9 Temmuz 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

9 Temmuz 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

u b Yeni cemiyetler kanunu- Gümüşsuyunda | nun tebliği bekleniyor - Bazı dükkân, Merkezi hududlarımız haricinde Baraka ve maga. bulunan cemiyetler burada şube açamıyacaklar Mevcud bütün cemiyetler sıkı bir tedkikten geçirilerek bazı tasfiyeler yapılacak maç Müyetler hakkında hazıla - Ve Büyük Millet Meclisinde #olunan yeni kanunun bu. Bu kanun, çok mühim esasları “hliva gitnekte olup ayrıca cemi. müumi beyetleri ve ida- Te beyetlerile teltiş ve murakabe dair hükümler mevcud Ulunmaktadır. Kazanç paylaşmaktan başka bir | ikiden ziyade şahsın, | Maksadla Bilgilerini Vaznlı eee “Slacaktır. Her Dizamnamesi 've faaliyetlerini, de - getirilen cemiyet - hükümlerine tübi Cemiyetin bir ana ölacak ve bu nizam. malların tasfiye şek. bu kanundaki mühim e - Sadların bazıları da şunlardır: Yurd dışında olan bir “miyetin Türkiyede şubesi açı - Bir şekilde biri ek su. | irleştirmi lamayacak, arsrulusa! maksadlarla cemiyet kurulamıyacaktır. Talebe cemiyetleri her ne şekil. de olursa olsun sıyasetle iştigal e- | aemiyeceklerdir. Devletin. mülki bütünlüğünü bozmiya / çalışan, vejime aykırı | maksad güden, emtilyet ve asayişe ve ahlâk ve kanunt uymıyan, si. yasal ve ulusal birliği bozan, din, | Mmezhep ve tahrikât esaslarına da. yanan, yerlilik ve yabancılık gibi, yurttaşlar arasında ayrılık uyan. duran, her ne şekil nam altında 9. lursa olsun mıntakavi maksad gü. den veya ünvan taşıyan, aile, ce . maat, âmme, cins ve sınıf esesına Gayanan, gizli gayesini saklıyan cemiyetler memnudur Diğer taraftan — yeni kanunun tatbikına başlanması — dulayısile memleketimizde mevcud cemi - yetlerin hepsi sıkı bir tedkikten geçirilecektir. Bu tedkik neticesinde bazı tas. fiyeler, yapılacak ve ezcümle is. men mevcud olan fakat bir faa . liyet göstermiyen baz teşekkül . derle merkezi haricde olan cemi. yetirin faaliytine nihayet verile. cektir. Bu S€ne muvalfakiyet- len mezun yegâne sağır, Süğır . dilsiz üçü de kördür, aptzun Olan talebeler muhtelif Ööğrenmişlerdir. Burilar. Akisi demirci, ilkisi marangoz, Bakış ve dikiş. üçü terzilik '_"'hlln Mezun olmuştur. _.:Mılm nazar? malümat Bu yıl mekteblerden Mezun olarak hayata Atılacak gençler Askeri hizmetlerini yapmadan bir yere alınmıyacaklar Lise ve muadili ve daha yük. sek m ekteplerden mezun olan. ların; askerliklerini yapmadan memuriyete alnmaları icap et. mektedir. Bu münasebetle; ilk dela bu ders yılından itibaren; liselerden ve bu gibi mekteplerden mezün olan fakat yüksek tahsiline de- vam etmiyerek hayala atılacak olanlar; evvelâ askerliklerini yap mağa mecbur tutulmuşlardır. Bu münasebetle bu kabil bü- tün talebelerin askerlik işlerine ve önümüzdeki aydan Aitibaren Beşiktaş askerlik şubesinde ba.- kılacaktır. "hıı::' kültür #tibarile tarih, ve zalar yıkılıyor Yeni “nümune yolu, inşaatı biran evvel bitirilecel | 'Taksim Gümüşsuyu arasındaki yelun tamirine devam olunmak- tadır. Bu yolun; Dolmabahçe cihetine isabel eden kısımdaki dükkün ve barakalarla mağazaların yikil. mazı kararlaştırılmış olduğun. dan icab eden istihlâk muamele. lerine başlanmıştır. Bir «nümune yolu> olacak olan bu yeni caddeyi belediye; ken. disi ânşa ettirmektedir. 'Tekmil inşaat bittikten sonra mütaahhitlere ve yol işlerile uğ. raşanlara; nümune olarak göste. rilecektr. € 'Tekmi inşaatın bir an evvol bi. tirilmesine çalışılmakladır. & Çin ordusu Şanghay şehrini tehdide — başlamıştır. — Çinliler Yangise şehrinde de Japonlarla şiddetle çarpışmaktadırlar. Esnafa öğle tatili Devlet daireleri, bankalar, dev. letle ilişikli olan mücsseselerde yaz tatili sürüp gidiyor. Sıcağın insanda nefes — bırak.. madığı ve vücüdleri deniz suyu. yerine nezle yıkadığı bugünlerde dağrusu memurlar bin yiyip Ce. Iâl Rayar'a bin şükür etmelidir. ler. Onun anlayışındaki ve geniş düşünüyündeki bir devlet reclün. den başkası bu modern çalışma farsını devlet memurlarına - ve alâkalı mesai elemanlarına ve . remezdi. Şimdi de esnafm öğle - tatili mevzuu bahistir. Ankarada tat - bikata geçildi. Hergün bir saat tatil yapılıyor. Avrupada, hattâ, Balkanlarda da bu böyledir. İstanbulda bütün — dükkânlara belediyenin bir saatlik tatil ve paydes vermesi hiç şüphe yok ki yerinde bir cömerdlik olacaktır. Bu cümerdliği sakınmamak on. Jara ve mağazalarda çalışan bin. Terce müstahdeme hiç şüphe yok ki, yalnız huzur değil, sağlık da verecektir. BÜRHAN CEVAD Mahalle bekçileri yakında maaşa bağlanıyor İstanbul kaymakamları; mıntakalarındaki bek, çiler hakkında vilâyete birer rapor verdiler Her semtteki bekçiler için aynı ücret mikdarı tesbit olunarak aylık nisbetsizliği kaldırılacak. Şehrimizde çalışan mahalle bekçilerinin; muayyen birer ma. aşa bağlanmaalrı hakkındaki ilk tetkikler bitmek üzeredir. İstanbul Vi zalardaki bütün kaymakamlar; mıntakalarındaki bekçilerin sa. yısını; mahallelerden ne şekilde ne miktarda para topladıklarım, uğradıkları müşkülâtı tesbit ey. lemişlerdir. Bu tetkikler neticesinde; muh. telif kazalarda çılışın emahalle bekçilerir nin ay başlarında muhtelif miktarda aylık topla. dıkları, yani; bazı yerlerdeki bekçilerin; her ay fazla para top- Tamalarına mukabil; kazancı pek az olan bekçiler de bulunduğu anlaşılmıştır. Bu kazanç; muhitin ve şemtin büyüklüğü, mahalledeki evlerin apartımanların — ve dükkânların çokluğu, oradaki halkın zengin veya fakirliği ile mütenasip bu. lunmaktadır. 1 Ağustosta başlıyarak 15 A vı...,-g:i""'w #Almanla. | ğustosta ikmal edilecek olan bu Bitmiştir. Henlein dün Münihe | işi için; Meclise müracaat etmi. a yerek son yoklamasını yaptırmı. Dot ai “İğar Başvekili Köse İva. | Yanalr hakkında kanuni muame- ü IW Tmeb'usanda beyanat. | Je yapılacaktır. ”'lluıv.:::k Balkan — paktının *& Fransız Hariciye Nazırı Bi 'i n N riciye Nazırı Bo. :"'lıın hi m'“'“:'mma'f ne dün Yunanistanın Paris elçisi bul akb etmek- | Politis ile Yugoslavyanın Fransa- Sanra demiştir ut söylemiş ve | daki sefiri Puriçi kabul etmiştir. SRe çe Hariciye encümeni reisi Me - Satımız * dostlük münase. | istler de bu mülâkatlarda hazır İfkişaf etmektedir.. DEe bulunmuştur Li GOÖONLÜM YAZAN NUSRET SAFA C OŞKUN EDEBİ ROMAN: 17? Üzmek ada karşı zalimleşmek — siniz. Size rica ediyorum. Bir da- onu,.. ha Esad Cemille dansetmiyecek - ı.."ı:_::-b belki de, onda #imdir, benzer bir zâf sezi. Dansı DŞT v gn çe h n Semil Bey beni bıraktık Biniz. Oo.. Semra bu bir kıskançlık te. zahürü idi. Kıskanmak da ancak sevenlere has bir harekettir. Bi. naenaleyh.. artık işler yoluna gir. miş demekti, Yalnız burada kesmek doğru olmıyacaktı. Artık neticeye âürat. le yürümeliydim, Ayni safiyeti muhafaza ederek: — Niçin? Dedim.. Dans etme - me mi müsaade — etmiyorsunuz. Yoksa Esad Cemil Beyle oyna . mama mi?.. " Kaşları kalkıktı. Yüzü hiddetin 'en çetin çizgilerini taşıyordu. Meselâ Beyoğlu, Şişli, Maçka ve bu gibl kalabalık — Evet Esad Cemille bir daha dans etmiyeceksiniz!.. — Sebeb!.. — Sebeb, sebeb'.. Ben öyle is. tiyorum. Güldüm; — Vallahi bu tuhaf.. Sebebsiz olur mu hiç?.. — Elbette bir sebabi var ki söy. lüyorum. — Maamafih bu sözümü ginleyip dinlememekte serbest - Biniz! — Dinlerim. — Teşekkür ederim. Bir müddet konuşmadık. Par . mağile asabi asabi masada tem - po tutuyor, ayağını sallıyordu. Bu sırada ikinci hâdişo oldu. Kırmızı saçlı, hakikaten güzel, halinden bir ecnebi - olduğu İlk bakışta anlaşılan bir kadın Esad Cemll Beyle beraber masımıza Bgeldi. Kadın Suadi görür görmez © ka. yerlerin bekçileri; Üsküdar, Fa. tih, Topkapı gibi kenar semtler. deki — meslekdaşlarından — daha fazla aylık toplamaktadırlar. Bu sebeple; het hangi bir beka çilik inhilâl ettiği takdirde; ta. lipler; dâha ziyade; bu gib! yer. leri tercih etmektedirler, İşte hepsi ayni vazifeyi gören ve ayni saatlerde çalışan bekçi. derin kazançlarının başka başka olması doğru - bulunmadığından; İstanbul vilâyeti hududu dahilin. deki bekçiler için; maaş usulü ih. das olunacaktır. İşte kaymakamlar bu hususta yaptıkları tetkiklerini; — vilâyete bildirmişlerdir. Vilâyet ve Emniye: Müdürlü. Bü; bekçiler için; muayyen bir Aylık miktarı tesbit etecektir. Bu suretle; her ay her bekçi. min alacağı para malüm olacak. tır, Yine her ay resmi makburlar mukabilinde mahalle halkından toplanacak olan «bekçi paralarıs da, varidat kaydo'lunacaktıı hemen aralarında eski bir dost . dük olduğunu tahmin etmek benim için müşkül olmadı. — Bonsuvar Suad! Diye iki elini birden ona uzattı. nerede ise boynuna sarılacaktı Suadin.. Fransızca konuşuyordu: — Bu ne tesadüf Suad.. Seni burada bulacağımı, yalnız bura . a değil, bir daha bulacağımı ak- hma getirmezdim. Suade baktım. Onu görmekten hem memnun olmuş, hem de canı sıkılmış gibiydi. Elini goktı. Bana takdim etti: — Matmazel Nataşa!. Sonra beni öna tamttı: — Matmazel İlhan!.. Kırmızı saçlı güzel Rus kızının bana bakışını ömrümün sonuna kadar unutmiyacağım. — > Bu bir çift parlak göz sanki kal. bime saplamıp kalmıştı. Bu ba . kışta hem kıskançlık, hem sem . — Şehir meselelğı;ı_' Bütün ihraç mallarımızı (tl.p) lere ayıracağız Bu, imparatorlak devrinde im- — İhracatımıza büyük bir inkişaftemin eden stan- dardizasyon ne demektir Buğday ve diğer hububatın Mdı_nl_l:ııyolılı köylümüze milyonlar kazandıracak ? Bir haftadanberi — şehrimizde toplanan bir heyet ihracat mal - tandardize etmek için şapmaktadır. İlk iş ola. Tak buğday, arpa, tiftik standardi. ze edilecektir. STANDARDİZE NEYE DERLER? Hergün gazetelerde, standardize kelimesine tesadül ediyoruz. Mal. larımızı standardize elmek ne de. mektir. Standardize neye dereler? Bu kelime, yalnız, okuyucula - Tımız arasında tüccar, zürra gibi | standardize eğscektir. Artık buğ. Zümreleri alâkadar etmez. her . bulduk. Yakın zamanlara kadar, Anado. du ve Trakya buğdayları karışık olarak şehrmize gelirdi. Tüccar, buğdayı teslmi aldığı zaman, için. de yabancı maddeler dan başka bir kilo buğdayın için. de mubtelif buğday nevileri bu- | tutulmıyan bir buğday hakkında Yumurdu. “Tüocar bu malı aldığı zaman, içindeki yabancı maddeleri ayırır, ve bünun için do ayrıca bir mas. bulurdu. | hakkında bir fikir 'Toprak taneleri, taş ve saire.. Bun. — buki standardize edilmiyen, yani 3—SON TELGRAF— * Temmurz 1138 Taşralı tiyazlı bir sınıfın ikametine tah. — sis edilmiş olan İstanbulun hor gördüğü memleket evlâdına ver. diği isimdi: Taşralı. Dangul, dungul konuşan, mua. şereiten bihaber, sahte nezaket, — riya ve kaşkarikodan üzade ya. — şıyan Anadolu baştan başa — bir taşra halkının vatanı ve İstanbul. — | muyan İstanbullu çocukları, taşra çocuklarına yükseklen bakarlar ve hakarete bir dudak bükme ile — istihfaf ettiği taşralının sırtından — unutarak — kendini memleketin efendisi sanan sulta. na nisbetle öğünür ve koltuklarımı kabartırdı. Geçen gün ayni evde oturan iki — kadın kiracının ev sahibi ile olan mükâlemelerine kulak verdim. Ev sahihi diyardu ki: — Siz temiz insanlarsınız. Ola. bilir kâ sizin yeni yıkamış oldu. — Hunuz taşlığa onların çocukların. — dari biri çamçrlu ayaklarile ba - sarlar, siz de kırzar ve belki de sayağın kırilsın» dersiniz. Eh hiç bir ana da evlâdının azarlanma. sına tahammül edemez. Belki ço. cuğun anası da size «çenen tutul. sune diyebilir. Al sana bir hırgür. Kadın gülümsedi ve ev sahibi. ne şöyle cevab verdi: — İyi bak bize. Biz taşralıyız. Onlar gibi İstanhul terbiyesi gür. medik. Kadın Rizelidir ve tatlı bir lâz şivesile söylediği bu vecizede geç. miş devrin bütlin telâkkilerini, — ten buğdayların — arzedilmesine sebebiyet vermişti Nitekim işle, Ziraat Bankaşı - nin buğday alışlarında bu cihete | ehemmiyet vermesi yüzünden, | buğdaylarımız dünya piyasala - rında rağbet görmüştür. STANDARDİZE EDİLEN BUĞDAY Senelerdenberi Ziraat Bankası, buğdaylarımızın tiplere ayrılması | için, köylüyü İkaz etmektedir. Şimdi hükümet bu — buğdayları daylar cinslerine, ve mahiyetle. mat sahibi olacaktır. Bir numa - ralı Manitoba buğdayı denildiği zaman, dünvanın her buğday alıcı. #ı, bu buğdayın evsaf ve mahiyeti sahibidir. Hal. . €evsaf ve cinsleri bir tasnife tâbi kimsenin bir fikri yoktur. Eğer biz de — buğdaylarımızı standardize edeçek olursak, Av. rupa alıcıları buğdayımıza gözü Taf yapardı. Pek tabil olarak bu | kapalı olarak talib olabilir. Hal . masrafı yapmağa — mecbur olan | buki bugün bizden buğday almak tüccar, buğdayı köylüden pek u. | iÇin, nümuncler istemek ve bu cuza satın alırdı. Çünkü satın a. | nümuneleri tedkik etmek lâzım - hman mal karışıktı. İçinde yabancı | dıy Bugünün ticareti, ve kısa za. maddeler vardı. manda iş yapmak ihtiyaçları buna Muhtelif buğday cinslerinin bir| müsaid değildir. Bir tüccar, tele. çuvalın içine doldurup satmak, | fonla, malım yüzünü görmeden, içine de taş toprak daldurmak, | çiparişini yapmalıdır. Eğer o buğday ticareti için çok muzır bir | mal standardize edilmiş mal ise, Çünkü Türkiye buğdayları,'dün - yanın en iyi buğdaylarıdır. Amerikanın meşhuz Manitoba hareketti. Ziraat Bankası buğday işine el attıktan sonra, bu iş biraz ıslah e- dilmiştir. Banka, karışık mal al . madığı için köylü de bankaya sa. | safta buğday olduğunu esas Jti « tacağı buğdayı daha ttina Ha ha. zırlamağa mecbur olmuştur. Bu —mecburiyet, piyasaya temiz cins. pati hem de biraz istihza vardı. — Sen ne arıyorsun burada Na. taşa,! Bünu Suad Sadi sormuştu. Bir. birlerine karşı çok samimi görü . nüyorlardı. * — Baloya geldik Suad.. Benim de bir numara yapmamı istediler. Kabul ettim. — İstanbulde ne arıyorsun!.. Rus artisti gözlerin! kaldırdı. Suadin gözlerinin ta içine baktı. Yavaşça bir keltme söyledi. Bu kelimeyi duymuştum: — BSeni... Bunu duyar duymaz başımdan #şağı nasil bir şey boşandı bil . mezsin Semra.. Kıskançlık kalbi. mi avucu içinde eziyor, tımiklı . 'yordu. Demek bu kadın, bu kız İstan . bula Suad için gelmişti. yada iken adresini bulmak için ne Bunu her halde öğrenmeliydim. — kadar uğraştı. aralarında geçmiş bir macera ola. — — Bulamadı mı?.. caktı. Meseleyi ancak Esad Cemile * ——— — (Devamı var) buğdayının aslı, Kayseri tarafla , mından tedarik edilen bir buğ cinsidir. Yüksek rakımlı yerlei de yetişen bu buğdayı, Kanada man en soğuk İklimlerinde yetiş « tirmek kabil olmuştür. Aslı Kay, seri tohumu olan Manitaba buğ yüzünü görmeğe ihtiyaç yoktur. Meselâ hir numaralı Polatlı buğ. dayı diye sipariş aldığınız zaman, bu, bir numaralı buğdayın ne ev. barile biliyorsunuz demektir. Buğdaylarımızı standardize e . decek olursak, iyeye buğday evvelce de yazdığımız gibi, & buğdaylarımızı standardize ede cek olursak, Xöylümüzün yüz dahaçok gülecektir. sorabilir, andan öğrenebilirdim. Suade söz vermiş olduğum halde caz başlaymca gözlerimin içine is. tekle bakan Esarl Cemile gülüm. sedim. Kalktık. Bi —'Klmbııkıdmlnd Oumlv DS S1 Ş8ylE Hariran — Bir Rus artisti İlhan Hamım!,. — Suadi nereden tamıyor!. “ 26 | — Çok eskiden ve İstanbuldan.. |) Y 1958,Ay'7, Gün190,Hızır 68 © Temmuz! Cumartesi . Hatta Suadin peşi sıra İtalya - |4 a kadar gitti. Ona delcie de & . Şik. Uzun bir hikâyedir bu, İlhan || Hanım. — Peki Suad onu sevmiyor mu?. — Çok garib bir adamdır Susd Sadi İlhan Hanım.. Siz de bilirsi. miz belki de.. 'Ne na ne de baş - kalarına yüz vermedi. — Demek başkaları da var?. — Var ya. Hele bir tanesi İtal.

Bu sayıdan diğer sayfalar: