23 Nisan 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

23 Nisan 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

!v ıı j İ d stanbulda otobüs imtiya - zını kendisi kullanacak o- lan Belediye Reisliği; yeni otobüsler satmak üzere muh - telif Avrupa firmaları tarafın- dan yapılan teklifleri - tetkike başlamıştır. Bu tetkikler kısa bir zaman- da bitirilecek ve ilk partide 30 yeni otobüs ısmarlanacaktır. 'Teklif yapanlar arasında Av- rupanım en maruf ve büyük fabrikaları da bulunmaktadır. Bu fabrika müdürlerinden biri şehrimize gelmiştir. Teftiş Uzun Sürecek Belediyenin Yeni Otobüs Servisi vrupa Firmalarının Teklifleri| Üzerinde Tedkiklere Başlandı Ayni firma, Ankara Beledi- yesi ile diğer şehirlerimize de müteaddid otobüsler satmayı arzu etmektedir. Yeni otobüslerin hazirandan itibaren şehrimize geleceği ve Belediyenin de o tarihte bu işe vaz'ıyed edeceği kuvvetle tah- min olunmaktadır. Belediye otobüs servisi faa- Tiyete geçtikten sonra yeni hat- lar açılacağı gibi şimdiki bilet ücretlerinin de bir miktar in - dirilmesi imkânlarının bulu - macağı da anlaşılmaktadır. Çocukta Çiçek Sevgisi 13 Senelik Muameâlta Muallimler Yavrulara aid Evrak Gözden Geçiriliyor Şimdiye kadar ancak mahdut bir kısmın teftişi yapılabilmiştir. Buna sebep teftiş edilecek daire- lerin müteaddit ve ayrı ayrı bu- hunması; bakılacak evrakın 13 se- nelik muamelâta ait olmasdır. Öğrendiğimize göre Dahiliye Vekâleti; teftiş içinin daha sür - 'atle yapılması için müfettiş kad- rosunu çoğaltmağa karar vermiş- tir. Bu karar üzerine; Mülkiye mü- fettişlerinden B. Saim — şehrimize gelmiş ve diğer müfettiş arkadaş- Tarına iltihak ederek - teftişlere başlamıştır. Bu suretle; hâlen belediyede tef- tiş yapan mülkiye mülettişlerinin Adedi 6 ya baliğ olmuş bulun - maktadır. Elyevm; bu müfettişlerden A- bidin, Cavid, İhsan ve reis Hik- metle Saim muhasebede - tefliş yapmaktadırlar. — Mütettiş Lütfi, Belediye İktisat Müdürlüğü he - saplarını tetkik etmektedir. Yak nız muhasebedeki teltişlerin ik - mali için 5 ay bir zaman lâzım ol- duğu anlaşılmaktadır. Diğer ta - zaftan Belediyede çalışan ; Mülki- ye müfettişlerine bazı yeni ihbar- lar yapılmıştır. Bu meyanda belediye, İdarei Hususiye tarafından ;aşa ettirilen bir kısım binaların insaat şezli hakkında da iddialar ileri sürül- müştür. Ezcümle, bazı ilkmektep binala- fnın; yapıldıktan pek kısa bir müddet sonra Arızalar gösterdik- leri ve bazı çatlaklar husule gel- diği de bildirilmiştir. Bu iddialârı tahkik ve tesbit - çin mevzuu bahs inşaat mahalle- rine ve ilkmekteplere de gidilerek Noe. 139 Gardiyanla biraz daha malümat almak için şunları da sordu: — Ağam; Kadı Paşa kuvvetleri de olduğu yerde kaldı demek... Yaşasın yeniçeriler... — Bvet; önler da Selimiye ve Üsküdar taraflarında duruyorlar. — Ne olur üğam dersin?. — Herşeyler olur. Belki de yu- karıdan aşağı bir değişiklik de - dur. dedi, Gardiyan bu sözlerile Padişahı 'da iyma ediyordu. Cüce Hasan, İ- #in çok kötü olduğunu görmüştü. Alemdasın kurtulması imkân ha- Ticinde »di.Lâkh Bu Muhabbeti Aş lıyacaklar Kendileri de birer körpe fidan Bibi ışık. şefkat ve kalp sıcaklığı arasında yetişen çocukların, şeh- rimizin yeşilliklerine musallat bi- rer tırtıl gibi parkların çiçekleri- ni yolup, dallarını koparınakta ol- dukları görülmüştür. Bilhassa bunların ekserisinin küçük ilkmektep talebesi olması, çiçek sevgisinim bütün talebelerin kalbinde yer etmes'ni temin dola- yisile, tekmil talebelere çiçek ve yeşillik muhabbeti — aşılanması muallimlere bildirilmştir. Muallimler; çiçek, dal ve anaç koparmanın fena bir şey olduğu- nu düşündürecek ve onları inti - bah ve teessüre götürecek bör şe- kilde talebelere arlatacaklırdır. Ayncaşmektep haricirde de ta- lelebeler muallimleri tarafından bu hususta sıkı bir kantrole tâbi tutulacaklardır. Yalnız; bu işte «ceza» vermek cihetine gidilmeyip, çarenin; a- İaç, çiçek ve yeşillik muhabbetin- den beklenmesi de ehemmiyetle muallimlere bildirilmiştir. YeniÇeşid U—cuı Ekmek İstanbulun ekmek işinin yeni e- saslı bir formüle bağlanmasmı ve yeni ekmek çeşnilerile ucuz ek- mek çıkarılması hakkında beledi- ye İktisat İstşare heveti tarafın- dan bir rapor hazırlanarak dün Belediye reisliğine verilmiştir. mahallen icep eden tetkikler ya- pilacaktır. Ayrıca; eskiden, Belediye mu- hasebesince müteshhidlere yapı- lan haftalık tevziat günlerinde tertip edilen listelerde de; taraf- girlikler olduğu ihbar edilmiştir. Bütün bu ihbar ve iddiaların doğru olup olmadıkları yapılacak ZORBALAR SALTANATI tahkikatla belli olabilecektir. li Yarının Büyükleri ugün 23 Nisan.. Bu şerefli ve güzel bir tarihtir. 23 Ni- san milli hâkimiyet bayramıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Ük defa 23 nisanda Ankarada top - | lanmıştı. 23 nisan, ayni zamanda çocuk bayramıdır, Çocuk haftasının baş- langıcıdır. Türk çocuğu bayramı- nan milli hâkimiyetin halk eline geçmesinin bayramı ile ayni güne tesadüf etmesi ne mutlu! Buğünün çocukları yorının bü- yükleri olacaktır. Çocuklarımızı itina ile yetiştirelim. Onların xh- hatine, kültürüne vatanseverliği- ne dikkat edelim. Türk çocuğu, Türk zekâsı bir hazinedir. Onu iş- lemesini bilmelidir. Çacuklar, bayramınız kutlu ol- sun!, BURHAN CEVAD Almanya İncir Alıyor İzmir Depolaında Fe- men Hemen Hiç Kuu İncir Kalmadı San hafta içinde piyasada hara- retli satışlar olmuştur Bilhassa gıda maddeleri üze - Tine yapılan muameleler; diğer maddelere nazaran daha çoktur. 'Talepler; daha ziyade Almanya, İtalyadan yapılmıştır. Ve bilhaş- sa, patates, kuru bakla, arpa, so- ğan, nohud, fasülye İstenmiştir. Son hafta içinde zeytinyağ ta- lebleri ve Ihracatı da — artmıştır. Fiyatlarda bir değiş'klik yoktur. Diğer taraftan Amerikadan da üzüm ve incir üzerine müteaddit giparişler verilmiştir. Piyasada kuru incır pek aza) - mıştır. Egeden gelen malümata göre oradaki tüccarlarda ve depo- larda da incir kalınamıştır. Bü - tün stoklar tatılmıştır. Mevsün iptidasından ayın 15 i- ne kadar busuretle ihrac olunan incirin mecmuu 41 bin 485 tondur. Ve bunun 17 bin 907 tonu yani he- men hemen yarısını yalnız Ak- manya bizden almıştır Çağaloğlu yolunun müzebaki Si İstanbulun Dertleri Süt İşi Nasıl Yola Girecek ? Belediyenin Bir Elden İdaresine Taraftar Olanlar Çoğalıyor evvel kökünden huallini temin etmek üzere harekete geldiği- ni ve Ziraat Enstitüsü profesör ve döçentlerinden mürekkep bir he- yetin; bu hususta tetkiklerde bu- Turmak üzere şebrimzce geldiğini yazmıştık. Buheyet azaları ile helediye İk- tisat istişare heyeti dün bel de müşterek bir toplantı mişlerdir. Bu içtimada her aza; sü kökünden halli için alı l stanbulun süt derdinin bir an aktet- terebaianaĞiden Sâ Belediye Bu Sokağı da Bu Yaz Asfalta Çevirecek Belediyenin geçen sene müte - ahihide beş yüz bin Draya ihale e- | dip de ilk inşaat cümlesinden o- | larak asfalta çevrilen 'Türbe - keci - Babıâli kısınının asfalt şenilmesine mayısta başlanacak- tır. Bunun için veliri kanalizas- yonu aktadır. Havalar yağ- Mursuz gitt'ği lakdirde, yolun be- | ton ve asfalt düşemesi çabuk ya- pılacaktır. Bundan başka ayri para İle İha- le edilen yol inşaatı isusında Ye- rebatan - Nurvosmar'ye cadde- sinin asfalta çevrümesi de vardır. Belediye bu yolu da bu yaz için- de bitirecektir. Bu kızmın aslal- ta çevrilmesi Sirkeci - Babılli as- faltı bittikten sonra yapılacak - tır. Bu caddenin Ayasefyaya çıkan kısmının daz oluşu vaktile naza- rı dikkati celbetmişti. Bu dar met- hailn bir tarafında Yerebatan ISTANBUL MANZARALARI Sayın Velimiz Dr. Lütfi Kırdar İstanbulu medeni daki mesaisinin ilk semerleri görün meğe başlamıştır. Yukarıki resimlerden biri, umumi sıhhat bakımın- dan halkı ikaz etmekte, diğeri de sokaklarımızdaki imar faaliy ir şehir haline göslermektedir. zimgelen tedbirler hakkında fi- kir ve mütaleasını ileri sürmüştür. Öğrendiğimize göre fikirler, da- ha ziyade İstanbulda «süt işi» nin tek bir elden idare olunması bu- nun da belediye olması esası üze- rinde toplanmaktadır. İktisat istişare heyeti azaları bu hususta bir rapar hazırlıyacaklar- dır. Yakında ikinci bir toplantı daha yapılacaktır. Ziraat heyeti azaları da bu içti- maa kadar mahaller. tetkiklerine devam edeceklerdir. rayı, diğer tarafında Alemdar po- | lis merkezi, ortada bir ada halin- de binalar vardır. Methalin geniş- letilmesi için Yerebatan sarayı- min üstündeki binalar istimlâk e- dilmiştir. Tarihi mahzen — güzel bir dekar Öne alnacak, burası her bakımdan seyyahların nazarı gıbtalarına — arzedilecektir. Orta- daki ada şeklirde olan binaların da istimlâki düşünülmektedir. Yasmmn Güne Rastlıyan,; Resmi Tatiller 'Yarım messi gününden başlı yan resani tatil günlerinin, saat 12 den mi; yoksa saat 13 den ml başlıyacağı hususunda tereddüde | düşülmüş ve keyfiyet duhiliye Ve- kâletinden sorulmuştur. Vekület, dün vilâyete gönderdiği bir emir- le yarım güne tesadüf eden res- ml tatil günlerinde darrelerin sa- at «12> de tatil olunması Scap etti- getirmek için uğraşıyor. Bu uğur- Yazan: M. Sami KARAYEL efendisini kurtarmak 1fizımdı. Fa- kat, nasil? ve ne suretle?, Ah; keşke İlk patırtıda atlara binip muhasarayı yararak kaçsa- lardı, Acaba; şimdi bu iş olmaz mi tdi?, Hayır mümkün değildi. Orta « hk yeniçeri ve halk — gruplarile | sarılmıştı. Sonra; Yediküle ve sa- ir kâle kapıları da muhakkak su- Tette kapanmıştı. Cüce Hasan; artık gardiyanın yakasını bırakmıştı. Gece yarısını bekliyordu. Oturduğu yerde efen- disini nasıl kaçırabileceğinin plâ- Nini A ——— gok münasib bir fikirdi. Gece yarısı hapishaneden çı * kar çıkmaz bir biçimine — getir.p Venedik gemicilerile konuşmak ve bir gemi kiralamak... Bu ge - miyi Eminönüne çekmek... Babı- Aliden muhasarayı yarıp çıktık - tan sonra; Eminönüne inmek, Ve- nedik gemisine atlıyarak fora yel- ken kaçmak... Bu yapılabilirdi. Venedik gemicileri zaten kor - san heriflerdir. Para canlısı kele- relerdi. Bolca para verdikten son- ra; herşeyi yapabilirlerdi. Hasan'ın plânı — mükemmeldi. Kale kapılarından — çıkamazlardı amma Eminönünden gemiye binebilirlerdi. Ve. muhasarayı bir gece bas - kınla birdenbire yarabilirlerdi. Çünkü; Alemdar'ın maiyetinde bulunan bir avuç adam b-psi de bahadır insanlardı. Sanki; ken - dişi ne idi?. » —e tiktan sonra; Eminöne inmek hiç- tendi. Çünkü; bütün yeniçeri küv- vetli yukarı taraflarda bulunu - yordu. Bahusus gece, şehir sokakların- da yarıp çıkmak kolay olurdu. Hasan âdeta sevincinden bağıra - caktı. Nihayet; gece yarısı oldu. Bas- gardiyan gelip kontrolumu yaparak gitmişti. Cüce Hasan nöbetçi gar- diyan tarafından bir biçimine ge- | tirilerek salıverilmişti İ Hasan; gece yarısı olduğu hal - | de tabanları yağladı. Tophane ve Galatada yatan Venedik gemile- rini şöyle bir gözden geçirdi. Ge cenin karanlığı, gemilerin sönük açıklarımı farkettirebiliyordu. Cüce; geminin bir tanesine dal- dı. Lombar ağrında bulunan Ve- nedikli gemici bağırdı: — Kimdir 09. Cüce Hasan; lâtince biliyordu. Derhal cevab verdi: İki kişi birbirlerine yanaşmış- ladı. Hasan, Venediklinin kula - ğına bir sır tevdi edecekmiş gibi davranarak usületle: — Kaptanı görebilir miyim?, — Ne yapacaksın?. ı menlerinden Sıfiye, ayni mek - i ı lHıydır. Şile Yazımanay okulu Takdir Edilen M IlaİİİII'Iİer Ali Çetinkaya M olu hergün Bir Çok Muallimlerimiz Takdirname Aldı'ar İstanbul vilâyeti hududu dahi- dindeki Millet mektepleri ile ilk- okullarda çalışan şu muallimlere tekdirname gönderilmiştir: Beyoğlu Dokuzuncu okul baş- öğretmeni Abdullah Vehbi, Bey- oğlu 48 inci okulda öğretmen Ha- san Vahid, stanbul 64 üncü ilke- kul başöğretmeni Kemal, İstanbul € üncü ilkokuldan Tevfik, Siliy- Ti Kültür işyarı 1 inci okulda baş- öğretmeni Cemal, Sılivri 2 inci o- kul öğretmeni Faik, Celâliye kö- yü başöğretmeni Hikmet, Kadı - köy İkinci okul başöğretmeni Hamdi, Göztepe 5 inci okul öğ- retmeni İsmall Hakkı, ayni mek- tep öğretmenlerinden Meliha Me- lek, Kadıkây 35 inci okul öğret- zametile Dün, Ankaradan kadaşla Eminönü n Beçiyorduk. Burada tep öğretmenlerinden Sakine, Ce- lâliye köyü başöğretmeni Azmi, Kadıköy 6 ıncı okul başöğretme- ni İsmalil Hekkı, Bakırköy Avcı- lar öğretmeni Saliha, Çifteboğaz başöğretmeni Salâhaddin, ayni mektepten Zahi A.Buyoğlu Kali- | tarya başöğretmeni Nihad, ayni mektep öğretmenlerinden Ziya, Bakırköy Vidos başöğretmeni Ni- had, Bakı:köy Litros başöğretme- ni Melâhat, Mahmudbey başöğ- retmeni Talib, Şamlar başöğret- meni Eşrel, Satra başöğretmeni Cevdet, ayni mektepten Müşerret, Hakkı, Bakırköy İkitelli başöğret- meni kıymet, Nifos başöğrelmeni Bedia. Şile Ahmedli köyü öğret- menlerinden Yusuf Ziya, Meşru- tiyet köyü öğretmen! — Mesrure, Kızılca öğretmenlerinden Sami, Üm:andere öğretmenierinden Sa- lâhaddin, Erenlerköyünden Mes- rure, Satmazlar köyünden Münir, Heciz köyünden — muzllim vekili Ekrem, Ovezli köyünden Yümnü, Kömürlük küyünden muallim ve- klli Ahmed, Doğancılar köyünden muallim vekili Salim, Şile Kaba- koz okulu başöğretmeni Ahmed. Şile Hamidli köy okulu başöğ - retmeni Hüseyin, Kurfah başöğ- retmeni Tahsin, Göce okulu öğ- retmenlerinden Necip, Şile Gök - maslı okülü — öğretmenlerinden Ali Çetinkaya'ya birçok le medyun olan İstanbul gi bu meydena -Ali Çeti mini vermelidir. Bunu, Şehir Meclisine t yorum. Belki bu, muhterem | kile karşı duyduğumuz — bü Töretmeni Muzaffer, Kartal | ha başböretmeni Recep. Pej başöğretmeni Hatire, Yalova| karıkocada — başööretmen İ “Yalova Lüledize basöğretmenl, Ti Yalova Gacik başööretii Sah, Silivri Penerkört başölli meni Seref, Kurfaflı başöğreli ni Asım, Türhim, ayni köydemi Tühaddin. Catalra - Karacaköl kulu basöğretmeni - İnsan. Sİ basöğretmen! İhsar, İhsaniye: Göretmeni Sekir, Muradbey İ öğretmeni Sülevmen. Üskü 45 inci okul başööretmeni Ra Sarıver Uskümrüköv raval ,,! muallim vekil Kâmil, Şile Teke #nuallim vekili Kamer, Şile De- ğizmençayır — öğretmenlerinden Haydar, Ağva başöğretmeni Akiv, Kartal Büyükbakkal okulu baş - RİSR İW CF ORERA Aile hayatının güçlükleri- *i kolaylaştıran, gürültüler 've fırtınalar ortarında KTIŞ sesi zevkile sinerleri yatıştı kitt Teridun, Kadıköy 12 imcil tep muallür. vekili İsmet. mektepten vekil Behire, Mi TeT imönü | Fstköy 6 mncıdan Hakkı, 8 B den Rüştü, 35 inciden Mihril ... Sakine, S.bir, Atıf 4! inciden Binlerce masem, kimsesiz | biha, Makbule. Bakırköy Hall yavruların sığmağı Çocuk E- başöğretmeni Şaban xügı*;n mecemektebi muallim vekil bir lira verip siz de üye olu- | ,em Yeni Bosna başöğretmelii v Tahsin, Firuz başöğretmeni İ PÜREPAPRDRRRRAR vi Nühie, Bakirköy Avç | dan Tevfik, Zeki. olduğu yerden doğruldu. Güver - | teye çıktı: Cüce; kaptanın yanına sokulu- vermişti. İri gövdeli li kaptan fısıldar gibi sardu: — Ne istiyorsun?. FirimizinDerdi Hepimizin Derdi — Mühim bir iş için... Çokça ve bolca para var, — Peki; biraz bekle burada... Venedikli aşağı indi. Akşamdan içtiği şarabın keyfile olduğu yer- de sızıp kalmış olan kaptanı dür- te dürte kaldırabildi. Ve-. birisi - nin mühim bir iş için kendisini gör- mek istediğini söyledi. Venedikli açıkgöz kaptan za - ten isyandan çok müstefid ol - muşlu. Yeniçeriler yağma ettikleri şey- lerin birçoğunu bu korsan gemi- cilerine ucuzca satıyorlardı. Hattâ; esirlerin birçoğunu da bunlara veriyorlardı. Kaptan gelen adamın da böyle Divcse seln GERdÜERE gannetli - vek Hasan lâtince cevab- verdi: — Sizinle çak zmahrem kanuş- mak istiyorum Sinyorl. dedi. Kaptan memnun idi. Karşısın- da güzel lâtince konuşan bir Türk vardı. Hasanın elinden tuttu, Am- bara indirdi. Bir tarafa oturdular, Kaptan sordu: — Ne istiyorsun? Söyle bakalım. — Sinyor... İstediğim biraz mü- bimcedir... Fakat; parası da o de- rece bolcadır. — Ne gibi?. — Biz on beş yirmi atlı mü - himce bir para ve hazine ile se- nin gemine girmek istyoruz. Bi- | zi kaçırabilir misin? dedi. (Devamı vori Eyüb'e Giden Savaflar Caddesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: