9 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

9 Şubat 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a eai eee letimat Derdlerimiz içki ibtilâsı, Zararları, Sebebleri, Sert Ve Hafif içkiler Dr. Kamareddin Bu Hususda Ne Diyor ? Yazan: — RECAİ SANAY Son Telgraf okuyucularına bu günden İtibaren yeni bir anket su- Duyorum. Bu anketin mevruu sıhhi ve içtimai bakımgdan bütün mem- leketi alâkadar edecek mahiyettedir. Birçok salâhiyetli mühim ilim v& fen adamlarımıza sorduğumuz suallerin ve binnetice anketimizin esası su noktada toplanmaktadır: İçki iptilâsının sebebleri, heyeti içtimaiye- Miz üzerindeki zararları nelerdir?.. Ve bu zararları tahfif etmek mi, Yuksa, sert içkileri büsbütün kaldırmak, menetmek mi lüzımdır? Acaba bütün hekimlerimiz ve diğer Sütün fen adamlarımız, mü- | TU tefekkirlerimiz içkinin tamamen aleyhinde mi? Derhal ve kat'iyyen men'i fikrinde mi?.. Doğrusunu isterseniz ben de, bu noktayı ilk adımda birdenbire kes- tiremiyorum. Yalnız bugün ilk olarak konuştuğum, değerli bir heki- Mimizin her şeyde olduğu gibi içkide de itidal, fikrinde olduğunu gör düm. Bundan sonraki görüşmelerimi de size bir objeklif hassasiyetle Arzetmeğe çalışacağım. * Bakınız, Bakırköy hastanesi da- hiltye şefi doktor Kamereddin Ka- niçelebi ile bu mevzuda neler ko- Nuştum. Soruyorum: — BSert içki kaldırılmalı mıdır? Bu ilk sualimi tebessümle karşı- hyan muhatabım: — Bilmem, diyor. Acaba buna imkân var mı? Bazı sebeblerden Golayı rakıyı, tamamen kaldırmak Mümkün olamaz gibi geliyor ba- Da... Çünkü bir keyif ve nihayet İptilâ meselesidir. «Yasaktır'» de- Dildiği takdirde ortaya bir takımr hileti, dolambaçlı vaziyetler çıkar. Müptelâları bunu tedarik etmek için daha başka çarebere baş vu- Tür ve şimdi serbest olarak içilen Tekı veya diğer sert içkiler yine *î:n fakat gizli olarak... Aradaki Yalnız gizli ile aşikâr oluşun- dan ibaret kalır. Tun.ı’:m:n mîaım— Mek kabil olsa, hiç de fena bir şey eolmazdı..; — Sert içkilerin ne gibi zarar- ları vardır? — Şüpbesiz zararları pek çok- tur. Öyle bir kalemde atılamaz. Fakat bu gibi içkilerin zarar dere- Cesi içiliş şekline ve içenin sıhhi ve bünyevf vaziyetine bağlıdır. Bi- Miyorsunuz üç kadeh rakı ile başı Gönen adam olduğu gibi, birkaç #işeyi yuvarlayıp dimdik duran - lar da az değildir. Rakı içenleri - Miz rakıyı mutlaka — kendilerini kaybedercesine sarhoş olmak mak- Sadile içiyorlar. Rakı umumi ba- Kımdan gerek ferden, gerek İçti- Mal bakımdan zararlıdır. Fakat, Sağlam bünyeli olup da 60 ı aşın- €Iya kadar içip de bir şey olmu - Yanlar da çoktur. Hatta bazan lüzum ederse, biz hekimler de az Miktarda rakı içmek müsaadesini yazılarına veriyoruz. Bence şu bizde rakıyı, ve diğer sert içkileri itidalle içebilebek pek az kimse Bulunabileceği içindir ki, vardığı- Mız netice içkinin zararlı olduğu- Cur, Bu ayni zamanda bir idare işidir, —İçki sağlam vücudlü bir ada- Tn da ömrünü kısaltmaz mı? — Şüphesiz kısaltır ve dalmı Tahribkârdır. Fakat, dedim ya. »e 66 kaş ; Eredersiniz beyim... Pa - * hamımefendi irade buyurma- | Msa buraya nasıl gelebilirim taçç Kolay, ben valdeme ve kalı YA söylerim.. — Sizin cariyeniz yok mu? — Var, var amma biz artık o- Bunla kardeşletşitk. Deli DD Çekükten zonik Yavaş yayaş bat . kanlı; kızı bir alay sorgu Yanına ü şlamıştı. Nuridan delikanlının her halde Köndisine sarkıntılık. edeceğine Ünetüar Olmuştu. Lükin, hiç vaziye- — “Sük Bey nihayet kızın yana -| zim yapmal. —— |ZORBALAR SALTANATIİ ör- Doktor Fahreddin Keyfe müteallik bir şey olduğu için içenler bu ömür kısalmasına canla başla razı oluyorlar. — En sert içki rakı mıdır? — Hayır, çok daha sert içkiler var.. Rom, viski ve saire — gibi... Onlarda dâha fazla Alcool supe - Orieur vardır. Rakı nisboten daha " hafif bir içkidir. — Rakı, şarab, bira araşında ma- zarrat ilibarile ne derece fark var- dir? — Diğerleri daha az seri ve az alkollü - içkilerdir. O nisbette de zararları azdır. Fakat bünyesi mü- said olmadığı halde çok şarab içen adam için de bu içki yine ayni va- him neticeyi doğurur. Muzurdur, fazlası zarardır. — Rakının derecesi indirilerek daha az sert yapılsa nasıl ölür? —Sarhaş olmağı itiyad edinmiş olanlar onun yine sertini bulmağa çalışacakları gibi bulamasalar da- hi kafalarını ayni derecede tüssü- lemek için bu defa da çok değil, pek çok içmek mecburiyetinde ka- lacaklar ve bunu yapacaklardır... — İnsanın içkiye alışmasında en fazla âmil ve müessir olan nedir? — Bunun birçok ruhf ve içtimaf| sebebleri vardır. Herkes başka baş- ka bir takım sebebler ve âmiller tahtında içkiye alışır ve sanra bu- nu, bazıları iptilâ haline getirir. — Eski gazellerin, şiirlerin, şar- kıların içki iptilâsında tesrlieri Var midir? —Bilmem... Belki bu da bazı imseler için bir sebeb teşkil e- zazan: M sami KARAYEL Binı okşiyarak: — Sıkıldınız galiba... dedi: — Hava bu akşam oldukça sı- cak. İsterseniz daha ferah olmak için üstündekinizi de çıkarınız.. Hep susuyorsunuz. Biraz da siz söylesenize... — Ne söyliyeyim beyimi.. Delikanlı kızın bu cevabından cesaret bularak arkasındaki tu - waleti çıkarmağa başladı. Nuridan, arada sırada omuzlar Tını kasarak: — Yapma beyim... Rica ede - — —— ——— debilir, Ruhu coşturur, insanı ha- Te Pahalı Otobüs ramvay şirketi de Nafın Vekâletine geçti. Hükümet- ten, mütcaddid defalar al » dığımız şikâyet mektublarını mev- zu yaparak bir temennide bulun- mak istiyoruz: Şirketin Taksim ile Beşiktaş a- rasında işlettiği otobüslerde bilet ücretleri çok pahalıdır. Şimdi, Nu- fın Vekâleti, bu otobüslerin bilet ücretlerini derhal indirebilir. Bugüne kadar, birçok defalar bü mesele mevzunu — bahsedildiği halde, nedense, bir türlü halledi- lememişti. Artık, bugün, bir müni kalmamıştır, zannediyoruz. Daima halka hizmet — etmekle göhret bulan sayın Naha Vekâle- tinden bu hizmeti de ümid ediyo - BÜRHAN CEVAD Mekteb Müdürlerinin İçtimar Maarif Şürası Hazırlığı Şehrimizdeki bütün mekteple- rin müdürleri dün muhtelif mın- takalarda umumi içtimalar ak - deylemişlerdir. Bu toplantılardan Galatasaray Lisesindekinde; hususi ve resmi Liseler müdürleri ; Beyoğlu Ak - şam Kız Sanat mektebindekinde; tekmil orta mektep müdürleri bu- hunmuşlar ve Çapa Kız Muallim mektebinde yapılan toplantıya da muallim mektepleri müdürleri iştirak etmişlerdir. Ayrıca Sanat mektepleri mü - dürleri de Akşam Sanat Okulun- da içtima etmişlerdir. Bu toplantılarda; önümüzdeki yaz içinde içtima edecek olan Ma- Şöürası hakkında mühim. gö- rüşmeler cereyan etmiştir. Davet İstanbul Müddeiumumiliğin - den: Halen İstanbulda - bulunduğu anlaşılan Erzurum hâkim nam - zedi Şuayyip Kordanın acele me- | muriyetimize müracaatı. | yale sevketmek itibaril Yeni nesille eski neslin iptilâ ve irade dereceleri arasında fark bu- Tuyor musunuz?. — Ben yeni nesli, böyle keyif verici şeylere iptilâda eski nesil - | den daha iradeli — görmüyorum. | Hatta biraz da lâübali buluyorum.| Tabif müstesnaları var, — İçkisiz, yahud, sert içkisiz eğlenti olamaz mı' — Bunlar hep keyfe, zevke, dü- şünce, ve karaktere bağlı şeyler olduğu için, bu sualinizin cevabı da fikre göre değişir. Binaen - aleyh içkili veya içkisiz eğlenti yapılabilmek meselesini de ancak «adamına göre!...» neticesine bağ- lamak Scabeder. Sayın doktorun dışarda bekle - yen hastalarile meşgul olması için| müsaadesini dileyerek ayrıldım. — Bir şey yapteak değilim... Hava sıcak oldüğu için daha sere best olmanızı istiyorum., Delikanlı; biraz maz, biraz da mümanesatla karışık hareketler- den sonra, Nuridanın arkasından tüviletini çıkarabildi. Kız; ellerile yüzünü kapıyarak: — Beyim; yapmat, Şimdi ha- | mimefendi gelir... Kurban olayım..| Acı bana!... | — Üzülme canım!.. Valdem bu- | rada yokmuş... Bana hizmet eden| çariyeyi alarak gece yatısına git- | — Nasıl olur, ben hiraz evvel hanımefendiyi aşağıda gördüm... Cariyenizde yanında idi. .— Bayır; görmüş olabilirsiniz, fakat; Sadrıanadolu Hamit efen- dinin konağına gitmişler... Bana kalfa söyledi. — Velevki, böyle olsun... Ne - lTrıınv Şırkehs;lınA ndıktan Soıırıl | Şehirde Yeni Yapılacak Tramvay Hatları Eminönü - Eyüb, Maçka - Beşiktaş Azabkapı - Şehzade Hatları ramvay Şirketinin devir ve teslimi ile meşgul olan hey- * dün de messisine devam T hesapların tesliminden sonra ; şimdi Beşiktaş, Aksaray ve Şişli depolarile malzeme anbarların - daki eşyaların devir ve teslimine Beçilmiştir, Diğer taraftan Nafia Vekâleti; Şirketin yeni müdürünü de tayin etmiştir. Bu zat yarın veya öbür- gün şehrimize gelerek yeni vazi- fesine başlıyacaktır. Ayni zamanda mühendislerden ve bazı mütehassıslardan mürek- | kep bir fen ve tetkik heyetinin de bugünlerde İstanbula gelmesi beklenmektedir. Bu heyet; tramvay hatlarının ve mevcut arabaların vaziyetle - rini gözden geçirecek ve şebeke- nin şimdiki vaziyeti ile halkın ke-| safet ve mevkiin - ehemmiyetine | göre şebekenin tevsi edileceği yer-| leri tesbit edecektir. “SPOR İŞLERİ Alâkadarların kuvvetle tahmin- lerine göre Nafia Vekâleti; eski şirketin mukavelesinde — mevcut olup ta tatbik etmediği yeni hat- lar İnşası işine hemen başlıya - caktır. radaki istimlâkler ve yolların tes- viyesi muamelesi ikmal olununca- yya kadar Maçka - Beşiktaş ve 6 ın- cı daire - Azapkapı hatlarının ya- pılacağı anlaşılmakfadır. Hat Azapkapıya indirildikten sonra buradan Karaköye kadar temdit olunacak ve artık tram - vaylar Galatadan geçirilmiyecek- tir. Diğer taraftan Eyüp, Defterdar ve civarı halkı da eski şirket tara-| fından bir türlü inşa olunmıyan | Eminönü - Eyüp hattının da bir an evvel tesisini Nafia Vekâle - tinden rica etmeğe karar vermiş- lerdir. Bulgar Milli Takımı Cuma E ulgarist a - nın - birin « bol ci sınıf fut klüplerinden A, 5. 28 Cuma gü- 'nü saat 10 da kon- vansiyonelle şeh - rimize gelecek ve Cumartesi — günü birinci maçını sa - &t 15.20 da Şişli 1- de, ikınci — maçını Pazar günü saba- hı saat 11 de Be - yoğlusporla yapacaktır. Halen Sofya lik maçlarında bi- rinci vaziyette bulunan ve geçen hafta Bulgaristanın meşhur Levs- Ki takımını 11-4 gibi açık bir sayı farkile mağlüp eden A S. 23 ta- kımında Bulgar Milli takımından| Vourchko Yordanov Günü Geliyor yedi oyuncu bulunmaktadır. O - yuncuların isimleri: Kaleci: 'Teodor Dermonski (35 defa beynelmilel), Sağ bek: Yor- gi Balakçiyef (8 defa beynelmilel) sağ haf: Lüben Petrof, santrhaf: Borislav Vitoski, sol haf: Mihail Busef, sağaçık: Vlado “Teodorof, (7 deta beynelmilel), sağiç : Lu- bömir Angelof (40 defa beynel - milet), santrfor : Yorgi Paçaçi - yef (7 defa beynelmile!), soliç : Benjammen Astrugof: (1 defa bey nelmilel), solaçık: Vuçko Yor - danof (15 defa beynelmilel). Takımla birlikte ayrıca üç ih- tiyat ve iki idareci gelmektedir. Bu karşılaşmalar için fiyatlar: Duhuliye 30, tribün 60, balkon 100) kuruş olarak tesbit edilmiştir. Yorgancılar Cemiyeti 'Yorgancılar Cemiyeti, dün yıl- hık toplantısını yapmış, dare hey-i eti seçimi yapılmış ve 8 âzadan 4 ü ipka olunmuş ve diğerleri isti- fa etmişlerdir. Bunların yerine yeniden âza ©-| larak mobilyacı Murat, hallaç İs- mall, yorgancı Recep ve yorgancı Ahmet intihap olunmuşlardır. cn ederim bana kıymayınız... Son-| ra beni kim ahr?.. Fettan Nuridan, delikanlıyı hıs za getirmek, kendine bendetmek | için kolay kolay teslim olmamağa | karar vermişti. Delikanlı; şahlanmış, heyecan- lanmıştı. Kalbi örse vuran bir bal- yoz gibi seda veriyor, elleri tit - Tiyordu. Fakat; bin naz ve niyaz içinde kızı soyabildi. Lükin, Nuridan de- Bkanlıya fazla ileri gitmemesi i- çin iradesine hâkim olmağa çalı- şıyordu. Ve netekim muvaffak oldu. Kü- çük bey, tamamile tatmini ateş e- dememişti. Tadı ağzında kalmış- &ı İhtiyar çerkes kalfası, ayakları- nın ucuna basarak yanındaki o- daya geçmiş, anahtar deliğinden içerisini gözlüyordu. Nuridanın delikanlıyı çileden çıkardığını gör- soyuyorsunuz? Çok xi- | dükçe memnun oluyor ve gençlik| tirası dinlenecek gibi Eminönü Meydanı Eminönü meydanında ve civa- rındaki ekser dükkân kiralarının 9 100 arttırıldığını yazmıştık. Defterdarbık burada bir komis - 'yon marifetile tetkikat yaptır - mağa başlamıştır. Kiralarımı yük- #eltenlerin hemen vergileri yük - seltilecek ve belediyece de şerefi- 'ye resmi almacaktır. nıyordu. Vakit yatsıyı bulmuştu. Yemek zamanı çoktan geçmişti. Fakat, delikanlı yemeği unut- muştu. Hattâ, bir aralık hizmet - gilerden biri küçük beyi yemeğe çağırmak için yukarıya çıkmış - tı. Karşısında ihtiyar çerkes kal- fasının dikilip durduğunu görün- ce yüzgeri edip gitmişti. Kalfa hizmetçiye şu emri vermişti: — Bey bu akşam biraz geç ye- mek yiyecekmiş, ben sana haber yollarım... Delikanb, Nuridanı bırakmak istemiyordu. İki saal içinde epey- ce yorulduğu ve yıprandığı hal - (de meramına tamamile ermek için çalışıyordu. Kız, bir türlü mü - saade etmiyordu. Ağlıyarak, ka- gçarak, fırsat vermemeğe sây ey - liyordu. hatıraları canlanarak heyecanla- ] FeLidi ;Mujloiînler | 1ik olarak Şehzadebaşı - Unka- ça a konferansı Yeni Fabrikalar Çimenta ve Sulkestik Fabırikaları — Malzemesi Sivasta kurulması kararlaştı - rılan büyük çimento fabrikası i- çin sipariş edilmiş olan tesisatın mühim bir kısmı şehrimize gelmiş e buradan Sivasa gönderilmiştir. Diğer taraftan İzmitte kurula - cak olan yeni klor ve Südkostik fabrikası tesisatının bir kısmı da| sipariş olunmuş ve yola çıkarıl- mak üzere bulunmuştur. İlk mekteb muallimleri için ter- tip olunan konferanslara şehrimi- 7'in muhtelif semtlerinde dünden itibaren başlanılmıştır. Bunlardan İstanbul Üniversite- | si konferans salonunda Pedagoji Profesörü Sadreddin Celâl Asel tarafından Yurtbilgisi hakkında bir konferans verilmiş ve bu top-| lantıda Fatih, Eminönü, Eyüp ve| Bakırköy semtleri ilk mektep mu-| allimleri hazır bulunmuşlardır. Ayni saatte Galatasaray Lisesi salonunda Yüksek Muallim Mek- tebi Müdürü Profesör Hâmit Ot- kun tarafından bir tarih konfe - Tansı verilmiştir. Bu konferansa da; Beyoğlu, Bey) koz, Sarıyer, Beşiktaş ve Üskü - | dar kazalarındaki ilk mektep mu- allimleri gelmişlerdir. Dünkü 3 üncü konlerans ta Ka- dıköy 12 inci okulda verilmiştir. B. Fevzi Selenin coğrafyadan bahsettiği bu könferansta da Kar- tal ve Jsküdar semtleri ilk mek- tep muallimleri iştirak etmişler- dir. 158 Halkevi Açılıyor Ayın 19 uncu pazar günü mem- leketimizin muhtelif yerlerinde yeniden 158 Halkevi açılacaktır. Resmi küşad 1Ankara Halkevinde bir nutukla bizzat Başvekilimiz Saydam yapacaktır, Bunla- a nda Şile Halkevi de bu - Tunmaktadır, L Berberler Arasında İhtilâf Kalmadı Şekrimiz berbemer cemiyeti i- | | Gare heyeti ile «berberler mek - |. tebi tedris heyeti arasındu mek - | tebin idaresi meselesinden dolayı | bir ihtilâf çıkmıştır. Ticaret odası ve maarif müdür- lüğünün girmesile hallolunamı - yan bu ihtilâf, nihayet mekteb ted- Tis heyeti ile cemiyet idare heye- tinin yaptıkları müşterek bir top- lani sonunda hallolunmuştur. Cemiyet yeni tahsisat vererek | mektebin modern bir hale gelme- sini temin etmeği kabul etmiştir. Yakında derslere başlanılacak- tır. Diğer taraftan cemiyet, idare heyetinden iki kişi mektebin mu- illimlüğne tayin olunacaklardır. İşin fazla uzadığını gören kalfa işi tadında bırakmak için bir kur- vazlık düşündü. Kapıyı vurup oğlanı yemeğe ça- gırmak... Bu hareket tam yerinde olurdu. Delikanlı tadı damağında kalarak ayrılmış bulunurdu. Çerkes kalfası; derhal usuletle dışarı çıktı ve hafifçe kapıyı vur- du. Bundan istifade eden Nuri - dan derhal uzandığı sedir üzerin- den toplandı. Üryan vücudünü biran evvel örtmek için tuvaleti. ni alarak kapı arkasına kaçtı. Delikanlı da, sedirden fırlıya- rak entarisini giymiye koştu. Bir anda entarisini arkasına gi- yen delikanlı hemen oda kapısına koşarak araladı. Kalfasını görün- €e sordu: — Ne o kalfam bir arzunuz mu var? — Oğlum, yemek için çok ge - giktiniz... Vakit yatsıyı buldu. V , İ O Toplantı Salonları ali Lütfi Kırdarın gazete lerde çıkan izahatını oku- yanlar, bu şehrin — nele muhtaç olduğunu bir kere d hatırladılar. Esasen bu noksan meçhulümüz değildi. Her zam sayıp döktüğümüz şeylerdi. Lüâtfi Kırdarın sözleri a bilhassa şehir gazinoları, salo kulübler gibi toplantı yapılan yük binalar nazarı dikkatimi cel- betti. Şimdiye kadar İstanbulda bü- yük kulübler, büyük salonlar ne den yapılmamıştır, biliyor nuz?. Çünkü, hayat tarzımız, şayış seviyemiz böyle birşeye tiyaç hissettirmemiştir. Eğer, bizde cemiyet fikri ve ine siyakları kuvvetli ve itiyad helir de olsaydı, muhakkak ki, bu bü- yük şehirde, bugüne kadar birk; toplantı salonu, kulüb ve yapılacaktı. Bütün faaliyetlerimizin, vücu - de getirmek istediğimiz bütün niliklerin anası, ihtiy: u İhtiyaçlarımızdır ki, bizi bir ta- kım yeni eserler vücude getir Ze sevkeder. Beyoğlunda bizim bir mat eemiyeti binası var. Orasını bir kulüb haline getirmeyi dü; müştük. Hattâ bir aralık, bir zata kiraya verdik. r lar, akşamları toplansınlar, konüş- sunlar, kitab, mecmua, gazete 6- kusunlar, radye çaksınlar, sinler; hattâ, yesinler, içsinli dik. Bütün bu saydığım vasıtalar küçük mikyasta temin edildi. — Kışın soğukta, kalorifer de mü- tevari salonlarımızı sıcacık yapı - yordu. 4 Fakat, maalesef bu fikri tahak- kuk ettiremedik. Sebebi basitti: Çünkü, bizde henüz cemiyet fikri olgunlaşmamış, böyle bir ihtiyaç hissetmemiştik. Bu, oldukça cazib çatı altına, şamları toplanan — arkadaşların mecmuu en fazla beş allı kişiyi geçmiyordu. RESAD F Eski İstimlâk Bede'leri Belediyemizin yeni — muhaseb müdürü, Muhtar acar yaptığı tef- kikler sırasınra — sene hâlâ tediye olunmam:ş bi timlâk bedelleri mevcud olduğu- nu görmüştür. Bunun üzerime?&ski ve'yeni bü- tün istimlâk alacaklıları n da bir liste hazırlanmasına baş lanılmıştır. Bu alacakların Me için yeni bütçeye tahâisüt(kona - cak ve bu suretle' haklı gikâyet lerin önü alınacaktır. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Kömür, Odun da edün, kömür başlıklı yazınız- da fazla okka çeksin diye ıslak kö- | Di Topkapı, Eyübh, Rami mumla-

Bu sayıdan diğer sayfalar: