5 Eylül 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

5 Eylül 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hitler Musolini ile neler konuşacak ? lltalya Akdeni- zin emniyetini müzakere ede- cek olan bir konferansa iş- Çindeki ftalyan mütehassısları ve|tirâk etmi ye- müşavirlerinin vazifeleri nelerdir ?|çek.. Fakat, Bir tarafttan Japonlar Şangyhaya boyuna asker İhraç ediyorlar Roma 3 (Hususi) — Salâhiyettar Şahsiyetlerin nim resmi olan beya- natına itanmak lâzım gelirse Muso- Jininin Hitleri ziyareti hakkında he- nüz hiç bir tarih tesbit edilmemiş - tir, Denildiğine göre İtalyada büyük bir polis üstadı addolünan ve el yevm Berlinde bulunmakta olan yandan Bochini, İtalyan başvekili - nin seyahâati> hakkında hazırlıklar yapmak için Berline gitmiştir. Fil - bakika Bochini, Musolininin gide - şehre, daima ondan evvel gitmeği hiç bir zaman ilhmal etme- miştir. Fakat bügün Romada temin edildiğine göre faşist zabıta âmiri, fratorluğunun arlık ortadan kalkmış olduğunu resmen tescil edecel |Bu- suretle İtalyan murahhasları tekrar Milletler Cemiyetine gelmiş ve bu hareket yapılacak bir çok an » laşma hareketlerini kolaylaştırmış olacaklır. Fakat bundan başkâ mühim bir mesele dalta vardır: Musolini Hitle- ri görmeden evvel bunun hnlan- | istiyor: O'da Çin - Japon Joğurduğu meseledir. gicindanberi İtal - ı bu mesele hakkında t bitaraf d masını Tanmıştır. yan edi dostluk münase te- memleket arâ « olduğu iki n bir ihtilâfta, kat'i bir vâ- stememektedir. arşı bir muhabbet ler 25 ve 26 Eylülde Berlin veya İeseri gösterileceği şüphesizdir. Çün- Berchtesgadende görüşcceklerdir. — |kü feşistler, genç Çin milliyet - Bu haber doğru olmasa bile haki- |perve in ir a büyük bir kate pek yakındır. Filhakika iki hü- kümet adamının 10 eylülda görüş - meleri ihttmali pek azdır. Milletler Cemiyetinin çok mükim olan top - lantısın. ç mülâkat Roma - teyidi mahiyı |alâka ile takip etmektedirler, Bir çok İtalyan iN: Hattâ n müşavirler, uzun inde bulunmak- Eko- mütehassısı, Stefani Çi bir peygamber gibi karşılanmıştır. Ste- fani, Çinde, - |mem müddettenb tadırlar şhur İtaly İtalyada " yapt leketin bütün menafiini: * bir hale getirilme: büki Müsolini bu zamanda Cemiye ti-Akvamın rahatını bozmak niy tinde değildir. Çünkü Mus yar ki; Milletler Cem tanm zaptiırı mutlak &a bile hiç olmazsa, Negüs'ün im Bir artistin rezaleti Aynı erkeği seven iki güzel kadın cekti. E İtalyan &: Sokak “orlasında Takibesine ateş etti, fakat... Fran:amn Lil şehrinde garip bir hâdise olmuştur. Germain Fev- Tier adında genç ve güzel bir sine- ma artisti sokakta giderken gözleri- le halk içinde aradığı bir kadını gö- rünce birdenbire haykırmış: — Ah sefil.. dişiıkımı elimden al « din... Jeanne Talime adında olan bu kadın başını çevirip artis'e bir bakmış artist de tekrar söze başlı - yarak: — Ben Demiştir. Bunun üzerine iki kadın bir genç erkek için kavgaya tutulmuşlar ve her biri gencin kendi dostu olduğu- nu iddia etmişlerdir. Sokaktan ge - çenler toplanmışlar ve bu tuhaf kav- gayı seyre dalmışlardır. Artist; rakibine bir tokat aşket . Ükten sonra çantasından bir taban- €a gçıkarmış ve; — Ölmeğe hazırlan, Diye bağır - mışlar. Germain Fevrler tabancasına he- men ateş atmıştır. Rakibi olan ka - dın sendelemiş bununla beraber bü- tün kuvvetini muhafaza ederek a - yâk üzerinde dipdiri durmuştur. Nihayet kavgayı seyretmekte o - Tanlardan biri artistin elinden taban- cayı almıştır. Meğerse bu aleâde - kâpsollu bir tabanca imiş. Bu, çok gürültü yapan *Onana Li ünasini süylediğimi — biliyorum. Rakibine tabaânca çeken artist ve çok duman çıkı sollu bir tabanca Bu sırada bir polis de vak'a yerine yetişmiştir. Artistin, bu tabancayı hakiki tal €a zannederek aldığını ve karşısı dakini öldürmek kasdi! ğini nazarı katle tasdi etmek tevkif etmiştir, ran alelâde kap« le ateş etti - artisti dikkate dolayı Rede 3A AREnA ll el Berlin - Roma mihveri başka tedbir mi alacak ?. sa Çin tayyarelerini yotiştirmeğe memur edilmiş olan bir çok İtalyan zabitleri bulunmaktadır. Hattâ son dan hava n muallim zamanlarda vukubul! muharebelerine bu İ ly zabitlerinin de iştirak edip etmedik- lerini de Allah bi Bu sebeple İtalyanın, Japonyaya karşı Çine müzaheret göstermekte bir menfaati vardır. Çünkü Japonya İtalyanın uzak Şarktaki ticareti i * çin günden güne müstvli bir şekil alan bir rakiptir. f Fakat Japon - Çin harbinde bita- İraf —kalmak — mecburiyetinde İÇünkü, 21 Ağustosta imza edilmiş folan Sovyet « Çin ademi tecavüz misakının sür'atle asköri BİF intak İhaline girmesinden —korkmaktadır. Sovyetlerin Siberyadaki müfhis ha- zıtlıkları da İta dir, | Fakat büugün Roma - Berlin mih- veri vardır. İtalyan gazeteleri Çine bir vaziyet almaktan çekin » le beraber Almanyanın Uzak k hakkın fi ği asla ihmal etmemiş! Bu sebeple Roma matbuatı Sov - yet-Çin paktı hakkında beyanı mü- |talea etmemekte ve bu misaka şid- |detle hücum eden Berlin telgrafla- İzıma neşvetmektedir. Roma - Berlin Çin - Japon ihtilâfile meş - yaya hak vermekte- Romada deniliyor ki: <Almanya - nin sıkı, çalışma birliği misakile Ja- ponyaya bağlandığı bir sırada bizim |hiç bir taahhüt altına girmemiz mü- (him bir şeydir.» İşte bu sebeple Müuzsaolini, Hitleri ziyaret etmeden evvel Milletler Ce- miyetinin Çin - Japon ihtilâfı hak - kında fikrini söylemesini ve yahut hâdiselerin daha vazih bir şekil al- Yazı hürriyeti Buna muarız bir kişi tarafter bulamudı Helsingfors'da geçen hafta İskan- dinavya hukukçüları — bir yapmışlardır. Bu toplantıda Eston- ya, Letonya, Litvanya, Danimarka, İsveç, — Norveç memleketleri: gelmiş olan 900 hukukçu bulunmuş- tur. Şimal memleketleri ahalisinin hukukt meseleleri görüşülürken Da- nimarkalı bir hâkim söz alarak de- miştir ki «— Gazetecilerin sile hukukuna te- mas eden haberleri yazması halk ü- |zerinde ve hâkim üstünde fena tesir |zetelerde çıka İyapıyor. Ya hâkim tesir altında ka- hyor veyahut münasebet almıyan > — A ' o—au.ızı erken kalkmıştı. Hava | çok güzeldi. Karısı Ayten ile bir araba gezintisi yapmak iştedi. Bu gezinti hastalıktan daha yeni kalk - maş olan genç kâdına ne kadar yarı- |yacaktı. Ayten aral lomuzuna yaslanı kıvrintılanını İsenedir evli (6 |bir kara bulı |görer a in içinde kocasının Boğazır güzel ediyordu. Dört ler. Aralarında hiç esmemişti. Onları her ni sevişmeğe başla - miş birer çift zannederlerdi. Boşuna para sarfetmezler; hep istikballeri- ni düşünürler bu -güzel ilk yine tatlı tatlı anlatıyordu. — 10 bin Jiramız topl bir ev alırız, bahçemizi muhafaza i- çin iri Dir çoban köpeği Desleriz. Ayten hemen: — Kanaryayı unutmiyalım, Ded ari: — Evet güzelim! İyi ki aklıma ge- tirdin. Yaldızlı bir kafesle beraber güzel bir kanarya da alacağız, Diye cevap verdi. «Çok güzel olurdu.» Diye gülüm- İseyen Aytenin gözleri; karşıdaki y |sil dağın yama slanmış, pen- cereleri kapalı bir köşke takılınıştı. |Kocasını dürterek: ne güzel.. onu yakından — Bak okuş.. Ara-» ek yorulur- Fakat kadın ısrar ediyordu. Yoku ken gi Bir artist Bir milyarderle Evlendi Düğün Kanda yapıldı, bir îolı kibar zevat vardı tırman ngiliz artistlerinden June kago Hillman Junier evlenmişlerdir. E' lenme merasimi Kanda yapılmıştır. |Dav arasında — Hindi ve bu tü çok kibar zevat Rajpipla mihrace: Kâanda bulunan b bulunuyordu rasim esnasında milyarder ma- A Yeni evirer vi taket, beyaz pantâlon giymiş ve canlı renklerden yapılmış bir kra - vat takmıştı. Artist June de açık ma- vi bir elbişe giymişti; Evlilerin kı - yafetlerini biribirlerine uydurmala- |rt bilhassa daveti |katini celbetmi erin nazarı dik « dan başka bir çok gazeteler de fazla havadis vermek gayretile - bir çok adliye havadislerini Bi uyduruyorlar, lata meyd. n vermemek için ga- cak havadislerin iyice kontrolü lâzımdır.» Maamafih hiç bir hukukçu bu za- Bizli hakikatler teşhir ediliyor. Bun- |tın sözlerine iştirak etmemiştir. a bahçeli IK larm ark. a kaybolmuş; yağmur yağmı başlamıştı. Koşarak eve yaklaştılar. Kapıyı ihtiyar bir kadın açtı. Nuri içeri girmek için tereddüt ediyordu. Genç kadıri ise hemen 0- daları dolaşmıya başlamıştı. Yukarı- dan Nuriyi çağırıyordu. Nihayet ko- jeası da yukarı çıktı. Karısını pen - İcereleri Boğaza bakan salonda bul- du. Maziyi daha kuvvetle hatırladı. İşte beş sene evvel onunla bu salon- da kavga etmişler ve bir daha-bu - Tuşmamak üzere ayrılmışlardı. Ha- |uralar Nurinin gözlerinin önünde'y bir sinema şeridi gibi geçiyordu: | Nuri, Ayteni tanımadan evvel bir |akşam; İstanbulun kadın eşyası sa - tan büyük mağazalarından biri: içeride sarı İsaçlı, yuv güzel bir yüz |görmüştü. Bu cilveli kız Nuriyi he - her n sonra de m 1 beklemiy Za - deki bu jrız © yüz W mişti. t her hoppa, civelek ve " kız giti o da nihayet in elini tutmasına atlacını birle, pancurtu bu köşkü tutlu ünleri çiçeki kuşlar ari 3 har yaklaşlı; n di. Kışın soğuğu, karı onlerim şlerini söndüremiyordu. at bir gün; bu salonda otu en ehemmiyetsiz bir akıllarından ; dilleri kızgınlıkla suga ct dikleri Jemişti güzel Ayşe: «Ben rir. di. Nuri de: *Ben sen la tutmuyorum — yal, — gidebilirsin Diye cevap verdi, Ertesi akşamı Nu ri nden eve döndüğ yi her zamanki gi B îı.wıı Ayşe kaçmıfştı. Nüri a Jsızladı... Çönkü i ti. Nihayet her sevgide ünuttu. Ve bir sene sı Ayteni gördü, sevdi. Evlendiler.-Artık Ayşe İtamamen unutulmuştu. Eve bekçilik eden ihtiyar kadın anlatıyordu: leriyi — Ev beş sen ştur. Hiç kim- se tutmak için gelmedi. Yalnız ge - İçen seneler bir kadın her akşam ge- |lir, evin etrafında dolaşır; fakât hiç bir söylemeden çekilir giderdi!. )Arlvk © da görünmez oldu, Nuri gittikce sararıyordu. Mazi sanki onun bütün kanını em yüzüne sarı bir balmumu mişti Kadın istediği gibi bir eve kavuş- muş olmanın verdiği sevinçle koca- sına: Kaybettiğim eve doğıu.. lduğu gibi |ka — Üstad, eserinizin otuz cildini de okudum. t — Aman nasil olur, henüz on beş cildini neşret” — AN., pardon, her cildi ikl defa tekrar ettim.- AYE:? iKi SEVGİLİNİN BİR MEKTUBU Yazan : And Dermaf | — Bu evi tutalım: Tam ısw* |miz gibi değil mi?.. Diyordu. —& Nut — Tutalım sevgilim!, Fakat #? mal rüzgürlarına Karşı, Korkatifi yine hastalanırsın!, Diye cevüfl İzerek karısını caydırmak isti Fakat kadın yine ısrar etti. Nİ |her karı koca inadında oıdulB Nuri mağlüp oldu; karısının $ İdinledi | Ayten köşkü kendi zevkine © |tanzim etti; süsledi. Nuri işe d"ı ce bazan dikiş dikiyor; bazan dü İyanoda Şopenden parçalar Çi du. İş | h |rümcek n& ha e ürken genç kadın ir sıvacı çağırdı. Srvaci miş bir zarfın ğünü hayret den alarak merak'a tozlarıdi . Üzerinde şu kelimeler yııııld Ölümümden sonra Nuryiel? . Bu m yazmıştı bü kocasına vermeli mi Genç kadın titret kocasıma acaba kim madı. Zarfı açtı. Korl okudü: *Sevgili Nuri: Hastayım. Çok vamıza her akşam geliyoru! ünüyorum. — Çiş İmuş, kuşlar artık Ben de öl Bu mektubun eline geçtiği şu te belki de ben; bahtım gibi ağın kucağına terk edilmiİğ ağım. Beni öldüren, beni # kederliyim. 2 w tıralarımı & müy ölmüş. et hani ya.. hep çabuk ta unutturt ”| ni unutmadım. UNU mı göstermek için bu Mekiğli İyazdım. Yazıhanene göndere Rahatsız etmekten çekindim. mızın mezarı olan salonun düY seni terk ettiğim gün bıraktılik sıl olsa bir gün eline geçecek © düşündüm. Belki sevgimi bir #f sun hatırlıyacak ve inanad Allaha ısmarladık benim biritik ilk sevgilim, Genç kadın mektubu güçlüklü tirebildi. Bayılmıştı. Kendine BÖ ği zaman batan güneşin kızıllifğ nn odaya dolmuş olduğunu B Hizmetci kadın salondan kadifi! ( Devamı 6 1nct sayfam'#iğ *

Bu sayıdan diğer sayfalar: