d sahted ka Ti &. fi Tit —a / AARTARLLAÇ SEHİR MES'ELELERİ | xxt——_———_—___—__— 5| Gizli çalışan işçilerle mücadele var !. 3)Polis daha sıkı kontrollar yap acak! Bir kısım diş doktorları; meslek- İdaşlar arasında ciddi bir rekabet| tevlit eden bu halden yine halkm| mutazarrır olduğunu; çünkü ucuz - 'ca yapılan tedavilerde fena malze - me ve şerait tatbik olunduğunu be-, yan etmektedirler, Cemiyeti) nin biran evvel icap e - den teşebbüsleri ecra etmesini ar-i |zu etmektedirler, Vapur | İskelelerinde Konfor Bütlün iskelelerde esas- h tamirat yapılacak Köprünün — vapur — iskelelerinde yaz için yapılacak tamirata ald bü- tün hazırlıklar ikmâl edilmiştir. Evvelki sene İktisad Vekâleti Ha- vuzlar ve fabrikalar müdürlüğü ta- rafından yeniden yapılan ve mo - dern bir hale getirilmiş olan Kadı- köy vapur iskelesinin tesisatı konfor. itibariyle iyi görüldüğünden bu se- ne diğer vapur iskelelerinden - bir kısmının bu şekle #rağı - hakkında| tetkikler yapılmaktadır. Bu meyanda Köprünün bilhassa Adalar ve Yalova vapur iskelele - rinde yeni asri tesisat yapılması dü- günülmekte buna aid bir de proje bazırlanmaktadır, Projenin hazırlıkları biter bilmez derhal inşaata başlanılması, inşaa- 'tın bu yaz ortalarında bitirilmesi ka Fransa ile İtalya Fransada M. Daladye hükümetin| başına geçti, Kaç tamandanberi harbiye nazırlığını gören Daladye 934 de de Başvekildi. 6& Şubat 94 wak'ası üzerine bir zaman iktidar| İmevkiinden uzaklaşmış bulunuyor-| du. Fakat sel cenahın kabinelerinde hep harbiye nazırı olarak kalmış - ftar, Şimdi de iş görmek üzere Baş- vekil eluyer, Memleketlerinin kuvvetlenmesine, müdafansına, milletler — arası| Tak var, Hariçten gelecek tehlike -| lere karşı her iki memleket te müp-| terek müdafaa çareleri düşünüyar- lar, Hayati icabatın vücude getir- düği bir dostluk ki yine o icabat do-| layısile devam edip gidecek. Yeni kabinenin işleri ele alın <<a| barici siyaset âleminde düşüneceği birince .derecedeki — meselelerden| biri İtalya ile olan münasebat ola -| caktır. İngiltere ile İtalya arasında mü - zakereler oldu, Akdenizin vaziyeti| Hayriyede Köprüdeki vapur iske - lelerini dahi kullanışlı ve modern bir hale ifrağ için hazırlıklara başla- mıştır. Belediyece Köprünün boyatılma- S1 işi de bu seneki tamirat arasın- rarlaştırılmış, diğer traftan Şirketi| $.:—8SONTELGRAP — 14 Nisan 1938 Almanyanın Uzak Japon - Çin mes'elesi. dünyanın halledemiyeceği İşlerden biridir telif sebebleri vardır: buna alâkadar olmamak, diğer mem leketler ve devletler için büsbütün - “ünsız değilse de, her halde pek Şarktaki rolü nedir? Çünkü..muhtemel bir sulh Avru- palıların hesabını altüst edecek! Avrupa matbuatı, dün de «Son|yaç görüleceği düşüncesiyle müte- Tegraf» ı bu sütunlarında kayde-|selli olan Avrupalı ve Amerikalılar Tültüye dildiği gibi, son günlerde —Uzak|da çoktur. Çin - Japon işlerinde hep Şark işlerine daha ziyade ehemmi-|istikbali düşünerek, büyük bir alâ-|Siş —edilmesine — mani yet vermeğe başladı. Bunun muh-|ka gösteren ve ameli davranan aca- ba yabancılar içinde en ziyade kim- Bu zamanda iki devlet arasında|lerdir?... Uzak Şark işlerini takib bir harb çıkınca uzaktan, yakından 'eden Avrupalılar bu ameli adamla- rın Almanlar olduğunu ister iste- mez kabul ediyorlar. Almanlarla Japanlar arasında sıkı bir anlaşma - konuşuldu. Fransa için Akdenizin |hayati ebemmiyeti göz önünde iken |günü gününe Rema müzakereleri bu müzakerelerden .Parisin uzak, kalamıyacağı tabii idi. Onun — için İngilizler tarafından Parise bildiril- miştir. Ancak Fransanın da İtalya ile konuşması zamanı gelmektedir. Londra - Roma müzakerelerin - den sonra Paris - Rema konuşma - ları başlıyacaktır. Bu müzakerelere Ahmed Rauf Ecnebi Sermayedarlar Şehrimizde iş yapmak teklifinda bulunuyorltar Memleketimizin iktısadi faaliye- 'tinin günden güne canlandığını ve milli paramızın her — vakit daha sağlamlaştığını gören ecnebi ser - ret halinde görülmektedir. Köprünün rıhtım caddesiyle il tisık peyda ettiği noktanın ve rıh- tam caddesinin asfaltlarma işi bi tirildiğinden şimdi Karaköy mey mlanacaktır. Belediye Kararları Mahalle uralarında ço- cuklar Oynamıyacak ettiği bir emirle mahalle araların. İda futbol oynıyan çocukların Car- da mütalca edilmekte, geçen sene yapılan boyaların bozulması itiba- riyle Köprüyü boyatmak bir zaru- danımın asfalta çevrilmesine başla- nacak, Köprünün İstanbul cihetin- deki iki satış kulübesinin de kaldı-| rılmasından sonra boyama işi tama-, Belediyenin bundan evvel , İsdar ları kardıkları ve bu yüzden bazı Bir Buda manastırında anlaşılıyor. Çin - Japon harbi de böyle ol- muştur. Garb devletleri askeri bir surette bu harbe karışmadılar, ka- rışamadılar. Fakat Çin - Japon har-| bine karışmak için yalmız askeri su-| rette işe girmekten başka daha pek çok yollar vardı. Onun için, alâka- dar devlet ve memleketlerin, birer suretle Çin - Japon harbine karış-| miş oldukları, artık kimseye gizli değildir. Ne günü eldeğinn kimse | bilmez, fakat bir gün gelecek ki, bu harb de, hes kavga gibi, nihayele İerecektir. Buna şüphe yok... Çin - İJapon işleriyle alükadar olan dev- let ve memleketlerin bugünkü en- dişesi ise, bep istikbali korumak 1-| zor olacağı, yeni yeni tecrübelerle | vardır. Politika sahasında bu böy-İyazıra isabet et ledir. Fakat diğer taraftan Alman- ye lar, Çinlilerle de hoş geçinmek, on-| Ve halen Danimarka'ya aid larla da dostluğu devam noktasını hiç unutmamışlardır. Almanlar, Uzak Şarkta, bıkma - dan, usanmadan çalışıyorlar ve iki tarafla da iyi geçinmeği ihmal et miyorlar. Bunun bir çok delili var- dır, Fakat her halde Çin - Japon harbinde tavassut etmek, Uzak Şarkta sulhu yeniden tesis ve iade etmek hususundaki teşebbüsler hen Almanlar tarafından gelmi lmiştir. Bun ların Uzak Şarkta daima faal bir rol oynamaktan geri kalmağı hiç iste- mediklerine, bu da pek kuvvetli bir delil sayılmaktadır. Uzak Şark işlerinde alâkası olan Diğer taraftan Diş 'Tabipleri Ce- miyeti) de dairei faaliyetini büyül-| terek tekmil memleketimizdeki diş doktorlarını içine almağı kararlaş- tırmıştır. Bu maksatla muhtelif şehirleri - mizde cemiyetin şubeleri — açılacak, ve bu suretle; memleketimizin di- ğer şehir ve kasablarındaki bütün tedirler, mayedarlar burada iş yapmak — ve muhtelif fabrikalar açmak suretile| paralarını işletmeği en emin bir ka-| İyanc vasıtası olarak telâkki etmek- Bu münasebetle son zamanlarda 'birkaç maruf İngiliz firması mem- leketimizde bazı fabrikalar açmağa müsaade edilmesini hükümetimiz- haneler gibi (diş dok- " Mahküm dişçilerin de faaliyet, arzu, ve dert- leri de cemiyette toplanmış olacak- tır. Bir zorba n&,_“:uvma Vekâleti tarafın- VB ee sreik dam | Oldu hk yapan Ali isminde bir adam iş- gal ettiği yerin bedeli olan 5 kuruşu Biş “Acağını ileri sürmektedirler.| belediye tahsil memuru Şerefe ver- ” 'q—::m:?uüplcl ise; diş| mek istememiş ve memur da almak yet ——h. cskiden pek rağbet| için ısrar edince Ali, memuru, küf-, ; kazanç vasıta-| rederek tahkir etmiş ve üzerine yü 'DELİ GONLÜM d Vet Bilseniz Maryo neka- Sötüktur, b Gene bir çocukluk mu yap- %nı,.. etrafta —dolı rak SY verdi: a K : Hem ne çocukluk!. ga Sun'i bir kahkaha attı: , YAZAN USRET SAFA COŞKUN l EDEBİ ROMAN: 98 — Kıskanması için elbette bir sebeb olması Jâzım değil mi?. Maryo ile aramızda... Ne demek istediğime hemence- €ik intikal edivermişti. Mahcub bir itirazla başını valladı: — Hayır zan ve tahmin ettiği- niz gibi Maryo ile aramızda ak- rabalık ve dostluk dışında, her- hangi bir münasebet mevcud de- İsı) açmak istediğini bildirmiştir. Dün Salıpazarında seyyar satıcı-| “den rica etmişlerdir. Dün de Budapeşteden gene ma - ruf bir firma, şehrimiz Ticaret O - dasına müracaat ederek İstanbulda) İmuazzam bir (Uraş bıçağı fabrika- Ayni suretle Budapeşteli bir fir- ma da şehrimizde (kablo lâstik fab- Tikası) açmak için Ticaret Odamıza| müracaat etmiştir. rüyerek dövmüştür. Derhal mahke- meye sevk edilen Alinin, çağrılan. şahidlerden Mehmed Ali ve Hasa- kazalara sebebiyet — verdikleri için. top oynanması yasak edilmişti. Gene çocukların uçurdukları u -| çurmaların elektrik ve telgraf tel- lerine takıldıkları ve bu yüzden, mühim sayılacak kazalara sebebi - iyet verdikleri görülmüş, belediye - (ce bunun da yasak edilmesi karar-| laştırılmıştır. hafif para cezası mevcuddur ki bu. babalarından alınacaktır. gerek futbol oynanmasının ve ge edilecek, şehir meclisininyeni iç 'Tan ifadeleriyle suçu sabit görülmüş hal tevkif edilmiştir. başladım artıkt, diye suratım as- t Canım sıkılmıştı: — Surat asılmıyacak gibi değil ki,. Maryo, hastanın bu kadar yüzsüzlük edip, günlerce postu Bereceğini, kendisine — arkadaşlık etmenize mâni olacağını aklına getirir miydi?.. Elbette kızar.. Ben de olsam.. Gene kiz, canimın sıkıldığının farkına varmıştı. Elimi tuttu; — Bunu size ben - bililtizam söyledim.. Saklıyabilirdim değil mi?, Söylerken Maryo'nun ne - kadar çocuk ruhlu olduğunu da ilâve ettim. — Bana kalırsa, arkadaşlık et- mek hususunda Maryo'yu tercih etmelisiniz. Onu birdenbire bu saadetten affedivermek doğru ol- maz. Ben yabancıyım.. Cina gözlerimin içine baktı, Si- nirlenmişe benziyordu: — Hâlâ o şüpheye takılısınız.. timamda görüşüldükten sonra ka 've 2 ay 23 gün hapis, 60 lira da pa-|rar altına alınacak olan bu yasak, ra cezasına mahküm edilerek der-|ayın nihayetine doğru tatbika baş- acaktır. dedi.. Muhakkak Maryo ile ara- mızda bir münasebetin mevcudi- yetini mi görmeği arzu ediyor - sunuz? — Temin ederim ki, aklıma böyle birşey gelmiş değildir. Böyle bir münasebet olabilir ve ol mıyabilir., Sizin hususi hayatınız beni ne dereceye kadar alâkadar eder ve etmesi lâzım!., Ne karı- gabilirim size, Dalgınlaşmıştı.. Kendi kendine konuşur gibi: — Böyle birşey olsaydı gelip söyler miydim?., Sizi kendime Maryo'dan daha yakın bulduğum için, anun bu çocukça — sözlerini nakletlim. Ayni şeyleri siz tek- rarlasaydınız. ona söylemezdim. — Bu hareketinizin hatah ol- duğunu söylememe müsaadenizi Maryo'ya tercih etmemelisiniz. Misafirinizim diye böyle bir te- veccük gösteriyorsanız, teşekkür çindir. Bir gün, Uzak Şarkta harb| bitince, bu devlet ve memleketlerin gerek Çin ile, gerek Japonya ile mü- nasebetleri ne şekil alacaktır?... Şu rmemeli, tan, yakından alâkadar olan büyür Bir zamandanberi, hele geçen yaz barb başladı başlıyalı bu mevzuda| ciddi çok söz söylenmiş çok yazılar mekten geri kalmıyacaktır. diğer devlet ve memleketlerin de) tabli boş durduklarına ihtimal ve - Hülâsa Çin - Japon har- binin tesirleri Uzak Şark ile uzak- devletleri birer suretle düşündür- Uzun uzadıya tzaha hacet yoktur ki, Japonların Çindeki aylardanbe-! Yasağın tatbikı bakımından icab eden tedbirler meyanında iki lira| yasağa riayet etmiyen — çocuklarını Bundan sonra mahalle aralarında| rekse uçurma uçurtulmasının men'i belediye zabıtası - talimatnamesine konulacak yeni maddelerle - temin| yazılmış ve Uzak Şark işleriyle a - lâkası olanların bir kısını çok ameli hareket ettikleri halde — diğer bir| kısmının daha az ameli göründük- leri nazarı dikkati celbetmiştir. Bir gün Çinlilerle Japonlar barış görüş oldukları zaman, Avrupalılara kar-) şı bilhassa iktisadi sahalarda nasıl) bir aziyet alacaklar?... Süali, alâka- dar Avrupalıları düşündürüp duru- yor, Avrupalılar - ve ilâve etmeli: Amerikalılar - için bir hayli endi-| nunla beraber Çin dünyasının ikti- sadiyatını işletmek — için yal -| inız — Çin - Japon — faaliyeti kâ -| fi gelmiyerek — Avrppalının. A - süren harekâtı ve bu harekât neti Belediye işleri Gazetelerdeki fıkra arkadaşları « mın ve bepimizin sık sık, sakız çiğ- ner gibi belediyeyi kendimize mev- zu yaptığımın görüyorsunuz, Âr - tık, belediye, mevzusuz kalmış bir fıkra muharririnin imdadına Hızır Kibi yetişen bir sermaye vaziyetine gelmiş bulunuyor. K Belediyeden neler — istemiyoruz? Yol, ışık, kaldırım, park, - temizlik, âbide, —çürük meyveleri kontrol, süri hastalıklarla — mücadele gü - mani — olacak ted » İbirler, — gıda — maddelerinin tağ- olmak, yıkılacak —duvarların yıkılıp ta al- 'tında insan ezilmeden hedmi ve da- ha bir sürü istek. Hepsi büyük ve müthiş bir ihtiyaç listesini doldu - rur, İnsaf ile düşünelim, Belediye, bu kadar işi nasıl başarsın? Beledi- İye, istirahat etmeksizin — ibadullah |çalışmağa mahküm bir mücssese midir?. Ürzerine bu kadar iş yığdığımız ve” mütemadiyen şikâyet ettiğimiz be- lediye bu ihtiyaç hücumunun altın- da eziliyor ve hepsini yapmak büs- nüniyetle hiç birini yapamıyor. Bu işlerin hiç birinin yapılmadığından şikâyet edenlere hatırlatmak isti - yorum ki belediye hiç değilse mev- zusuz kalan fıkra muharrirlerinin imdadına yetişiyor. Kâfi iş görüyar sayılmaz mı dersiniz?, HALK FİLOZOFU , * Danimarka Millet Meclisinde * Adliye Nazırına bir suiksad ya - pılmişdir. Fakat atılan — kurşunlar 4memiştir. Suikasdi 'apan genç, nasyonal — sosyalisttir. olar İbir arazayi Almanya'ya idesini ar- Za etmekledir. DSK BT Sözünü Tulun HUBRGülülk Celâl Bayar'ın ilk bakışta göze çarpan — vasıflarından biri rcalist bir inkılâbeı ve devlet adamı olduğu kadar sözünde de durmasıdır. İhti- lâlin ilk günlerinden süzülerek ge- len ve inkılâbın devreleri pişen şahsiyetinde .bu husı bütün tezahürünü bulmak ve vakı- alar üzerinde misallerini bolu bağı. na vermek mümkündür. — * ** Celâl Bayar, Başvekâlet iktida - irına geldiği günlerde çok yüklü bir programla büyük Millet Meçlisöfün karşısına çıklı. Bu program Âla - türkün yüksek direktilleri e bes- içinde şeye sebeb ve mahal vardır. Bu-| ©esinde neler çıkacağ düşüncesi İn- giltereyi az meşgul etmemiştir. U- zak Şarkta harb uzadıkça İngiltere de, Akdenizde kaç senedir İtalya ile süren ihtilâfı tasfiye ederek bu pü- rüzlü davaları artık sonuna getir- mek istemektedir. Fakat yalmız İtalya ile olan (hti- lâflar değil, Arupa kıt'axnın diğer yerlerine aid meseleler de vardır. İngiltere, bunların da bir an evvel| tasfiye edilerek Avrupada bir sü - kün temin edilmesini düşünüyor, Bu temin edilince, İngiltere için, lenip ve o direktilleri — başarmayı vadediyordu, ğ 'Türkiye gibi yeni baştan kurulan taze ve devrimci — memleketlerde devlet programlarını başarmak gil- mün, ayın, yılın işi değildir. En bü- 'yük hususiyetimiz inkılâb partisinin «Asrı yıla indirdiko ümdesile teba- İrüz ettirdiği hızda aranabileceği i - çin Celâl Bayar da .devrelere - ve safhalara ayırdığı programının ba- Şarılması yolunda bummalı hir ça- lışma verimi içinde bulunuyor, Celâl Bayar'ın şatafattan — uzak İmütevazi ve demokrat şahsiyeti ile merikalımın — yardımına — ihti ederim... Fakat ben küfi derece- de minnet altındayım.. Faizini bile ödeyemiyeceğim bir borçla karşı karşıya bırakmayınız. beni.; Maryo akrabanız, çocukluk ar- kadaşınız, nihayet ben yabancı - yım... O başını sallıyarak sözünü kesti: — Ben milliyetci değilim!.. 'Tek bir kelime söyliyemiyecek kadar afallamıştım. Ayağım alçıdan çıktı, Baston- la ağır ağır yürüyebiliyorum. Ci- na'nın ısrarları olmasa bahçede, birkaç adım yürüdükten sonra o- turup dinleneceğim.. Fakat vil - dünm eivarındaki koruda dolaş- mak, nehirden balık tutmak, san- dala binmek bahanelerile " Cina beni uzaklara kadar sürüklüyor. Bu gezintileri bazan n kullandığı otomobille yapıyoruz. Bazan ayaklarımı alıştırmak için bezediği — devlet makinesi kendi çarkları içinden her gün güze gö - İrünmiyen, — kulağa gelmiyen bir hayli mühim işleri programının sa- tarlarından çekip, hayatın safları i- içine veriyor, En ıstırablı saatleri bu yürü - mek zamanında yaşıyorum. Çün- kü ayağımın üzerine fazla aban- mamam için Cina kolunu yaslanma| mı istiyor, Halbuki, böyle bir va- ziyette görünmenin civarda ya - pacağı dedikoduları düşünüyo - Tum. Bu hem Marelli, hem de Ci- 'na için iyi olmuyacak. Lâkin söz anlatmak mümkün değil ki, konomi, milli müdalaa, ziraai, ma- den, bayındırlık işleri üzerindeki İselerber çalışma bu verimlerin gün lük hayat ölçüleri bakımından mu- (kat kat kuvvetlendirmektedir. Yemekte, konuşürken — baba- | Halk safları içinde gürdüğümüz Sının yüzünde artık bu kadar İve sezdiğimiz bu canlı sevgi eğer kâfi diyen manalar, ve uzayan |hükümetler ve milletler idaresi ba- Misafirliğin ve bu fazla samimi- 'kımından bir ölçü narzariyesi diye yetin nihayete ermesini arzu © - |ele almırsa görülüyor ki, — millet den asıklıklar arıyorum. Tersine.. İsevgisi yalnız: Marelli kızı kadar, belki kızın- dan daha çok mültefit. Yı_l_ı'fuuvınıllırıa.hıın lanabiliyor, Ve. Celâl Bayar bunun geldiği zaman bana azami dere - İen muvaffak misali halinde bulu - cede surat gösteriyor. muyor Ş (Devamı var) BÜRHAN CEVAD HLi ais ö ae n MA dL Düi ...