18 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

x 5 a elediyenin sular idaresinde meğer koca bir meclisi ida- Te varmış.. Azaları huzur- ları için bir hak alırlarmış- Allah razı olsun yeni Valimiz: — Ben bu meclisi idareye riya- set ederim, fakat hakkı huzur al- mam, çünkü, mademki, bu idare Belediyeye bağlıdır, ben de bele- diye reisiyim.. o halde bu idarenin| de işlerini görmek zaten vazifem değil mi?. Demiş- Ayda iki yüz lira ka- dar tutan bir parayı geri vermiş. Sular idaresi, sanki, İstanbula bol bol sü veriyormuş gibi, bir de hakkı huzür dağıtıyormuş.. Riva- yetlere göre zaten, idarenin bu Meclisi idaresini yeni valimiz kal- dıracakmış. Lâtfi Kırdar, kitıp ge- giriyor.. Allah razı olsun kendisin- w Dün Fransız meclisinde İs - — panya meselesinden Golayı şid - HÂDİSELER KARŞISINDA Son Telgraf kendisine mektublar yazabilmesi için, tahtadan bir yazı makinesi yapmış, sevgilisine göndermiş. İşte ilk daktilograf makinesi. Şimdi, bu )ıidıseden lamum 180 (İh sene geçiyormuş.. kuvvet neler mnoux... İÇKİ MİKTARI NE KADARMIŞ?.. Türkiyede bir yılda içilen içki |Mua||ımlerın miktarını hesab etmiş, insan başı- 'na senede 230 gram içki isabet e- diyormuş. Bu nisbet memleke - tin çok lehinedir. Çünkü bu mik- tar gayet azdır. Öyle memleket - ler var ki, bir yılda insan başına düşen miktar, bizim memlekette- kinden beş on misli fazladır. Me - selâ Fransada bu nisbet & kilodur. Bu malümatı bir gazeteden o - kurken, bir arkadaş, yanıma yak- laştı: — Yahu, dedi, içki fenadır, an- ladık.. Fakat, bu nesne neden a- caba, şişede durduğu gibi, insanın karnında durmaz?. Bu suale ne dersiniz? HAVALARIN GÜNEŞLİ GİTMESİ VE KASIRGA Havalar şu günlerde ne güzel gidiyor. Fakat, bir rivayet çıktı: |Protestosu Dün Şirkete Kasırga olacakmış.. Kasırganın ne demek olduğunu hep biliriz. Yani şiddetli bir rüzgâr, ortalığı kasıp kavuracak. Havalar iyi gidiyor derken, bir de kasırga olursa, ne yaparız?.. AHMET RAUF — (İKÜÇÜK HABERLER| * Üsküdar - Şile yolunda Ö- merli köyü yolunun parkeye tah- detli münakaşalar - olmuş, Leon | vili kararlaştırılmışlır. Blum hududların açılmasını, İs - * Ereğlide karaya oturanlar - panyaya yardım edilmesini iste- | dan Şadan vapuru da kurtarıl- miş, eski Başvekil Flanden bu - nun aleyhinde bulunmuştur. mıştir. * Halka ucuz meyva yedirmek ' Emniyet direktörlüğü, uzun | üzere semt halleri kurulması hak- müddet ayni mahalde vazife gör- | kında tetkikler yapılmaktadır. müş olan dört yüz polis arasında yeni nakiller ve tayinler yapmış- tar. e Emniyet Direktörü Sadred- din Aka, dün Anadolu kıyısını ta- kiben Kavağa kadar olan bütün <4 Emgiyet driektörü, polisin ini gösterir bır muhtıra bastırmıştır. Bu muhtırular me - murlara dağıtılacaktır. vmie Kıymeti 50 lirayı geçmiyen * Maarif müdürü azlık ve ya- Bancı okulları teftişe başlamıştır. * Tramvayların önve arka ta- Taflarına birer eçöp kutusue kon- ması Belediye reisliğinden Tram- vay girketine dün tebi'ğ olunmuş-) tur. Nüfus Müdürlerinin Kadro ve Maaşları Dahiliye Vekâleti mektupçular ve;sikleti beş kilogramdan fazla | İle nüfus müdürlerinin maaşları- olmayan posta paketleri için men- şe şehadetnamesi aranmaması dün alâkadar makamlara bildirilmiştir. #Devlet Demiryolları - doku - zuncu işletme müdürlüğü, Sirke - cide, gar önünde, eski gazinonun yerine bir etomabil parkı vücude getirmeğe başlamıştır. * Belediye muhasebe teşkilâ- Çının esaslı surette islahi karar - laştırılmıştır. * Hasköydeki metrük İngiliz mektebinin İngiliz -konsolosluğu taralından Belediyeye terki ka - Maarif Müfettişlerinin Askerlik Yoklamaları nın arttırılması hakkındaki son kanuna istinaden nüfus müdürle- rinden sırası gelmiş olanların ye-i ni kantna göre kadro maaşlarını almalarını kararlaştırmıştır. Kad- ro maaşlarını alacak nüfus nü - dürleri 15 kadar tutmaktadır. Ve- kâlet kararını önümüzdeki gün - derde alâkalı vilâyetlere bildire- cektir, —— Maartif Vekâleti müfettişlerin - den askerlik yoklamaları hakkın- GÖKYÜZÜNDE AŞK YARIŞLARI vaziyettesiniz. Şu halde bu işi za- mana ve tesadüllere terkedelim. 5 * Reşad daireden çıkarken, masa- ı başında haritalarla meşgul olan mühendis Cemilin birdenbire göz- leri sulandığını gördü: — Rehbatsız mısın azizim? Cemil başını kaldırdı., Va yavaşça ıüuhmh iyaşını silerek: — Hayır, dedi, birşeşim yok.. Ve önüne bakarak ilâve etti: — Yine onu halırladım. Ben ar. Yazan: İskender F. SERTELLİ rum.. Ben deli olacağım gözüm... Çıldıracağım ben. Reşad sigara kutusunu açtı... — Sunayı mı düşünüyrsun yi- ne? Ve Cemile uzaktan bir sigara atlar — Tellendir bakalım şunu. Cemil sigarayı yaktı. Sandalyesine dayandı: “ — 'Omun hayali gözümün önün- den gitmiyor, kardeşçiğim. O; bey-, mimin içinde konakladı ve beni ezdikçe eziyor.. Mahvolacağım ben| bu gidişle. Reşad güldü: — Sana bir müjde versem... Cemil gözlerini açarak yerin- Mesken Bedeli Başlanmak Üzere Şehir ilk mekteb muallimleri- ne verilmekte olan mesken be - delleri bu ay belediye ile maarif . idaresi arasında hâdis olan bir vergi ihtilâfı dolayısile Falih ve Eminönü kazaları muallimlerine tediye olunamamıştı. Bu vergi ihtilâfı dün tamamile hallolm - müştur. Bu münasebetile mesken bedel- lerinin verilmesine 1-2 güne ka- dar tekrar başlanılacaktır. Tramvay Şirketi Protesto Edi'di Nafia Vekâletinin Tebliğ Edildi Nafıa Vekâleti, Tramivay şirke- tinin şehrimizdeki müdürlüğüne dün bir protesto böndermiştir. Beyoğlu 4 üncü noterlik vasıta- sile tebliğ olunan bu protestoda şebekenin derhal tamir ve ıslah olunması istenmekte ve bu yapıl- madığı takdirde halkın sıhhatini korumak için Vekâletin cezri ted- birler alacağı ilâve olunmakta - dir. Diğer taraftan Tramvay şirke - tinin satın alınmasına aid müza- kerelere tekrar başlamak — için şirketin Belçikadaki umumi mer- kezi idare meclisi retşi Spesiyalin yarın şehrimize gelmesi beklen- mektedir. ae Belediye Reis Muavinliği Belediye reis muavinlerinden Rauf Demirtaş Sıvas Vilâyeti ida- re heyeti azalığına tayin olun - müştur. Yerine Akhisar kaymakuamı Ri- fat gelecektir. Vali ve Belediye reksi Lütfi Kırdar, bu ayrılışın son Belediye dedikodularile hiçbir alâkası olmadığına söylemiştir. Büsilrr Duvar Üstünde oynamış Sirkecide oturan İsak isminde bir çocuk Sirkeci Istasyon du - varlarının üzerine çıkarak oyna- makta iken düşmüş, —muhtelif yerlerinden yaralanmış, hasta - neye kaldırılarak tedavi altına a- Tınmıştır. ——— da Milli Müdafaa Vekâleti yeni bir karar ittihaz etmiştir. Bu ka- rara göre mülettişler teftişe çık- tıkdarını bulundukları - mahallin askerlik şubesine bildimiyecek - ler ve senelik yoklamaları için bulundukları mahall'n askerlik Şubesine — tahriren veya şifahen müracaat edeceklerdir. den hopladı: — Müjde mi dediniz? Yoksa a- ileniz onunla tanıştı mı? Reşad: — Evet, öedi akiler onlar - la - İzmire geldiğimiz günden - beri - görüşüyorlarmış. Sunanın babası, babamın muavinidir. Bu iş hemen hemen babamım elinde Bibi... Cemil göğsünü şişirerek geniş bir nefes aldı: — Görüyorsun ya azizim, artık Allah da bana merhamet ediyor. Bu tesadüfler, bana hayat ve sa- adet vâdeden müjdecilerdir. Beni sen... ve senin âilen kurtaracak. Demek valideye açtın, öyle mi? — Evet- açlım. bir kaç güne kadar onlarla görüşüp senden bahsedecek ve Sunayı istiyecek. — Ne diyorsun — Reşadcığım? Sevincimden şimdi nerede ise çıl- dıracağım.. Sunayı istiyecek ha?, tilâf Halledildi Tediyata lPOLıS Ve. Mahkemeler Kamyon Bunlar Ehemmiyetli 'Surette Hasara Uğradı Dün Şehremininde bir hâdise olmuş bir işçinin dikkatsizliği ve acemiliği yüzünden harekete ge- len bir kamyon üç eve çarparak hasara uğratmıştır. Hâdise şöyle olmuştur: Şehtemininde Günaydın soka - | Bında oturanlar bir müddet evvel | elektrik idaresine müracaal; cde - rek sokaklarına tesisat yapılma > sını ve cereyan verilmesini iste - mişlerdir. Elekirik idaresi bu müracaati kabul etmiş ve dün şoför Fethi - | nin idaresindeki kamyon ile usta | ve işçileri Şehzominine göndere- rek tesisatın yapılmasına başlan- | mıştir. Ustalar çalışırken — şoför Fethi kamyondan inerek çalış - makta olanları seyretmiye baş - lamıştır. Bu sırada montörlerden Süreyya kamyona çıkarak şoför yerine oturmuş, öteberiyi kurca- lamıya başlamıştır. Süreyya bir aralık marşa basınca kamyon ani olarak ve hızla harekete geçmiş ve Mehmed Sadık adında hirinin 17 numaralı evine çarpmıştır. No yapacağını şaşıran Süreyya direksiyona — sarılarak — manevra yapmak islerken Beysultan adın- da birinin evine çarpmış, bundan sonra da Hamdi isminde birinin 24 numaralı evine toslıyarak ol duğu yerde kalmıştır. Her üç ev de mühim suretle hasara üğramış olduğundan zahıta Süreyyayı ya- kalıyarak tahkikata başlamiş'ır. eee Et Alırken Öldü Gedikpaşada Sandalcı sokağın- da oturan Andonyan adında bir ihtiyar o civarda bir kasap dük - kânından et alırken üzerine fena- lık gelip düşmüş ve biraz sonra da ölmüştür. Belediye doktoru ta- rafından yapılan muayene netice- sinde kalb sektesinden öldüğü an- laşılarak gömülmesine izin veril- miştir. ğt Dedikodu Yüzünden Balafla oturan Servet adında bir bayan ötedenberi bir dediko- du yüzünden arası açık olan ve ayni semtte oturan Şeküreyi so- kakta odun ile başından yarala- miş ve kaçarken yakalanmıştır. Şeküre tedavi altına alınmış, Ser- vu mahkemeye sevkedilmiştir. Aman yarabbi.. kulaklarıma ina- namıyorum. — Bana itimad ettiğin kador, kulaklarına da inan! Suna yakın- da senin olacak... Cemil artık ne söylediğini bil- miyordu. — Allah mı gönderdi sizi İzmire? Diyerek önünde durduğu ma - sadan ayrıldı.. Reşadın yanına köştü.. Ve boynuna sarılafak yanak - larından öptü. —» — Benim gibi bir talihsizi ha - yata, sandete kavuşturacaksınız, Reşadcığım!! Ailenizin bu iyiliği- ni ölünceye kadar unutmuyaçağım. Geçen akşam da töylemişilm ya, ben kimsesiz ve bedbaht bir inaa- mum. Eğer sen de karşıma çıkma- saydın, ben kendimal büsbütün iç- kiye verip intihar edecektim. Sonra bizden geri çekildi. — Öyle ya. Sen söyle; intihar değil midir benim tuttuğum yol? “ şim elinde bir ekmek olduğu hal- —oooreeaeec——”— Kamcılı Suvari Filmi «Jozef, Kardeşimi Kıskanıyordu.., Iılııbııl adliyesi, Ağırceza mahe-| kemesi,. salon kapılarına kadar dinleyicilerle dolu. Suçlulara mnahsus olan - kanepede, ön altı yaşında bir delikanlı, başı önün - de, dalgin ve düşünceli.. Gencin sağ tarafındaki masada, avukatı Daniş.. Elindeki dosyayı tetkik et-i mekte.. Maznun Jozef Ferika'nın | #ol tarafında, müddei Dimitrinin | vekili. Reis Refik Omay, bir elini) yumruk yaparak çenesine dayamışı evrakı gözden geçiriyor. Müddei- umumi mevkündeki genç adliyeci,| pek kederli ve müteessir görülen küçük müerim Jozefi dikkatli ma- , zarlerle süzüyor, kapımın yanız- daki avukatlara mahsus kanepede, bir gazeteci elinde kalem, kâğıd, | not almak için bekliyor. Hâkim nihayet gözlerini tetkik —e aa Hiği küğrdlardan ayırarak suç- luya baktı: — Arkadaşın Parikoyu niçin öl-| dürdün?.. Tozef: —Pariko, benim en iyi arkadaşım- | dı. Kendisile gayet iyi geçinirdim.| boş vakitlerde, işimden döndük- ten sonra hep onunla pezer, onun-| la oynardım. MMazasın bir iki defa öksürdü, Boğazını temizledi, sonra sözüne | devam etti: | — Hüdise bundan dürt ay önce oldu. Pariko tle Alkazar sinema - sında kamçılı süvari Zoro istmmin- de bir jilim seyretmiştik. Bu filim| pek hoşumuza gittiği için, onu | bir defa da, bizim evce kendimiz oynamağa karar verdik. Pariko, kamçılı süvari rolünde, beni kam-, çı ile dövecek, ben de kendimi müdafaa için, tabancamı çekerek, | onu vuracaktım. İşte bu maksadla,| babamın toplu tabancasını gizlice| aldım. İçinde yedi kurşun vardı, tabancayı boşaltması için Pariko- ya verdim. Ben de öbür. odadan kamçıyı getirmeğe gittim. Ve bi- Taz sonra dönünce oyuna başla - dık. O elindeki kamçı ile üzerime hücum etti. Ben de baş olduğunu zannettiğim, tabancamın namlu- sunu, kamçılı süvarinin — alnına — Ve bir hafta sonra da onu kaybettik... Suçlu Jozeften sonra, maktul Parikonun kardeşi, Teodora şahid, sıfatile sorguya çekildi: — Biz maznunun — evinde. alt katta oturuyorduk.. Ben o gün, odamda yazı yozıyordum. Karde-i ol beni felâkete, — uçuruma sürükliyecekti. Beni sen kurta - racaksın, Reşad! Ben ölmeğe nam- zeddim.. Halbuki, yaşamak, gül - mek, mes'ud olmak, ve şen bir yu- va kurmak benim de hakkım de- Kil midir? Eğer sen karşıma çık - masaydın, içki beni yenecekti. Ben hayala mağlüb olacaktım. Çok yakında öbür dünyaya göçüp gi- decektim. Reşad, vicdanı temiz ve yüksek bir çocuktu. Babasına menfi ce- vab verdikten sonra, Sunayı de - lice seven arkadaşını kurtarmağa, ona verdiği sözü tutarak, kendi - sine yardım etmeğe karar ver » mişti. Annesine henüz bir şey açma - mişt. Fakat 0 göce eve gidince, annesinden de bu mesele hakkın- da yardım . istiyecek ve annesini Sunaya gönderecekti. Sunanın Cemile varip varmı - yacağını bilmiyordu. Otobüs'er ve Ruhsatiye Meselesi Tetkikler Sona Erdi Bugünlerde Bir Karar Verilecek Esxi vali ve belediye reisi Mu- hiddin Üstündağ tarafından rub- satnameleri alınmış olan otobüs- lerin yeni Vali ve Belediye Rolsi Lütfi Kırdara müracaatları üze- rine bu işin komisyona havale o- lunduğunu yazmıştık. Komisyon bu hususta icab e- den tetkikleri yapmış ve bu ara- otobüs sahiblerini de dinlemiştir. Komisyon bundan sonra bir ra- por hazırlıyarak belediye daimi encümenine vermiştir. Encilmen bugünlerde icab eden kat'i kararı verecel Pencerenin Önünde Oynarken Beyoğlunda Yeniçeşmede Açık- türba sokağında 8 numaralı evde & Muharremin 4 yaşındaki Çocuğu Şermin pencerenin ya - Nında oynamakla iker sokağa dü- şörek muhtelif yerlerinden yara- larmış, hastahaneye kaldırılarak #davi altına alınmıştır. de sokaktan geldi. Benim bulun- duğuüm odaya girdi. Fakat tam bu sırada bir arlık sesi işittik; bunu Jozef çalıyordu, Pariko bu sesi duyar duymaz, derhal merdiven- leri hızla çıkarak, Jazeflerin otur-| makta oldukları üçüncü kata girti. Aradan beş on dakika geçmeden! cpat> diye bir ses işittim. Ben bur mun bir silâh sesi olduğunu bile anlıyamadam. Fakat biraz sonra ünnemin feryadı üzerine üst kata | çıktım ve cinayet odatında, kar- deşimi yerde, Jozeji de ayakda gördüm. Araları 2-3 adım kadar- di. Fakat adada — daha - fazla kalmadan, derhal eczaneye koş - tumm. — Suçlunun kardeşini neden öldürdüğünü biliyor musun?.. — Kat'i olarak — bilmiyorum. Yalmız şunu söyliyeyim ki, Jozef çok yaramazdır. Birkaç defa an - nesinden para çalmıştır. Hattâ bir sejer, zavallı kadını tabanca ile bile kovalamıştı.Annesi — daima çocuğunun muntazaman — gitmediğinden ve para kazanmadığından şikâyet e- der ve kardeşimi ona örnek gös - terirdi: — Bak, Pariko ne hayırlı çocuk, sen de onun gibi ol!.. Şahid bu cinayetin sebebini şöy- le anlattı: — Benim kanaatime göre, Jozef Parikoyu kıskançlık yüzünden öl- dürmüştür. Teodoradan sonra ifade veren Andon: — Benim bu hâdisz hakkında hiçbir malümatım yoktur, dedi. Dava ile alâkadar bazı şahidle- rin de sorguya çekilmesi için, du- Tuşmanın 21 şubala bırakılmasına| karar verildi. MEHMET HİCRET ©, sadece viodanının emrettiği bir vazileyi yapmayı düşünüyor- du. Reşad bu viodan borcunu öde- yebilirse, ruhan — müsterih ola - caktı. O, görüyrdu ki, Cemil, Sunayı kendisinden çok seviyordu. Reşad kalbini yokladı.. İçinde, Cemilin yandığı kadar kuvvetli bir atoş yoktu. Bu, sadece yeni tanışıklı - iğın doğurduğu bir temayüldü. Re- şad, bu temayülü yenebileceğini umuyordu. Reşad irade sahibi bir gençti. Sunayı kendinden ziyade mühen- dis Cemile yakın görüyordu. Cemil gibi içi yanık bir arka - daşını hergün karşısında muz - tarib görmektense, büyük bir fe- ragatle bu işi onun lehine olarak bitirmeyi daha faydalı buluyordu. (Devamı var) Kont Çaki'nin Se: | Tupa vaziyetinin değiştiği tenbelliğinden, — işine| Yazan: Ahmed Şükrü ESİİ Müacaristan Hariciye Vekili' Çaki, Berline gitmiştir. Vİ laşmasile Macaristanın Çi vakya hakkındaki emelleri W edildiklen sonra İlk defa © yapılan bu ziyarete hususl heramiyet verilmektedir. ehemmiyetini tebarüz ettirtfi ğer bir nokta da Macaristanif ziyaret arifesinde resmen komintern pakta iştirak eti Filhakika Macar emelierin mr'n edilmiş bulunmasına Fi Macaristanın davası henüz anile halledilmiş değili'r. Y& ledilmediği de geçen hi ( kaçevo hâdisesiyle anl dar. Çekaslovakya ile Macal rasındaki münasebetleri leştiren bu hödisenin di yık olan iki noktası vardır: » 1 — Evvelâ İngilterenin vt sanın bu hâdiselere karşı geyirei kalmalarıdır. Bu d Dih-anlaşmasından sonra &' f bir delildir. Malümdur ki anlaşmasına göre, Çekoslö nn hududları İngiltere, İtalya, Almanya ve Çekoslüf nin komşusu olan bülün G tarafından garanti edilecel buki Çek - Macar hududi hare Almanya ile İtalya âfi Viyanada yapılan bir an çizildi. Demek oluyor Ki anlaşmasının yerine Viyi laşması, orta Avrupanın | Olmuştur. 2 — İkinci chen ta, Munkaçevo ihtilâf 4 nın Macaristanı tutmasınl Almanyanın Çokoslovakyi mayül etmesidir. pa vaziyetinin bütün inci buradadır. Hakikat şudur ki, ttaiya f manya arasındaki cephe rağmen, arada ihtilâf ya, Macaristanı tutuyor. M& tanın Polonya ile hudud İf olmasına taraftardır. Ve min etmek için Viyanada $e raşmış; fakat muvaffak mıştır. Almanya ise, Çek0 yayı himaye etmekte, d rusu Çköslovakyanın — hi îcrd.ui arkasında, orta Ât İtalyayı, Macaristanı ve B Polonyayı korkutan bir Wi şebbüslere girişmektedir: © ya, bu siyasete karşi xat sizliğini, Sovyet Rusyaya yül etmekle göstermiştif İtalya, Fransaya karşı xaft müş olmamak için bunu Macaristan ise, Almany bütün çekinir. — Binaeni şeye rağmen, Almanza nasebetlerini idame eti buriyetindedir. Geçen haft tikomintern pakta gir dir ki Almanyayı mem miştir. Fakat bir Eperlin kombinezonu demek olan gireceği yerde Çekos'o Almanyanın ittifakına gİ saydı, Almanya daha m hırdı. Dikkate lâyıktır Kİ * Tistan antikomintern pal ken, Çekoslovakya All ittifakına girmiştir. Alı büyük ve kuvvetli bir Çekoslovakya gibi zayıf Tet arasındaki — ittifakıt * manaya delâlet edeceği İf tiyaç göstermiyecek del kârdır, (Devamı 6 ıncı 3# BC İKİ KEKEM