v ü orsdnı ur. Si |$payada kullanılan silahlar nere- den getiriliyor ve nasıl gönderiliyor ? KAÇAKCILARLA BERABER BİR GECE gündenberi Marsilyada, si- çılığı yaparak «gül gibi> in peşindeyim. vk”lwu, lokantalarda bu kibar * âtri korsanları görüyorum. Lüks Olomobillerle geliyorlar, büyük bir| Beşe ile gülüyorlar, yiyorlar, içiyor- Binlik banknotları kayitsizce u- Harak hesablarını görüyorlar, gi - Siyorlar. Bi bunlar asri Sekiz Tih ka, Beçinenler, yorur > ç Esanlar. Fakat, bir fırsatını bulup Yanlarına sokulmak, ağızların -| -dan bir söz almak kabil değil. « 'a mahallesinde, sonra eski timda bunların adamlarının ara- karıştım. Beyhüde ... Bunlar da, patronları gibi. Ağız - ları o kadar sikı ki... Her şeyden İzhsediyorlar. Öğrenmek istediğim ye gelince dilsiz oluyorlar. HMalbuki bunlar Frankoya, hükü- Metçilere silâh ve mühimmat gön - derenlerin adamları, Nasıl ve ne Vasta ile görderildiğini bilenler Nası) öğrenmeli; Acaba polise| Mi Müracaat etsem.. Obdan da fazla bi Yeceğim muhakkak... Bar garso -| Fundan mı?. Hiç süphesiz, dolgun! İr bahşiş koparmak için, şundan bundan — istediklerini nakledecek, y öğrenemi-i diyecek, bu süyledik - İetimi bir yerde tekrar vin Üldüğüm gündür. Malüma, Marsil- Yada hâkim olan ancak rüvelver - Gir,., Bereket versin, dostum Var: K bir Bu genç ve güzel bir kızdır, Ka - Yazan : Rober Kokel hiktı. sa Sarhoş — İngilizler, Fran- dı. yükselmiş, servet yapmış bir kur - yi ken biner birer tartıyordu. bana söylemişlerdi. — Kendini bil - miyecek derecede sarhoş olduğu za- tla söz söylüyordu. Adetâ söyler- ç bir sır vermezdi. Birdenbire kalktı. Sarışın ve gü- du. Az sonra, Fernan ge den, sanki beni hiç tan rmuş ye doğru yürüdü. Önüm - ma geldi. Viskisini i- uğrunda kanlarını dükmeye hazır bulunduklarını söylüyorlar - B... bir aralık bana hitap etti. Bu, şişman, kibar tavurlu bir adamdı. Aşağı tabakadan zekâsı sayesinde 'naz. Kendisinden bir şey öğrenmek imkânı yoktu. Sükünetle ve ihti - Zaten a bile ağzından bir şey ka- zel bir kadının yanına gitti, otur - görüşmeden sonra tezgü - du. Direksiyonda Piyero vardı. Ya- — Arkana bak, anlarsın... Başımı çevirdim, baktım. yön geliyordu. — Evyandan geldi. Mitralyöz, tü- fek, rüvelver sandıklarını — getirdi. çok bir şey değil. Göl tarikile Lo - zandan gönderilmiş... öl tarikile mi — Evet, Lozanda, silâhlar küçük muşamba torbalara konulur, Uçl: rına bir ip bağlanır, göle atılır. İ - pin bir ucu motörün birini bağlı- dır, Bu suretle Pransa hududün - da tenha bir- yere çıkarılır. Biraz sonra rıhtıma geldik. — Bunları nasıl niz?, Açıkta duran bir İspanyol şilebi-| ni göstererek: — Şu gemiye yükleyeceğiz. Fa- kat, evvelâ parasını alalım da son- Ta. Bu İspanya muharebesi siz Mar - silyalılar için pek kârlı bir iş olsa gerek... iyle zannedersiniz.4 HAREKET örleri aaridıkterı Kayık n şıdı. Bu beş — Denizpolisi haber almış za: Elli metce kadar gerimizden bir kam - göndereceksi - CA 6 —SONTELGĞRAFP — 14 Nisan 1098 iVARI Fransada, Monfor — köyünde şık bir kunduracı dükkânı, köyün iki bin nüfusu var. Bütün köy halkı heyecan, korku içinde, Sebep? Ca- di var!... Parisli bir meslekdaşımız, hâdi « seyi şu suretle anlatıyor: *Dükkâna girdik Sahibi madam Piel adlı nazik bir kadın İki satıcısı var: Madmazel Yovn Renye ve Ma- ri Hatais, Bir kız a varmış: Madmazel Anno Karisan, Fakat, korkinüş, işini bırakıp kaçmış... —DANSEDEN KARYOLA — | eGeçen martın onunda madam İPiel'in büyük anası ölmüş. Madam, cenazeye gilmiş. Balıcı kızlar dük- kânda yülnız kalmışlar. Öğlen üze- ri dükkânın ve mutfağın kapıları İyurulmuş ve sanki arkadan birisi tarafından itiliyormuş gibi açılmış.. «Ayni — amanda, köşedeki kar - yola birdenbire tersine dönmüş. Ve bütün gün kapıları kapamak ka- bil olmamış... İşte cadı hikâyesinin başlangıcı bu. Madam Pjel — Galatı hisse uğramışlar... «Diyor. Halbuki ertesi günü An- na Karisan, el çantasını ka 40 derim. Bir an evvel işi bitirmek vışmak lâzım... , Libert caddesinde, önünde demirine mış. Biraz sonra, Yataklar dans eder gibi oynuyor, toplu iğneler satıcı kızların sırtlarına batıyor. Eczacının fikri: “Evin yakınında miknatisi saha olsa gerek..,, liyor: Kaybolan iğneler, satıcı kız ların, bilhassa madmazel Karisan an sırlına saplanıyo emuş. Zavall kızın sırtından yirmiye yakın iğne çıkarınışlar. Bunun üzerine dük kânı bırakmış, köyüne kaçmış. «Şimdi sıra Mari Hazaise gelmiş Kaybolan iğneler ona saplamyor - muş. Köyün vezacısı: — Evde mıknatıs olsa gerek... «Diyormuş. Vak'anın müşahitle ri, şahitleri pek çok. Cadı san gün lerde faâliyetini arttırmış. Anna pizenin önünde yün örerken etajer: ler, lâmmbalar, sandalyeler danset meye, elindeki yünler kurtularal sökülmeye — başlamış... Kızcağız neye uğradığını şaşırmış. «Köy halkı, büyülü dükkânın ö nünden geçmemeye — başlamışlar Nihayet zabıta tahkikata lüzum görmüş. Acaba bu müşterek bir ve himden mi ileri geliyor, yoksa bir imuzibin işi mi?, makaslar kaybolmuş. Neden sonra| büfenin gözünde, komodinin altın- İda, şurada ve burada bulunmuş. İşin fenası bundan sonra baş 1936 dünya güzeli Tahkikata gelen polis- lere tabanca çekti, ellerini ısırdı “ Simdi gelocoğim karısı gıraı , Diye giden koca nerede ?... Müösyö Pate ile evlendikten sonra Madam Pate, bir dostu ile eve dön «Madam Pate» ismini alan prenses müştü. Kapının çalındığını iyenof, Paris kibar mahafi işitti numaralı aparlımanın bulunum Bu sırada Piyero geldi, paraları 1936 Rus dünya güzeli diye maru/-| — Kim ot... fakçıların muhitinde yaşar, onlar- İa düşer, kalkar. Fırsat bulursa, ko- kain kaçakçılığı da yapar... Herkes Biliyor Kat olmasaydı, Fernan'ı, o olma -| Saydı, vaktile Ajaksiyoda tanıdı - Bim Piyero'yu göremiyecektim. — İLik eşyaları karadan götürünüz,| Piyero, kaçakçılı B grubunalgenizden naklediniz, daima tehli - dahildi. Bunların yardırile arzu - keye maruzsunuz... Belki bu tehli- TMa muvaffak oldum. İkelerden kurtulabilirsiniz. Fakat, at, Fernana, Kamelon barında burada, Marsily kendisini görmek iste sinden dönerken bir rakibin kurşu- -İnile dünyayı deifiştirmeniz işten bi- le değildir. — Bu, sanatın zehridir. Çünkü a-| , viski içtiklerini gördüm. reda bir çok vasıtalar var, Bunları Korsika lisahını güzel konu tuğum | doyurmak İâzımdır. Pa- İçin anlaşmak kolay oldu. Fernanla #z kestiniz Aramızda pek eski bir dostluk var- . Bana karşı emniyeti, itimadı mü diğerini yırtar, atarım. Tehlikeli işt... — Kaçakçilık haritasında her şey yazılıdır: Kaçanda, tehlike de... Ka- mi söyle - he- men polise haber vereceklerini söy- g lerler, tehdit ederler. Fakat, çare - Sağlamdı. Arkadaşları da çekingen-İsiz buna dayanacaksınız. Bir taraf- ı'k Köstermediler. Konuşmaya baş-|tan hakları da var. Çünkü herkes| adık. yiyecek... Bu sırada Kat, kırmızı saçlı bir| relikasile beraber geldi. İki adam sustular. Piyero bir şişe şarap da- ha ısmarladı. Artık müşteriler birer birer ge - liyorlardı. Grubumuza birisi yak - fin bir hayli güçlük çekmişti. laştı. Pernan'ın, bu yeni gelen ada- mx Bir dahâ, diyordu. Para ver -| mın selâmina mukabele etmediği hezlerse tek bir kurşun bile gö -|dikkat nazarımı çekti. Fakat o, bu- 'Tmiyeceğim. Biraz sonra sinyor/na aldırmadı, yanımızdaki sandal- Ka ile buluşacağız. Bakalım ne/yeye oturdu. Fernan'ın asabileşti- 'artaval yumurtlayacaklar... İğini farkettim. Hemen hesabı gör- Piyeronun sinyor B... dediği İs- To İspanyadan yeni gi - Pek memnun değildi. Götürdüğü 8“511“:!"! bedeli nakden tesviye o- unmamıştı. Mukabilinde mal ve - Tilmişti. Bunları nakletmek, elden Sikatmak, püraya tahvil etmek i - Dediği saatte, dediği |dar gidebilirim. Tehlike “gördümlsim, Beş altı dakika ge i, Bir olo - |rıhtım mobil geldi, yavaşça önümde dur -|Ti yere git - alıyordu. eki yatak ta tersine dönmüş. | «Dükkândaki iğneler, makaralar, Londr gazetele- rini “meşgul eden yeni bir dedikodu daha vardır: boşanma davası.... Fakat hâkim, türlü boşanma ka- rarını karı koca, bu kara- rı alabilmek için uğraşıp duruyor - Bir bir vermiyor, v dü, iki kadının ellerini sıktı, ve: — |lardı, Yalılar namına silâah mübayaa| — Haydi gidelim: Zesgia ti ngin bir adam, :Gı “adamdı. Daima Sentra barır-| Dedi. Ve sokağa çıkınca İüşedaktan d a, güzel kadınlarla vakit geçirir - a — Şu 8... yi gördünüz. mü?... | Gene Peyero'nun ifadesine gö -| Kendisine pay verilmediği için pe- 16 B... arada bir vasıta idi, hükü - Metin asıl memuru kendini göster. istemiyordu. —B... talimat almak için Loza - :'ü" Brüksele, Parise gideceğini söy- hm“' Masal... Ya Barsluna veya TElyasy gidip gelecektir, *rman ilâve etti: NaZ Şimdilik hükümetçiler hesa < Yok. fane pasaportum - var, İs don; ka, Pr, Barse istersem Salaman 'kocuların karargâhına ka I:J'uyor. Bence ehemmiyeti lardı. Şimizi takip edyor. Aklınca bizi iş üzerinde iken polise yakalattırmak istiyor, dedi. Ve yere tükürdü. Gece Eğlencesi Kaçakçılar, silâhları - ve mü - ıhımmnlı daima Marsilyada tedarik fedemiyorlardı. Bazan Grenobl veya, Perpinyan'dan gidip alıyorlardı. Bu yüzdeu bir çok tehlikeler geçiriyor- gi O gece Sentra barında, dirsek dirseğe denilecek bir oturuyordu: &: geçmiş. Adı Greg dir. Kendisi zen - n olduğu için hu- susi yatı bile var - dır. Bundan sekiz sene evvel bir yaz günü, yatına da - vet ottikleri ara - sında, otuz yaşlarında ve mindeki güzel kadını sevmiş, niha- ile'yet onu almıştır. Kadın o zamana Ka;ı_, Koca ve;Aşılg S B*Kocasından aldığı parayı sevgilisine —— — veren kadın ve.. Karısından gizli genç kızlarla sevişen adam.. Koca:! an is-| lamıştır. sından boşanan gençckadın Fakat bir zaman sonra, bunların hayalına beşka bir erkek daha karı-| i bü adam, r, birlikte kış kocası, gitgide artan bir kıskanç: lik ateşi ile ne yapacağını bilemez ; bir hale geliyor. Kışın zenginler, Fransanın Akdeniz sahiline gider- ler, Bu da kârısı ile beraber orala- ;; Yâ gidiyor. Kan şehrinde zevk ve) safaya dalıyorlar, Lâkir iki sene ev- vel gene böyle bir zevk ve safa â- lemi esnasında az kalsın Greg, bu dünyadan gidecek gibi olmuştu. Ni hayet karısına: « — Sen, demiş, bu sporcudan vaz- Beç. Erkekle konuşma. Fakat buna rağmen Greg'in karı- sı konuşmasını yasak ettiği Jon Vild den dans dersi alıyormuş!... Şimdi- ye kadar olup biten şeyleri mahke- mede anlatırken Greg diyor ki: — Karımı son derece kıskanıyor- dum, Onun için, eğer Vild'le konuş- makta devam ederse kendimi pen- rımı korkutmak istedim, Fakat hâkim, buna karşı, şöyle Onu Sen Moriste eğlence ve spor Te meşgul brakarak karmmız- dan ayrılmışsınız. Ayrılırken daha ©n beş gün orada kalması için lâ-) zım olan masarifi de vermişsiniz. hkikatlan bö Diye sordu. Bir sescevab verdi: , — Kocanızdan bir telgraf vari. — Kapının altından veriniz... — Hayır! Olmaz... İlmühaberi im za etmeniz lâzım... Amma garib şey Kocanızdan telgraf geliyor, meral bile etmiyorsunuz... Rus güzeli kapıyı açmamakta ısra: ediyordu. Kuvvetli bir omuz kapı ya dayandı ve iki kanadını arkaya dayadı. Apartımana bir kaç kişi gir di. Madam Pate, masanın üzerindi duran boş bir rovelvere sarıldı, içe ri girenlerin üzerine hücum etli Yüzlerini, erini tırmaladı, elle rini ısırdı. “Rovelverin kabzasiyk kafalarını yardı. Bunlardan birisi, sivil polis olduk larını, bir şeyi tahkike geldiklerin söyledi, kartını göstermek istedi, Fo kat, Rus güzeli, aldırmadı, vurmak ta devam etti. Bu karışıklık esna sında tabii kendi de bir kaç yum ruk yedi. Sabah kendini gören - Madam Pate, lere: — Yüzüm ve gözüm şişti. Vücu düm çürük içinde... Rus dünya güzeli tur. Bu kadının maceraları pek çok -| düma tur. İki ay evvel kocası, bir ziyafet-| — Diyardu. ti Honüü' ellüi öğüküy'yie? Polisler kadını güç hal ile zaptel — Sigara almıya gidiyorum. Şim-İmişler “'ve karâkola' -gölürmüşleri di gelirim karıcığım... Şimdi, Rus güzeli, izinsiz silâh bu- Diyerek yanından ayrilmiş, ka-|lundurmak, polise tecavüz ve hakâ yıblara karışmıştı. tret e*mek eürmiyle mehkeme huzu Bir sabah, saat 4 ü 15 geçerek|runa — xacaktır. balde karınızın, siz ayrılıp gittik-'cib hiç bir vaziyet olmadığını söy- ten sonra, sporcu Vild ile konuş -| lemiştir. mağa başlıyacağına ihtimal evrmi-| — Fakat Greg'in karisı, kocası aley- yor muydunuz?... Landraya dön - 1 çok şeyler söylüyordu. Koca- (düğünüz zaman da, karınızın arka-| >...ın, eğlenmek için bir çok kızları cereden atacağımı söyleyerek ka -| sını takib için, bususl surette gizli bir polis bulmuşsunuz. Gerek kadin, gerek erkek, artık geçinemiyecekleri cihetle boşan - mü kararı almak istiyorlardı. Bu - 'nunla beraber kadın, kocasının ken- di aleyhinde çıkan isnadlarını red- dediyor, kocası da karısının hakkı- | na tecavüz etmediğini, fena suret-| te hareket etmediğini ileri sürüyor-| du, Sporcu Vild de karı ile koca a- rasında, kendisi için mes'uliyeti mu| topladığını, bu kızlardan ikisini alı- koyarak onlarla konuşurken ken « disinin içeri girdiğini, bunları gör- düğünü söylemiştir. Kocası bunu, reddetmiştir. Neti cede hâkim, bu dedikodulu, bir çolk sahneleri hatırlatan karı koca dava- sını reddederken şunu söylemiştir — Bu kadar çirkin safhaları olası bir dava, hiç olmazsa şu zamanlar da görülmemiştir. Bir kadın koca (Devamı yedinci sahifede'