5 Nisan 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

M AEL UCT Dele ae ” . l n K ğ L M K LA Di Bi aa bi aüi ÇY LA KA AU aü A YENi BiR KARAR | Pul para cezaları icra dairelerince tahsil olunacak Bu gibi borçlular hakkında ıcra dairelerine verilen zabıt vara- kası, sened ve ilâmlar hemen muamele görecek Damga resmi kanununa muha -| Hf hareketlerden dolayı — muhtelif| Şahıs ve müesseselerden taleb olu- 'Dan resim ve cezaları — ödemekten İmtina edenler hakkında yeni bir Karar verilmiştir. ire, badema bu gibi kimseler hakkında icra dairelerine tevdi alunan evrak, sened, ilâm ve- ya bunların yerine kalm olalacak Zabıt varakları üzerine istenilen res kim ve cezalar, icra dairelerince an- 'Gak icra ve iflâs kanununun umumi bükümleri dalresinde tahsil oluna- bilecektir ) Bu münasebetle alâkadarlara ve- Hilen bir emirle ezcümle şöyle de- üllmektodir: ::ı“ tadil edilmiş ve bu kanunun Haa e Gnevkline vazından sonra TMüstenid bulunan para ce - zalarının tahsili daht Maliyeye dev- tedilecek para cezalarının resen tah gili işi lera dalrelerinin vezalfi a - bansemi ve flâs kanununun hükmü halen merf bulunan 47 inci madde -| sile para cezaları ve hukuku âm - me alacaklarının takibi hakkındaki kanunun hükümleri mahfuz tutul muş ise de ceza ve meriyet kanun- larının, bu maddenin matufualeyhi bulunan mevzuubahis maddeleri il- ga edilmiştir. Bu vaziyete göre, pul para ceza- larının artık icra dairelerince re - ven takip ve tahsiline imkân kal - nun Gi ve 52 inci maddelerindeki sarahat dolayısile tahsili emval ka- nununa tevfikan tahsiline de imkân bulunmadığından damga resmi ka-| nuna muhalif hareketten dolayı a- ranılan resim ve cezanın ancak icra dalreleri nezdinde takib edilmek su- retile tahsili lâzımgelmektedir.» Bundan sonra pul para cezalarını havi zabıt varakalarının icra daire- lerine tevdüi ile iktifa edilmiyerek İmezkür resim ve cezaları iera ve iflâs kanununun umumt hüküm - lerine tevfikan hazine — avukatları vve bulunmiyan yerlerde alâkadar varidat memurları tarafından taki- bat yapılarak tahsillerinin temini bildirmi; D (Birinci sahifeden devam) Eserin ğ Â münderecatı ; —i- ALMAN CASUSU - Kimler casuş olabilir? — Garson /afetine giren bir Fransız zabiti.— K Gtaşemiltterin Si çatus oldum? — Deyli Meyl mu. habiri, — Meksika ile Amerika ara. yanda harb zukuru tehlikesi, — Şe. Tef meydanında bir ölüm. — Harb. jyden sonra, — İKİAL — Yeni Ar . Jmanya. — Garbde yeni bir şey vek — Rürde Pronsızlar. — F; İ €u güzlere kargı, — Yeni harbe tati- Zar. — Casuş şebekesini kimler ida- Te eder? — Casuslar ne kazanırlar? — Tevkif .müzekkeresti. — Nasıl Kkaçtım? — Hakikt ve sahte vesika - Tar ticaret: —- İNGİLİZ CASUSU İngilterede siyasi ve askeri casus- Tuk. — Fransız projelerine gösterdi. ğimiz alâka, — İngiliz, Sovyet mü-| cadelesi, — Olelde bulunan siyazi vesikalar, yalanlar. — Gizli klüb, — Fırsat yerinde idi. — Mikrofonun| Jaydaları. — Casuslar .peşinde. — 200 bin liraya mal olan bir plan. — Ve,.. Aradan yirmi günü aşan bir za- man Reçtiği halde bu evde misa- fir kalışımın gebit'aı anlıyanı - yöorüm, Bir kaç defa wzarla gitmek is - tediğimi söyledim Şiddetle muhalet » ettiler Hele Cina, E Kıyametleri kopardı. Aklıma ne fcıl şeyler getiriyor çeytan... Hiç istemediğin halde kendi kendine manâlar vermeğe çalışı - iğim manalarır. çuk Za- Mer hükümleri suliniyete daya- niyor, Acaba diyorum. buradan çık - tıktan sonra kendime bakamıya - Tak hastalanmamdan tedavime iti- Na etmiyerek arızalarımın tekrar dah nüksetmesi ihtimalinden mi korkuyorlar?... , Böyle bir ihtimalin ölümümü İntaç etmesi halinde, mesul ola - Saklarını düşünerek tamamen i- Ört casus! Hileyepile - Casusluğun kaymeti - Az ve çok kazanan casuslar, — Son moda castsluk, — İngiltere harb tehlikesi seziyor. FRANSIZ CASUSU Fransanın Almanyaadn ve İtalya-| dan endişesi. — İtilâf devletlerinin 'teknik laboratuarı, — Framsa ile Şi- mali Amerika arasında casusluk. Fransız casuslarının bir teşebbüsü.| — Kimya ve mikrob mücadelesi. — Gizli bir casus ordusu. — Lord Kiç- nere ihanet eden kim? — Fransız |lnyil|z haav rekabeti. — Diplomasi 've casusluk, — Askeri ve siyast şif- . İTelerin ehemmiyeti. — Casusluk ve artistler... dd SÖVYET CASUSU Sovyetlere karşı açılan mücadele. — İngilizlerin Moskova hükümeti- ne hücumu. — Dostum İngiliz mira-| layı, — Sarışın Olga nasıl çalışır? — Miralayın odasında, — Pencereleri, |parasız silen bir adam. — Petrol do- landırıcılığı. — Suikasd. — Gizli ve- Firar. — İskotland Yard fotoğra -| İfemı çekti.— İskotland ard'ı aldatan Rus casusları. — İskotland Yard'ın fuzu, — Leydi Nikolson ismi altın- lebesi. — Besarabya'da ka'nın gizli vesikaları.. yorlar, Yoksa, buradan ayrüimamı mü- teakip herhangi bi şikâyette bu - Junmayacak kadar minnet altın - da bırakmak niyetile mi hareket, #diyorlar? Yahud... Birer karazinek yapışkanlığı 1 - le başıma konmak isteyen, bu düşünceleri kovmak, ürkütmek is- ter gibi kafamı sallıyorum, Sonra yine kafa tutuyorum ken- dime; Bu kadar kötü düşünmek, sa « 'Da gösterilen ihtimamı bu kadar nankörce telâkki etmek çok şirkin bir şey, Hayır,,... a Bunları kafamın telâfi ve teariç- leri arasındarı iz bırakmamak ü - zere silmek, karalamak arzusu ile, hiç olmazsa muvakkat izah naza- riyeleri buluyor... ve dle diyorum madığı gibi damga resmi kanunu -| sikaların filmini nasıl aldım? — intikamı — Romanyada Framsız nü-| dafaası neticesinde mahkeme orta- İngiltere - İtalya ve İspanya.. İngiliz - İtalyan müzakerelerine dair verilen malümat, neticenin ya- kında elde edileceğini gösteriyor. Hattâ yine İtalyadan gelen rivayet- lere göre bundan sonra İtalyanın İn- Biltereden büyük büyük istifadeleri de olacaktır. Fakat merak edilen a- sıl nokta, İspanya işlerinin Roma i- le Londra arasında nasıl bir karara bağlanacağıdır. İspanyadaki İtalyan “Gönüllü,, lerini çekmek için Roma! hükümeti diğer gönüllülerin de ayni /zamanda çekilmesini bekliyor. İtal- 'yan noktainazarının İngilterece ka- bul edildiğini, anlaşmanın paskalya yortularından evvel imzalanacağına dair Romadan verilen nikbinâne haberlerden çıkarmak mümkün olu- iyor. ğ Yine anlaşılan bir şey daha var iki o da İtalyanın İspanyada toprak| edinmek için hiç bir emeli olmadı-| ha dair İngiltereye Tâzım oları te- minatı vermiş olmasıdır. Çünkü İs-, panya dahili muharebesine hariçten müdahale edildi edileli ısrar ile söy- leniyordu ki İtalyanlar — İspanyada) mühim birtakım yerleri - ellerinde| bulunduracaklar ve Berlin - Roma) mihveri istikbalde İspanyada da bü- 'yük bir rol oynıyacak, İspanyanın| madenleri, Roma ve Berlin hesabi- 'a işletilecektir gibi. Böyle bir hâ-, lin ise Akdenizde vaziyeti ne kadar değiştireceğini söylemeğe hacet ol- 'masa gerektir. İngilizlerin en ziya- de ehemmiyet verdikleri cihet, Ak-) denizde herhangi bir değişiklik ol- mâmasıdır. Bundan evvel İtalya ile İngiltere arasında yapılan «Efendi- ce anlaşma» nın esası bu değil mi: di? Akdenizde hali hazırın muhafa- zasını o zaman da İtalya taahhüd e- diyordu. Yeni anlaşmada bu cihet teyid ediliyor demektir. Fakat İs- panyadaki gönüllüler meselesinin halli için müsbet olarak re adım a- tıldığı hâlâ malüm değildir. İngiliz « İtalyan müzakerelerinden sonra başlıyacağı söylenen Fransız - İtal- yan müzakerelerinde de bunun Mmevzubahs olacağını tahmin etmek kolaydır. Fakat şimdi göze görünen bir cihet varsa o da gönüllülerin çe- kilmesi meselesinde İngilterenin ev-| Ahmed Rauf Bir tashih (#zetemizin 2 Nisan 936 tarihli sa- iyısında Terziler cemiyetine alt bir dava yanlışlıkla (Lokantacılar Ce- miyeti Reisi ve İdare Heyeti beraat etti. Şeklinde çıkmıştır. Va: tashih eder ve özür dileriz. Diğer taraftan Lokantacılar Ce -| miyetinden aldığımız mektubu ne - şrediyoruz: | Gazetenizin 2 Nisan 938 tarihli ve 384 sayılı nüshasının ikinci sahife- sinin üçüncü sütununun — altında Lokantacılar cemiyeti reisi — ve (- dare heyeti boraat ettiği) — başlığı altında yolsuzluk suçu ile mahke -| meye verilen lokantacılar cemiyeti ile idare heyetinin davasına 3 üncü ceza mahkemesinde bakılmış — ve suçlu avukatı Mahmud Even'in mü |da suç görmemiş ve beraât kararı vermiştir. Suretindeki neşriyatın ta da yaptıklarım, — Marenka'nın ga- Maren- .İve mezkür cemiyet Şuurumdan mamen yanlış ve bi vuku olduğunu idare heyeti ELI I NUSRET SAFA —EDEBİ ROMAN: Gözlerimi yumdum, Düşünüyorum, İnsan ne tuhaf mahlük .. Ve... Hayat dediğimiz şey ne kadar mübhem. Kim derdi ki hâdiseler beni ya- /kamdan tutup ta buralara kadar savuracaktır, Ben, insanlardan kaçan, kendi kendisinin adamı olan Suad Sadi, ümid edermiydim ki, — kaçtığım mahlükların, en korkunç cinsine mensup birine yaklaşacağım, ve hayatımı darma dağın ettiği hal- de onu elân seveceğim?... Kafamın içinde bir şerid dö müyor, Ve ben bu şerit içerisin Evvelki gün insanın tüylerini ür- perten bir etnayetin Kemalpaşa ka- zasının ekmeksiz köyü civarında iş lendiğini ve bir çobanının esraren- Biz katiller taarfından diri diri yar kılmak suretile öldürüldüğünü ha - ber vermiştik, Bu hususta aldığınız mütemmim tafsilâtı da yazıyoruz: Öldürülen çoban Halil Kahan ba- basına ait keçileri kırda otlatmak üzere hergünkü gibi cinayet günü batı kısmına doğru gitmiş, Paşadere sine inmiştir. O gün öğleden sonra ağmur yağdığıiçin Ha ysi Ahmet, ıslanmış ol - masını düşündüğü kardeşini — eve göndermek üzere çayıra. çıkmıştır. Fukat Ahmet hertarafı aramışsa da, kardeşi Halili bulamamış, yakının-| daki çobanlardan sormuş, onlar da) görmediklerini söylemişlerdir, O sı- rada dete içinde sığırlarını arıyan Ahmed oğlu Aliye rastlamış, ona da sormuştur, Ali : — Derede birini gördüm, — yüz üstü yatıyordu, Yanına varmadım, Demiştir, Bu haber üzerine Ah - met, kaşarak dereye inmiş, orada kardeşinin, başı ezilmiş ve belinden aşağısı yakılmış cesedile karşılaş - mıiştir. Ahmet, kardeini bu feci vaziyet - te görünce büyük bir ıstıraba düş müş ve © civarda hayvan otlatan di- ğer çobanları çağırarak onlara cese- Her köye bir Atlı memür Gönderiliğor Muhtelif ziraft Mevüzular üzerinde köylülerimiz Irşad olunacak Büyük zifai kalkınmamızın başlangıcı olmak Üzere köylüleri mizi şimdiden muhtelif işlere alış- tırmak ve köylülerimizle daimi su rette temas halinde bulunarak tek- nik ziraati öğretmek maksadile kiy lere muhtelif memurların gönderil- mesi kararlaştırılmıştır. Bu me » İmurların ilk partisi tayin edilmiştir. Ve şimdilik elli kişi kadardır. Bu memurların her birine birer at verilecektir. Yeni seyyar memurlar mıntaka - ları içindeki bütün köyleri müte - İmadiyen dolaşacaklar ve köylüleri- mize muhtelif öğüdler verecekler - ilk —e ee a rejis ve azasının cemiyetin teşekkü- dündenberi mevzuatı kanuniye ve şerefi zatilerile idarei umur ettik - lerini tashihen bildirir. ve kanuni ahkâm dairesinde aynı sütunda neş.| fini rica ederim, İstanbul : Lokantacılar cemiyeti Umumi Kâtibi Tüyler ürpertici 15 yaşındaki çobanı nasıl diri- diri yaktılar ?.. Zavallı çobanın başını taşla ezib sonra funda- O dlıkda yakmak suçu ile 7 erkek 2 kadın yakalandı muhtelif mahallerinde biralık ar - | di göstermiş çobanlar, Halili öldü « reni görmediklerini söylemişlerdir, Ahmed, acele köye dönmüş, va- 'kayı muhtara anlatmış, muhtar da; telefonla kaza jandarma komutan - lığını hâdiseden haberdar etmiştir, Yapılan resmi tahkikata ve hâ - (dise yerindeki izlere göre Halilin, hayvanlarını otlatırken biri tarafın | İdan tehdid edildiği ve bu yüzden de| renin yamacında oturduğu yerden İkalkarak bir patika yoluna kaçar - ken üzerindeki kahverengi palto - sunu arkasından düşürdüğü, köyel kaçıp kurtulmak için dereye indi - Bi bir sırada kendisini — takibeden şahsın yetişered büyük bir — taşla | laşılmıştır. Ortadaki izlere göre 15 yaşındaki Halil, başına indirilen taş darbesinden sersemlemiş bir halde İgene kaçmağa çalışmış, ayakkabı - 'nın tekini ve sırtındaki ekmek tor - İbasını atarak yaralı olduğu halde tekrar dereye dönmüş, karşıkı ya - İmaca çıkmak ve kurtulmak teşeb - büsünde bulunmuştur. Fakat onu öldürmeğe karar ve - yen meçhul şahis, gene yetişmiş ve) tekrar büyük bir taşla başına vur- muş, zavallı Halil bu müthiş dar - ibenin tesirile derenin ortasına düş - müştür, Bununla iktifa etmiyen — meçhul katil, küçük çocuğun başına — ve kollarına taşla öldürücü darbeler in) (dirmiş, bundan sonra da yakın fun- Mühim miktarda Biralık arpa Yetiştirilecek Avusturyadan getiril. 30 bin kilo tohum köylü- ye moeccanen dağıtılıyor Zizaraat vekâleti memleketin pa yetiştirilmesine ehemmiyet ver meğe başlamıştır. Bu iş için Avusturyadan celbolu- 'nan 30 bin kilo biralık arpa tohu- 'munu İstanbula gelmiştir. Bu arpalar muhtelif yerlere gön-| derilecek ve biralık arpa yetiştir -| İmek için köylülerimize meccanen | (tevzi olunacaktır. Bu suretle en kısa bir - zamanda memleketimizde biralık arpanın ço-| İğalması temni olunacak ve hariç memleketlerden biralık arpa tahu- humu idhal olunmasının önüne sü - ratle geçilmiş İzmir Sovyat konso- loshanesi kapancı Sovyetler birliğinin İzmir konsu- loshanesi 1 nisandan itibaren kapan maştır Konsolos, mahalli vilâyet — ve be Jediye erkânına veda ederek ayrıl - mıştır. aktlır, GÖNLÜM YAZAN tist gibi kendi kendimi görüyo - rTum, Hayatım üç perdelik bir dram... Birinci perdede Süheylâ adı ile genç bir kız hüviyeti içinde Sem- rayı seviyorum, İkinci perdede, sevdiğim kadın. bana en büyük darbeyi vuruyor, Ve ben halâ bu darbenin sersem- liği altındayım, Hayatıma, yeni bir kadın da - ha giriyor, yahud girmek isti - yöor, Kalbimin kapısında bir kadın da- ha var: Bunu belki ben de arzu ediyo- rTum, Nataşa! — Barda COŞKUN çi DE 9O—— —— layan bir aşk macerası... Nataşa, matbaaya geldiği gün - den sonra dostluğumuz bir hay - li ilerlemişti, Onda bir bar kadınında bulun « ması tasavvur bile edilemiyen bir çok meziyetler vardı, Aramızda da farkında olmadan yakın bir arkadaşlık teessüs et « mişti, Ben evvelâları kaçtığım hal » de sonraları bu arkadaşlıktan de- rin bir haz duymağa başladım, Bu, tahsilli ve asil Rus kızı, mes lek hayatının dışında idesl — bir insandı, Onunla bulunduğum — saatler bütün yorgunluğumu unutuyor - —cinayet başına vurduğu ve yaralandığı an- y BU g- 'dalıklardan topladığı odunları beli -| İnin üzerine yığmış ve ateşlemiş, 3- ğır yaralı halde bulunan çobanı iş-) İkence ile öldümüştür. Bu müthiş cinayetin kasden taammüden işlendiği anlaşılmıştır. , Halilin babası Mehmed Kahan is| ti Hievab edilmiş, öldürülen oğlu Ha-| lilin, beş gün evvel çobanlık yapan Yukarı kızılca köyünden — İbrahim 'Oğlu Ali tarafından dövüldüğünü ve çalılık içine atıldığını söylemiştir , Aliden şüpbe edildiği için yaka « lanması hususunda zabitaca - tedbir alınmıştır. Hâdise civarında hayvan otlatan çobanların, öldürülmekte o- dan küçük — çoban — Halilin fer - hiç bilgilerini gizlediklerini gösterdi - ğinden bütü çobanlar zan altına a- lınmış ve sorgu hükimliğince bil -| diklerini gizlemek suçundan tevkif lerine karar verilmişlir. Hava setferleri Evvelki gün havanın bozukluğu ha sebile başlamayan Ankara - İstan - bul hava postalarınınilk seferi dün. yapılmıştır. Saat onda Yeşilköyden hareket | eden ilk tayyare Ankaraya varmış, Ankaradan yapılması beklenen mu kabil sefer ise iyi rasad raporu a - lınamadığından tehir edilmiştir. Karşılık seferlerin yarın başlama | sı muhtemeldir. Altın Hilekârlığı |yapan sarraflar Haklarında en şiddetli takibat yapılıyor Bazı yerlerdeki sarrafların, cahil halk arasında eski altın paraların ar fak tedavül etmiyeceği hakkında pro| pağandalar yaparak halkımızı al - dalmağa teşebbüs ettikleri haber a- hınmıştır. Halbuki, paramızın kıymetini ko- ruma hakkındaki kanun mucibin - ce, samraflar artık allın para Üze - rinde oynuyamamakta ve bu gibi altınları Cumhuriyet Merkez ban - kası muayyen fiyat üzerinden al -| makta, halkın aldatılmasının önü - ne geçilmektedir. Bazı sarafların aldatıcı sözlerine, kimsenin kanarak altınlarını — yok, bahasına vermemeleri ve milli ban-, kalarımıza götürüp değer fiyatları- na değiştirmeleri hakkında halkı - mizin bilhassa köylülerimizin naza- rı dikkati celbolunacaktır. Ezcümle İzmirde de, hiyle yap - mak süretile halkı aldatmağa çalı - hakkında — takibata, şan sarraflar başlanmıştır. İlk zamanlar aşka, sevgiye dalr hiç bi rşey konuşmuyorduk, Arkadaşlığımıza hayret edilebi - lirdi Benim gibi ağır başlı bir adam- da, bir bar kadınının kafa anlaş - ması içinde birbirlerine yaklaş - ması hakikaten tuhaftı, Netekim bir çok arkadaşlar far- kında — oldukları bu yakın - ği — türlü türlü tefsir ettiler. Hiç bir zaman da haksız değil- lerdi, İlk zamanlar ki dostluğumuzun arkadaşlık hududunu bir parmak bile geçmediğini, ve ikimizin de sırf insanları tanıyış ve anlayış bakımından birleşen telâkkilerle birbirimize yaklaştığımızı nere - den bileceklerdi? Şu kadar var ki, bir kadınla bir erkeğin uzun müddet arkadaşlık ismi altında arkadaşlık etmeleri- ne imkân yok, Evvelâ ben yavaş yavaş bu kı zıl saçlı Rus kızının beni teshir ettiğinin fakina varmadım, “ — ÖNTELGĞRA Fi Baharın kâbusu | Havalar iyiden iyi açmağa başladı: Artık bahar geldi sayılabilir. Kışın |kasvetli, bulutlu, ışıksız günlerinin yerine neşeli, şakrak ve aydınlık bir bahar gelir de kim sevinmez? İna- mar mısınız ki ben, bahar gelirken üzülüyorum ve size «Baharı sevmi- (yorum, bahardan korkuyorum» der- sem, bu inanılmıyacak söze itimad edemezsiniz elbette. Haklısınız. Fakat etddi söylüyorum ki bahar- /dan ürküyorum. Vehmimi size aşı- hıyarak güzel günlerinizi zehirlemek vel istediğimden değil, fakat içimin korkusunu söyliyerek tüyler ürper- iyetime beni bağışlayınız. Hatırlarsınız ki — geçen sene yi mevsimi, bizi meyvadan mahrum e- den, tifo korkuslle titreter sim olarak geçti. Geçen sene t İstanbula tadan ka vaları yetiştiren ni patlak lâğımların mocralarıı geçiyor. O felâketleri günlerderberi bu müdhiş âkıbeti hazırlıyan hiç bir şeyle mücadele edilmiş değildir. Yine bostanlar ayni sularla sulana- , cak, mikroplu sular, yine ayni boru- , lardan geçecek. Bahar; gül, çiçek, deniz ve kele- bek mevsimidir. Tabiat, yeşil kos- tümile güzel günlerin rüyasını gö- rürken İstanbullular için bahar, bir kâbüs oluyor. Nedir bu yarabbi?. HALK FİLOZOFU EMİNÖNÜ HALKEVİ — ORKES- 'TRASI VE KOROSU DÜ NAKŞAM MUVAFFAKIYETLİ BİR KONSER VERDİ Her ayın ilk pazartesi akşamı hal- ka mahsus olmak üzere - konserler veren Eminönü Halkvi orkestrası, İsenenin üçüncü knserini dün akşam kalabalık bir halk kitlesi önünde,' Evin Cağaloğlundaki merkez salo- 'nunda verdi. Davetliler arasında Vali ve Bele- diye Reisi Muhiddin Üstündağ, Vi- lâyet ve Belediye erkânı, Şehir Mec- lisi üzaları hazır bulunuyorlardı Bu seferki konserin hususiyetini, lorkestranm yanısıra — İstiklâl lisesi talebe korosunun bulunuşu teşkil e- diyordu. İlk sözü, Ev Başkanı Agâh Sırrı Levend aldı ve Evin musiki fâali- yetinden bahseden kısa bir hitabe- (den sonra gelenlere - teşekkür elli. Agâh Sırrı Levend'den sonra” Ar kolu Başkanı Cemil de bir söylev İvererek bu konserlerin gayesini i- zah etti. Maksadın, halkın musiki zevkine ve ihtiyacına hizmet temek lolduğunu söyledi. Bundan sonra talebeden teşkil e- İdilen koro 22 kişilik örkestranın ve- fakatinde konserine başladı. Daki- kalarca alkışlanan birçok güzel ve Çift ses üzerine tertib edilmiş par- çalardan sonra şef Eşrefin idaresin- İde orkestra, yalnız başına garb mu- sikisinin tanınmış eserlerinden mü- rekkeb konserine devam etti. Dün akşamki konser senenin sayılı mu- siki faaliyetlerinden — birini — teşkil edecek mabiyettedir. Eminönü Halkevinin bu muvaf. fakıyetini tebrik ederiz. denberi sevdiğini itiraf etti, ) İnanacaktım, Fakat kulağımda onun şu söz- leri çınlıyordu: t — Siz benim mağlüp edemedi - ğim ilk erkeksiniz! ... Bunu bana aşkını itiraf etme - den çok evvel söylemişti. Ve onu yaptığı numarada refuze eden ilk erkek bendim, Beni mağlüp etmek tamamile avucunun içine alarak, hâkim ol- duktan sonra: — İşte sen de erkek değil mi - sin... Nihayet mağlüp olman bir gün meselesi.. İ Â Diyerek uzaklaşmıyacağını kim temin ederdi Kadın bu... Ne olursa olsan guürürünü, iz artinefsini kuctarmak — isteyecek, bunun “için çalışacaktır. Ve... İi 1 Wi Bana öyle geliyirdu ki Nataşa, beni mağlüp etmek hıncını, in'i- nuni almak içim uğraşıyor, SA (De BÜ Ca ll t