26 Ekim 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

26 Ekim 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6—SON TEL F l 1938 Hankov'un rSukutu Münasebetile (1 inci sahifeden devam) Fakat,ne İngitere, ne de Avrupa henüz herşeyi kaybetmiş değil - dirler.» Epogue gazetesinden: «Hankeu'nun düşmesi ve Çin mukavemetinin nihayet bulması, cihan tarihinde bir noktayı işa - ret etmektedir. İkinci bir mağlüb İCAB EDERSE BÜTÜN ÇİNİ ZAPTEDECEKLER 'Tokyo 26 (AA.)— Hankeunun sukutu hakkında Havas Ajansı muhabirine beyanatta bulunan Harbiye Nazırı Haytagaki şöyle demiştir: «Kanton ve Hankeu'nun suku- tundan sonra Çang-Kay-Şek ar - tık ufak bir mahalli rels vaziye- tine düşmüştür. Yeni Çini vü - cude getirmedikçe ve Uzak Şark- ta devamlı bir sulhun temellerini atmadıkça gayretimizi eksiltecek değiliz. Ancak bu işler olduktan sonra dinleneceğiz. İcab ederse, Çinin en uzak yerlerini de istilâ edeceğiz.. ç Başı— Yarıldı (1 inci sahifeden devam) rafına çekmek istemiş, fakat bu sırada hızla yanından geçen kam- yonun çarpmasile yere yuvarlan- mıştır, Kamyonun çarpmasile başı ya- rılan ve beyni akan Cavid hemen ölmüştür. Hâdiseden sonra kaçmak isti- yen şoför memurlar tarafından yakalanmış, hâdiseden habherdar edilen nöbetçi müddelumumi tah kikata &l koymuştur. ——— Bir müsademe Vatman Mehmet Alinin idare- sindeki 81 numaralı tramvay Di- vanyolundan geçmekte iken du- rak yerinde müşterileri indirmek te olan 3336 ve 3398 numaralı o- tobüslere çarparak her ikisini de hasara uğratmıştır. Orucunu bozmıya giderken Kasımpaşada Yakubağa soka - ğında oturan Haşan izminde biri dün akşam üzeri orucunu boz - mak için evine giderken halsix - likten düşmüş ve başından yara- lanmıştır. Leh nazırı Berline, Alman nazırı Romaya Niçin gidiyorlar ? “ (1 ünci sahifeden devam) fa mer'iyete girecek ve Habeçista- nın ilhakı tanılacaktır. Bunu Fransa - İtalya anlaşma- # etrafındaki müzakerelere baş- lanması takib edecektir. e Bu suretle dört büyük devlet a- rasında mütekabil ve karşılıklı anlaşmalar meydana - geldikten sonra dörtlerin tekrar toplanması ve bütün pürüzlü dünya işlerini toptan bir hal şekline bağlama - ları ve binnetice Avrupada barışı eRaslı surette temin — eylemeleri mukarrerdir. Ancak bu toplantıda Almanya- nın müstemleke meselesi de mev- uu bahsolacaktır. ALMAN - İTALYAN MÜZAKERLERİ erlin 26 (AAJ— Von Rib- bentrop'un Romayı ziya - Tet edeceği haberi siyaset ve diplomasi mebhafilinde büyük yahati Alman Hariciye Nazırı ile Polonya sefiri arasında dün ya - pilmiş olan görüşme neticesinde kararlaştırılmış olduğu zannedil- mekte idi. Resmi Alman mehafili ise Alman ve İtalyan Hariciye Na beş gündenberi tasavvur edilmek te olduğunu beyan etmektedir. Bu telâki, her iki tarafın mütekabiler yekdiğerinden malümat alması mahiyetinde olacaktır. Almanya ile İtalya, halihazırda mevzuu bahsolan bütün meseleler ve bil- hassa Macar ekalliyetleri mesele- gi hakkındaki noktai nazarlarını teati edeceklerdir. Ribbentrop ile Kont Ciano, bu babda Roma - Ber lin mihverinin çerçevesi — içinde bu meseleler müvacehesinde iki memleketin takip edeceği müş- terek hattı hareketi tayine çalı - şacaklardır. Mülâkatta teslihat meselesinin de mevzuu bahsola - cağı söylenmektedir. LEH - ALMAN MÜZAKERESİ Roma 26 (Hususi) — Alman Ha- riciye Nazırı buraya gelmeden önce Berlinde miralay Bek ile gö- Tüşecektir. Leh Hariciye Nazırının bu zi- yaretine büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Bu suretle Bekin Ramanya se- yahati münasebetile ortaya çıka- rılan şayialar da esasından tek - zib edilmiş olacaktır. — Berlin - Roma mihveri ara - gında herhangi bir ihtilâf, hattâ noktai nazar farkı olmadığı gibi Berlin - Rama - Varşova arasında da derin bir samimiyet ve işbir- liği mevcuttur. Tereşşüh eden haberlere göre, Leh ve Alman Hariciye Nazırları arasında bu iki devlet arasındaki bütün siyasi, iktisadi münasebet- ler bir kere daha gözden geçizi - lecek ve ayni zamanda dünya me- seleleri ve orta Avrupanın bu - günkü vaziyeti ve ileride alacağı şekil etrafında görüşmeler yapı- lacaktır. Faşîst_q Meclisinin Kararları Roma 26 (A.A.)— Büyük faşist meclisi, pazartesi akşamı Muso - lini'nin riyaseti altında saat 22 den 250 e kadar süren bir içtima ak- | detmiştir. Meclis, bir tebliğ neş- | retmiştir. Bu tebliğde, «Japonya- | ya samimi ve derin dostluk» his- leri iblâğ olunmaktadır. — Meclis, | ezcümle Libyanın dört eyaletinin bundan böyle milli toprağın ec - zasından olacağını mübeyyin bir takrir kabul etmiştir. K L Ç e ee Macarlar yürümiye hazırlanıyorlar (1 inci sahifeden devam) Macarların bu cevabdan memnun kalmıyacakları sanılmaktadır. Macaristan yüzde elli ve daha ziyade Macar ekalliyetinin yaşadığı | Çek topraklarını bilâkayd've şarl ve derhal istilâ — eylemekte, diğer | yerlerde plebisit yapılmasında ısrar edecektir. Prağ bu noktai nazarı 1 ikinciteşrine kadar. kabul eylediğini men Peşteye bildirmediği takdirde Macarların ikinciteşrinin ilk ni Şafakla beraber Çekoslovakyaya yürüyecekleri haber verilmektedir. Manmafih Lehistan ve Almanyaya karşı birçok fedakârlıklar ya- pan Prağın, dünya sulhunu muhafaza için Macaristanla da uyuşacağı beklenmektedir. Üniversiteller 'Topcu atışı Garip Bir Dava yardım talimatnamesi (1 inci sahifeden devam) Üniversite rektörlüğü bu şart - ları haiz olan talebeleri kampta inşe edecek ve favkalâde sebeb- lerle bir defa kendilerine para yardımında bulunacaktır. Bu kabil talebelerden hasta olanlar ve hat ta sanatoryom ve prevantöryom tedavisine muhtaç bulunnanlar da sanatoryomlarla Prevantoryoma yatırılacaklardır. Prevantoryom ve sanatoryom - lara gönderilecek olan talebeler için stalebe revir» leri ayrılacak- | tır. Rektörlük bu talebelerin bütün kitablarını meccanen kendilerine verecektir. Ayrıca birinci sınıftan —maada diğer sınıflarda bulunan Üniver- site talebelerinden sınıflarımı pek iyi derece ile terfi edenlerden hiç bir geçim vasıtası bulunmıvanla- ra tahsiline devam için burslar verilecektir. Her burs her ay 15 lira olmak üzere 150 liralık bir yardımı ihtiva edecektir. Üniversite — fakültelerinin son sınıflarında bu paraya 25 lira zam olunarak 175 liraya çıkarılacaktır. Burs alan talebeler; intihanda döndükleri veya inzibati ceza al- dıkları veya haricde hususi ve res- mi bir vazifede bulundukları tak- dirde kendilerine - verilmiş olan bu burslar geri alınacaktır. Hükümetçe iaşe olunan talebe- lerle Anadolu ve Trakya vilâyet ve belediyelerince Üniversitenin muhtelif fakültelerde tahsil etti - rilen talebelere hiçbir Burs veril- miyecektir. ——— Bayram Münasebetile Bir müddettenberi şehrimizde bulunmakta olan Başvekilimiz Ce- lâl Bayar, Cumhüriyet bayramı merasimlerinde ve Büyük Millet Meclisinin açılışında - bulunmak üzere bugünlerde Ankaraya dö- necektir. Bu münasebetle şehrimizde bu- lunan meb'uslar ve diğer erkân da bugün ve yarınki trenlerle An karaya gitmektedirler. SEFİRLER DE DÖNÜYORLAR Yazı geçirmek üzere şehrimize gelmiş olan bütün sefirler de me- rasimde bulunmak üzere Anka - raya dönmeğe başlamışlardır. SIHHİYE VEKİLİ TEKRAR ŞEHRİMİZE GELDİ Dün sabahki ekspresle Ankara- ya gitmiş olan Sıhhat ve İçtimal | Muavenet Vekili Dr. Hulüsi Ala- taş dün akşam tekrar Ankaradan ayrılmıştır. Hulüsi Alataş bu sabah şehri « mize gelmişti. Bir tavukçuya çarptı İnhisar memurlarından Galibin idaresindeki 759 numaralı hususi otomobil Beşiktaştan geçmekte iken Osman adında bir tavukçuya çarparak başından yaralamıştır. Osman tedavi altına alınmış, Galib yakalanarak tahkikata baş lanmıştır. — . İLÂN Türk Bira Fabrikaları (Bomön- ti - Nektar) Türk Anonim Şir - ketinden: Şirketin 14 Temmuz 1938 tari- hinde toplanan hissedarlar umu - mi heyeti kararından Bay Pries- s'in tasfiye memuru — intihabına dair kısmına (5) hisse sahibi Baş- macidis ve (25) hisse sahibi Baha Değer tarafından Asliye Birinci Ticaret mahkemesinde itiraz e - dildiği ve mahkemece muhakeme günü olarak 4/11/1938 Cuma gu- Nü saat (14) tayin edildiği Tica - ret kanununun (380 inci madde - sine tevfikan İdare Meclisi tara- fından ilân olunur. Dr. Hafız Cemal (LOKMAN HEKİM) DAHİLİYE MÜTEHASSISI Divanyolu 104 Muayene saatleri: Pazar Hariç hergün 24 - 6, Salı, Cumartesi 12 - 25 fıkaraya. Tel: 22308 — Az hasta olan talebeler de tale- | be yurdları» nda yatırılacak'ardır.| Okulunda Dün tatbikar yapıldı Topçu atış okulunun — yirminci kurs devresine 'kid atış tatbikatı dün, büyük birliklerin iştirakile yapılmıştır. Topçumuz, dünkü atış tatbika- tında yüksek kabiliyetini göster - miş ve teknik esaslara — dayanan kudretile, vazifesini iftihar edi - lecek derecede — muvaffakiyetle başarmıştır. 'Tatbikat bittikten sonra, Topçu atış ukulu komutanı albay Bırri Beyrek ve müteakıben topçu mü- fettişi Tümgeneral Kemal Koçer | istifadeli kritikler yapmışlardır. Kritikler bittikten sonra, Ordu Komutanı Örgeneral Fahreddin Altay atışların muvaffakiyetini te- barüz ettiren birkaç söz söylemiş, ve bu arada; geçen harblerde ol- duğu gibi, yarının harblerinde de topçunun oynıyacağı mühim ve kudretli role bilhassa işaret ede - rek topçularımızı tebrik etmiştir. Katil daha evvel bir genç kızı da boğup öldürmüş (8 inci sahifeden devam) den çıktığını, ormanda - dolaştı- ğını bildikleri için fazla ehem- miyet vermemişler. Ayağında bir ülser bulunduğu Için dalma ço « son giyiniyordu. O günden itiba - ren bunları çıkarmış, tahta ayak- Kkabı giymeye başlamış. Ve hare - kâtı da değişmiş. Her gün hastahaneden çıkıp bir kaç saat dolaşıp geldiği halde günlerini yatağına uzanıp geçir - mesi dikkat nazarını çekmişti. Hasta bakıcılardan biri, gaze- tede küçük Marselinin ölümüne ait satırları okuyunca kendi ken- dine: — Mutlaka odur!... Demiş ve koşarak müdüre git- miş, haber vermiş. Tabif müdür de zabıtaya... Zabıta memurları hastahaneye gelerek kendisini sorguya çek - mişler, İnkâr etmiş. Bunun üze - rine şahitlerle muvacehe olun - muş. Bunlar, cinayet günü or - manda gördüklerini söylemişler. O, yine inkârda... KATİL, ÇORAPLA KAÇYOR Akşam oluyor. Sorgu hâlâ de- vam ediyor. Katil de inkâr... Bu sırada, koridorün penceresiar n atlıyor, karanlıktan istifade ede- rek kaçıyor. Polisler peşini takip ediyorlar, fakat o ormana dalarak | kayboluyor. Zabıta tarama ameliyatına baş- hiyor, katilin çorapla kaçtığı ve a- | yağındaki yara dolayısile uzak - Tara gidemiyeceği, her halde kun- duralarını, elbiselerini almak i - çin dönüp geleceği tahmin edili - yoar. Bu tahmin boşa çıkmıyor. Sa- bah saat 3e doğru Monestiye yer- gun ve bitkin bir halde geliyor. Kendisini gözetliyen polisler der- hal yakalıyarlar. Katil nihayet cürmünü — itiraf ediyor, ve zaavllı kızı nasıl öldür- düğünü anlatıyor: — Evet, ben öldürdüm. Fakat, ben ormanda dolaşırken - tesadüf ettim. Arkamdan geliyordu. Bir - genbire arkama döndüm, üzerine atıldım. Kendisini müdafaa etti, yüzümü tırmaladı. Bunun üzerine deli gibi oldum. Boğazını tuttum ve sıklım. Kendini kaybetti. Sır- tüstü yere yatırdım, kafasını a - Baca bağladım. Ölmemişti, hâlâ Baş,Diş,Nezle,Grip Romatizma nevralji,kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser BG Hllicabında günde üç kaşe (5 inci sahifeden devam) cak ve ebediyen sır olarak kala- cak. 'e ilâve ediyordu — Cani; tedbirlerini evvelin - den almalı, sonradan değil. Evet, güpheleri izale için ne yapmak 1â- zimgeldiğini evvelinden düşün - meli, gaybubetini isbat için (psi- kolojik bir giybet) hazırlamalı. Ve: «Cinayet ika olunduğu za - man nerede idiniz?...» denildi mi, bhemen: «... yerde idim...» demeli ve isbat ederek işin içinden yüzü ak (!) sıyrılıp çıkıvermeli... 'Tabil muhatapları güülmsiyor- lar ve kendisinden bahsederken: — Çok haş bir adam... Fakat çok garip düşünceleri, nazariye - leri var... diyordu. GARİP BİR AİLE Beş sene evvel, Henüz 25 ya - Şında iken Nevyorkun 50 inci so- kağında büyük bir evde ikamet ediyordu. Gedeonların apartıma- nında möbleli bir oda kiralamıştı. Madam Gedeon, uzun müddet resim akademisinden modellik yaptıktan sonra çekilmiş, kocaya varmıştı. M. Gedeon! San'atı sorulduğu za- man şu cevabı verirdi: — Koltukçu v efilozof!, Kadınların nazarında çok ma- lümatlı, tatlı sözlü, hoş ve garin Ethel Gedeon, büyük — kız.Saf ve sadedil görünmekle beraber çok kötürümlü bir kız. Şeytan gi- bi gözleri var. Baber İvrin kendi- gini ilk gördüğü gün: — Kadın - yılan modelini siz yapacaksınız. Bu, benim şahese- rim olacaktır. Diye bağırmaktan kendini ala- mamıştı. Ethel; Joe Künder adlı bir de- Hikanlı ile nişanlı idi. Veronika, ortanca kız, sarışın, pembe yanaklı, güzel ve sevimli. On yedi yaşında, fakat kocasından boşanmış. Evlilik hayatı ancak birkaç ay devam etmiş, Anâsı gibi resim akademisinde modellik ya- pıyor, muzik hollerde şarkı söy- İvrin, Ethel'e; Vernikada İv- rin'e tutuluyor. Bir gün İvrin, Ethel'e: — Gel diyor. Rosoz dağlarında bir çoban evi biliyorum. Oraya gidelim, beraber yaşıyalım. Evin yanında bir akar su var, balık dolu. Ormanda, ceylânlar, geyik- ler dolaşıyor. Balık tutarız, avla- hırız, sevişiriz, saf bir hayat ya - şarız... Fakat, Ethel ormanın güzelliği- ne karşı hissiz kalıyor. Sonra gönlü, nişanlısı Joe Künderde. O- nu sevmekten bir türlü vazgeçe- miyor. İvrin, bir bahane ile kav- ga çıkarıyor. Zavallı delikanlıyı yumruk ve tekme ile bir güzel döğüyor. Bu vak'a üzerine artık başka bir yere nakletmeye mec - bur oluyor. Ethel de nişanlısı ile evleniyor. Genç heykeltraşın git- mesinden müteessir olan yalnız ortanca kız: Veronika... VERONİKA <Maskara» Seneler geçiyor... Gedeon - karısından — ayrılıyor, Nevyork cişarında bir köyde da- madı ve kızı Ethelle beraber kü- Çük bir köşkte yaşıyor. Madam Gedeonun yenl bir ki- racısı var: Raket klüpte garson- luk yapan bir İngiliz Frank Vrenika, bir gece baskınında polisler tarafından barda, çıplak dansettiği için yakalanıyor. İvrin, büyük bir şöhret sahibi olmuş. A-| ra sıra Veronikle münasebatta bulunuyor. YILAN KADIN 1937 senesi paskalya yortuları yaklaşıyor. Genç heykeltraş, git- gide Ademin cenanetten kovul - ması ve Havva ile daha ziyade Ethel ile kocasının oturduğu köşke gidiyor. (Kadın - Yılan) heykeli için modellik yapmasını rica ediyor. — Bu, şaheserim olacaktır... Diye yalvarıyor. Nihayet genç kadın kabul ediyor. İvrin, paskalyadan an beş gün evvel bir hastahaneye gidiyor, başhekimi görmek istediğini söye lüyor ve gayet ciddi bir tavırla: — Bana ameliyat yapınız, beni Diyor, ısrar ediyor. Başhekim kendisini bir dişaneler hekimine gönderiyor. Divaneler hekimi, kendisini u- zun müddet dinledikten sonra «cürüm ve ceza» korkularının te- siri altında bulunduğuna kanaat getiriyor, ve akıl müvazenesinin bozuk olduğuna hükmediyor, u- zun müddet tedaviye lüzum gös- İvni, bir daha muayeneye gel- miyor. Fakat, mukaddes cuma günü şehrin merkezinde dolaştığı Börülüyor. Cumartesi günü hay- vanat müzesinde yılanların kafesi önünde uzun saatler geçiriyor. 50 İNCİ SOKAKTA ÜÇ ÖLÜ Pazar günü, M. Gedeon, pas - kalyayı tebrik için karısının apar- fırmanına geliyor, kapıyı çalıyor. Cevap veren yok. Yalnız küçük köpek havlıyor. Kapıcı, Madamın bir yere çık- madığını söylüyor. Köpek acı acı bağırmakta devam ediyor. Niha-" yet bir çilingir çağırıyorlar, ka- pıyı açtırıyorlar. İçeri girince üç ceset karşısında kalıyorlar: Ve- ronik, karyolasında çırçıplak ya - tuyor, madam Gedeon, Veronika- nın karyolası altında boylu boyu- na uzanmış kiracı da odasında Kadınların ikisi de boğularak son sivri bir ayna parçasile on bir yerinden yaralnmış... Veronikanın yüzünden alçı e- serleri var. Anlaşılan katil, za - vallı kızı öldürdükten sonra elçi fle yüzünün modelini almış... Banyo salonunda, Veronikanın çehresine benziyen kocaman bir " kalıp sabun... Zabıta, ilkevvel Gedeondan şüp- heleniyor, söyletmek için işkence yapıyor ve bu gâzetelere akis ediyor, büyük bir rezalet çıkıyor. Nihayet, bütün şüpheler İrvin üzerinde toplanıyor. Apartıman- da bulunan şapka ile eldivenlerin ona ait olduğu anlaşılıyor. Sanra Voronikanın yüzündeki alçı eser- leri, banyo salonunda bulunan sabundan heykelcik bu şüpheleri takviye ediyor. Fakat heykeltraş — meydanda yok, Sırra kadem basmış. Bütün Amerika yolisi kendisini arıyor. Bulamıyor. Aradan aylar geçi - yor, Nihayet, günün - birinde bir otel hizmetçisi, gazetelerde gör - düğü resimlerin Müşterilerden bi- Tine benzediğini farkediyor, poli- se haber veriyor, KENDİMİ O KADAR ÇEVİK VE KUVVETLİ BULUYORDUM Kİ Genç heykeltraş hüviyetini sak- lamağa lüzum görmüyor: — Evet, diyor. Benim... Pazar günü Gedeonların apartımanına gittim. Ethelin geleceğini biliyor- düm ve ilk evvel onu öldürmek istiyordum. Veronika ile anasını — görünce Ethal ile aramızın — açılmasına, ayrılmamıza sebep bunların cidu- ğu hatırıma geldi. Kendimden geçtim, tıpkı bir otomat gibi ha - reket ettim. Apartımanda bulu - nanları birer birer öldürdüm Bu- mun bu kadar kolay olacağını hiç düşünmemiştim. Kendimi o ka - dar çevik ve kuvyetli buluyor- dum ki... Yalnız Ethel'i öldürmek kalmış- tı. Bir sevinç delisi gibi apartırı .- nn içinde dolaşıyordum. Vakit geçirmek için Veronikanın çehre- sinin modelini aldım. Bir sabun kalıbı ile başını yaptım. Saatler - ce bekledim, Ethel gelmedi. Na- sıl oldu bilmem Frank Byınşi düşündüm. Şüphesiz beni polise Akbar edecekti. Odasına gittim. Karyolasma uzanmış, uyuyordu. Bir müddet baş ucunda durdum. Sonra elime geçirdiğim sivri bir ayna parçasile vurdum, vur - dum. İvrin, o zamandanberi hapiste, Bütün gün kendi kendine söyle « Birimizin (Üçüncü sahifi det ayni İşk lar mı? Daha lanmdaığına receği —anlaşıları kâfi derecede rak biran evvel bit gazeteniz vası! kate arzedilmesini ruz.> i ün nazarı dikki? gıı:m makali leriz. N (Dıs polttiedi ettiği politika tabiyeti Tafı'da idare etmekti Xkendi. irkdaşlarile 1 mıntakaların dışına rını tavsiye ettiler. d hudud dahilinde iddialarına karşı davranmamalarını || Çekler üçüncü ve de dördüncü bir tekli muşlardır. Sonuncü tü ların an üç bin ki bau toprak üzerin on binini kabul etmel Bratislava ve uım terketmiye yanaşmal” naenaleyh mesaha İf devletin iddiası arasif miyetli bir fark göf beraber, hâlâ Uzhorod lava gibi şehirlerin f etrafında ihtilâf vııı'li wakya bu şehirlerdef vaz geçemez. Z lava, — Çekoslovakyöl na — üzerindeki manı olduğu gibi, da merkezidir. Uzhoff| yyanın hükümet merk€ enaleyh Çek - Macüf ründüğünden daha ha şümullüdür. Bun! bu ihtilâf yüzünden / hunun tehlikeye d mez. Sultanahmet 3 ül kuk mahkemesindef? Davacı İs. Üniveri nesinde hademe Sülel fından Kadıköyünde sokağında 35 No. dâ karısı Nigâr aleyhint) Hra alacak davasınlf | olan muhakemesinde haran ikametgâhının * duğu anlaşılmasına müddetle ilânen tebl ve muhakemenin hine müsadif Çarşafti at 14 de talikına mü” Tar verilmiş oldu; vakti mezkürda madığı takdirde gIY kemeye devam olu! tebliğ olunur. Rober İrvin İlkteşrinde, yani yafi başlıyacak. Müdafaasını uhd hur avukatlardan * viç şüphesiz kendi: — Müekkilim delif Diye müdafaa et Buna müddeiumut? cevap ta ihtimal ŞU — Rober İrvin d cinayeti uzun © ettikten sonra yapt gün evvel, divanel dip kendisini muâ? kurnazlıktan b dir. Veronika ile İN katli arasında cinayetin taammü Gelildir. Rober “Rober İrvin, diği gibi (tam bir € mak istemiştir. derim...> ; Diyecektir. Mü6 karşı: — (Tam bir cinâli bahsetmesi delilik © Derse acaba 4 cevap verecek ? .. Bütün Amerikât” den bu meraklı d87 ni sayın okuyucul arzedeceğiz. ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: