..îıo: YELGRAF—İ! EYLÜL we Şehir Meclisi fev- kalâde toplantıya çağrılıyor İntihab müddeti bir gün- denbirhaftayaçıkarılacak Namzedler üzerindeki incelemelerde bu hafta sonunda nihayete erdirilecektir B elediye intihabına ait kanun bu intihabın bir günde başlayıp ay- ni günde bitirilmesini âmirdir. Bu usulün memleketmizin her ta- rafında kolaylıkla tatbik edilmesine imkân varsa da şehrimizde kanunun yerine getirilmesi imkânsızdır. Bunun da tek sebebi İstanbulun üç mühim parçadan mürekkep ga- yet büyük ve dağınık bir şehir olması ve o nisbette de sekenesinin fazla bulunmasıdır. . Şehrimizde intihab hakkına malik herkesin reyini serbestce istimal edebilmesi için intihab müddetinin bir günden, hiç olmazsa, bir haftaya çıkarılması icap etmektedir. Bu itibarla kanunun tayin ettiği müddetin şehrimiz için değiştiril- mesi icap etmektedir. Bu hususta bir karar vermek üzere müddeti bilen, fakat kanunen | lihab edilmesine kadar şehir işlerine bakmıya salâhi- yeni meclisin Yeti olan Şehir meclisinin fevkalâde bir toplantıya çağırılması kararlaş- tırılmıştır. Bu toplantının zamanı yarın vali tarafından tesbit ve ilân edilecektir. Meclisin intihabın bir birinciteşrinde başlayıp 7 birinciteşrin akşa- mı sona ermesi yolunda bir karar vereceği tahmin edilmektedir. İntihab hazırlıkları hemen tamamile sona ermiş - sayılmaktadır. Namzedler üzerindeki son incelemeler de bu hafta içinde bitirilecektir. gçe ŞÇ L Seçi çim işleri Yeni projede esaslı maddeler var Hükümetin köy işlerini yeni baştan tanzim eden bir proje ha- zırladığını ve bu projenin bilhassa | köy bütçesi, köy varidat ve mas - rafları, seçim işleri, dernekler, köy| memurları gibi en mühim mesele- ler üzerinde yeni hükümler koy- duğunu bildirmiştim. Yeni pro - jenin seçim faslında ezcümle şu hükümler vardır: Köy muhtar ve dernek üzaları, köyün kadın ve erkek seçmenleri taratındât döğrudan doğruya kö- yüh'kâdini Ve erkek seçilme hak- kımı halz olanlar — arasında dört yil için seçilecektir. Seçim her döft yılda bir birinciteşrin ayı içinde yapılacaktır. Peslh, iptal, istifa veya işten el çektirme süretile veya herhangi bir şekilde dağılma veya herhangi bir şey olunca yapılacak seçimlerle iş başına geçecek muhtar veya der- nek Azaları eksik kalan müddet tamamlıyacaklardır. Muhtar ve azaların yeniden seçimi caiz ola- caktır. ha Nüfusu 500 e kadar olan köyler- deki köy derneğine sekiz ve bine kadar olanlarda on iki ve bin beş- yüze kadar olanlarda on dört ve Nevyork Sergisi Haşı_rlığı Bir Türk devlet pavyonu ve bir Türk sitesi kurulacak 1939 Nevyork sergisi hazırlık - | ları ilerlemektedir. Sergide her devlete tahsis edilen devlet pavi- yonundan maada bir Türk sitesi kurulacaktır. Sitenin proje ve de- korları hazırlanmaktadır. Türk sitesinde kahve, lokanta ve satış yerleri bulunacaktır. Ayrıca hey- keltraşlarımız biri — elinde güzeşi tutan Üç metre büyüklü - ğünde, diğeri de Türkiyeyi temsil eden dört metre boyunda iki hey- kel hazırlamaktadır. Bunlardan başka, Türk mima - risini canlandıran müteaddid ma- ketler de vardır. * Adalar arasındaki — seferler kaldırılmış olduğundan bu hatta çalışan Suvak vapuru, limana gel- miştir. Suvakın gene İzmire gön- derilmesi muhtemeldir. * İstıranca dağlarında demir, manganez, grafit ve bakır maden- lerine rastlanmıştır. daha fazla olanlarda on altı aza se- çilecektir. Seçimde azalığa ayrı - lanlardan sonra en çok rey alan - lardan bir misli yedek aza yapıla- Gök yüzünde Aşk Yarışları ! caktır. Balkanlararası Tıb kongresi Azalar bugün . Süee Izmire gittiler Balkanlararası Tıb kongresi dün ilmi çalışmalarını sona erdirmiş - tir. Kongre azaları dün vapurla Boğazda bir gezinti yapmışlar. Küçüksuda Balkan Hekimler Bir- Tiği tarafından verilen çay ziya- fetinde bulunmuşlar, gece de vali tarafından Sümer palasda verilen 200 kişilik muazzam riyafete iş- tirak eylemişlerdir. Müsafirler bugün İzmir vapuri- le saat 11 de İzmire hareket et - mişlerdiz. Balkanlı delogeler İz- mirde Fuarı gezecekler, Bfes ve Borgama tarihi âbidelerini tetkik edecekler, çarşamba günü yine İz- mir vapurile limanımıza dönecek- lerdir. Çarşambadan sonra Bal - kanlı azadan arzu edenler Balkan Hekimler Birliğinin misafiri ola- | rak Ankaraya gideceklerdir. | K DÜNKÜ TOPLANTI Dün ilmi haftanın son celsesini | akteden kongrede rcis toplanmış, evvelâ hafta namına çekilmiş ta- zim telgraflarına devlet reisleri, başvekiller tarafından gelen ce- vabi telgrafları ayakta ve sürek- N alkışlar arasında dinlenmiştir. Reis, umumi konseyin tekliflı okunmuştur. Ve bunlar ittifakla kabul edilmiştir: 1 — Açık şehirlerin masuniye - tini temin hakkında dünya efkârı umumiyesinin alâkadar kılınması için dünya tıb gazetelerinde neşe- olunacak bir beyanmame. 2 — Malarya raportörlerinin ha- zırladıkları müşterek tememni. 3 — Altıncı Tıb haftasının ge- lecek sene eylülde Rumen grupu tarafından Bükreşte tertib olun- ması ve müşterek raporların «Bal- kanlarda zührevi hastalıklarla mü-| cadele mevzuuna dair olması. Bu tekliflerin kabulünden son- ra Trabzon mebusu ve Balkan Birliği Türk grupu reisi Hasan Sa- ka söz alarak pek sürekli alkış - lorla dinlenen nutkunu irad etti. Bunu, ecnebi delegasyonu namı- na Rumen grupu reisi Prof. Dr. Cheorghiu cevab verdi ve reis son nutkunu irad İle umum! top- lantıların hitama ermiş olduğunu | bildirdi. YUNAN GAZETELERİNİN NEŞRİYATI Atina 10 (AA) — Gazeteler, Balkan Tıb haftasının ehemmiye- tini tebarüz ettirmek ve bütür için için kaynarken Balka'ı milletlerinin gürültüsüz, daha sa- mimi bir mukarenet ve daha iyi karşılıklı bir anlaşma ile gayret vel mesailerine devam edeceklerini kaydetmektedir. fedris hazır'ıkları İlk mektablere taleb? Kaydına başlanıyor Bu yıl ilkmekteblere - yeniden namzed talebe kaydına 19 eylül pazartesi gününden itibaren baş- Tanacak ve teşrinievvelin 20 sinde son verilecektir. İlkmektebler ta- Timatnamesinin 8 ıncı maddı göre yeniden — talebe kaydi işine başladığı günden bir a derslerii FIKRA Velüdiyete dair .« NAHİD Sl_ı_lı Hakiki kabiliyetini düşününce vere vere verdiği iki ince cilde e- sefle bakmamak elden gelmiyen kıymetli hikâyesi F, Celâleddine u-| Zunca bir fasıladan sonra geçen akşam Beyoğlu caddesinde tesa- düf ettim, ve kendi reklâmımı ken-| dim yapmak arzusunu di (Son Telgraf) daki fıkralarımı o- kuyup okumadığını sordum. Ara- mızda şöyle bir konuşma oldu: — Ya, Son Telgrafa her gün bir snuz? Bilmiyor- — Hayır, her gün bir yazı yaz- mak mecburiyetinde - olduğunuz için size... Her gün bir fıkra yazmak bir iş değil elbette, Fakat fikıi ve hil -gün bir lisan ile yazan arkadaşla- rımız, buna mukabil de uzun fa- sılarla, ayda yılda bir, bir maka- le veya hikâye veren meslekdaş- larımız var. Ve bu ifrat ile tefritin arzettiği manzara karşısında, çok yazarılar için: ebitti, boşandı. Ken- dini harcayıp tüketti, diyen ha- yırhahlar çok amma pek nadiren yazı verenlerin huzurunda birer şahesere kavuşmak süruru ve hu- Şüu izhar edenler görülmüyor. Çünkü, yazı âlemimizde, bugün fevkalâde kabiliyetler yoktur ve az yazanları çok yazanlardan ayı- ran en büyük şey, iktısadi sebeb- lerdir. Babıâli caddesinden hayatını kazanmak istiyenler çok yazmak mecburiyetindedirler ve kalem bir kere fazla işlemeğe başlayın- ca gittikçe daha kolay sayfa dol- durduğu için de, çok yazanlı katlandıkları yorgünlük dışarıdan zan ve tahmin edildiği kadar bü- yük değildir. Şu hatle maişetini | yan faaliyetinden ayri bir işle te- min ettiği için gittikçe daha az ve daha güç yazan Kalem sahibi- nin kısırlığını niçin hürmetle iha- ta edeyim? Eğer çok az eser ve - rzen, hattâ hazırladığı yazıyı son dakikada yırtıp imha eden san'at- | kâr ve mütefekkir fakat mütema- diyen yazıyorsa, çalışıyorsa, oku- yorsa, düşünüyorsa, bütün bunla- ra kanamadığı için, şübhe ve em- miyetsizlik bukranları içinde kıv- randığı için, söyliyeceklerinin doğ- ruluğuna veya güzelliğine bir tü lü emin olamadığı için eserini wermiyorsa, işte ancak bu takdir- | de her hürmete lâyıktır. Böyle olmadıktan sonra işe, az | verenle çok veren arasında veri- len eserin değeri bakımından fark ardır. Ve bu farkın velüd muhar- rir aleyhine olacağı da muhakkak bir keyfiyet değildir. ea —— ae sonraya kadar devam edileceğin - den, namzed kayıd işleri bittik - teri sonra da mektebe girmek için müracaat edecek çocukların ka - yid ve kabulleri 3 teşrinisani gü- akşamına kadar yapılacaktır,. Bir günde üç ölüm Muhtelif yerlerd e kaza neticesi yaralanmış olan İki çocuk bir amele dü Bir hafta evvel sebze hali ya - nanda yığılı keresteler yıkılmış ve iki çocuk altında kalarak bunlar- dan Cahid n öldüler şında bir kız, otobüs altında ka - larak ağır surette yaralanmış ve Şişli Çocuk hastahanesine kaldı- rılmıştı. Melike bastahanede öl - çeşniye uygun ekmek müş, Yaşar yaralı - larak hastahaneye — kaldırılmıştı. Hastahaneden iki gün evvel evine nakledilen Yaşar ölmüş ve cesedi Adliye doktoru tarafından mua- yene edilerek gömülmesine izin verilmiştir. müş ve Tabibi Adli tarafından müayene edilerek defnine ruhsat verilmiştir. vox Evvelki gün Taksimde bir yapı- da çalışırken düşerek ağır surette yaralanan Metco ismindeki ame- le tedavi için kaldırıldığı Fransız hastahanesinde ölmüştür. Her yerde temiz ve Silivride Melike isminde 13 ya- yapılacak Kazalardaki fırınlar da çok sıkı kontrola tâbi tutulacaklar Hükümet halka iyi ve temiz ek- mek yedirmek için yeni tedbirler elmıva başlamıştır. Bu arada büyük şehirlerde bü- yük ekmek fabrikaları yapılması suretile bu işin halline çalışılmak. tadır, Ancak fabrikalar yapılın- cıya kadar da şehirlerdeki fırın- ların belediyeler tarafından gece ve gündüz sık sık ani kontrollara Yâbi tutturulması — kararlaştırıl. mıştır. Ancak şehirlerde nisbeten te- miz, sıhhi ve çeşniye uygun ek- mek yapıldığı halde civar kaza ve kasabalarda kontrolların eksikliği daktiloluklar Tongu'dak ve © dekiiloluklar Ereğli madenleri » 250 zazra . Satın alınıyor talib olanlar yarın saat 14 de mü- sabaka imtihanlarına tâbi tutula- | caklardır. İ İşletme projesi hazırlandı Memleketimizin en bü vetinden birini teşkil eden Zon - guldak ve Ereğli madenlerinin iş- ve alınan tedbirlerin kifayetsizli. ği yüzünden piyasaya istenilen kalitede ekmek çıkarılması im - kânı elde edilememiştir. Bilhassa civar kazalardan köy- lere sevkedilen ekmekler — çok bozaktur. Baderma buna imkân bırakma. mak için esaslı tertibat ve tedbir- ler alınmasına karar verilmiştir. Bu arada kazalardaki teftişlerde çoğaltılacak, gerek kaza içinde xa tılan, gerek köylere gönderilen, €ekmekler muayene edilecktir. Bozuk ekmek yapanlar şiddetle cezalandırılacaktır. Belediyede münhal & Marangozlar cemiyeti, İkti - sad Vekâletinin de tensibile bir ağaç sanayii kooperatifi kurmağa karar vermiştir. Bu kooperatifin hazırlıkları yapılmaktadır. 23.7 vuzc ük ser-| 2554 aai | Recep Ağustos 16 29 Y 1938,A79, Gd0254, Hızır 129 11 Eylül ) Pazar Bursa nn kurtaluşu letilmesi için hükümet evvelemir- de bu madenlerin eçşhas ve şirket- ler elinde bulunan — kasımlarının Eti Bank namına mübayaasını ya- pacaktır. Bu süretle madenler ta- mamile Eti Banka geçlikten sonta|| bunların modern usüllerle işletil- mesi ve gene modern besisatla ge- Vakitlar milere yükletilmesi temin edile - cektir. Diğer taraftan Zonguldak ve Ereğli maden ocaklarının işleti mesi için yapılan — tetkikata aid | proje, İktısad Vekâletine verilmiş ve Vekâletçe bu proje üzerinde | incelemelere başlarımıştır. AŞK, HEYECAN ve İHTİRAS ROMANI Tetrika N. 102 Hepsi senin, ayten! Onları ğin gibi sarfet! Hiç acıma... Ne arzu edersen al kendine. Teşekkür ederim. Brkaç dakika sustular Ayten oynadığı rolde muvaf . fak olmuş gibiydi... Demek ki Gültekin çok kıskanç bir erkekti. Şu kelde onu harekete getirmek için sraşıra kiskandırmak lâzım. d, Ayten kendi kendine. — Bunu da D şive'nun ki- 3)'na Cüve etmel y Yazan lekender F. SERTELLİ mırıldandı. Son:1 Gülte- kine döndü: — Hazırlanmıyacak mıyız? — Nereye gidiyoruz — Başka bir ötele gideceğimizi konuşmuş ve kararlaştırmıştık ya. — Ha.. unuttum. Gideriz canim! Hele kahvaltı yapalım. Belki bu gece de kalırız bu otelde, — Şansım seni burada alıkoya- cak galiba? — Öyle görünüyor, Lâkin o ne şanstı, Ayten! Paralar avuç avuç geliyordu önüme. Bir kere yanım- olup ta Mdh.. — Bu gece de oyun var mı? — Kaybedenler Bu gece de namaklığımı rica ettiler. Recdos | demedirm. — Tabli. Paralarını alıp redde - mek kabalik olurdu. | Bu akşam da senin şansına oynuyacağım. — Yemeği müzikli bir lokunta- | da yiyeceğ'z.. ondan sonra oyüna | başlarsın, olmaz mı? | — Hây hay,.. . . Britanya otelinin karşı sahilin- de Avrupa gazinosunda yemek yorlardı. Etrafı çiçekli daksılarla bezen- miş küçük bir kameriyenin altın- da başbaşa kalmışlardı. Müzik çaltyordu., gazinonun her, köşesi neş'e kaynağına benziyor- du. Şarki söyliyen tenorlarla bir- Hkte tempo tutanlar, ıslık çalan- dar, bol kahkahalarla — gülenler. ve mütemadiyen gülenler... Ayten — Oh, dedi, ne kadar neş'el! bir burası. Gültekin sik b y şarap kadehlerini sık Çöültekinin gözleri birder'ire dönüverdi. Bu ksdar çok neş'elenen bir a- demin birdenbire değişmesinin | sebebi ne idi? Ay Ne oldunuz? diye sordu. Gültekin cebinden tabancasın! çıkardı: J — Onu vuracağım, Ayten! Bi - rak beni. Ayten, Gültekinin eline sarıldı: | Ne oldun, Gültekin? Çildir- | dın mi? Ve etrafına bakınırken, Gülte- | kinin kimi vurmak istediğini an- ladı. İstanbuldanberi Aytenin peşini kovalıyan - İtaiyan genci Kapola | | binden bir brovning çıkararak Si ö d d Bi karşıki kameriyenin altında tek | başına oturmuş, mütemadiyen Ay- | tene bakıyor ve içiyordu. tekinin çok sinirlendiği bu n genci de şimdi nereden cebine götürdü. dildiği kadar korkak bir erkek de- ğildi. O, Aytene tecavüz etmiyor- du. Sadece üzüktan alüka gösteri- Poikmai? yor ve umulmadık yerde karşısı: Gültekin: Na çıkıyordu. D Yokmalar boğazıma dizildi, | — Ayten: Ayten' Haydi kalkalım buradan., dedi. | Sigarasını yaktı: mi tutmasaydın, az kaldı vu- teresi. İyi ki tuttun elimi.. Gültekinin tabancasım cebin - den tehevvürle çıkardığım uzak- tan gören İtalyan genci de arka ce- — Benim, görüyorsun ki, bir suçum yok, dedi, bu adam nereye Bitsek karşımıza çıkıyor. — Haydi gidelim buradan.. — Yemeği bitirmeden mi? — Otelde tamamlarız.. — vücu - düm fena halde titriyor, Ayten! irademi kaybedersem, çok fena olacak... Ayten korktu.. derhal hesab gö- rTerek gazinodan ayrıldılar, masasının üstüne koymuştu. Fa- kat, neş'esi yerinde idi. kendi kendine bir şarkının beslesini m- « | pada kurduğu ittifaklar Demek ki İlalyan genci, zanne- | | e ğ (Avrupa) — gazinosunda yarıda | kalan yemeği (Britanya oteli) in- de tamamlamışlardı. (Devamı var) rıldanarak gülüyor ve içiyordu. Gültekin tabancasını — cebine koydu. Kapola da masanın üstünde du- tan brovniği yavaşça aldı, arka * Cenevre'de — | Yazan: Ahmed Şükrü *” - N Bir kaç sene — evelisine ah Milletler Cemiyetinin eytâl #i çinde toplanan senelik içtimaı ve dalima bu günleft © düf oden konsey müzakereltfi ternasyonal politika e €en ehemmiyetli safhalarıt! etmekte idi. Asamhle VE içtimalarınn — başl raber, politika faaliyetinin Vç merkezi de derhal u-";';u- , < artık arkada kalınıştır. nevrede könsey, ni € başlanmıştır. Prsartesi #ÜRE tikal ediyordu. Cenevre zının bu şümül ve ehemmir” 4 Milletler Cemiyeti mi A ümul ve ehemmiyetiyle Şi 'pöa | Hariciye Vekili Lord K iki içtimada bulunmak ÜYETİ DA N nevreye hareket etmek Ü2f? ÖZ ! ajansın verdiği habere ı*’î ! hemmiyetli siyasi işlerle" #iğiya olmak üzere Londrada Z karar vermiştir. # Lord Helifaks ..ımıdv:' yasi meselelere Te meşgtl Üygi iandan Cenevreye gidemiye” Ğd nasyonal mesele olarak P€ yoruz? Çin - Japon harbi w .ya meselesi ve Çokoslovak” vası. Milletler Cemiyeti bi lelerin hiç biriyle meşgul © değildir. Müzakere | Milletler Cemiyetine 264 tün devletlerin İtalya 16 ci maddede - tasrih Öygif sanksiyonları tatbik ge verdikleri ._ını.aur.uc;:)' letler sanksiyonların 4 ileri hadde kadar gidile? raftarken o zaman ııv-'k a sinde bulunan Fransa, İT politika — manevraları teşebbüs etmişti. Kollektif barış - taraftâfi Fransanm kollektif bartfi , bu ihaneti, hem Milletler tini, hem de Fransanın TÜ ni yıkmıştır. Fronsa taraP” , V Zahün Orunun A 0 ını.ı_ııııı.ıı-:" İ ceğini anlıyan bar, on altıncı mmadde'1? ÖĞN B leri taahhütten lerini aramıya ğ kım devletler bu taahbill ) gll A, bütün ilga W y devletler de ihtiyari ; ri sürdüler. Bu "::I) derek bir rapor yizmi sekizler kesaleytf edildi. Fakat komisyotün | © kadar yavaş W'i' j çük devletler, bazan sekiln bazan da zümre ile det etti. Bundan sanrt taraflığını ilân etti G e |