Czaneler, E demleri de haftada bir gün | istirahat etm - x"'ânl eczahanelerinde .-.ıı - b Diğ Secı kalfaları Sıhhiye Ve Müracaat ederek gecele- ü gibi pazar günleri de wqmııırmı ve nöbetçi nların kapalı kalmalarını mdir. K Stek üzerine Sıhhat Vekâ - fehrimiz eczacılar cemiye - Bir emir gündererek cemiye- fikrini sormuştur. kususta Türkiye Pratik Far- B (Ear Cemiyeti başkanı Nu- Görüştük. Kendisi bir mu - iize demiştir ki: öç, Pazar günleri cezahanelerin “e kapamaları usulü idare hizin başlıca meşgul oldu- İşlerden birisidir. Bundan | tezacı kalfalarının hafta- Bün istirahatleri temin edi- | . Beznet kalfaları - sabah ) 7 den gecenin sazt 21 ine ka- | İ î 4 İ , Pu t p y L a T y kendini kara başl Müddet evvel — Ortakâyde, | ük neticesinde bir bekçiy Ve üç kişiyi yaralıyan tü- Şerifin muhake. | dün Ağırcezada başlan - q:'l.uu_,m ve Emin :sminde Ortaköyde bir aşçı fanda bir kilo rakı içmiş - - Kafaları tütsüliyen üç ar- Sökağa çıkınca Şerif ile E. Ü4 * torhoşlukla kavgaya tutüş- | İiyi'tür. Şerif, biçağını çekerek Ni göğsünden yaralamıştır. E. | G kanlar içinde'yere düştü- — gören Şerf, kaçmıya başla- | ** kaçarken de yol üzerinde açık bulunan Artin ismin- '—u evine dalmıştır. İçeri Artin ile karşılaşan Şerif, €4 bacağından yaralamış, Ar. Çi bağırması üzerine - odadan l çıkan Artinin üvey oğlu A- da karnından yaralıyarak fırlamıştır. Gözleri karar. Şerif, sokakta kendisini nak istiyen bekçi Mehme- karnından vararak öldür - e KN A Ha | B AR AA A A f Mmuhakemede Şerif, su- ha İdkâr etmiş ve şunları sö K ; 6 y ; T 'a kimseyi — vurmadını. O Ç çok içmiştik. Bana çok ra- tdller. Suîıı dışarı çıktık. beraber karanlık bir so - N geçiyorduk. Emin bata | fokat vurdu. Sonra ne ol- .“d' orum, kendimi karakol- lum. Gösterilen bıçak be- SON TELGRAF'ın Yarihl tefrikası No. 86 ı"'nıtıtorlıığun iflâsı Fuad Pş. ile mi başladı ? H, nşyııhıııwı. Dilşad; gu şarkıyı okuyordu: 5"'—. gözler, şahane, yoktur bahane... R&Mz bu şarkıya bayıl- & tekyar tekrar çaldırdı. | ; sabah olmüğa başla - e ei Boğazın Haiyırarak çekiliyordu: h&n Seslerdi: Kim var orada... İErinöbetle açacaklar tokat'ı yedikten sonra İköyde bekçiyi öldüren ve iki kişi. yaralıyan Şerifin muhakemesine | Tak dinlendiler. Ve hâdiseyi an » | Feci bir Pazar gü suüretle eczahane müstah- iş olacaklar dar famlasız çalışırlar, gün aşırı veya 3 - 4 gecede bir de sabahla- | ra kadar nöbet beklerler. İşçilerin çoğu haftada 48 saat çalışırken biz pratik cczacı kal - faları 166 sazt çalışırız. Buna mu- kabil hafta tatilimiz de yoktur. Eczacılar cemiyeti de bu hu - | susta eczahane sahipleri bir anket açarak bu mesele hakkında eeza- hane sahiplerinin fikirlerini sor- müuştür. Gelen cevapların fazla bir ekse- riyetle nöbetle kapanmak tara tart olduğu Vekâlete bildirilmiş- tir, Yakın zamanda eczahaneler geceleri olduğu gibi pazarları da nöbetle kapayacaklardır. Bu su - retle yalmız İstanbul eczaharele- rinde çalışan 300 den fazla cezacı kalfalarının haftada bir gün isti- rahatleri temin edilmiş olacak - tr. kolda bulmuş na aid değildir. Ben biçak taşı - mam,. demiştir. Bundan sonra Şerifin yaraladığı Artinin oğlu Ardaş ile Şerifi ya- kalıyan bekçi Ahmecd şahid ola . lattılar, Şerif bunların ifadelerini Kkabul etmedi. Muhakeme, diğer şahidlerin dinlenmesi için başka güne bırakıldı. Kaza Yıçlı bir kadın hayvan- lıı-ın ürkmesinden de- “layı arabadan açuruma, düşerek öldü 60 yaşlarında Salih Yürük ağlı bir adam eşi ile beraber çift te - i bir arabaya binerek ev. | Tine dönerlerken çök feci bir ka- | zaya uğramışlardır. Banlar, İzmirin Çeşme mevki- indeki evlerine gitmek üzere bir köprüden geçerlerken hayvanlar ürkmüş, araba devrilmiş, Sslihin karısı yedi metre derinliğindeki uçuruma yuvarlanarak inleye in- leve can vezmiştir. Salih Yürük, köprünün korku. luklarına asılmak suretile hayatı- m bir mucize kabilinden olarak | kurtarabilmiştir. Yazan: M. Sami KARAYEL n- Donanmamız Ve İzmirliler Donanma kumandanı efine mükellet bir ziyafet verildi. Halk akın akın ve san- larla donanmamı: etrafında dolaşıyor Donanmamızın fuar münasebe- tile İzmir limanma gitmesi, esa- sen denize karşı derin bir sempa- 'tisi olan İzmirlilerin deniz sevgisi-| ni yeniden harekele getirmiştir. İzmrliler hemen her gün sabah- 'tan akşama kadar motör ve kayık- larla donanmamızın etri laşmaktadırlar. Bu hal, pazar ve cumartesi günleri çoğal- makta ve halk bu vesile ile Türk derizlerinin satvetli koruyucula. vıma karşı takdir, sevgi ve bağlı- Tıklarını izbar etmektedirler, Diğer taraftan İzmir Belediyesi de evvelki kaşam Fuar gazinosun. da Dananma Kumandanlığı şere- finc mükellef kir ziyafet vermiş- tir. Bu ziyadette İzmirde bulunan meb'uslarla vali, müstahkem mev-| ki kumandanı, donanmaya men. | sub gemlierin süvarilerile zabiteni ve gazeteciler davetli olarak bu - lanmuşlardır. Bulgaristanda Tedkikat Bulgar maarif sistemi, küy mektebleri, parsiyon ve talebe ye- makhaneleri hakkıda tetkikler yapan ilk tedrisat direktörü Hak- kı Tunguç ön gündenberi Sofya - dadır. Bulgar Kültür Bakanlığı Genel Sekreteri Prof. Varbanofla temas eden Hakkı Tunguç, bilhas -| sa, Bulgar köy mektebleri üzerin deki tetkiklerini devam ettirmek | üzere daha bir möddet Sufyada kalacak'ır. Yeşi“;â-y—,'âe Tayyare balosu Tayyare haftası münasebetile geçen akşam Yeşilköy, C, H. P. bahçesinde Bakırköy ve Yeşilköy Hava Kurumları müştereken bir gardenparti vermişlerdir. Bakırköy ve Yeşilköyden güzi de bir halk kütlesinin iştirak etti- ği bu bale çok muhteşem olmuş, türlü eğlerce'er'e sabaha kadar iyi bir gece geçirilmiştir. Bahçe Tevkalâde bir Burette tezyin edil. miş, dans müsabakaları yapılmış, | Hava Kurumu, halka yi bir gece geçirtmiştir. Hakaretlen bir ay hapse mahküm oldu Fuad isminde bir hamal, Köprü üstünde yeya kaldırımında yük götürmesine mâti olmak istiyen polis memuruna hakaret etmiş ve dün dördüncü Azliye Ceza mah - kemeğinde biray hapse mahküm olmuştur. Sultan Aziz, uzanmıştı. Mat güzel, tülü sırtından atarak | uryan eflendsinin yanına uzandı. — Küçüksu — korusundan, sabahı İ müjdeleyen bülbüllerin sesi, dur- gun sularda akisler parayak şa - hane heyecena hiz veriyor» hün- küâr zenbelekleşen asabını yanın- daki maf güzeli hırpalayarak din- değildi. Bir uğursuzluk vardı ü- zerinde.. Ne kendisi bezmi şaha- neye nail olmuş? ve ne de güzde- lerini takdim edebilmişti. Usta, efendisinin karşısında el pençe divan durdu. İrade bekli- yordu, Padişah emretti: İ — Kalfa; yatalım artık... Dilşac | da benimle kalsın... İ Usta; dışarı çıktı. Fakat; sinir | içindey idi, Dilşad tüllere bürünmüş yatak odasına geldi. lendirmeğe çalışıyordu. * Günler geçti. Pek çok değil, bir hafta kadar... Sultan Aziz, yine devleti saran buhranlarla Dolma- bahçede uğraşmağa başladı. Sultan Aziz; her nedense bit tür. lü Fuad Poşa He yıldızı. barışık değildi. Abdülâziz, Fuad Paşayi hi mazdı, Saraya gilliği zamanlarda huzura kabul etmezdi. Fuzd Paşanın, malf buhrana se-| bebiyet verdiği, devleti, içinden çıkılmaz iktıradi bir buhrana sev- kettiği söylenirdi. ç say- İllâs eden karakter Edebiyât ve gazetecilik branş. larında kiymetile hakkettiğ şöh- Yet» ini hiç bir zaman öne sürmi. ğen, tam münezile mesleğini olan — arkadaşlarımızdan ayni mesloğin, yani gaze n çömezliğinden kurtulsbilmek ka- biliyetini güsteremiyen bir ada - | mın hücum etmeğe yeltendiğini | na kuvvetli sildesile emsalsiz ders. ler veren Babıâli mahallesinde 3lk değildir. Bu nevi hâdiseler, bu nevi n - sanlar o kadar çokter k! bunların devirdikleri çamlar, kudıkları pot- | lar müyonları geçer | Fakat az çok bu meslekte (çü- mezlikle de olsa) karmını doyur- meya çalışan bir kımsenin dar ağır ve acı bir karakter lisi olarak karşımıza olarak bizi sinirlendi mevsimsiz hücuma kalkaa bu za- | vallı, piyasada kıskardığı göhret- ler arasıma çıkmak istiyersa bu nevi sistemle emcline kavuşması imkânsızdır. Zaten kacakter — değişiverince şöhretin mânası da ona göre kıy- met alır, Böyle olduğuna göre iflâs eden karakterler lüzumu kadar şöhre. te sahib insanlara aiddir, Ampuİ İ Buhranına Karşı — | Şımdlden tedbirler, alhnıyo r Cümhuriyetin onuncu yıldönü- yüümde yapılan fazlâ tenvirat yü- zünden ampul buhranı başgöster- W mişti. On beşinci yüdönümünde Börle bir buhranla karşılaşı | ması için şimdiden tedbir alım - l maktadı | | Gümrük tarifesinin 505 inci po- | zisyonuna dahil bulunan clektrik ampüllerinin bedelini klerdingle ödenmek suretile serbest olarak Almanya, Belçika, Fenlândiva, | Hollânda, İsveç, İsviçre. Macaris- tan, Söcyetler Birliği ve Japoa - yadan idhal edilebilir. İtalyadan senevi 11 ton, Polonyadan 50 ton, | döhali caizdir. Bu iki ülke umumi | idhalât kontenjarına tâbidirler. T | Senenin en orijinal zomanını TP rn' ı okuşacaksı e Abdülüzir; İkinci Mahmudun, Reşid Beye (Reşid Paşaya) olan adaveti gibi kin beslerdi. Elinden gelse, İkinci Mahmudun Reşic Bey hakkındaki idam kararı gibi Fuad Paşa hakkında verirdi. İkinci Mahmad; Reşid Beyi dev- Jet caslısu olarak telâkki etmiş ve idamına hükmetmişti. Reşid Beyi; idama sürükleyen sebeblerden 'birisi de farmason | olduğunun Padişah üzerinde yap- | tığı tesirden ileri geldiğini söy - lerler, Farmasonluğun, İstanbulda Se- Salis devrinde teessüse baş- ve Alemdar Mustafa Paşa- İ | laç yı İstanbula #evkeden Ramiz e- fendi ve arkadaşlarının — mason teşkilâtma merhut zevattan bu - Tundukları rivayet edilir. | Yeniçeri Ocağının lâğvı, ntzamı cedidin tesisi, bilhassa; Avrupat fikirler üzerinde teceddilde doğru atılmak isteniler adımların ma - | Gen, soğuk hava tertibati | Jarla Londemaya gitmişi . Üzüm. | | Razaki üzümü le Şam razakısı iz 'Türkiye ile İtalya arasında | münakid tiraret mukavelename - sinin tatbikatında iki taraf ta bazı güçlüklerle karşılaşmaktadır. İ - talya hükümeti bu kabil matızur. ları ortadan kaldırmak ve bizim. le olan ticari münasebatını izki - şaf ettirmek için ticaret mushe. des'n. yenileştirmek istemektedir. Bu maksacdla bu ayın en beşi ile Girmisi arasında İtalya hi taralından tayin edilen m lardan mürekkeb bulu; Ankaraya gidece hal hükümetimizle temasa geçe cektir. İtalya heyeti ile hüküme arasında yapılacak müzakerı kısa bir müddel zarfında bi: iki tarafın menfaatlerin; ha cak: bir muzbedenin yapılacağı | muhakkak addedilmekirdir. | | | İtalya heyeti Ankaraya gitme- den önce İzmire uğrı hem de ti e bulunacak - lardır, Daha evwelden İzmine gitmiş e- lan İtalyanın Bari Fuarı ve kaz - mümessili İtalyon | Gilenta, | | porasyoneli saylıvlarından Andrea Yaş üzümlerimizİngiltere- de çok rağbet gördü Üzüm kurümu — tarafından İn- | giltereye, Selânik Falile v gonla sevkedilen ik parti yaş Ü. muş d e vâ - zürnlerimiz Londraya vüsıl retti, Hepsi de razakı üzümü idi, Bu üzümler, iyi ambalâj yapıldı- | ih için bozulmadan ve örselenme- | li vagon- ler, daha Londfa meyva halinde | açılırken satılmış ve başlıca sa - tonarla oteller tarafmdan satın &. htmıştır. İkinei parti üzümler de bu gün-| erde Lendriaya — vâsıl olacaktır. | Lonüra piyasası bu sene Tariş markalı üzümlere talibdir ve faz- la gönderilmesi için 1srar etmek- tedir. Kurum, önümüzdeki sene bu işi plânlı ve programlı bir şekilde Grganize etmeğe karar vermiştir. çin muayyen bir fiat tesbit ed'le- cek, kurum, tesbit edeceği Hat . larla bu üzümleri beş senc müd- sonlar tarafından tahrik edildiği anlaşılır, İ Hatta, şarkta bi nevi masonluk Glan Bektaşiliğin ortadan kaldırıl- ması da, yine farmasonluğun te. sirle vaki olduğu görülür. Bektaşilik; nasıl hıristiyan ço- cuklarını devşirerek Yeniçerileş- tirip bir fikir etrafında toplamış ise; şark hıristiyanlarını da zime. sinde cemediyordu. Birçok Rum ve Ermenilerin bektaşiliğe sülük ettiği muhakkaktı. Devlet ricalinin hemen ekserisi bekteşi idi, Devlet! aliyye, adeta bektaşi babalarının elinde idi. Selimi Satis devrinde, daha can- h bir surette harekete geçen ma- sonluk; bekteşliğin müsellâh o - cağı olan Yeniçeriliği ortadan kal- dırmağa çalıştı. Fakat; bektaşiler galebe çaldı. Selimi Salis katlolundu. Bilâhâre masonluk, Ramiz E - fendi ve arkadaşlarile, Alemdar C S | konulacaktır. 3 —SON TELGR !ktısadî meseleler Türkiye - İtalya ti- cari münasebatı Mevcud muahededeki zorlukları bertaraf et gmek için bükümetimizle müzakerelerde bu- lunmak üzere İtalyadan bir heyet geliyor İItalyanlar Izmir fuarından tak- dirle bahsediyorlar İzmirdeki tedkiklerini bitirmiş ve İzmirden Radosa geçmiştir. Hareketinden önce İzmir İtal. yan ticaret odasının bir ziyafetin- &e hazır bulunan meb'us Gilenta, ziyafetin sonunda mühim bir nu- | tuk söylemiştir. Neb'us, Türk - İtalyan iktasadi münasebetleri ve memleket'ini; hakkındaki noktai nazarımı anlat- muş ve bu arada Türkiyede ilk na- zara çarpan hususiyetin kalkır - | yahede ettiğini, cuklarının takdire değer gey et tahminin fevkınde bulduğunu söylemiştir. Meb'us, İzmir Fuarının et mü- tekâmil Avrupa Fuarları ayarın. da bulduğumu ve coğrafi mevkii itibarile hepsinin fevkinde bir ral maya namzed olduğunu, İlab yanın, Türkiyenin bellibaşlı müş. * terileri meyanında bulunmas. iti- barile İzmir Fuarı ve Türk piya. sasile yakından alâkadar olduğu- nu İlâve etmiş ve tüccarlarımızı, Bazi Fuarma iştirake davet et - miştir. Di detle satın almayı geranti ede - vektir. Bu saretle bağcılar, kıcılığa ehemmiyet vereceklerdir. Haber aldığımıza göre razakı için beş, Şam razakısı için € kuruş fiat Avrupa piyasalarına yaş olarak sevkedilecek olan bu üzümlerin hastalıksız olmaları ve bakıma e. bemmiyet verilmesi şarttır. Da- ha şimdiden birçok bağcılar, bağ. larını razakıya çevirmeğe karar vermişlerdir. Hariciye Vekili Bugün geliyor Hariciye Vekili doktor Aras re- fakatinde hariciye genel erkroteri Numan Meremenctoğlu — olduğu halde bugün İzmirden şekrimize gelecektir. Vekil iki gündenberi İzmirde bulunuyerda. Bu fırsattan istifade ederek fuarı gezmiş ve şerefine bir ziyafet verilmiştir. Noktar A- ras İstarbulda kalacak ve Başves kilin avdetini bekliyecek a Mustafa Paşayı — vasıta kılarak | bektaşilik üzerine yürüdü. Dene- | bilir ki Rusçuk yaranı, masanların i hareketidir. Tialet Efendi; hernekadar Tepe-| delenli Ali Paşa ve salır mesele - Jerde bir hain idi ise de, — Sazağ inde masonlara karşı koyan en büyük bir silâh idi. Fransa ihtilâli kebirinden sonra masonların Türkiyede nüfuzunu artırmağı başladıkları muhakkak-, tır. Selimi Salis ve ikinci Mahmud | masonların tesiri altında kalmıştı. Selimi Salir vak'asile İstanbula ve İmparatorluğa sahib olan Alem. dar Mustafa Paşa, buz gibi Yeni- çeri idi, Alemdar, masonluğun içten, içe | Bizli olarak kendilerini âlet ettik- | | mento ile inşa ve takviye olun » lerinin farkırda değillerdi. Alemdarın vücudü, bilâhare ma- sanluk için de tehlkeli görüldü. (Devamı var) | şehrin kalabalık ve piyasa semt. Edirne az kalsın Susuz kalıyormuş — vaktinde farkına vara- | birçek yerlerde akıntı vermiye- — | bütün hat üzerinde yapılacak e- Barınma c vleri Esrnaf cemiyetleri müşterek yare dım heyeti, bekâr esnaf için, E - Mminönünde bir barınma evi yap. tıracakmış. Bu binaran lüks olmuyacağı muk — bakkaktır. Yeni şehir plânına gö. re, Eminönü —meydanının açılıp temizlendiği ve arsa fiatlarının ateş sını da aştığı bir sırada, Oraya taşından toprağına kadar, hem de ucuza çıkmıyacak, göste- Trişsiz bir bina yapmanın ne deres ceye kadar doğru olup olmadiği şehir mütchasaısının takdirine ve esnaf cemiyetlerinin büdeelerinin zenginliğine bağlı bir meseledir. Fakat, bekâr esnaf için, bir bas Tınma evi yaptırmayı Güşünmek, esas itibarile çok mükemmeldir. Eski usul şehir teşkilâtimda; he. kâr odaları vardır. Bunların bir kısmı, bâlü dürüyor. Dürüyör amma, ne halde? Sonra, bu bekâr odala mahiyetini tamamile kaybatmiş. #r; değiştirip ıslah edilmelerime imkân yoktür. Yalrız bekâr c için deği lerinde de, böyle barınma evleri, pilmalıdır. Avrupanın büyük şehirlerinde (asil de nüit) Jer vardır; versiz yurdsuz insanlar, çok az biz üc - — retle geceleri, oralarda bacmırlar, —— Bu barınma yerlerini, polis, is- tediği zaman kontral edehilir, Bu yerleri, yersiz yurdsuzlara nir . yilik,, bir yardım olduğu kıdar, bir şehir için, Jözundür. Bu yin kurulmalarına Evkal v Kızılay yardım edehilir. Evkat, temeli hayır için kurül- müş bir müesesedir. Kizilay, düş- künlere elini uzatır, Bu barınma yerleri, kışın kar, yağmar altinda kalmış yersiz bed. bahtların goğunu, ahlâki dalâlet- lerden kurtarabilir. Bu da, mem- leket için, bir kazançtır. MAHMUD YESARİ Bereket belediye işin rak tedbir aldı Eğdirne, 4 (Hususi muhabirimiz- — den) — Kırk iki kilemetredeki membalardan Edirneye gelmekte olan suyun geçtiği yollar, tamir. — sizlik yüzünden pek berbari bir hale gelmiştir. Hattâ, denilebil.r ki, Mimar Koca Sinanın vaptığı gündenberi bu su yolları en ufak bir himmet eseri olmak üzere da- — hi bakılmamıştır. Bundan birkaç sene evvel Edir- — ne şehrinin su tesisatını deruhde eden ve ön bin küsur lira ile bu yollar üzerinde tamiratta bulun- duğünu iddia eden şirketin yaptı- — Bi iş, hiç denecek derecede ehem- miyetsiz ve değersizdir. Su yollan cek derecede bozulmuş — ve bazı yerlede arazi heyelânları neticesi olarak suyun ziyamna sebeb olmuş — tur. Bunun pek tabii bir neticesi 1 Olarak Edirne bir susuzluk tehlis — kesi ile karşı karşıya gelmek da- — kikalarına yaklaştığı son aylar - — çinde Belediye bilmecbduriye fa- aliyete geçerek bu işe ayırdığı ön bin lira kadar bir para ile esaslı — tamirata girişmiştir. Mansabdan — membaa doğru yapılmakta ve her gün ilerlemekte elan bu tamirata — saslı muayeneler ile her yıl de - vam olunacak — ve bu süretle sü — yollarının şehre lâmım suyu z etmeden isalesi hususu temin edi- lecektir. Su yollarının bozuk görülen yera lerinde, su muvakkat yollara #li- — narak ana bat duvar ve semini çi- — maktadır. Mevsimin müssadesin.