:ı':d.ı bir nocl gecesi müte. Büyı , *Vde bir kız çocuğu dün. &n M"m' Babası ve anası zen. Üş d Anası çok, pek çok Bit kadındı. Ko ya < azşl_"t'—lâı müteahhid kendi. üde z 1. Kadın 'e "::'“l Mücahhid kızdı, ve Küçüy YN çıkardı. '“—hıı.:-""a ile kardeşi çalış - Makay arina yardım. etmek leııd! kaldılar. L yi * dört yaşında ve çok M L” kız ne yapabilir? Nasıl ur? Bir gün sokakta kendi kendine şarkı H W':’Wu Çalgih kahvelerin bi. I'! bi qqü kız bu teklifi kabul etti. M,_ & Dir pazar günü, çalgılı ü ĞA kapısında asılı ilânda şu Hüyordu:. <Sinyorina ti yanca şarkılar söy- ”“c:ıı" kahvenin müdürü ker ."'ı.."“’“’e bir lirete, yani beş *ı.,ı.:"ııı.. atmiş ve otuz liret Küçüp y TDİşti. b Ttağı kız parayı alınca büyük Bler GAYA koştu, Mavi renkli İr Suvare robu satın al. t &“"““ düzeltti. Bpayoç ©, Siktiği zaman yüreği ga v Üzleri titriyordu. — Bir 'W'(zmı açamadı. Kolisin '& '.'h:mr-mılvırdı Na, başlasana... Uf acık bir Va h Ü — yazılarının ülgudo bu seyahatin oriji. Höyle anlatıyor: Siklan fırtınası — bü- eçi TP taraflarının, 5_ ihin, Sengal ve Ni. "Ya halindeki kum- S kalgiçlihde yığıyor. ve Sah yüzy yYordu. W'kamşık, iki İ belirsiz bir sis BAA e bize İi metre '*5—:: diye görünen şey & kapan , Hikanıvor. Göz- tk'tî y'":' 'Yör, kulaklarımız İ ığ:ı.ı"““' nda Maryonla dört Yaptaj Se G e a -ı..,_f_;*' Var. Şengetiyle a bir yerde yol arı. bi “MİŞ, yiyeceğimiz | | _Eski bir güzellik kraliçesi lina Kavaliyeri 1900 senesinin güzellik kraliçesi idi Ün bir “güâlkm—oueuıl" idare #diyor. 60 yaşını geçmekle beraber hâla güzeldir avaliyeri, hazin bir sesle oku. mıya başladı. Güzelliği, sesin tat. Llığı, hazır bulunanlar üzerinde büyük bir tesir husule getirmiş. ti. Herkes derin bir vecidle din - liyordu. Şarkı bitince bir alkış tufanıdır başladı. «Bir aşk gece. şarkısını söylerken kendi de, iyenler de gözyaşlarını zabte. dememişlerdi Mavi renkli suvare elbisosi genç kıza uğurlu gelmişti. Kahvehane- nin müdürü, yevmiyesini 15 1L rete çıkardı. Zengin bir kadının oda hizmetcisi, madamının giy- meyip kendisine verdiği elhseleri haya satıyordu. Bu suretle Li. na, her gece bir Başka robla sah. neye çıkıyor, alkışlanıyordu" Li (Devamı 6 ımcı sahifede) TAR mühtelif yerlere koyarlardı: kale. ler, manastırlar, hastaneler, «Filip Ogüst kulesi» denilen Luvr ku - i, Vensan kulesi, Didero gibi, Latüd gibi maruf adamlara mah- bes olmuştu. Bu hapishanelerin en meşhuru Bastil $di, Bastilin zindanları, de. mir kafe; ek korkunçtu. Yer altında bulunan bu zindanlarda tavanından su sızar, kedi büyük. lüğünde fareler delaşırdı. Bura - azdı. Bastil, despotizmin sembolü idi, 26 metre genişliğinde ve 24 met. re yüksekliğindekli kulelerinin etrafı 8 metre derinliğinde ve su dolu hendeklere çevrilmişti. Zaptı BüzTikabil idi. Bastil 22 nisan 1370 de Inşa olunmuştu. Bidayette bir askeri kale olarak kullanıldı. San. ra, Rişliyö tarafından hükümet hapishanesine çevrildi. Kulelerin her biri üç kısma ay- rılmıştı. Alt kısımda — zindanlar vardı. Bunların ekserisi, 6 metre derinliğine kadaı du. Aydınlık, hava girecek iğne deliği bile yoktu. Buraya, tehlikeli adamlar hap- solunurdu. Her kat' kapılı 0- dalar vardı. Bunların kalın par- maklıklı pencerelerinden hafif bi ziya girerdi. Kulenin tâ tepesin. deki sırada kışın soğuktan, yazın sıcaktan oturmak kabil değildi Bü odaya da firarından korkuları tehlikeli mâahbuslar konulurdu. Bastilin bir ümumi “müdürü zeminin yor. Kum dağları arasında yaşıyanlar... ailıra avcıları bambaşka yaradılışda fevkalâde kabiliyetlerdir. yeşilliğin etrafına toplanan kalmamış, hayvanlarımız yorgun, biz bitab bir huldeyiz. Yolumuzu da şaşırdık. Biz azap içindeyken Buda göründü. Geldiğini bile gür- Teden birdenbire kumun önümüze çıkıverdi. Kalın bacaklı, kısa boylu mavi denlu bir adamdı bu...Sol-eliyle omuzumdak, uzun silâhı tutuyor, ötek! elile de sarı. ğtnı düzeltiyordu. Yanık üstünde porlyan gözlerile Yüzlerce geyik, binlerce ceylan burada yaşıyanların geçim vasılasıdır. derddenuzak, her kaygıdan azade ömür süren bu Mlar“bedevilerin bedevisi,,dive adlandırılıyorlar vardı. Mahpuslara çok ağır-rüya- İHE KARIŞAN || ya girenlerden sağ çıkanlar pek | Vaktile Fransada, mahpusları | m | | yor gibidi. Arkasında bir de deli. | kanlı denecek yaşta bir oğlan var- dı ve kayışla vahşi bir köpek tu. tuyordu. Bir saat sonra yapraktan yapıl- mış bir kulünenin içindeydik. Bu. ba'nın ailesi etrafımızı aldilar. Bize tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Ev sahibinin karısı sut ve hurma ge- tindi. Buba vergis'ni, Adrar emirliğine | Ka veriyordu. Bizm kılavuzumuz ori'yse buradaki avcıla çok iyi geç Tirdi — Avc fakirdir. Bu ne arap ne berberidir, hbelki de Zenagi de de- velhas buralardaki 4 | tarin içinde ne gibi hayvanlar bu- lunursa - onlart avlarlar. - Yalnız avcı az m sandır. Hatıgi haş van olursa olsun etini yer. Mırır darısı, pirnç eker güneşte kuru- tulmuş geyik eti bi | — (Devam 7inci de olunurdu. Buraya atılanların ekserisi müuhakeme olunmadan, senelerce yatarlardı. Arayan, s0. ran olmazdı. Olsx da müdiri umu. mi: «Tanımuyoruz, burada böyle adam yok!» cevabını verirdi. Ehemmiyetsiz bir ihbar üzerine Bastile atılanlar, senelerce mah. bus kalanlar pek çoktu. Meşhur Volter iki defa buraya girmiş on bir ay yatmıştı. Rahib Morole, Marmontel ve daha birçok maruf kimseler de vardı, Paris halkı; 14 Temmuz 1780 da Korkunç Hapishaneler.. Despotizm'in sembolü: BASTİL İnsana dehşet veren hâdiselere sahne 'olan bu çatı altında neler yapıldı ? dostlarına haber verdiler. Bunlar, bitişik evin bi lardı. Elbise v di. | gidiyordu. Bir gecede bütün mah. puslar bu suretle kaçtı. İmparatorluk idare, Plaji yeniden siyasi mal la doldu. Radikal partisi şefi Rank buraya kapatıldı. 1871 den sonra Roşfer, bir kaç Bastil 14 temmuz 1789 ihtilâ içinde 50.000 d deposundan, 28,000 tüfek aldı. Bastile hücum etti. Kapılarını kırdı, içeri girdi. U müdürü öldürdü, Zindan. larda bulunanları kurtardı. Ahali «Hik ile yeksana tilin bulunduğu yere «Ci yet meydanı» ismi verilmiştir. Ve tam ortasında 14 Temmuz hey . kelini taşıyan yüksek bir — sütun hır. SEN PELAJİ HAPİSHANSİ Hukuku âmme ve siğasi mah. kümlara mahsustu. Üç büyük kı. sımdan mürekkebdi. — Borçlarını ödemiyenlerin yerleri de ayrı idi. Mahkümiyelteri bir seney geçmi. yen hukuku âmme mahkümları da burada hapsolunurdu pavyonu» denilen kısım, mahkümlara hasredilmişti. Bunlardan - birisi " hapishaneyi şu suretle tasvir ediyor: «Bu kalın duvarların arasındı geçeri ömre yaşama denir mi bil- mem... Rutubet, pislik, koku, has. talık... Kalın duvartar, üç sıra de. mirli-küçük pencereler, bu pen. cercerden giren soğuk Tüzgâr... İlk katta, bir müdürün dai rst vardı. İkincl katta muhafız- larm odaları, üçüncü katta dar hücereler, beşinci kattaki hüce. telere «büyük ve küçük Sibiryas ismi verilmişti Burada bir kışın souktan ölenler çoktu. Sen Plaji, 1794 de siyasi mah: kümlera tahsis olundu. Madam Bolan ve Şarl Nodiye burada hapsölünmu 1833 de mahpusla serbesti verilmişti. Bir arayâ top- danırlar, eğlenirlerdi. Hastalan. dıkları zaman istedikleri doktoru celp edrler. Evlerinder. yiyecek #çecek getirirlerdi. Fakat, bu ser. besti sui istimal olundu. Ve niha- yet menedildi. 13 ve 14 Nizanı 1835 de cumhu- riyet taraftarı oldukları için haps olumanların hep birden fiararı hâ. disesi nakle deği Frar plânı Kavenyak ve Ginar tarafından hazırlanmıştı: Mah. puslar mahzene indiler, — bitişik evin bahçesine çıkan bir yol kaz. dılar ve hep birden kaçtılar, Yo- 1u açmak için Jâzımgelen kazma. | arı, kürekleri ziyarete gelen ka. dınlar getirmişlerdi. On dokuz metre uzunluğunda olan bu yolu bir ayda açtılar Bitince, linde halk tarafından yıkıldı | kere Başvekil Klemanso da b dılar ŞATLE VE TAMPL HAPİSANELERİ 12 #nci yüzyılda manastır olarak yapılan Temple, ihtilâlden sonra mâhbese çevrildi. (Devamı 7 iuci sahifemizde) Birson ve da mahpus kal. İ 5S—SON TELGRAF — 15 Ağustos 1928 ' Bir Kraliçenin Romanı İlk aşk, fakat sonsuz!. Kraliçe Vikto—rymWatı_ hüküm. dar kadının vazifesini her şeyin üstünde tuttuğunu gösteriyor.. Aşk neler yaptırmış ? 1819 dan 1951 senesine kadar yaşamış olan İngiltere Kraliçesi Vikte kendi iketinde met sonra adan gittiği zaman arkasın. da Viktorya devri denilen bir da. vir bırakmıştır. 1837 de tahta çı. kan bu kadının hükümdarlık ha. yatı çok şi Onun ilizler, bu hükümdarlarını zaman geç - tikce öğrenilen şeyleri yazmak cl. hetine çok ehemmiyet veriyorlar. Kraliçe Viktorya, genç yaşında düul kalan bir kadındır. Sevdiği hayat arkadaşını kaybettikten sonra yalnız kalan genç kadın hü. kümdar, srtık bütün zekâsını ve kalbini, vazifesine, memleketinin için öğrenmek, ona d işlerine vererek yaşamıştır. Kra. liçe Viktorya daha tahta geçme.- den, hükümdar olmadan, genç bir kız iken nasıl sevdi evlendi? Nihayet kaldı? Londralı Sandey Ekspres gazetesinde yeni tedkikata ixtinad ederek çıkan şayanı dikkat bi zıda bu hükümdarın hayatına da. ir yeni öğrenilen cihetler görül. mektedir. Bunları hulâsa edince, hükümdar bir kadının hayatında nasıl safhalar olduğunu anlata - caktır. Kraliçe Viktorya, Prens Alber isminde bir Alman prensi ile ev. lenmiştir. Biribirlerini çok sevi. yorlardı. Fagat prens genç yaşta vefat etti. Kraliçe dul kaldı ve u. zun seneler bu matemi gönlünde sakladı. Fakat ondan evvel Vik - toryanın başka bir genç ile seviş. YEL YELKEN Yelkenin gemilerde kullarıldığını hepimiz biliriz. Fakat garibeler memleketi olan Amerikada bu yaz, yepyeni bir yelken modası türedi... bu yelken oyunu her kumsalda yüzlerce genç kız t: flen seanslara vesile oluyor. Resimde, kendini bu modaya kaptıran sevimli yıldız Ann Rut! |lıkarı arasında geçiştüi larda tatbik edilen ve çok cazib bir eğlence sistemini teşkil eden fından neş'e çığ- er. ford'u da sahilde yelkenle koşarken görüyorsunuz. Moda, bizim plâj. lara da sirayet ederse bol rüzgürlı İstanbul plâjlarında yaz eğlencele. İzinin orijinsl bir numarasını teşkil edecektir. mra nasıl | Genç Prons Jorj Kembriç... miş oluduğu anlaşılıyor. İngiliz lazetesinin yazdıklarını takib e nce şuna varılıyor: Viktoryanır hayatında tesirini muhafaza etmi lan erkek, yalnız Prens Alber de ir. Hattâ Kraliçe de bu prensi bir Genç Kralçenin ilk aşkı kendisine saa. det getirmemiştir. Dendiğine gö re bu ilk aşkında meyus olan genı kız, onun tesiriledir ki bütün ha. yatmca kıskanç, asabi, titiz ol . muştür. Kraliçenin ramanını an. latmak için şöyle başlamak lâzımr Prens Jorj Kembriç ismindeki asılzade 1819 senesinde bir gün, dünyaya geldiği zaman o vaktin eccimlerinden ileri gelen bi. iyle bit keşifte bulunmuş: — Bu asilzade, yaşadığı müd . detce dünyanın en büyük saadet. lerini tadacak ve en acı felâket. lerini görecektir. Her iki surette bu prens, büyük bir tahtın yanı. na yaklaşmış olacaktır. Fakat hiç bir zaman o tahta çıkabilecek gi. bi değildir. Yalnız kendisini se . venlerin kalbine girecek, gönül. erinde hâkim olacaktır. Severek evlenecektir. Fakat — dostlarının bu hususta verdikleri nasihati dinlememiş olacaktır. Bi ikinci olarak sevmiş olduğu erkek olarak görüyordu. İşte müneccim o zaman böyle söylemiş, seneler göçtikce pren . sin hayatındakt safhalar da buna benzemiştir. Prons Jarj Kembriç, Kreliçe Viktorya ile kardeş ço . cuklarıdır. Eğer Viktorya dün ya gelmemiş olsaydı bu prens bir gün İfigiliz tahtına geçecekti.. Pa. kat tahta mirasc: olarak bir kız dünyaya gelmiştir. Onun için Prens Jörj Kembriç kralı olama. mıştır. Dünyaya gelen ve bir gün İngiliz tahtına oturan kız kimdi? Kraliçe Viktorya. Viktoryanın bir tahtına çıkacağı anla. Jori Kembriçin va. tini de kurtarmak lâzımgel. şti. Onun için düşünmüşler ki prens ,yüyüdüğü zaman Viktor « yayı alsın diye... Bu suretle kra. liçenin kocası ve kral gibi bir mevki sahibi olacaktı. Prens Jorj Almanyada Hana. verdesidi. Fakat artık sık sık İn - Fakat bu dü fikirde bir a « damdı. Bir gün açıktan açığa $öy. le demişti : — Bence, izdivac denilen şey, pek mukaddestir. Bir erkek, ala. , tacü taht i. çin almaz. Yalnız karşılıklı aşk varsa onun için alır. Prens Jorj, ileride kendisine verilmek üzere hazırlanan Pron. ses Viktoryayı evvelâ beğenmi « yordu. Fakat kendisine tenbih e. diliyordu ki müstakbel zevcesine şimdiden hoş görünmek için ça. lışmaktan geri kalmasın diye. Ni. hayet İngiliz tahtı, tacı da kızı (Devamı 6 ıncı sahifedel Küi 566z