zulfan Hamtdüeş Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur. ASA RAĞİR Yalnız Son Telgraf'da neşredilecektir | — Yazan: Ziya Şakir n azılı, en korkunç olanlar daima Bundan sonra da harem dai- Sinde cereyan eden mühim vı OğPlardan dolayı bir kaç kadın sür- Üne gitmişli. Sultan Hamit sürmeye karar 'diği kadınları, Bursa, Kütsh- Bilecik gibi nisbeten yakın şe- | itlere gönderir; orada derhal | Münasip bir adam buldurularak -| lendirilmeleri için emirler ve- | di. Yaşlı kadınları da, doğru- (Medine) ye gönderirdi. Bu ka- .ı_urdın isleyenler, evlenebilir- | di. İstemeyenler de, diğer (mü-! ) ler gibi birer odaya çekile- | » / kendilerine saraydan göne Ş ;:ı:mı:; ile iktifa ederler; ar- j ün hayatl, saeaa hayatlarını ibadetle ge- Yaşlı saraylılar, Medineye İlmeyi kendileri için bir sasdet Hlâkki ederlerdi. Sultan Hamide acaat ederek, kendi arzulari. bu (mukaddes belde) ye giden. eğildi. de az di SÜRGÜN YERLERİ Sürgünler, hemen kâmilen adolunun iç kasımlarına, Ara. tana, İraka, ve Tarablusgarp intakasına gönderilirlerdi. © Sürgün mahallinin tayin ve diri, — sürülecek adamın cü- İm derecesine ve şahsi ehemmi- ine tâbidi. Sürgün cezasının, kli v. başlıca üçe ardı. — Biri, (memuriyet), (ikamete memur) olmak, ü de (kalebent) likdi. Saray adamlarından ve Üt saray erkânına mensüp ola irdan birini sü: lan- rgüne gönderir. den, Sullan Hamit mutlaka ona ğit memuriyet verirdi. Memuriyet verilmeyon adam- da münasip miktarda Müaş lanarak, kalan ve yahut filân e ikamete memuz edilirdi. karete memur olanlar, (ka, | 9 olmuyan şehirlere gönderitir. | * O şehir hududundan dişarı | .4 aıı:ık Ve zabita kontrolü al- F :);lunyuk Şartile, serbestçe irlv-h;hrî:xıSIMi de yanlarına »Lı:kıı !kak—:em) ler, böyle ğ falma bir mahk d Yahut Taşkışladaki îîmî anıharp) kararile mahküm olan nevi Sürgünler, Mutlaka, kale- T dahilinde ikamet ederler; yal: hayatlarını, ka- ı Sürgünlerin gö a kaleler, şunl. Sinob Badrum İstanköy Miditti Çorum Afyonkarahişar Payas Akkâ Taif - Trablugarb aaşldada, sadece (ikamete me | 5 anlar gönderilirdi. (Fizan) | anı Sblusgarbdan 20 - 30 günde ı'::î' Yeryüzünün bir cehenne- Bu kalelerde hapisaneler ve 'ndanlar da vardı. Fakat hapis - Üye mahkemelerinde mahküm o -) nlar, zindanlarda da, mahpus - h 'atında mükerrer cürüm - pan ve arkadaşları arasında AVge çıkaran özılılar yatarlardı., lebendler, mahpuslar da yat - Mazlar, 'yalnız kale duvarlarının tiva ettiği sahada, Çarşı ve pa- 'tlarda gezip dolaşırlar, sdaece l!â kapılarından dışarı çıkgmaz- . Bu kalelerden bazıları, Müthişti. Meselâ, Payas fittiler, oranın sıtmalı içinde müşkül ve muztarib kayat geçrirlerdi. cidden kalesine havası bir nelerde şakavetlen dolayı ade ( yüksek bir tavandan mürekkeb, büyük bir kovuştan ibaretti. Ze- mine, ıskara gibi kalın direkler döşenmişti. Deniz, bu direklerin | altına kadar girerdi. Nöboetçiler; tavana yakın yapıl- mış olan balkonlarda gezinirler; kuş bakışı nazarlarla mahkümla - rın hareketlerini tarassud eder - lerdi. Trablusgarb kalesi de sahilde ve yüksek bir mevkide inşa edi « lirdi. Yalnız, dik bir merdiven « den, deniz hizasındaki zindanlara inilirdi. En azılı ve en korkünç hay - dudlar, dalma Trablusgarb hapis- hane ve zindanlarına gönderilir » | di. Meselâ; Rumelide mütcaddid kanlı şakavet vak'alarına sebeb ©- lan ve nihayet, «Kesendire) ma - denlerinin sahibi ve müdürü mös- YÖ Şövalye'yi dağa kaldırarak on beş bin altın (fidyei necat) alan Meşhur Rum eşkiyaları, taburlar-. ca askerler sevkedilerek tutulup mahküm olduktan sonra, Trablus- garb zindanlarına gönderilmişler- | di. Ekserisi en ağır cezalara mah - | küm olan bu şakiler, uzun sene- Ter o zindanlarda yatmışlar; hep- Si de birer birer eriyip gitmiş - | lerdi. j Taif kalesi, havasının ve suyu- nün İetafetinden dolayı Mekke ve Medinenin sayfiyesi idi. Yaz mev- siminin sıcak aylarında, Mekke Şerifi ile vali, kumandanlar, vi - lâyet erkâmı, Kulakta Küpe ( üncü sahifeden devam) ne karışmam, Fakat ben balık yü-| murtası ve havyar almayınca ra- Kıdan birşey anlamıyorum dedi. Gırtlağına kadar borca batan Cenaninin bu netice karşısında ne| yaptığını tahmin edersiniz? Ra- kıdan vazgeçmek değil mi? Evet tahmininizde — yanılmıyorsunuz. Hakikaten Cenani artık rakı iç - meğe tövbe etmiştir. Bir aydan- beri akşamları ağzına bir dirhem bile rakı koymuyor. Lâkin karisi günden güne rakımın — miktarını ve mezölerin envamı atlırmakta- dir. Bu suretle karı koca yerlerini değiştirmiş oldular, Yani artık d akşamları çilingir sofrasında | demlenirken, zavallı Cenani mut- fakta bulaşık yıkamaktadır. Bu | hikâye, kulaklarda küpe olsun di-| ye yazıldı. Cenaninin ükıbetine uğramamak için rakıdan vaz ge - çin diyecek değilim. Lâkin zinhar karınıza rakıyı metetmeyiniz. İn- sanlık hali bu imrenmek kelimesi lügate boşuna konmamıştır. Bd l gallamene lli aa Ziny —e Dr. HORKORNİ x Sirkeci Viyana Oteli yanındakiğ, muayenehanesinde her gün ak- l şama kadar hastalarını eder. Telefon: M131 Beyoğlu 3 üncü Sulh Hukuk Mahke- mesinden: Mahkemenin 988/2117 numaralı dos- yösile Galatıda Perinenciler caddesinde| İisa pumaralı, müskiratçı - Kosti Andon- İyadis yekili avukat Mahmut Even tara- İfindan Kirecburnunda ve Ali Puşa soka- Bnda 4 numarada ve Beyoğlunda Ağa- tsanil xarşısında İnhisarlar taxibat mın-| faka âmirlerinden Salıı Suyolcu aleyhine| #çılanı 97 Kra 20 kutuş alacak davasından dolüyı gönderilen gıyap kararında me- “muriyetinden çıktığı ve zösterilen evden 'de çıkarak hâlen ikametgâhı meçhul bu-| unduğu yapılan tahkikattarı ve müba- ölrin meşruhatından anlaşılmakla davacı| vekilinin isteğile ve 20 gün fasıla ile gı- iyap kararının ilânen tebliğine karar ve- Filerok mahkemesi 14/11/938 sost © a Trablus Garba gönderildiler Taifdeki köşklerde ikamet eder - lerdi. Mişhat Paşa ile arkadaşları bu- | raya nefyedildikleri zaman, kiş- Tanın bir kısmında hapsedilmiş - lerdi. Sürgün yerlerinin içinde en ta- hammülfersa olan yer, Trablus- Barb mıntakasının iç kısımları idi. Koca bir ülke kadar büyük bir muhit olan Trablusgarb vilâyeti- nin kaza merkezleri, birer (vaha) dan ibaretti. Bu vahalgrın bütün varlığını da birer Sünusi zaviye » sile, beş on kulübe teşkil ederdi. En müşkül cihet, buralara gi lip| gelmekti. O kızgın çöllerde deve- lerin sırtında, ekseriya açlık ve susuzluk tehlikelerine maruz ka- darak yolculuk yapmak, cidden bir felâketti. Fizan, en korkunç sürgün yeri idi. Osmanlı ülkesinin Avrupda- ki hududunun en son — noktasını teşkil eden bu çöl beldesi, güya bir mutasarrıflık merkez idi. Fakat ne garibdir ki burada — ekseriya sürgünler mutasarrıflık ederlerdi. Sultah Hamid devrinde Fizana elli dört kişi nefyedilmişti. Bun - lardan, (Sami Bey) ismindeki zat - ki, sonraları meb'us olmuştur - meşrutiyetin ilânından bir bu - çuk sene evvel, her şeyi gözüne a- (rak bu cehennem diyarından fi- Tar etmiş. Uzun süren cesurane bir yolculuktan sonra, Afrikanın şark sahillerine gelebilmiş.. Meş- rutiyetin u, orada işitmişti. Meşrutiyet ilân edildiği zaman, Fizandan tam 37 kişi avdet etmişti. Harbiye mektebi muallimlerinden erkâniharb kaymakamı — Muhid- din Bey ile Reşid Bey ve Tıbbiye mektebi | Şükrü, Fındıklılı Ata, Üsküdarlı nan, Hubyarlı Cevad, Bolulu Rıf- içinde idi. * SÜRGÜNLERİN ADEDİ Sultan Hamid devrinde (politika adedi, sekiz yüz otuz beşe baliğ e- lur. Zabit olup da mevkileri ve kıt'aları değiştirilen, yahud me- muriyetle vilâyete gönderilen - ler, bunlardan hariedir. Sürülenlerden ekserisi, gittik- leri yerlerden hoşlanmışlar, ora - larda yerleşerek İstanbula avdet etmemişlerdir. Bunlardan bir kısmı da, birer kolayını bularak Avrupaya ve Mi-| sıra firar etmişlerdir. Trablusgarba gönderilen genç zabitlerden ve tıbbiye talebelerin-! den mühim bir kısmı, üçer beşer firara muvaffak olmuşlar; Pa - ris ve İsviçredeki (Jon fTürk) lere| iltihak 'ederek meşrutiyetin ilâ- nana' kadar onlarla beraber ça - lışmışlardır. Bunların biri de, meşhur (dok- tor Bahseddin Şakir Bey)dir. Şeh-i zade Yusuf İzzeddin Efendinin hususi doktoru olan Bahseddin Şakir Bey, Avrupadaki genç Türk- lerle muhabere ettiğinden, ve on- lacın çıkardıkları zararlı gazete- leri İstanbula getirttiğinden do- layı, evvelâ Trabzona, nefyedil - mişti. Fakat bir müddet sonra, ba- z zatların yardımı ile firar etmiş; doğruca Parise giderek Ahmed Rıza Bey ile arkadaşlarına iltihak etmişti. Talihin ne girib bir cilvesi eseri- dir ki; otuz dört sene süren sal - tanatını sürgün siyaseti ile tak- viyeye çalışan Sultan Hamld, ken-| di devrinin en son sürgününü teş-| caddesindeki gümi Şampanya Kadehi Olan İskarpin (4 üncü sahifeden devamı) kim olmak için bir takım hayvan dilleri kullanmak lâzım gelirmiş!. Yılan derisinden, timsah derisin- den, kaplan derisinden yapılmış elbiseler giydim. Yerlilerin giydi- ği elbiseler ki meselâ yılan derisi giydiğiniz zaman kimsenin aley- hinizde dedikodu yapmıyacı dan emin olabilirsiniz. Timsah derisi giydiğiniz zaman kimsenin sizi arkanızdan gelerek bıçakla yaralıyamıyacağından e- min olabilirsiniz. Kaplan derisi giydiğiniz zaman da kendinizde pek büyük bir kudret ve kuvvet Böreceğinizden emin olabilirsiniz. Böyle itikad ediyor, böyle in yorlar. Makkal'i orada bırakarak İngil- tereye dönmek lâzun değildi. Fa- kat Avrupaya doğru yola çıkma- | dan evvel Hondurastan Nevyorka gitmem lâzım geldi. Nevyorka geldim. Orada da - vetler, ziyafetler vardi .Fakat ben bep Hondurasta bıraktığımız. sa- kin, sevimli yuvamızı düşünü - | yordın Kadın ondan sonra da - kocası İngiltereye geldikten sonra ga- zeteciler bunları merak ederek | gidip kendilerile görüşmüş olduk larından mevzuu bu kari ko Kadın kırk yaşlarındadır. Ladi'nin yeni kocası 6 kadem, dört parmak bo- yunda uzun bir adamdır. Senede, ancak 500 İngiliz lirasına mukabil Honduzasta memurdur. Eskiden Londra zabıtasında bulunmuş, u- zun müddet çalışmış. Makkal de kendisine türlü türlü sualler so- ran gazetecilere şunları anlatıyor: — Ben karıma Mermita diyo - rTum. O da bana sadece Kal der. Beş sene evvel Mermilanın mace- rasinı gazetede okumuştum. Ya- msını yazıp bitirdikten sonra s0- Eksiltmeye 1 — Hanife deresinin üst kısmile talebelerinden İzmirli İşif bodeli (165170) lira (50) kuruştur. n 2-— Eksiltme 27/10/938 tarihine rastlıyan perşembe günü saat' (15) Mithat, Keçecilerli Hamdi, Fenerli|de Nafıa Vekâleti sular umum müdürlüğü su eksiltme komisyonu o- Mahmud Celâl, Kumkapılı Ke - |dasında kapalı zarf usulile yapılacaktır. 3 — İstekliler ekslitme şartnamesi, mukavele projesi bayındırlık iş- kı, Tabakyunuslu Nüri, Fatihli İb-|leri genel şartnamesi, fenni şartname ve projeler (9) lira (26) kuruş mu- rahim Nazmi Beyler de, bunların |kabılinde sular umum Müdürlüğünden alabilirler. 4 — Eksiltmeğe girebilmek için isteklilerin (19608) lira (55) kuruş- İluk muvakkat teminat vermesi ve eksiltmenin yapılacağı günden en az sekiz gün evvel ellerinde bulunan bütün vesikalarla birlikte bir istida Asayiş ve emniyetin muhafazası|ile Vakâlete müracaat ederek bu işe mahsus olmak üzere vesika almaları için zabıta tarafından sürülen ser- ve bu vesikayı ibraz etmeleri şarttır.Bu müddet içinde vesika talebinde geri ve sabıkalılar istisna edilirse, |bulunmıyanlar eksiltmeye işlirak edemezler. ğ 5 — İsteklilerin teklif mektublarını ikinci maddede yazılı saatten Tmüttehimi) sıfatile sürülenlerin |bir saat evveline kadar sulâr umum müdürlüğüne makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır. (4108) — (7100) | eennet oldu, Evimiz süslendi. Neş- Nafıa Vekâletinden: Yapı işleri ilânı Nafıa Vekâletinden: 1— Eksiltmeye konulan iş: Ankara Hukuk fakültesi ikinci kisım inşa- atıdır. Umumi keşif bodeli 939 429 lira 52 kuruş olan işin vahidi fiat esası üzerinden 784 000 liralık kısmıdır. 2 — Eksiltme 3/11/938 perşembe günü saat 15 de Nafıa Vekâleti yapı işleri eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usulile yapılacaktır, 3 — Eksiltme şartnamesi v& buna müteferri evrak 39 lira 20 kuruş bedel mukabilinde yapı işleri umum müdürlüğünden ahnabilir, 4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 35 110 liralık muvakkat nunda şöyle bir söz vardı: Ümid ediyorum ki bana iyilik etmek is- tiyecek bir viedan, başımı koya - rak dinlenebilecek bir omuz bu- labileceğim. Bunu okuyunca ben de hemen karar verdim. Ona iyi- lik edecek vicdan benim vicda - nimdi. Onü kendi omuzlarımda dinlendirmek istedim. Kendisile Inuhabere etmeğe başladım. Ken- Gisini oraya çağırdım. Yol parası gönderdim. Fakat köpekler ala rak bu paraları sarfettiğini yazı- yordu. Üç defa böyle oldu. Dör- | düncüde de nihayet geldi. Bir ni- san akşamı Hondurasa geldiği za- man onun küçücük, yaldızlı a - yakkabısına şampanya doldura - rak içtim. Bu ayakkabı o kadar küçüktür, Altı hafta sonra da ni- kâhlandık. Ben tam dört senedenberi Hondurasta bulunu- yorum. Bundan yedi sene evvel eski karım ile aramızdaki nikâh bozulmuşdu. Çünkü © beriden ay- rıldı. Bir çocuğumuz vardir. Ha- yat benim için bir cehennem ol - muştu. Mermita geldikten sonra elendi. Artist olan Mermila güzel sesi e güzel şarkılarla her tarafa neşe veriyordu. Mermita fazla olarak yemek pişirmeyi de çok iyi bilir. Dökülen saçlar için de yerlilerden ilâç öğrenmiştir. Benim tepemde- ki saçlar dökülüyordu. Onun yap tığı ilâçla yeniden saç geliyor. Bu ilâç orada yetişen muhtelif ne - batattan çıkarılm lunuyoruz. Yirmi dört seneden | sonra tekrar İngiltereye gelince burasını çok değişmiş — buldum. Fakat ben şık ve zarif olarak yal. nız kendi karımda gördüğüm gü- zellikleri seviyorum. Başka bir- şey görmüyorum. konulan iş Küçük karaderenin ıslah işleri ke- 2—SON TELGRAF—191 ci Teşrin 1 Ingiltere - Japbnya (4 üncü sahifeden devam) geçmelerini bekliyorlarmış. Cenubi Japon donanması Çin sularına gönderilmiş bulunuyor- du. Vaşington mehafili — vaziyeti pek ciddi görmektedir. Fakat yi- ne bu mehafilin dediğine göre mevzuu bahsolan havalide İngi - lizlerin menafii büyüktür. Ame- rikalıların menafil daha küçük | kalmaktadır. Önun için bu hal kar şısında herhangi kat'i bir karar vermek daha ziyade İngiltereye | düşen bir iş sayılıyor. Fakat Amerika mehafili şöyle düşünmektedir: Amerika, İngil- tere ve Fransa bu takdirde Ja - ponların tehdidi karşısında bulü- nmuyorlar demektir. Bu müşterek bir tehdid ve tehlikedir. Onun i- çin müşterek Surette buna karşi mukavemet düşünülmektedir. Japon ordusunun ve donanma- sının cenubi Çinde geçtiği hare- kât karşısında Londranın, Parisin ve Vaşingtonun diplomatları ne düşünüp, ne yapacaklar?, O da görülecektir. Fakat bugün malüm olan bir keyfiyet var ki şudur: ları İngiltere ile arayı büsbütün bozacak herhangi - bir hareketi muvafık bulmuyorlardı. Şimdi ise cenubi Çindeki askeri faaliyet gösteriyor ki Tokyoda ların değil, ordu ve donanma er- | kânının, generallerin, amirallerin sözü olmaktadır. Yukarda ismi geçen Hariciye Nazırının istifası” bunu gösteriyordu. İstifa eden na- zır İngiltere ile arayı bulmak, an- laşmak maksadını takib ediyordu. Fazla olarak fırsat ele geçer geçe mez Çinlilerle de müzakere kapı- sını açmak istiyordu. Onun istifası ile Tokyoda İngiltere ile anlaşmak politikası da artık sekteye uğra -« mış sayılıyordu. Nihayet şu son vaziyet yani cenubi Çinde harekfi- ta başlaması gösterdi ki o ilk tah- minler yanlış değilmiş. Tokyoda' her nekadar diğer devletlere karşı olan politikanın değişmiyeceği çok tekrar edilmiş ise de vakayi ve hâ- disat başka türlü cereyan etmek- | tedir. Londra ile Tokyo arasında bir anlaşmaya varmak için ileri sürü - len tahminler vardı. Tokyoda c0- reyan eden müzakerelerden bah- sediliyardu. Çok uzağa gitmeğe lü- zum yok. Daha bir iki hafta evvel bu mevzu yeniden tazelenmişti. Halbuki Uzakşarkta baş gösteren yeni vekayi İngiltere ile Japon « yarın münasebatını büsbütün na- zikleştirecek l Japonlar şimdiye kadar cenubi Çinde herhangi bir surette geniş sayılabilecek bir harekette bulun mak hususunda tereddüd ediyor- lardı. Çünkü İngilterenin Hong Kong'daki vaziyetini gözetmek lâzım geliyordu. Japan diplomat İstanbul C, Müddeiumumiliğinden İstanbul Ceza ve Tevkif evleri ihtiyacı için 31/5/939 akşamına kadar satın alınacak 300,000 kilo ikinci nevi ekmek kapalı zarf usulile eksilt- meye konmuştur. Muhammen bedeli «28,500> yirmi sekiz bin beş yüz Tiradır. Muvakkat teminatı «2137> iki bin yüz otuz yedi lira «50> eli | kuruştur. x İstekliler şartnameyi tatil gününden maada her gün saat 9 dan 12 ye kadar ve 15 den 17 ye kadar Sirkeclde Aşır Efendi sokağında 13 numa- rada Adliye Levazım dairesinde görebilirler, Eksiltme 24/10/938 azartesi günü saat 15 de Yeni pastahane arkasın- da Aşır efendi sokağında 19 numarada Adliye Levazım dairesinde ya- pılacaktır. Eksiltmeye girecekler zarflarımı eksiltme sağgtinden bir saat evveline kadar İstanbul Adliye Levazım dairesinde toplanacak Satınal: ma komisyonu Reisliğine numaralı makbuz mukabilinde bizzat verme- | leri veyahut dış zarfı mühür mumu ile kapatılmış ve ismile açık ad- resi ve hangi işe aid olduğu yazılması şartile aynı saate kadar iadeli — taahhüdlü olmak üzere maktuplarının gönderilmesi ve ilân masrafının 'da müteahhide ald bulunduğu ilân olunur. «T155> Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme U. İdaresi !lânları — İlk eksiltmesi feshedilen 70000 Jira muhammuen bedelli 3 adet 6 tonluk buharlı vagon vinci ayni şersitle 1/12/1938 Perşembe günü sant 15 de kapalı zarf usulü ile Ankarada İdare binasında satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenler 4750 liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini ayni gün saat 14 de kadar komls yon reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler 350 kuruşa Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde satıl- teminat vermeleri ve Naha Vekâletinden alınmış ehliyet vesikası gös- termeleri lâzımdır. Bu vesika eksiltmenin yapılacağı günden en az se- kiz gün evvel bir istida ile isteklilerin Nafıa Vekületine müracaatları ve istidalarına en az bir kalemde 400 000 lira kıymetinde bu işe benzer bir iş yaptığına dalr işi yaptıran dairelerden alınmış vesika iliştirilmesi muk-i teridir. Bu müddet zarfında vesika talebinde bulunmıyanlar eksiltmeye| giremiyeceklerdir. maktadır. (1504) | İstanbul Vakıflar Direktörlüğü Tân arı l Kıymeti Pey parasnı Va Lira Kuruş — Lira Kuruş 18 94 9 30 Çakmakçılar Dayahatun mahallesi Valkde Han birinci kat 34 Nolı ve üse — tünde odası bulunan kürgir matbahın — ; tamamı, z24 46 18 — 344 — Çakmakçılar Dayahatun mahallesi eski 39 ve yeni 38/39 Nolı ve üxliınd_e . odası bulunan kârgir matbahın ta- mamı, 184 20 18 — 82 Çakmakçılar Dayahatun mahallesi Vâalde Han avlusu ve yeni 48 Noli — kârgir odanın tamamı, ; z a 24 —80 — Mercan Dayahatun mahallesi Çak. — makçılar yokuşu Büyük Yeni Han ikinci kat 20 Nolı kârgir odanım ta- mamı, Yukarda yazılı mahlül emlâkin temdiden açık artırmaları 21/10/ | 5 — İstekliler teklif mektuplarını ihale günü olan 3/11/938 perşambe| 938 Cuma günü saat 14 de icra edileceğinden isteklilerin Çemberlitaş- | günü saat 14 de kadar eksiltme komlsyonu reisliğine makbuz mukabi- | ta İstanbul Vakıflar Baş Müdürlüğüne müracaatları Tinde teslim edeceklerdir. «7484> x1827> Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğünden : Kurüçeşme Antreposunda bulunan Mezat Kaime No, sı 46d0 H. B. (105) Marka 1/10 No, Kanunl sikleti 199 kilo ağırlığında 943 lira değe- rinde Elektrik ampülü 21/10/938 günü saat 13 de Sirkecide Reşadiye rük satış salonunda 1549 sayılı kanun mucibince ve kil etmiş; saltanattan iskat edildik-| 9490 sayılı kanunun bükümleri dairesinde açık arttırma ile dahile sa- ten sonra, Selâniğe sürgün edil - Mişti. SON ı/ıoıo!ııwçâmbcrîmı diye n tezkeresi aranır pey akçelerinin saat 12 ye kadar vezçeye tılacaktır. İsteklilerden yüzde yedi buçuk pey akçası makbuzu ile ma» yar tırılması mecburidir. TL 29219 — (15979) —— n ae d L Liseler Alım Satım Komisyonundan: Komisyonumuza bağlı Erenköy Lisesinin Çamlıcadaki Şubesinin jh- tiyacı olan 2600 kilo Pamuğu açık eksiltmeye konmuştur. d Eksiltme 2/11/938 Çarşamba günü saat 14,45 de İstanbul Kültür Di- rektörlüğü binası içinde toplanan Komisyonda yapılacaktır. ı Beher kilo tahmin bedeli 42 kuruş ilk teminatı 82 liradır. İstekliler bu gibi işler yaptıklarına dair Ticaret Odasının 938 yılı ve sikası ve ilk teminat makbuzlarile birlikte belli gün ve saatte sözü ge- çen Komisyona gelmeleri. a 'Teminatlar Liseler muhasebeciliğine yatırılacaktır. Nümune ve şarte nameleri görmek istiyenlerin Galatasaray Lisesinde Komisyon Se(:_ terliğine müracaatları. — (7650 M