'TEİ AF İDARESİNDE ADEM BABAYA YA- ERİNİ BULMIYA çALI“iACAKTIR HUSUSİ CE. EKTUPLARINA 6 KURUŞLUK POSTA PULU Evlenmesınb babası mani olan genç Başka kadınla yaşayan baba Seki: | ka kadınla ya: bütün serveti mahvoldu. Ne yaptımsa ayırmıya — muvaffak v olamadım. Ayrılmıya da hiç te- şebbüs etmedim, Çünkü 18 ve şlarında biri kız, diğeri er- um var. Bu vazi- veim bir büş- r. Bu yüzden Bir seyahatte hem güzet, hem bir kızla tanıştım. Ona kabul ne YA RR ĞA z senelik Sabrınız, sizin fazilet- nizin delilidir. Çocuklarınıza (katinizden ileri gelen bu izi rahata eriştirmemesi müm- eğildir. Sekiz sene bu rabıta- ıb(lk! biraz da sizin ihma- . Fa - rabıtanın aştır, bu si- bir istinadgâhi Cakil, fakir ve çirkin bir kızla v , Ben tabit ,, tÜM,sürt yetinde de olmadığı dim Ne yapabilirim? R.E. lenirken babanın T Bi İşüpbe ki, en doğru hareke n R İ EAFOD0'yan KUN Ailiyet bmalinizi tashihe çalışınız. Ko- ü 'duğu kadar his: ) şefkatle ve çocukl aF ve onun deliletile yardımile tamamile evi neyiniz ek- || Güler yüz niz, Ona k mu ikmal e dınl alışa; cazibe mi? Bilmezsiniz, ba- bir noksa keği baş- gaflara çevirir ve bazan bunun tamamlanmasile her şey düzelir. İş bu noksa makta ve - dır. takdir edecek *F lolan siz, be olan gene sizsin bir çok sile reislerini: engel olduki nn da emri vâki kı ,;ıır. eğdikleri çok görülmü | | | | S ir kadının ruhunu anlamı- |Lendilerini yüksek bulurlar. Bu hem İ ya kalkışmayın. Zira; © sizin bu |gururun, hem de sevginin tesiridir, | habersizce hareketinizi evvelden keş- e İ nox ye c İ EP Yüksek bir kadını dövünüz; tah ! e |kir ediniz.. yeter ki seviniz; size ta- | Kadın hayale inanır, En gürül - |bidir. Tü hâdiselerle dolan bir kadının | Ibinde en içli, en çocukça hayaller irsiniz, Seyfettin ORHAN Amerikanın ilk kadın konsol'osu Amerikalılar siyasi işlerde ve me- Müriyette kolay kolay kadın kullan- maz. Fakat son senelerde artık bu İzibniyet kalkmış ve Amerika Birle- sik Devleti de her tarafta kadın me- mur kullanmıya başlamıştır. insanları biraz daha insan - Sevgi, | laştıran bir kuvvettir. na göre. Bazan yine #evgi İnsanı | vahşileştirebilir: Cahil ve görgüsüz- lere göre, Fakat insani- | Bu seter de Hariciye Vekâletine memurlar almış ve geçenlerde ılan imtihanda muvaffak olan M: Margret 'eni dam Hannayı Cenevreye | k tayin etmiştir. cına uymak 'akat böyle kimseler sun'ile- din konsolos Cenevreye gel -< etrafını bunlar. iyi ve politikacıya lâyık bir in karşısında |ciddiyetle Konuşmuştur. Ve o derece az muvallak olur miş ve gi İnsanlar, Sağlam adam En sağîa—m Dişler kimde ? resimde gördüğ adam, nn en şağlam dişlerine ma « ;ı tir, Pariste Gran Pale sirkinde |Great Frederika adında bir artist 15 irei huzurunda ve 30 metre yükseklikte projektörlerin göz kamaş- |tarıcı ziyası altında bu gördüğünüz İnumarayı yapmaktadır, Artist ayak- larile salıncakta asılı bulunduğu hal- İde diğer bir artisti çeneleri üzerinde taşımaktadır.. ', aTufekle balık avı Denizde ateş alan barut ta var zamanlarda karada olduğu gi- deniz altında da avcılık yap- leri bulunmuştur. Denizlere deki tetkikatile tanınmış olan ku - ndan Yves Le Pricur dalgıç fetinde deniz k, denizin di « bil avlamıştır. Bu İzatın anlatt öre deniz altındaki anlar, yaşıyan hi benzemiyor ve insandan asla kaç dalgiçlar dan nografi mütohas: fetinde oldukla: zığkkın İle balık avl. kuat bugün den |tüfek icat n deni- zin altına ormanda ava gider gibi, silâhlı olarak inmek de kabildir. Denizin dibinde kurşun ancak üç metre iler tedir. Fakat Vü- rulan balığı denizin dibinde kayalık- lar arasında nasıl bulacaksınız?.. Bu- 'nun için çok ağır bir tüfek lâzımdır. Bu tüfek yine kendisi gibi ağır bir roermi atmalıdır. Mermi uzağa kadar gelerek huşusi tertibat vasıtasile ba- lığı içinde hapsetmelidir. İşte ku - mandan Le Prieur böyle bir silâh icat etmiştir. Bu tülek diğer tüfeklerden yalnız sikleti itibarile farklıdır. A- Bırlığı üç kilodan fazladır, Bu tüfe- ğin mermisi bir metre uzunluğunda ve 350 gram ağırlığında bir zıpkın- dan ibarettir. Tüfek ateş edildiği za- man zıpkin ile beraber ucunda bir mantar bulunan bir tel de r. dan ar. Balık zipkin ile de- | ©e bu telin içinde hapsolup kalır | 've biraz sonra boğulur. Zıpkın saye- | sinde balık kolaylıkla bulunmakta- | dır. Resimde kumandan Le Prieur'u 63 | timetre uzunluğunda bir Tevrek | sları dalgıç kıya - halde ötedenberi maktadırlar. Fa- İruz. Kumandan bu icadından bahse- lerken diyor ki «— Ben bu tüfekle köpek balıkları- na hücum etmeyi asla düşünmüyo - rüm, Bu keşif milli müdafaayı da alâkadar etmez! Ben sadece çocuk- luğumda tahayyül ettiğim bir şeyi gerçekleştirmek istedim, O da deniz- de tüfekle balık avlamaktı. İşte bun- da muvaffak oldum. Bu İcat av me- jraklılarını da alâkadar edecek | Siyah gül |Allaha şükür, buda yetişti Dünyada en ziyade gül ve gül ya- ği yetiştiren iki memleket vardır, Sev-| gili memleketimizin İsparta ve civarı Wvı bir de Bulgaristan | | Bulgaristan gül ihracına çok ehem- miyet verir. Bu gebepten her sene memlekette yetiştirenler ara - alar açar ve bir çok zlerce lira kıymetinde arıyan Bul- da bic ır, Bu müsa- tetkik et « | *Vıı'anı, 20 Ağustos (Hususi) — | . Hermen her sene yeni yeni modalâr |de görüyoruz. Evvelce müazzam 4-5 (jçin lâzım olan bizim bildiğimiz pen- katlı apartmanlar, binalar. 9 milletin 7500 sporcusu yarış yapıyorlar Pen'ı, 23 Ağustos (Hususi) — Dün- yanın en iyi sporcuları Avrupa- da ve Amerikada toplanmaktadır, Fa- kat bu mühim sporcular arasındaki fark nedir İşte bunu göstermek üzere Pariste sergi münasebetile bir spor bayramı ? Ve kim en iyi sporeudur? yapılmıştır. Bu gpor bayramına D devlet işti « rak etmiştir. Sporcuların adedi de tam 7500 dür, İsviçre, İtalya, Çekoslovakya, Lük- “ semburg; Belçika, H da, Danimar. ka ve Almanyanın göndermiş oldu- İğu sporcuların hepsini bir arada top» ğl!m çok heyecanlı olmuştur. İlk İtoplantı geçen cumartesi olmuştur. Pariste (Pa: Prens) de toplan « İmuş olan sporcular millt kıyatetlerite haya gelmişlerdir. Ufak bir resmi- geçit ve tanışma merasiminden son- |ra dağılmışlardır. Pariste dolaşmıya başlıyan bu spor- İcuları bir an içinde tanımak çok ko- lay bir Işdi. Hepsi iri. yarı seçme ve |fotoğrafileri bir kaçar yüz defa bas seçme sıtmış olan bu sporcuların şampiyonlardan olduğunu söylemiya İâzum yoktur. Pazar günü sahada toplanı İbütün sporcular kendi husu ierine g olan âdeti e spor yaptılar, Buhların arasında Çeklerin, İtalyanların ve içrelilerin jimnastikleri pek enle- Bunlar Pariste resandı. ! atletir Jimnastiklerden sonra 9 tane kuv« müsabakası vet tecrübesi yapılmıştır. Fakat he yapmıya devam |nuı neticeleri tamamen alınmamış- ediyorlar., tır. Bu tecrübeler koşmak, atlamak, ve sa..—ı— gibi atletik hareketlerdir. Em"-u Kaplsız penceresız I Elveda, ben l h l y Art ık ölüyorum at azırlanınız : Necip bir minnettar- Kübik evlerden Kübik evlerden sonra | lık sahnesi daha sıra bunlara gel geldi! Bır Amerikan gazetesiğ arip bir kadirşinaslıktan bahsediyor. 1834 senesinde John Vinsman adında bir Papas Amerikanın Vick şehrine nak- ledilir. Papasın senelik ücreti bin mk güb pek az bir para olduğu! n papas burada geçinmek için müş- a uğrar. Papasın dokuz çocuğu mış.. Böyle kalabalık bir aile bir türlü geçindiremiyeceğini an- Liyan esnaf papası İaşeye karar ve mişler ve ön sene bu aileyi geçin |mişlerdir. Papas on sene bu şehinde dıktan sonra, esnafa karşı büyük bir minnettarlık du halde şehirden ayrılmıştır. evvel papa n bir gi gusu beslediği Bundan bir kaç a torunu oldüğunu sö; Vick şehri papasına dasbin frank gön- dermiş ve bu paranın şehrin yardı- ma muhtaç olan esnafına tevzi edil- |mesini rica etmiştir. Minnettarlık, zannedildiği gibi her zaman manasız |bir kelimeden ibaret değilmiş... Vak- tile İngilterede de buna benzer necip bir minnettarlık sahnesi görülmüş - |tür, 1876 senesinde Baden-Baden vâ - |puru batmış Ve vapurun Glongh a- ldmnda olan tayfalarından birile bir kaç yölcu bir sal üzerinde kalmış - ardır, Bunlar - dalgaların keyfine tâbi olarak on gün deniz Üzerinde çalkanıp durduktan sonra yolcular - dan Y. H: Fergesson adında biri: «El« veda.. Ben susuzlu'stan ölüyorum..> Demiş ve kendini suya atmıştır. |Glongh hemen yetişer < zavallı yol- Jeuyu sudan çıkarmış ve matrasın - İda bulunan suyı iyük hedef ışık ve hava oldu. İşte bu hedef üzerinde yürüyen bir İçok mimarlar, güneş ve hava girmesi Mimari günden güne ilerliyor, bol işık cereleri ve kapıları attılar. 937 senesi baka neticesi bir i! ban renkte gül yot maşlardır. köylü siyaha ya- miye başla - ( 'alması evler çıktı. Kübik mimaride en bü- modasını çıkaran ve bugün sadece |yolcunun amma da garip ha.. diye geçeceğimiz |ni kurtarmıştır,. (Devamı Ginet sayfada) içi ny aş olan pencere - büyük kapılar.. derken kübik Kazazedeler er n—ıl (Lütfen sayfoyt çeviriniz) ler.. ölesürÜ ddi HRğnele BdlüneRk Nü ada