Günün Haâdiseleri İçinden Arnavudluk Krallığının Tarihçeîi_ Nedir?, ı Wnavudlar K Yazan: REŞAD FEYZİ I SEM etmeğe başladıkları Ar- Ki k hak okuyu- :'_:.’;A bir fikir vermek için, Ar - kir p SK coğrafya ve tarihine aid Malâsayı aşağıya yazıyorum. ©, Arnavudluk ve Arnavud- Ünün mevzularıdır. Herkesde, “Çük memleket hakkında bir Ak ve slâka uyanmıştır. Yudluk, G garbinef, ©N günlerde İtalyanların iş- Balkan yarımada- A ik — denizi lliktır. Yü- n hudud - Kralı Ahmed car kon- birkaç gün evve vrilmiştir “dür. Kraliçe bir ha bir erkek çocuk dünyaya ğun genişliği 30 bin 2pilte mürabbaldır. —Nüfusu ha r*' 'î.x 1912 de vel, yani Bal- Büyyar”binden önce, bugünkü Ar e r]u;* rallığı, Osmanlı İmpa- kaş *dünün vilâyetlerin: İlşyi Z İtibarile, mersleket fazla ha Htir. Şimalden uz Dina- memleketi boydan bo- Sahil kısmı düzdür. Fa- #kseriya, bataklıklarla kaplı- Haj Adriyatik denizinin "T Sahilleri dah: l gü - Rekti aha canlı ve gü , Nüt Sikaj $ âlhleri PU kablar kar “su, daha ziyade dağlık mın- düğç a yaşar, Dağınık bir hal- ( M.&’ Dağlar arasındaki vadiler Gap ($A kesif bir nüfus besliye - 4 kadar mümbi! Ghr'_"il_'t"luzun en mühim nehri Bölünün sularint — boşaltan Tadinadır. | _huhr_nımuuk-.. muhlelif iklimler n.“:"' Sürer. Sahilin alçak ovala-| Bdi Âkdeniz iklimi, dağlara y Salayas” Sert bir iklim vardır. Bu süre kının el Ax"'*'leaı teşkil eder. Cenubda Ce Arnavutluk Kralı Zogonun karım aslen bir Macar kontesi olan Rraliçe Epir kısmında biraz Uszah ile da - ( hilde dağnık olarak bir miktar Sırb | ve Bulgar, Draç ve Avlonyada da biraz Rum vardır. Fakat, Arna - | vutluğun haricinde de, muhtelif | memleketlerde dağınık bir halde | birçok Arnavut yaşar. B7 bin ka- | dar Arnavut İtalva ve Sicilyada, 0 bin kadar Arnavut da Amerika Birleşik devletlerinde yaşar. Bun: lar, Bpir'in fakir topraklarında maişetlerini temin edemiyerek ha- rice hicret & (Devamı 6 nlerdir. mecı sahifede) Ingriterede Gizli İrlânda Teşkilâtı P*n Günlerde Patlıyan Bombalar tlandalıların Elinden mi Çıktı? | hgilterenin bellibaşlı yer- larinde tombalar patladı- Bina dair telgraf haberle - © günü gününe her şey Öğ- '“ğ'—”'ır. kat İngiliz gazetele- Desriyatından anlaşılıyor ki #üde; ten Ş p " "landanın İnsitteredaki oizli böyle birbiri ardınca bombalar patlaması herşeyi göze alarak ça- lışan gizli teşkilâtın işidir. Gizli teşkilâta mensub İrlan - dalıların ele geçenleri ağır öeza- (Devamı 8 ıncı sahifede) teskilâtına mensub olanlardan sur İnsanlardır. B rallığın Nüfusu 832Bin Kişidir | gün evvel, yani Führer Bir u PATRON GÖRECEK | dir. Patron görecek, saat 7 yi 25 Famdöşambr, saatin içerisinde | saklı bulunan dostuna: | — Rahat dur... Bıyıklarını in- geçiyor zannedecek. KEDİLER ARASINDA: Pamuk— Bayan, triko etekliği ile oynadığı Tekir- azı görünce kızacak. Ona ne şüphe.. Ne ya- Paralarını nereye koyuyor- Olduğu zaman pantalonumun inel. Çrre"ir(' Generalini Tevkif Ettiler Gizli Gizli Almanlara Yaranmak İstemişti, Fakat Yaranamadı €eçen martın 26 1ncı cu - martesi günü sabahı, Al - G nal bir kan Tabor'un merkezi Müfreze kumandanı, askerlerile dolu büyük n Fascistiky Naradni önünde durdu. Gestapa za- inden biri bit kısa bir emir ver- di, kapıları a » di Mmuhafaza altı , sonra içeri girdi. un boylu, zayıf ve General bisesi giymiş birisi, küçük bir grup arasında oturuyor, birşeyler iylüyordu. Hayretle ayağa kalk- ti Alman zabiti: —General Gayda, beni takib e- dedi. Ve yanındakilere hi- taben ilâve etti Siz de mösyöler!. Âz sonra merkez kumandan » lığında, bir Alman Gı linden aldığı emri tebi Rodolf veral etti: General ayda, on bu şehre irdiği zaman, uzun seneler Al- olan — hizmetinize n rütbenizin muhafaza- M müsaade etmişti. Biz ve Çek faşist partisi azaları büyük ve mes'uliyetli mev niz. Fakat, nızı anladık. Polis raporuna göre işgal etti- a lâyık olmadığı- siz ve arkadaşlarınız soy, luğa başi erde, hi umaşsınız. Umumi mü « 4 evlerde bulu- le betmişsiniz. Sizi tevkif ediyorum. General Gayda, 1927 de Çek or- idi. De- esses nan para ve mücevhi gas - ânıharbiye reisi | Ber- | General Gayda | keri bir diktatörlük idaresi kur- | mak için ecnebi devletlerle gizli | müzakereye girişmişti. | Benes, bu teşebbüsü akim bı- | raktı. Divanı harb, Generali va- fana ihanetinden dolayı ordudan | tardetti Birkaç sene sonra unutuldu. Münihten sonra Almanya, Gay- da'nın affıni ve orduya alınmasını istedi. Gayda yı büşladı. Bir Alman niden — faaliyete | Çek itilat komitesi vücude getirdi ve Al - ti Bohemya - paytahtını işgale — başladığı 1 gün birdenbire meydana man motörlü kı nin çıktı, | radyo vasıtasile Çekleri, yeni hâ- kimlere itaate davet etti. | Fakat gün sonra yıldızı tek- TELGRAF 9 Nİ Tarihi ve İlmi Bahisler I Türk Mimarı Koca Sinanın ölümünün Yıldönümü Dâhi ğan'raikâr,r Cümedek Sğlimiye Camiini 79 Yaşında Başlayıp 85 Yaşında Bitirmişti Bu Mabedin Yapılma;ı İçı;nr Tamam 21160 Kese Akçe Sarfedilmişti Yazan İSKENDER F. SERTELLİ ugün, büyük Türk dâhi san'atkârın ö Bıun 351 incl yıldönümü - K nan 1490 yılında döğ- ve 1588 de doksan sekiz y imü - dür. muş Dünys eser bıra! inanu me kervansı ürbe Kılıcalipaşa, u Mehmedpa- | | u şahese W n dünya ma - | hurlarındı ır. | 1569 da başlanıp 1575 de bu yük- | sek muhteşem mabed, Mimar Si- nan'ın üzerinde en çok İşledi dikkat, zekâ ve emek sarfetliği serlerinden biridir Sinan, 79 yaşında iken başlayıp 85 yaşında iken bitirdiği bu bü: bütün dün- mek için özenerek i dileğini yerine göstü yapmış ve k getirmiştir. ek bayrağını rinde, denizlerinde dalk- galanarak, Türk gücünü bütün cihana gösterdiği ve haykırdığı e günlerde Mimar Sinan da E nemizde bu kutsal yapıyı yapa Yak o devirdeki Türk rünün büyüklüğüne bir tanık bırakmış- tır. Viyana ön Urmm; z aa aa — Caz Nasıl | Selimiye camiı, Kıprıs acasının doyumluğundan alınan paralarla yapılmış ve bu uğurda yirmi ye di bin yüz altmış kese akçe sarfo isi 1575, harimi 2475 metre murabttdır. Cami hari- mindeki mermer direkler Kıbrıs- Aydıncık ve Suriye harabe lerindi Bu muazzam taş parçalarını © za- manki vesaitsizlik içinde oralar dan Edirneye getirmek bile Tü (Devamı 6 mcı sahifede) icad Edildi? Amerikaya Hicret Eden Avrupalıların Yerlilerden Aldıkıarı İlham in dokuz yüz dörtte, Nev - kınların ve âdi sokak karı- larının devam ettiği bir meyha nenin kapısı açıldı, içeriye, Üüç çalgıcı girdi. Koltuklarının a: tında birer musiki aleti vardı. Bunlardan birisi piyanonun ö- nüne daklarının gemik turdü. Kapağını açtı. Dü« arasındaki — ızmarid! yere attı ve arkadaşlarına ça'ma- larinı işaret etti. Bunlar, o zamana kadar işitil- miyen oynak bir hava çalıyorlar- dı. Meyhanede bulunan gemici - ler, eğlence kadınları birşey anla- mamakla beraber alkışlıyorlardı. Halbuki bu Çingene çalgıcılar, yeni bir musiki sanfatını yayı- yorlardı. İşte, birkaç sene içinde bütün dünyaya yayılan, rağbet gören (Caz) böyle başladı Geçen yüz yılın iptidasında para kazanmak için Amerikaya hicret eden Avrupalılar balta girmemiş ormanlarda, Misisipi nehri kıyı- larında, yakıcı bir güneşin altında çalışıyorlardı. Her hafta yüzler - cesi ölüyordu. Ertesi gün yerle - rine başkaları geliyordu. Gerçi 1 altında çalışıyorlardı. Fa- kat fütur getirmiyorlar, şikâyet etmiyorlardı. kazmaların, kürek- in çıkardığı seslere uyarak şarkı söylüyorlardı. Yerli zenciler, ken» di icadları olan musiki aletlerini muya başlıyan bir caz heyeti pek 1903 de muhacirlerden Bravn kardeşler, yerlilerin söyledikleri garib şarkıların, Avrupalıların hc şuna gideceğini düşündüler. U- zun müddet uğraştılar. notasını aldılar, bir örkestra vücude ge - tirdiler. Bidayette buna bir isim vermekte müşkülâta uğradılar. Nihayet (fantezi - kangar) dediler Bunu ingilizceye çevirince: jaz - Band oldu. Brava biraderler, yeni yeni mu- siki aletleri icad ettiler ve yap- tılar. Caz, cemiyetlerde, bilhassa ta- lebe muhitinde çok rağbet gördü. Cake-walk bütün dünyaya yayıldı 1905 de Şikagoda bir barda çal- © Cazbandın . tatlı nağmelerine a- yak uydurmaya hazırlanan — bir Az sonra Ayrupa barlarında da hamıya b di