19 Mart 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

19 Mart 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 —- SONTELGCRAFP — 19 Mart 1028 Fransa korku içinde!.. — | HİKÂYE Son vaziyetlerden sonra Şimali Afrika üzerinde yürütülen plan.. Alman ordusu uvvetini artırınca Fransanın üstakbel vazi İTALYA HABEŞİSTAN MESELE- SİNİ TAMAMİLE İtalya Habeşistanı aldı, fakat baş- » ta İn; nak için pağındada jok m Maktadır. Bunda: : M bu sütunların: Frassamüu a Uzun — uzadı n L Habeşistanda yerli - Arasıhda propaganda yapa Coları: , ü vt g © —Burada İtalyanların bulun Tuvakkattir çünkü daha başka de detler bunu tanımıyorlar. Siz silâ - a sarılınız. Diyerek mukavemete tahrik edi- £7 Zörlar diye çok bahsedilmiştir. O- “lün için İtalyanlar bir an K ük işinin olmasını istiyorlar ve Miyorsunuz ki her vesile ile, her 1- emri' İman betle lü t " bu geniş -eke_ıln tabit servetlerini — işl Yeni oradan maddi surette İstifade ek için zaman beklemek ve Vııl_hı— Paraya ihtiyaç gösteren bir İştir, İtalya bir taraftan Habeşistan- 4a tamamile yerleşerek orayı işlet- Tek için de zamanı beklemek bilhassa lâzım olan bol sermi sulmak hususunda ne kadar bekli Yecek?., | İşte, bu da bir sualdir. Hem de M günlerde çok ehemmiyetle orta- ya konmuş bir sual, Fransa'da Milletler Arası mese - lelerinin askeri noktal nazardan tet- isiki ile meşgul olan mütehassılar - dan neşrettiği yazılarla vakit vakit nazarı dikkatı celbeden biri de ;ge-| 3 Nisan Melâhat de, Nebahat de, Kaymakam bey de dün GPeycd tecesür içinde idiler. Selim beyin en büyük Socuğu Aziz'den son bir ay içinde hiç meka'b ala - mamışlar Merak ediyorlar. Telgrafla — kendisinden nalümat istemişler, Selim bey diyor ki: — Oğlumu çok severim, Dört senedir görmedim. Mülkiye mektebini geçen sene bitirdi. Vali maiyeli- je fayin etmişler, Lâtife olarak: —— Demek, Aziz beyi kendinize halef hazırlrşor- sünuz. Siz de mülkiyeli oğlunuz da... Dedifi. Bu lâtifeme büyük bir ehemmiyet verdi: — — Doo, ben, hükümet idaresine çok ehemmiyet — Veririm. Makine sağlam, mütehassıs, genç ellerde iş- demelidir. Azizim benim gibi bir kaymakamlıkla kal- Üne geçebilmelidir. Oğlumu ayni mesleğin — sahibi — Yapmakla hakikaten çok mes'udum... Dedi. Tabil verilecek cevab yok. Çocuk istemese — Kdi mülkiyeli olmazdı. O halde baba da memnun, ço- © tuk da... Bana bol bol muvaffakiyet temenni etmek Ben de, onu yaptım, graftar A Belmiş Hepsi me İneral Baratier'dir nın A a ile Bunun İtalyan ve irleştiği malür Alman münase - m uzak ünm Israr etti. Akşam yemeğine de kaldım. — Doğrusu oğlumun beni mektupsuz bırakması- na hiç dayanamadım.:. Sen de kıtımsın. Akşam vak- ti, ha kendi evinde yemeğini yemişsin. Ha, Azizin şe- refine ve bir sofra başında yemişiz. Fark yok Diyor. İtiraz etmedim. Hakikaten de, yemek pek neş'eli geçti, gülüştük, konuştuk, şakalaştık. — Hele, kaymakam beyin sofrada bira bir aralık: — Artık sen de benim kazım öldum. Belki de gelinim. Oğluma ya seni, yahud da senin kıratında bir. kız alacağım... z Demesine hepimiz kahkahalarla güldük. — Bunu öyle tathı anlatışı vâr kix. Gülmemek kabil değil, 'Ta- bil, ciddi söylemiyor. Benimte 1 Zaten, söylerken de gülü diyor. hdi e- yeti ne olacak ? da daha tabil | kin, Oyle perişan İçeriye gi dan saki di na vardı. Karanlık bir |yağıyordu İnünde otur İzeyyen kenarı müş başı kap İdu. Saatleri birbi HALLETTİMİ ? : bi hep ayni v servetleri i çin çok çal çok pa: riliği Lâmiayı korku rında bile renk kalma! Lâmia nesi olduğunu Çünkü onun Lâmianın bakışların - an gözlerinde “bana bir Yazan liği zaman yüzünün sa u, Dudakla - nıştı. Öyle bit- bir hali vardı ki.. sormadı. emreden sert - bi: dü, Dışarıda si - 'nirleri üzen pis sırnaşık bir yağmur Lâmia pencerenin or gergel işliyor. aki koltuğa gömül - ö- Mü - düşmüş. yerek bu başı nla onun ellke asındaki her vesile uk n samimi dos 'arın burar mla, dedi di KDLN | a buna kim n Bugün ! Afrikada geniş ülkeleri el- (Devami 6 incı sahifedo) | HiSsi ve müessir bir ti.m.. n fakat bo - an gideceğiz Lâ - SARA Y sinemasında Meraklı ve zengin bir. mevzu., ANNABELLA ve CONRAD VEİDT gibi iki bÜyYÜk Yıldız tararından yaratlan KIZIL RAHİP sözle ha Fransıze İazıs İlâvet- ! BUGÜN 3 fiminde, CARDINAL RİCHELİEU'nün gaddarane ceksiniz. etler n FOX ve URNAL dünya hav aşklarını g sA)s'eri sıhalarının Sinemaarı ve spor kraliçesi M ELEF ,te SCNYA HENNİE — Amma, beybaba, a istediği ile evlenir... dedi. Buna uzun uzun cevablar verdi, oğlanın evlenmesi üzerinde baba ve ana tesirinin kendi fikirlerine gö- re faydasını izah etti. Mâmafih ben onun düşündüğü gibi döşünmem. Evlenecek erkek de, kız da her tür- lü kayıttan ve teşirden uzak kalmalı, yafnız biribir - lerini sevmeli, göfmeli, tanımalı ve evlenmelidirler.. Gece yarısına kadar kaymakam beylerde kaldım. Sonra, Ahmed çavuş beni eve getirdi. #0 Nisan Neyse, diz boyu kar kalktı. Mlavalar açılıyor, kar- lar eriyor, Güneşe kavuştuk. Böyle duru, sakin, fe- rah havalar gönle de biraz neş'e, ferah, sükün veri- yor. Kapalı günlerin sinirleri bozmaktan, kalbleri tı- ktan başka hiç bir faydası yok. Mamafih, her se- lib'in kışı da bu kadar şedit, devamlı ve ağır İhtimal, bu da benim talihimet, ile bu genenin ca güzle Jönprömyesi TYRONE POWER j taralından Fransızca sözlü olarak yapılan KARTOPU mçlik- Aşk-Spcr-Musiki-luti- şam ve güzellikler - şaheseri ARAMOUNT DÜNYA HABERLFRİ ; 2-415- 6,30 Suvare 9. da — BSeni oğluma alacağım Vicdan Dedi. Kendisinin çok hoşuna gidiyormuşum, be- ni kızlarından hiç ayırt etmiyormuş! Bütün burlar nedeti icabediyor?. Aklım ermiyor. Hoşa gidebilirim, sevilebilirim, güzel olabilirim. Amma, hemen neden birine mâl olmam icab etsin? Doğrusu, kendi kendi: me-yermediğim Ghemmiyeli bana veriyorlar. İşiti- yörum ki Selim bey gibi daha yerli yabancı bir çok- ları arkamdan kendi kendilerine gelin güvey oluyor- dar. - Kimi oğluna almak, kimi kendi nefsine tahsis et- mek, kimi kardeşine nişanlamak, kimi arkadaşına vermek istiyor, Kendimi âdeta haberim olmadan mü- zayedeye çıkarmışım. Yahut da çıkarmışlar! İnsan bunların hepsini bir araya toplamalı da: Efendiler, hânımlar beni evlendirmek tasası - si- z* mi kaldı?. Demeli. Hele bazıları da şimdiye kadar niçin ev- lenmediğimi merak ediyorlarmış! Bunların arasında mmütevelli hanımla Neclâ da var. Onlara 1e? .. İs - tersem evlenirim, istemezsem evlenmem. Bu, benim düşüneceğim, benim bileceğim şey! Çok şükür - ki, kaymı kem ı — Gelinim... iye, bazan bana hitab ettiği zaman hafif hafif gülmeyi unutmayor. Lâtife ettiğini sezdiriyı kak ki: Selim bey çok hoşuma g ÇOCUKLARI Suad DERVİŞ dinın hayal İdar etmiyordu, O: le, Hiç bir şey beni ondar nyada en kiynm benim aşkım, b ği idi. Kanunum, ohlâkım Ben önu sey im. Önün ©im aşk nizi yıkılması umurumda - bile urmak için bir başka it etmedim ne idi.:. O: Bugün öğleden ast gelinceye kada Bu çecuk en kışları ile y kadar benim — Onu nerede gördün? — Şefkatin evinde. Belki o kadınım er dığı silâhların bi di. Bu bana karşı yapılan bir TaH “dan' muharebesi idi. Kapı girdiği zaman üzerinde siyah kadi |feden beyaz da: geffaf tenli melek yü; u gör- düğüm zaman kalbimde tarif edil mez ve acayip bir kis du; kakülleri mavi gözlerini: doğru düşüyordu. Yüzü dikkatle bakılınca kızaran hassas çekingen terbiyeli bir cuk yüzü gibiydi Şefkatin oğlunun” elind tarak Odaya girince — Şefi tarak odaya girinci Şefkat — bana “Ömrner beyin oğlu, dedi O anda o çocuğa karşı içimde sonsuz bir kin (duydum. O kadının çocuğuna son - suz bir nefret... Mütecessis gözle - rim merhametsiz bir dikkatle ve hiç müsamaha kabul etmeyen bir me - |rakla ona dikilmişti. Onun yüzünün çizgilerinde, ka - dınınkilerle müşabehet — arayarak İbakıyor ve buluyordum. Evet bu - Vu_vıurdl_mı Fakat yalnız o kadından |değil Ömerden de bu yüzde — bin |mana bin renk bir çizgi vardı. Kar- mdaki bu çocuk onların ikisinin İçocuğu, Rabıtalarının canlı ve kuv- jvetlib ir dükümü idi. Onu görmek- le iztırap çekiyordum. Ve onu içim-. den dövmek onu parçalamak şiddetli bir arzu duyuyordum. Çocuk muannkdi ve fena bakan gözlerimin enkten ren « en ço - için? ge

Bu sayıdan diğer sayfalar: