SUS0nlar cemiyeti idare hey'eti 2İkillere cevab veriyor: Mi; “"sonlar mektebi açılması " 2500 lira lâzımdır. Halbu alodan ancak 196 lira elde olunmuştur. ,, :E'k' hey'etten biz varidat değil 'ç devraldık .. Fakat mektebi Muhakkak açacağız , . | ö ) bi 5 in yeni idare heyetinden Bay Mehmet Dilman, [ Paik Taflan ve Zeki Tuna bir arada Genetlerinin mesalsi - ve|mektep açılması için; asgari bir he- quı_”“"indm bekledik-İsapla, tam 2500 liraya ihtiyaç var-| "'—ı. Ve onların temenni,|dır ve işte bizim hep düşündüğü- Pleyg, Yaekından alükadar olan|müz de, bu paranın nasıl toplans faryoy teY Zün evval de «İs- cağıdır. Evvelâ biz de ona şunu #0- * ye L âr cemiyoti» nin fa- ralım: Eaki idare heyeti; 4 senede| ""'if“üı hakkında bazı|mektep için kaç para ayırmışlardı; .:q“ fikir ve dileklerini tes-İki ean hemen açalım!. Saniyen N K, egarsonlar mektebi» açılması için 4 Galatada Bay Rah- geçen sene verilen balodan ancak İP bulunduğu «Cen-| «196» lira bir hasılat temin olune-i Celij İ& Çalışan garsonlar-|bilmiştir ve bu para; işte İş Ban- "ıııy! «garsonlar cemiye-|kasının hesalı cari defterinde de kifp YEt ve mesai tarzını/gördüğünüz gibi aynen cemiyetimiz | KS ben Sördüğünü göylıyereki , mezkür bankada mahfuz - Tenkit ve istizihlarda| (dur ve mektep için elde mevcut ©-| "Ş.,"m lan tekmil para budur. Bu kadar NS NON 'a &it her işte olduğu cüz'i birşey ile bittabi bir mektep dale de büyük bir dik-/açmak değil; onun en küçük bir ih- f '%M İYet gösteren «garson-|tiyacının bile temin edilemiyeceği! * idâre heyeti; Bay Ce-|malüm ve bedihi bir keyfiyettir ve| Ve Slelerini vesaike müs-İbu nisbette az ve beklenen gayeyi bir, bir red ve cerh temin etmekten pek uzak bir hası-| |lat bırakan böyle bir balonun tek-i endilerile görüştüğü - Tarından ne fayda umulur?. Cemiyeti> reisi Bay| Biz baloyu açılacak mektebe me- kâtibi umumi Bay dar olsun diye tertip ettiğimize ve Muhasebeci Bay umduğumuzu bulamadığımıza gö eemiyetin «İş Ban- re; böyle bir balonun tekrarı, için- Bezabı cari defterini |de verildiği safan ve mücssese su- et N"*"* kı Ve burl! vir izah Ve.. Nizameddin Nazife Cevabl!.. Evvelki günkü Son Telgrafta (Polisti, — karakolla bir - röportaj) ismi altında, yarı ciddi, yarı şaka bir yazı yazmıştım. Cumartesi gü-| günü, belediye durağında tramva- başladılar ya atlamak suçile nasıl yakalardı -| Ege sahillerinde ve Toraslarda İğımı, nasıl karakola götürüldüğü - bir tetkile seyahatine çıkan «İstan- mü anlatmıştım kâ, böyle bir yazı- bul orman fakültesi» talebeleri pro- yı bir müddet evvel, şimdi Ameri- fesörlerile beraber dün Burdura kada bulunan Hikmet Feridun ve'varmışlardır. Halkevinde misafir e- arkadaşım Naci Sadullah da yaz -|dilecek olan genç ormancılar «El- mışlardı. Onların başlarına gelene|mülie armanlarında tetkikata baş- güldüğümü, güldüğüm için ayni &- lamışlardır. kıbetin bana da bir dirsek vurdu -| Burdurda 4 gün kaldıktan sonra) ğunu, şaka ambalâjına sarılı ve hiç buradan Antalyaya gidecekler — vel bir şeyi kasdetmiyen bir nıpnrlıji'l'omlhlnn bitimi olan «Antitoros» havası içinde sütunlara geçirmiş - ormanlarını da gezerek tetkiklerde| tim. bulunacaklardır. Yazının intişarından sonra, maa. lesef bir takım sultefehhümlere yol tin Nazifin hakkı var. (İnzibat işle- açtığını gördüm. Üzüldüm. rinde asıl olan nezaket — değil Yazının heyeti umumiyesi nazarı dikkattir.) Bu muhakkak.. — Ya itibara alındığı takdirde, benim hiç ben hatırlıyorum ki, başta sayın bir fena niyetin hareket noktasın-| Şükrü Kaya olduğu halde, Emniyet dan, kasdedilmek istenilen bir fük-, Umum Müdürü ve İstanbul Emni rin hedef tahtasma nişam almışi yet Müdürü polisin halka azami ne- olmadığım meydana çıkar. Böyle| zeketle muamelesi için tam bir ti- bir lüzüumu hissetmiş olsaydım, ba.;ti'm- göstermektedirler. na dürüşt muamele eden memuru,| Bir tek memurun bu hareketi u- makamı aidine ki, bu sahada bil . Muma şamil olmyacağı gibi, bir hassa çok titizdir, şikâyet &derdim | vatandaşın da bu bir tekten de - 've ihtiyar ettiğim yazı tarzı da her Mokmat Türkiyenin demokrat ha - halde mizah olmazdı. vasına uygun bir jest beklemiye| Dünkü Haberde değerli arkada -| hakkı — vardır, samırım. — Fakat şam Nizamettin Nazif (Karadavud) buma rağmen bu memurdan hiçbir imzasile beni bombardıman ediyor. şikâiyetim yoktur ve onun bu hare- topunun ağzından fışkıran alevle - ketini umumt olarak bir hastahık 'rin yüzümü yalamasmna, yazımın ö-| şeklinde —göstermiş, — göstermeğe tesini, berisini hurdehaş etmiş ol | kalkmış değilim. 'masına rağmen, üstada, bana haki-| 2 — «Karakolda beni bir gayri - Ki maksadımı izah imkânını verdi -| menkul gibi tesellüm ettiler» de - ğ için müteşekkirim. miştim. Bu bir tek cümledeki mi- Her zaman barut etrafı gözgözülzah kokusu esasen üzerinde dür - görmiyen boğucu bir sise deği! ba- maktan beni müstağni — bırakacak zan da kakikatin aydınlık sahanlı. |kadar barizdir. Değil mi ya! Kara. ına götürür. İşte Kara Davudun | kola teslim edildikten sonra başu - İbambardımanı, barutun — icadından .cumdan bu imzalı devir ve teslim beri ilk defa insani gaye için kul-|muamelesi insana, sadece, gazeteci lanıldığından — dolayı — mahalline|alması münasebetile hiç olmazsa bir masrultur. espiri yapmak fırsatını — vermesin Yalnız bütün bu suitefehhümelmi?. İdüşenlerle beraber Nizameddin Na-| 3 — Karakolda bana gösterilen zife de bir iki noktayı aydırlatmayı|nezaket ve, teshilâtı bilhassa teba- lüzumlu buluyorum. rüz ettirmiş şöyle demiştim: 1 — Polis bana: «İn aşağı, yürü| «<İfademi alan ve çok acele işime karakola!'» dedi. yetiştirmek Açin her türlü teshilâti «Aşağı inimiz, karakc gösteren Bay ;komiserle, Bay Ce - şeklinde de söylenebilirdi. dedim.|mal Kaya bana bir Karakol içinde Fakat demediği için de memurulolduğumu unutturmuşlardı. Yoksa mmahaze etmiş değilim. Nizamet - (Devamı 6 mcı sahifede) İstanbul O :r1n fakültesi fGençl eri Dün Burdur ermanla- rında tetkikata -|geçen seneye kadar; cemiyetimizin reis ve idare heyeti masrafı senede| 840 lira idil. Biz idare heyetine girer girmez amızın, bütün vatandaşları zın nazarı tetkikinden geçirile -| ilir. Her hesabımızı serbestçe ve- rebiliriz. 196 lira balo hasılatından | cüz'i bir kasma;resmi bütçe ve © iin ve resmi za-| hibini zengin etmekten başka bir ü BiT göstererek be -| ahat larla da tevsik ede- 1 vermişlerdir: ' Bay Celâi, sözlerine başlıyor ve «gar -| şeye yaramıyacaktı. İşte bunun içindir ki bu yıl balol verilmemiş ve onun yerine; bu yaz: mektep menfaatine başka bir top- luluk, meselâ bir «deniz tenezzühü» | rakı sarfiyemizde de gördüğünüz veçhile İş Bankasından almmış ve cemiyet memurlarının maaşına ve- rilmiştir. Fakat bu slınan para, da-| ha aradan bir ay bile geçmeden, ya- Menfaatine bu yıllgibi daha fazla miktarda halkın velmi haziranda yine İş Bankasındakil i ve yenil h bu mektebi aç-| ferağat ettiğini so- Bizimle yüzyüze ko- 'et iyerek arka-| » fakat hüviyeti bizce ' birisine bu hüsus- Sevap şudur; | T Mektebir. açılma -| a beyetimiz hiçbir za-| ÜNt etmemiştir ve et- ; bizim tam is- lmanı verebilecek Bali olabilecek böyle bir| ELİ G "Esnsr Diye SA EDErİ R Sonra dudakları- Abimı beklemeden: Ü Şüntöz, bir varyete & İ oluy, yor YormnuBYor da bu kadar aa 'Or. Gözünü sen - u:ğ“* Beliyor, 'mlerimde hiç aldan- azamızın iştirak edebileceği, müte- nevvi, zengin programlı bir eğlen- 'ce tertibi daha muvafık, yerinde gö- ülmüştür. Bay Celâl; balo bazılatının - bir| kısmının niçin İş Bankasından alın-| dığını ve bu muaemle için idare he-, 'yetinin salâhiyetine müracaat edilip) edilmedeğini de soruyor. Buna da cevabimiz. şudür; Bütün besaplarımız açıktır. Tek- mil muamelât ve kuyudatımız, he-| yeti umumiye ve hesap müfettişleri tarafından her sene tetkik olundı gu gibi her zaman için de; ber isti- ONLÜM YAZAN FA COŞKUN OMAN: N6 — — Türkiyeder. mi? — Evet!.. — Demek buraya peşin sıra geldi. — İftira ediyorsun kızcağıza... — Bu tesadüf başka türlü izah edilemez.. — İyi amma bu akşam beni buraya siz getirdiniz. — Ne çıkar.. Sen onun bura- ya geldiğini bilmiyor musun? — Bilmiyorum. — Nasıl buldu seni o halde.. Sadece bir tesadüf.. Ne güzel tertip edilmiş bir tesadüf E — Çok tuhaf konuşuyorsun Ci- besabımızın balo yani mektep kız- mına yatırılmıştır ki bu bir hesap münakalesidir. Bu münakaleden maksat da ce - miyetimiz memurlarını; bir ay ay- hıksız bırakmamak, maaşlarını te- ahura uğratmamaktır. Bu muamele için heyeti umumi- iye kararına da lüzurm yoktur. Key- fiyet; heyeti idarenin salâhiyeti da- Bu vesile ile şunu da ilâve ede- lim kiz Eski idare heyetinin başında bu-. lanan Bay Recep zamanında, na. Ben buraya bu akşam ilk de- fa ve senin ısrarınla geldim. Buraya ilk defa gelmiş olabi- lirsin. Sanki onu başka yerde meselâ evinde, otelinde görmü- yör musun?. — Maryo, geleli iki gün oluyor demişti galiba.. — Bu iki gün içinde pekâlâ görüşmüş olabilirsin.. — Niye olmasın?. Boynunu büktü: — Ben de bunu öğrenmek is- tiyordum. Marelli: — Yahu dedi. Siz böyle hara- retli hararetli ne konuşuyorsunuz, kuzum? Cina atıldı: — Bu artisti Suat, 'Türkiyeden tanıyormuş! Ona ait bir hatıra- sını anlatıyor da.. — E, pekt canim. Biz de din- Kiyelim bunu.. | lk iş olarak ve cemiyetimiz varida- tını eksiltmemek mülâhazasile bu- nu «40 Tiraya indirdik, Yani ken- di maaşlarımızı tenzil ettik. Ve yal- muz meslek kaygusu; tekmil garson larkadaşlarımıza naçizane nafi hiz-| metlerde bulufmak gayesini taşı -| iyan bütün bir vazife aşkı ile mı isini ele aldığımız cemiyetimizin bi-| nasına dahil olduğumuz ilk gün; orasını, ne Oturacak sandalyası, ne) bir yazı makinesi ve ne de diğer lâ- zım bir eşyası olmıyan çorak, bom- boş bir vaha halinde bulduk!. Eski heyet zamanında cemiyet bi-, nasına birşey alınmamış, aidat bile, muntazaman toplanamamıştır.» NOT; Cemiyet idare heyeti aza- larının mütebakf cevabı; münderi- çoklağundan dolayı ya: catım: ü na tehir olunmuştur. Bir hikâye uydurmak için yut- kunduğum sırada — garsonlardan biri masaya yaklaştı. Ve elinde- Ki kâğıdı bana uzattı. Anlamıştım. Nataşadandı. Ma- sayı ve beni iyi tarif etmişti doğ- Yusu... Adamcağız tanıyormuş, e- Hle koymuş gibi bulmuştu. Ayağa kalktım: — Hayır, tahatsız - olmayın., Ben gider çabucak konuşur geli- rim.. Cina yüzüme bakıyordu. Zeki kız kâğıdın kimden geldiğini an- Tamıştı, Masaların arasından, — salonun kapısını, kapıdan sonra da Nata- şanın odasını btlmak için sarsıla sargıla yürüyordum. Hatta san - dalyalara, oturanlara çarpı fazla içmiş gibi sendeliyordum Karşılaşmamız nasıl olâcaktı!. Ve bu karşılaşma ile yekdiğeri. mize mütekabilen alacağımız va. NTELĞRA Ekmek fiyatlarının ucuzlatılması işi Ucuzluk ve tek tip ekmek imali nasıl te'min olunacak ? Kilo başına 2 kuruşluk bir istifade verecek olan yeni projenin esasları Hükümetin ekmeği $6 20 ucuz -|imkân görmemektedirler Yalnız ce- latmak üzere hazırladığı projede fı-|miyetçe bu hususta bazı tedbirler. rınlara ve fırıncılara - temas edenlahnacağı umulmakta, bu meyanda mühim bir nokta göze çarpmakta-|İfırın sahiplerinin birleşerek «mo - dir. dern fırınlar» tesisi için küçük şir- Bu da şimdiki fena tesisa -|ketler meydana getircceği “tahmin zünden yalnız odun, çalı ve bu-ledilmektedir ki bu da alâkadar ma> 'na benzer maddelerle ısıtılan firin- kamların tahakkukumu istediği biri ların hem daha pahalıya ekmek|keyfiyettir. İPişirdikleri, bem de bu pişirme şek-| Şehrin görek sıhhi — vazi; linin sıhhate uygur. olmadığı etra- gerekse iktisadi faaliyeti bakımın- fında bir mütalea mevcut oluşu -|dan çok faydalı olacağı © dur. leh yeni proje hakkındaki a| Yeni projeye göre büyük şehir-İbu hafta zarfında meclise verilerek lerde ve elektrik cereyanı bulunan|müzakere edilecek, ondan sonra kı- |maballerdeki fırınlar elektrik kul- ga bir müddet içinde fırınların ma lanmak mecburiyetinde bulunmak- kineleşmesi işlerine girişilecel ta, elektrik bulunmuyan yelerde ise' Ayni evsafta makinelerle teçhiz maden kömürü, kok Jlinyit ve em-|edilen bütün fırınlar ayni © İsali He fırınların çalışmaları mec - ekmek çıkarmağa başlıyacakların - bur? tutulmaktadır. dan - bugün — yapılan Şimdiye kadar İstanbul fırınla -| memleketin muhtelif kıt'asında 19 nın kullandığı odua yerine elektrik | muhtelif tipte tesbit edilen ekmel cereyamı ile iş görecek hale getiri- ler ayni tipte ve aşağı yukarı ayni lecek olan fırınlar, ufak mikyasta evsafta imale başlanacaktır. İbirer fabrika halini alacaklar, bu-, Yeni şekil fırırların faaliyete geç- ralarda fennt şekillerde ve makine meleri, odun yerine kömür istihlâ vasıtasile hamur yuğurulacak, fırm kine mecbur kalacaklarından yerli) lar ya elektrik veya buhar kuvvetin| kömürlerimizin de bu fırsatla da - den istifade edeceklerdir. Bu şekilde ha geniş kullanılması temin edilmiş İhem daha fazla ekmek istihsali, hemlalacak, ayni zamanda kömürün o de daha sıhhi şekilde ekmek hazır-/duna nisbetle istihlâk farkından çı- Janması imkân dahiline alınmış bu- kacak netice de; ekmeklerin © 20 hlunacaktır. ucuzlamasını temin edecek, yani Maamafih yeni projeye göre bü-|kilo başına iki kuruşluk bir ucuz- tün fırınlarda tadilât yapmak, bir lama arzetmeğe başlıyacaktır. TELGRAF Acele müjdeyi de, herhangi bir İfelâket haberini de tellerinde can- bazlık yaptırmadan sahibine ulaştı- İran telgraf, insanlar için bir talih bileti gibi postacının elinden alm- diğı zaman mahiyeti henüz bilin- miyen yeis ile sürurun arkasındaki itereddüt ile açılan ve heyecan ve- İrici bir nesnedir. Muhteviyatını 7 İfımn içinde gizliyen mektap ta ka- buğundan anlaşılınmyan bir mr ine bülbülle- gi a tellerine bül bülleri kocdurmak — İster |Eraf, müjde verici son te! ları esmiye başladı. Sütunları İçeklerin rengi ve kek Havada gagalarına 1t almış sulh kuşl: politikası güzel lki de itiyat e Bazı bularık ve k: İlezzette havadisler taşıyor amma İdünyanm cennet olmadığını da he- saba katarak yine neşemizi bulan- dirmaryalım. Sulhun ve mevsimin baharına gi rerken Bir de şu zelzcle felâkı masaydı. beşaretimiz daha ve daha berrak olacaktı, ona şüpbe iyok. Lâkin hükümetin nan müşfik elini bugü, erimizin en büyüğüdür. Şu halde demek ki Son Telgraflar durmadan müjdeler taşıyorlar, HALK FİLOZOFU kısım da ilâveler meydana getir -| mek zarureti meydana çıkmakta - dır. Esasen geçen senelerde İstanbul belediyesince fırınların makineleş- İtirilmesi etrafında bir cereyanı mey- dana gelmiş, fakat yapılan tetkik -| ler sonunda bu işin hemen - tatbiki muvafık görülmemiş bunu iki se- 'ne daha sonraya birakılması karar-i Taştırılmıştı. Fakat, hükümetin hazırladığı pro jeye göre artık bu tehir edilen müd| detin sona erdiği, fırınların maki- neleşmesi lâzım geldiği anlaşılmak-, tadır. Fırın sahiplerinden bir kısmınin! bu yeni proje etrafında ve makine-i leşme mecburiyeti karşısındaki dü- şünceleri şöyle tebarüz etmektedir:. Ellerinde parası mevcut olan fı- rın sahipleri yeni projeyi kolayca fatbik edebilecekler, derhal 1smar- lıyacakları makineler ve fırınların- da yaptıracakları bazı tadilâtla mü-) esseselerini sür'atle — makineleştire- bileceklerdir. Fakat bir kısım fi y L e DiL L A aptıkları ge- rıncılar da, bu tosisatı yapmak iç'm'mn:d bu sene de tekrar etmişler- "."L'"“'“Y:“ *f"ı"*“*"'—' ':*"-'“'* 3©-|dir. Pendikli gençler; 150 kişilik bir ni tadil ve tesisleri meydana geti -| AO n remiyecekler, eski şekilde fırın iş. Kafile halinde; pazar günü kendile- letmenin men'i üzerine müc fese -|TİDİ yetiştiren müdürleri Musa Kâ- lerini kapamak mecburiyetin”> ka-|Zim ve muallimlerile brilikte «Hey lacaklardır. |beliada» ya gitmişlerdir. «Heybeli- Bugün şehrimizde mevcut olan'ada nın yeşil ve kuytu çamlıklarını 1000 i mütecaviz fırının bir anda Süsliyen taze, ılık ilkbahar güneşi ağrı ayrı olarak makineleşmesi im- altında akşama kadar türlü eğlen- kân haricinde görülmektedir. Bulcelerle çok samimi bir şekilde vakit fırınlardan ancak ilk hamlede bir|geçirilmiş, eğlenilmiştir. Ve gün, kaç yüzü yeni ve modern tesisat batarken Pendiğin 150 genç, gürbüz meydana getirebilecek kabiliyette| yavrusu; çok sevdikleri ve şahsında İbulunmakta, diğerleri buna maddi bir baba şefkati buldukları müdür- Şen b irgün YPendik ilk mektebi mezunları»,| ziyet, yeniden kapısını çalacağı - mız münasebet no şekilde teza- hür edecekti. İki tarafında artistlerin soyun. ma odalarının - sıralandığı geniş koridoru geçerken zapta mukte - dir olamadığım bir heyecan çar » pıntisi içindeydim. — - Bu teşadüf bana inkâr edemi - yeceğim bir sevinçle beraber ga- rib bir çekinme vç karku da ve- riyordu. Daha doğrusu, Nataşaya karşı nasıl bir vaziyet alacağımı kestiremiyordum. Bu biraz da o- nun bana göslereceği alüka çek- line tâbi olmakla beraber benim de hududları tesbit edilmiş hısle. Tile karşısına — çıkmam lâzımdı. Ne çare ki, masadan odasının ka. pısına gelinciye kadar, hududa değil, hislerin mahiyetini bile ta- mimak imkânını elde edememiş - tim, Önüm sıra ilerliyen garsan, ka. ridorun nihayetindeki — kapıya parmaklarını dokundurdu. Do - kundurmasile beraber de, sanki hemen kapının'arkasında bekle - niyormuşçasına kapı açılıverdi. Karşımda Nataşa duruyordu. Kollarını bana uzattı. İki elimi yakaladı. Ve beni içeri çekti. Arkamdan kapının kapanışı ile iki çıplak kolun boynumu sardı- Banı, iki ateşli dudağın ağzımı dol- durduğunu hissettim. — Suad!.. Kızıl saçlı başı göğsümdeydi... Göğsüme yaslanan — göğsünün çarpmasını içimde duyuyordum: — AhHfet Suad. Seni müşkül mevkide bırakmış olmamak için buraya çağırmak mecburiyetinde kaldım. Başını, güğsümün üzerinden kaldırdı. Nemli gözlerini, gözle - rimle kucaklaştırdı: (Devamı var) — Pendik ilk mektebi mezunları — geçirdiler. a leri Bay Musa Kâzımım ctrafinda toplanarak ve bu güzel günün ta- hassüslerini kalplerinde saklıyarak; jKeldikleri gibi bir kahkaha ve neşe sağnağı halinde köylerine dönmüş- lerdir. y Bu mesut eğlentinin en şen bir saatinde tesbit edilen resmimiz; *Pendik ilk mektebinin eski ye ye- 'ni mezunları genç bayanları; erkek kardeşleri arasında ve hocalarile kay” |metli müdürleri Bay Musa Kâzımın yanında göstermektedir, | Bir üzüm Panayırı Açılacak | Yakacık ve Kartal ha. | valisinde bağcılığın inkişafına çalışılıyor Yakacıkta bu sene ağıstommu İ15 inde büyük bir «üzüm panayırıa |kurulacaktır. Bu panayırı — Kortal İkaymakarmı Bay Bahir açacaktır. Şehrimizde ilk defa tertib edile- cek olan bu panayırda, Kartaj Ve Yakacık havalisinde yetiştirilen en Bağcılık ve üzümcülüğü teşvik için, bu kabil panayırların her sene muhtelif yerlerde tertibi ve iştirak ıeıdııı—klr—.'lien kazanacaklara para mükâfatı verilmesi düşünülmekte.