4 —- SORTELOCPRP — 8 Şubat 1098 Yarınki Harblerde: |Berlin-Roma — | 1 ğ z | Mihveri L tekbnd INGILTERE! irafında. Eşyalarla - Bir sokak fene- Silâh kuvvetinden başka iaşe hâki« ü 'e Fanteziler rile konuştum !. ü türlü tefsirlerine yol açtı bir| » Ka l . aa ö y kalmadığı gibi Alman erkâ-| Yazâön.Bİk d miyetini ellerinde tutmak için şim- -eee zar ha a) Ge linde gö-| çarpuk — topuklu, diden hazırlanıyorlar. |Filen b değişderin de ne —Ki çekboyalı “tariai rladığı memeli çilli bir ka- dın, müşteri bekli- | Bir tarafta zırilı tayyareler, ağır toplar, dritnollar | --- hazırlanırken diğer tarafta da hudutlarında insan | »: 3020 ua 'az Dome ceği havadisi bur dan afta| bir küfürle arka < çeşidleri - yaşıyan müstemlekelerden getırılen ;j-j“—*_' " u maa l öylehiyorda |ne ağzı ispirto ko » erzak harb ambarlarına taşıniyor!. — Eszuzüzmunzümü acin bir aü evvel yaçaı * BiC mış bir delikanlı tir, Silâhlanmanın İ n | geldi; bir tak İtiyai y Fenerin dibinde. gilizler de Jar. Kaç ay:| Masmafih 934 de Her-Hitler İtal -Üki kadıma yaklaştı. 5 danberi y miş, Venedikte Sinyor Mu -|Eppeyce konuştular, silâhların z Ş şimdiye ü n n üşmüştür. İta Başve-|Kadın — bırakmak müdafaa el ” Ki irTEMt ÜÜ n 8- Zyi ak ge sent İlstemiyordu amma, a n . en | -— y İ ü Ş e mdi tek -| delikanlmın para - ziyade han; K Bi n SA b Cü : Alman “devli sinin . İtalyayı| çı kâfi gelmedi, da rt İ ; ğ S ee GAĞA e ee z niyet a Saat on iki. Fe - me e ? Si Ka i B ma İner söndü. Bekçi - Ğ " " e S “İnin düdüğü öttü, Çarpuk — topüklur çoktu ilmektedir şasına başlanmakla i ; ; laştırdığı - prog < - ğ ; B | kadar mevcud olan daha teküütlük a ÂŞ sarkık memeli, çil ramla beş sene ağır adımlarla caddeye doğ- “İru yürüdü a geçen sene k: zamanları gelmemiş olan harb gemi- lerinin de bu zamanın terâkkisin b e y d göre değiştirilmesine devam olun ise Romanın İspa: ğ paralardan — başka yor Bu suretle eski tarzdaki gemi- |) cağı yeni vaziye' Kartımı uzat -| -Dedi. Kendimi tanıttım. Karanlık- 400 bin İngiliz Hirası sarfedecektir. |cihet donanmanın kuyvetlendir ler de yeni tesisata, yeni- müdafau| (Devamı 6 nc: sagfemızda) En ziyade — ehemmiyet — verilen | mesi için tezgâhâ konmuş ölan (Devamı 7 in ııluh»mııde) Vatikan - Aım.ny. a eli n amaşm — n ' — .—— —— — 11 Şubat Cuma matinel iba Yi münasebatı ’— Ş atinelerinden itibaren! Casuslar Harbi NEE LA |TÜRK SİNEMASINDA » Senelerdenberi dünya efkârınmumiyesini — meşgul —eden gidecekse da ber se - ana kadar g nenin bütçesindeki 'i ayrılmadar vel For B PNT * İ meşhur İngiliz polis hafiyesi “ROŞLUROĞEĞAT Ai n Çın_Japon Harbinde a konuşan papa vekli yire Kasik'| SHERLOCK HOLMES İAlman çocuklarının okutulm. in ea meraklı, heyecanlı müdhiş maceraları, büyük - filra, İlesine temas etmiş ve bu meselenin | İf Başrollerde: HANS ALBERS.HENİZ RUHMANN-HANSİ KNOTECK r Hitler tarafından kabul Şimdi casuslar çalışıyor.. Daecem a r b A RZU ile KANBER şatkılı, sözlü Şark filmi geg *y BU PERŞEMBE GÜNÜ AKŞAMI Çüt lağek li B İPEK Sinemasında harebesi devam e- ü Şüpheli bir adam vardı dip giderken Şan- İ gün bu adam lokantaya girdi a da iki ta- | y — Tin en işlek caddelerinden birinde bir » ALİ BABA | di r mül L” Vi d hrin en mute - A 4 o VaT © ü - a rı olduğu ânla a e Bi 5 l <Ü ada L KŞ HİNDISTANDA " epDız canre: hay hatıra ge y f sever ının.ıkl.ı da tanannı (mhh: | f 4 len mühim bi > ğ Gdi. Hepsi şapkalarını, le İ c TÜRKÇE SÖZLÜ, hakiki Türk ve Şark musikili Holivud'un en şehria ismi dir. de , çıkarıp asmışlardı h A A güzel yıldızları, Hindistan manraraları Fil güreşleri - kahkahalarla kib eden bir Çinli S (a V çIf / güleceksiniz. lokantadan içeriye girmiş ve z NEFİS - EĞLENCELİ - ZEVKLİ - TAM BAYRAM bu casus - $ gelerek bunların şapkaları. pardesü ai büke ü leri &hi b e Takp t ) J FİLMİ VE ? VE ? VE ? VE ? VE ? VE ? VE ? RR a MKY İNUR K çe kagli ee SI Bd İPEK Sinemasının BÜYÜK SÜRPRİZİ 1 bir gazeteciye şunları anlatmakta-| Sayın İstanbul - halkına misli görülmemiş bir Bayram — hediyesi limi tutan elinin titrediğini ı fe r tesadüf buna aebep oldu, Nezihe'nir erek pembeleştğini hisse- ekuzin ir Bastalaimiz. 'Öreyü Belki, birâz bu değişikliği ikçe artırdı. - - - f - a siderken bana dedi k aş yavaş değişiyor, damarlarımın o- ğ 4 Jicdan' ile çabucücür ülmselk. Viğdan'du nun görzlerindeki bol, kuvvetli şehvet ışığının kıvıl gece bizde kalsın» cımları ile alev aldığını duyuyorum. Görüyorsun ki gayet tabii iyet va Daha sonra, önümde ayakta dururken yanıma — Doğru söylemiyo! oturdu; sol kolunu boynuma doladı, sağ eli ile de eli- . allahi doğru söyl mi iyice sıkfı ve yüz € yaklalştırarak de- r ç hedığ dün m rih bir nefes aldı, te ndiye lmaya kat, bugün y Vicdan beni seviy öylemene ma - Bu imkânsız. Bilhassa sana karşı yalancı ol- S rum Vecdet ne atmak 3 yleyii biciye gelmiye razı olmadın, Evi istedin. Ben de N Diyemiyordura;-Ben' bunu . söylemedikçe, | o — korkma, Nezihe gelmez: Evde yok. övde yalhnızlığı temin ettim. Fena mı?.. Nereden bileyim? rdu. Bir an md.l ki ı: Dedi; elimi şiddetle & dudaklarını — dudaklı Birdenbire kızdım;, sinirlendim: Sen çok zeki bir kızsın. Beni teshir ettiğin ka- Hi na uzattı. Bekliyordu ezihe'nin gi ğin- — Öyleyse ben de-gidiyorum, Allaha ıszmarla - — dar, zihnimin içini de anlamış olmalı değil misin? y Büzlek (ım_.ğ, büklür emin olarak dudaklarımı ben de u i dik ndan sonra, işi avukatlığa döktü. Bazan cok dı. Titredim yalnızlık saniyesi içinde ayların ve haftaların damar- Dedim, yerimden kalktım. O, bu neticeyi söyledi, bazan çok yalvardı; kâh «tübab nağmesi> de- Ne öl Vecdet, şimdi Nezihe gelecek., — İarımıza soktuğu iştiyakla biribirimize dolanıp ken- — beklemiyordu. Şaşkına döndü. diğim sesi ile, kâh şehvette v n ateşten gö Deditm; boynumu kolundan, yüzümü yüzünden, — dimizden geçelim. Halbuki ben buna razı mıyım?., — Ne münasebet?. leri ile bütün gönlüme hita yanağımı dudaklarından şiddetle çektim ve bir cüre — İlk günden heri: Hayır.. Hatta Diye bilekterime yapışlı ve: mukavemetimi yenmek istedi ve nih mü meşhuddan karkan insan le sinirli sinirli su- Nezihe evde yok. — Kâaliyyen olmaz.. a mecbur etti. ratına baktım. O, ne yanaklarını yanaklarımdan, ne Der demez; hayret ettim ve kendimi hemen da- Dedi Oturduk, konuştuk. Zaman zaman bekledim ki, mden, ne de kolunu boynum ha geri iterek sordum: Hayır.. Hayır.. Evde, yalnız kalamayız. Çok — bünu mak İstemiyordu. Ayni vaziyete bir dela ç. — Sahi, Nezihe evde yok mu?. fena yaptınız. Bunu yapmamalıydınız... — Çok mühül edi, kolunu tekrar boynuma atlı ve gi Socdöt birlemnllküe 20 ç Baktı: Olacı Hem hem de çok sin: Dediği şeylerden bahsetsin. Bekleyiş çok uza - ne çekmek, yapıştırmak istedi. Müsaade etm BŞO Tni a kedlir. liyim. Hemen lâfı değiştirdi, yeni bir manevra yi yınca ben sordum:: öEc K l tı — Vecdet, hani h.ma çok mühim şeylerden bah- — Nezihe'den korkmuyor musun Vecdet?, Cevabını verdi. — Çok sefam Yicden; Hiç imkün var ma ki, ven' — Sedecek Vecdet'in baygın ve bitkin bir hali vardı. Kork- Niçin yok?.. Na e mledulyi söylamenye Tübretr. ben NaĞi — Böyükyeceklerin bakiktlen çof nükinidii TW mak, çekinmk, lâf dinlemekten çok dudaklarımı du- Serbest kalmamız için... yi ve evdekileri başka bir yere göndermek için mü- — Kat, benüz sıram gclmcdı : daklarına kıstırmak; o ateş parçası gibi âlevli,sıcak — Peki, nasıl oldu?, olabileyim?.. Seninle lâtife ediyorum. Nezihe- n n, hiç olmazsa öpüşlerile beni de, kendini de şehvet yangının iç — Sana, bir muziplik olsun diye yaptım.-Mahali - — yi hiç bir yere gönderm Ya iyi bir tesadüf, yas