- Dütt BU DA BİR MESELE.. Mecmua Kaplarındaki ürüleylalar ! Duvar Ve El İlânlarında da Ayni Kabak Tadı Veren Manzara' âzeteci Ve kitabcı dükkânlarında bol bol sale takım mecmualardaki dudak bo. ile tırnak cilâsı ilânlarını ezberlemek ilâh, Bir gazeteden Bir taraf leylâ resimler allı pullu, cicili bicili n sözüm yabana aşk, ya- düttürü « ik bozuntusu hikâye ve romanları, hâlâ o ka- dar revacdadir ki. Kâh çabuk, kâh biraz geç olarak herşeyin, ge- n bir modası oli bizde ha; ğu halde acaba bunların modast zamandır riçin bir türlü geçemiyor da yerlerini daha iyi, daha ciddi şeyler kapl te bu karşısında yalnız tütün mecmuası... gü ü deği, Vitrinin dış tarafı ve azıyı küçücük bir tütüncü dükkânının yorum. Tütüncü diyorsam, — burası yarı tütüncü, yaz ezgâhm yanları k bir sürü mecmua ile dolu ve bunların gazete ve hemen hepsinin de kapaklarında renk renk, biçim biçim, allı pı hattâ, bun! dahi böyle... llu ve ciçili bicili düttürüleylâlar. n en çiddi mündericatlısı Ve n kapağı Peki amma, bu dünyada resmi yapılacak, ka- dından başka mevzu ve kadından başka mahlüâk İnsan kırk gün baklava yese bıkar. Lâ- mecmuaları okuyan, yahud sadece, hararetli » onların kapaklarına göz gezdirenler bu kopaklara konulan kırk bininci kadır resminı niçin gına getirmiyorlar acaba? Yoksa, onlar, bunlara karşı çoktan gına getirdiler dan haberimiz saleleri o hararetli harâreti de bizim bun- ni yok? Hoş, bu mecmuların ve ri- uyanlar, yahud sadece, onların kabla: göz ge“direnler, eğer bu resim- den gına getirmiş olsalardı ,artık o kapaklara bu resimler konmazdı. Demek, yıllardanberi ,hep birbirierine benzi - yen bu kadın resimlerinin, hâla usanmıyan göz tir- leri var ki Tüssam fırçaları da hâl resimleri yorum ve ben sanıyorum Hardanberi, hep birbirize ben- | yen o'allt pallu, cicit blcili'düt- türüleylâ resimlerine çuktan bıktı. Duvar ve vitrin durmadan Bikti Amma neylesin k>, karsısın- reslim su- | Lulduğu için, belki de istemiye 1s- tömiye, zorak o resimlere bakı « I yöt. Bazıları sanıyorlar kı kadın ilânlarındaki © — resimlerden iki ayrı görünüş rTesmi mecmua, Tisale, kitab, ge- zete satışında mühim bir âmildir! İyi Amma, eğer öyle olsaydı, hiç esnaf bu fırsatı kaçırır miy, Mdemki malın sürümü için kadın (Devamı 6 ıncı sahifeae) ka_til Vaydman Son nlerini Yaşıyor Ne Zabıtanın, Ne Adliyerin Ağ;ından Alamadığı “Sır,, N:dir? öldürdükten son- W geçen seno veren meşhur kati! Tmuhakemesin devam *Muhakemeni 'aydman'ın edilmekte- üncü celsesi | y | yakayı rln | | | hulâsaten şöyle geçmiştir: önce Vaydman'ın suç ortak- | yon'un ihtiyar büyük| n gönderdiği acıklı bir mektubu okunmuştur. Kızı öldü- Bü için de ıztırab duyan bu kadın torununa karşı el'an muhabbet beslediğini, her ne zaman İstese kendisini zivarete geldiğini ve hiç n M dniİ, Rugünlerde boynunu Giyotine kap Uuracağına şüphe olmuyan mücş türccek m bir zaman parasız kalmadığı için Milyon'un kötü işler yepmak mec- buriyetinde olmadığı Halbuki Milyon bu celsede tah- kikatı idare eden komiser — Bode | ile muvacehe edilmiş ve bundan sonra Milyon'un babası da dinlen- 1 yazıyordu. a göre, ne Milyon, n babası Vaydman'ın| de keyfiyeti zabıtaya haber vermek-| ten çekinmişlerdir. Vaydma öldürdüğü Amerikalı genç artist kadın Jan dö Koven'in annesin 'in | | katil Vaydınan den istenen 500 dolar fidyel ne - catı Milyon'un babası almıştır. Bu adam istiçvabında kaçamaklı | cevablar vermiş, fakat çetoye yar- dim ettiği de sabit olmuştur, * Colseni levab edilen katil sırrı> olduğu, fakat söyler bir daha anlaşılm Vaydman 'mah na karşi şu cevabı vermiştir. sonuna doğru faydman'ın «bir istemediği n asrarları«| Söyliyemem. Çün tırabları hadden taşkın olan bazı kimseler büsbütün perişan olur» v Mahkeme, Vaydman'ın malüm olar işlerden maada söylemek is- temediği başka bir şeyi olup ol- madığını cinayet arkadaşlarından şsa da, onlar da bir şey bil- mediklerini söylemişlerdir. sörn Herkesin kanaati yalnız Vayd- | ın değil, diğer suçluların da yrı ayrı esırları» olduğu merke - zindedir. | Hülâsa bir sene devam — eden | zabıta ve adliye tahkikatına rağ- ! mahkemenin de bu - <Sırrı» | latamıyacağı — anlaşılmakta- dır. rarla gal Acabı Vaydman bukadar 18- kladığı esirmi» merara gö- yoksa en sonunda söy. liyecek mi? [ 5—SON TELGRAF-- 26 MART 1998 — — ——— — ——— ŞAKA |Bol Para İnsanı Mes'ud Etmiyor!. Acaib! Altmış yı evlenir mi?. — Evleniyor işte. — Kiminle?, — On yedi yaşında genç bir kızla,.. — Pekâlâ. evde mA' — Mösyö, öldü!, — Nasıl olur bu... evlenmişti?. — Evet... — Neden öldü?. — Fartı heyecandan!. HİZMETÇİ KIZLA çi kız— Gitmezden vel size bir terii yan.— Söyle kızım, aeni din- liyorum. Hizmetçi kız. liyeyim: Ben sizden çok — Kim söyledi bunu?. — Bay söyledi. Sonra sizden da- İha zarifim, gösterişliyim. Bunu Evvelâ şunu söy- güzelim. da bay söyledi. Daha sonra sizden | daha cana yakınım Bayan— Bunu da mı bay söy- ledi?. Hizmetçi kız.— Hayır! Bay: Bunu şoför söyledi. AH! BU ÇOCUKİ Zekiye (dört yaşında) annesine sorar: —Kuzum anne, söyle bana... Gelinlerin elbişeleri niçin daima beyaz? — Beyaz'neş'e alâmetidir. Siya- ha gelince mateme delâlet eder. Zekiye, bir müddet düşündük- ten sonra: — Tevekkeli, değil, der. Gü - a siyah giyiniyorlar. Biz Dos Hem de ir kaç sene evvel, Parisli bir avukat ava çıkmıştı. Kırlar- da dolaşırken güzel bir av 1 gördü. satın atmak istedi, ni buldu Köylü, B kö bir parayı reddetti. li zaman geçti. Mahkemeye bir, Birkaç gün sonra | söz söylemek is - | zengin olmamakla bera-, ber avukatın teklif ettiği mühim | Aradan bir | İngilterede Sinema Artisti Dört Genç lerinden biri t genç kızın şu sön sene larile meş- x. İngiliz film kumyar 1 Amerika'dan kız get miş. Fakat £ k 3 mi ki arkett nee düşünmüş den bunlar a | aızı olacak istidâ zeller bulunmasin?. Nihayet 936 da bu ramış, istidada, güzelliğe, ye malik dört gönç kız bulmuş - tur. Bu'bulüş ise dört genç kız ç ummadıkları bir saadet miştir. Çünkü her biri ya- stikbalde meşhur bire: yıl - z olacakalrını düşünerek #0 niyorlardı. Filim müessesesi - bunları al « mış, her birine muhtelif roller ve- rilmiş, O zamandanberi üç buçuk | sene geçmiştir. Şimdi dört kız- dan hiçtiri artık ne film ile, ne de | sinema ile meşguldür. Kendieri- nin söylediklerinden anlaşıldı, na göre onları film — san'atından meyüs eden şey beklemek olmüş- tur. Kendilerine pek ehemmi siz roller verilmiş. -uzun zaman bu ehemmiyetsiz rolleri 0) makla vakit geçirmişlerdir. Hal- buki onlar çabuk bir zamanda rer yıldız olmayı düşünüyorlar - na - lewı iğine Giren Kızda Böyle Söylüyor.. Az para ilo daha mes'ud ol duklarını söyliyen kızlar mış. Bunlardan Nina üsmindeki | kat kalmıştır. Bunun üzerine Nin | kız bocaya gilmiş fakat zavsilı | çalışmağa mecbar kalmış'tır. | kocası bir kaza neticesinde sa - (Devamı 6 ıncı sahilede) - Kadınlar işte | ©O vyledir 'Nekadar Dost Görünseler Yine Birbirlerini Çekemezler t Arayıp | 'Bulamıyoruz, F akat.... Hayvanlar Hem İnsanlara Karşı Kendi Sedakatlerile Bize Misal Oluyorlar Aralarında işi düştü. Avukat tutmak mecbu- riyetinde kaldı, tesadüf, köpeği tin almak istiyen avukat karşıs sına çıktı. Davasını üzerine alı Ve kazandı. mök istediği vekâlet öcretini de almadı. Köylü düşündü, şükran borcunu nasıl ödeyecekti? Sev « | (Devami 7 inci sayfada) | Sonra, bi | asabi, kavgacı, patırdıcı bir artist.. 'Bir Krema Tabağının Hikâyesi Bu Söze Nekadar İyi Bir Misal Teşkil Ediyor geçenlerde eğlenceli olduğu P döğdüğünden, yaraladığından şi - kadar da ibret verici Kısa bir| kâyetçisiniz, değil mi? Mod — Evet, bay reis. muhakeme cereyan etmiş! DUÇİ Çok sarışın arisde Sen mahkemeside * Evye- rile, sonra da lu matmazel V. Mod... yim, geçen son umla — beraber, ydanında, bir lokanladı supe ediyorduk. İstakoz yedik, sonar piliç kızarlması — getirtlik. (Devamı 7 inci sayfada) Hiç yoktan kızıyor, kavga çıka « rıyor. İşte bu sebeble esmer gü - zeli terzi madam Dolores'le mah- kemeye düşmüşler, Reis — (Dolores'i gösterir) sizi