Ramazan münasebetile ikinci yarenlik !.. Ş ASRİIORTA ! OYUNU İ İSTANBUL REVÜSÜ YAZAN NusRET SAFA Coşkun (- l '— . — Geliyorum yavrum.. bir dakikâ efendim. -Bendeniz | ) bret!. â Kurun gazetesinin neşriyat müdü- çılarla Yanık Öme Fahreddin Kerim, İsmet Hulüsi, p :tvum Kendi.kendimi nc diye tek- /yı söyledi. O kad r içden ve zev Niyazi Ahmed biribirine bitişik — 'ib edeyim rdu ki (Yanık Ömer) d İkaryolalarda — yatıyorlardı. — Etrafı Ş n'ı'îs. s'a sorabilirsiniz. Cevabı- belki de Kavak ün diye Fahreddin Kerim'in al: K vErmiş. : bir kaç şilte fazla koymuşlardı. l nyBaş Ali Rıza derhal vaziyeti kav- Başındaki sünnet takyesi( maşaal- k 'arak sazende Ve (tah) h armudi biçiminde altınlarla D , .— Sözeleden telefon ediyorum de- 'hanendeler ndan verilen kon- | süslüydü T devam ede |tan da davetliler yine bir hastalık dediko- yine tifo, grip salgını mı diğer taraf- |- Omuzana kırmızı kördelâlarla na- kları 2iyaret | | zar boncuğu ve bir de mini mini pa- ç Var d K vayoamdaa sasaettirı |buç takılmış. Yatağına çörü otu ser- Oaştmatih bu münasebetle bir kere | M an, Fahreddin Ke - İpilmişil. Etrafı mahalle arkadaşlari- a tebarüz ettiriniz. İstanbul'un İrim'e kocaman bir raylı şamendü- |e kuşatılmıştı. Bunlar orasında dok bhi asayişi fer hediye gelirmişti. Fahreddin Ke- 'tor Şükrü Hazım, Kamereddin, Pah- rim hocasını uzaktal görür görmez 'yi Celâl bilhassa nazarı dikkati cel- ) ardı, Fahreddin Kerim gâh larını oynuyor, gâh şişirme ünü öttürüyordu. Mazhar Os- man yanına yaklaştığı zaman sız - lanmağa başladı: ( Devamı 6 incı sayfada) aneİNNi . b ea nni dND B dNN öNaEEN ni NnN Ş lek: dühi vötandâş yoktü © Rstik Ahmed asıl meseleye temas W fdince Bay Ali Rıza: — İstediğinize — yaptırabil: Kömiş. Şayed bir itiraz olursa biz kknb ederiz! yatağından & a.. ben, Mazhar Oszman kalaba arabı ile, Şşiyordu Nihayet düğün ve oyun — gecesi Beldi çattı. Hindli - Mülâyim müsa- kası için hazırlanan ring aynen Hakılmış, yalnız üzerine bir kilim > ilmiş ve orta oynunun yeni dün- Adile bir kaç hasır sandalye kon - Muştur Bam zaman centilmen .gorcuları- Mzin biribirlerine - dâyak ziyafeti Saktikleri, bazı zaman kibar pehli- .'"İı'ın rakiblerile kovalamaca Kçadıkları, yazın Sahvayı Kebire, Hn Bahri Lüta benziyen Taksim '*dyomunun dört bir tarafını kar- İ ğ'alaı— kaplamıştı. İtfaâiye müdürü ı_zııı'm delâletile yatak he bn bezle allarile süsle Bir Mişti fta :"fî.'c. diğer v Şehir bandosu D Şiliyordu. Ayrıca Mes'ud Cemil, . Snburi Dürrü, Bayan Vecihe, Ke- | n ŞUD Sadi, Cevdet Közan Neca B Yay, Pi ti Şefik ve Udi Sa - yeti teren- "u':m olmaktaydı. Sıra ile Münir tdin, Muallâ, Hamiyet, Fikri; (p * Kâmil, Muzaffer Ilkar ve ar- dan Türk müsikisi aundan mürekkeb Ş ogramla könserler ve- “ Yalnız radyoda söyliyen Bayan ';';dv hemşiresile beraber bir kaç l ik barça teganni etti. Hakki Ta- kiş K KUK Üs'ur ricası üzerine Naci Sadul- y e delület etti & Bç i X7 aralık Safiye de heyete ilti - P!ıse yarışı.. görüşerek kendisinden öğrendikle - Fransız faşistleri arasındak! dedi- rimi on beş satır içinde hülüsa ede- | | koduların nasıl olub da mahkemeye kadar geldiği ve nihayet «Ateşsalib» teşkilâtini yapan nasıl |tahstsatı mestureden para aldığı me- selesinin meydana çıktı; geçen «SON TELGRAF*» da uzun uzadıya yazılmıştı. Eski kabineler zamanın- da dahiliye nazırlığı etmiş olan ve bir zaman hbaşvekil olan Tardiyo S | ybu dolambaçlı işlerde Dölarok'a na- ;sıl tahsisatı mestureden yüz binle İce frank verdiğini söylediği zamı |Dölarok: — Yalaı Yalan!. Diye mahke - İmede bağırmıştı. Şimdi Dölarok şimdi gene mâhke- |meye gelmiş bulunuyor. Fakat Tar- |diyo da geliyor. Geçen davanın kah- ramanı Pozo di Borgos bu seferki davaya yine dahildir. Son gelen |Fransız gazetelerinde bu meraklı da- n en yeni safhalarını aşağıya edince meselenin ne olduğu ken- anlaşılacaktır. Pozodi n :.,_':’:"hnm Arizona - şehrindeki Bi Ki git a e » Aleveleri senede iki defa es- 4““'“ i diliğinden ©e riayet ederek, yakında- | FER ite talebesi kızlarına bir |P0rBos diyor ki va Kurarlar, Ben «Ateşs « m—'llıyıııııd.k:eu kızlarâr üç pu- eski âzasındanım. Ben bir çok kim- nü niyet sshibi adam olduğum içim 3 a /bunu itiraf etmeğe hazırım. Lükin ib> teşkilâtının en |. — lbarile söylediklerime emi - " İnim, k hakkı vardır, ikisi ya - İSeleri bu teşkilâta sokmakla da mes- ü a kkı vardır, ikisi ya - |5 5 v yi n Tiha birisi de ağzından; fakat (uliyetlere giridm. Sonra ayrildım. mı""ıf "*"""d“," gleyhine. dava Bay kendil ağzından; AA N L ee a a. |ikame &dilen Pozodi Borgos bunları I"hı. fdilerini o kadar kolay ya- |Fakat bunu gürültüsüz yaptım. Fa- n Maç “Zlar, arada bir mücadele (kat bildiğim bir takım şeyleri mey- #öyledikten sonra davada dahil Gi- '.:m'h"lkaı sonunda ister istemez |dana çıkarmak vazifem olduğunu id- |yom da demiştir ki: ı.,,__"’"şk kendilerini öptürür- İrak ediyordum. Bu suretle kendi ih bu puseler bazen ev- İmes'uııyqıı.—;mı bir kısmından |Orada eski meclisi meb'usan reisi adar varır, |kurtulmuş — olacak Tardiyo ile |Bovisson ile Simon vardı. Bunlar - im. " Yahudilere karşı ! Filistinde İngilizler | Yahudileri tevkife başladılar P | Kudüs, (Hususi) — Tedhiş hare- | keti devam elmektedir. Bir taraftan | meçhul eller tarafından Arablar ü- İzerine bombalar atılmaktadır. İbir kadın ölmüştür. Bu hal kâarşısın« ]da Fi |budir. amiş- |tır. Otuz yahudi tevkif” edilmiştir. Bu yat aleyhine takibata ba |kât yaparak Filistinin büsbütün ya- hudilere verilmesini istiyen fırka- hin adamları da - bunlarin başı ö- | lanı İ d n Japotinski evvelce — Filistinden ise de şimdi o da tevkif olun » yahudileri arasmda muştur. Filisi İkomünistler de vardır. Tevkif edilen | Jon kişiden bir kısmı da yahudi kös | münistleridir. Kudüsde, Yalada- ve .yahudilerin yeni yapmış |Telâviv şehrinde yahudiler pek en- İdişeli görünmektedir. oldukları | Bu İsuretle bir otobüse atılan bombadan | ilistindeki İngiliz hükümeti ya- ler şimdiye kadar tahri | rı çıkarılmıştır. Oğlu burada kal- | | | Ka D | Beş senedenberi evli olan Lupe |Velez ile Jonny Weissmüller ev İdiklerinin beşinci y ; |i0 etmişlerdir. İlk günlerdeki aşk bu 'de â devam etmekte ve Holivudun i'halkını hayretlere düşürmektedir. Bakın güzel Lupe Velen nasıl sevgi ş li kocasına sokuluyor. Demek iste- Fransız faşistlerinin muharebesi devam ediyor Eski Başvekil Laval bu g arasında akıntıya tutulmuş gibi ağızdan ağıza geçiyor ! dan başka bir kimse daha yardı ki | ürültü adını - söyliyemem. Tardiyo bana Dölarok'dan bahsettiği zaman fena bir lisan kullandı. Devrisi gün ben, © zamanki başvekil Laval'in yemek yediği lokantada ve Laval'in yakı- nında bulunuyordum. Kendisine de- dim ki: 'Tardiyo Dölarok için hiç de bir lisan kullanmıyor. Buna ne der- siniz”?, — Laval o zaman bana şunu söy- Tedi — Söylediği doğrudur!. Evet mah- kemeyi temin ederim ki Laval bana © zaman böyle söylemiştir. Namu - sum üzerine yemin ettiğim gibi ka- n başı üzerine de Yemin ederim. Tardiyo'dan Döla- rok aleyhindeki sözleri , işittikten sonra yarım saat kadar bulunduğum yerde yığılmış bir halde gömüldüm |kaldım. Çünkü Dölarok eski bit as- kerdir İreden para alması ne demektir?, Ben de bir askerim. Bir askerin tahsisa- fi mestureden para almasını en bü- iyük bir rezalet sayarım. Bundar sonra Pozodi vekili demiştir ki: Mahkemede bu sözler söylen - İdikten ve Giyom'ün böyle ifadede bulunduktan sonra artık eski başve- kil Laval'ın da buraya çağrılmasını isterim, Buna Dölarok'un vekili de: Borgos'un Evet, demiştir, bunda ben de ayni fikirdeyim. Hem de çağrıldık- ları hâlde gelmemiş daha başka şa- hitler vardır. Onlar hakkında da pa- âsı tayin edilmesini isterim. ra cezi Bundan sonra şahidlerden bir çok kimseler gelmiş, ifadelerini vermiş- cilerden mürekkeb bir kafiledir. kat en ziyade Hazarı dikkati celbe- den bugünkü Fransız mareşa'ların- dan Despire olmuştur. O da bu faşi gürültülerinden çıkan davaya kar İmış şahidler arasında bulnuyordu |Mahkeme reisi mareşala şunları sör- İmuştur: — Mareşal Franşe Despire Mare şal Libontey'i çok iyi tanırdı. Liboney | maydı?. Giyom orduda subaydı. (Devamı Gınci sağfada) jnt Bir askerin tahsisatı mestu- | dikten sonra artistler de mes'ud ve *juzun bir bağlılıkla bebaber kalabili- jyorlar e Bir elbise 10,000 frank | Sacha Guitry'nin yeni bir filmi o- lan «Arzu etmek. deki kadın arka- daşı Jacgualine Delubee'in giydiği |bu elbise pembe dante ve tül karı- İşıktir. Etekleri çok — geniş ve dalga İdalga olan bu elbise tam on bin franka mal olmuştur. Halbuki bu elbise filmde ancak beş dakika ka- idar gözükecektir. e İsa Miranda ve | Fransa bire par ların taptığı yeni bir yan İsa Miranda Fransız- tisttir Gözlerinin ve ağzının gürelliği, kendine mahsus giyiniş tarzı ve Ni- gösterdiği nbire parlı- ne Petrananın yalanındı oyun kabiliyeti ile bi Hollivu;iun me 1 dönümünü tes. | Yalnız | Kadınlar mı Erkekler de daima renk değiştiri- yorlar, Bugün sarışın gördüğünüz İbir artist bakıyorsunuz yarın simsi- ah saçlarla önünüze çıkıyor. Bu sa- dece kadınlara raci değildir. Hayır İerkekler de bu işi yapıyorlar, Çok İuzağa gitmeyiniz. Pariste hepimizin İtanıdığı Pierre Richard - Willm dü- adar koyu kahve rengi asçları |ile gezerk bir film - icabı (!) bus İgün sarışın bir genç olmüştur. Ya « İkında belki de - bembeyaz karşımıza çıkacak, Kadınlâı |görülen bu hal erkeklerde biraz ay- İkarı gelmiyor mu?, g ne e Tıpkı büyük anne- lerimizin elbiseleri gibi.. | | D Holivudda akşam elbisesi yeni bir İşekil almakladır. Bu / elbiseler çok: İ uygundur. Hakat çok tedir. Birisi şiyah' kadi- ski, mo İhegöfinmeki Nine Petrovnanın yalanı ife birden|feden Ve boncuk. işlemelidir. Etek- leri belden itibaren çok bol bir şe- Kilde yere inmektedir. Ötekinin bu- huzü beyaz satenden olub strat taş- süslenmiş ve eteği yine siyah dir ) ları karıştırıb bunlara ben- Sandı yan İsa Miranda'ya bütün Fransa |zer ninelerimizin elbiselerine tesa- aktadır. düf edebilmemiz çok muhtemeldir. saneman n ea aşatamenı nn eai nn aBünülMeNNA Sek Pariste Flârendon caddesinde bir İapartımanda oturan seksenlik bir kadının başına gelen bir vak'a son İgünlerde Paris zabıtasını ve gazete lerini hayli meşgul etmiştir. Madam |Bretran, mübalâğa edilmeden söy - |lendiğine göre seksen üç yaşındadır. Bir kızı, bir damadı vardır. Onlarla beraber oturuyor. Geçen gün kadın- coöğiz yorgunlukla yatağına uzanmış, ihtiyar vücudunu dinlendirmek is- temiş. Yanında kimse yokmuş. Va- kit öğleden sonra saat üç, yani her taraf gündüz olduğu halde birden- bire oda kapısının açılarak içeriye İbir erkeğin girdiğini gören seksen üç yaşındaki kadıncağız ne yapaca- ğını şaşırmış, yatağından doğrulmak ak mı lâzım.. diye bir müd- mu, kal min kiyafeti, hali, ihtiyar kadını korkutmaktan çok uzaktı, Gayet iyi giyinmiş, eldivenli, şık ve genç bir adam. Yalnız gözlerine koyduğu si- İyah gözlük çehresine bir başkalık İvermiş, onu az çok tanınmaz bir ha- İle koyarak yüzüne esrarengiz bir |garabet vermiştir. Şık adam lâkırdı- İya başlıyara! — Sizi r miştir. Fakat vaziyet icabı z ettim madam, de- n kâ — Ben Tardiyo'nun yanında idim. (acaba burada bulunan Giyom'u ta- İburaya gelmem lâzımdı. Ben de öy- folmağa kalkı lıo yaptım. Rica ederim, beni affedi- İniz!, senlik bir ihtiyarın başına ge len facia Şık ve mahcup misafir işini ko- laylaştırmak için her şeyi, tamamlamış Fakat ihtiyar kadın biraz sonra |kendine gelerek ilk işi elektrik çın- girağının kordonuna uzanıb ve oda- ya birisini çağırmak için teşebbüs et. lerdir. Bunlar meb'uslardan, gazete- |det tayin edememiştir, Gelen ada - (mek olmuştur. Buna karşı siyah göz- F l lüklü şık adam az çok — istihzalı bir İsesle: — Merak etmeyiniz, madam, de- miştir; İsimse gelmiyecek, gelemi- Çünkü, evet, çünkü kordon kesilmiştir!.. Sanra şaşkın şaşkın kendisine ba- kan ihtiyar kadına: — Korkmayınız, madam, diyor, 'yalnız beni dinleyiniz!.. Şimdi ben i- dıyacağım. Rica ederim mani ayınız. Bunu söyledikten sonra hemen o- (Devamı 6 ncı sayfamızda) İşe