| ©Ö— SON TlLGIA:—”I! N 1839 Alman Gemileri Portekiz Sularında (1 inci sahifeden devam) Paris 22 (Hususi) — İspanyanın ka ve Malta da İtalyan hududları içine alınmış bulunmaktadır. elüttarık 1704 senesindenberi| lterenin elinde alduğu halde İspanyollar bu toprak parçasının İspanyaya geri verilmesi iddiasın- da bulunmakta ve yeni İspanya- han «bu hakir vaziyeres taham - | — p, mül edemiyeceğini söylemekte - girler. Fakat bir kısım efkârı u- mumiye bu kadar aceleye mahal olmdağı kanaatindedir. İspanyol Fasına iade edilen ve terhis edilmiyen yerli yanında Alman teknisyen! Bunu yazıyor. Bir başka gazete de garb devletlerinin Tancayı teh - did edip etmediklerini — soruyor, Alman gazeteleri, buna mukabil filosunun İspanyol suları- na hareket fevkalâde hiçbir olmadığını yazıyorlar, RANTO BOĞAZINDA RPİL HATLARI — İtalyanların, Arna- un işgalinden sonra, ecnebi Adriyatik denizine gir- he mâni olmak için, deniz- de torpil hatları vücude getirdik- leri bildirilmektedir. ALMAN FİLOSU PORTEKİZ SULARINDA | — Landra 22 — Kiyel ve Vilhelms- hafen'den hareket eden Alman fi losu Manşı geçmiş v farına gelmiştir filosu A in zı rin Ti de gönderilmiştir. Şimdi İspanyolla- tın ağzında mütemadiyen F ko'nun nutkunda söylediği bir dolaşmaktadır: myol İmparatorluğunu ten- sik edeceğiz., Portekiz su- icük Portekiz İNGİLİZ VE FRANSIZ FİLOLARI| İârda karşı | Londra 22 (Husust) — Alman- | filosu Portekiz açık ların bugünlerde gözlerini Akde- | #tmış bulunmaktadır. İNGİTER! SE ROMADAKİ RİNİ DEĞİŞTİRİYOR — | nize çevirdiklerine şiphe yoktur, Alman mehafili Fransa ve İngil- terenin Akdenizde emuazzam ha- zırlıklarda» bulunmalarına hay - ret etmektedirler, Bir Alman ga- zetesi, Cebelüttarık ve Malta ci- | kimin tayin edileceği henüz belli varında 160 harb gemisi bulundu-! değildir. Almanya 2 sınıfı Daha Çağlrdı (1 inci sahifeden devam) edecektir. Dançigde da kendisine | serbest bir liman aytılacaktır. 3 — Karidor meselesinin halli Şimdilik tehir olunacaktır. 4 — Polonyalılar - Neustı Elling'e kadar, yani bütün Kori - doru kateden yolda ber çeşid Al- man münakalesine müsaade ede- ceklerdir. sefiri Lord Pört kat't surette geri çağırılmış bulunmaktadır. Yerine yildönümünden evve! bu mesele- nin halledileceği hakkındaki ri - vayetler de ayrı bir asobiyet u - | yandırmaktadır. Almanya bu me- seleyi Polonya ile dostene bir şe- kilde halletmek n'yetindedir ve şimdiki halde karşı tasefın hüsnü Hiyetini denemektedir. Alman ga- zeteleri, ilkönce Polonya kıtaati- nın silâh altına alındığı iddiasm- d'dan 5 — Eğer Polonya İsterse, Dan- | dadırlar. çigde müşterek bir Alman - Polon- Enoir Şa ideresi kurulucaktır. Fakat bör| — AYRUPADAKİ KÜÇÜK na pek İhtimal verilmemektedir. POLONYAYA ŞIDDETLİ BÜCUMLAR Löndra 22 (Hususi) — Buraya gelen haberlere göre, Alman ga- zetelerinde, Polonyaya karşı olan neşriyat son günlerde şiddetlen - dirilmiştir. Bu gazeteler bilhassa Dançigin mukadderatı tle meşgul olmaktadırla Şehir Meclisi Şehir meclisi dün reis vekili Necib Serdengeçti'nin riyasetin- de toplanmıştır, Bu çtimada biri Mecidiye köyü ı Şişli - Feriköy civarında kanal- zasyon olmadığından çukurları #kan Jâğımların sür'atle ıslahına, diğeri de Çubukluda beleciyece satın alman eski Hidiv köşkünün Bür'atle işe tahsis olunması hak» | Yonda iki takrir verilmişi ıstanbul Sıhhi Müesseseler Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan : Eksiltmeye konulan iş: Şişli çocuk hastanesi müstahdimin koğu- gunda yapılacak inşaat Keşif bedeli: 4460 lira 38 kuruş Muvakkat garanti: 335 lira Şişlide çocuk hastanesi müstahdemin koğu; çi açık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 8/5/939 pazartesi günü saat 15,30 da Cağaloğlunda sıhhat ve içtimaf muavenet müdürlüğü binasında kurulu komisyonda yapı- Tacaktır. İstekliler, şartname, keşif hulâsası proje, ve buna bağlı diğer ev- rakı her gün komisyonda görebilirler. İstekliler 1939 yılı ticaret odası vesikasile 2490 sayılı kanunda ya- zılı vesikalar ve bu işe yeter muvakkat garanti makbuz veya banka mektubu ile birlikte bu işe benzer 3000 liralık iş yaptığına dair ekstlime tarihinden 8 gün evvel İstanbul Vilâyetinden almış oldukları vasika- | larla birlikde belli gün ve saatte kornisyona gelmeleri z81 (stanbul Sıhhi Mü-ss-seler Arttırma ve| Eksiltme Komisyonundan: Eksiltrseyd konulan iş: Sıhhi Müze bınasında yapılacak sinema binası. Keşif bedeli: 5903 lira 68 kuruş. Muvakist garanti: 450 lira. İstanbul Sıhhi Müzesinde yapılacak sinema binası İnşaatı işi açık eksiltmeye Xonulmuştur. Eksiltme 8/5/939 Paza ve İçtimal Muavenet Müdi aktır. İstekliler şartname, keşif hulâsası, proje ve buna bağlı diğer ev- rakı her gün kamisyonda görebilirler. İstekliler 1939 yıh Ticaret Odası vesikasile 2400 sayılı kanunda yazılı vesikalar ve bu işe yeter muvakkat garanti makbuz veya ban- ka mektubu ile birlikte bu işe benzer 5000 liralık iş yaptığma dair eksiltme tarihinden 8 gün evve! İstanbul Vilâyetinden aimış oldukları Londra 21 (Hususi) — Siyasi mehafil İngilterenin Hollanda, İs- viçre ve Danimarkanin muhte - | fan - beyan mel bir taarruza karşı müda: larını taahhüd etmed'Bini hafazasında İngilterenin büyük a- lâkası vardır. Müzakereleri Takrirler Belediye Reisliğine havale olunmuşlardır. Dünkü toplantıda bütçenin e- babı mucibe mazbatası da okun- Mmuştur. Bundan anlaşıldığına göre yeni bütçe ile konservatuar müdür ve muallimlerine zam yapılmış, Â | atrosu artistlerinin maaş - bir miktar arttırı!mı«! da yapılacak inşaat ünü saat 15 de Cağaloğkunda Sıhhat binasında kurulu komisyonda ya- pilâr Roma 22 (Hususi) — İngiltere | y Almanyanın Cevabı Paris 21 (Hususi) — Hitler'in 28 nisanda Rayiştağ önünde Ruz- velt'e cevab vereceği gün, Muso- lini'nin de korporasyonlar mec - lisinde bir nutuk söyilyeceği te - eyyüd etmektedir. Bununla beraher tataliter dev- letler namın aasıl #özü Hi.tler söy- | liyecektir. Hitler'in bu rutkunda İtalyayı müdafaa etex cihet şu olacaktır, — Almanya beynet-3 lel bir kon- feransın toplanmasına muarız de- gildir. Fakat bu kenleransın bir netice v kanliz. Bu konferansa Sovyet Rusyanm işti- hiç tahamr le bir kenferans Ciouti “miyeceğine Nİ odeme toplanmadan evve; Şu < veyş ve Tunustaki İtalvanlar me- seleleri hakkında İtalyanın taleh lerine sarih ve müsbet cevab ver- melidir. Rayiştağ 28 nisanda exkisi Krol operasi: acaktı Ğ saat 20 de topyanaca! Hitler'i iyeceği nutuk radyo | le ni ktir. 42 NUMARALI VİLSON» Berlin 22 (Hususi) — Alm'a gazeteleri, Ruzvelt'in malüm tek - liflerine karşı, şimdiye kadar de- | vam eden şiddetli kasını kesmiş değillerdir. Bu g: teler Ruzvelt'e <2 numaralı son» ismini takmışlardır. Bu neş- a bakılırsa, Almanlar diye kadar ortaya sürdükleri tez- lerind& hiç bir değişiklik yapmı - | yacaklardır. Şklayyl K Romanyadan Hiç SesÇıkmıyor Bükreş 22 (Hususi)— Bulgaris- tanın cenubi Dobricede Romanya: dan herhangi bi talebde bulun - | duğu hakkındaki talebleri resmi mehafil kat'i surette tekzib et - mektedir. Bunurla beraber, Köselvanuf'un Sobranya hariciye encümeninde vuku bulan beyanatı, Bulgar mu- halefetinin müzaheretini kazan mak istemesine atfedilmektedir. Gazeteler, bu beyanat etrafında mütaleada bulunmamışlardır. An- eak nutkun metni Bükreşe geldik- ten sonra Romanyanın görüş nak- tası izah edilebilecektir. YUGOSLAVYA MEMNUN Belgrad 22 (Hususi)— Gazele- ler, Bulgar Başvekili Köseivano un Dobrice ve Dedeağaç hakkın - daki taleblerinden bahrederken, Yugoslavyaya karşı kullandığı li- sana bilhassa dikkat etmektedir - ler, Gazeteler, Bulgaristanın arazi talebi hakkında hiçbir. mütalea dermeyan etmemektedirler. Ga - zetelerin neşriyatı şöyle hulâsa edilebilir: «Bulgarlar, Yugoslavyadan, dost- Tuktan başka birşey istemiyorlar. Köseivanof'un beyanatı bütün Bul- gar partilerinin tam tasvibi lle karşılanmıştır. Köseivanof'un be- yanatından anlaşılan en mühim nokta, Bulgaristanın şu veya bu devlet zümresine iİtihak etmeğe karar vermediğidir. Bulgaristan eskidenberi olduğu gibi milli da- vasını takib etmektedir.. Hemen bütün ga ler, Bul- | gar Başvekilinin küllandığı lisan- | dan dolayı memnuniyet beyan et- mektedirler, Bununla beraber, gazeteler Bul- garistanın Türkiye ile samimi mü- nasebetlerinin inkişafına ehemmi- yet vermesini de ayrıca kaydek- mektedirler. neşriyatın ar - şim - İngiltere İle Müzakeremiz Londra 22 (A. A.)— «Taymis» gazejesi, Türk - İngiliz müzakere- lerinin inüsbet bir tarzda netice - lenip bitmşi olduğunu beyanda, İngiliz resmt mehafilinim tered - | düd gösterdiğini yazmaktadır. Bu- nunla beraber müzakereler, iki memleket arasındaki anlaşmanın ve tecavüze karşı gelmek hususun- daki müşterek arzuların bir delili teşkil etmesi itibarile, büyük bir vesikalarla birlikta belli gün ve saatte komisyona gelmeleri, — 2780 | hakikatin; | karşılanmış, askeri Korku Ve Kararsızlık (1 inci sahifeden devam) âmil olmuştur. Harb veya sulh müvazenesini hakikatte, demokrat ve totaliter- ler cephesi üzerinde hassasiyet ve sür'atle devam eden poletik faa- liyet ve karşılıklı müzakereler | neticesinde vücude gelecek yeni bloklar tayin edecek olmakla be- raber bugün için yine insanlığa ve mill vazenetsi şey bili e en ziyade âmil olan asa büyük devletler ara- nlaat tezvdları, korku ve karatsızlıktır. Devletler ne harbetmek, ne de uyuşmak imkânını bulamadıkça, muhakkak ki imanlığın geçi bugünkü buzursuzluğu ve telâşı önlemiyo çare bulunamıyacrktır. Kanastimize göre, Almanya sındaki ve İtalya, bütün hazırlıklarına, ma nevralacınp, silâh altına yeni yeni gçağırmalarına — rağmen harbetmek cesaretini henüz ken- dilerinde bulamadıkları kadar bü- yük demokrasiler de ne herbet - mek, ne de havayı tutmak ve em- niyeti temamile tesix etmek im; kânını henüz bulamamışlardır. Herhelde bugüre hâkim olan iki cepheden birinin tam kudret ve küvvete sahib o- luncrya kedar dünya efkârı umu- miyesindeki tereddüd, korku ve endişenin böylece sürüp gitmek- ten ibaret kalacağı anlaşılıyor. 'T BENİCE İran Veliahtına Hediyeler (! inci sahifeden devam) küşad resmi de dün yapılmıştır. Aiman heyeti de dün tayyare ile Bağdaddan Tahrana gelmiş ve merasimle karşılanmıştır. Söovyet heyeti de Hariciye Ne- mümessilleri tarafından bir müfreze ihtiram resmini ifa etmiştir. Dün öğleden sonra, İngiliz, Bel- çiks, Holanda, japon, Leh, İsveç, Amerika, Danimarka, İsviçre, Al- man, Sövyet ve Yugoslavya hes yetleri evvelâ Şahinşah, sonra da Veliahd tarafından kabul edile - rek Veliahde hükümetlerinin he- diyelerisi vermişlerdi. ran 21 (A.A.)— 30 bahriyeli fle üç subaydan mürekkeb Sov- yet askeri heyeti ve 30 erle birkaç zabitten mürekkeb İngiliz heyeti dün öğleden sonra Tahrana var- miş ve askeri merasimle karşılan- sınıfları zereti YENİ SEFARET BİNASININ AÇILIŞ MERASİMİ Tahran 21 (ALA.)— Dür: saat 18 de yeni Türkiye büyük elçilik bi- nasının küşad töreni yapılmıştır. Hâdise Türk - İran dostluk v kardeşliğinin yeni canlı tezahü - Tünü teşkil eylemiştir. 'Törende başta Rana Tarhan ol- duğu halde bütün Türk heyeti, subayları, kolonisi, İran Hariciye erkânı, Türk beyetinin sivil ve askeri mihmandarları, İranlı ve yabancı gazeteciler bulunmuştur. Merasime Hariciye Veziri Alârm riyaset emtiştir. Tahranın en zel binalarından bitini genç ve kiymetli Türk mimarı Seyfi Ar- kan'ın çok muvaffak bir eserjni teşkil eden sefarethanemizin bü- yük elçi Enis Akaygen'in ince zev- kile döşenmiş muhteşem salonla- rında toplanmış ve Enis söz ala- rak bir nutuk söylemiş ve buna Hariciye Veziri Alâm mükabele- de bulunmuştur. Bu nutuklar sürekli alkışlarla karşılanmış ve nutukları istikl£i marşı takib etmiştir. Nihayet Tar- har, sedarethanenin inşası işinde döst İran hükümetinin gösterdiği kolaylıklardan dolayı Alâma te- şekkür etmiş ve Enis'i de tebrik eylemiştir. Merasim — esnasında etraftaki sokakları doldurmuş 0- lan Tahran halkı da kardeş Tür - kiye hakkındaki sempatisini al- kışlarla izhar etmiştir. Gece sefarette büyük bir süvare memnunryet tevlki etmektedir, - verilmiştir. hemmiyetli nisbette birçok mali ve tücari bubranların çıkmasında er münasebatındaki mü- SİNEMA — 1939 senesinin yeni yıldızları kimler olacak?. Şöhret ve para ka- zanmak emelile her gün stüdyo - lara koşan binlerce insan içinde, devlet kuşu kimin başına kona « cak' 1838 senesinde, yıldızlar ara - sına karışanlar içinde meşhur ka- yakçı Sonja Heni, Dean Durbin, kaptan Blot filminin kâahramanı Erol Fiyn ve 'Tyron Puver var. 1939 senesinde karşımızda böy- le dört tima daha bulacak mıyız? Bu sualı «belki» de daha fazla!. cevabını vereceğiz. Çünkü filim şirketleri yeni istidadlar keşfet - mek için âdeta birbirlerile yarış ediyorlar, Flim şirketlerinin müdürleri bu işde artık tam bir insan sar - Tafı olmuşlardır. Birçoklarının iş- lerine yarıyıp yaramıyacağını da- ha bir bakışta anlıyorlar. Bunun bir misali olarak 1938 de pek par- iyan yıldızlardan birinin nasıl bulunduğunu anlatalım: Genç bir Norveçli aktris, filim yıldızı olmak hevesile tam on se- ne evvel Holivuda gidiyor. Kü - çük stüdyolara müracaat etmek- ten ise işe en büyüğünden başla- mayı düşünüyor ve günün birin- de Sam Goldvin'nin stüdyoların- dan içeri girerek ieerübe edilme- Tecrübe yapılıyor. Bu kız için stüdyo kapılarında aylarca bek- lemek ve aç kalmak mevzuu bah- solmuyor. Büyük bir şans eseri olarak derd anlatacak birini bu- luyor. 'Tecrübe ,inanılmıyacak bir ne- tice vertyor, Sam Göldvin, kızı bir sır olarak tamam oön ay her- kesten saklıyor. On ay sonra yeni yapmakta olduğu (Marko Polo) filminde (Gari Koper) le oyna - mak üzere ortaya (Sigrid Guri) adında göz kamaştırıcı bir yıldız çıkıyor. Acaba Sam, bu siyah saçlı İs- köndinavya güzelinde yeni bir is- tidad mı keşfetmişti? Evet, Sam'in 1938 senesi için keşfi burada bit- miyor, Dahası var Sam; Havay adalarında geçen bir romanını canlandıran pek bü- Yük bir filim daha yapmakla meş- gul. Bu filmin adı (Kasırga). Baş rolü oymyacak artistlerin perde de yarı çıplak görünmeleri lâzım. Halbuki Holivudun ileri gelen Tomantik artistleri elbiselerini çı- kardıkları zaman hiç de güzel de- ğiller. Nev Orlean'da bir güzellik müsabakası kazanmak — suretile dikkat nazarı çeken ve ondan son- ra çevirdiği orman perisi ve Dişi Tarzan filimlerinde gerek yüzü- nün ve gerek vücudünün tarave- JÜLYET JOLLU Boyu 1 metre 62. sikleti 54 kilo, yaşı Boyu 1 metre 16. yaşı 15, k 26, gözleri kestane, saçlarıda... SİMON MERİ , Boyu 1 metre 66, sikleti 58, yaşı 21 Boyu 1 metre 6I. sikleti 51 kilör gözleri yeşile çalar, saçları aç tile halkı teshir eden Doroti La- | mur bu filimdeki baş kadın rolü için seçiliyor. Ya filmin kahramanı olan erkek rolünü kirm yapacak? Bu adamın hem veçhen güzel, hem de iri ya- Ti Mütenasib vücudlü olması lâ- zım, Bundan başka vak'a Havay adalarında yerliler arasında geç- tiği için erkeğin de, kızın da Ha- vaylılara benzemesi şart... Tahitide doğup büyüme Şarl Loşer, 24 yaşında bir Amerikan genci bu sırada Holivuddadır. Ufak bir rol için sinema şir - ketlerine mürseaat etmiş, fakat iş bulamamıştır. Holivud — sokaklarında âvare dolaşıp dururken meşhur stüdyo direktörlerinden John Ford'un gö- züne ilişiyor. Bu güzel vücudlu, yakışıklı adam, John'un — aklına, Sam'ın (Kasırga) filmi için ara « dığı delikanlıyı getiriyor. Sam Goldvin, o zamana kadar bu rol için tamam yüz altmış er- kek teerübe etmiş, fakat bunlar- dan hiç birini beğenmemiştir. Şarl'in teerübesi öyle parlak bir netice veriyor ki hemen an - Raje ediliyor ve adını da Jan Hall olarak değiştiriyor. Bazı Yıldız'ar Talilerini Küç Tesadüflere Borçludurlar HalbukiYıldızOlmak Hevesile Stüdyo K, apıların! Aç Bekliyen Ne Kadar Çok Genç Kızlar Val Stüdyoda Artistler Nasıl Bir Hayat Sürüyorlar? | 'ki Tanınmış Artist Her Boş Buldukları Zaman Karşı Karşıye Geçib Böyla T: vlı_oı/ LEYLA DESTA Tosi gözleri açık yeşil, saçları # MİMİ GODEN 19, gözleri yeşil, saçlar kes Sinema artistlerinden bazi nın isimleri biribirine benzer. selâ Dik Povel, Elenor Povel Vilyam Povel gibi.. Bu üç artistin biribirlerile bir alâkası yoktur. Dik Povel Amerikanın Rossi'dir. Onun kadar güzel bif?)| si vardır, Elenor Povel çok güzel dansı yapan bir artisttir. Vilyam Poveli tanıtmıya mem lüzum var mı?, » Aleksandr Korda, Mari KO ile evlidir. Bu meşhur sahne karısım boşamıştır. San dedi dulara göre Mari Oberon'la &| necektir, x (Greta Garbo) ötedenbeti damcıl) Tâkabile meşhurdür. €| kat Garbo, patronun bütün gö retine rağmen, bu genç karı ile görüşmek istememiş,