-100— TEsSKİ bir ekşamdının defterinden Yezen :? Osman Cemal-Kavcılı — ——— Arsız ve sırnaşık kız, ustası ora- da olmayınca : “ Kadifeden kesesi,,ne başlardı. : -8— makamla şöylece akumaya başladı: TEKZRAR BALİK PAZARI VE — |Meyhanede postum no SİRKECİYE DÖNÜŞ! Mazdeti el dostum no Tilkinin dönüp dolaşıp yine gelcce D kadife kavesal ği yer masıl kürkçü dükkönı n!î.a:, Tukumerita kostiim yok sekiz aylık bir bahar, yaz ve son ba-| Manası: (Benim candan — dostum har ayrılığından sonra kış ortasında|yak, meyhanede postum yok, kadife 'Turben yine Balhıkpazarı, Sirkeci,|döşemeli odada kostüra yak!) Kumkapı, Gedikpaşa meyhanelerine | İstanbulda konuşulan her — dilden düştü. Fakat bu sefer o buralardaki|bir parçacık çakan Turhan kıza sor- â çoğunu bulama-|du: dı Bu defa onun karşısına buralara| — Kizi mademki — senin meyhane İlk çıkanlar büsbütün boşka tipte in-|de postun ve candan dostum yok, bu- sanlar oldu. Meselâ bunlardan — biri|"Ada her akşarn işin me? yazdığı manzümelerle eski divan şair-| — Kiz gülerek: lerini aynen ve hemen hemen tıpa -| — Ben buraya ekmek parası için tıpasına tanzir eden Abdüllâlif Hâ -| Yeliyorum! ki adında Anadolulu ve geyet Bon| — Peki kadife döşeli odada kos - kör bir gençti, biri o zaman yeni yeni|tüm yok! demek ne demek *, meşhur olmaya başlayan remaneı | — Ne bileyim ben.. Biz işte öyle (Mazlum Nesari) biri de onun yaveri,|Sayiriyoruz bir türkü! Hem sen ya - yahut emirber neferi gibi hiç yanın-| Hüdice nasin anliyorsun? dan ve'peşinden ayrılmayan Babaj| — Benim yahudilerden çok ahba - Refet adlı, orta yaşlı bir eski aktör-| DN var da.. dü. — Madam oyledir, ağna bakalum Lâkin Türhan bunlardan şair Ab -|A* Soyliyorum? dullâtif Hâki ile buluştuğu akşam -| — Söyle do anlayayım: ——— lar, ötekilerle pek buluşmaz ve öte- Esta yece eltiyampo esta mocrmo- kilerle buluştuğu akşamlar, şairle|?0! buluşmaz ve ötekilerle buluştuğu ak-| Manası: (Bu gece hava ne kadar şamalar, şairle bizleşmezdi ve bu ga- GüZeldir!) ı rip Bir tesadüften başka da bir. se -| — Noo.. Estayece, estanegru! “beble değildi. Abdüllâtif demhane -| Manası: (Hayır bu gece hava fe - lerde hiç kâğıt kalemi elinden eksik| "*). etmez, bir yandan çakıştırır, bir yan| Kız gülümsiyerek: ? dan orada aklına gelen nadir kafiy — Öyleysan, venaki enel - tezgâh, lefi ve mısra'ları kâğıdına kaydeder;|*124, kodidas tevadizir una koza bir yandan da onları Turhana gös -| Manası: (Öyle ise tezgüha yanaş tetir, okur, bunlara datr onun fikir -|0 Sana gizli bir şey söyliyeceğim') letini sörar, sonra da ikisi birden baş), Türhan tezgüha yanaştı. -kulağını| ka muhabbete geçerlerdi. Turhanla| &74 verdi ve o, sıkilır gibi bir tavır Abdüllâtif bir ramazan gecesi, Sir -| Yarak şunu söyledi: kecide yeni açılan ve sahibinin ol -| — Esta kadin gözlüklü mos meg -| dukça şiir ve edebden Çaktığı, hatta| "& ©9 Koneya tu ceus mahabbet! ( eski usul manzümeler bile yazdığı| Manası: (Şu gözlüklü kadın — ne| söylenilen bir meyhaneye gittiler ki| Kadar da çirkin, sen onunsa muhab- *buraya arasıra o zamanın en koda -| *t Gtme!) man, en hatırlı edebiyatında en söz| BU seler de Turhanın kıza cevap sahibi şalf ve nasirlerinden top — ve| YEfmek için yahudicesi - tükenmişti.| kırçıl sakallı bir zatla diğer bir wk'g.','" iÇtn şimdi türkçe cevap ver » tanınmı sevili R My:çlç:kdın s."'îı’ı'îğââf".î — Bundan sana ne sanki, hem biz luyordu. Ayni zamanda buraya he - YAdınla muhabbet değil, alay geçi - men her akşam kulaktan takma, si - YOFUZ!. yah gözlüklü, orta boylu, beyaz tene| — EYİ ama, ben kiskaniyor sana ?)| aa ae a u — Amma yaptın ba! | ŞUG NCZ G AD 5 S yir MA 'ER SoRn b gl AKŞAMCILAR |muştur, Bundan haberin yok mu? Bir Gecelik ' Muhabbet (5 inci sahifeden devam) dönecektim Artık annemi görme me- Takı da kalmamiştı. Brüksel'e dön - mek için trene verecek param yök - tu. Halimi ona söyledim; beni seven kadına anlattım ki akşammki eğlen - icelerle cebimde ne varsa hepsini bi- tirdim. Bana Brüksel'e dönmek için ,yol parası vermesini rica ettim. Te - reddüt etmedi. Benim bu ricami an- layınca düşünmedi. Para mı verdi Hayır : Bilâkis red cevabı - verdi!. |Sonra ikimiz de kavgaya dutuştuk.| ©© Onun dükkânında idik. Bana bir şi- y a $e fırlattı; ben de elime bir demir ge- Ha Ağır sürette yaralandığını görüyor - kutlul, N : HRLE a D dum. Ellerini arkasına bağladım. Son münasebetile memleke- | yeci çok canlı olarak gösterilmiştir. h ETEEĞNRİN İ aaarrerağ Gi ra yine onun ipek çoral İ Ça ea Ca aa B doladım sıktım. O öldükten — sanra TÜ Siceğün B ben de meyhanede paraya mütceallik ne buldumsa aldım. | Bu itirafla büyük bir soğuk kan - lilıkla yapan, her şeyi sükin sükin an.. |latan Bru sonra birdenbire şiddetli bir asabi buhrana tutulmuş, her tara- fı titriyerek sallanıyordu. Bununla İberaber istintak hâkimi Bru'dan da- ha başka şeyler de öğrenmek kabil o- Tub olmiyacağını düşünüyordu. Za - bitayı meşgül eden diğer bir vak'a daha vardır. Tahkikat yapılmış, ad- |liye işe vaziyet etmiş, fakat faili bu- Tunmıyan bu vak'anın tahkikatından 'daha bir netice çıkmamıştı. — Onun İlçin Bru'nun bu itiraflarını dinledik- ten sonra ona daha başka sualler sormak Tâzım geliyordu. Meyhanede elime geçirdiğim paraları kadının parmağındaki yüzükleri, — aldıktan #onra Brüksel'e mi döndün? Bru' - nun asabi titremesi geçtikten — son- ra katil yine cevab vermiye başlı -| yarak: — Evet, Brüksel'e dönmüştüm. 18 Kânunusani günü Brüksel'de — bir vak'a olmuştur. Bundan haberin vari mı? Bru böyle birdetbire — kendisine, başka bir sual sorulması üzerine du- raklamış, bir şey bilmediğini söyle - miştir. İstintak hâkimi daha izah e -| fyanda Sandıklı Halkevi temsil şu -'rini yukarıya koyuyoruz. ispirto ucuzladı !.. Yeni ve mühim nisbette in- |dirilen fiyatlar alâkadar- lara tebliğ edildi. Boyalı ispirto 70 kuruştan S0 ku- ruşa; kolonya ispirtosu 140 dan 90 na ve gaz ocağıispirtosu da 68 den 45 şe indirildi idaresi tarafından hazırlanan yeni fi- yerde her istiyene arzu ettiği kadar atlar; Vekiller Heyeti tarafından ka- | verilecektir. bul edilmiş ve yent fiatlar şehrimize| Gaz ocaklarında, kaminoto ve lü- de tebliğ olunmuştur. küs lâmbalarının yakılmasında kul - Bu tebliğe göre: Eskiden 140 Kü - 'yanılan ispirtonun flâtı da 68 kuruş. ruş olan kolonyalık İspirtonun “"“lun 14 İuruğa tenzli olkammaşlak. 90 kuruşa tenzil olunduğu gibi, es - » K iden 120 ve 130 kuruş olan saf ve — Diğer taraftan halkın bu fiatlardan İmuhayyer ispirto fiatları da 90 ku -|fAmamile istifade edebilmeleri —için ue meirlmiştir. lâzım — gelen — tedbirlerin —alınm 1 Tuvalet ispirtosunun yarım Litre - Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti ta - Hik şişeleri de 70 k erine 50 ku-;rafından Sıhhiye Vekâletinden de ruşa satılacaktır. Böyah - ispirtonun (Ca edilmiştir. Brüksel'de 18 Kânunusanide — bir otelde genç bir kadın cesedi bulun « Bundan sonra istintak hâkimi — bu cinayeti anlatarak Bru'ya bir çok su- aller sormuştur. Genç bir kadının ö- lüsü daha!... Bu cinayetin ne oldu-İlitresi do 68 kuruştan 48 kuruşa in -| Yeni fiatların tatbikina hemet *::Ç yarınki «Son Telgraf. !—eı_ğ- dirtlmiştir. başlanacaktır. BİG APPLE: Yeni bir dans Türk hekimleri dostluk ve yardım cemiyetinde 'Türk bekimleri dostluk ve yardım cemiyeti, Etibba odasında olduğu gi-| bi iki defa idare heyetine seçiln aza| bir daha seçilmemesi ve vazifeyi sıra ile diğer azanın deruhde etmesi tek - lif edilmiş ve bu teklif doğru görü - İlerek martta yapılacak toplantıda bu teklif hakkında nizamnamede tadi - (3 inci sahifemizden devam) — Eski danslaz gibi yalmız bunun iyin Halbuki şimdi Amerikanın her ta- de ber fğür bir çill orlaya çıkmak- rafında Karolinin, küçük bir eyaleti.'ta ve istediği gibi, istedikleri şekil - ni teşkil eden Kara derililerin — bir|'de ortada numura v-w:n_!m aklı- kulübünde akşamın birinde bir eğ -/79 gelen adımları müsikinin ritmi - lence olsun diye icad edilmiş GKÜ Çr z si y ea l ey a ğ Llkim ve ismi Big Apple denilmiş olanİ), kalmamıştır. Şarl izminde bir dan- dans oynanmakta, beğenmedikleri is4 sör bu dansı mizensene bile sokmuş misin? Tât yapılmasına karar verilmiştir. — |tihkar ettikleri karaderililerinin icat| bulnuyor. — Ne olacak? , ——— 'ettikleri bu adamların ahengine uy - Başbaşa ana icad eden İstan « — Benin tizesi hasta, Yiderken 0-| tutulmaya başlamış ve yabancı birlmak için beyaz derililer çırpınıp dur-/bul dar n adımlarınn da ay'- memleketten İstanbula yeni getmiş 0-| maktadır. kazanmasını — ve çirdim. Şiddetle vurdum, vurdüm. — 71 )1kevlerinin 6 neı yıldönümünün |sinin hazırlamış olduğu İstiklâl pf - Müsamerede çok muvaffak olan vincler içinde kutlulanmıştır. Bu me- Halkevi san'atkârr genclerin resimle.'gayet açık adımlarla yürürler. Vü - İspirto fiatlarında tenzilât yapıla-| Kolonyalık ispirto eskiden — yalnız cağını evvelce yazmıştık. İnhisarlar kolonyacılara verilirken şimdi - her| dan uzun boylu, şık bir mubharrir gir- di, Bu giren o zaman hem hikâyeci, bem romancı, hem fıkracı, hem mi- zaheı sayılanlardan (Tuba) idi, — Vay üstad siz de burada ha ge-| Bu dans hep beral ydir. oynanan bir| arsız bir yahudi kızı, ustasının ora - da elmamasından istifa derek o za - man moda olan aşağılık türküler - zacık nevresteni önda. Hem daha| Tu—aı—nüw,—ny öabiş Hiba buralarda mevzu ve ilham ara -| Turhan kıza yirmi kuruş — değil YA geldiniz? ::]fl'd— h_:ı; metelik bile vermedi, sadece: — Ya siz ne aramıya geltdiniz, ta - m"_"*'_. Hu — Teyaene, dedi, ben yarın akşam |bil siz de öyle değil mi? Ciğ kurmar oynar daha uygun bir hediye ahr, getiririm.| — Derken, biraz sonra orta boylu, iri Baş, diş, nezle, grip, romatizma, nevralji, kırıklık Sen şimdi keyfine bak! kemikli, otuz, otuz beşlik biri daha Şarkısını yarı yahudice olarak bir| Turhan benüz tezgühtan ayrılır. - (içeriye girdi. başka şekil ve manaya sokarak aynilker werive a zaman nivasada — veni Z | ONU KiM ÖLDÜRDÜ?:: —Si mzu Yazan: Moris Löblan Nakledeanıfa. (ei rl Srlemede deyet ölesek| — Bu faciada benim oynadığım bir |hesiz biraz iyileşir iyileşmez adliye -| — Marki hazretleri dinliyordu: — |bir çok hâdiselerin önünü alabilir - rol yok kill — ye tevdi edecek! — Öyle şey mi olur, hiç sevdiğim dim. Tekrar ediyorum, Marki hazret- | — Buna eminim. Fakat adliye, bu| “Marki Raule yaklaştı ve emreden / kadını öldürtür müyüm? Niçin? jleri, bravo! Hem şuna da inanınız ki, takdirde sizin Elizabet Örnen'le olan| bir sesle: — Şarkıyı söyliyeceği zaman size ben şahsen, Volteks'in — uydurduğu | münasebetinizi Volnik şatosunun giz| — Söyleyiniz, dedi, bu alçak beni| tevdi ettiği elmasları almak için! — (bu hikâyelere hiç inanmamıştım. ' lfcemmlhıu.lm.mi—'ı—-ıklhmılya'l —huıın.ııııeımııxırıımeı-' Gasyonun sapan taşı falan — hep lip kalışınızı niçin sakladığınızı me -| — Jorjöre şimdi bu mücadeleyi sey -|di. . İuydurma şeylerdi ve bir şantaj için| rak ediyor, Bilhassa, elde GW_U ba -| rediyor, konuşulan — sözleri yudum| — Değildi. İşte, Marki !ıaınuerı'lmırhnmşıı. Fakat şuna kabul et -| delitlere göre sizi itham ediyor. — |yudum tartazak içiyordu. Raul, Mar -| bütün mesele burada: Flzabet Or - meliyiz ki, ustaca hazırlanmış Marki titredi: kiye şöyle cevap verdi: 'nen, bu elmasları Arjantinli bir mil - şantaj. Eğer buna karşı tedbir ulmaz-| ve bütün ağrıla (Pev: var) ban tanardınız. Kendisi ile görüşür, /ona arasıra para verirdiniz. İsmi ba- ba Gasyu olan bu adarım bir rmeha - İteti vardı. Sapan ile kuş vururdu. sını satın alır miydim? Görüyorsu -| Marki biran düşündü. Sonra kara » nuz ki bu itham pek gülünç bir it -|rımı vererek; hamdır. Raul ellerini uğuşturarak: — Bravo, dedi, eğer buna bundan| —— Elmaslar sahici miydi? yirmi beş gün evve! bunları söyle - Sahici idi, miş olsaydınız, 6 zamandanberi olan| — Bu elmaslar size ait değil mi? Evet. — Sorünuz, Dedi. Raul başladı: — Siz bir acente vasıtası ile, ecda- dınıza ait bir servet aratıyordunuz. Ecdadınızın bu serveti - Hindistanda temin ettiğine nazaran hepsini kıy - mettar taşlara tahvil etmiş — olması lâzamdı, deği lmi? — Evet. — Öyle tahmin ediyorum ki, aile - — Beni itham mı ediyor? Bu da ne| — Valterks, sizi Elizabet Örnen'in| yönerden almıştı. sak aleyhinizde mühim bulülar aça- Ritden hiç kimsenin bu — kiymettar demek? Kim ve neden beni tham e- ; katlile itham Bu sefer marki dayanamadı: bilir Bu gibi vu;,u:m;e ,n,.,ı.ğk taşlardan bahsetmeyişi muazzam bir diyorlar? Bu gözleri bir süküt takıp etti, fa- —i dedi, bir var, bakikati olduğ â veraset vergisi vermemek içindi. Marki Raule yüksek sesle hitap e-|kat Markinin siması öğeş 'alan, dedi, Elizabett benden bir şey olduğu gibi mey ek sesle hil başka kimseyi sevmedi, yalan. Hiç dana çıkarmak! M SA CN 1Imv—uıııı=namıhu düşman yor, neşeleniyordu. Nihayet, kahka -|insan sevdiği kadımt öldürür mü? O-| — Fakat hakikati ben de bilmiyo - — Ve siz bu elmasları Elizabet Or- _Wmeayw— Tekrar sordu: — |ha ile, temiz ve saf Bir kohkaha ile'nu o kadar seviyordum ki halâ unu- rum. nene tevdi etmiştiniz, itharn ediyor, söyleyi- gülmeğe başladı: tamadım ve bu şatoyu eğer aldımsa,| — Ben de öyle, Yalnız madem ki, — Evet kocasından ayrılır ayrı - niz? onun hatırası ile arasıra başbaşa kal bu noktaay kadar geldik, ötesi ko - maz onunla evlenecektik. Fakat ben, — Vilteksi olmuş? mak, onun öldüğü in, şim: YAC: A yeri yabancılara Jay. Bunun için sizin, di soraca - daha şimdiden onu karım adıde Bu j ândi e haydud mu? n_ı:;ıııııız ciğnetmemek içindi. Eğer onu _;ğm suallere açıkça ve mümkün ol - ve elmasl. a ö e Bu —Ma—m“mwwunııın—auquıı—ınıım:w-ıpn-—.mıizuı t nühim bir dosva hazırlamış ve şüp -| Hiniz zamanlar, abdalca ve saf bir ço-| yetimin hatıyasını anmak içim burs - reçti d Yeni bir ilim (3 inci sahifamizden devam) bir kılı oynamayan yalancı, iki yür. lü değil, bir kaç yüzlü insanlardır. Doğruyu daima saklarlar. 2 — Bacaklarını sağa sola çok, kol. larını serbest serbest sallayıp yüri - iyenler geveze. şarlatan - ve — çenesi kuvvetlidir. Bu gibilere, bör ne is i- İçin olursa olsun emniyet edilmez 3 — Dar bir kapıdan geçmek İsti « yormüuş gibi biraz yan — yürüyenler, (dikkatli, metodik, az çok hasis, fakat İnamuslu adamlardır. Bonlara — her hususta inanılabilir. 4 — Kısa adımlarla ve tereddüt leder gibi yürüyenler, kurnaz, irade - siz, şimdt söylediği sözden bir saniye 'sonra cabalar. $ — Aşkta ve işte mesud. olanlar, İcudları dik, amuztarı yüksektir. Gö - İğüsleri çıfıktır. 6 — Dizleri çıkık olmayanlar, ken- İdilerine bile itimatları olmayan, ha - fif karakterli insanlardır. 7 — Ellerini, ayaklarım asabiyetle oynatanlar çok haindirler. Bunlar her alçaklığı irtikakâp ederler. Eski Fransızlar, «kiminle konuştu- ğunu söyle, kim olduğunu söyliye - (yim!» derlerdi. Şimdi biz de, bu pro- fesörün hazırladığı cedvel, esasını kurduğu yeni ilim karşısında: — Nasıl yürüdüğünü söyle. Nasıl bir ahlâk sihibisin, iyi bir adam mı- sın, sedik bir dişanlı mısın söyliye - Kral Zogo Nişanlısını Nasıl buldu? (5 inci sahifeden devam) Jena emir vermiştir: — Bu kontes bizim kraliçemiz 0- lacaktır haydi Macaristan'a gidiniz. Bu iradeyi alan saray nazırı yine hemen seyhate çıkmış, güzel Macar kontesinin ailesini bulmuş onlara ar- navutluk kralının isteğini bildirmiş- tir. &e Nocaristanda çıkan bu ve- anın ayni kapajında Te- 1 busilmaş olan genç kızlar ma- arda olduğu gibi bir, «şŞehzade' - »in» nâzarı dikkatini celbedip he - then bir kraliçe oluveren talihli ve |sehhar kontes'in talihine hased et - mektedirler. Aynt Framsiz mecmuası, siyasi se- beblerden dolayı Tevkalâde münzevi yaşadığını Tiran sokaklarına çıktığı zaman bütün binalarda pencerclerin we kapıların kapanması bir irade ile itiyad haline gelmiş bulunan ve bu 'yüzden kendi civarındaki mahdut bir muhitin içindeki kadınlardan başka bir kadın görmemiye mahküm olan genç kralın nişanlısını bu yüzden bir mecmta kapağındaki resimden in - tihab etliğini söyliyor ve ilâve ede- rek diyor ki: «—Kral burdan bir kaç zaman ev. “mualarla birlikte Tiran'a getirdi. Bir İFoli-berger programında Visirovn is- 'minde bir dansözün resmini görmüş, onu da fevkalâde beğenmiş ve Ti - İrıı'ıdıvı(otmlı&. | Bir müddet Tiran'da Kral sara « İyında oturmuş olan bu dansöz de immwh&w jteessüs etmiştir. | Fakat genç dansöz bir takımı saray lentrikaları yüzünden Kraldan ayril « miya mecbur olmuş, —Arnavudluğu terketmiş ve Avrupanın diğer şehir lerinde eski san'atine devam eyle « miştir. Dünyanın en düyük binası |Moskaovada inşa edilmekte olan Sov. iyet sarayının yapıcıları, 650 bin ton sikletindeki bu muazzam binama e- sas temellerini koyma ameliyesini bi- tirmişlerdir. Halen, bu temeller üze- rine betonarmeden G0 muazzam ka- zığı dikmekle meşguldürler, Bu ka « zıklardan her biri 400 metre mikâin haeminde olöcak ve bin tondan ağır sikleti haiz bulunacaktır. Bu kazık - (larım üzerinedir ki binanın metal 'keletini tutacak muazzam çelik lev « İhalar konacaktır, Dünyanın en büyük binası olucak ve üzerinde Lenimin 100 — met- re yüksekliğinde —bir — keykelinâ ihtiva edecek olan Savyetler sarayı» vn irtifar 495 metreyi — tutacaktır, at için 960 bin ton metal gide » V İrvaat için 1938 sarfiyatı. v3 ah