Hıssıyat meselelerınde kadın- lar erkeklerden daha üstün.. Amerika Reisicumhuru Ruzveltin ka- rısı, kadınlara mevki verilmelidir, diyor 1905 senesinde, kocasile sevişe- rek evlenen Ma- damRuzvelt,ka- dın muammasını İ anlatıyor.. Cumhurreisi Roosevelt'in - eşi Madam Franklin D. Rooseyelt, Jour- nal gi inin Vaşington muhabiri- ne şayanı dikkat beyanatta bulun - müşlür. Muhabir mülükatını şöyle- ce anlatıyor: Madam Franklin D. Roöseveltin ba: na mülâkat vereceği saat tolgrafla bil- dirilmiş olduğundan muayyen sa - z eve gittim. Kapıda gü - lü, neş'eli bir takım gençlerle karşılaştım. Bunlar, Riyaseti cumhur Sâtayını ke maur olan adamı bekliyorlardı. Büyük Amerika cumhuriyeti bazı mütoces- sizlere Vaşington sarayının dajrele- rini ziyaret etmek müsaadesini ver- miştir. Beni derhal geniş bir salona kubul ettiler. Duvarda bundan evvel gelmiş alan cumhürrelslerinin re - K R L | simleri vardı. Balkona açılan geniş | bir kapıdan bilyük bir parkın ağaç- ları görünüyordu. Birdenbire bir ses Madam Roosevelt'in geldiğini haber verdi: — Misis' Ronsevelt. Uzun böoylu, tmütebessim çekr bej renkli sade bir keten elbise giy Mmiş, ayağımdaki epor ayakkaplarile rahatça yürüyen bir kadın içeriye girdi. Seri bir hareketle elimi sıktı ve bana yer gösterdi. Benim İngilizce | a olduğumu görünc — Eger tercih ederseniz, konuşalım. Ber; ingilizce, almanca ve ar fcansızca da konu- ansızca şabılirim. Ben hayret içindeydim Madam Rucsevelt berim bayretimi görünce Böze başlıyarak dedi — Milletk z B1 için Glmak üzere bir « töşkili gönderi Bu âcaba iki millet tür sahasında münası çok çalışmakta olari <Alyans Fran - sez> € benziyen bir teşekkül olma - sın? Alyans Fransezin benim mesalme muhtaç olmadığını ve r mühim - semereler vkinde bulun- anladım. nda kül - arz teşriki lde edebileceğimi si Milletler arasın rını çoğeltmak hiç bir zam sız değildir. Erişmek def bütün memleketler kitap, Mektup, talebe meemuşlar ve filmler te guretile doğrudan doğruya biribir - lerine yaklaştırmaktır, dedim. Madam Roosevelt dedi ki: — Talebe mübadelesi?. İyi, Çı Tarımızı Fransız allelerinin yanmna gönderelim, buna mukabil Feansız çocuklarını da evlerimize kabul ede- Dim, Bu, faydalı bir Bizim pek küvyetli amuız vardır. Fransada bir ailenin mahremiyetine tk- Je davet ederler. kü âile sofrasıma gir- ı yu- 'akat insan ancak tam önde biribirile ta: devamlı bir dostlük | Onların genç ve saf kalbl. golayısile | Ruzvelt ve karısı habbet ve sulh tesis etmek için en iyi bir vasıtadır. Siz güç bir vazile deruhte ettiniz. Fakat bunu ancak İbir kadın başarabilir, Ben de size yardım edeceğim,. ninim ki, bugün kadınlar « k işler yor. Onlara faaliyet kapısını tama » men açmak lâzımdır. Kadınlar, bir çok sahalarda ve bilhassa hissiyata taallük eden işlerde erkeklerden zi- İyade kudret sahibidirler, Meselâ avukal kadınlar kalbhlerin- İde, bir erkeğin bulmıya muktledir o- lamadığı, kelimeler bulurlar. | Sosyal hayat dah metler vardır ki, kadı pek parlak bir tefevvuk sahi Ben Amurikada bütün kuyvetimle badına müzaheret etmiye, onun ro- lünü yükseltmiye çalışıyorum. Bir Ççok içtimai karışıklıkların mevcut blduğu bu âsırda kadının mev kadar yüksek ve ne kadar mühim o- lursa, insaniyet bundan a kadar isti- Hade etmiş olur. || Fransız - Amerikan gençlerini bi- İtibirine şebbi nla din- dim be » nimle konuşurken, Birleşik Ameri- | leri Cumhur Reisinin eşi memlekelin en büyük eotomobilde.. Madam Ruzvelt Kkadını olduğunu unutüyordu. Yo » Tulmaz bir gazeteci olan bu kadının makaleleri her gün elliden fazla ga- zetede neşredilir. Bir çok mecmuala- ra edebi yazılar yazar, bir çok sos « yal teşekküllere riyaset eder ve mem- leket dahilinde seyahatler yapar ve konferanslar verir, Rununla beraber bu kadın beş ço- İcuğunu terbiye edecek, zevcile meş- İgul olacak kadar vakit bulur. Zevci, hala zadesi olup 1905 de bir ünde kendisile evlenmiş « OAYA AAA AA LAOAD Dededen kalma zarf- larla milmer oldu Yıllarca sonra, tavan arasından; çıkan aşk mektupları.. Pı»m pulunun bir İnsanı zengin iğine inanmak lüzimdır. Şim- diye kadar bu yüzden ne kadar pul S1 zengin olmuştur. Maama - sı olmadan tallin olmak imkânı vardır ya.. İşte Şikago- da banka müfettişlerinden Sir Clerk bunlardan biridir ve geçen hafta bir- denbire yarım milyon dolara kon - İmuştur. Anlatalım: | Bay Clerk Amerikaya ilk hicret e- den bir aileye mensuptur, Büyük ve dededen kalma bir'de ev sahibi vi « muştur. Gel zaman, git zaman... Bir pazar günü evde canı sıkılan müfettiş e- vin dahilinde bazı tamirler yapıl - ması İeabettiğini görmüş, bir üsta ça- ğirtmiştir. Usta damın üstünü, altını temizle « miş, tamir etmiş, bu esnada müfettiş bir kutu bulmuştur. Bu kutu için » de büyük dededen kalma bazı mek- tuplar vardır, Bağy Clerk vakit geçirmek için |bunları hep zarflarından çıkararak İbirer birer okumuş ve sonra mana « İsiz şeyler olduğunu görerek mutfa- in ocağına atıp yakmıya başlamış- tir. Fakal zarllârı yakmayı unütmuş. akşam eve geldiği zaman bir ar- smetle de zengin Orta Avrupadan Avus- turya pulu | kadaşını evde bulmuştur. Bu zat, mi- safir olmak için gelmiş.. Oturmuşlar, konuşurken masanın üstündeki eski zarfları gören ev sabibi utanmış ve zarfları hemen kaldırıp ocağa âtmak isteyince pul meraklısı olan misafir: Aman, demiş.. ver şu zarfların pullarına bakayım, Bakınca hayret içinde kalmış. Çün- İkü bu pullarm, puleculuk âleminde müthiş surette kıymeti varmış, Derhal pulları almışlar ve ettesi gün pulcuları gezmişlerdir. Pulcu - lar bu zarfların üstündeki pullara tam yarım milyon dolar kıymet tak- dir etmişler ve parayı da hemen öde- mişlerdir. Bay Clerk bu İ den çok memnun ve Amerikalı olduğunu da; kendisini ikaz eden yüzde on komisyon vermiş arkadaşı olarak |ispat etmiştir. * İmak maksadile Danimarkar Anti Garbo Klübü Açıldı Bu artisti sevmıyenler bir cemiyet kurdular Her âza, Garbonun bir fena tarafını bulmağa mecbur.. merikada milyonlarca cemiyet vardır.Bunların içinde öyle gü - nç olanlar da vardır ki, hayret eder- siniz. Meselâ uzun sakallılar, şişman- lar, evli erkekler. bekâr erkekler.. falan.. Bunların arasında son zamatı- larda en ziyade nazarı beden Karısını Cemiyetidir. Bu cemiyete aza olmak için bir çok maddeler vardır. Bunun birincisi karısımı boşamış olmaktır. İkincl maddeyi müsaade ederseniz biraz geç söyliyelim. Sinema yıldızlarına benzemek is- tediklerinden veyahut sinema mera- kından dolayı bıktırmış olan karıla- rıra boşamış olmak lâzımdır. Bu klüp azası bir an içinde yüz binden ziyade bir rakama baliğ ol - Müştür. Moğer A: ada yüzünden boşanma hâdisesi ne kadar çokmuş. Bu bir şey doğil,. geçenlerde A - merikada yine erkekler arsımd.ı bir çok klüpler teşekkül e başla « mıştır. Bunların en mühimleri Mar- len Ditrih ve sevdikleri sinema yıldızları için feve kalâde merasim yapmakla imişler. Geçenlerde de Garboya — muhalif olanlar cemiyeli kurulmuştur. Bu temiyet; son günlerde bütün ka - dınların Garboya benzemek için me- raklandıklarını, bütün yüz makyaj- larını, elbiselerini Garbodan ürnek aldıklarını görerek bu şimal kadı - nından dillallah) demişler ve klüp kurmuşlardır. Klübe giren her aza Garbonun bir. Jena tarafımı bularak - söyliyecek iş. Klüp azası şimdiden 10 — bini sinema geçmiştir. Bu satırları okürken ken- | di kendimize sorduk: — Acaba meşhur sinema yıldızının bu kadar ik kusuru var mı? | Kış sporları Diyarı erlevhayı görür görmez belki 'de Sgüımkmıı. Hakkınız var. Se - nenin dörtte üçünün karlarla kapalı olduğu bir memlekette şimdiye ka- Maamafih geç de olsa Groenlandda |kış sporları, kayak için bir klüp teşekkül etmiştir. Fakat bu klübün gayesi bizlm İcık kayaklarla spor yapmak - değil, İbilâkis en müthiş uçurumlardan ka- ve köpeklere de kayak dersi vererek tecrübelendir- vesaire imiz ula> yaklarla atlamak sporlarını idare etmek ve kayak meraklılarını arttır- meş « k profesörü Grocnlanda git- dar bu sporun olmaması çok gariptir. Şimdi böylesi nerede? Yazan : Zeki Cemal Bakı eçen gün aziz chibbamızdan Fu- G duk Yahu.. dedi.. n de. Reşat Feyzinin de hikâyeleriniz hep kadına jve aşka dalr... Dünyada bundan baş- ka mevzu kalmadı mı? seni | Kozı şöyle yakaladım, kadınla böy bap uldum.. Biraz başka ni a geçin — Ne meyzü gördüğümüz itfe Bünün h anlata anlafa yesi-öyle uzundur |bitirermem., Sonra bizim Fuat, ballandıra bül- ndıra anlatmıya başladı: — Mevzuumuz tulurabacılığa d irdir., eski zamanlarda böyle Galala saray, Fener, Beşiktaş, spor, Altınordu, Hisar idmanyurdu. Jfilân diye bin bir isimle di jeporenlar yoktu. O zamanın en bil- )Jyük ve en tanınmış spr ha babam kuvvetli bacaklara bağlı tulum Fakat tulumbacılığın âdüb ve er- kânı vardı.. şimdi Taksim stad- yomunda tulumbayı, daha doğrusu, ıstılahi ile konuşalım, sandığı düşü- ren bir takım, değil yangına gilmek; insan içine çıkamazdı. Sandık geçerken Yenleami önü i- ılı: geçit yerletin itutanların huzu - ründa yapılan geçiş imtihanı, sandık, altındaki delikanlıları heyecan için- de terletirdi. Bunların hepsi de gönüllü idiler.. hem de öyle gönüllü'ki.. bir tanesi 'nin hikâyesi hepsi hakkında fikir ve: rebilir. ileri gelenlerinden, is- tanımmış bir paşavar- dı.. Biricik oğlu Hariciyede kâtipti. ması zamanına göre enfes bir deli - Az çok Fransızca bilir, ukuması yaz- kanlı idi. O zamanlar, Hariciyede kâtip olan bir zate, bahusus böyle zamanın ileri gelen paşalarından birisinin oğluna kim kızını vermez. Paşa, oğluna kız aradı, buldu. Bu da © zamanım en ileri gelenlerinden bir zetin kızı idi, Uzatmıyalım. İrındar bir delika ciye memurla- sın düğünü ya- ye erkânı birer divclnan*c Ve paşayı müşarünileyhanın ko - naklarına birer ikişer misafirler gel- di, Sofralar kurulmuş.. zevk ve safa atla itfajye töreninden çıkıyor- | İstanbul - |kaha atıyorlar.. | Harem dairesi İkâdınlar gelinin hancahinç — dolü. etrafını alımı: koltuktanberi bırakmadıkları geli isüzüyorlar. Biçare gelin, gürültüni yemekler için tenbihatta bul Bu aralık.. vakit gel & eyi odasına koy Herkes memnun.. |yakın misafirler memnun.. paşa memnun.. bir fasıl Köşe başındar ki — Ecececeeyyyt. ... Bu esnada misafirler( Yangın &- caba nerede imiş?) diye meraklanı- yorl — Sarıyerde imiş... — Allah yardımcıları olsun.. Misafirler, tanıdıkları arasında Sa- riyerli olan yok.. Biraz sonta bekçi de yangını tek- rar ediyar.. fakat dinleyen yok.. neş'e |devam ediyor.. Lâkin... Sabahleyin güvey odasını bekle- İyen sma, teyae, hala.. içeriden kim- n çıkmadığımı görünce kapıyı - çıyorlar.. bir de ne görgünler: p &- Biçare gelin; telb Terdukağı Re |karyolasına uzanlrış uyuyor : gözleri maktan kıpkırmızı olmuş.. Gü- İveyin elbiseleri cdada, fakat ken - isi yok.. — Aman kızım.. güvey nerede?.. Kız utana gıkıla cevap veriyar Köşlü geceleyin yangın için nâ- İrayı atar &tmaz elbiseleri çıkardı. dizlikle pencereden atladı ve gitti. daha da gelme Filhakika yarım a kan ter içinde gelen Hariciye memur! İsana girer girmez, duvağı ( geline ilk sözü şu oluyor : — Hanım. Bü dere Çapalıları öyle bir vurduk ki. gitsin. dörüşte; ne Cib, |Ayvansaraylılar.. ne de F kimsekalmadı. döktük.. Nasıl azizil h bir adam b Ben de cevap verdim : - Şimdi kocası gol atamadığı için n ve boşanan kadını tanıyarum.. a birinciliği ka: za'um'ı(iıf_ı için tamıyo » yatan yalunda ğme de ne ğalı- sapır lar., hepsini — Nazırların Yüzme Müsabakası Ramav (Hususi) — Geçen halta fevkalâde olarak bir yüzme ya- rışı yapılmıştır. Bu müsabakaya bir çok nazırlarla ileri gelen adamlar iş- kalarda hazır bulunmuş ve hakem's Çiği yapmıştır. | Müsabakada Nâözır Siarâge ka « zanmıştır. Nafıa Nazırı ikincieiği ve Maliye nazırı da üçüncülüğü kazan- Maarif Nazırı da dördüncü mişi gelmi; Müsabakalardan İsuya sonra — Musol rım aat açık de- bu yüzme müsabakası münascbetile yazdıkları nize açılmışt teler makalelerde faşist nazırların yalnız tte değil, öporda da iyi derece- klarından bahsetmişlerdir. tirak etmiştir, Düçe de bu müsaba-. — Ne ver dişiniz mi ağrıyor? — Hayır, karımı dişçiye götüre “ ceğimi unutmamak için çenemi bağ- Tadım!..