26 Ekim 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

26 Ekim 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

J Z ll y ö se; eç 'a0i Yeca d eSanlı gü İ * €Vvel tamm bu mev - 918 sonbaharı — pek alerle geçiyordu. Çün- anberi devam eden Almanyanın Tağlübiyeti ile v ha. Var kuvvetini sar arbi kazanmak - için olan Almanya nihayet rininde — galiblerden ırdu. Yazır aşmış çikincit, tane vi a Mi ti a Apa Ütarekeder N aylarca sonra ' “DYa ağır #artlarla dolu bir kabul etmek mec- 'acaktı. İngilterenin İ ve umum! harbde Yekayige OÜTA olsun gelip ge- olan E'”*k çok roller oy - B ha SYdeore bu muahede- A tirildiğine dair Tden yipe SöCenlerde neşretti - “Mİ sene evvelki vekayi Xl_!!ıh.ı;'.ı şimdi — tekrar M;nıqm Versayda kabul g eh muahedesi bugün » Cİsmi yok bir şeydi n y şeydir. Mdeyi Almanya böyle bir mu- Föman “Mümamaktadır. Fakat BU etmiç Nanların ” onu nasıl Üç | ÜNiş Lbir Oldukları dalma me- | Bulh m“'m olarak kalacaktır, İ aylarıPedesine varmadan Ü akteğiya €VVEl, mütarekenin a e dİği vardır ki bu da Na n..:: edilecek bir keyfi- Ü sene di «Son Telgraf. da mı%]_uvvkvxm bugünlerin ha- n Tların Tken mütareke he, ı ndaki m; bu, imatın hu- Sün ıîf_"* bırakılmıştı. Loyid ,,;nm'"“ Beçmeden evvel Vor. Apaş, “Ydinlanması dâzım Tesine yanlar mütareke mü - di y Mtitmek üzere Fransız, nn hapletikan müttefik or-. A_. ŞN Ş:"î"n"nanı demek o- ımk'"' ,,_n“'wr. karşısına gön- hp tü ça çok şayanı dik-| Si Tanal hanalı bir hareketto | için '* Etrafı dır. Zaten in karşı - man müzakere- tereyan edecek Pek beyhude idi. Yalnız kabul et- Sok ağın mi"“â—'ll 'e dne” “Eaik galiblerle ko - & galafatarun adam- aa blerle konaşmak | irakmışlardı. | | Alman ordusunun şeref ve hayı ütarekede Avrupa yetle yapılmış, galib tanafı bunun| farkına sonradan varmış ve bunu takdir etmekten kimse kendini a- lamamıştır. Bu muvaffakiyet ne- dir?.. Almanyanın acı bir surette mağlüb olduğunu itiraf ile elini kolunu galiblere uzatarak teslim | olması demek olan bir mütarekeyi herhangi bir Alman subayının im-| za etmemesi!, Alman erkânıhar - biyesi daima göğsünü gererek şu- nu söyliyebilmiştir: Almanyanın mağlübiyetini gösteren bir vesikada hiçbir Al - man subayının imzası yoktur!. Mareşal Foş'un karşısına bir Al-| man subayı değil, sivil bir nazır | gönderiliyordu: Erzberger. Erzberger'in maiyetindekiler de) bep sivillerden mürekkebdi. He - yet gitti. Mareşalin cephede bu - lunan vagonunda kendisini göre- rek Almanyanın katlanmağa met- bur kalacağı şartları öğrenmiş ol- dular, Bunlara zaten - yazılmıştı. Bötün Almanyanın limanları, üssül bahrileri, şimendiferleri, ve saire hep galiblere teslim — edilecekti. Şartlar ağırdı. Fakat münakaşası kabil değildi. Galibler aşağı yuka- rı şöyle demişlerdi: — İşte bu şartları kabul ederse-| niz, edersiniz. Etmezseniz çekilip gidersiniz. Biz de Almanya üzeri- ne harekete devam edeceğiz!.. Erzberger ağır mütareke şart - larını görünce bunu kabul edip et- memesi İ bir kere Borlinden danışmağa mecbur kalmıştı. He- men telgraf çekiyor.-Aldığı telgraf «kabul ediniz!.» tarzında kısa bir cevabdan ibarettir!.. Fakat söylen- diğine göre bu telgrafta da imza yoktu!.. Bu bir mesele olmuş, son- radan tetkikat yapılarak bu merak- hi safhanın aydınlanması için ve- saik aral bir kere daha an- laşılmıştır ki mütareke - kâğıdını Erzberger imzalamadığı gibi ona Berlinden gelen cevabda da imza u, Her halde muhakkak olan şudur ki ne mütareke kâğıdır.da ne de Berlinden Erzberger'e çeki- tolgrafında bir Alman mzası görülmüştür irken len biürerek geri di Almanyanın müh üssü bahrileri, donanması, meş - hur Heligoland istihkâmları ve sa- ier hep galib müttefiklere teslim ordu. Alman erkânıharbiyesi bu ağır mağlübiyet üzerine Alman- yanın: yeniden kalkınması - için çalışmağa ahdediyoardu. Alamn er- kânıharbiyesinin an'aneleri vardı:| nüş, hakikaten merkezleri, yetini korumak için bu ananeler | nesilden nesle her Alman askerine| pek çok düsturlar telkin edegel- miştir. Alman erkânıharbiyesinin oy - nadığı rol galiblerce meçhul de- Bildi. Onun için Versayda Alman murahhaslarına kabul - ettirilen Muahededeki ağır şartlar arasında,| Yirmi sene evvel mütarekeyi : hasıl imzaladılar? _l'nan Erkânı Harbiyesi ozaman- ! mağlübiyeti imza etmemişlerdi yani Almanyanın ordusu, donan- ması, bütün kuvvetleri dağıtılırken Alman erkânıharbiyesinin de da- Bitilacağı yazılıyordu!.. Mütareke vesikasında hiç bir Alman suba - yının imzası olmadığı Versay mu- ahedesinin kabul edilmesi de Al- manya için büyük bir mesele ol- muştur. 1918 ikinciteşrinin 11 inci günü saat 11 de Mareşal Foş'un vago - nunda Erzberger tarafından Al - manya namına imzalanan m reke artık tatbikat mevkiine gir- dikten sonra aylar geçiyordu. Ga- Mbler daha Almanyaya kabul et- ürecekleri sulh şartlarını hazırla- mamışlardı. 919 senesi şubatında Paris civarında Versayda Ameri- kan, İngiliz, Fransız, İtalyan ve daha humumi harbe bunlarla be- raber karışmış olan birçok irili ufaklı devletin murahhasları top-! lanarak yeni sulh şartlarını hazır- lamağa koyulmuşlardı. Fakat ta- bildir ki bütün bu hazırlıklarda en mühim rolü oynuyan — Amerika, Fransa, İngiltere ve İtalya devlet- lerinin murahhasları oluyordu. A- merika Cumhurreisi Vilson dün - yada yeni bir sulh tesis edecek 0 lan yeni muahede hazırlanırken mutlaka Avrupada bulunmak lü- Nilüfer havzası Köylüye taksim Ediliyor Elde edilen erazi fevkalâde münbit Milyonlar sarfedilerek açılan kanallar sayesinde «Nilüfer» hav- zasında, Bursa civarında 100 bin- lerce dönümlük arazi bataklık halinde kalmaktan kurtarılmıştır. Şimdiye kadar istifade edilemi- yen bu arazinin ziraate fevkalâde | Mmüsait ve münbit olduğu anlaşı- larak bunların köylüye tevzü ka- | rarlaştırılmıştır. Bu maksatla bir heyet teşkil o- | lunmuştur. Heyet azaları, Bursa civariında her köyü dolaşarak Bi- lelerin nüfus mevcudile araziye muhtaç kimseleri ve halen köylü. lerin malik oldukları araziyl tes- bit etmektedirler. Bu sonra her nüfusa isa - bet edecek olan arazi nisbet ve miktarı belli olarak hemen tevzi- ata başlanılacaktır. Bu fevkalâde geniş araziye e- kilecek tohumlardan önümüzdeki yılda kısmen mahsul alınmasına çalışılacaktır. Bu suretle İstanbulun baş u- cunda komşu bir vilâyetin zirat istihsali pek mühim miktarda ar- tacaktır. Ayni karar; sırasile, di- Ber bataklıktan kurtulan yerlerde ve civar köylere de tatbik oluna- caktır, —— ——— kalkarak Parise gelmişti. Reis Vil- son bir şahsiyettir. D n sulh ve selâmet düsturları rak milletleri toplamak ist. Milletler Cen yordu. Fransanın Başvekili ve Harbiye nazırı olan Klemanso da harbin en çetin zamanlarında mücadele et- miş, idareyi sımsıkı tutarak mem- leketini zafere kavuşturmak iddia- sında idi. Bu da bir şahsiyet. zumunu hissederek Vaşingtondan (Devamı 7 inci sahifede) Katil, daha evvel R bir genç kızı ıE boğup öldürmüştü... Oben Hastanesinde mevkuf bulunan katil gündüz dolaşmıya çıkmıştı ... Fakat sabaha karşı yata gında yatarken yakalandı kalandı. Bu haber, Obon has - tahanesinden veri! Bu adam, 17 yaşında, Marselin adlı bir genç kızı boğup öldürdü- ğü Için tevkif olunmuştu. Katil, bir buçuk senedenberi hastahı nede tedavi ultında bulunan 32 yaşlarında Omede Monestiye'dir. Fakat, sorgu esnasında hastaha- | «Çarpık bacaklı adam gece ya- ı neden kaçmıya muvaffak olmuş tur. Pazar gecesi hastalardan bazı- ları, yüzündeki çizgileri, elbise- sindeki yırtıkları görünce sebebi- ni sormuşlar. — Karışmayınız siz, avda i - dim. Demiş. Bazı günler hastahane- (Devamı 7 inci sahifede) S—SON TELGRA HATIRA 4 » ilk bahar tomurcukları GÂfi GARİiB AiR DAVğ Rober İrvin deli değildir bircinayet yapmak istemiştir. Nevyork'da, bir paskalya günü üç kişi öldüren bir heykeltraşın muhakemesi bugün başlıyor Katilin vazifesi değil. Tuvaletine itina ediyor sigarasını içiyor ve küstahça gülüyor Rober İrvin, bir papas çocuğu idi ve babası gibi papas olmak istiyordu. Akalt ve kelâm tahsile başladı, malâmatını da pek çok ilerletti. Fakat, birdenbire hey - keltraşlığa merak sardı, papaslığı terketti, Otuz yaşında iken birçok sergilerde eserlerini teşhire ve şöhret — kazanmıya — muvaffak oldu. Münekkitler, ileride pek bü- Yük bir san'atkâr yorlardı. Fakat o, dini tesirlerden tama- mile kendini kurtaramamıştı. ra sıra zihni bunlarla meşgul olu- a kur yaptığı za- cağını yazı- — Beraber yaşıyalım, her türlü günahlardan kurtarayım, tathir ve tasliye edeyim. Diyordu. Sabit fikirlerinden biri de şu idi: İncilde zikrolunan yılan bahsi... Önce, Ademin cen- netten kovulmasına yılan değil, Havva idi, yani «Kadın ve yılan, dın...» arasında bir fark gö yordu. Bir kadına gönül ve zamanlar Nevyork hayvanat mü- zesine gidiyor, uzun müddet yı- lanlara bakıyordu. Zihnini en çok işgal eden şey- lerden biri de (cinayet) ti. Onun fikrine göre cinayet bir ceza idi. Tanrı, Havvaya kapılan Ademi eezalandırmamış mı idi? Şu hal- de Insanların da hemcinslerini cinayetle cezalandırmakta hakla. rı vardı Ben, (tam bir cinayet) yapmaya | Bazan şöyle diyordu: — Caniler, ya budaladırlar kendi kendilerini ele verirler. Ya | da acemidirler, Ele geçmemek | 26 1 ci Teşrin 1938 B : b el VA garelerini, — üsüllerini - bülmezler, muktedir. olduğumu - zannediyo- Tum. Zan değil, eminim. Yani öyk bir cinayet ki faili anlaşılamıya- (Devamı 6 ıncı sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: