Esnaf meseleleri iÇöp Sıvacılar, Boyacılar jistasyonu (Merasimi Cemiyetlerile alâkadar | |Mahzurlu değilmis olmuy orlar albuki esnafın menfaati cemiyete girmektir avacılar ve boyacılar cemi- yeti eskiden Fatihde, Malta çarşısında — bulunurdu; bir e evvel oradan çıkmış Galata İlarafına nakletmiş. Şimdi Galata- da Hezaren caddesinde, — Adalet Phanında bulunuyor. Yani maran- otlar cemiyetinin bulunduğu bi- hada.,. Adalet hanının ayni ka - da, ayni odasında bulunan bu emiyetin kâtibi umumlliğini, ma- 'ngozlar cemiyeti kâtibi umu - hisi Fuad Tezer — yapmaktadır. nlerde marangozlar cemiyeti dima kendisile görüştüğüm gibi, dî: d; sıvacılar ve boyacılar iyeti i B 'akkında yine onunla Fuad Tezer, bu cemiyetin fap- 1 _vutın; ŞU süretle anlattı *— İstanbul sıvacı, - boya lemkâr eenatı cemiyeti 1932 çe Esinde teşekkül etmiş bir cemi - Şttir. Cemiyetin halihazırda 1070 Vied azası mevcuddur. Fakat ka- | | İYad harici kalmiş dah İN ölmekteri çe 09 onat - iz. Cemiyet fay ve menfaatlerini idrak quır;i— en bu esnaf cemiyetine kaydol. büyük bir hata işledik. S eBildir! lendilerinin sabir bir gzT Ve î;'ıp İnşaatlarda u_x;m- aolarak Stıklari ve mütemadiyen ev Tesi deşitridikleri doj üyete k: layisile ve- kolaylıkla temin Ancak bu deyv. itida kabul e- ümiz küçük Bt cemiyet aat ll | Cadı bir imtihan heyeti tara- ş ndan san'at ve ehliyet imliha - 'i::'b'ı.lu'ıı[.ı:ık belediyece ve Velçe tesçil — edileceklerdir. Ciniyetimiz, mesleki matın ee çizesleki - bakımdan olur. Bütün Bulunan - cemiyetimizin B ':;dı her suretle mua - hastanegeçei olurlar. Ancak bu KöAn " istifade etmek esnafın| Miyete aç Olmasile kabildir. Ce- Bi îd olmadığından — dolayı kllâlm':i; ukşı halde hastanemiz K sanan İstifade — &demiyen Bi Naf Mevcuddur. di uhhî'igoğruu;n doğruya, ken- lmuş Yaçlarını - temin için ılıu.uııî,ıfn- hastaneden niçin mdilerine inler? — Tamamile e sene , SA4 olan cemiyetle « BEe iş'ak bir aldat verme- nafın m:ı, Cemiyetin menfaati, iyet ça mfast! demektir. Çünkü *SDaftan ayrı bir şey de- l€vi şahsiyetidir. Bi- | emiyetimize kayıdlı Cabeden boyacı, sı - ülerakâr esnafının, ce - ne kayıd olmaları ken- tatleri içabıdır. ları İBİL onun man, enaleyh e, Bulunması ( ci ve k; Menfa; SON TELGRAF'ın telrikası No, 131 P'?U'lf_ &rrsında dönen İktidar entil- rikaları devam ederken — Hayır; birşey için değil; *ya- bi güreşen adamın Bu olduğunu n Tüyondum, — edar sözü ku n &u fatlülar otreyni eee n Müstafa, mat güzeli yan gözle ".Z Hürek çekiyor, heti de süzü- (VAstalt yolu / Mazdı, Paşa her işi pamuk ipliğine| H H | Cemiyet umumi kâtibi Fuad Tezer Bu sene esnafımızdan hemen hiç | kimse işsiz kalmamıştır. Çalışma | mevsimi ilkbaharda başlar sonbahar nihayetine kadar devam eder, Bu | senç tekmil esnafımız çalışmış ve | hatta bazan amele bulmak güç - | leşmiştir. Bittabi bu hususta ce- | miyetin mühim bir mölü vardır. | Boş kaları azasına — vasıta bulup | derhal iş bulmak. Sön s#özüm: Menfaatini seven esnaf, cemiyetini sevmelidir. İstanbul Ankara Haydar;;şz—-—Pendik kısmı ilkbaharda — | bitecek İstanbul - Ankara asfalt yolu- nun ilk kısmını teşkil eden Hay- darpaşa-Pendik arasının ilkbaha- ra kadar bitirilmesine çalışılmak- tadır. Bu yolun Kartala kadar olan kısmı yapılmış ve kâmilen asfalt dökülmüştür. Şimdi Kartal - Pendik arasındâ büyük bir faaliyet vardır ve bu kısım da 4-5 aya kadar ikmal olu- nacaktır. aai Kengreye davet €. H. P. Firazağa semt ocağın- dan; Ocağımızın yıllık - köngresi 25/ | 10/938 salı günü saat 18,30 da Fi- | uzağa Türkgücü sokağı Beyoğlu | 12 inci okulda yapılacağından o » | gağımız kütüğünde kayıtlı arka - daşların gelmeleri. | Yazan: M. Sami KARAYEL lacı Mustafaya karşı zâfi artı - | yordu. Sultan Aziz; Avrupadan geldik- ten sonra; büsbütün bava ve he- vesine düşmüştü, Bereket versin, Fuat poşarın vefatından sonr: devletin harici ve dahili siyasetini idare edön kuvvetli bir el vardı. Bu da Ali paşa idi, Ali paşanın vefatına kadar, pa- dişah, bazı harici ve dahili galle- lerle o6 derece meşgul olup sıkıl - Meselesi İstanbul belediy Aksaray, a9 epummAnı zusp epefedinasd çöp iskelesi yaptırmağa karar ver- miş ve derhal inşaata başlanmış- tır. Davudpaşa halkı, buranın, ev- velce Zeyrekte yapılmış ve bilâ - hare kaldırılmış olan çöp istas - (yonuna müşabih bir *çöp istas - (yonu> olacağını sanarak, bu. su- retle civarın pis kukulardan mu- | tazarrır ve mikrob hücumuna ma-| ruz kalarak telâşa düşmüşler ve | atın alınması bir mazbata tanzim ederek Bele - diyeye müracaatle şikâyette bu- hunmuşlardır. Biz bu hususta ha: kiki vaziyeti öğrenmek maksadile Belediye, temizlik işleri müdür - lüğünde tahkikat yaptık; aldığımız izahata nazaran vaziyet şundan ibarettir Davudpaşada yapılmakta olan bu izkele küçük bir tahmil iske - Jesinden başka bir şey değildir. Civardan mevzii bir kısmın çöp- lerinin daha sık sık alınmasını | temin maksadile yapılmaktadır. İskele civarının tamamen hâli ©- Tup, meskün yerlerden 10 metre kadar uzak ve muvakkaten bâ - | kim rüzgürların aksi istikametin- dedir. Beri tarafı on metro yük- | sekten, takriben 100 metro geri - | den geçen demiryolu istimlâk sg- | hası, diğer tarafı 200 - 250 met - roluk hâli sahil ve metrük sur - larla muhattır. Mevki ve vazi- yeti itibarile diğer çöp iskelele- rinden çok daha müsalddir. 'Tah- mil yerinde çöp, istasyonlarda ol- duğu gibi depo edilmez. Gelen on iki araba, muhteviyatlarını mav- ra boşaltır boşaltmaz bu mav- nal kâpalı olarak, Tomorkörle ilir, Ne koku, ne de herhangi Şekilde bir zararı yoktur. ve ola- maz. Bu iskelenin yapılmasına yi- ne civar halkın, çöplerinin çok geç| alınması şekildeki şikâyetleri se- | beb olmuştur. Bu iskele yapıldık- | tan sonra çöplerin muntazaman günaşırı alınması temin — edilmiş olacaktır. Ş Prens Polün babası öldü Yugoslavya Kral naibi prens Polun babası Prens Arsen Kara - yorgeviç dün vefat etmiştir. Bu münasebetle Yugoslavya sa- rayında 12 hafta matem tutula - caktır. İlk 6 hafta; büyük matem ola- gaktır. KALBE GİREN HIRSIZ Senenin en orijinal romanını 5o - Telgraf'da okuyacaksı z kudretinde idi. Ali paşa; Balkanlar ve Girit is- yanlarını oluruna — bağladıktan sonra; dahilf teşkilâtla meşgul - Juyordu Ortada; pata buhranı almış yü- rümüştü. Devlet memurları ay- larca maaş yüzü 'görmez olmuştu. | Fakat; Sultan Aziz, hazinesine doldurduğu paraları etrafında bu- lunanlara saçıyor, saray debdebe ve daratına para yetişmiyordu. Avrupadan geleliberi Çağlayan iküne kapanmış olan padişahın yüzünü görmek bir emri asir idi. Ali paşa; her şeyi büldiği için sessiz sedasız imparatorluğu ida- reye çahşıyordu. Fakat; bazı rical arasında dedi- kodular başgösterdiği gibi, softa güruhu arasında da kaynaşmalar oluyordu. Ali paşa; bütün dedikodulara ve kaynaşmalara engel olan bir Zattı. B nut | cunu öde | hacir ederek alacağımızı tahsil e- Bugün temyizde rüyet Müştakın Genaze Bu pazar günü yapılacak Geçenlerde vefat ettiğini tocs- sürle —yazdığımız Mmuharrir ve meb'üs İsmail Müştakın cenazesi yarın sabah Sirkeciye getirile - cektir. Cenaze merasimi pazar günü Teşvikiyede yapılacak ve asrf me- zarlığa gömülecektir. P Tramvay Şirke'inin Önümüzdeki Şir- ketlemüzakereye Laşlanıyor | şirketinin Nafıa Ve- n satın mması ikinciteşrin ayı Şirketin Tramva kâleti tar müzakerelerine içinde başlanılacaktır. | mukavelesindeki sarahate Tağ - men, Avrupadan yeni araba ge- tirtmemesi ve şehir — dahilinde yapmağa mecbur olduğu - hatları şimdiye kadar inça etmemesi üze- rinde Vekâlet bilhassa durmak - tadır. Müzakerelerde — bu hakkında şirket murahhaslarının nazarı dikkatleri celbedilecektir. 'Tramvay şirketile beraber Tü- nel şirketinin de satın alınmışına teşebbüs olunacaktır. Diğer taraftan elektrik iğ ne olan 290 küsür bin Hirâhk bo den dolayı mü - esseselerindeki bazı © velki gün kesildiğini yaz tramvay şirketinin bütün lino de haciz Konacaktır. Elektrik işleri umum —müdürü | Kadri dün bu hususta demiştir ki:| «— Mahkemeye müracaal ettik Ve şirketin emvaline hâciz vaz'ını istedik. Kanunen aradan 10 gün göğmüsi Tüzmidız BU müddet vö- nunda şirketin emvali ve eşyasımı cihetler | deceğiz.. Diğer taraftan — öğrendiğimize | göre Bay Kadri dün öğleden son- Ta Nafia - Vekili, Ali Çetinkayayı | ziyaret — etmiş ve kendisine bu mesele ile diğer işler hakkında i- zahat vererek icabeden direktif - | leri almıştır. ——— İ Tnebolu Faciası , Muhakemesi ediliyor 15 kişinin boğulmasile netice - denen İnebolu vapüru davası mü- nasebetile kaptan — Mehmed Ali hakkında mahkümiyet kararı ve- | rildiğini ve bu kararın temyiz ©- | kunduğunu yazmıştık. Ayrıca kararı kaptandan maada| Denizbank idaresi de temyiz et - | miştir. Bu davarın duruşmasına yarın sabah mahkemel tamyizde başla- nılacaktır. Nedim paşa; padişahin — gözüne girmek için el altından Sultan Azize; külliyetli hediyelerde bu- lunuyordu. Valide Sultamı avucu- nun içine alan bahriye nazırı, pa. dişahı alttan alta elde etmeğe ve bir sırasını bulup sadrâzam olmı- ya savaşıyordu. Hüseyin Avni paşa; Rüşdü pa- şa, Mitat paşa gibi zevat ta ayrı, ayrı gruplar halinde bulunuyor- dü. Fakat; bütün bu dedikodulara ve ihtiraslara karşı duran impa- ratorlukta kuvvetli tek bir adam vardı. O da, Ali paşa idi. Horkes; Reşit paşa mektebinin kuvvetli bir elemanı olan Ali pa- şadan çekiniyordu. Hiçbirisi; Ali paşayı düşürüp mevkiine geçebi- lecek iktidarı kendinde göremi- yordu. Ali paşa; senelerdenberi impa- ratorluğun hâkimi ve hocası va- ziyetinde kalmıştı. » işah bile Ali paşadan | 'E | ve münikasyonlar vardı Faküt, vakit dar olduğu için an- cak bünlardan bir kısma kongreye Memleket Tıb kongresi intıb Sekizinci kongre iki yıl sonra gene Ankarada toplanacak Neslin ıslahı meselesi bu kongrenin en ente- resan mevzuu idi vvelki gün kapanan Anka- ra <Milli Tab Kongresi, ne İstanbuldan — iştirak eden doktofların son partisi de dün şehrimize dönmüşlerdir Verilen baberlere göre kongre; ? sene sonra tekrar Ankarada top lanacak ve 8 inci toplantıyı teşkil edecek olan bu içtimaa yine eski Sıhhât ve İçtimai Muavenet Ve- kili Dr. Refik Saydam riyaset e- decektir. Kongreye iştirak eden maruf doktorlarımızdan Mazhar Osman Uziman toplantı hakkındaki intı- ba ve ihtisaslarını bir muharriri- mize şu suretle anlatmıştır: «Kongrede mühim tıbbi ra- | porlar görüşülmüştür. Grip hasta- lığı ile Öğenik yani neslin ıslahı | meseleşine ald olan raporlar bil- hassa nazarı dikkati celbediy du. Öjenik meselesi çok hararetli münakaşalara vesile verdi. Bunlardan maada — memleki mizin her köşesinden kongreye iş- | tirak etmiş olan mesle zar 3 sene zarfırda gördükleri ve ptıkları fenni müşahedelerden ameliyelerden bahseden ko - arzolunmuştur. — Bunlardan — bir çoğunun da köngreye aid ol- mak üzere neşredilecek kitabda basılması kararlaştırılmıştır. Ruznamode benim de 3 tebli - #im bulunuyordu. Bunlardan yalnız «Ensülin» ve | «Kardiyazolle,, serken bunama» hastalığının tedavisi hakkında teb liğde bulunabildim. Bu hususta projeksiyonla da sahneler göster- dim. Bütüm raporlar çok güzel ve istifadeli bir şekilde hazırlanmıştı. Bu suretle hepimiz güzel fayda - lar temin ettik. KADIN HASTALIKLARI KURULTAYI Kadın - hastahkları ” hekimleri kongresi hakkında da mütehassıs bir kadın doktorumuz ihtisasla - rını şöyle anlattı Ankarada toplanan (ikinci ulu- Bal ginekologi kongre) &i Sıhhat | ve İçtimai Muavenet Vekili Dr. Hulüsi Alataşın güzel bir nutku ile açıldı. Vekil nutkunda «nüfu- sumuzun arttırılması, halkımızın sağlığının kuvvetli olması, Cum- huriye hükümetimizin takib etti- Bi büyük hedef ve gayeler arı P%a——g_w__—!a | 1 gekiniyordu. Her nedense; Sultan Aziz; Ali paşayı feda edemiyordu. Çünkü o bir kuvvet ve kudret idi. Sultan Muradı tahta geçirmek için çalışanlar daha ziyade Far- masonlardı. Farmasonlar; Sultan Muradı tahta geçirmekle, memlekette meşrutiyet idareyi tesis, hürri- yet ve adaleti var edeceklerdi. Farmasonlar, Sultan Muradı Masonluğa almışlardı. Ona; beşeri ve beynelmilel fikirleri aşılıyor- lardı, Beşeriyete, insaniyele, hür- riyet ve müsavat lâzımdı, Bina- enaleyh Türk padişahını kazan- makla, Babil kulesine - benziyen ve imparatorluğu teşkil eden Müslüman, Türk, Hıristiyan hak- ka hak ve serbesti vereceklerdi. Halbuki; Sultan Aziz, müstebit bir padişahtı. Bir türlü yola ge- miyordu. Bütün bu fikirlere karşı koyan yegâne zat, Ali paşa idi, Bi a yapm aşlarımı- | 38—8SON TELG meseleleri aları sında okluğundan, Ginekologla - TıMızın sıhhi ve sosyal mevzular | üzerindeki kıymetli müzakere ve | münakaşalarile yakından alâka - | darız. Bunların sonuçları, Vekâ - letimiz için faydalı birer ilham kaynağı olacaktır!» demiştir. Bundan sonra kohgre reisi Prof. Kenan Tevfik Sezenel, idare he- yeti namıma bir söylev verdi ve raporların tebliğine geçildi. Dr. Hasan Yusuf Başkam 4İz - mir)— Septik düşüklerin teda - visi, Prof. Kenan Tevfik Sezenel (İstanbul)— Ağrısız doğum, Dr. Ahmed Asım Onur — (İstanbul)— Gebelik kusmalarının yeni teda - visi hakkında raporlarını okudu- lar ve bunların münakaşası yapıl- di. M Raporlardan başka serbest mev- | zu olarak, İhsan Gediz (İs- | tanbul)— Bir Josahık dimağ trom bosu vak'ası ve radiumla rahim amalarının tedavisi üzerine teb igatta bulundu. | — Köngre iki sene sonra yine An- | | karada toplanmağa karar vere- | rek messisini bitirdi. _M_;lîiepierdekî Kooperatifler Talimatnamesi Bayramı müteakip tatbik edilecek Maarif Vekâletinin ilk ve orta mekteblerle liselere ve muallim mekteblerine mahsus hazırladığı kooperatif talimatnamesinin tatbi- kine Cumhuriyet bayramından sonra başlanılacaktır. Bu husustaki çalışmalara şim - diden başlanmıştır. Bazı refiklerimiz kooperatifler faaliyete geçtikten sonra mek - teblerdeki diğer teşekküllerin lâğ- volunacağını yazmışlarsa da bu haber doğru değildir. Mekteb koo-i peratifleri faaliyete geçtikten son-. ra da bu teşekküller; çalışmaları-, na devam edeceklerdir. SS n Balıktan zehirlendi Kumkapıda Dilberzade — fabri- kasında çalışan Haykanoş ismin- de bir genç kız fabrikada yediği balıktan zehirlenmiş Haseki has- tanesine kaldırılarak todavi altına alınmıştır. | #zminde idi. Yalnız, Ali paşanın şahsiyeti karşısında — statükoyu muhafazaya mecbur oluyorlardı. Bütün haris gözler, Ali paşa- Tün ölümünde idi, Ah, şu Ali paşa ölse idi. Neler, neler muratlarına nail olacaktı. Sultan Azize; bütün bu dönen fırıldakları kimse — söyliyemezdi. Ne haddine idi. O, o derece celâl- li, o derece mağrur ve askerlerin- den, kumandanlarından emin idi ; azami derecede efendilerinden müstefit olan bu rical nasıl olur da muhalefet edebilirlerdi. Hiç; veliaht Murat efendiyi tahta çı- karabilirler miydi? Sultan Aziz; son zamanlarda | Tokat köşküne dadanmıştı. Or - manlar içine sığınmış olan bu gü- zel köşk, cidden emsaline nisbet- le nadirdi. Gözdelerini peşine ta- kıp mesirelerde tabesabah cüm- büş yapıyordu. RAF—211 ci Teşrin 1938 Kari Şüphesiz gazete onun için ha- Muhbirler, muharrir« n yazı yazıyorlar, ha- vadis buluyorlar, mürettipler 6- mun için yazı diziyor ve baskı mas —— kineleri onun için Işliyor. j Kari olmayınca gazete de yok demektir. Fakat acaba bu *Karir nedir? Nerededir? Hiç düşündü- nüz mü' Bizce 'dır. der. sek bu tasnifi büyük bir kütle i- çinde şöyle sümettedarik bir ba- kışla değil, esaslı bir düşünce ile arzetmek isteriz. Kari, evvelâ e- küyan manasınadır. Gazeteyi a- lan demek değildir. Bir gazete şu kadar bin satıyor demek, şu kadar bin karüi vardır demek sayılımaz. Gazeteyi alıp ta okumiyanlar da vardır. Bir gazete idare odasında - İşte bu satılan gazetelerin hesahı gö- —— rülür. Fakat tahrir odasında çalı- şanlar için az da olsa - okunması temennisinden başka — dilek yok- | tur. Çok kere tesadül etmişizdir ki «Gazetede ne var, ne yok?, suali- ne karşı -Okumadım.» — cevabıni almışızdır. Okumıyacağı gazeteyi neye almışlır, diye düşünmek boştur. Zira o, gazete almağı bir itiyat haline getirmiştir, o kadar. Fakat gazeteyi okumak için sa- 'tan alanlardan başka, kırathane- | lerde, gazinolarda bir fincaw kah- ve ile beraber sunulan — gazeteyi bedavadan okuyanlar da — vardır. — Bilhassa tramvaylarda açtığınız güzeteye saygısızca uzanan gözler de ar değildir. Geçen gün tramvayda okumak — — için gazetemi açmıştım, arkam- dan uzanan bir baş, tam sayfayı çevireceğim sırada: ğ — Alfedersiniz, orasını henüiz —— okumamıştun. dedi. İşte hu da bir karidir. Fakat bunu ben, cebimdeki kestaneye ertak olan arsız bir mahâlle ço- — cuğundan pek farklı görmüyo- rum. Kari, bence çeyreği veren ve al- dığı gazeteyi oküyandır. - Yöksa gazeteyi alıp ta vafa yayan ve komşunun gazetesile geçinen ha- kiki kari değildir. Zira biri cahil, öteki de anıifor- — cudur. Birimizin derdi Hepimizin derdi Talebe paseları Birçok mekteb talebelerin <— den aldığımız mütcaddid mek- — tublarda şu yolda bir şikâyette — bulunulmaktadır: — Tramvay şirketinin tale - — belere mahsus tenzilâtlı paso- ları talebelere mühim bir isti- fade temin edecek şekilde de- — ğildir: İkinci mevki tramvay - lar, iki kıt'aya kadar yolculara 9,2$ kuruş olduğu halde tale - beye 2 kuruştur. ” Buna nazaran talebeye temin edilen istifade bilet başına 50 paradır. 1-2 kıt'adan fazla olan mesafelerde 2 kuruşla 5,5 ku- rüş arasında mühim bir fark —© varsa da talebeler en — xiyade — yakın, yani iki kıt'alık mesa - felerde indiklerinden bundan istifade edememektedirler. Bi- nacnaleyh talebeye hakiki bir — sistifade» temin edilmesi için bunun hiç olmazsa iki kıt'aya kadar olan yerlerde 1 kuruş, 2 kıt'adan fazla olan yerler için de iki kuruş olmalıdır. Aksi halde daima yakın yerlere se. yahat eden talebeler tramvay şirketinin mezkür pasolarından mühim bir istifade temin ede- miyorlar. Halbuki mühim hir memleket işi olan bü hususa azami ehemmiyet verilmelidir.» Talebelerin bu dileklerini biz de bu çok haklı ve yerinde bul dük. Bu hususta tramvay şir- ketinin nazarı dikkatini çeke- rek haklı dileklerinin — is'afın llli a N