ıi'fğme. veiktibas I Mahfuzdur: Yeni ge "luhabere Yağ :&:“' Hil nefere — cevab ıd.ıın fırladılar, Mazgalına seğirtet. B Bi Sbaşanın söylediği D, e WM Yanıbaşına so - N“ alır ona yaklaşı . ,,”_f::ıfwkwm gemisine a - Âz bir mesafe ile lunuyor; ay- Tei h.gbır gemi iz! Sütüyey Hgmen suyun üs. #i ter Ford, .'1 yilen 'ıhıaızı.ııı. ""f“ht'vy— davet etti. a kaçidini tanıtta: , lör Teodar Bro - (ot k | »,qîq Buı' Trk destroşer'ne Sularda karakol ya- ı“"'l“umı gören V Elş FT1 derecede sevin Altında dünya gö üı:î*m bir daha gör - &, başlarından ge- Maceraları onlara | Yazan : Rahmi Wesika, resim, malümat ve not verenler; Eski Osmanlı donanması erkl- nından miralay Remzi, İskele ve limanlar umum kumandanı albay Şükrü Pala, komodor başkâtibi İhsan, batan geml kaptanları, eski armatörler. Ve bugüne kadar gizli kalan vesikalar len tahtelbahir ye devam ettı anlatmak, onların yaptıklarını din. lemek için c orlardı. bir asır süren kacı gün ererken mürettebatın sabırsızlığı da aşırı haddini buldu. Sanki bugün bir türlü akşam olmıyacak gibi geliyordu herkese.. Güneş, yavaş yavaş Murmara en. ginlerinde bir günlük yorgunlu- ğunu dinlendirmek için suya da. larken yamyana duran, suların ka. zarmasını bekliyen B 7 ile E 12 de bir faaliyet baş gösterdi. Mürottebat çevik hareketlerle gündelik hizmetlerinin son kısım- larını yaşamadılar. Göce, siyah bir çarşaf gibi Marmaranın üzerine kapanırken gökte beliren yıldız . lara karşılık suda uyuklıyan iki düşman — tahtelbahri de yerd mantar biter gibi suyun üstüne çıktılar. Anid a- çılan kapaklardan iki geminin sü- varileri yarı bellerine kadar gö ründüler E 12 yavaş hareketlerle manevra yaptı, geldi, B 7 ye aporda etti. İki gemi bi süvariler birbirlerine hatır sordular — Hella. Gud ivning Tazmen... Gud İvning Helbrock!. Dur oraya geleyim konuşa - km Tazimet bir sıçrayı: pağından fırladı, sırtı, dar güvertesinden B 7 ye geçti. Kapten Heli B 7 nin göğsüne çıkmış, daşının gelmesini bekliyordu. Jki süvari birbirlerinin ellerini | kasare k.-! rile konuşa konuşa baş gü: nin ucuna, k İyiyim.. Sen?. Ben de öyle. Gülüştüler. — Helbre etti — Benzii ek devam | n veyağ ge abil. İyi ki din. Seni görünce konuşmağa dal dum. Müret Arkadaşları şmaktan iş düşünmeğe lüzum Bolca & üyorar. nzin getir. uren kim ?.. 10 Çeviren: F. s,uıııı | leri. Bana gelince: her gün iki üç saat burada vakit geçiririm. Ben. den de mi şübhelen'yorsunuz? — Rica ederim, Mösyü dö Ros. . Dün yemekten sonra nasıl geçirdiğinizi, nerelere git. | nerelerde — dolaştığınızı koet, vak ğinizi, söyler misiniz?, — Her günkü gibi dışarı çıktım, uzun müddet kırda, di rında dol: at an birdi | — Yalnız mı idiniz? | — Hayır! Köpeğimle beraber.. | kendisini istievab etmek ister « Seniz... | — Kırda veya deniz ken dolaşırken kimseye tesadül ıımo.ı' diniz mi?.. mda | Yağız. dim. İstediğin — kadar da yaj Şunları taşıtalım. Hebrock emir verdi — Haydi çocuklar — benzin ve yağı E 12 den alın.. 4 nefer bu hiz. hsis edildi. Bir taraftan ge- Taiden gemiye benzin ve yağ tek. taşınırken öbür taraftan da rılıyor. Vardiya. başka, mürettebat ikü sefinenin de güvertelerinde kü- Çük küçük kümeler yapmışlar bir birlerini dinliyorlar... Kahkahay la konuşuyor, gülüşüyorlardı.. 'Tazmetle Helbrock bulundukları | yerde muhabbeti — koyultmuşlar çeneye küyvet anlatı Helbrock Mes'udiyeden başla - | yıp bütün yaptıklarını sırasile ar- kadaşına teker teker anlattı. Emanetleri götüren treni nasıl topa tuttuğunu söylerken Tarmet gülmekten katılıyordu adeta... Yalnız muhacir dolu gemileri yakma faslında arkadaşına itiraz etti: — Bunu yapmamalıydın Hel . Brock!. dedi. Terör yapalım der- ken büsbütü nvahşete sapmama - lıyaz... Helbrock arkadaşını tasdik etti. — Doğru.. Hakkın var amma, oldu işte bir kere, Maamafih mo. | tördeki silâhsız jandarmalar da bize az korku çektirmediler. — Motürlerde jandarma da mı vardı? — Vardı ya.. Muhafız jandarma. | lar. — Üstünüze ateş mi açtılar?.. Helbrock, Tazmetin son sualine birdenbire cevab veremedi. Dur- du. Biraz düşündü. Çanak çömlek taarrüzunu söylerken arkadaşının kahkaha sağ sarsıla sar. | sıla alay edeceğini Az daha bunu anlı geçecekti. Fakat birlerine bunu çoktan hikâye et- mişlerdi. Bu noktayı da hatı dıktan sonra Hel lamış olmamak için sözüne devam etti: — Hayır, dan vermi etmiştik. Ateş açmalarına mey- ecek şekilde harekı Motörleri çevirdiğimiz zaman mürettebatın silâhları ve topun tehdidile karşılaşan jandar. HIİKÂYE | Pnayordum. 'RADYO| üfeklerini teslim ettiler, (Devamı var) — Kırlarda, deniz kenarlarıtıda kime tesadüf ol Buraları Pa. risin İtalyan caddesi değildir ki eegm düşünmedim doğru mal evrmiş ol: tim, ne yaptırm Şato sahibinin bu münas gözl sörgu hüki! sıktı, Fakat itida! hafaza Mösyö dö Kardeş katili (4 üncü sahifeden devam) ma bir bir gey bilmiyordu. Ta « mamile hisleri tesiri altında ola. de tabanca olan — kolunu kaldırdı. Belki kardeşini akılan- ması dövecekti, Fakat onu | öldürdü * Epeyce bir müddet sonra gaze. telerde şöyle hir havadis okundu Kardeş katili idamma mahküm oldu. Bundan dört ay evvel Çengel. le ihane - leşi Cemali öl. m durüşma Sarrafın Hikâyesi (4 üncü sahifeden devam) di gülünç görülüyor. Fakat o za. man bana böyle görünmüyordu. Çünkü vaziyetim müşküldü. Ben de inanıyordum. Bana o hâkim. den bahsettiler. O hâkim üzerin. de bir kadın vasıtasile iera ede - ceklerini söylediler. Bunlara ina. Bundan sonra muhakeme baş. ka bir güne bırakılmıştır. Her iki maznun kefalete bağla. serbest — bulunmaktadır. Bundan sonra mahküm şahid tek- rar hapishaneye gönderilmiştir Hâkimi, bir kadın de edeceklerini iddia ederek Ha. | rolddan para çekenlerin muhüke- mesi bir müddettenberi devam et. e ve İngiliz gazetelcrinin sü. tunlaraı doldürr evvel *Son Telgra safbalarını yazmıştı. nin bundan sonra gire lar da İngiliz gazete; lecek tafsilâttan hi yazılacaktır. BUGÜNKÜ FROGRAM | Akşam neşriyatı: | 18,30 Plâkla dans musikisi, 19,15 Konferanşs: Eminönü Halkevi na. mına: İskender Fahreddin (Pro- paganda tarihi), 19,:3 Borsa haber. leri, 20,00 Saat ayarı: Gremviç ra. sathanesinden naklen, Nihal A - | sım ve arkadaşları — tarafından | 'Türk musikisi ve halk - şarkıları, | 20,40 Hava raporu, 20,43 Ömer Rı. za Doğrul tarafından arabea söy. lev, 21,00 saat ayarı: Şan, Bedri. ye Tüzün stüdyo ©: S1 refa. katile, 21,30 Tahsin Karakuş ve ar tarafından Türk mu. sikisi ve halk şarkıları, 22,10 Mü- Zik ve varyete: Tepehaşı Beli bahçesinden naklen, 22,50 Son hi berler ve entesi günün programı, 23,00 Saat ayarı: Son Mösyö dö Roskoet Goğrularak yerinden kalkt: — Adliyeyi tenvir edecek bir ı öylemedim. Ben hafiye de. | Dedi. Sorgu hâl ziyade sabredeme — Rica ederim, istihzayı bıra. kınız Sizin bu halinizi biraz garib | buluyorum | — © halde beni tevkif ediniz! Ne duruyorsunuz? Dedi Gözlerinde garib bir pa. | i artık daha - | rilti vardı. hatrına gel. un bilikçi açıklan — açığa — Dolaşırken gayritabit bir şey görmedini — Gi söylerdim. eydim, 5z sormadan 'Teşekkür ederim, sözleriniz. ea tenvir etmiş oldunuz.. : R — Bu sonraki iş Şimdi oğlunu. I icvab edeceğim Lü gelmesini emreder mislı — Oğlumu mu? Oğlumun bu | işte dahli ne? Sonra anlarsınız Kendisi ne. rede? — 'Odasında Hizmetçilerimden ı Size bir | y Zira, karke | tenberi kilit altında, İlet | gündür şatodan dışarı çıkmadı. —| — Pek zannetmiyorum, birinin nezareti altındi. (4 Üncü sahifemizden devam) Cumhur Roeisi e| Ş halk ara. k İngiliz efki mumiyesinin ne yolda ol binerek Frai miş, sergiyi görüşmüş, nleketini uran bu a Alman — sefi görmiye lüzum — hissetmemi nlaşılıyor ki F mah la çok şey elde edilebi. krindedir. Yahud da onu | deren Hec Hitler bu suretle büyük büyük mu yetlere zemin hazırlanacağını hesab et - geçen sene yaver Friç Vaydmanın Paris seyahatinin ne. ticesi ne oldu?. Almanyaya av. det edince Her Hitlere ne gibi #ntıbalarından bahsetti? Frat " yı müsald bulmadığını söylemiş olsa gerek. Fakat İngiliz gazeteleri bu mev. zu etrafında birçok şeyler yaza. dursunlar bunların birer tah - | Karısını gaze Bulayıp yakan Bir otelci (5 inci sahifeden devam) mizi de göreceklerdi. Otomobile yol verdim. Vak'ayı bir kaza şeklinde göstermek ak. Rma gelmişti. | GAZA BULAYINCA Karımın vücudünü gaza bula . dım. Sanra otomobili hendeğe yuvarladım. Bu sırada ben de y ralandım. Elbiselerimi âteşe verdim. Oto. mobili de, karımın vücudünü de yakmak, kül etmek - istiyordum. Sonrasını biliyorsunuz. Sorgu hâkimi, mevkuftan da . ha başka şeyler öğrenmek iste. miş, fakat o: — Yarın birakını Bugün beni rah: ye süküt etmiştir. Yalnız şa cümleyi iyâveye rarı olmuştur: — | — İtiraf niyetinde değildim. | Sonuna kadar inkâr edecektim. Cocuklarımın şerefini kurtarmak | Grapin, karısını çoktan öldür. tasarlamıştı. Bvyanli bir Hirasile 5 frank ve ayrıca bir banka üze. Kilmiş 17000 franklık bir çek bulunmuştu. Bu paraları fi. rar maksadile üstünde taşıyordu. Tahkikatın — neticesini — bilâhare yazacağız. — Nasıl, sözüme inanmıyor mu. sunuz?. Tabil değil mi? Babasısınız, elbette kendisini kurtarmak is - tersiniz... Ben, zannettiğiniz gibi mer. hametli bablardan değilim. Bunu elbette bilirsiniz. Röne'niz bu ci nayette dahli yoktur dersem bu | hakikattir. | Sorgu hâkimi asabiyetle yerin. den kalktı: — Buraya oğlunuzu — sorguya çekmek için geldim. Sizinle çene yarıştırmı çağırınız, yoksa gider, hakkında Selestin, başını eğdi, gi dakika sonma yalnız geldi, kül gibi olmuştu. benzi | olduğu dalma tekrar edilmektedir. — Röne nerede? Niçin gelmedi? ZzS0N TELGRAP 3 Ağıster 15z de Şimdi malüm olan bir cihet var | ki o da Berlin | da temasl dur. Fakat tere ile Alm or. Bundan evi de bu yolda yapılmış t vardır. Fakat onların neticesi gel. d e ile unda ebbüsler eltme! Bu böye olunca d ile de anlaşma sile Fransa yoluna — gidilecek demek oluyor. Çünkü Franse ile İngiltere arasında bugün sıkı bir teşriki mesai vardır. Landra ile bir devlet Fransa ile de münasebalını düz çin konuşacak sayılıyor. Yaverin Lonı si Heride yeniden başlıyacak olan konuşmalara başlangıç sayılmak. Fakat devamlı bir surette çalışmak ile ve zamanla elde edi. aya gelip gitme. | Kralınziyaretinden sonra.. Mitna'Löy'ün On nasihati Sinemanın ideal yıldızı Loy, ka muhafaza et şeyi tavsiye edi —I hafaza ediniz. Hattâ dan evvelkinden daha fazi 2 — İyi yemek pişir reniniz, Kalbe giden niz. Başını boş t 4 — Her gün | zumsüz yere para diye başının e. nieyiniz, Büde nnzim ediniz. Ona göre harcayınız. 5 — Kocanız bunu çok küyorsun, hahlar diye sö eyin'z 6 — Evde olup biteni kendisine münasib bir Tisanla 7—E ttiyenleri unutunuz. | 8 — Kocanıza söytemeden, on- dan izin almadan bir yere gitme. yiniz. 9 — Meobur olmadıkça bürosu. sigara içiyorsa, niz. Külleri dö. kirletiyorsun irmey iden lecek neticeler için diplomatların faaliyete geçmesi lâzım gı diyorlar. lecek; na telefon etmeyiniz 10 — Ve bilhassa hiç bir suretle istihfaf ve tahkir eti Beykoz seferinden âkisler.. (S inci sahifeden devam) | nasıl ağırlıyoruz. n sonra değil mak bizi birkaç aâlâ yenilseniz istediğimizi yaj gölle bırakmak, yeridi — Kaşlarımı çattım — Bay başkan bu teklifi rüş - vet yerine mi yapıyorsun? — Yok... Acanım. Hani sözün gelişi — Olmaz. — Rica edersek.. — Yine olmaz... n hıralı hırslı gözlerimin içine baktı... Ne tahdide aldıran, te (!) metelik veren, ne çarpışmalarda — ricaya adığımızı ; Söze devam et. Bay Hüseyin kaç kuzu kes- — Size kuzu değil, kuzu paçası ozun — paçası meş- hurdur, derler. ikan ince ince güldü. Yanı. daha sokuldu. Kulağı. dadı: - Önce paça ikram edeceğiz.. — Pantalonumun paçasını mı? bet canım. Paça - Ne olur?. Çanın etini yersiniz. Oyundan sonra da icab ederse çapanın sa. benüz tamal kaptan İzzet Muhlddiu sesi duyuldu. adi, Bay Ahmeâi, bay filân... Haydi bakalım Apakın - —— — Mösyö Röne... Röne... Selas- tin, büyük bir korku ve hey içinde bulunuyor, söylemek iste- 'ecan diği şeyi bir türlü söylemiyordu. Mösyö dö Roskoet, tuttu, sarstı: — Söylesene her oldu? Kaçtı mı?.. Hayır... Fakat, zannederim ölmüş!... — Ölmüş mü?... Mösyö dö Roskoet'in rengi bem- be: du: — Doğru mu Sen yanında değil miydin?. Selestin'in kolunu bıraktı, ka. piya doğru y nanlar da kendisin: kolundan az oldu. Çılgın gibi bağırıyor- rüdü. Hazır bulu - takib ettiler, Röne'nin odası sağ tarafta (di Mösyö dö Roskoet odaya girince, yerde secc: üzerinde yatan oğlunun üzerine atıldı. (Devamı var) nlarken | Röne'ye ne| birinci katta, | Sahanın otrafı öyle kalabalık ki... Beykoz çayırı saha halin& getirildiği günden bugüne kadar böyle kalabalık görmemiş deserm yalan değil. Neş'e içinde şakalaşa şakalaşa soyunduk. Takım sahaya çıkar. ken yepyeni formalarımızlı epey alkışlandık. Bu arada, Halük Ce. mal, Baki, Sabahaddin Ayken, da ha birkaç gazeteci arkadaşımız kâğıddan yaptıkları megafonlarla kalabalığın arasında mevz' aldı. lar. Hakem Ahmed İhsan, mera . aptırdı. Düdüğü öttürdü. (Oyun hakkındaki — malümatı gazeteler spor sütunlarımda yaz. dılar. Oradan takib edin.) Goller birbiri ardına Beykoz kalesine giriyor... Ağlar, matbu. atır demir şütlerile () delik de. şik oldu. Ü â gölden sonra —sahanın kenarında dolaşan Beykoz baş - kanı adım adım geriledi, 6 ci golde ortadan kayboldu. Oyun devam ediyor. Beykozlu sporcular, bizim çevik (!) akın - Tarımız, çelik -(!) — şütlarımızdan Beykozlu Muhsin bağızıyor: — Hakem... Daha çok var mı, kuzum bitir şu oyunu... Diğer bir Beykozlu ilâve edi. yör: — Biz çoktan bittik... Oyunu bitirmezsen oyuncularmızı b' receksin... BEDİ GÜNDÜZ.. CEMAL SAHİR ÖPERETİ Bu gece Şehremini İnşirah bahçe. | — sinde, yarın gece Kadıköy Yoğuztçu Parkia AŞKIN ÖLÜMÜ Cuma günü akşamı Üsküdar Beyleroğlu bahçesinde HAB DÖNÜŞÜ Cumartesi Yeşilköy Istasyon bahçesinde RAMPA OPERET Temsillerden evvel Sahir caz konseri 5 Ağustos Cu- ü q! ma günü ak- | şamı Büyük. dırı Alle Eıh— | çesinde .VN,.. " 'L Halk San'atkârı NAŞİT ve komik | Dümbüllü İsmail p | LA BİRLİKTE İKİ OYUN BİRDEN | Bir defaya mâhsus muhteşem | müsamere, varyete, dans ve saire,