Görülecek Bir Faaliyet Yerı İıı_..“ havacılık dare etmektedir. Havacılıkla biraz surette giden (H arkadaşım kampı si Jıktan sonra, her zaman rast ınız bu A, B, C, bröveleri diye şta çok bilgi- olmayı anlatan vesik günler ve aylarca | 5 Janılar ve plânörle uçi ler sahibi İnönü gençli; k için İnönü - D » üb süren çalışmal 1 sonra uçmayı Ankara yolu çekllir Ha " İöğrendiki anlatan lisanslardır. Fakat İnönündeki hayat, yalnız şe- kil olarak bir kamptır I PLÂNÖR NASIL UÇAR? iç tarafı vardır: Türkiy bir h plânör nasıl uçar? Motörsüz, yatın, havacılık hayatınım ari iksiz plânör, koca Bu hayat ki istiklöli tayyare kadar bi plânö Tinden bir sini iteş ve işlet hiç bir vası 4 sellerind tası olmıyan koca plânör nasıl uçar? ırtlarda, şimdi, h Evvelâ plânörü uçurtacak olanda k ola 3 muayyen şartl deki 130 k udü kafası * ni anlat kadar sağlam olan | Plânörü uçurtac bu mem- tı ol tbuatından aşulu bir ihan n İt den İtınsa 0 lurken u önlat, İsınıfından okuduğu hova cer lerin hava yelerini anlatm yanları ve cisim- r nazari » STEHATLERİ Kampta bir günde ne iş yapıyor- lar? diye soracak olursanız, size bir dir. Bu liste, üç ay- man içinde uçmak san'atini öğretecek bir tarzda hazırlanmıştır. Bu büyük hususiyetine Tağmen kamptaki messi, hiç bir zaman yıp- ratıdı mahiyet almıyor. sabah beş bu- rlar. Bir gün ne kadar çetin olur- atte kalkiş, hiç enerji ile plâ men hayretle sormuş: — Bunu nereden öğrendin? — Türkkuşunda öğrettiler. Türkkuşu, ayni zamanda müsbet ilimler mektebidir. 150 PLÂNÖR 1 gün ancak dört İplânör uçm Karnp kapanırken, 150 plânâr uçacaktır. Evvelâ rüzgâra karşı konulan bir plânörde yan muvazenesini öğrenen talebe, y 'aş küçük rulelerle istikamet vermesini belliyor. Bun « dan-sonra ufak sıçramalar tır. Artık plânörcü eme khn—ı;_ n çocuk dir. Yürümenin zev- kini alan küçük, düşer, ağlar, fakat İnönünde gocuklar çükta Külkmiş ölüyo evvolki çalışma sa olsun, bu birin! ©o gün aktan alıkoymamak - tadır. Yükse lanın, rüzgârı hiç eksik olmıyan bu temiz havalı kö - şesinde, sekiz saatlik bir uyku, yor- çlik ve iş kabiliye- or. | gün a üert tini cömertçe n doktoruna sord İyine durmadan yürümek ister. Ya m ve yaşayış farklı |havada dolaşmanın zevkini alan caba hastalık çok oluyor mu? İgenç?.. İlk sıçramalardan sonra uç- — Ne münasebet.. burada başı ağ- |mak arzusu, onun bütün gaye ve ha- rıyanı bile bulamazsınız. yal dizginlerini eline almıştır. Neş'e, heyecan ve hareketin ya « | Aeroplânik uçuş ni, plötaj rattığı bu tarifi güç içinde, ne |tekniğini stard teşkilâtı bilgilerini ye- hastalık, ne bedbinlik, ne uyuşuk - |tiştiği Türkkuştada öğrenerek İnö- luk kalmıştır. Burada yaz, bir sfyon İnüne gelmiş olan gencin, bundan ruhu gibi gönüllere sinmemiştir. İsonraki vazifesi, kendisine, «Seninl Spor, beyecan, teknik, disiplin, teş- |beraber havalanalıma der gibi bakan İplânöre verleşerek, onun ağır vücu- unsurları şu moyanda — toplan - |dünü hafif havada kanatlandırmak « mıştır. Buraya hastalık ve uyuşuk - |tır. Yerde kaldığı zaman mahzun ve Tuk nasıl girebilir? lkederli duran plânör, havada, uzun NASIL ÇALIŞIRLAR? İzamana kafeste kalmış bir kuş gibi Kampta sabah çalışması 630 da |Pe9'eli ve delişmendir. Plânörün mil- başlıyor. 5,30 da kalkan talebe, 6,20. |'*tlerarası olan vasıfları, bizim genç- do kahvaltısını yapmakta ve 6.â0 da | €timizin elinde büyük bir meziyot bayrak merasimi yerinde toplanmak- | daha kazanıyor: Bütün tehlike olabi- tadır. Bayrak merasimi meydanın |lecek taraflarının yok edilmiş olma- ortasında ve Atatürk büstünün al - |©--- Çünkü bir çok memleketlerde | tında yapılmaktadır. 150 gencin bir |kanatlanmak davasında olan nosil. söylediği istiklâl marşı, bu- |ler kırık kanatların üstüne basarak kilât, hulâs4 yeni cemiyetin bütün rada yalnız onların değil, bu seslerin |yükselmişlerdir. akislerini duyan koca bir yurt par » | Bizde, iki yildanberi, Türkkuşu | çasının inanımı tazeliyor. Postalar İgençliğinden hiç birinin burnu bile halinde ayrılan talebeleri, geçen se- [kınuımdı. ne C brövesi almış olan muallimler CEMAL KUTAY İnönü kamnının Iik talebesi! j | 1f üstün talebenin | Mikinin yeni Bir rakibi Vücude geliyor! | Disneyden ayrılan | dörtkişi yeni bir *tip yaratıyor Mavzı işitmiyen, Miki Bgörmiy 1? Sinem main bu küçük (-ıı i î(ddâfşll wet kazandı ki, ev jeu içük küçük ve l lar için k |resimlerin bir araya gelen bu fi gyet bu kahvelerin açılma - Miki filmi fev - isime lerin na bile yol verdi. kalâde tuttu. Sahibi Disney milyan- r kazandı. kat Disney yalnız değildir. Bu İbinlerce zetimden vücude gelen fil 1 bir tek adam yapamaz. Yanında otuz kişi ç yor. İşte bu otuz usta- dan dördü onda! arak bir kum- panya vücüde ya ba: Mikiy ek büsbütün baş- ka bir tip, bir çocuk tipi almışlard ye rakip film ya dır. Fal bu filmde men tak amışlar. tama - it etmiye Bakalım, bu da muvaffak olacak mı? Kurban adamlar Vahşi hayvanlar kaç insan yediler ? Bir istatistik memuru Hindistanda gerlerini mühtelif v yemiştir. 14 üncü gece! Kızılay şenliğinde numara yapacak artistlerden beşi., Ağustosun 14 ünde Kızılay mü - kemmel bir müsamere tertip etmiş - tir. Bunlar için büyük hazırlıklar makta ve Avrupadan - artistler mekted pebaşı belediye bahçesinde şen- lik için elektrik ıssxs:h'm ikmaline aktin kısalması dolayısile geceli gündüzlü çalışılmaktadır. Bahçe ziyadar sütunlar, gizli ışik- İlar ve büyük projektörlerle süslen- |mektedir. Sahne programı süat 22 de başlayıp saat 1,30 a kadar devam e- decek, 1,30 dan sonra sabaha kadar dans«ve danslar arasında varyete ve İdavetlilerin de iştirak edecekleri mühtelif eğlenceli oyunlar yapılı |saktır. Şenliğe iştirak edenlerin dö- |nüşleri için vesaiti nakliye temin e- İdilecektir. CD Et yemeyen imemleket | Hindistanda Muradabad isminde bir kasaba vardır. Burada hayvan eti |Jnamına hiç bir şey görünmez, yen - Ümez. Çünkü buradaki insanlar, öyle bir nevi mezhebe saliktirler ki.. bu moz- hebe göre hayvanlara eziyet etmek, öldürmek, kesmek sureti kat'iyede memnudur. Hattâ tahtakurusu, pire gibi hayvanları bile burada öldüre- mezler, r pire veyahut tahtakurusu, | nek gelir da bir adamı yiyccek — Demek bir kabahat işledim, Ce- nabı hak bana bu hayvanı gönderdi. Bana, suçuma göre eziyet ediyor. İşte bu memlekette koyun, kuzu, sığır kesilip te vemek imkâm olur mu? Yarın Yerde Çadır.. Vahşi hayat içinde konfor nasıl / temin edılır? eçenlerde neşrettiğimiz bir ya- zıda kamp hayatından bahset - miş, seyyar ve sabit kampların ken- |dilerine mahsus olan zevk ve eğlen- celerini anlatmıştık. Bugün de sey- yar ve gezginci kamptan hakkile İs- tifade etmek için neler bilmek lâ - amgeldiğini İzah edeceğiz. Kamp kurulan yeri her akşam de- giştirmek ve ertesi sabah ta yeni bir ufka doğru hareket etmek, er faydalı ve en cazip bır |havada yaşamak dem Seyahat esnasında, insan lokan - talar ve oteller bulabilir. Fakat kış- ta, hattâ fena bir havada bile çadır altında geçirilen bir gecenin zevki- ne doyum olmaz. Lokantaya, seya- hat esnasında bazan tenevvüü te - min için gidilebilir. Yahut kamp ku- racak bir yer bulunamadığı zaman- larda yemek yenebilir. Gezginci kamp hayatında tabi - atin sinesinde çok Ilâtif saatler yaşar ve beraberinde götürdüğü eş- ya sâyesinde vahşilik içinde konfor- lu bir hayat geçirilebilir. Bunu da sırtında taşıdığı birkaç kiloluk eşya ile temin eder, Seyyar kamp hayatında rahat e - debilmek için bir çok esaslara riayet jetmek lâzımdır. Bu esaslâr da şun- (lardır : 1 — Hafif, tam, sağlam teçhizata İmalik olmalıdır. Bilhassa teçhizatın hafifliği, esaslı bir prensip teşkil et- melidir, Çok yüklü olarak seyâhat et- memelidir. 2 — Pratik teçhizata malik olma- lıdır. Teçhizat, yemek hazırlamak, İtemizlik, tamirat ve yerleşme ve ha- teket gibi işlerin asgari bir zaman- da yapılabilmesini temin edecek de- recede kullarışlı olmalıdır. $ — Toarifeler iyi hazırlanmalıdır. 4 — Yolculukta, geçilecek yerle- rin Jetâfeti ve gösterilen alâka yü » rümek yorgunluğuna tekabül etme- dikçe, yaya yürümemelidir. Şimdi bu dört noktayı da ayrı ayrı tetkik edelim: Yukarıda teçhizat için zikrettiği- miz vasıflar bezan biribirine müte- nakız gibi görünür. Sağlam olan şey Jağır olur. Hafif olan da çabuk kırı- hır, Fakat bu fikir yanlıştır. Kalitesi fena olan şey, ekseriyetle ağır, kaba İve çabuk kırılır. Binaenaleyh kulla- nacağımız eşyanın iyi cinsten ölma- sına dikkal edelim. Bu eşya da şun- lardır 1 - Çadır, 2 - bir karyola, 3 - kap kacak, 4 - elbise ve çamaşır, 5 - arka çantası, | Çadır, iki üç kişilik ve yekpare ol- | malıdır. Bilhassa su geçen, fakat üs- | tü iki kat kumaştan yapılmış olma- | lıdır, Çadırın teşekkülü rüzgüra müm- kün mertebe âz maruz kalacak bir lıarzdı olmalı ve etrafına gerilen bir —SONTRA, Bugün Başka Başka kuşakla fırtır. edebilmelidir. Kazıkları duralumin telinden ya- pilmiş olmalıdır. Böyle bir çadır üç kişiyi istiap etmek şartile dört kila ır içinde üç yol- karşı mukavemet malıdır. Muşamba pardesü müstes- ak üzere her şey çar çinde bulunmalı ve hiç bir şey dışa- rıda birak malıdır. sikletindedir. Bu ça eu mükemmel surette yatar, istira- başka mütemmim bazı hat eder, elbise değiştirir. ve fena havada yemek pişirmek gibi. işleri görür. Bu çadır birkaç dakika zarfında | kurulur ve k vardır ki bunlar da Jüzul lu olan ilâçlar, tamirata mahsus âlât ve edevat, pusla, harita çantası ve Karyola, en iyi kuş tüyünden ya- |Y pılmiş iki örtüden mürekkep olma- |le arzusuna gör lıdır. Her biri 2,30 metre eninde |kasından da ko, ve 2,30 metre uzunluğunda üç kişi- |hat proj lik olmalıdır. Bu üç kişiden her bi- rinde birer ka , hava ile yürümek isteyen- şişirilmiş bir şilte bulunmalıdır. de vâsi bir malikâne teş- 8 2-4 kişilik he İkil eder. Fakat şose üzerinden yü - için iki tencere, bir tava, bi rü dir. Sunu asla unutm cağı, süzgeç, çay süzgeci, bulaşık a Şürüüek ” ekaarli zi gibi şeylerden ibarettir. Bundan bebeğle neğfe başka her yolcunun emaye bir tos, güzü ve istifsddli yek Çatal, bıçak ve kaşığı ve iki tabağı ve M İĞİRAEZ A güzel kapanabilen bir erzak kutusu bulunmalıdır. Her kutuda yağ, şeker, çây bulun- malıdır. Diğer bir kısım kutulara da tuz, biber, tarçın ve limön konmalı- dir. Elbiseler, hafif olmak şartile şun- lardan Mmürekkep olmalıdır. Şehir- de, trende, soğuk havada da giyile- bilecek knik cinsten pantalon, fani- lâ gömlek ve neter çorap ve iyi cins- ten ayakkabı. müşkül işe bir zevk vermiye malıdır. Birçok memleketlerde, meseiâ Al- manyada, Lüksemburgda, Belçil da yayalar için dağ yolları yapılmış- tır. Bu yollar lâtif mevkilerden ge çer, büyük şehirlere ve köylere pek az mülâki olür. Hulâsa, gezginci kamp, ondan is- tifade etmesini bilen için tabiatin bir anahtarıdır. Fakat “bu hüsusta Arka çantası kuşaklı ve büvük ol- İtecrübe sahibi olmak lâzımdır ikl Bir kampın yavrusu