IŞ ARAYANLAR On parmağında on mari- fet! Nasıl oluyor da işsiz kalıyor ? Her boyaya boyanmış fıstıkıya dayanmış, fakat yine bir baltaya sap olamamış ! Yazan: MAHMUD YESARİ tarafında — işsiz her tarafında, iş- selâ İn- engin memleketler, »yel 1b değildir. Hat- kalışı, sırf mın da şakilleri ynunu büker, karşı- Bana bif iş bulamaz mısımız? Nasıl iş istiyorsun? rsa olsun. dahi verebilirler'» di- | ahca bir kırs memu: yen k Neye — güveni üküktür, kalbini a da vardı açık olduğunu du; Kendisinin | sını benim arkadaşımla olan dostlu - | — «İş arayan» ın hut karabetin ar- mez. kadaşımın benimle olan hususi Buna n banka mü- iki Hilâlia yor. Onpar » höcânın, pamük Kızma: O haldı yola çalı dikmesin-| Yü çe hıyor? | teki imalâthaneler â l sizin ihtişatlı ce | - kontrollük. bulunur. Ve sir değ ken- | — dİş arayar da sevinmez e hiç yoktan bir düşman ka- | K uzak... Ben, M arkadaşınıza içerlersi - | köyünde oturuyorum, her gü, hakkında hiç bir fikir laktan kaprma bir dama, | Hasıl iş bulunur Elinde bir lir. Sizin tanıdıklarınız Bâana, bir iş b rası, az da olsa, razıyım. bahçe me meslek ve ihtisas ınıza içerler yüblere, Hasköylere kadar gideri; İşinize yakır kaynanamın. tanıdığın kartı, şİ n çoktur. maz mısınız? P aklısıdır Soralım, bakalım belki bulu- | rakamaz ki. m tanıdık; | ruz | bir banka mü- udum sapı, üzümün çöpü, Sorarsınız. Bir vapurda «kama- | artık, Fakat <iş ©, sizin yakanızı bırakmasa rolluks açıktı iyan>, | dahi onu bırakırsınız. üNü istemez — Ben, denizden kork: Korku bu! kaç gün sonra, bir fabrikada ege- Bir başka tip ey denemez. Bi kçiliği» bulunuz. İş arayane, yine yüzünü bu - rur dışar- da lamam kl Bu da olursa, Bir sene bir da bulundum. kalın yanın bir mazer ; HAKİKİ ZAFER Viyana Konservatuarından : Eğer sabrınız ti Meşhur Mugaanıya Bi de li MAROTAY SZANTOJ ; z BA K EA SN ve Barıton Yunka nn iştirâkile Novotni Bahçesinde hakik? zafer kazanıyor. | bakıyorsu- aman g kapıcılığa pek kadar ahbabı- nız, arkadaşınız olursi bir bank tü rta mekte- sunda mün- m. Çünkü, lmemesi levhalar MaAr A TEPEBAŞI - DAİRE | rlerse bu Netis yemekler -. | Taze bira | £ yerde gördüm, de; sorta mektebi bitirmemiş ğıma rağmen» bana, 1 Sızlana 'Zogoy'a ' Gönderilen Mücevherat | Bir tayyare kazasında kaybolar bu hediyeler bulundu Müştü. | | tinde umcularından a gönderiliyordu. Kral bun ini intihab ve hediye e E dan sonra mücevherlerin ancak 1 milyon kıymetinde olan birka paraçsı bi Napoli rini tevkif etmiş yon İiretli inde 5 mil- evherat bulmu,; ları, 3,000 liret mukabilinde köylülerden satın al dığını söylemişti. tur, Bu adam ücevheratın ge mak için ara: | tadır 'Şarab fiçisinda İki kişi boğuldu Fransanın Ruviye şe ib bir kaza olmuştur kısmını bül-| malar yapılmak- arnde ga- | madığ ye atmı Bunu bir halde fıçıdı n çıkarmışlar. Cenubi Amerikanın en büyük hükümeti Cenubi Amerikanın en büyük | hükümeti Brezilyadır. —Ara: | buçuk mülyon kilome! bardir. (Belçikadan 300 & yük); Nüfusı n yısı 42 mil - yondur. Resmi lisanı d: cedir Yaldızlı hap ordu. İlâçlar b n diği zaman altınla — yakdızlanırsa tesirlerinin daha seri — olacağına imanılırdı. Bu sebeble ee kları hapları acılar, yaldızlarlardı maneviyatını yük. Demates peltesi nasıl yapılır ? ateşin dakika kadar ka, , Sonra sÜzünüZ. « ya ağırlıkta frenk ü ayıklayınız, iki litre su il ş bulunduğu zan tuyor mu? «İş aramak» onün hoşuna gi l nek MAHMU daha tuh; ben fatk Üç de, bana derd yanan mayoların ağzından öğrendim... kten sırsıklam duran kumi fade gizli aylardır, yüz lerce, binlerce vücudü kucakla - mağa doyamıy bil, kum heyeti mecmuasl! j yazı ne üzülüyor stas günlerinde bir boşunu Plâjda; bu umu- eni ölü çıkmış bir üm.. Bu; bak leşen hüzün çölünün ıslak ninde. ilerliyorum... Yi en civcivli günle bir ayak üstünde önüne birikile- rek Büyük harbde vesika ile şe- ker alıyormuş gibi birer kirxtık mayo edinmek istiyenlerin kay- | naştıkları «mayo kabinesi» nin ö- nünde durdum. Havanın loşluğu, yer yer tente aralıklarından koyu gölgeli 2e- minine birer loş ışık hüzmesi dü şürten kabine ne kadar kasvetli göründü bana!. O da, tam manasile plâjdaki umumi hüzne kendini ağlıyor, geçen civ- günlerinin, neş'e, şe- taret, gençlik, sıhhat, ve hayat vermi; sanki için; i civli yaz dolu günlerin hasretini çekiyor.. sızlayan bir i- | ÜÇ KADIN, MAYYO Gök gürültüleri, şimşek ışık- n ları altında yağmurun başla- 0 masile kenara atıldı.. Üç şıkkadın mayyosu; gümüş kum- 'lu denizlerin kucağında geçen hatıraları anlatıyor.. yazan: MURAD KAYAHAN im bit köşeye atı bezlerin kömeleşti; Sokuldum.. Ay tırdım. Bunl adan kalma Kırmızı rengi solmuş, açık pen- be ile vişne çürüğü lekelerle do- ul zevallı atıkı kapıdan çıkacağım z Durdum.. Bir mayonun konu- Timi ürpertti' Derdli see n şikâyetini du- İplik fabrikasından çıkıp da rikotaj imalâtha- nesine gelince epey üz Akıbet öi Arkadaşlaı , sudun uzak yaşı- — | yacakları, benden daha çok daya- fazla mummer olcakla- —— önüne geldikçe üzün- yordu. mayo dokuyan nacaklar ri gözümür tüm ar Uzatmıyalım. İpliğim iyi cins olduğu için beni lüks mayo diye kudular.. Üzerimde göğüs yer- | lerinin çukurlukları, bel inceliği, (Devamı 6 ıncı sahifede)