Türk Tiyatro Tarihinde.. Tulüatın Kemal Babası! Eu Tu!üat San afkarlıgı da Günden yatro tarihinde, zaman mühim bir tulüatçılık» — mevzuu tiyatronun bu jan « dilerinde sevgi Ve n bir iç çe- tık son dev - Fini yaşadığını söylerler. Şüphe - “z ki bu söz ve bu hüküm, muh- *lf bakımlardan doğrudur. Bu- Ş k tulünta «payidar ola - b Bu Muhakkak c irör gi krlarının nıştır küğ nunla beraber, SÜÜ Yaşıyan bir <ti bu san'atı şey va: çüp gi tulüat san- yerleri daima boş kal- bugün, iyi çılık» ve, malı devrini â dillerde ge “n Üstadlarla yıllarca bir sahnode Damış, iki ihtiyar babası vardır: «Kemal babâr.. gisinden — daha Komal Babanın gençlik re olduğunu kestiremiyeceğim . şüphe yok ki ikisi de, bu atın en ihtiyarlarıdır. Bu yazımda, size, «Kemal baba» ile yaptığım bir görüşmeyi anla - cesnaf kah' esnaf ağun; onunla Yalnız, bu l tabirinden kolay kol &Y amlaşılamıy için, birkaç kelime ile onu İzah e deyim: görüştüm. Tophaneye giderken, sağda, 50 inde üç tane kahve vardır: ada dolaşan, İstanbulda ça - bilümum tulüat ve yarı tu- rtistleri bu kahvelerde top- âr ve vakit geçirirler, & lerin camlarında <ar - _“'-"r kahvesi» diye yazılı olduğu Valde tekmil artistler aralarında, derler. , vaktile, — esnaflıkla, ö nda ne gibi bir mü- *bet vahmedilere! e de- e bu kahveler- um, Bir sandalya Şısına oturdum h N bir seş çıkıyor, bir uğultu halinde kular da çın çın ötüyar. sıvaz - adine mahsus çok ağır hengile ya- ük ha te hafif, pal mı ağır bi sknot- ee Iırıı,ı'ı zannederek çekme- “Yi dikkatle açmış ise de içeri - sinde, e makşlasan doğruluktan ayrıl- Re ,b diye ufacık kıt'ada ba- in birçok ahlâk kitabları çık- Börünce şaşırmıştır. Belki bu kı kendisine ders olmuştur!. vaş yavaş, dura dura konuşuyor, Soruyarum: - Bu san'ata, ilk defa, ne za- man ve ne münasebetle başladı- nız?. | — Benim, ilk uyunculuğa baş- | ladığım tarihi iyice hatırlamıyo * iyanalılar çok şen ve dalma| neş'elidirler. Hayatın acıları- metlerini kay-| ve kedere düş - rından tebessüm | İşte bir misal: Genç ve güzel bir| kadın, bir lokantacı Lokanta temiz, takı kocası da san'atının talihi yok. Loka: len ve giden yok. H bir dikkat ve itina ile h nefis yemekler lerde, tabakl: luyor, çöp tene saların Üze encere - , bozu - N ör, ma-i i çiçekler solu- muhakkak — Genç kadın, | düşünüy Bu sırada n fırlıyor, od yazı masasının Önül <Ciddi ahlâkı güzel, hali ve vakti yerinde esmer bir kızla evlen - Kemal Baba hatıralarıı muharririmize antatıyor rum amma, kırk seneden - fazla var... Biz dört kardeştik; en bü- yüğümüz Karagöz Mehmed, ben- den evvel oyuncu idi Şimdi Sul- tanahmed parkı olan yerde ©o za- man, Karamanlı Yorginin büyük (Devamt 7 inci sahifedi * Kurnaz Kadın Kocasını İflâstan Nasıl Kurtardı Fakat Sonun.« - Foyası Meydana Çıktı mek. imzasile, « kanlı ile hayatını birleştirmek is- | teyen genç kıza... birer mektub yazıyor başka başka de bulünü- Bunların hepsine zalar atıyor, vaidl. ra öğle e kocasın: beş müşter bunların say akalmıyor 181 mas gözleri kapıda sızlık gösteriyor. rliyorlar. lrma; eyen erkekl en kadınlar ve kızlar kal - r, sonra ye sırada caz| başlıyor. , erkek (Devamı 7 inci sahifede) NASIL LATİFE EDERLERİ? ŞAKA GEÇEN YÜZ YILDA ski devirlerde yalnız küçük Ewmkhır, mekteb aklı ve başı büyük adamlar da bir kamı.'ır Tâtife ederler, derlerdi. â küçük )U_l nin zillerini çe - er, kaçarl, er de sah- er gönderirlerdi. lın en maruf n en Hanri şhurdu. talebeleri erinde | erile şa- ay - çocuklar , büyük; harrirlerindi cılığile | ddesinde büyük| kapıcısı! — Mösyö Hanri Monyeyi göre- bilir miyim?.. | — Hanri — Monye mi? Burada | böyle birisi yok. — Nasıl yok? te karşınızda nuz?.. — Alay olsun, diye... Det ve gülerek çıkar, gider. Br- tesi günü, kıyafetini - değiştirir, yine gelir. Kap — Hanri Mönye burada mı?. — Hayır mösyö.., Burada böy- le birisi yok, — Aldanıyorsunuz. şınızda dürüyor, benim... Kapıcı kızar, yumruklarını m- ki — Defol buradan decek başka birini Eğer bir daha gelirsen şu sopası lir | . Çünkü kars, Hanri — Monye der. Alay e- bulamadın mı? süpürge başında paralarım Monye, memnuniyetle ini uğuşturarak bir kahveye he hitaben şu mek - Hanri eli tubu yazar. «Muhterem mösyö, vefat eden ödemek ( ürın sabah, yeni taşındığım a - imana geliniz. Klişi caddesi numara...s senelerdenberi istemek ten biktiği parasını alacağı ümi- k bir sevinç e.| Kapıcıya: İ — Mösyö Hanri Monyeyi gö - rece — Yal.. Demek alaydan vaz geç- mediniz, yine geldiniz öyle mi?.. Durunuz, biraz, size Hanri Mon- yeyi göstereyim. Der. Süpürge s0- zavallı terziye bir sopa çeker ftımafla gelir pâsına sarılır, temi ON TELGRAF 17 ? inci Kânus 18 Holivud'un En Oynal Yıldızı Kimdir ? v Polen Godar, Holivudun en oynak, en sevimli ve en beğenilcı en son bir resmini keyuyoruz. artistleri sırasına girmiştir. Kendisl: Kalpazanlar Kralı Kahvehanede tanıştığı Adamla Ne Suretli Ortak Oldu, Ne Şekilde Zengin Oldular Ve Sonra Nasıl Yakalandılar? ariste, Klişi caddesi üzerin- P de uzun boylu, zayıf, üstü, başı perişan bir adam y argın yürüyor; arasıra dük- kânların önünde duruyor, came - kânlarda teşhir olunan lüks şey- tere bakıyor, bunlara, bu bimana şeylere sarlolunan paraları zihnen ye- gun, Kalpazanlar Kralı, ortağı, hesab ediyordu. Gözleri bulanık, bakışları dalgındı- Bütün bunlara rağmen mağrurane bir yürüyüşü vardı. zarif idi. Hututu veçhiyesi ince Asil bir aileye mensub ve olduğuna, hal icabı sefalete düş- tüğüne şüphe yoktu. Kahvehanelerin birinin taraça- sına oturdu, küçük bir bardak bi- ra ismarladı. Hava sıcak ve si kıntılı idi. Yanındaki masada ©- turan bir adam, kendisini tanı - madığı halde bir söz açtı. İşte, bilâhare bütün dünya ef- kârını işgal eden hüdise müseb « bibleri bu suretle biribirlerini ta- yakalıyan sıvı! memurlar ve bastıkları paralar nımışlardı. Bu hüdise de şud Yirmi milyon İngiliz liral Amerikan doları kıymetindej te banknot imali ve sürümil * Kendisine teklifsizce hitab, adam kır saçlı, çok kibar v. (Devamı 7 inci sahi|