden ayrılıyor. Garsön - Bayımıza çok hizmet ettim. Tabit beni unutmazlar. Müşteri— Hiç unutur muyum | Daima mektub yazarım. | AH BU HİZMETÇİLER Kızım, bu eti ne diye aldın? sinir.. Ben de kasaba onu söyledim ya! Kendim için olsaydı, bu eti zor alırdım, dedim. | LOKANTADA Mü; sıska ri— (Garsona tabaktaki vuğu göstererek) alarort liba! Yalnız xemll görülüyor. ZAMANE ÇOCUĞU ler b Aklısıra oğlu Gür- e nasihat veriyor hocanın — ikidebirde tekdir ettiğini haber aldım. Çok üzüldüm. Hiç üzülme bubacığım. Bil- ) azarlamalar bana ne ki genlE dar vız geliy POTPOT ÜSTÜNE — Derek bu film: fena buldu- üi redenler si- Ben, senaryoyu medim. Yoöksa müsikisi çuk 'Teşekkür ederim, senaryoyu | yazan beniml. eni geler getirmen Mon leniyor. G: | değil. rütet | oturacak yer yok, Gazino dö Pa: nin taraçası dolu... Partâden ve di- ğer büyük çehirlerden kaçanlar | hop buraya geliyor. Otellerde oda | bulmak kabil deği iştir. rlo, yine eskisi gibi eğ- kalabalık eksik bakara masalar Böyle yapmak münasebetsizdir: Bağların, salota sakak kıyafe- tile, yani pardesü ve şapkası elin- de girmeleri, Bayların bir kadına hemen elini uzatıp: Gün aydın, bayan! deme - leti, salonda bulunan bütün ka - dınların ellerini öpmeleri. . Bir ziyaret esnasında, ev sahibi- ni lâkırdıya tutarak misafirlerile meşgül olmasına mâni olmaları. e Ayni mevzu üzerinde ısrar ile muhavereyi uzatmak, hep kendin- den bahsetmek, Frarsız gazeteleri-| 5$ g N TELGRAF — 27NİSAN 1900 |Estanbula Daha Daha şimdiden yaz eğlenceleri mıştır. Plâjlar zdam almıyor, yapılıyor. Bunları en yarışeları ve çıplak danseden lar... Her gün öğle üzeri güzel vü - cudlu üç kız, denize giriyorlar, su- yun içerisinde, tabiri mahsusile envat hünerler» gösteriyorlar. Da- Terbiyeli Olalım ! Böyle yapınız daha iyi: Siz baylar, şapkanızı, pardesüi - nüzü ve bastonunuzu vestiyerde birakınız. . Siz bayanlar; Şemsiyenizi bıra- kınız. Fakat mantonuzu muhafaza ediniz. Eğer kabul resmi mahiyette ise çıkarabilirsiniz e Baylar; kadınları selâmlamak için hafifçe eğiliniz, ellerini uzat- malarını bekleyiniz. ve yalnız ev satibesinin elini Üpünüz. « Birkaç kelime teati ödiniz, ye- rihizi başkolarına hızakınız. Böyle yapmak münasehetsizdir: ——— Kadohinizi bir yudumda İçmek. e Sofrada, ilk defa sizden başlan- mak istenildiği zaman reddetmek. a Hizmetçilere kadehinize su veya şarab koydukları zaman (istemem). veya (teşekkür ederim) demek. Briç, poker oynarken önündeki paraları saymak, . Çaya yemağe davet ettiğiniz mi- safirleri salonda bekletmek, yal- niz bırakmak. bula Daha Yaz Gelmedi Montekarlo Banyo Sefası İçinde! Şehirler Dedikodusuz Geçinemiyorlar, Montekarlolular Şimdi Yaşlı Bir Milyonerle Meşğul | Hyorlar, çıkıyorlar, birbirlerinin omuzlarından atlıyorlar, bin türli canbazlıklar yapıyorlar, Geceleri de, ellerinde kocam'an meş'aleler- ler yüzüyorlar. Bu kızların hepsinin birer sev gilisi var: Ya bir balıkçı güzeli ya da bir şoför... Büyük otellerde oturan yaban cılar pok geç kalkıyorlar, Banyo- ları yaptıktan sonra gezmeğe çıkı- yorlar. Gecleri gazinoda kumar (Devamı 7 inci sayfada) Gayet Sade ve Herkesin Anlayışına Göre Küçük “Adabı Muaşeret,, Notarı Böyle yapınız dahı iyit Kadehinizi parmaklarınızın u - cile tutunuz. Kadehinizide dalma biraz su ve- ya şarab bırakınız. Muayyen raatten birkaç dakika evvel gidiniz. Ve sona kalmayınız. * Ev sahiblerini selâmlamadan git- meyiniz.