21 Kasım 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

21 Kasım 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bulkarı narbine Y bir müddet evvel donanmada, ÜN Görmüş ve kismen de ondan ev- l devrelerde dahi birçok gemi- 'de güverte ve çarkcılık ve buna il sınıflarda bulunmak süre- İle geyrüsefer ve barblerde ve harb 'levra ve tatbikatında müma tecrübeleri artımış kabiliy ik evsaflı zabitan ve muallem 'dd, topculukta ve torpidoculukta in erler fillen iş başında idiler. 'ak harbden az evvel niçin ve len estiği hâlâ bile gayrimalü- olan bir muhalif rüzgârın te- ki bu güzide ve mücerreb dahilinde bulunan zabitan da- lar ve efrad dahi orduda ol- veçhile terhis edilmişlerdi. Bu vaziyet tesiriledir ki harb za- ::undı donanmada eski ve tecrü- ide anâsır yerine (çok değerli ve ğ evsafa malik dahi olsalar) i- Ka edilen zabitan ve efrad henüz İbesiz ve görgüsüz bulunuyordu. Şu misaller, şu vaziyetler per- üişîoıinde ehliyet ve iktidar, ve tecrübe gibi meziyetlerin "’fhıeıu tesirat ile ihmal ve imhal iş olduğunu gösterir ki bunla- &t nelayic ve avakıbi yine do - 4ya yüklenmiştir. ... Bt &u & gİ ael :üne.—ebel ve vesile gelmiş iken, ._'.!ı ilâve edeyim ki, hiç bir ki- Ve ehliyeti ve hiç bir gemide 8Ti ve âmirliği sebketmediği hal- Tnahaza -Vasıf Paşanın etabir ve lyeleri veçhile - cemiyeti mu- t%. ye !! iman etn bile, l Paşa tarafından Liva payı Übi fıkarılarak donanma Amirallığı Mühim bir vazifeyo de kayr- .':v hâlen rahmeti tahmana ka- $ olan bir paşa - ki ismini zik- z tceğim - tahtaldaresine bıra- ği Püyük bir harb gemisini yan- _::r manevra ile torpil isabeti, Nl bıraktıktan sonra hiç olmazsa İYİ, pek karib olan sahile olan- “âille sevk ve tahrik edip o - xmıı ve bu suretle birçok evlâdı ve belki de fleride geminin ç, Furtarılmasına imkân bırakma- km Makul ve doğru bir hareket i- Başayı Mmüşarünileyh bilâkis, khülbütün d bir emir ve ku- küy vererek gemiyi sahilden da- 'âde açtırmış ve bu suretle harbinde aldığı müteaddit &l isabetlerile her tarafı delik bir vaziyete geldiği halde ken- M ” Tütbel şahadet nasib olmıyan S.. geminin birkaç dakika zar - N.:"" deryaya gömülerek düş- ziyade kendi sun'u taksiri- #ebebi intiharı olmasına ve içinde bulunan birçok . n ve fedakâr Mehmedcikle- körü körüne ifna ve idamına vermiştir ki, işte bu hare- Wıı Uunvanına rağmen ku - İ Sindaki tecrübesizlik ve ceha- h ileri “ileri gelmiş acı bir netizedi Bu hazin vak'anın en garib v0* gemi içinde bulunan zavallı ( TA, geminin torpillenmesi a- Can telâşile giydikleri tah- Üttüerlerini de - yegâne üm: halâs ve necat bulunmasına > İttihadın bu görgüsüz A- Sanki büyük ve mahirane bir İle gayrimemul bir hareke- teminine muvaffak ola- Bİbİ bir vazı ve etvar ile as- Müretlebatın üzerinden tok- asıdır. bu badireden kendi öz ç ler Nasılsa kurtarmıya mu- İplan bu Amiralı, bu Paşayı o 'ad, en ufak bir sargu ve UZ bırakmaksızın yine ve Aanirallıkta, tâ eceli mev- tarihine yakın bir dev- İbka etmek suretile men- Vedü bezlettiği gayrika - ö eet e c . İ — LA belin maiyetinde bilfiil tatbi - Balkan Deniz “Harbini Ş Niçin ve Nasıl:Kaybettik? 82 .- nuni himaye ve refahi idame eyle- milştir. Donanmada siyasetin rol oynama- dığını, fırkacılığın girmediğini iddia ödenlere karşı yukarıdanberi zikrü tahrir eylediğim misalleri -okuyan |efkârumumiye, halkın vicdamseli- mi bu iddlanın doğru olup olmadı- elbette takdir ve teslim eyleyi İrek hüküm ve kanastini ana göre |vereceğinde şübhe edilmemelidir. Levazım ve tech lerine gelince : Donanmanın en başta olan ihti - yaçlarından birini de, hiç şübhesiz ki (kömür) teşkil eder. Ve yine hiç şübhesiz ki kuvvei haruriyesi, kabi liyeti ihtirakıyesi yüksek bir kömür |bilhassa harb gemilerinde çok mü- |him bir mevki ve vaziyet alır. Çünkü âli bir buhar tazyiki, ge - |minin sür'ati seyri üzerinde başlı- başına âmil müessirdir. Bu da, kullanılan kömürün temin edeceği kuvvei haruriye, kudreti ihtirakıye ile mütenasibdir. Daha sorira da, bilhassa donanma- mızın bütün sür'ati seyirleri, yerli kömürlerile değil, kuvvei haruriye- |si yüksek olan ecnebi kömürlerile hesab ve temin edilmişlerdi. Halbuki böyle kömürlerden do - |nanma için evvelce düşünülmüş, ha- |ziırlanmış stok mevcudumuz olma- idığından bütün harb müddetince kullanmıya mecbur kaldığımız yerli kömürlerin (kıriple) denilen meh- İmaemken elenn ve ihzarat İş- $ €n iyi cinsi idi İHalbuki, kuvvei baruriyesi az ve fa- İkat yandıktan sonra bıraktığı (mı- İcırı) süprüntüsü mebzul olen bu kö- mür, sefer ânmda gemi ocaklarına nâmütenahi bir suretle alılmasına rağmen temin eylediği buhar tazyiki bilfarz İngilizlerin (kardif) körnürü ile mukayese bile edilemezdi. Bu se- beble donanmanın bu mühim ihti- | Ti AOKUKDZUMUN U Donanmada ittihatcılığın hâ- kimiyetini gösteren misalle Barbarosu batıran Amiral ittihatcılığı saye- sinde hiç bir muahezeye uğramamıştı Barbarosun hazin batışı; Tahlisiye yeleği giyin- | miş zabitan ve askerler nasıl körükörüne ölüme sevkedildiler?. tekaddüm eden |yacı, en Tüzumlu bir ande ve en teh- eikeli zamanlarda kendini olanca kuvvetile hissettirdi. Nitekim Muh- terem Vasıf Paşanın — hatıralarında bu noktaya da dolayısile temas ve işaret edilmiştir ki bu süretle dâ noktainazarım teyid edilmiş demek- tir. Daha sonra acemi ve tecrübesiz bir donanmada cepane sarfiyatının Jelbette muallem ve nişancı bir do nanmanın sarfıyatından oz'afı mu- zaaf bir nisbette olacağı pek tabiidir, Bu ciheti de daima tahmin ve teem- mül ederek gözönül bulundur « mak ve cepane sipariş veya tedari- kinde ona göre ihtiyatlı ve tedbirli folmak icab ederdi. Halbuki Osmanlı donanmasının başbea rüknü kavileri olan Barba - rosla Turgudun mermi ve cepaneleri için bu ihtiyata, bu tedbire ehemn iwı ve dikkat mevkii verilmiş değil. di. İbile Osmanlı donanmasınıa inhida- lerdendir. Mermi bahsine şiddeti alâkası ha 'sebile burada yâd ve beyan eylemek münasib olacağı mülâhazasile şu ci- heti ilâve edeyim ki, donanmaya a- şınmış olan toplarının bedeften mik- dar ve nisbeti inhiraflarını zabtü tes- bit ederek harb esnasında ona göre tanzimi endaht edilmesini ve tabiri inen isile yapmak İstediği miz celibrotion kalireşin ameliyesi: ni de, Başkumandanlık bu gibi te « çedilmesini emreylemek suretile isa- beti endahtı temin işini tali addey. lemek garabetini de göstermiştir (bU ciheti muhterem Vasıf Paşa da |işaret buyurmuşlardır. İ (Devamı var) Avrupada | | ( 4üncü sahifeden devam) giliz devlet adamları olsun böyle bil- melidi 2 — Almanya hükümeti komünist. İiğe karşı geçen sene — Japonya ile akdettiği ve bu sene de İtalyanın iş- |tirakini temin ettiği malüm muahe- deye son derece sadıktır. Lord Hali- faks ile diğer İngilizler bunu böyle bilmeli! 8 — Almanya hükümeti kendisi- ne: — Gelinizl.. Yakında bir konfe - rans toplanacaktır. Bütün milletler arasındaki davaları gözden Bgeçirib ihtilâfların önüne geçmeği ve sulhu devamlı sürette yerleştirmeği isti- yoruz. Siz de geliniz!.. Derlerse buna karşı: — Ben böyle konferanslara hiç ge- İlemem. Fakat Avrupada sulhun kuvvetlenmesini istiyen her hangi bir devletle olursa olsun müzakere- ye girişmeğe hazırım!.. Diye cevab verecektir. Lord Halifaks ile diğer ,Ingılız devlet adamları bunu da böy- le bilmelidirler!:, Fakat İngiliz gazeteleri bu kabil neşriyata verdikleri cevablarda de- diler ki: «Eğer Hitler bu işlere müte- allik konuşmak İstemiyorsa o halde Halifaks da evinde otursun. Böyle bir yolculuğa katlânmasın. Fakat bizim bildiğimiz şudur ki bu mülâ- katın olub olmamasın! lan Hitler'dir. Yoksa Büyük Britan- ya değildir.» Diğer taraftan Hitler Almanyası- nın propaganda nazırı olan Göbels- in İngiltereyi sevmiyen bir adam ol duğu ötedenberi malümdur. Bir kı- sım Alman gazetelerinde Lord Hali- e L vün SSD 5 am b el d di eei siyasi sey- yahatlerin manası faks'ın ziyareti münasebetile çıkan yazıları onun yazdırttığı söylenmci- tedir. Nazi Almanyasının tanınmış ve propaganda nazırının da çok dos- tu olan muharrir Ditrih'in İngilizle- rin canını çok sıkacak derecede ya- zılar yazması nihayet Her Hitler'in de nazarı dikkatini celbetmiş olacak ki Ditrih'in artık mevkiini kaybede- rek bir daha kendisine yazı yazdırıl- mıyacağı rivayetleri dönmeğe baş- lamıştır. Gene — söylendiğine göre Her Hitler ile bütün Almanyanın bütün iktısadi işlerini eline almış o- lan General Göring bu yazılardan son derece sıkılmıştır. İngilizler a- leyhinde bu sıralarda yazı yazılma- sını hiç istemiyorlarmış. Alelhusus Göring Almanyanın iktısadi vaziye- tini bildiği için İngiltereden ileride çirmiyor değildir. Fakat Göbels me- ğer Göring'i hiç sevmezmiş!.. İşin iç yüzü bu imiş! Tashih 19 Teşrinievvel tarihli gazetemi- zin yedinci sayfasında İstanbul Güm- rükleri Başmüdiriyetinin — ilânmın İbirinci satırında 8/12/937 satılacak nagant tabancaları hakkında şu ka- yıt sehven konulmamıştır : Görülen lüzum Üzerine (Bu tabancaları al- mıya gireceklerin zabıtadan silâh a- lim ve satımına izinll olduklarına dair komisyona vesika göstermeleri mecburidir) tashihi keyfiyet olu - nur. |hastaheneye göndi tla vakit geçirilmeksizin huruc | »yardım göreceğini de hatırından ge- | | Üçüde bir günde | Ölü olarak Bulundu |— (4 üncü sayfadan devam) dir, Çünkü ana ile kız oraya çekil - dikten sonra alacaklılar çok geçme- den bunların yeni yerlerini keşlet- mişlerdir. Ondan sonra artık gelen- lerin, gidenlerin sayısı yoktur. Her gün postacı bir çok zarflar getiriyor, bunların içi protesto mektubları a- lacaklıların istedikleri ile dolu idi. | Fakat geçen perşembe günü vazi- İyet büsbütün feci oldu: Adliyeden bir mübaşir, bir polis komiseri, icra İmemuru gelmişlerdir — Ne kadar eşyanız varsa bu hacze geldik. Alacaklılarınızın diği budur; deyince yapacaklarını mafih genç kız kimbilir hangi üm le: — Siz, demiş, şimdi gidiniz rica e- derim. Bize yarına kadar bir mühlet veriniz. Her şey düzelecektir. İcta memuru, mübaşir, polis ko- miseri nihayet buna razı olmuşlar, iste kız ne şaşırmışlardır. Maa - ana ijle | çekilib gitmişlerdir. O gün ana ile | kızın hapishaneye giderek mahpus koca ve babayı ziyaretleri günüdür. İcra memuru sabahleyin gelmi Bunlar öğleden sonra hapishan gitmişler, orada konuşmuşlar, derd- İleşmişler ve ümidsizlikle ne yapa - Jeaklarını düşünüb kalmışlardır. N hayet ayrılma zamanı gelince ana i- le kız Grambar'a vedâ etmişler, anu |göz yaşlarile bırakmışlardır. Devri- si sabah olmuş, iera memuru, müba- İsir ve komiser gene gelmişlerdir. İBunların oturduğu yerin kapısındaki İzili çalmışlar, çalmışlar, içeriden hiç İbir ses çıkmamıştır. Nihayet kapı- İnın karılmasından başka çare bula- İmamışlar ve zorluyarak kapıyı aç- | İşte kıymet ve ehemmiyet veril . (Mışlar, içeri girmişlerdir. İçeride ge- 'hid Sayın (:ın(mdenl Mahmutpaşa- İmiyen bu mühim noktalar, mahallin. N€ bir ses yoktu. Eşyayı satmağa ge- (da Medrese sokak bilâ numara bane- |de de görüldüğü ve okunduğu veç. |len heyet odaları dolaşırken Grom- İde oturan Osman oğlu Salih aleyhi- bar'ın karısını yatağında ve son ne- jmunda mühim mevki almış sebeb - |fesini verirken gömrüş, kadını kurtar | davasının — yapılan /mak âçin imkânsızlıkla karşılaşmış- ır. Kadının yatağının baş ucunda 4 boşalmış bir çok ilâç şişeleri bu- lumuştur. Gelen zabıta memurları çok geçmeden genç kızı da kendi yatağında can çekişir olarak bulmuş- lardır. Ana ile kız mümkün olan süratle | ilmişlerse de hiç | bir şey söylemeğe kuvvet ve imkân bulamıyarak ikisi de gözlerini son 0- larak dünyaya kapamışlardır. İki kadının böyle bir anda ölüm- leri etralındakilecrin hepsini müte - essir etmekten geri kalamazdı. O - nun için herkes biribirine: — Bu kadının bedbaht, kocasına, |bedbaht babasına haber göndersey- İği, bari bunları ölmeden bir kere ge- İlib görebilseydi!.. — Oh.. merak etmeyiniz.. Bedbaht Ve mahpus adama haber gitti. Res- men kendisi hapishaneden alınarak hastaheneye kadar getirilecek, ka- İrisile, kızi neleslerini verirken ön- ları görebilecektir. Evet.. adamı , bekliyorlar, . Fakat adam gelmeden kadın ile kız dün yadan gitmiş bulunuyorlardı. Fakat nihayet hapishaneye gön- derilen resmi memurlar dönüb geli- yorlar derhal hastahanede öğrenili- yor ki dün gece gardiyanlar hapis - hanede dolaşırken Grombar'ın bu - lunduğu yerde hiç bir ses olmadığı- mı anlamışlar, merak etmişler ve i- çeri girdikleri zaman Grombar'ı ölü olarak bulmuşlardır!.. Ha BimİEmnranİNE Nü sanesanminime nni aninman Sultanahmed Birinci Sulh Hukuk Hâkimliğinden İstanbul maliye muhakemat mü- dürlüğü namına hazine avukatı Va- hid Sayın tarafından Kadıköyünde Acıbadem Osmaniye mahallesinde Ahmed bey sokak 5 numaralı hane- 'de oturan birinci mülâzım Halid a- |leyhine açılan 36 lira 12 kuruş ala- feak davasının yapılan duruşmasında müddealeyhe ilânen yapılan tebli- Şata rağmen mahkemeye gelmemiş ve vekil dahi göndermemiş ve müd- dei vekili de vesaik ibraz edeceğini söylemiş olduğundan bundan bahis- le muameleli :ıyı,h kararının ilânen tebliğine karar verilerek duruşması 24/12/937 tarihine rastlıyan cuma günü saat on buçuğa bıraklımış ol- duğundan işbu ilân tarihinden iti baren beş gün zarfında itiraz etme- diği takdirde muhakemeye kabul 0- lunmıyacağı ve davaya giyaben ka- Tar verileceği ilânen tebliğ olunur. (834/844) SAT TTTT TU FO O A CO İN NT ÇA p 9-SONTELGN AT — 21 İkinciteşrin 937 Dünyaya nam veren meşhur JALİMUHİDDİN İHACI BEKİR ŞEKER TİCARETHANELERİ Akide, lokum, badem şekeri, ba- dem ezmesi, acı badem kurabiye- si, reçel, şurup, Şark üsülünde £- mal edilmiş fıstık, badem findik, kaysı ve alafranga meyva şekerle- melerinin her çeşidi fevkalâdedir. Lezzetine doyum olmaz. ALiMUHiDDiN HACI BEKİR TİCARETHANELERİ İ| Gayet lüks ambalâjlı nefis karâ- melâ yapıyor, tavsiye ederir. Lİ MUHİDDİN HACİ'BEKİR TİCARETHANELERİ 'Tahin helvaları halis şekerden- dir. ALI MUHİDDIN HACI BEKİR Ticarethaneleri mamulâtı. Satış || yerleri: İstanbul - Beyoğlu - Kara- köy - Kadıköy. Taşradan — toptan ve perakende sipariş vermek ar- zusunda bulunanların lütfen: ALİ MUHİDDİN HACI BEKİR Hamidiye caddesi, Bahçekapı, İs- tanbul adresine yazmaları rica v- lunur, Verilen siparişler Gerhal | gön a --—-—— ——— — Sultanahmed Birinci Sulh Hukuk | Hâkimliğinden: İstanbul maliye muhakemat mü- dürlüğü namına hazine avukatı Va- *ne açılan 116 lirâa 82 kuruş alacak | Guruşmasında müddealeyhe ilânen vâki tebliğata İrağmen mahkemeye gelmemiş ve ve- kil dahi göndermemiş ve davacı ve- kili de vesalk ibraz edeceğini söyle- Temiş olduğundan bundan bahisle müddesleyhe ilânen muameleli gı- yap kararı tebliğine karar verilerek duruşması 24/12/987 tarihine rastlı- .yan cuma günü saat on dörde bıra- kılmış almakla işbu ilân tarihinden (itibaren beş gün içinde İtiraz Etmes |diği surette muhakemeye kabul 6 » | lunmiyacağı ve davaya giyabında karar verileceği ilânen tebliğ olunur. (934/1017) ltanahmed Birinci Sulh Hukuk Hükimliğinden: İstanbul maliye muhakemat mü- dürlüğü namına hağzine avukatı Va- | hid Sayın tarafından Kocamustafa- | paşada Fıslıklı sokak (5) numarada | oturan eski. ikinci - mülâzım Cafer | Tayyar aleyhine açılan 12 altın lira | 90 kuruş alacak davasının yapılan | muhskemesinde müddealeyhe ilâ - nen vaki tebliğata rağmen mahke - | meye gelmemiş ve vekil dahi dermemiş ve müddei vekili de veşa- ik ibraz edeceğini söylemiş olduğun- | dan bundan bahisle muameleli gı - yab kararının müddesaleyhe ilânen tebliğine karar verilerek duruşma- sı 24/12/937 tarihine rastlıyan cuma günü saat ona bırakılmış olmakla İlşbu ilân tarihinden itibaren beş gün içinde itiraz etmediği surette muha- kemeye kabul olunmıyacağı ve da- vaya gıyabında karar verileceği ilâ- nen'tebliğ olunuz. (934/1120) | Sultanahmed Birinci Sulh Hukuk- Hâkimliğinden: İstanbul maliye muhakemat mü- dürlüğüne izafetle hazine avukatı Va-| ihid Sayın tarafından Nuruosmaniye |caddesinde 113 numaralı evde oturan jandarma binbaşılığından mütekaid |Safvet aleyhine açılan 6 lira 8& ku- ruş alacak davasının yapılan duruş- masında müddealeyhe ilânen tebli- Bata rağmen mahkemeye gelmemiş ve vekil dahi göndermemiş ve dava- e vekili vesalk ibraz edeceğini söy- lemiş olmakla bundan bahisle ilânen müddealeyhe muameleli gıyab ka- rarı tebliğine karar verilerek duruş- ması 17/12/937 tarihine rastlıyan cuma günü saat on dörde bırakılmış olduğundan işbu ilân tarihinden iti- baren beş gün zarfında itiraz etme- diği sürette muhakemeye kabul o - lunmıyacağı ve davanın giyaben bi- (831/574) ” SA VARLIK 15 Sonteşrin 1937 tarihli 105 inci suyısı Yaşar Nabi, Cemil Sena On- gun, Ziya Osman, Sait Emin Özbek, Umran Nazif, Ali Mümtaz Arolat, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Baki Süha, Füruzan Hüsrev, Ahmet Rahmi'nin makale ve şlirlerile Rusca, Fransız- ca, İngilizceden tercümelerle ve Ve- dat Nedim Tör'ün Köksüzler adlı piyesile çıkmıştır. Okurlarımıza tav- Bdi SSD aai Gi ğine ni BRRİ oae ç ar D DaRRAa aA aa Pa Ve K ÖLe a aa Bia ae BEL aN AAA L SKM HM Balali y ae ein GÖD E ea ÇA aaA A AD LO EMRET AYŞT A D YA SS

Bu sayıdan diğer sayfalar: