ingiltere - italyayı italya da ingiltereyi pek seviyorlarmış! Bütün dünkü acılar, soğukluklar unutulmuş ve mesele kalmamış K M dlini İngiltere Başvekili Ne - . cille Cham in'e bir mektup yazdı. Châ n de Kendisine ce- vap verdi.. İngiliz gazetelerinin tahminine gö- ve teati edilen bu mektuplar, dünya- n çehresini değiştirecektir. Çünkü denildiğine göre bunlar öyle âdi mek- tuplar değildir. Hakiki birer tatlı tez- keredir. İngilterede bulunan İtalyan gazete- İleri muhabirlerinin gazetelerine gön- |derdikleri mektupların bile artık ha- tırlardan silinmiş olduğunu anlat - imak istemiştir. Bu mütekabil muhabbet mektup- İlarının teatisi, ittifakların yıkılması- nı intaç edecek olan diplomatik bir manevra olup olmadığı hatıra gele- bilir » Musolini fevkalâde diplomatik ©- ian bu hareketile İtalyanın İngilte- zeye karşı iyi hisler beslediğini, İn- Biliz filosunun Akdenize son zaman- larda vaki olan ziyaretinin Romada €n küçük bir hatırası bile kalmamış olduğunu anlatmak istemiştir. Hat- tâ Eden'in Cenevrede zecri tedbirle- ve taraftar olan teşebbüsünün bile unutulduğunu ima etmek istemiştir. İngiltere Başvekili de buna mukabil, Londra Ademi Müdahale Komite- | sinde Almanya ile İtalya arasında te- zahür eden tesanüd, Musolininin Ber- lin - Roma mihveri yerine bir Roma- Londra mihveri ikame etmek iştedi. ği zannını tevlit etmiye müsait de - gildir. Halbuki Almanya ile İtalya müştereken hareket elmekte devam edecek olurlarsa, Fransa ile İngilte- Te de buna muvazi bir siyabet taki - binden geri durmayacaklardır. İtalya Almanyadan yüz çevirmeyi düşünmediği gibi, İngiltere de Fran- 4 « |Sadan yüz çevirmeyi düşünm | Bu noktaları tasrih etmek fayda- sız değildir. Çünkü bazı cenebi hü- kümet merkezlerinde çıkan ler, İtalyan - İngiliz İngiliz İngilterenin İtalyaya karşı hususi bir muhabbet beslediğini, Musolininin | İngiliz Kralının tac giyme mı minde bulunmak üzere Londraya hiç bir murahhas göndermemesinin Lon- drada unutulmuş - olduğ ha dostluğunu Fransız dostluğunun an! üzerine kurulacağını yaz İngiliz ve Fransız menafi rinin aynidir. Pransız ör zamanda İngiliz ordusu d İngiltere deniz kuvvoti nın deniz kuvveti demektir. Ordu- suz, deniz kuvvet! olamaz. Deniz kuv veti olmadan ordu olmadığı gibi, İn- giltere ve Fransa biribirlerinden ge- çemezler, çünkü biribirlerine muh- taçtırlar. Londranın arkası Tis, Romanın arkasında da vardır. Bu noktalar, İtalya - İngiltere mü- zakeratının hakikt çehresini aydın- İatmıya yardım eder, İngiltere realist bir devletüir. İs- panya ihtilâfim meczii - bırakmak sai vücude getirmek için yaptığı te- şebbüslerin suya düştüğünü pek ölü anlamıştır. İngiltere düşünüyor ki, İtalyan donanması 27 devletle elde edilemiyen şey, üç Bu kızı alan paçavracı karı, onu küçük oğlula yatırmıştı Günler geçinğe oğlan kızın ar- tık kansı olduğunu söylemişti. da 14 yaşında kız ka - l Arayıp duruyoör sun? an güçleşti.. — Peki, ne veriyo: - Ah dostum. sar a ne diyeyim ki. - Bir şey söyle.. ran yıptır B zamnı — On frank, biraz da çamaşır ve gever, dilencilikle n bir ikametgâhı ol. fdört kila da ekmek veri olur İmu?. < geçinir. meadığından Pariste köprü altlarında — yaşar, Bu kadının 29 yaşında Leon Lafleur adında bir de dostu vardır. Bu Iki çift, berai haş ölürler, birlikte dilenir, yine bir- — likte köprü altlarında yatarlar. Kadının 14 yaşlarındaki kızi Vat- ner, bu iki serserinin elinde bir ser- maye gibidir. Bunlar serseriliğe a- — Jıştırdıkları bu kızcağızı her gün so- kak sokak dolaşmıya gönderirler ve akşam getirdiği para ile geçinirler, Marie Varner bir gün tanıdıkla - Fından bir paçavracı karısı olan Ma- — dam Vinterstein adında bir kadını — Olur! Bu pazarlıktan memnun olan iki serseri kadın, bu hayırlı alışveriş şe- refine birer bardak şarap içmişlerdir. Bu sufetle kızcağız Madam Vin- cin'e devredilmişti: Ü iber içip, beraber sar- te Paçavracı kadının evi bir odalıdır. Kendisinden maada biri yirmi, - di- İğeri 22 yaşında iki oğlu ve 17 yaşın- dır. Beş kişilik bir aile rlar, bu odada fir kabul |dib ir kızı varı bu odada yiyip içi: İyatıp kalkıyorlar fediyorlar, | Odada üç yatak vardır. Bu yatak- ziyeret ctmiş ve aralarında şöyle bir | '©rdan biri ana ile kızındır. İkinci “ Müuhavere cereyan etmiştir Madam |Yatakta büyük oğlu, üçüncüde de v B dee $ küçük oğlu yatıyor FaRat satın alınan kızcağız için de bir yatak lâzım.. Kı- zın nerede yatırılacağı uzun uzadı- ya münakaşa edilmiş ve nihayet kü- çük oğlu Leon ile ayni yatakta yat- masına karar verilmiştir. Bu suretle aradan günler geçiyor. Anneler arasıra samimi surette gö- iyarlar. Bir gün Leon küçük kı: ve ge — — Zaman değişti. hayal güçleşti. taraftan evin işini görmek, san- » gelen paçavraları ayıklamak.. in bu işlerin hepsine birden ye- iyorum.. bana kızını satar mı - sın?.. Zaten bu kız sana ne getiriyor — ki,. zaten senin için bir yüktür. Y “pacak ev işi de yoktur. M', maksadile beynelmilel bir teşriki me- Musolini bir nutuk söylerken dıırl veya beş devlet arasında temin etmek kabildir. İşte Chamberlali İstresa cephesini yeniden lesis et - | fikri bundan ileri geliyor. Bu 'da Fransa hariç olarak değil, bilâkis, |Fransa ile beraber olacak ve bili re Lokarno cephesi. dahilinde ge - nişliyebilecektir. Filhakika Cham - berlain, Londrada İtalyan sefiri Gran- di ile müzakereye girişmekle bera- ber, alükadar devletlerden Lokarno meselesinin tekrar tetkikini ister Ü, | Bu dört veya beş devlet arasında vücüde getirilecek | ka Kra kilinir n son son defa ya Şi fa tirmiştir). | kadar İtalya cezbedehilir, | İtalya, ve do« layısile Almanya için de bu pakt, bir dörtler paktı olacaktır. İhtilâf bittabi yalnız bu pakta ad vermek meselesinden çıkacak değil. dir. Lokarno paktı Cenevre paktına ]bığlınıczk. fakat dörtler paktı Ce nevre paktından- ayrılmış elacaktır. Bu şerait dahilinde bugünlerde E- den'in hattâ Chamberlain'in Româ- ya seyahatinden bahsedilrmmes |Lokarnö devletlerinin —xanhal İLondraya davet - edilmi |hayret etmiyelim. İngilterenin . & bbüsü bizi endi- şeye düşürmek şöyle dursun, bir çok nöktali nazardan tatmin etmelidir. Irî,ı iyah gözlerini uzun kirpikle- tinin kıvtımları arasımdâ gölge- İlendire gölgelendire elindeki gazete- İyi bıraktı, oturduğu koltuğa — biraz daha gömüldü: | — Ogoohhi Diyerek bir saniye düşündü. Son- İra, yine en göz alıcı bir geceden Tenk İbulmuş gibi pırıldayan cilâlı siyah gözlerini gazetenin bir sütunundaki iri başlık harflerine dikerek: Son moda rezlâm!, Diye mırıldandı ve.. düşündü: — Bugün kala kala bir tek liram kaldı. Satılacaö hiç bir şeyim yok. İş |bulmadaki son ümitlerimi de kay « jbettim. Beni geçindirecek bir erkek- İle birleşmiye mecburum. Son moda bir reklâm benim de bu arzumu yo- Tine getirebilir. Bu kararı verdikten sonra, kalktı, odada asabi asabi dolaşmıya ve: — Ne yapmalıyım?. Diye düşünmiye başladı Düşündükçe bunalıyor, her akl na gelen çareyi : — Bu da olmadı. Bu da olmaz !.. Bunun imkânı yok. Diye reddediyordu. a |) Gazetelerde küçük dâ'iki satırlık Bir v En iyi marka, # İlanılmış bir mo: İsteyenler Tarlai da 195 nu İada Celât Yücel adresine gel |dirler.» şehtin üç £ Alırı bulunacak mi acaba? Üç gün, yirmiye yakın erkek kas pıcıdan sordu : — Celâl Yücel bürada mı?. O kapıcıya tenbih etmişti: — Celâl Yücel.. diye kim s benim daireme gönder. Ve.. kapıcı da öyle, yapıyordu: — İki hümarada Bayurun iki nurmaraya Gelenler içinde getikânlı, sport - men, köppa, her çöşkt Ve.. tp Vardı. bunların hepsine: — Moötör sâtıldı. Cevabinı verdi ve: 'Z. Sizden biraz evvel. 0n dakika bile olmadı, Aldı ve.. götürdüler. Demesini bildi. orarsa Pönemannnmnnm arsancam aünmemanm nnn rınimanndeNn nnni deminAirmemmemaNme zın annesi Varner'e dedi ki: | | — Kızınız benim karım öldü. Are tık onu hiç yanımdan ayırmam. — Pekâlâ... Öyle olsun! Aradan yine günler geçti.. 14 tem- muz milli bayram günü geldi. Her- kes eğleniyor. Küçük kız : — Bisikletle tura Çıkan sporcuları görmiye gidiyorum, dedi ve gitti. O zamandanberi kızdan hiç bir haber yokt.. Varner bir müddet süküt ile ge - çiştirmiş, hiç bir şey söylememiştir. Fakat birkâç gün sonra analık bu, merak etmiye başlamıştır. Zabıta meseleden haberdar olunca — kadın istievap edilmiş ve Madam Vinters- tein'in evine de gidilmiştir. Madam Vinterstein her şeyi, ara. Otel kraliçesi merikanın meşhur otel kraliçesi | 'Mis İzaora Ganon, Parise gel - miştir. Amerikanın en muhteşem otelle- rine sahip olan Misin- seyahati pek ziyade alâka uyandırmış ve güzel kadın işile nasıl yüz binlerce rakibi- mağlüp — etmişse, ni güzelliği ile de yüz binlerce erkek kalbini teshir | etmiştir. Mis, Fransada dolaştıktan sonra, Avrupanın birçok yerlerini geze - cektir. ——— larırda geçen pazarlığı anlatmıştır. | Bu sırada Leon da aranmış ise de bu- lunamamış ve iki kadın da hapse - | dilmiştir. SA LA AAA AAA AD CA LA AAASAS | mayordü. 14 yaşında bir kız 10 franga - satıldı; fakat şımdı ortada yok SON MODA REKLÂM Yazan : Etem İzzet BENiCE Üçüncü günün 'akşamı idi, İstan - bul sokaklarında akşamın son beyaz |görünüşü de çekiliyordu: Kapı ça - İlindı. Neriman: — Kim o?.. Dedi. —Celât beyli arıyotum.. Diyen bir ses cevap verdi. Neriman | kapıyı araladı. Baktı, çok şık ve ağır Sevabını verdi ve.. ilâve eti — Ben kendisinin kız kardeşiyim. Kocam beni biraktı kaçtı, şimdi ere kek kardeşimle berabeu oturuyorum. Bu cevap ziyaretçinin damarla - rında şehvetin yeni bir kamçılama- Diye söylendi, sev — Demek yalnızsını: giyinmiş orta yaşlı bir erkek. Ona: — Buyurunuz.. Dedi, içeriye aldı — Satılık bir motör © gördüm de; Diye baş ma Neriman gözlerini süze süze ve. içlt bir sesle cevap verdi: nız. n ilânimizi giyinişli, ağır yas yan ziyaretçiye | N | Neri Oğlumun an- e. bir bakı gözleri birden ışığında yah, gec yaretçinir Ve â yirmi dakika |konferansın; verdi Geceydi Satılık motörün lâkırdısı bile u - nutulmuştu. Bay Hüsnü: — Bay Celâl gelmiyecek galiba?. Dedi, Neriman: — Belki de gelmez. Çapkınlığı Ççok İhtimal bir yere daldı kaldı! Cevabını verdi. - Hususileşmiş; ve szmimileşmiş gibi idilur. e m—nu—ı_.w müsaade edersen' ha bır:ıbı'r bir yemek yiyelim!! Diyör ve.. içinde —Motörü oğlüma, bayamı da Wen- dime ahıfım.. yerek kavilleşiyordu Neriman Nasl ölür?.. 'Tahışır tanışmaz.. Ayıp olmaz mı? Kayatının Celâ) motörle beraber gez- Şitodi nerdeyse - gelir. terim ki, on dakikadan fazla İbektemezsiniz. | Orta y ır ve şık giyinişli kalantor görünüşlü ve yapılışlı a - dam : — Her vakit gelmek güç öluyor. O halde biraz bekleyeyim. Dedi ve” anlati — Benim #it-oğlum var. On sekiz İyaşında. Lisenin ikinci sınıfını ik - malsiz geçti. Ona bir mötösiklet va- detmiştim. Şirmdi başımiğ etini yi - yor Sizit motör elverirse hemön al- mak istiyotum. Neriman, gözl. İhcı olan bü bay ini ziyaretçi ve a- gözlerinden ayır- — Çok iyi edersiniz. Celâlih mo * törü, hakikaten oğlunuzu tatmin e- debilecek bir mötördür. Üç gündür | Çok güç! bizçok alıcılar geldi gitti, fakatebili I Celâl duyarsa beni ktw&r birisine vermedi.. | Başka gidecek yerim de yol Dedi ye, | — Diye boynunü büke büke ve. asla | | a vurmamıya çalış: çalışa Faka Bir kahve, bir sigara içmez mi- sin;z?, |bu teklife v kalmak İstı .ııklı'ındvv bulundu. Neriman 1 Bi dü Gavasında ıstardan geri tün bunları söyler ve., kafasının i - |kalmadı ! Çinde pazarlığını yaparken yabancı | Taniştıklarının on yedinci günü ziyaretçi de Motörden daha enteresan bir Bir evde yapayalmız, harl - izel bir kadın.. e düşünüyor, gözlerindi tihayı biliyor, ona baktıkça göğ nü çerçeveleyen damarlarin fıkır fi- kır kayı ) ve bütün vücüdü * ne bir haz ve,. şehvet dalgasının ya- yıldığını hissediyordu. Sordu; — Siz Bay Celi mz?.. Neriman ilk önce şaşırdı, — Ne cevap vereyim yarabbi?, Diye bunaldı, kızardı, morardı, sa- Tardı ve., en son: — Hayır.. ki âr evi lan nikâh kâ« enme me- | ima çıkmışlardı. | kıyıldıktan sonra Neti- - ’n an itiraf ediyor ve. seviniyordu: | - Bu bir tesadüf. Kırk yılda bir Fakat san moda reklâm.. bir sürprizle beni karşı- kere olur 6 mes'ut ona bayılı n relikası mısı « Darısı E. İzzet Benice Yaşasın son moda reklâm. İstanbul Belediyesinden : 10 Ağustos 937 Salı gününden - itibaren Karaköy köprüsü üze- rinde seyrüsefer icabı ve Belediye rabıtası talimatnamesi ile Bele. diye tenbihi hükümlerine göre aşağıda yazılı bususat tatbik edi« lecektir. Sayın Halkın ve bütün vesaiti nakliye, sahipleri ile şoförlerin arabacı ve sü: rücülerin aşağıdaki maddelere riayet etmeleri ilân olunur. 1 — Halk köprü üzerinde yaya kaldırımlardan bir taraftan di. ğer tarafa ancak çivi ile işaret edilen saha dahilinden geçecektir. 2 — Bütün nakil vasıtaları, bu sahaya geldiği vakit buradaa yaya geçen varsa derhal duracak ve yaya gidenler geçtikten sonra yoluna devam edebilecektir. Bu sebeple nakil vasıtaları bu sahaya gayet ağır gelmelidir. “B, *4880,