el Ş fabrikası, istasyon ve diğer Esnaf meseleleri Kahve cilerin derdleri tam bir b «Kahveciler cemiyeti» hakkın- Ga, kâtibi umumi Faiz Gündoğdu ile görüştük. Faiz Gündoğdu, ken- di grupunda bulunan diğer cemi- yetler gibi bu cemiyete dair de mufassal izahat ve malümat ve- rek ezcümle cemiyetin faaliyeti- ni şu suretle anlattı: — «Kahveciler cemiyeti> ni 2000-2500 mukayyet azası -ıı:: Ve bu cemiyet 8 mart 1926 dan. beri muntazam bir şekilde faali. yette bulunmaktadır. Bu sene esnafa yapılan yardırnlar hakkında müsbet bir fikir .,..': bilmek için bir kaçını zikredeyim: 27 fakir azamıza parasız sıhhi Muayene cüzdanı verildi. 7 fakir Hzaya nakden muavenet edildi. 185 azamızın meccanen muayene ve tedavileri yapıldı. 186 azamı- zin efradı allelerinin - tedavileri Acra edilerek fakir olanların ilâç. Uşak'da Büyük BİI' yangın On dükkân Dün gece saat di 'Osmanlı Eınkıh:ıl': ıehı';rz::rî karşılarındaki dükkânlarda yan- Bin çıkmış ve sür'atle büyümeğe aştır. İtfaiye teşkilâti, aş. zabıta kuüvyetleri, şeker T fab- itfalyeleri yangın mahal- a:ı;ı.-—ı bir buçuk sant zar- yalYangının önüne geçilmiştir. 'angında, on dükkün yanmış. fir. Zarar tesbit edilmektedir. —. Bayramda vapurlar Yüzde elli Ucuzluyacak yandı ker ve *Ce yarısından senra er tarafa vapur ©yen v d yaparak yüzde elli tenekş at Tetle yolcu Vaştyacaklardı M tenzilâf yalnız bayram gün ç. e Celerine mahsustur Beceleri Kadıköyüne ve iğece yarısından. “ı:r: y liyecektir. vapurlar kuşyemi al, Puru da bir Yüklemişti. Taştır. Bir Alman va. n beş yüz çuval ğ 'al buğday Tarihi tefrikası No, 1: dazinedar usta hu yatak odasının Mücadetle ve didişme he; men iki saatten fazla l::.:.u Ş Mat güzel kadar diri ve carlı olmıyan Çeşmiâb; daha ilk hayata Hizerken benlğini kaybetmişti. Na: pengişcüdüş yüz otuz ekkalık bir Bahliyan karşısında hurdahaş ol- Zavülh kız, iki saat ğ t - düğüyerde serilip kaldı..u Ka Gözleri şişmiş, dudakla; ! a ri ve bos ı:ı kurumuş, TEeNgi sapsarı ol - kapısına gelmişti şEsnafla cemiyet arasında ağlılık var ları temin edildi. Mahmut Yayan adında bir esnafımızdan birini de, cemiyetimiz, 14 aydanberi tedavi altında bulundurarak bu uğurda kendisine bir hayli masraf edil - miş ve çalışamadığı cihetle 15 ey- lüle kadar günde elli kuruş harç- ea Bunlardan başka bir kişinin ce- naze masrafı - verilmiş, vereme Müstait genç bir azamız hastane- mizde tedavi edilerek kurtarıl - miş, bir azamız dükkânını değiş- tirdiğinden — dolayı müşterisini kaybederek —müşkül — vaziyette kalmış, cemiyete gelerek halini anlatan bu zata cemiyet derhal yardımda bulunarak dükkânını lâzım geldiği şekilde techiz etmiş- tir. Esnafımız bugün, cemiyetleri- nin kendilerinin menafiine hasrı mesai etmiş bir müessese, bir Yurt olarak ” Hülâsa, esnafla cemiyet arasın- 'da tam manasile tecesüs etmiş bir ik vardır. Denizbank Av- rupaya talebe Gönderiyor Müsabaka imtihanla- rına dün başlandı Denizbank'ın Avrupaya tahsile Bönderilmek üzere ortamektep ve lise mezunları arasından talebe seçmek için bir müsabaka imtiha- Di açtığı ve imtihanlara yakında başlanacağı yazılmaştı. Dün ilk imüil imtihana iki );ııhdy!:pll:ğıwğ mezunü iştirak etmiştir. z On::nuktep mezunlarının imti- am r ini: N 2 Teşrinisanide yapıla- Bu imtihanlar neticesinde gilecek olan talebeler, evelâ, î &y müddetle, Denizbank fabrika- larında staj görecekler ve bu staj hitam bulduktan sanra, talebeler hakkında fabrika teknik müdürü- 'nün mütalcası sorulacak ve çalış- Ma, zekâ, iş, karakter ve beden kabiliyeti hakkında müsbet hü- küm verilenler Avrupaya gönde- Tileceklerdir. Ekalliyet ve ecnebi mektebleri büdceleri Şehrimizdeki ecnebi ve ekalli- | yet mekteplerinin yeni yıl bütçe- leri Maarif Vekâleti tarafından dürlüğüne gönderilmiştir. Ayrıca Türk ve ecnebi hususi mekteple- | Fin bütçeleri de maarif müdürlü- [ ğüna verilmiş ve tetkikine başla- lmıştı Yi R 25 | Zura çıkmak üzere Artik; havuzdaki gönce dilber J simdi açılmış bir güldü. | , Belki; yarın hararetin verdiği fazla sıcaklıkla vakitsiz yaprak- | larını döken bir gül haline gele- cekti, | n | Yünkü çok ince ve narin olan Çoş- Miâb; tablatin — ecellâdca hış - mına fazla tahammül edemezdi. | y ide gümrük muhafaza tasdik olunarak dön maarif mü- | aa nae ei K | | bir kilo gümrük kaçağı, üç kilo se- | ve onu Kız; inler bir halde ve bütün melekâtinı kıybetmiş gibi hare - ketsiz kalmıştı. ARKAN A . Mat güzel; bu hali görü Postada Tasarruf Sanı_iı_kları Proje hazırlanmasına çalışılıyer Posta, Telgraf ve Telefon u « mum müdürlüğü birçok ecnebi memleketlerde olduğu gibi yur - dumuzda da posta tasarruf san - dıkları kurulmasını kararlaştır - mıştır, Umum müdürlük bu hususta Avrupada esaslı tetkikler yap - tırmaktadır. Alâkadarlar tarafın- dan yapılmakta olan bu tetkikat bittikten sonra bir proje hazırla- marak Nafıa Vekületine verilecek-| tir. Proje Vekâletin tasvibinden Ççıktıktan sonra derhal tatbik e « dilmiye başlanacaktır. öeağlerk, Alman Iktisat Nazırı Bulgar Kralı tarafın- dan kabul edildi Sofya, 14 (A.A.) — Alman iktı- sat nazırı Funk Başvekil Köselva- nof tarafından kabul edilmiş ve müteakiben ticaret, zirant ve ma- liye nazırlarını ziyaret etmiştir. Alman nazırı öğleden sonra Kral Boris tarafından kabul edi- lerek kendisine Sent Aleksandr nişanı verilmiştir. Profesör Aynştaynin Nazariyesini çürüten Bir Türk Doçenti Üniversitemiz Fen Fakültesi | fizik doçenti Nusret; meşhur âlim Aynştaynin nazariyesini tenkit &der bir tez vücude getirmiştir. Nusret Avrupaya da giderek Pariste Profesör Conton, Landra- ta ilim akademisindeki âlimler Pendikte büyük Ve modern bir Bar yapılacak Garın karşısında da büyük bir park tesis edilecek Pendik istasyonunun yerine bü- yük bir gar yaptırılmasının ka - rarlaştırıldığın yazmıştık. Bu husustaki kararın tatbikine derhal başlanılması bildirilmiş ve mevcud istasyonunun tahliyesine başlanılmıştır. 48 gün sonra da bu binanın yıkılmasına geçilecektir. Yıkılma işi bitince; buraya Hay- darpaşa istasyonundan sonra İs - tanbulun ikinci büyük garı olarak modern bir gar inşa olunacaktır. Yeni garın etrafında ve karşı- sındaki saha da düzeltilerek gü- zel bir park haline getirilecektir. Yeni Hapishane Binaları Yurdun her tarafında yapılacak Adliye Bakanlığı mevcut hapi- sanelerimizin ıslahı, islahi kabil olmıyanların yerine - yenilerinin yapılması etrafındaki programı- 'nin tatbikine devam etmektedir. *Bakanlık tarafından - Bergamada inşa edilmekte olan yeni hapisa- ne binasının inşaatı ikmal edil- miştir. Yalova ve Artvinde ya- pılmakta olan hapisane binaları- nn inşası da önümüzdeki günler- de bitecektir. Nazilli, Malatya, Kızılcahamam ve Keskin hapisane binalarmın temelleri atılmış ve inşaata - başlanmıştır. Bakanlık Edirnede kurulacak çocuk hapisa- —— Mutlaka birer mü- dür muavini bulunacak Bütün ecnebi ve ekalliyet mek- teplerine muhakkak birer yardi- rektör tayini hakkındaki emir ü- zerine her mektep için bir yardi- rektör intihap edilmiştir. Bu bususta tanzim olunan liste de dün maarif müdürlüğüne teb- liğ olurfauştur. Bir haftada ne ka- dar kaçakçı yakalandı Ankara, 14 (ALA.) — Geçen bir teşkilâtı altmış iki kaçakçı, üç yüz| kiz yüz otuz iki gram uyuşturucu madde, bir tabanca, kırk dört ke- sim hayvanı ile on altı kaçakçı miâbin pehlivanile başa Çıkamıya- cağını anladı ve numara icadına | Tüzum bile görmedi Olduğu yers de sessiz, sadasız büzülüp kaldı. Çeşmiâb, kendi kendine mağlüb olmuştu. Hiç; haddinden fazla hoy- rat olan efendisile başa çıkabilir yenebilir. - miydi? O yarım saat ve bir saat sonra; tek- | enaleyi" ne tekrar kapiyı vura - nesinin bir aynının da şarkta te- sisi etrafında etüdler yaptırmak- tadır. Bu hapisane binasının inşa- sına 1938 finans yılı içinde başla- mlacaktır. İmralı hapisanesinden alınan müsbet neticeler ” üzerine Adliye Bakanlığı bu kabil hapisa- neler tesisi etrafında da ayrıca | tetkikler yapmaktadır. 1500 lirasını Çaldılar Zabıta suçluyu yaka- lamak üzere Şehrimizin maruf ıtriyatçıların- dan Necibin dün 1500 lira parası | çalınmıştır. Yapılan tahkikat ne- ticesinde paranın Necibin mağa- zasında çalışan Romanyalı Ahmet isminde bir genç tarafından ça- lındığı anlaşılmıştır. — Alâkadar memurlar Ahmedi yakalamak i- lüzım gelen tedbirleri almış- bilir ve ne de - sellemehüsselâm içeri girebilirdi. Arzıniyaz; kapiyı vurduğu hal- de, Padişahın içerden gel! diye seslenmemesinin sebebini anla - mişti. rar harekete gelebilirdi. O vakit, Çeşmiâb, ne yapabilirdi? Sultan — Aziz; Çeşmiâbin; kin serilişini görünce, bu narin yapılı kıza acıdı ve seslendi: — Kız; ne oldun bakalım? Zavallı, kısık ve boğuk bir sesle kıpırdamadan: — Hiç Padişahım! Diyebildi. Sultan Aziz; dipdiri idi. Olduğu yerden kalktı. Şez - longa doğru gitti. Boylu boyuna uzandı. * Padişahın, iradesile - hazinedar | önünde sessiz sadasız bekliyordu. Muhakkak Çeşmiâb veyahud mat güzelle meşguldü. Nitekim kulağını kapıya verdi. Derinden gelen, ah ve ohları işitti. İşte tam iki saatten fazla kapının Hazinedar; bu akşam kendisine fazlaca çeki düzen vermişti. Arkasında tül filân yoktu. İn - ce topuklara kadar ipekli bir har- maniye vardı. * Sultan Aziz; şezlonga uzandık- tan sonra; Çeşmiâbın kendisine hizmet edemiyecek bir halde ya- usfa da hazırlanmış, buzura çik- mak üzere odasının Gir tağa düştüğünü görünce, gönlün- el Iktısadi meseleler Halk s açılıyor Memurlara birer maaş nisbetinde ik nulması da düşünülüyor Sandığın İzmir şubesi de yılbaşında açılacak Halk sandığı İstanbul şubesinin tesisi etrafındaki hazırlıklar çok ilerlemiştir. Bu sandığın şehrimizde çalışa- cağı <Yenipostane» caddesindeki eski Sanayi ve Maadin> — ve <Es- naf> bankalarının evvelce bulun- dukları binanın hariç ve dahilinin San defa burada bulunan «Sü- merbank Beykoz kundura fabri- kası deri satış mağazası» ; bu mü- nasebetle binayı boşaltılmış ve deri stoklarını Balıkpazarındaki Londra - istanbul yolu inşaatına b andığı razatta bulu- letmiştir. Hazırlıklar ve binanın ihzarı; Cümhuriyet bayramından evvel bitmiş olacak ve bayramın 1 inci günü öğleden sonra açıl - ma merasimi yapılacaktır. lediye ve muhasebei husisiye müdürlüğü memurlarına yaptığı şedit ihtiyacı olan memurlara hi- rer mabş nisbetinde ikrazatta bu- kiralanan yeni bir daireye nak - | lunulması da düşünülmektedir. ütün mem- leketler hız verdiler 1940 da y Beynelmilel İstanbul - Londra asfalt yolunun inşaatı süratle iler- lemektedir. Bu yolun inşasına 8 devlet iştirâk etmektedir. Fakat Anşlustan sonra bu devltler ? ye inmiştir. Onlar da şunlardır:“Tür- kiye, Bulgaristan, Yugoslavya, | Macaristan, Almanya, Belçika ve İngiltere. Türkiyede, bu yolun İstanbul- dan Lüleburgaza kadar olan kıs-, mı yapılmıştır. Yolun Bulgaristandan geçmek- te olan kısmı 1940 senesinde biti- rilecektir. Bu yolun Yugoslavya kududu il Sofya arası 56 kilomt- redir. Buradan Yugoslav hududu- na kadar olan kısmın ise beton o- larak yapılmasına devam ediliyor. Sofyadan Yugoslav hududuna ka- aar olan bu yol, 1939 yılının eylâl ayına kadar tamamen yapılıp ha- zır olacaktır. Sofyadan Svilengra- | d'a yami Türk hududuna kadar ©- | Tan kısım ise 316 kilometredir. Bu kısmın da J1 kilometrelik mesa- fesi döşenmiştir. Halen İl kilo- metre arasındaki Varna ve Vaka- rel köyü yolunun yapılması sür- atle ilerliyor. Bu kısım da 1989 yılman ilkbaharında tamarnlana- caktır. Yugoslavyaya düşen kısım bit- mek üreredir. Yalnız Macar ve Bulgar hudutlarına doğru bir ka- sım kalmıştır. İstanbul - Londra yolunun Ma- caristandaki kasmı yapılmış ve hazırdır. Yolun Macaristandan geçen kısmının çok iyi yapıldığı iddia edilmektedir. Yolun Almnayadaki kısıy en uzun olup 1020 kilemetredir. Bu “ — Bu kızlar güzel. Fakat bir anda açıp solan çiçekler gibi ge- p geçici!.. 'Nerede mat güzel?.. ©, her dem gönce olan bahar gü- lü.. Gözdesini kısa bir tahayyülden sonra; hafızasını yokladı. Fakat; ©, nerede idi? Artan hararetini tes. kin etmek için bir demirhindi şer- beti içmeli idi. Hemen seslendi: — Kim var orada?.. Kapıda, saatlerce — heyecanlı bir Surette — intizarda — bunu - nan hazinedar us'a efendisinin gür sesini işitince derhal yerin - | den fırladı ve içeri daldı. Efendi. sini şezlonga uzanmış yalnız bal- d Sultan Aziz; kalfasının giyiniş kıyafetine hayretle bakakaldı. İki saat evvel verdiği iradeleri unut- muştu. Merakla ustasına sordu: Dilşad nerede? ol tamam kısım bütün yolun uzunluğunun hemen üçte birini teşkil ediyar. Almanlar, bu polu 1940 senesinde bitireceklerdir. Hdi Hatay Fevkalâde Delegemiz İzmir yolile Anka- 'aya gitti Bir müddettenberi İzmirde bu- lunmakta olan Hatay fevkalâde | murahhasımız orta elçi Cevat A- çıkalın; evelki gün İzmirden An- karaya gitmiştir. ee Maden kömürü ih- racatımız artıyor Maden kömürü ihracatımız her yıl mütemadiyen artmaktadır. Geçen sene yalnız İtalyaya memleketimizden «600» bin ton kömür gönderildiği anlaşılmıştır. Krom madenlerimiz de her yer- de müşteri bulmakta ve bu müş- terilerin adedi de tezayüt etmek- | tedir. * ——— T Bir hakimimiz öldü İstanbul Asliye Birinci Ticaret Mahkemesi âzasından Nüzım bir haftadanberi tedavi edilmekte ol- duğu Alman hastanesinde dün öl- müştür. gibi lâtife ettiğine zahib olarak: | — Efendimiz, arzu buyurulmadı | ise tebdil edeyim. — Hayır; güzel, hem çok yakış- miş sana.. Yani böyle gezmezdin de onun için merakımı mucib ol - du da sordum. | Arzıniyaz; derhal anlamıştı. E- | fendisi verdiği iradeyi unutmuştu. | Hemen mukabele etti: — Etfendimiz; irade buyurmuş- | lardı. Sultan Aziz; kendisini topar - ladı ve kahkahayı basarak. — Höle bak şu İşe; unuttum.,. “Biz mekteb istiyoruz, Bu adamla beni bir - tesadüf karşılaştırdı. *Biz başka bir yey istemiyoruz ki mektep istiyoruz, tek çocuklar rımız okusun diyoruz. O kadar.> Saf bir Anadolu vatandaşı. -Sen merelisin arkadaş?. dedim. — Ben Afan köyündenim. Kö- yümüzde mektep yok be karde- şim. Burada maliyede - çalışıyo- rum. Yirmi yirmi beş lira elime geçiyor. E, bunuula nasıl edip te çoluğu, çocuğu buraya getirip o- kutalım. Vallahi bağrımız yanık kardeşim.» dedi. Alâkadar olduğumu görünce: — Allah razı olsun, diyerek ce- binden bir küğıt çıkardı. Ve ev- velce hazırlanmış şu dileği elime tutuşturdu. Kelime tahrif etmek- sizin bu yazıyı aşağıya aynen alı- yorum. «Dileğimiz: Bütün köylerimizdeki — hanele- rin yekünu 550 haneyi geçtiği halde bu köylerde çocuklarımızı okutacak uncak bir ilk okul dahi yoktur. Bu meyanda köyümüzde üç dört saat ötedeki kaza ilk eku- luna orada oturan memur çocuk- ları gittiğinden bizim gibi çiftçi çocukları da bu üç dört saat mesa- feden dolayı okumaktan mahrum kalmaktadırlar. Bu itibarla köy- lerimize hiç olmazsa birer öğret- men gönderilerek bu ihtiyacı kıs- men olsun telâfi edebilmek için bu bususa Maarif Vekâleti yüksek makamının delâletini candan say- Ordu vilâyetinin Mes'udiye kazasının Affan, Kışlacı ve Türk — köyleri ve halkı Bamına.. Bazan tesadüf, Allah kadar iş görlür. Eyyy.. kim bilir. Bu tesa- düf denen mübarek şey bu adam- cağızı nasıl bir cilvesi eseri ola- rak karşıma getirdi ise yine ayni mes'ut tesadüif onum dileğini sa- lâhiyettar gözlerin huzuruna ile- tirse Halk Pilozofa bütün Alfun köylüleri namına sevinç duyacak- tar. HALK FİLOZOFU Türkkuşu Paraşütçüleri Bayrama iştirak edecekler || &e Cumhuriyet bayramında Anka- rada yapılacak olan büyük şenlik- lere İstanbul «Türkkığu» âzala- rından seçkin paraşütçüler de iş- tirak edeceklerdir. Bunlar, diğer — şehirlerimizden de gelecek olan arkadaşlarile bir- leşerek talimler yapmak özere 20-25 Teşrinisanide Ankarada bu- Tunacaklardır. Birimizüı derdi Hepimizin derdi ediyor Ankara ve Babılli caddeleri- nin yakında asfalt yapılacağı malümdür. Bu itibarla kâldı- rımlar sökülmeğe başlanmış ve hattâ bu kaldırım sökme faali « yeti başlamadan evvel cadde- 'nin kenarında açılan kanal do- layısile gerek evvelce, gerek kaldırımların sökülmesine baş- tamamen toz ve toprak içinde kalmıştır. Bu vaziyette, bu cad- deden geçen nakil vasıtalarının havalandırdığı tozlar kesil Vir bulut halinde sabahtan akşama kadar devam ederek şehrimi- zin en kalabalık caddelerinden biri olan bu caddeden — geçen halkı rahatsız ve ızrar etmek- tedir. ye susuyarsun ve söylemi- yorsun? — Efendiriz, Dilşad nezdi şa- hanelerinde idi. — Bu kıyafet ne böyle? Arzıniyaz; efendisinin - verdiği çlarıki n Diyince; Sultan Aziz, onu da hatırlamıştı. Halkı bu suretle rahâatsız ete — memek için bu caddenin, her- gün, mütcaddit defalar sulan- ması Jâzımdır. Bu hususun na- — zarı dikkate alınmasını alâka- darlardan rica ederiz. 4 ğ Tozlar halkı rahatsız | — landığı şu sun günlerde cadde —