24 Eylül 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

24 Eylül 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dün Ağırceza mahkemesinde Bk meraklı bir davanın duruş - ğ başlanmıştır. Davanın e- Ati Şudür: Zekiye isminde bir kadın bir hç gün evvel bir akşam Tal Camlıköşk gazinosuna gitmiş :ı vakte kadar oturduktan ve bir Çay içtikten sonra evine git - Tek içi nkalkmıştır. Zekiye tam Aopıdan çıkarken iki kadın ile isimlerini taşıdıkları son- Tadan anlaşılan bu iki kadın Ze- kiyenin önüne geçerek: — Biz Necatiyi tanır mısınız? Üye sormuştardır. Zekiye karşılaştığı kadınlara Bengi Necatiyi diye sormuş, iki budın da: — Gaz'nıcu Çakır Mehmedin çi Necatiyi taniyor musu - Buz? demişlerdir. Zekiye bir an düşündüktea son Ta: *Evet Çakırın kardeşi Neca- tanıyorum. Cevabını vermiş- İz. Bunun üzerine iki kadın Ze - enin üzerine çullanmışlar, bun İardan biri büyük bir mendil ile Bu yıl bu mıntakaların 70 bin kentale çıkması kuvvetle muhte- Tteldir. Çünkü bu mahsul için Jâzım 0- Sene çok düşmüştür. Yapılmış olan bir tedkik neti - Yon 130,000 portakal ağacı olduğu Anlaşılmıştır. “Ayrıca yeni bir de örnek bah- de 1000 kadar portakal alınabil- Mektedir. Tilyon portakal alınacağı umul - Maktadır. Mersin, Adana Naren- fiye yağmurlarında kera bu yıl Mhahsul çok iyidir. Limon bahçelerinin de bu sene SON TELGRAF'mn Hattâ; İmparatoriçe Öjeniye 'ndini kurtarmak için şu suret- beyanı mütalea etti; — Haşmetmeab, Türk pilâvanı Pişirmeğe ve öğrenmeğe imkân Yoktur... Çünkü; gelişi güzel ka- — Ne ölçü var, ve ne de sistem?.. Bir gün Bolulu ahçıbaşı sarı- Burma tatlısı yapmıştı. İmparato- Tiçe bu tatlıyı levkalâde hulmuş- u. Bolulu sarıbürn Gikl ve kaymaklı yanımı Karpılaşmıştır. Leman şerife ve | Yektin 50,000 kental portakal alın- Tauştır. bu yağmur bu mintakalara bu Tarlamadan yapıyorlar bu işi... | adıncağız,gazinodan ıkınca neye uğradı- ğgını bilememiş Mütecaviz üç kadındır. bıta hikâyesi gibi... patmış, diğeri de birkaç tekme ve kat indirdikten sonra Zekiyenin kulaklarındaki küpelerle kolla - rındaki bileziklerini çekip almış- lardır. Neye uğradığını şaşıran Zekiye olduğu yerde düşüp bayıl- mış, İki kadın da gazinonun önün de kapısı açık kendilerini bekliyen bir taksi otormobiline atlıyarak kaçmışlardır. O sırada Taksimden geçmekte olan Remzi isminde bir polis ko- miseri düdük çalarak kaçmakta olan otomobili durdurmak istemiş fakat şoför aldırış etmiyerek orta- | Gan sıvışmıştır. Komiser Remzi baygın bir hal- âe yatmakta olan Zekiyeyi kara- kola götürmüş, diğer taraftan da kaçanları yakalamak için lâzım gelen tertibatı almıştır. Bir kaç gün sonra evvelâ şoför, sonca da kadınlar yakslanarak adliyeye verilmişlerdir. Dünkü celsede suçlular suçları- ni inkâr etmişlerdir. Heyeti hâkime suçluların gayri mevkuf olarak muhakemelerine karar vermiş ve muhakenıe baş. ka şahidlerin celbi için başka bir iyenin yüzünü ve gözlerini ka- | güne bırakılmıştır. Portakal mahsulü bu sene iyi ve bol Ülk tahminlere göre 70 bin ken- tal mahsul alınabilecek verimleri geçen yıldan üstün ola- caktır, Bir ağaçta şimdiden 10,000| limon sayılabilmiştir. Şarki Karadenizde de portakal ziraati bu yıl şayanı memnuni - yet bir durumdadır. —— Adanada Ziraat Vekâleti tara- fından — kurulmuş olan yeni ve bir narenciye fidanlığının bu sene iyi mahsul vereceği amulmakta » dı. Sesinde yalnız Dörtyolda 120 mil-| $esi tesis olunmuştur ki bu bahçe-, Dörtyoldan bu sene 60) ı | Dil bayramı münase- betile konferans Şişli Halkevinden: 26 eylül pazartesi günü sant 18 de Dil Bayramı münasebetile An- karada verilecek konferans rad - yomuzla dinlenecek ve akşam Sa- at 21 de edebiyat muallimi Retet Avni Ares tarafından Türk Dili bakkında bir koönferans verile - cektir. Bundan sonra Halkevimiz cazının iştirakile bir çaylı dans tertib edilecektir. Herkes gele » bilir. Yazanı M. Sami KARAYEL Tarihi tefrikası Ne. 104 vıpıııııııı bu işi, imparatoriçe hazret- sri daha fazla zorlar ise bırakır giderim' Öjeni, Sultan Azizden rica etti: — Altes! Rica ederim şu tatlı- | yı bizim ahçıbaşıya sizin ahçıba- Şi öğretsin.. Saltan A gülerek: — Çok mu hoşunuza gll Kâvı öğrendi mi dersiniz? yır; öğrenememiş... Ölçü- süz ve hesabsız “yaptıklarından öğrenmesi kabil değildir, dedi, Pi. — Öyle ise; sarıburmayı; on se- ı Şamfıs - | me çalışsa öğrenemez.. — Sebeh.. İstaubul Postahanesi için Adliye Vekâletine Müracaat edildi Posta iaar:si. adliye- nin buradan çıkma- sını istiyor Posta, telgraf ve telefon idaresi Adliye Vekâletine müracaat ede- rek şehrimizde büyük Postahane binasında İstanbul adliyesinin iş- gal etmekte olduğu katların bir an evvel tahliye edilerek kendisi- ne teslimini istemiştir. Posta, telgraf ve telefon idaresi şimadiki vaziyetinde büyük Pos « tahane binasının kendi teşkilâtı- na çok dar geldiğini, bura sebeb olarak göstermektedir. Diğer ta - raftan Sultanahmedde inşa edi - lecek olan adliye sarayı inşaatının biraz geçikeceği anlaşılmaktadır. Adliye sarayının plândaki ye- rinden daha geride yapılacağı kuv vetle tahmin olunmaktadır. | Tamir Edilecek Yollar Yüksekkaldırım * beton yapılacak Beyoğlu ile Galata arasındaki Yüksekkaldırım denilen yolum be lediyece tamiri etrafında tetkik- ler yapılmaktadır. ç Büyük parke taşlarla yapılma- mış olan kısmı yolun üzerindeki terkos çeşmesinden başlamaktadır. Yolun üst kısmı tamamen par- ke yapılacak, merdivenlerin baş- ladığı noktaya kadar parke kısım devam edecek, iki yana da ayrıca kaldırım inşa edilmektedir. Merdiven kısmının beton olarak inşa ettirilmesi için tetkikler ya- pilmaktadır. Şehir tiyatrosu Temsilleri Dram kısmının açılması bir müddet gecikecek Tepebaşı Şehir - tiyatrosunun her iki kısmında da Şkespirin ko- medilerile sezon temsillerine baş- Tanacağını yazmıştık. Fransız tiyatrasundaki komedi kısmı san'atkârları bir müddet - tenberi provalarına başlamış olup bir teşrinievelde temsillere baş - | lanacaktır. Fakat Tepebaşı kışlık tiyatrosu esaslı bir şekilde tamir ve sahne kısmının beton olarak hemen yemen yeniden inşa edil- mesi münasebetile dram kısıca vak 'tinde faaliyeto başlıyamıyacaktır. Tamiratın bir ân evvel bitiril- | mesi için sür'atle çalışılmakta o- Tap, komedi kısmından kısa / bir müddet sonra, dram kısmının da inşaatı bitirilerek temsil faaliye- tine başlanacaktır. — Bir kere bu tatlının hamu- | runu açmak bir meseledir. Zaten bütün sanat hamurunu açmakta- dır. — Hamuru açmak ne demektir?) — Bizim tatlıler; alafranga tat- hlar gibi değildir. Yediğiniz sarı- burma tatlısının hamuru ince bir zar gibi açılmıştır. Ondan sonra, yapılmıştır... Halbuki; alafranga- da hamur açınak yoktur zanne- derim. — Bilmem;fakat; butatlıyı bi- zim ahçıbaşının öğrenmesini İs- terim. Çok orijinal bir şey olacak | benim için... — Pek âlâ; irade buyurursu « muz... Derhal söylöyeyim öğret - Sin... Sultan Aziz; irade etmişti. Za- vallı Bolulu me yapacağını şaşır- mıştı. Hiç âlelâde bir pilâvı pişi- vemeyen bir adam, sarıborma gi- bi güç bir tatlıyı nasıl yapabilir- Pa. İ Halk Bankası Yakınd?ğeirimizde de faaliyete geçecek Halk sandığı namile geçenlerde Ankarada tesis olunan yeni te - şekkülün İstanbul şubesinin önü- müzdeki ay içinde faaliyete geç - mesi kararlaştırılmıştır. - Bunun için münasib bir yer aranmaktadır. Sandıkta küçük esnafa kredi te- min edilecektir. Ayrıca bilhassa ufak memurla- ra da ödiyebilecekleri nisbette ö- dünç para verilecektir. Bu suretle devlet dairelerinde avans usulü olmadığı için âcil ih- tiyaçları karşısında hariçten yük- sek faizlerle para teminine mec- bur kalan küçük maaşlı İstanbul memurlarının en mühim derdle - rinden biri halledilmiş olacaktır. Vali Yalovada Vali ve Belediye Relsi Muhid - din Üstündağ Başvekil Celâl Ba- yar ve Dahiliye Vekili Şükrü Ka- ya ile görüşmek üzere dün Yalo- vaya gitmiştir. Muhiddin Üstün- dağ Yalovada Başvekille Dahili- ye Vekiline şehir plânının tatbiki etrafında bazı izahat vermiştir. Beşiktaş ve Civarı Ağaçlanıyor Bazı sekaklarada yeniden lâmbalar koenacak Beşiktaş kaymakamlığı yeni - den Beşiktaşın bazı ana caddele - rile meydanlarına fidan ve ağaç dikilmesi için faaliyete geçmiştir. Bu meyanda Vişnezadeye ve Ih- lamur - Yıldız yoluna yeni fidan- lar dikilecektir. Ayrıca lâmbaya ihtiyacı olan bazı sokaklara da yenlden elektrik lâmbaları konu- Tacaktır. Vakıf paralar Teşkilâtını Genişletiyor Vakıf paralar idaresinin geniş- detilmesi kararlaştırılmıştır. Asıl sermayesi bütün memleket dah!- linde faizlendirilmek üzere vak - fedilmiş paralardan ibaret olan bu sandık memleketin imara muh- taç yerlerinde şubeler açacaktı. İlk şube yakında Ankaradaâ te- sis olunacaktır. Yeni şube ev, dükkân ve a) tıman yapmak ist'yenlere ödünç para verecektir. n güzel edebi roman| Son Telgrafta Ne ise; Fransız ahçısını ça - ğırdı. Ve efendisile İmparatoriçe- nin iradelerini tebliğ etti. Fransızın Başı derde girmişti. Lâkin, ne yapabilirdi. Bolulu 80- yunmağa başlamıştı. Bir yandan da Fransız ahçısına dönerek: — Haydi bakalım; şu düğünlük kılığını üzerinden at! Kolları - va! hamur tahtasınınbaşına geç. Fransız; soyunmuştu. Mutfağa girdiler... —Ahçıbaşının yamağı hamur tahtasını, oklavayı ortaya koymuştu. Fransır; bu alât ve e- devat karşısında şaşırıp kalmıştı. Oklavadan buylanmıştı. — Yoksa; Türk ahçısı; kendisine falaka enı çekecekti? Uzatmıyalıma; — Bolulu hamaru yuğurdu, mayalaştırdı. Binbir hü- ner İbraz ettikten sonra; açmıya başladı. Fransız; hamur açmasına ge - Nnce; el ayağı itremeğe başladı. | rinden madud olduğu halde yol Felâketti. Hiç bu hamuru açabi- Memleket meselel_eLi Barbaros ihtifali Güzel ve bir program hazırlandı Büyük Türk Amirali Barbaro- | tun Perevert zaferinin dört yü - züncü yıldönümü — münasebetile yapılacak merasim için teşkil e- dilen komisyon mesaisini bitirmiş ve programını bazırlıyarak alâ - kadarlara tebliğ etmiştir. Bu programa göre 28 eylül çar- şamba günü Barbaros günü olma- Bu mak Üzere kutlulanacaktır. kutlama töreni karada, deniz: havada yapılacaktır. Merasime kara, deniz, hava kuvvetleri ile mektebler, mücsseseler, halk te- şekküller iştirak edecektir. O gün şex.: boyraklırla süsle « necek ve gece de tenvirat yapıla- caktır. Mervime iştirak edecek yedek subay okulu, Üniversite ta- lebesi, deniz harb okulu, yüksek deniz ticaret moktebi, deniz ve kara askeri liseleri, izciler, er! aş mektebleri, deniz erat tabe ta - buru, bir piyade, denizbank çırak mektebi, Denizbank dok amelesi ve parti teşekkülleri merasini yeri ittihaz edilen Beşiktaşta en geç saat 9,45 de olmak üzere toplan- maş bulunacaklardır. Deniz harb okulundan tefrik e- dilecek iki manga asker ile do - nanma bandosu türbe avlusunda mevki alacaklardır. Ayni zaman- da mehterhane takımı da mevki alacaktır. Bundan başka Barba - ros zamanındaki kıyafet ve silâh- ları hâmil bulunan iki deniz nefe- Ti türbe açlusunda bulunan bay- rak direğinin yarında bulunacak- lardır. j sıme saat tam anda başla- nacaktır. Beşiktaş iskelesi önünde mera - sim münasebetile mevki tutan Hamidiye mektep gemisinden a- tılacak tpola merasime saat 10 da başlanacaktır. Bu topu denizde bu. lunan merakibin düdük çalma - Tarı takib edecektir. Tarihi bir Çeşme ihya Ediliyor Beyzade Mehmedbey çeşmesi mücedded bir hale geliyor Vakıflar idaresi — şehrimizdeki tarihi ve harab çeşmelerin tami- rine devam etmektedir. Bu cümleden olmak üzere Be - şiktaşta — tramvay — caddesinde (Mahkümin kilisesi) namile ma - ruf olan eski kilise önündeki ve Beyzade Mehmedağa çeşmesi de tamir ve ihya olunacaktır. Bu çeşmenin tarihi Türk eserle- l inşaatı sebebile bozulduğu an - laşılmış, kiymeti itibarile düzel- tilerek su verilmesi muvafık gö- rül lir mi idi? İmkân yoktu. Bolulu- ya hayran bakarak sordu: — Kuzum; bu tatlıbaşka türlü yapılmaz mı? — Başka türlü nasıl? — Yani; bu hamuru açmasak ve olduğu gibi dökerek yapsak cl- maz mı? — Hele, şuna bak! Hiç öyle tat- hi olur mu? Diye söylendi. Ve Fransıza dö- nerek oklavayı eline verdi. Fransız. alıp hamuru ezip açmak istedi ise de, ne kadar güç olduğunu gördü. Ve bağıra- rek tahtanın başından kalkı: — Yapamam bu işi; İmparaori- çe hazreleri daha fazla zorlar ise bırakır giderim, Dedi. Fakat; ne de olsa Bolulunun ha- mür açmasını söyrediyordu. İn- ce, sigara küğıdı kalınlığında öz- lü, ve hiç bir tarafı yırtılmadan Ü tar. Bu sırada arzu eden denize çe | dan hareket edöcek bir muhteşem hunan bando istiklâl marşını ça- | Jacak ve merasimda bulunanlar da marşa iştirak edec «klerdir Bundan #chra tarihi kıyaleti lâ- bis bülanan .ki nefer de türbe av lasundaki direğe Türk bayrağını | çekeceklerdir. Bundan sonra Barbarosun tür- besine çelenkler konacaktır. Çe- lenk konma merasimini müteakip deniz okuly talebesi havaya üç el ateş edecek ve büyük Türk Ami- rali Barbarosun hatırasını taziz için bir dakika susulacaktır. Bu merasimden sonra vali bir | hitabede bulunacak, valiyi taki - ben de en genç deniz subayların- dan biri ve muharrir Abidin Da- ver birer nutuk söyliyeceklerdir. Hitabe ve nutuk sonra denizde mevki alan harb gemileri denizbanka merbut olan yeni inşa edilmiş gemilerden biri, bir Akay vapuru, bir romörkör, bir su tarıkı motörler, Şirketihayriyenin T1, 75 76 numaralı vapurları, araba va- puru, deniz ticaret gemisi, deniz kulübü kotrası, tahlisiye gemisi, ezmaf teşekkülleri motörleri, spor klübleri hususi gemileri bir geçid | Tesmi yapacaklardır. Bu deniz ge- | çid resmi Ortaköyden başlıyarak Galata limanına ve Marmaraya doöğru uzanacaktır. Bu arada, her | gemi türbenin önünden geçtikçe Büyük Barbarosu — selâmlıyacak- lenk atacaktır. Denizdeki geçid resmi başladığı zaman Yeşilköy hava istasyonun- tayyare filosu, türbenin üzerine kadar u- çacak ve tayyarelerden türbe ü- Dünde denize çelenk atılacaktır. | Gündüz yapılacak bu mera - | simden sonra o gece bütün resmi daireler, husust müesseseler, Kız- külesi; denizbank binası, Şemsi - paşada tevir edilecek ve o gece radyoda Barbaros için hitabeler yapılacaktır, İstanbulun sıhhat Durumu bu yıl çok iyi Sihhat Vekâleti tarafından vi- Jüyet sıhhat müdürlüklerine ya- pilan bir tamimde mantakalarının bu yılki sıhhi vaziyetini sormuş, hangi hastalıklarla mücadele ya - pildiği, üumüm sıhhat sağlık dü- Tumunun ne halde bulunduğunun Vekâlete bildirilmesi istenmiştir. Sıhhat müdürlükleri istenilen raporları süratle hazırlıyacak, bun ları gelecek ay nihayetine kadar Vekâlete gönderecektir. İstanbul vilâyetinin sağlık du- rumu bu yıl diğer yıllara nisbetle bunun yaz ayları içinde kayda de- üecek mevzii bulaşıcı -hastalık dahi gözükmediği anlaşılmakta - dır. rağa gele; bunu yapamazlardı. bu, öyle üç beş sene ahçı mektebi âlisinde okumakla öğrenilecek şeylerden değildi. Fransız Öjeni'ye - ültimatamu verdi. — Haşmetmeab; Türk ahçının yemeklerini yapmak ve öğren - mek mümkün değildir. Dünyanın se bu adamın yaptığını yapamaz- lar. Öjeni'nin İzzeti nefsine do - kunmuştu. Nsil olurda yapıla mazdı, 'Tuhaf şeydi. Sinirlendi. Ve emir verdi: Taşılan çok enteresan bir şey... — Evet; haşmeab! Çok entere- san ve orijina) bir şey... İmparatoriçe; uzun eteklerii sürüyerek Sultan Azizin dairesi- ne geldi. Kapıda mabeyinciler bekliyordu. Hemen buyur etti - açıyordu. Dünya ahçıları bir a- çok iyi bir vaziyet göstermekte, | €en meşhür ahçıları bir araya gel- | — Ben de, görmek istrim.,. An- | ÜNÜN ğrab Bu perhiz nedir. B lâhna turşusu ne?.. MAHMUD YESARİ Nezaket insanların medeni öl- çüsüdür. Bu ölçü muhtelif vesile- Jerle tayin edilir. e hizmetlerine bakan in - , halka karşı azami derecede nazik davranmak mecburiyetinde dirler. Tramivayda gördüğ m bir vazi ölçünün ne- relerde daha çok tatbik edilmesi Tüzmgeldiğini bir defa daha hatıte lattı. Nedense, İstanbul tarafında iş- leyen tramvaylarda, bilbassa Top- kapı, Edirneksı: semtlerinde; bi- letçiler, çok haşin hareketlerle yol cuları rencide tmekter garih bir zevk düyuyorlar. İhtiyar bir bayan, tramvayın kae pah pencerelerinden — bu etrafında dolaşan biletçiye sek sesle rica etti: - Arabanın havası - bozulmuş, bay kondöktör lütfen şu üst camı açsanıza!. Biletçi bayana tuhaf tuhaf bak- tı. Sonra sert bir sesle cevab ver. di: Açamam!, Bayan birçok esbabı mucibe ile- sürdü. Fakat bir türlü mera - ni anlatamadı, hatta bu iste - ri | ğinden dolayı hiddetlenen biletçi» nin sert sözleril> biraz da hırpa- landı. - Önümde cereyan eden bu sah - neyi seyrederken gözlerim araba- nm düvarındaki — levhaya ilişti. Bu, şirketin bir Hlânı idi.. Niha » yetinde de: *Sayın yolculardan rica olunur. Kelimeleri bulunuyordu. Bunu görüpce gayrühtiyari gü lümsedim. Aklıma şu geldi: Bu per- hiz ne? Bu lâhna turşusu nedir? Nezaket insanların medeni ölçü- sü olduğuna göre, âmme hizmet- lerinde çalışan kondöktörlerin, bi letçi ve vatmanların halka ve bil- hassa bavanlara karşı daha fazla nazik olmaları onlar için iki katlı bir borçtur. | Birimizin derdi Hepimizin derdi Kirli sek :klar Taksimde, Tarlabaşında At - tard sokuğmda oturan bir karil- mz sokağın fevkalâde kirli bu- Tunduğu bildirilmekte buna se- beb olarak da sokakta bulü - man başı boş kedilere evlerden verilen yemeklerin kaldırım - larda kalan kısımlı iğnenmelerinden basıl o - Belediye temizlik işleri mü - dürlüğü başı boş kedilerle mü- cadele ederken şehrin sıhhi ba- kımından bu mücadeleye halkın iştiraki düşünülmüş, Halk bu iştebelediyeye —müzahret et « mişti. Hülen bir kısım serseri kedi- leri himaye maksadile evlerin pencerelerine konulan — yemek tıklarının sebebiyet verdi lik yüzünden atlar sokağının — kirlenmesine meydan verilme- mesi gerektiği ehemmiyetle na- zarı dikkate alınmak zarureti mevcud olduğundan alâkadar-- larıar bu vaziyeti tahkik ve e- ğer varsa önüne geçilecek ted- biri almalarını dileriz. > Recep 29 Yal 1938.Ay9, Gün267, Huzır142 24 Eylül: Cumartesi —— — ——— | İ ler.. (Sonu yarın)

Bu sayıdan diğer sayfalar: