Mütemadiyen artan rakı sarfiya- tının doğurduğu karar Paşabahçede (300) bin lira sarfile — bir rakı fabrikası kurulmasına başlanıyor Memleketimizin — timizin «rakı: sarfiyatının gittik. — çe arttığımı görerek yeni bir «ra. kı fabrikası» daha yaptırmağı ka. rarlaştırmıştır. — Buiş için; en münasip mahal olarak -İstanbul> intihap edilmiş. ve yeni fabrikanın «Paşabahçe. de kurulması muvafık görülmüş. kür. «Paşabahçe rakı fabrikası; İnhi. — garlar Vekâletine «296. bin liraya mal olacaktır. Bu fabrikanın inşaat işi ihalesi: dün sabah Kabataştaki Levazım ve Mubayaat şubesinde icra elun. Muştur. İnşaata; bir an evvel başlana. taktır. “Yeni fabrika; İnhisarlar vekâle. Bütün zeytin yağları nevilere ayrıldı Saf, temiz ve yağlar nasıl İktısad Vekâletinin tesbit ettiği evsafdan hariç! e hileli yağ satan bakkallara para cezası var İktısad Vekâleti zeytinyağla . Tımızin satıcılar elinde - binbir şekle girmesine müni olmak ve Bu süretle halkımızın kullandığı | zeytinyağının mahiyetini öğren. | Mesini temin etmek üzere yeni i / Ve esaslı tedbirler almak maksadi le zetinyağ tüccar ve müstahsil lerini Ankaraya davet etmi Bu tüccarlarla yapılan müte. | addid toplanlılardan sonra zey - tinyağlarımız. hakkında şu mü. him esaslar tesbit olunmuştur: İyi kemale gelmiş, sağlam ve — taze zeytinlerden elde edilen ve asirlerden sanra hiçbir kimyevi muzmeleye tâbi tutulmamş alan. larg «tabil zeytinyağı», zeytinden Kayri yağlı tohum çekirdek — ve O meyvalardan elde olunan yağ. lara «nebati yağlar», zeytin küs. “Pesinden yıkanma veya ekstrak - siyon suretile elde olunan yağlar | «Prina yüğ>, ekşime, çürüme, is, küflenme ve kurtlanma vesajre gibi nahoş kokular veren yağlara «Yabancı kokuları denecektir. Bu esaslara göre yukarıki kı - sımlara ayrılan zeytinyağların- dan asidi azami & 0,7 bulunan Yağlara «süzme,, azami asi 96 15 alan yağlara sekstra ekst. Târ, azami asidi $e 1,5 - 2,5 olan yağlaya <ekstra,, azami asidi 96 2,5 . 8,5 ilan yağlara «yemek- | İk>, azami asidi 94 35 - 4,5 olan | en büyük içki eşkil edecek olan bu binliraya bir büyük anasen anbarı da yapılacak fabrikasını inşaatın yanında 15 tinin mevcut rakı fabrikalarının €n muazzam ve modern bir eseri olacaktır. Diğer taraftan bu fabrikanın yanında; bir de büyük bir «ana, son anbarı» inşa olunacaktır. Bu anbar için de «14» bin «633» lira sarfolunacaktır. İnhisarlar — vekâleti; badema; anason istihsal mıntakalarından bil ve fazla miktarda anasön satır a. Jacak; bunları Paşabahçedeki y ni anbarında saklıyarak icap eden | yerlere anason sevkiyatı bu an. bardan yapılacaktır. | Yeni ambar;fennin en son tek. niğine göre kurulacağından buraya konulacak anasonlar; bozulmadan nefasetinden hiç bir şey kaybet. meden hüsüsf tertibatla uzun müddet saklanabilecektir. hakiki zeytin tanınacak ?i yağlara «sıra yemeklik», azami asidi U,? olan «safi rafinas, azami ağidi $b 1 olan yağlara da erafin; yağı namı verilecektir. Her toptancı tüccar ve pera . kendeci bakkal sattığı zeytinyağ. ların üzeyine muhakkak yuka) daki asid miktarlarına göre bun- Tarı gösteren etiketler asmağa mecburdurlar, Bakkallar fabrikalardan aldık. Tarı ve üzerlerinde etiketleri bu. Tunan yağlı kap değiştirmek Süretile satarlarsa mes'uliyet ken dilerine aid olacaktır. Her tüccar ve bakkalın zeytin. yağları sık sık tahlil olunacak £ tır. Bu tahlillerin üzerindeki eti . kete uymıyan ve hileli yağ sat- tığı anlaşılan dükkân sahihleri ağır para cezasma Mmahküm edi. | Jeceklerdir. Bu halin tekertürü | halinde o dükkân kapatılacaktır. | EFenebilerin Yalova Sevahati Emniyet Müdürlüğünden: Yabancıların Yalovaya gitme - | Kadıköy ve Beyoğlunda 2 süt istasyonu Kuruluyor «Ziraat Kurumu» bele- diyemizden ve beledi- yelerden bazı malümat istedi Ziraat kurumu memleket hal- kına temiz ve mikrobsuz, halis üt içirtmek için alınması lâzım gelen tedbirler hakkındaki tedkik- lerini ilerletmiştir. Bu maksadla belediyelerden ve şehrimiz belediyesinden bazı ma- lümatla birlikte — mütalealerınm bildirilmesini — istemiştir. Ziraat kurumu ba meseleyi ehemmiyet- le ele almıştır. Biri Kadıköyünde ve diğeri de Beyoğlunda olmak üzere iki takim fabrikası tesis edecektir. Bu fabrikaların yapılması için icab eden sermayenin miktarile tedariki şekli tedkik ve tesbit o - Tunmaktadır. Bu sermaye bulunur bulunmaz evvelâ şehrimizde süt işi hallo - Tunacak, sonra diğer şehir ve ka- sabalarımızda bu mevzu üzerinde €hemmiyetli tatbikata geçilecektir. 2 kaçak Balıkçı | Tutuldu Bunlar; sandalları ile dhyeye veri'diler Evvelki gün Çeşmede kara su- larımızda Eğri limanı - civarında bir sandalla balık avlıyan Yunan tebaasından Sakızlı İstirsti oğlu İstelyo ve Maranü oğlu İstematis, 15 numaralı gümrük — muhaf: motörü tarafından görülerek | Üstündağ, Atina Seyahatı ve Tür- kiye - Yunanistan | Vali ve Belediyercisi "—hiddin Üstündağ Atinadan döndü, Dünkü Son Telgraf'da ve «bugünkü sa. bah gazetelerinde beyanatını oku. duk. Türk . Yunan milletleri araı daki dostluktan ziyade iki mille. tin kaynaşmalarına işaret eden bu beyanatın en kuvvetli tahlil, izah ve görüş noktası şu cümlelerde te. kâslif ediyor: Atatürk'ün cihanşümul varlığı. nın Türkiye ve Türk milleti hak. kitida ne kadar sihirkâr ve hür. metkâr tesirler yarattığına bir ke. re daha şahit olduk. Göğüslerimiz gururla, iftiharla kabardı ve göz. Terimiz sevinçle yaşardı.. Başvekilin refakatinde Yuna. nistana gitmiş olan Türk gazete. gilerinin de intıbaı bu görüş çer. çevesi içindeydi. Valimizin beya. natı bu görüşü tahkim ediyor. Ha. kikaten görülüyar ki, Yunanistan. da Türk dostluğu bir siyasi tera. hür olmaktan çıkmış devlet rica. Tinden halk seviyesine, halk gön. hüne ve.. halk diline yerleşmiştir. Dostlukta, değer vergrekte, ve. fakâr olmakta en asif mesned Devlet adamından ziyade halk sa. fında ve halk yüreğinde aranır, Yuman milleti bize bu itimadı ta. mamile vermiş bulunuyor. Ve.. Hakikaten bu sihirkâr kay. naşmayı yalnız Atatürk'ün yüksek dehasına ve yaratıcılığına borçlu bulunuyoruz. BÜRHAN CEVAD DAVET Beyoğlu yabancı ask reisliğinden: Şubelerimizin yabancı yoklama defterinde yoklama - kuçağı olarak müayeneye sevkedilen 316:333 do- ğumluların san'atkâr gayri müs - lim eratın 5/1/938 gününde sevke. dileceğinden mezkür günde şubeye ik şubesi kalanmışlardır. Suçlular, sandallari! beraber tevkif edilip Çeşme adliyesine tes- lim olunmuşlardır. Fatih orta okulu talebeleri, türk- çe öğretmenleri Celâl Almgenişin e güzel bir yazı sergisi hazırlamışlar ve mekteb binasın. da ziyaretçilere sergi açılmıştır. Sergi binlerce kişi tarafından gezilmiş ve büyük bir alâka u. yandırmıştır. Bilhassa: lerinde ve orada — kslmalarında polisçe hiçbir formaliteye Tüzum olmadığı tebliğ olunur. DELİ GONLÜM YAZAN | î' EDEBİ Bedri Bey dedikleri genç adam, bir haylica ukalâ. Camnımı sıktı. Biraz 'eriçe davrandım. Kaymakamın kızı bende hasil “ettiği ilk intobaları sildi. Hüç de güzelliğinden ve kaym kızı olmaktan Mağrür de- 'ahsil görmüş bir kıza benziyor, vmili bu dıı'*'ı onu. Aradan bir buçuk ay ageçti.. Sevgili Semra; Şimdi kapıdan onu uğurladık. —— Haemen odama çıktım. Heyocanı- NUSRET SAFA COŞKUN ı ROMAN :168 min ve sevincimin tazeliği geç - meden sana bunları sıcağı sıcağı- a yazmak için masarın başına o- turdüm. Bu akşam «Köçklü çiftliks sa - hibi yemekte bizde idi. Evet, şaşma, güzlerin — yanlış görmüyor. Yemekte bizde idi. Babaman asrarlı davçti karşı - sında gelmeğe mecbur oldu. Onu sıkmamağa çalıştık. Memaun ay - rıldiğini zannediyorum. Nasıil — olup da ahbablığımızın Ben bu adamı seviyorum Semra.. Hayretten küçük dilini yutsan, şaşkınlıktan dilin tutulsa hakikat Atatürk, Cumhuriyeti niçin seviyarum?» Namik Kemal bu cicim. Belki evvelki mektub- larımda bunu bissetmişsindir. Pa- kat bu sefer kat'i olarak söylü - yarum ki, seviyorum Süadi.. Zaten sen de geçen mektubun- da; «Korkarım İlhan sen bu adamı seveceksin. Seviyorsun bile.» di- yordun! Hakkın var, İyi tahmin etmiş - sin!.. Ona karşı olan sebebsiz hid- det ve nefretten örülen duygu - larım tamamen yerlerini içli bir sevgiye bıraktılar ve ben bu ağır başlı adamı seviyorum. Kendisi- e en ufak bir şey ihsas etmedim. Soracaksın! O ne âlemde.. Sana karşı vaziyeti nesil? diye. Buna: Ne iyi. Ne de fena.. Cevabini verebilirim. Çünkü, © kadar arılaşılmaz bir adam ki içinin dışile hiçbir alâkası yok. Yüzünün reaksiyonu içinin ifa - gelmeleri ve bu doğumlulardan be. del vereceklerin 5/7/938 akşamına kadar bedellerinin kabul edileceği ilân olunur. anel Yazı Serg sı Hocanın fikraları Karagöz e ve mütedus.. yazerce güzel yazılar dikkati üzerinde topla . Mmaktadır. Resimler mekteb talebesinden bir grup ve ziyaretçilerle serginin bir köşesini tesbit etmektedir. Fatih orta okulunu bu kıymet. li mesaisinden dolayı tebrik eder, | yan fabrika'aı mauvaffakiyetler dileriz. desi değil.. Lükin bana karşı pek de alâkasız olduğunu sanmıyorum. üzüme dikkatli dik - katli baktığımı zaman zaman be- ni titretecek, ümide — düşürecek kadar yakınlık gösterdiğini his- setmiyor değilim! Zekâmdan ve güzelliğimden e- minim. Yakin bir zaman içinde onu da hislerimin peşine takacağım. Şimdiye kadar bu iş çaktan o - hur, biterdi amma, sık sık göre - memek meselenin süratle halhne engel oluyor. Bir evvelki mektabumda Sa - nihayı teşvik ederek, çalıştığı kol namına Halke ona bir konle- rans verdirmeği teklif etmesini göylediğimi yazmıştıni. Bedri Beyin bütün itirazlarına rağmen arkadaşları Sanihanın bu teklifini kabul etmişler. İdare he- yeti de muvafık görmüş. Haikevi reisi bir mektub yazarak movzu- Şehir mes'eleleri — Köylüye şapka On kuruşluk şapka köylüye 60-70 kuruşa satılıyor.. bolluğundan yalmız köylü değil, ayni zamanda fab - rikatörler de memnundurlar. Bil- bazsa köylüye mahsus pamuklu kaba eşya dokuyan fabrikatörler...| mahsul bol olduğu için köylünün | eline çok para geçecektir. Köylü ilk iş olarak, köy bakkalına, ka - | | sabada dokuma salan küçük tüc- cara koşacaktır. Küçük tüccar şim diden büyük perakendecilere si - parişlerde bulunmuşlardır. Büyük perakendeciler de fabrikalara mü- racaat etmişle Hasılı tarlada buğdayın başak vermesi, fabrikada tezgâhın ça- lışmasına sebebiyet vermektedir. Tarlada pulluk, fabrikada fazla istihsal... İşte Atatürk Türkiye- sinden ekonomik bir a Bu refah manzare leketlerde görmek kabil dej dir. Tarlada — bereket ve bolluk, fabrikada iş.. Fabrikâlar nası! çalışıyor FABRİKALAR NASIL ÇALIŞTYOR? Köylüye mahsus eşya doku - gece gündüz ça - Toşmaktadırlar, Şehrimizde yalmz köy ekono - misi için İstihsal yapan — fabr ve imalâthaneler çoktur. Dün bu fabrika ve imalâtha - nelerde bir gezint yaptık. Mah- mudpaşada köylü — ** kasket ya- pan bir fabrikay x. Bu fab- rika sabahtan gec arına ka- dar köylüye kasket yapmaktadır. Beher kasket fabrikaya 10 kuru - şa mal olmaktadır. Fakat bu ön kuruşluk kasket, köylünün eline geçinciye kadar kaç elden geçi - yor? ve kaç paraya mal oluyor? Kasket ihtikârı var, Köylüye aahsus eşya satan tacirler vardır. Bu tacirler İstanbula gelerek, kas- ket, trikotaj, kaba pamuklu do kuma gibi köylünün giyebileceğ eşyayı, fabrikalardan almaktadır. Alâkadar bir zatın verdiği izahata göre, 10 kuruşluk köylü kasketi, köylüye 60 - 20 kuruşa hatta sı- | rasına göre daha pahalıya satıl- maktadır. Kasket ve hazır elbise tacirleri- nin en iyi pazarlarından biri de Zonguklak, ve Karabük mutaka- Kabul edeceğini kiç ummuyor- duk. Bir gün Saniha koşarak geldi. Cevab almışlar. Kabul ediyor ve tarihle konferansın — mevzuunu bildiriyormuş. Bu havadis beni çok sevindir - mişti. "Çünkü Halkevinde anunla koanuşmak fırsatırı — bulacaktım. Uzun uzun konuşmasım dinliye - bilecektim. Bilhassa babamla ta- nışmalarını istiyardum. Araların- da bir arkadaşlık, #hbablık teessüs ettiği takdirde bundan pekâlâ is- tifade edebilirdim. Saniha ile bizi bir düşünce al - mıaştı. Mevsim yar. Konferanslara pek alâka yok, Ya onünkinde de kimseler olmazsa.. Hiç ötesi yok rezil olurduk. Sanihanın aklına bir çare geldi. Ar kolundan bir könser rita e- $3—SON TELGRA F —0 Haziran 1938 ——— —— —0 landır. Zongüldakta mevsim ica- b on bine yakın amele çalışmak- tadır. Bu amelelerin ekseris! köy dür. Köyden para artırmak için, Zonguldağa gelmişlerdir. Bu köy. lüler Zonguldakta beş altı ay dar çalışırlar. Bir miktar para ar- tırdıktan sonra, köydeki muhtelif borçlarını — ödemek için tekrar köylerine dönerler. Hüzr elbise tacirleri için, en müssid satış yerler le- biri de | Zongüldaktır. Bazan :. yaldakta kasket 50 - 60 kuruşa satılmak - tadır. Halbuki bu kasketin mali- yet fiatı 10 kuruştur. On kuruşl. 40 - 50 kuruş arasında büyük bir fark vardır. Ba farkı nasil izah etmeli.. Buna Ih ni vere- | biliriz. | Köylüye ucuz giyecek eşyası | satalım bide bol mahsul veren ve bunun için tarlada alın teri dö- ken köylüye, ucuz giyecek eşyası vermeliyiz. Bize, ucuz ve bol mah- sul veren köğlüye ihtikârla mu- kabele etmek pek haksızlık olur. Bunun için ne yapmalıyız? Köy- Tüyle fabrika arasındaki muhte- kir mutavastıtları ortadan kaldır- mak için yegâne çare, koopera - tifler açmaktır. Şimdiye kadar Zi- yardımile, istih- sa) kooperatifleri — açılmıştır. Ba kooperatifler — sayesinde köylü, malını mutavassıtların — elinden yakasını kurtarmıştır. Gerek kre- di; ve gerekse istihsal koopı tiflerinin büyük faydaları görül. müştür. Nitekim bu kooperatifle- | rin adedi gündengüne artmakta - | dır, İstihsal kooperatif istihlâk kooperatifleri büyük faydalarını gör: olduğu gibi malını fizali mutavassıtların eli- ne kaptırmadan, iyi bir fiatla bi- rinci ele satıyor. İstihsal —kooperatifleri olduğu gibi, istihsal kooperatiflerini köy- lerde teşkil etmek zamanı gel - | miştir. Şimdiye kadar isti peretiflerinden alınan müsbet ne- ticeler bize kâfi derecede bir ders vermiştir. Bu dersten derek istihlâk k flari teş. kilâtına başlıyabiliriz. Bu koope- ratifler sayesinde, köylü 10 ku - Tuşa mal olan kasketi. 69 - 70 ku- almaktan kuztal . Bize ucuz mahsul veren köylüye Uucuz eşya vermek mecburiyetin. deyiz. Böyle bir istihlâk koopera. tifini tecrübe edebiliriz. Tüşa satın H A, 4 Gayrimübadiller umumi kâ- tibi Şehab Ankaradan dönmüş ve | Başvekilin gayrimübadülerin dert- | lerine yakın bir zamanda hal su- zeti bulunacağını vadettiğini söy- | demiştir. * Müdrit bir Yahudinin idamı üzerine Filistin Yahudileri grev ve tahrkâta başlamıştır. eç deceklerdi. Bu suretle bir kısım dinleyici daha temin edilmiş olur- dü. Eğer baloya gelmiş olsaydı, ct- rafında uyandıracağı alâka ona kanterans için bir hayli kalabalık çekebilirdi Nekadar bekledik baloya. Hepimizin gözleri yoldaydı. Bu heyecanla balodan hiç zevk ıtOZC—F U Denizde Ömer imzalı bir kari plâjlarda gördüğü — bazı yolsuzluklardan bahsediyor. Filorya pilâğında be. dava kı lan denize giren bazı — kimselerin plüjlara çıkarak mü. nasebetsiz hareketlerde yaptıklarından şikâyet ediyor ve diyor ki: «Sokaklarımızdı arkın. | tılık yapanlar zabıtaya (j ir ve haklarında kamımi takibat yapı. lır. cezasını da görür, plajlardaki — küstahların da hadleri bildirilme. — Tidir.» Bu haklı şikâyet bize şu fıkrayı hatırlattı: Muradı Rabi zamanında - rakı içmek yazak edilmiş. Fakat yasa. Za pek kulak asıcılardan olmuyan bekri Mustafa bir havuzun içina bi jandarma gelmiş. — Bre buyaptığın yasaktır! Çı oradan! Demiş. Bekri hiç istifini bozmaksızın Şu cevabı vermiş: — Buraya sen — karışamaz"ı Bahriye Nazırı karışır. kıntılık edenlere karşı polis teş. kilâtımızın yanında bir de deniz zabılası vücude getirmek icap e. deceğe benziyar. HALI( FİLOZ Bü ııukdere Beyaz Parkla Münir FU İk yaz konseri 2 Temmuz Cumartesi akşa- — mı Büyükdere Beyaz Parkta MÜNİR NUREDDİN ilk yaz konserini verecektir. Konserden evvel ve konser- aralarında mükemmel ÖRKES — 'TRA ve CAZ. Gece sant 24 den sonra va- miştir. Masalarınızı evvelden temin — ediniz. « Telefon: 32-43 —İPTErGE” hiye müdürü mer- hum Rifatın cenazesi Vefatını teessürle haber ver dürü Rifal hitin gözyaşları arasını rılmıştır. Devlet memuru — olarak idare, — haysiyet ve vakarını yüksek bir — tevazuile ahenktar bir vaziy sokmağı bilen asalet ve nezahe - tile de mütekâmil bir insan oldu.. — ğunu an mü tekmil Anadoluhisarlıları x teessir etmiş ve ceni azzam bir halk kütl hisarı halkının bu teessür ve İtls. siyatma tercüman olan S. H. Arraç imzalı aldığımız bir mektubda merhumun büyük mezayası an - Tatılmakta ve ezcümle: <«Anadolu hisarı için Rilat sadece bir mü - dür değil herkes için rahim ve müşfik bir baba idi» denilmek | 1354 Raal — Cemaziyelevel Haziran 2 17 almadım, eğlenemedim. | Kapıya çıkıyor, yollara bakı - Jp yorduk. Bedri Bey öyle içerliyordu | Yal 1938,Ay 6, Gün1Bi,Hisir 56 30 Haziranı Perşembe ki. Bulsa adamcağızı bir kaşık | suda boğacak! Konferanş gece 20,30 da verile- | cekti. © gün içim içime Akşam yemeğini bile yemedim. | Vücudümü tatlı ürpermeler, ilik bir heyecan istilâ etmişti. Babamı, annemi kandırdım. Onları da be- raber sürükledim. Bilhassa ba - bamın gelmesi muhakkak lâzım- &. sığnuyordu. Vakillar Günş Öğler bulün. — | duklarından, kadınlara sarkıntılık — girmiş, başlamış çekiyltirmeğe. Ta. — Onun gibi güliba plüjlarda ü Nureddin'.. pur ve otobüsler temin edil- — Anadoluhisati ' Nu- tan Rifatin bu ani ölüz — miştir. Bu münasebetle Anndolu. —