Ocuklar sinemalarda neler öğreniyorlar? Fi(mler, umızda si- san — hemen K, çokuuştır. Kadın, erkek, K af hır Söcuk her yaşta ve küayül İkta sinemaya karşı b bir merak ve alâka en MKT Lenç ve sükse yapmış Bka 'Ğ“'—'/lur.;—ı benzetmek Büy GS kalığa giren h in ga; A Bbllerini Z büyük bir al sö- amuş bir jön prö- ği bir filmin se- seksen — gibi Je kadın ol- m?' Sük defalar bi: F '*"41_—,,(“"”“'“ n Ve bi Tiy © Yalhız, düşündüm. edebdir. b a hakkında ne aq%_ 5 Ne hüküm verildi WĞI.[ İYorum H YE çti Ka k ğını zannediyo- ğ filmlerin hepsi Ha l4 Bazılarından gay- Ters öi sler, örnekler alınmı ü’î' Meselenin en mühim “neğe değer ciheti bu- KA ünü görürsek, Üaj Mfünü dikkat ve alâka N h_“* Sadece «görmüş ol- ü kööerün seyredebiliriz. , “;umklex böyle mi ya?.. ü , Baslesef, kendilerine :*w:;:"ü telkin eden avan- G Tüm, (Aha çok anlıyor bat- ıj't Ha inemanın Ço- Süüğe ideki tesiri muhak - 8 çN halde, gösterilen film- #eekir £ Böyle biraz dur - )—n Zannederim. %mâl bir senamaya giltse- da ya iki ya üç film ilemiyecek his- F mevzuu irae İti Kötü den Main4 VE- bu gibi filmlerin | deki maksad, — gaye İyi bilmiyorum, fakat ği bir nokta yarsa bu SSit ve birbirine ben- n ni M alâkası celbediliyor ir filmin mevzuu, ğında bir çocuk $ kavrıyabilir, fa - ği kadarında da tarafı mevzuları A Adester NK bi eh ç #llarla Çetesi!» afiye» dağlarda birbirlerini ko- çifte tabanca i zamanımı- nla * evlenişi. Gi vak'a farkile a- Erin esası. ©, başlıca ehemmi- | ;';;;*M'ı-n-lı»m müna- biri :i':_u tabanca fa- rini gırtlaklama, aatukama - senlerine Zaran çocuklarımız ahlâki - bir anlamak pek n verilen hd Cüklarımızın. tah- röaet anlamak — iç » ne lüzum var; onları | a | " sinemanın da, «mek- | bu aci hakikati, h haykırmaktadır; manzara anlatmakta, hattâ bir sergüzeşt fi er ön sırada, çocuklar arasında ko- bu lersiniz: hafiye şitir ve yükselen i ihtiyari din , imanım.. — işte geldi. — Bu hırsız da kuvvetli ha! — Haydi ulan seh de. sen şim- di görürsün.. işte; dink. Yaşa... Ulan amma yum- İnsan olunca böy- dink. le olmalı! İşte bu şekilde ko bu çerçeve içinde daha neler söy leyenleri her sinemaya gidişimiz- de dinleriz; ve., bunlar b Çişmek üzere olan ilk lahsil çağı daki çocukarımızdır... İş bu ka - darcık konuşmalarla da kalmaz.. uşanları v im, ye- hemen hergün | sinemalarda gördüğümüz şu acık- | yaş tahdidi yapılarak braz daha coşlular mı, bir dövüş- tür başlar, perdede gördükleri kav ga ve yumruk sahnelerini hemen oracıkta tatbika koyulurlar.. sine- ma içinde bir vaveylâdır kopar: — Vurl.. Vurt.. Vur!, Patırdı biraz soldan, hep bir ağızdan bir ses: — Sus!.. Sus!. Susulur TÜrÜ gecikmez. bil filmlerden, sinnini aşmış K labilecej muyorum. Çünkü taratı, » dan verdiği heyeci olsa aret ar; kü- ru, faydasız, hattâ muzır bir he- | yecan Çocuklarımıza geli: Onların ti z ve ında zararlı te- içler v heyacanı her z reaksiyonlar yapan tatmalarına mü- saade edilmemesi lüzü: âzımdır RECAİ SANAY uzayınca sağdan Fakat buna benzer bir çocukluk selerin zevk a- bir bir asum ruh- man duymala- nu his- İki kardeş Nihayet — Buluştular Dük dö Vindsör mwoel yortularını geçirmek üzere İngiltereye gidecek Son zamanlarda, Dük dö Vind- abık İngiliz Kralı 8 inci Edvar), Majeste Kral 6 ncı Jorj tarafından izhar olunan arzu üze- rine yakında İngiltereye gidece- ğine dair bazı şayialar dönüyor- du. Bu şayia tahakkuk etmiştir. Dük dö Vindsorun kardeşi Dük dö Gluçester arise giderek ken- örüşmüştür. çok heyecanlı ol İngiliz gazetesinin mata göre Dük dö ularını İngilte- disile Bu mülâka muştur. Bir verdiği mi dema Esrsarengiz bir hastalık giltere Belfastıda 350 hasta- ük bir has - bakıcısı ga - bakıcı bulunan b tahanenin 74 h rib bir hali n hekimi celbediyorlarn İngiliz gazete- zdığına göre bu yetmiş ta bakıcı henüz ne oldu. emez bir hastalığa tntul- muştur. Bu grip gibi, nezle gibi bir hastalıktı Fal hastaları ve birbirine geçen bir stalıktır. Bundan başka h: | hanede bulunan diğer hast dan da 38 kişi İngilterede he leri pek meşgul öden bu hastalı - ğa dair tetkikat devam etmekte- dir. . arı dikkati lerinin imleri, pı sarayında geçi- | İngilterede ——— Faydalı Bi giler Çiçekleri seviyorsunuz. Fakat nasıl bakılacağını biliyor musunuz Paris'de nekadar cüzamlı hasta var? - Beynelmilel otomobil plâkaları. - Bi leşik Amerika'nınnüfusu nekad:r? - Sovyetler, son Polonya kralının bakiyyei izamını hudud harici ettiler | Çiçekler nasıl muhafaza olu - nur? 1 — Bir litre monyak tozu konulur ve çiçekler suya 5 gram a - daha fazla tazeliklerini erler, ade daya: kdizde bat gram zamki arabi mile zaml re su için 10 eri koparırken sap - larının 10 santimetreden az ol * mamasına dikkat etmeli ve bu - nun ucunu balm Çiçeklerin v ması arzu olunduğu zaman hangi mevsimde -olursa akşamdan — balmumulu — ucunu kesmeli, bir mikdar suya bir tu- tam ftuz atmalı, saplarını bu su- ya batırmalı, Sabahlehin kalktı- ğiniz zaman — çiçeklerin, tıpkı mevsimindeki gibi açıldığını gö- rüsünüz. * Pariste cüzzamlı mı? Pariste 100 kadar cüzzamlı var- dır, Bunların çoğu halk yaşamaktadır. Yalnız Sen hastahanesinde hususi bir pav « yon vardır. Bir kısım hastalar isi bunların tecridi tırmaktadır. * Birleşik Amerikanın nüfusu ne kadar? Son nüfus seçiminde, Birleşik çarelerini a) Amerika nüfusunun — 129,800.000 hastalar v.r | olduğu az.aşılmıştır. En çok nüfusu olan cyaleder: Nev - York, Manaçüset, Konek - tiku, Pensilvanya, İllinua, Ohyo, landiya, GB: İngiütere, nani; ; Macarisi giliz Hindistanı, GR: Yu Viskonsin, Kaliforniya ve Min - | nezotadır. Amerikada - 6.800.000 Alman ve 4.000,000 Avusturyalı vardır. * Otomobil plâkaları, 24 Nisan 19368 tarihli beynel « milel Konvansiyona dahil bütün memleketler otomobiller için bi- rer marka kabul etmişlerdir: antin, B: Belçika, BR: Bre - zilya, BG: Bulgaristan, RCH: Şi- müstemleke! DK: Danimarka, ET: Mısır, İspanya, EW: Estonya, SF: Fin « hükümeti, A: Norveç, M: Filis - tin, NL: Hollanda, PE: Peru, PL; Polony örtekiz, R: Romanya, SM: Sisam, S: İsveç, CH: İsviç - re, SL: Suriye ve Lübnan CS$: Çekoslovakya, TT ve TC: Kome- ron et Togo, SU: Rus Sovyet cumhuriyeti, U: Uruguvay, V: Vatikan, Y: Yugoslâvya: TR: Türkiye... * Son Polonya kralı: Polonyanın son kralı Stanislas Ogüst Paontiyavskinin bakiyel iza- mı memleketine gönderildi. Şim- YANG Bir Fransız gazetesinden: <Ateş — inadcı, tından su yürüt« bidir, ve bize senede üç mily zararı dokunmaktadır. Sigorta, vergi şel rerdiğimiz B00 mil- frank da başka, Müdhiş bi: n değil mi?.. teş yüzünden memlekotim! : her sene 25.000 kişi kayh&diyor. Bunun 5,000 i masum çocukiar- dır. »Fransada 38014 kaza - vardır. Bu kazalardan ancak 37.000 inde metre murabbat ara- ada bir 600.000 kili zide her 17 daki gın yüzünden bir adam ölür. Her 17 dakikada 100.000 frank zarar lür, dar merhametsiz bir düşe manla mücadel biye görmi mel âlet ister. Paris'de, askerlerden mürekkeb bir itfaiye alayı vardır. tifaiye alayının teşekkülü Bu alay 27 nisan 1850 de teşi olunmuştur. — Frar yade kısmına mı için talim-ve t adamlar ve müke: ordusunun rbuttur. Vazi- korumak, söndü d yangından zuhür eden - yangınlar mektir. İtfaiye alayı, harbiye nezare nin emri altındadır. Bütü rifi belediye tarafındar, luni Alayın kumandanı Mica riyer, vi makam Briye'dir. Mevcudu 53 za- bit ve 1868 neferden ibaret İtfaiye neferleri nasıl seçili Bunların seç mmi- yet verilir. Boylarının ne pek u- zun ve ne pek kısa olmamasına dikkat olunur, Vücudca olanlar da — itfalyeye Bunlar, askı vazifeleri alayda görürler. Müddetlerini bi. tirenler, arzu ederli gönüllü alayda kalabilirler. İifaiye neferlerinin vücudlarının ve ne- kumandan nine çok olara! —— ——— diye kadar Leningradda bulu - sine konuldu. Kral Stanislos Pontiyavski 176 dar Poj çüncü ine kadar sali ü. Polonya krallığı (haritei Aâlem) den silindiği vski Petr orada öldü. yanın u - zuhur eder. Her 17 dakikada yan- | kutunu: ya ağlıya evini, çocuğunu terket. | | —SON TELGRAF— 16 2 ci Teşrin 1838 IN: | fes cihazlarının kuvvetli şarttır. Parisin taksimatı tehdid eden Hemen hemen küçük bir adam | gibi: Ayağında çizgili bir panto- | lon, sırtında çok geniş ve açık | renkli bia ceket var. Başında, ku- laklarına kadar geçen - bir | ket... İçeri girerken çıkarıyor, ©- | dine alıyor. Açık alınlı, iri siyah gözleri, sevimli bir çocuk. —-Gidiyorum, dedi. Beni Sen Luiye götürüyorlar. aS görünüyor. İsmi: Röne Neyin var derlerse bir oto - mobil kazası diyeceksin, anladın üyor mu- Kleber $0 - küçük bir Bu muhavere dür kağında 28 numaralı paviyonda geç Tehdid Tüzumsuzdu. cuk, her zamanki gibi bir şe, Doğruldu. Mutfakın üzerine oturmak kalkmaya — çalıştı. ere yatırmış, lekme ile döğn Fakat yerde kalırsa daha ziyade dayak yiyeceği muhakkaktı. zarlamak, çatalları bıça rine koymak mecburiyeti: ANASI BIRAKIP KAÇ! Anasi, altı ay evvel kal mişti. Bir sabah, Rönenin fotoğrafını bir muk: yordu. Zira, ça-, | lemiyecekt tuğla döşemi istedi, sonra Babası onu çamaşırlarını, Çerisine koymuş, işti. Seni beraber götüremiyece - Burada, onunla beraber k Benim daha ziyade ülüm kalmadı. Dayakları- * 'na dayanamıyorum. Demişti. Babası akşam zil zurna sarhoş gelmişti. Röneyi ğim, Paris, yangın bakımından 24 | * $ rövolveri görüyor musun ? Eğer seni dövdüğümü söylersen ... ,, 14 yaşındaki çocuğunu böyle 1 numaralı halk düşmanı Fransa'da her 17 dakikada İ yangın çıkıyor, her 17 dakikada 1 adam ölüyor, her 17 dakikada 100,000 Frank zarar ediliyor Her sene yangın yüzünden 5,000 i çocukolmaküzere25binkişi ölüyor olması | muntakaya ayrılmıştır, Her mıntakada bir kışla veya | karakol vardır. Yangin haber ve- (Devamı 7 inci sahifede) hırsız baba tevkif olundu öyle bir döğdü ki zavallı çocuk ertesi gün, çıraklık yaptığı ku - yumcu dükkânına gidemedi. O gündenberi evden dışarı çı- kamıyordu. Ertes igün erkenden yatağından fırlıyor. — Babasının kahvaltısını hazırlıyordu. Sonra evi süpürüyor, siliyor, temizli - yordu. Bir gün, gömleğini yıka mak istemişti. Babası bunu- gö rünce: — Alâ, dedi. Benim gömlekle - rimi de yıkayıver!... Zavallı Röne ©o günden sonı artik çamaşır da yıkamaya baş - Haftanın müayyen bir gününü buna hasretmişti. Bir ge- ce evvelinden bunları slatıyor. ertesi günü de tıpkı bir ev kadını gibi kollarını sıvıyor, yikıyor, se- riyot kurutuyor, soönra' ütüleyip kaldırıyordu. BENİ KARAKOLDAN ÇAĞIRIYORLAR lamıştı Babası, her gece sarhoş geli - yordu, Çocuk, — babasının — ayak seslerini işitti ani bir köşeye bük zülüyor, görünmemeye çalışıyor- du. Ne olurdu bir gece olsun da - yak atmasa idi Çocuğun bu haldini bilen kom- şular karagula haber vermişler - di. Jandarma kumandam, bu yü- zü ve gözü çürük içinde görünce — Beni görmek istediğinizi söy lediler rhoş babası uyuürketi işti. dekika darma eve gitti. Birkaç | Sarhoş herif kalktı, kapıyı açtı aları akola niçi Jandar Ki görünce — şaşırdı. j götürmek istedik- sordu. Cevab vermediler. Kumandan, kendisini sorguya' çektikten sonra kendisini tevkif etti. Çocuğu da bir hayır müee - gesesine gönderdi.