ÇCinin yeni merke- zinde h arp hali Duvarlara asılan gazeteler Çinin P Çinlilere bırakılmasını istiyor! Uzak Şark'ta m n makarışık — bir tarafta ühim bir içtima | |binerler, sanki birine harp ilân ede- ceklermiş gibi öğle yemeğine gider- ler... Bürolarda ve lokantalarda si- | Şişmanlara - Zayıflık çareleri Tombul Felemenk Pren- merik rinden & tehası Üç ay zarfında prer jim takip ederek yirmi kilo |miştir ve Holivut güzellerinin cudüne, şekline yaklaşmıya Prenses Jüliana'nın takip ettiğ jim şudur İlk beş nIZ SU da pre 4 şeyler içmiştir. Şerbetler ve pek az şini teşkil etmiştir. Sonra . Bir âğ bah al edilmiştir bze suyu, bütü yemrei bze rejimi bze ye - masaj ile tedavi yalmız & ebze ile ıskara et veril- len suyu kürüne ba! prensese güzel bir tip ratmıya çalışılmışlır. Ve bi ete kilo kaybederek 59 imi takip etmek | erinde İvil inemurlar da bu tavrı takinmış * İlçin içilecek şey rde askerler görü- ve fakat n torpidosunun ya- vazör duru: yolcula; omobill bi Sonra kart dör bir pasap uzanıyor birer tetkik ettik- ellerind ine abanın numar göndi eri zamanlarda ve- boş vakitlerinde İngiliz ask yapılmış ve her birinin gö, Çan « Kay « Ş: i bulunan birer madal vars bu madalyon, askeri teçhiz teforruat aske vrilmiştir. Çizmeli, feri gibi mahmuzlu, ya: bâançer sarkan zabitler dan çı- karlar, bir ata biner gibi bisiklet « ierine, veyahut husı Uzak Şarkın bahçelerde ve hulyalarda yaşayan kadın, rer £ ötomobillerine | lardır. Herkesin ak: İyapıştırılan gaze İbırakı Jyareler isti; uması için duvarlara eler Çinin Çinl toplar, t erbestçe aleyhin- atıp futmak için o ağını bile an- istemedikleri müstevi? devlete ün milleti ittihada davet ediyor- Milleti silâhlanmıya teşvik edi- masini, i orlar vvadan büyük tor- r. Büyük ve elek - en bu Jevhalarla t yaptıkları tahribatı gös » alar. Damından izbe kata ka. lar bomba ile tahrip edilmiş evler.. Derir n başları ve selerinin berisinde nişanlar ve şeritler gençler gaz. muharebesi akkında verilecek izahatı dinlemi - » Mektepliler, hâki renk- bulunan ye gidiyarl. to elbiseleri 1 yazılı olduğu hal- r. Bütün bu halk hemen üniformay bise- ydanberi günde iki saat talimleri yapmakla meşguldür- Üe yürü de hep andır ker ıkinde, şehrin eski çehresi ta - men kaybolmuştur. rlerdi arka gid adımlarla sar- tesadüf edil- n gayri, y ka n kimse m rından 'or. Seyyar s: © ezki ce y kalmamış.. rı içinde bult ne oluyor?. Askeri ka dabiline gi fına dikenli teller çekilmişti Otellerde be de büyük € ciddi tavırlı ( az çebreli, ellerin - k çantaları bulun yakaların Tim oldukları anla: lunan bi bilâ ihtiyar: — Net!., Alman - Japon itilâfından sonra ordunuzu ıslah etmek için yi- ne Almar sunuz? Size, sanki çok âtif bir nükte sar- fetmiş gibi, büyük bir kahkaha ile cevap verirler. Sonra size büyük bir alâka ile Monmartr'ın el'an göcele: şen olup olmadığını sorarlar. Ya Nankin, geceleri ne h: şehir geceleri uyur, Geceleri, Çin » de insanı eğlendirecek bir şey yok « tur. Orada her türlü eğlence vatak- tır, Sefaretler ve «Beynelmilel klüp> görünce lar yalnız haftada iki defa danslı süvareler verebilir. — Burada bar, dost, kâğıt oyunu gibi şeyler yok.. Bir kaç sinema ve tiyatro binası yaptırılmak — üzere, Pazar günleri ne yapıyors — Sun-Yat-Sen'in mezarı ö dolüşmıya gideriz. Cumhüriyet bat Sen'in âbideyi van tapı de s1 olan Sun-Yat- ndır in üzerinde yeknazarda Ölünün bulunduğu rda tesadüf edilen mer- mer geniş bir merdivenle çıkılır. İnkılâbın esas prensiplerini te | sıkışmış, yaka - | Sokaklarda | n mezarı, ergü- | İlk beş gün içilecek Kalkar kalkmaz bir bardak &c rım saat sonra bir fincan şe « ersiz sıcak kahye, saat © İdak por yu, on b mış ispanak ve pancar yaprağının sü- at birde bir bardak do suyu, ikide arzu edilen me' yu. Akşam yemeğinde duble barda- ğile karışık limon ve doma! yatmazdan evvel bir bardak uyu. Bu beş gün zarfında sebze sı İyerine lâbna turşusu suyu da içili ı su- suyu, sebze j 2 bilir. Diğez bir rejim tertibi de şudur: Kalkar kalkmaz içerisi, kılmış bir bardak çok sıcak su, ya - ım saat sonra- bi şeki kahve ile bir meyva, saat orda bardak portakal suyu, öğle yerne bir çay finc. bak haşlarım elma, Suyu; beşte bir fincan çaş bol şekeri az. Akşam yeme can sebze suyu, h tes, bir domatı Bundan sonra sehze ile 1sk: $a bol yenebilir. fakât tatlı ve ekmek bat'iyyen yenmiş et yenecektir ektir, 17 yaşında küçük |ken herif yakalandı ve hapse atıldı 'B elgrad, (Hususi) — Bir kaç haf- ta evvel Belgrada gelen Hintli fakir Abdülhamidin macer, gradda günün en mühim mevzula- tindan birsi olmuştu Hintli fakir, Belg gradda ipnotizme — tecrübesi ştir. ran Hintli, ba- vullarını doldurunca gözleri açıl: ——— n Üç büyük umde, mezarıı İşına altın harflerle yapılmıştır. Bun- İdan başka daha bir takım yazılar da ir. Bunların tercümesi Günlerce para kaz, «Onun rühu, yerden doğruca se- maya yükselmiştir.. Bir nöbetçi, beyaz eldivenleri içi- yor, sonra tüfeğini men- dilile temizi Ziyaretçiler listesine isminizi yaz. zaman kadın veya erkek mi uzu da kaydedip etmediğini- lamak için ar yor.. Çünkü em ziyaretçiler, matraları ve fotoğraf a bağlı olduğu arıya çıkıyorlar.. yanları! nerikan kadınları. a kal « mıya değer bir yer olduğunu anlat- maya çalışıyorlar... nâa, Nankinin bir günden £. —Hindli fakir -Abdülha: midin macerası bir kızla evlenir- * |ve Belgrzdin güzel kadınlarına tasat. luta başlamı Bunl fak ola miş ve 17 kikaten muval- işi ilet güzel bir 'ok güzel olan Çekos! Hintlinin marifetleri karşısında hay- ran olduğundan onün davetini kâbul |etmiş ve beraberce bir gün Belgi da gezmişlerdir. Fakat Hintli bur fırsat bilerek derhal maritetiı üzerinde tatbik etmiş ve kızı emrine râm edecek şekilde ipnote etmiştir. | Kız, bundan sonra babasının zen: gin, Pragda fabrikaları olduğunu | söyleyince Hintlinin gözleri büsbü hat Belgrada gelen kızla h harı maksadile n Praga ket etmişlerdir. Kızla birlikte Pragda hâkimin kar- şısına çıkan Hintij ile küçük kız, ni- kâhlarını kıydırmak üzereyken kı « |zın babası da keyfiyetten haberdar olmuş ve derhal polis vastasile hâ- İkim önünde Hintli ile kızı yakalat- mıştır. Kız, küçük olduğundan Hinlli fa » iş ve haj bu hareketi nefret- olmasına rağmen fa - kirin hâkimi nasıl ipnote edemediği merak edilmektedir. Bekârlıkta ri Adadan İst; tdum. Ne kadar lunu özledim. Öğle- bahçesinde — soğuk Biraz Tepebaşında, T doğru kış bula in- olsa eski usulü ş Yavaş Şav kıniyor, gözi T yordum. Bek ne yaparsı- nız?.. Ayda yılda bir defa da güze ları gördükçe hulya Ben görmeyeli Beş İnsanın hayali geniş olmalı. indükçe hayale kuvvet * un tam — Arn Kadını ilk görüşümde çıkan bu hayret sadasına r siz de benim gibi görmüş olsaydınız, belki yılırdınız. Ammma ben Acizane bi- z pişkin bekârlardan olduğum İÇi üp bayılmadım. Hemen yölumü Biştirdim, kadının peşine düştüm. Bu ne enfes kadındı yarabbi.. buy İbos. çehre güzelliği.. tabil bi İöyte güzel bil ı ki rit için |manlar kalem olsa, Boğaz layarak Adalar denizine kadar bü- tön denizler mürekkep ölsa ve İs « âyeti dahilindeki arazi de bitire- size onu ta- anbuldaki bü tanbul vil kâğıt olsa yine anlata anlata mern ; Gözlerim d sdan bakıyor, biraz hızlaharak ya- ndan tetkik ediyor, önüne geçerek 'a çaktırmı yüzden köntrol yordum, Kendi kendime : — Gördün mü ba diyardum |kadının lügatteki manası işte budür. * Artık hücüma geçerek ki Rgeçirmek zamanı gelmişti. Kızıl - ayın, k cinsinden bir şişe made yunu içer İçmez aklım başı ma geldi. Hemen benim şahsıma mün- hasır zamparalık maddelerini birer birer tatbik ettim. Ve nihayet... ikl saatlik bir mücadeleden sonra, İkimiz de Löbonun daracık masa- Jarından birinde karşı karşıya otur- muştuk. Ben öyle yorulmuştum ki.. tarif edemem. — Gördünüz mü? dedim. beni bu kadar üzdünüz.. amma şimdi de ây- rılmak istemiyorsunuz. — Ne bileyim sizin bu kadar tatlı dilli alduğunuzu. Saate baktım.. Da geliyordu.. hal- buki ben Gir arkadaşa tam 8,5 ta ge- leceğimi söylemiştim. Biçare de ben! yemekte bekler. Kadından, ertesi gün için randevu alarak ayrıldım. O geceyi nasil geçird ha ve nihayet öğleye kadar. rse dakikalar zunmu Tam ikidı timanının önür leri çıkarkeh kall bül yordu. Dasresinim - kapı: do - kundururken, kapı sanki sihirli im Bgibi birdenbire açılıverdi ve, güz. Jik ilâhesi Afrodit'in, eline su döke- m. n ele mı?.. 9 dan sa- m: ve sani n |manasile mah insanın ba- şına herşey gelir! Yazan Zeki Cemal Bakı İdikildi. — Geleceğini tahmin etmemiştim dizkapaklarına kadar açık baldırlat ve ayaklar.. özlerim çoktan partımanın karide yıkılacaktı. Güze yandım.. birlikte içeriye girdik. O kâarşıma oturdu. Bacak bacak üstüne &lıp sigarasını tellendirince: ah aşkına, dedim.. bu y kalb çarpıntısına yakal, orsan şu rüst ind A « uma «dının koluna da« anki bi zehir gibi işleyecek bir kahkaha attı ki ete kavuşur da, e ben de Bir kadının bu derece beni d nihayet tam yedeceğini tahmin et - gibi bu kadar pişkin bekârın bu hale gelişine bir tüfe , hakikat öyle oldum. alâka lü nda tam ni onun ) tam Çesiri aş muştum. 1 öpmek ve dizleri: rak aşkımın içten gelen canile ağlamak, sızlamak — isliyor « Bu kadın kar- şısında öyle saf bir aşk duy ki.. hayret.. hani meşhur bir sözd Bir sırarsın çekirge.. rsın İçekirge.. derler.. ben de acaba buna mı dönmüştüm. Derhal kendime çeki düzen vermek iste Fakat hayır.. Kadının gözlerine gözlerim takıl- h zaman göz kapaklarım kapamı İyor ve onun sesini tıpkı bir musiki ağmesi gibi içiyordum. öir Kadın bir aralık dışarıya çıkımıştı. Etrafıma baktığım zaman hayret i- çinde kaldım. Kendimden ©o kadar geçmişim ki,. girdiğim, belki de bir saattenberi konuştuğum odanın ziyetin! tetkik bile etmemişim. Pis bir karyola.. kirik bir koltuk.. benim oturduğum — sandalye, eğer başka yerde olsaydı, iğrenmemek Velimden gelmezdi Pis kokulu bir oda. bu fena koku- yu teneffüs etmemek için başımı açık pencereden dışarı çıkardım. Yan odanın balkonunda kirli, yırtık el « biseli bir erkek, bir kız çocuğile oymu yordu. Başımı tekrar içeri çektim. Oda içinde dolaşmıya başladım. Hayret.. bu kadâr enfes bir k: nin bulunduğu bu ev. Yoksa bir çirkef içinde bir pırlan- taya ma rastgelmi: Paketimi çıkardım. Siga: Fum... | -Düştüğüm vaziyeti tekrar tekrar düşünüyor, fakat işin içinden çıkas ayordum. Bu aralık sevgili riye girdi. , bir kahveciye ısmarlanmış Lolduğu, tepsiden anlaşılan bir kahve ardı. Bana uzattı * — Buyurun.. dedi.; kahveden ge- tirttim... iki sıçran adı- (Sonu yarın)