Gi SON TELGRAP—İ ŞUBAT 1999 Avrupa'nın Yen i Derdleri üstemleke Ve - Silâhların Tahdidi İngiliz!er Bütün Purüz ü İş'erin Toptan l $ | “AlmanlarSilâhlarınAzaltılmasına Razı Deği Müstemleke meselesinin müzakere si için Ispanya meselesinin halli bek lenmestedir. İspany Franko İspanya ya tamamile hâkim olmakla, Fran koya şiddetle muhalif olanlar ise bitmi Görüşülmesinde iş demektii işte böylece Fransaya iltica etmekte dirler.  e iki sı lmanyanın müstemleke da- | geliyor? Bunu kabul et vasında acaba ileri doğru a- lmış yeni bir adım var mı? mesele dönüp dolaşarak afha meselesinin yeniden me evvelk 'a mı | bir sual hatıra geliyo: Sakıt Hükümdarlar: <— —1 Eski Kayser Nasıl Yaşıyor? Serveti Az Gelir Getirmeğe Başladı BZ 'X ski Almanı nen Kayserin geliri gi helm se imparatoru Vil- | na girdi. ânun ayının 27 ni kanunlarla nci | edilen ayserin Fele » zordur. Fakat şimdi müstemleke şu günlerde ister istemez böyle mış. Bilhassa Almanyadı para çıkması da yasak olduğundan İsrar Ediyor ller mi? meselesi ise Anla; tmek biraz şiliyor ki İngiltere için müs temleke meselesini — konuşmak imkânsız değildir. Ancak, Londra bu tahdidi teslihat Mmüzakeresine girişmeyi de elzem tazelendiği l4 birlikte sayıya İki sene evvel leke davasının başka bir mes ile bağlı tutulmasına müsaade et. ceğini Fakat bu Almanya müs! tmuştı. noktal nazarında Almanya sebat dından ay- eke mesele- ç mesele | etso bile Londra mal Müsteri sini diğer bir veya bir rılmamıştır, ile beraber konuşmak. iki Mleminde bu yeni bir değişiklik lana: edenberi poli- meseleye dair r. Ye- şu son tgide azal- tatbik bördes çok n silâ dört beş senedi ne harb Meraklı Şeyler i Bel, çok eskidenberi kıymellidir. ve ba kaymelini her saman ma- hafaza elmişlir. Bu sebebio tak- | Hdini yapmağa çalışanlar çok olmüy- | tur. Fakat, hakiki inol yapmanın ümkâmı | yoktur. Eskiler, hakiki, fakat renkleri bozuk, şekilleri biçimsiz ineileri dö - | verter, toz haline zelirirler, sonfa bu tozlarla inci yapmıya uğraşırlardı. Çi yaptıkları sahte incileri, istirldyelerin içiresine koyar, — dania | kenarına bırakırlardı. | Venedikliler, on altıncı asırda küçük ve şeffaf yuvarlaklar yaparlar ve içe- Filerini inci renginde boyalarla be - yarlardı. Fransada, camdan yapılan incilerin fçerisine civa sürülür, incl reagi v. Tümiye çalışılırdı. Nihayet, jakin a birtsinin yaptığı bir tesbih bütün rı korları kırdı. Jakon, camdan yaptığı ktiçük ve yet İnce yuvarlakların içerisine, kefal balığı pullarının kurutulmuş ve dö - vülmüş pullarını koymağa muvaffak olmüste. Bu wei ol'an tatbik olun « maktadır. GARİB BİR ESER Vatikan matbaası, Madazaskar İ nile bastığı inoklin bir nüshasını Pa - Paya takdim etmiştir. Papa, bu hediyeden çok memnun olmuştur. İncül, başlangıcı dahil olmak şartile 1486 sahifodir. — Madagaskar Ulsamı tercümesi, unun müddel erada ikamet | eden misyonerler taralından yapıl - mıştir. BİR İSTATİSTİK Dünyada sarfolunan kahve miklarını gösleren bir İstatlstik yapılmıştır. Bu istatistike göre; Danimarkalılar adam başıma senedo B0? gram, İsveçliler 515, — Nocveçliler 448, Belçikalılar 458, Holandalılar 408, Fransular 175, — Vinlandiyalılar Alınanlar 175, İlalyanlar 75, İngilizler 38 ve ” olonyalılar 17 gram kahve sarf | ediyorlar. O beş seni mek kacak, DÜNYANIN EN ESKİ W GAZETESİ | setelerin en kı- muharebesinin ada adai | ölml Çin ” aa kurbanı oldu. | Seğenle ea habi pakülerirEAnD|| Bao'yu büsbütün kapatlılar. 'Sekti K b İeökliğ çe "taimmülarkein ni lülelem Ha aa hine eli li aZ e (ÇU jbiai öti 5 Kama'imz gaa gacalapır GKT ARARAAPE bangidl üüü b zaemerteldi. 4 asırdanberi bil yeni dostlar dinece | eşe uzun seneler KÖRN ELİZABRETİN | HUSUSİYETLERİ NEDİR? | | ünyanın en büyük Transatlantiği «Köcn Elizabeta, 27 eylâl 1938 de su- ya indirildi. Boyu 314 metro; güverte- | sinde gesinti mahalli 201 melro, ge- nişliği 36 metro: yüksekliği, omurga- sından büyük salanun kubbesine ha- | dar3ü metro 50 santimdir, Bu müsaram geminin iaşası için iki | p senedenberi çeceli ründüzlü 6.000 ame- de çalışmaktadır. Sür'atinin ne olacağı de iki defa hap mişti, amma ylerdi. Evet kalmış! için «bıçakçı Nuri» dev di. Bir katil mahküm ediln bulda, sokaklarında her« krar göre fakat dosta, hapi; ektiği sık lataca ekrar düşü anlatacı | Nurinin gildi; pishaneye girip çık - bunlar cezasını Seviniyordu, & idi; bu ser bu kadar sev de bir adama varsaydı, cüra ür y kısmet çıkmış büyük bir müecese- senin ümüm — müdürü Yüksok tah aşlı bir sil görmüş, a sonra çı- | bu. doğup bü- ardeşi gü Tanrı bu fakir k liğinin bütün sirgemeden vermişi ona buçün, maddi bir zengi in ediyordu. Bir mahpusun kalbinde dışar d bir takım Üm k, helki hepsir yeni ahbablar e- lerinde | doğ olursa içerde geçen'günler o ka- hane kö ntıları ya- onlara: diye | mez oluyor... Nuri bu son günle- rin, belki her dakikasında, güzel bir şarkının nakaratı gibi hep şu tekrarlıyordu Ah., Şu günler bir dolsa, kapılar açılsa.. Bir dah mek üzere şuradan bir çıksam!. * esin!» bu ilk mah - | daha önce de | cümley Şu ufak tefek doldurmağa bir neş'e ve neş'e yal- e ka- Nuri bapis! alas» da nişan töreni ya- adar kuvvetli dar bitmez tüken- dönme- | eden çıkalı birkaç, gün oluyor. Bu akşam, Beyoğlun- menkteki Dorn şatosunda kendi dostları ve yakın akrahası arasın. bu münasebetle mearsim ya - pilmıştir. Seksen sebi yaşına girme: tile Avrupa gazetelerinde Kay- bugünkü- bali, üğü mevzuu bah- Holandaya gittiği zaman serin Almanyada bıraktığı in k 1,000,000 İngiliz olduğu tahmin ediliyordı müna - uyor Urası Almiliyie türlü em a d 4 zaman evv 000 İngiliz lirası vererek bulunduğu şatoyu tır. H gelen irax e do çermemı - Hiç de çapkın kıza benzemiyor!. Nerede baksana. Ağzından |âf taztı ile çıkı- yor. Sonra çok da ağır birşey. Bu kadar buraya gel- di, gitti. Yattı kalktı. Bir gün bile birimize yılıştığı- nu, senli benli olduğunu, ne bileyim güldüğünü bile görmedim. Yalnız doktorla. Onunla uzun uzun, tatlı tatlı konuşuyor. Doktor abayı yaktı mi dersin kıza?. — Adam sende onda aba nerede ki yansın!, — Böyle deme hiç belli olmaz.. — *Seks appeal» mi diyeceksin? olduğunu bilmem .Fakat, ihtiyarlar bir tutuldu mu, ölür de yine bırakmazlar. — Bu daha genç adam canım. - Ne genci elli yaşında var - Ön ön iki yıl sonra ben do t kendime ihtiyar mu — Bak arkaya gidiyorlar. Genç döktor, arkaya gidiyorlar.. derken Güney ve doktor da duvarı kıvrılmış, yurdun arkasına dü- gen gül bahçesine geçiyorlar ve.. doktor anlatıyom du: ma 7 inci sahifede) Ze Eski Kayser Vilhelm türirken, inin münakaşa ve müza - mesini kuv kere mevzuu olmasına taha edebilecek, Azaltması olursa buna razı ola - mül silâhlarını atbuatınım hiç | yen bir. mevzudür. ön derece st Alm larını azaltmak için h yanın angi ye gireceği doğru ol görünüyor ve eselâ Alçe- şöyle di- Silâhlanmak işi ne kadar mas- Faflı olursa olsun Almanya bun- (Devamı 7 inci sahifecir ) YOSMA aa Tacmmanman SO GÖ gaaaamanaama YörAn: ETEM İZZET BENİCE eg z dar lüzumludur. Yeter guyla sevilebilsin. Temiz sevgi. Hepimiz yaşamak, çalışmak, beğenmek, yorulmak, kaza iyiye kavuşmak gücümüzü sevgiden alırız. kalbe sağlık verir, gönlü açar, enerjiyi çoğaltır ve her adam birşey sevor. Para sevil)r, kadın sevilir, ev sevilir, oyun sevilir gelebilen her şeyin sevgisi vardır Doktorun sevgi hakkındak: ki daha da çok sürecekti. Güney doktorun sözünü kesti — Siz en çok nı içten sevilsin, bütün di çiçek sevilir, Akıl ve dile bu konferansı bel- rsiniz doktar? Doktor bu şorgu karşısında birkaç dakika dur- du, sustu, düşi iyerek — Bili doktorluğumu, haslalarımı, çi - geklerimi, şunu bunu... Dedi ve veni bir torguyla karşılanmamak için sev ndü, keke em Kf askeri | hentz malüm değildir. DAİMİ VERGİYİ İHDAS EDEN HÜKÜMDAR Fransada, yedinci Şarlin devri sal- tanalına çetinciye kadar hükümdartar, harb masrafları karşılığı olarak türum görüldükçe fevkalâde verzi alırdı. Yedinel Şari, 1439 da daimi vergiyi Ihdas elti Fi nız birkaç gün sonra hürriyet gından değil, daha mühim saydığı bir — sebeb vardı: Ha - | pishaneye girdiği zaman - henüz küçük bir kız olan, va annesinin, | babasız olarak büyütüp meşdana çıkardığı bir kız kardeşi vardı ki | on beş sonra nişanlanacaktı. | Kız kardeşi. eğer olur olmaz bir| Arzuyu Umumi Üzerin? ŞIK Sinemasında Memleketin en çok sevdiği Türkçe sözli Arabea şarkılı AŞKIN GÖZ YAŞLARI Filmi devam ediyor. — Siz neyi seviyorsunuz?. Güney hiç tereddüd etmeden: Sizi, Dedi ve cümlesine sürdürdü: Bilginizi, güzel kon faydalı konı ağırlığını Doktorun yanaklarında n içi alarınızı, landı, dağıldı ve gözle: — Ben de öyle kızım Dedi. Güne sılma ile doktorun gözle buyruk ve vardı: y birden civelek, — Hani doktor siz bana yalnız Güney diyecek- tiniz. Yine kızım dediniz. Doktor daha kıvançlı: aralık vermeden — sözünü , herşeyinizi!, bir gülün de gülerek kırıtkan bir sar« içine bakti. Tutuştur içten kopma bir sıcaklık Annesi ve kardeş£e gizli Çünkü damad x ailesinden biri, aldıkları kı- gibi katil, sabıkalı bir kardeşi olduğunu öğrenecek olur- hal bozulurdu. Buna mey-| dan vermemek için, her üçü de bu hakikati, ötedenberi — gizlemişler de devam edecek- pılacak Bizli görüşüyordu. ve, zan Nuri sa iş de ve gizlemekte lerdi. Ne yapıp yapıp üstüne gü- zel, şık bir elbise te Za- | rif bir salon adamı Fibi giyindi. | Yabancı bir misafir gibi kardeşi- (| nin » ktı. Ne ta; nede lekeli hüviye- | ârik etti nında bulunac li etmiyeceki ski arkadaşlarından | sabıkalı — Avniye ) gün € kendi . gibi Dedi ve gözü kolundaki sante ilişti: — O0 — Evet.. — Peki kâbul On iki Ve Güneye önerge etti — Haydi yemeği beraber yiyelli.. Bilmem sizi rahatsı Tersine. Çok sevindir — Gerçek mi söylüyorsunuz? buçuk. z etmez miyim?, siniz. ediyorum öyle ise. Bu, doktorun Güneyi ilk çağırışı ve beraber manızı, tatlı sözlerinizi, e top- P — Göişlerini sardu: , yemek yiyişi oluyordu! OUT Kırmızı yanaklı, bodur, şişman kadın gülerken dudaklarından dışarıya - sarkıta sarkıta — Yine nerelerdesin Vedi? Vedi, mantosunu çıkarıyordu: — Buralardayım Madam Anna... Geçiniyoruz! Madam Anna hem yuvasına dönen bir körpe yavruyu yeniden ele geçirenlerin sevinci ile, hem de eski bir tanışın kendisini aramasından memnun olurak: l Yazan: — Recai Sanay I rastladı. — Ben de karşıma çıktı Dedi ve damdan düşer gibi söz Avni eni arıyurdum,. iyi İdi kardaşni dt anasından bir kaç defa istedi ; halde vermedi « Bini, ne!» verdiklerini en sonunda ra sözünü şu netice Seninle esk ların nişanına n nim tarafı nişan olmasın!. Nuri çok gücüne giden leri, büyük k: k, verdi ve na hallet, bir. soğu baba şöyle ona adeta bir nasihati bitirdi: Sen, bi , biz | ne ke ze ne d faydası dokunmiy: rarlı ada z geç bu işten ka evlenece kendine münesib, kız bul evlen. B ardeşime Allah gönderdi. Artık b Büt emmiş b bulunmaz n Je gözüm yok, bözi o rahat yaşasın, m d olsu! Avni asabi ve ciddi bir tavırlar Nuri! Biz kırk kişiyiz, bir * izi bilir! a eğiz yapmak (Devamı 6 ıncı sahifede) birir Radyo Programı Müzik (hafif şarkılar 19 Kanuşma (zirsat saati). 1815 Türk müziği — Çİncesuz fasll fakımıt Kürdilihicazkâr faslı). Bafiy? - Fik | Tokayın iştirakile. 20 Ağans, metcoroleji — baberelerk Hiraat borsası (flat). 20,15 Türk müziği: Okuyanları Necml Riza, — Semalıki Özdenses, Çalanlar: — Vecihe, — Pahirf Fersan, Refik Fersan, Cevdet Çağla- i— Osman Bey - Uxgak peşrevi, #— Ali Efendi - Şarkı: Daim ben ararım. 2— M Celülettin Paşa - Şarkı: Naft firkat şulepaş. 4— Sevki Bey - Uzşgak şarkı: TW tuldu damı sülfiyare. S— Suphi Ziya - Uşşak yarkı: GÜ cendi biraz sözlerime. &— Fahire Fersan - Kemençe tak simi, 1— Refik Forsan - Hicaz şarkı: GÖP” sümden kaçıp zittih. B— Refik Fersan - Micaz şarkı B benim gönea gülüm. #— Türkü: İndim yarin bahçesitt l0— Saz semalsi. £I Memleket daat ayarı. 21 Konuşma. 2KS Esham, tahvilât, mukut borsası (Fiat), 2120 Müzik — (Saksafon sololari * Şükrü Sarıpınar tarafından). 2140 Müzik (Melodiler PL) 8? Müzik (Küçük orkesim - $0 Nectb Aşkın). 29 Müzik (Dans müzlüi). BSAS - M BSan adanıs haberleri yarınki preğram, YARIN 1280 Program. 1235 Türk müziği (P1) 13 Memleket saat ayarı, ajans, #7 teornloji haberleri, 1518 - 16 Müzik (küçük orkesirt Şeli Noecib Aşkın), Varyete programı (tangolar, valdi” Cizan ve slre), kambiye * « 1357 Hicri ZİLHİCCE 1354 Ruai İkincikânuf 19 27 1939, Ay 2, Gün 40, Kasım 9 Şubat PERŞEMBE