Ca — . Meğer bu elma İra Maralat'ın ...N';KU Tetfrika No: 105 Kahrama Şaon'u (Tılısımlı kuyu) ya atmışlardı. Gon son günlerini yaşayordu. Süleyman onun öldüğünü duyc -a1,kimbilir nekadar ağlıyacaktı? e— Gözdelerin hepsi cezada mı?'» Gibi sorularla bu işin sırrını an- lamıya çalışıyorlardı. Silâ odasında duramadı.. Haremağasını çağırdı: & Hâlâ bir cevap yok mu? mellâ beni aratmıyor mu? Diye sordu. Haremağası verecek cevap bula- Imıyordu. Süleymanın gözdesini da- Tıltmak da işine gelmiyordu: — Belki misafirler gittikten son- Ta çağırtacak.. Diye mırıldandı. Tamara da hücresinde kuduru « Yordu. Süleymanın yüzünü- görmiyeli ay olmuştu. O gece sarayda göze çarpan bir | kalabalık vardı. 'Tamara her saat hükümdardan bir iltifat umuyordu. Sihirbazlar da hilâ onu vâdet - tikleri (mes'ut gün) e kavuştura - Mamışlardı. Amon Krali: .& Tılısımlara, büyülere, sihirlere çok themmiyet verir ve sihirbazları ba- Pndan ayırmazdı. Aylardanberi sarayında hapset- tiği meşhur İsrail kumandanı Şa- ©n'u “Tılısımla kuyu” ya attırması Bım dâ çok gülünç bir sebebi vardı. Amon Kraliçesi bir gece rüyasın- Şaonu görmüştü. Şa00 bütün çölü su ile doldura - Tük deniz yapmış ve büyük gemi - İerle Amon sarayını mühasara et Mişti, Kraliçe Nâya gözlerini açtığı za- Man Şaonu sordurdu. Şaon o sırada odasında horul ho- Tul uyuyordu. Şaonun bir şeyden haberi yoktu. Kraliçe bu rüyasımı sihirbazlara Söyledi ve: — Bunun manası nedir? -dedi- Acaba mabutlar bana günün birin- e böyle bir tehlike İle karşılaşa - | ş:iımı şimdiden haber mi veriyor- | ? Sihirbazlar: — Şacon daima ve her yerde teh- Tikeli bir adamdır. Dediler. Kraliçenin merak — ve endişesi Üüsbütün artıyor, Şaonu saraydaki Mahpesinden daha emin bir yere Röndermeyi düşünüyordu. Boreket versin ki, sihirbazlardan Kraliçenin ba müşkülünü hal- Sihirhaz kraliçeye: — Onu “Tılisımli küyü” ya attı- Tihiz! Demişti. İşte Kraliçe Nâya o gün kahra - N Şaon'u hemen saraydan uzak- lurmaş ve o meş'um küyuya at- | üğtı. Tılısımlı kuyüya atılanlar bir gek garip bir ka- | Süleymanın Sarayında | ÜS KIZLARI Yazan : M. Necdet Tunçer sabah kuyunun ağzından su ve ek- mek uzatırlardı. Şaon, bu meş'um kuyuya atıl- dığını Kudüse nasıl bildirmişti? Bu, bir tesadüf eseriydi.. © sabah Şaona gelen - cellâtlar kendisinin (Tıksımlı kuyu) ya at- | Tacağını söylemişlerdi. Cellâtlar Şa- ona bunu söylerken kapının arka- | yallere dalmişsın, de- Masanın — üzerindeki mektubu, sümenin altına saklamıya çalışıre ken cevap verdim: —- Hiç, dedim, bir hikâye için, Mevzu arıyarum.. — Nedir 6 saklamak - istediğin kâğıt. | — Bir şey değil.. karıcığım.. — | Karım hem içerlemiş, hem de | şüphe etmişti. İhtimal, sevgilim - den, metresimden gelmiş bir mek- tup zannetmişti: — Bana göstermelisin sakladığın | şey değil. Ebemmiyetsiz bir şey.. — Nasıl olur, mutlaka görmeli- yim.. Kızmıştım: — Bayır, dedim ya.. © kadar.. Kadtın daha beter kızmişti. Asâ- biyetle geldi, sumenin — altından mektubu. çıkardı, gözlerini faltaşı gibi açarak okumuya başladı. Evve- 14 mektubu görünce, bana dön « mü — Ya., beyefendi. demek met « resinizden gelen bir cici mektup,, aşkaltun. brava.. hayata dönemezlerdi.. Kuyu- ağar âçik ve dibi Çak derin- Ğ Buraya atılan mahkümlara her N—ı—-........._._u-...—._..—.wm..-.._...............m Yazanı Al Jenings — ÇALINMIŞ BİR ELMA Bütün bu bâdiseler iki üç ay ka- Sürdü ve ancak yeni direktör Ütldikten sonradır ki, önüne geç a Darbi kafesin üstündeki le 1 kaldırttı ve Beyri yirmi beş ku- "$ usulünü de lâğvetti. Darbi çok iyi yürekli ve doğru- biç Sötür bir adamdı. Kendisinde Tin Hâhçı rübü vardı. Başkaları- a Söylediği sözleri, yerinde tavsi- ';ı_ı dikkatle dinler ve tatbik e- ü Her akşam masasında — yemek im. Bir akşam yemekten 'son- Bİzlice masadan bir elma çal - Diye gözleri dola dola, tepem - den tırnafıma kadar - beni H * Çeviren , Muammer Alatur korkunç hayatım düzeltmeğe saik olacakmış. Artık o akşamdan itibaren soi- | radan bir meyva veyahut hoşa gi- | decek bir şey çalmağı itiyat edi miştim, Bütün bu çaldıklarımı gi- der, İra Maralat'a verirdim. İlk akşam sofradan Kalktıktan sonra, cebime yerleştirdiğim elma- yı götürüp Karabelinin kafesin- den içeriye attım. Ne yapacak di- yede merakla bakıyor ve bekli- yordum. Köşede duran iri gövde kımıl - | dandı. Kurmızı gözleri bir ateş ko- ru gibi yanıyordu. Son derece pe- Amon Kraliçesinin rüyasına giren muharipler Amen sarayını sarıyorlardı. sında duran bir haremağası -Şaonu çok sevdiği için- bu kahramanı kur- | tarmayı düşünmüştü. Fakat, ha - | remağasının elinde bir şey yoktu. O ancak, o günlerde Amandan Ku- düse gidecek olan yolculardan bi- rile Süleymana vaziyeti gizlice bil- dirmişti. (Devamı var) Ele gçen mektup ( 4 öncü soyfadan devam) ları düşünürken, birden içeriye ka- rım girdi. Hemen kendimi topla - dim. O: — Ne o, hut halinde yakalamıştı. Fakat, daha birkaç satır okumaş idi ki, karımın yüzü sapsarı kesil- di. Yanıma sokuldu. Sağ elini om- zuma koydu. Gözlerini yumdu. Sol elindeki mektubu. gittikçe buruş- turuyordu.Başımı başıma dayadı. Birden omuzları sarsıta sarsıla, hıçkırarak ağlamağa başladı. Ben şaşırmıştim. Aptal aptal ka- | zama bakıyordum. Ayağa kalktım: — Ne slüyorsün, Süheylâ?., Ne Yar?,, — Susş, sus köcacığım. rezil ol « duk.. — Ne var, canım.. ne oladu? — Bu mektup... — Bvet, bu mektup.. — Bizim hınzır kızın yazısı.. — Kim bizim kız. — Senin kızın işte.. Müjgân.. hâ- 13 çocuk zannettiğin, beraber kuzu oynadığın Müjgün.. Beynimden vurulmuşa döndüm.. sür'atle karımın elinden mektubu kaptım.. © bu yazı kızımin ya- zısı idi.. Müjgünm yazısı. Müjgân.. büyük kızımın adı Müjgân.. öyle ya Müjgün.. ah.. ne dalgınlık. hiç hatırıma bile işti. Babalık.. Üzerine bile kondurmamıştım.. Hal- buki, öyle ya., artık ön altısının - çinde idi, Gözlerim yaşarmıştı. — Karıma yaklaştım. Saçlarını alkışadım: — Süheylâ, üzülme, dedim;, ben bu çocuklara elimden gelen her yardımı yapımıya söz verdim.. rişan bir hâli vardı. Karmakarışık | saçlariyle bu adam — hakikâten in- sanda korkunç bir tesir barakıyoz- du. Ona bakıp daldıkça, oraya niçin geldiğimi bile unutmuştum. Elma- yı dediğim gibi Yavaşça Maralat'a doğru yuvarladım, — * Adamcağız gayri ihtiyari gerile- di. Çünkü kendisine o vakte kadar ir iyi muamele yapılmadığı için, her hareketten çekiniyordu. O zaman yavaşça kendisini ismiyle çağırdım: —İra, bak, sana bir elma gelir- dim, al, ye! dedim. Hiç cevap vermedi. Ben bir kö- şeye çekildim ve bekledim. Bir ye- | re gidemiyordum. «Kara belâ» henüz gece kilidine | vurulmuş değildi. Biraz sonra iri- yarı adamın kımıldandığını gör - düm. Maralat elleriyle ve dizleri; le yüzükeyun yavaş yavaş yü M nden yarıyarıya çıktı Henüz | yeti yaktu. Nihayet iri eli el- manın - üzerinde kapandı. Dev a- | dam tekrar deliğine dağru sürüm- |— Beşiktaş birinci Sulh Hukuk Hâ- kimliğinden : sinde Deye gökağındla 12 No. lu ha- nede mukim ike) halen ikametgi- hı meçhul eski polislerden1256 sa- ! yılı Fahri'ye: Hazine vekili tarafından aleyhi- nize açılan 1500 kuruş alacak da - vaşının gıyabınızda bakılan muha- Kemesi neticesinde tafsilâtı zabıtna- mesinde yazılı olduğu veçhile ilâ- nen vaki muameleli gıyap kararı- na karşı mahkemeye gelmediğiniz gibi bir güna def'i itirazda bulun - mamış olduğunuzdan müddcabih 15 liranın Zülfi ile beraber sizden müteselsilen maamasarifi muha - | keme tahsiline 17/4/937 tarihinde karar verildiğini mübeyyin — işbu hüküm hulâsası tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur (815 - 445) Beşiktaş birinci Sulh Hukuk Hâ- kimliğinden : İstanbul Maliyesime izafetle mu- hakemat müdüriyeti avukatların - dan Mithatın Ortaköy Değirmen sokak 17 'No. da mukim Ali Rıza oğlu Ahmet aleyhine ikame eyle- diği 304 kuruş alacak davası | rine müddeialeyh namına | len davetiyeye mübaşir tarafı verilen meşruhattan ikametgâl mebni talep veçhile*bir ay müd - detle ilânen tebligat icrasına karar verilmiş ve muhakemesi 4/ EyINI 987'tarihine müsadif cumartesi gü- DÜ saat 10 a talik kılınmış olduğun- dan o gün bizzat mahkemeye gel- | mediği veyahut tasdikli bir vekil Mmuhakemeye devam alunacağı teb- liğ makamına kaim olmak üzere i- lân olunur. (937 - 190) Beşiktaş birinci Sulh Hukuk Hâ- kimliğinden ; İstanbul Maliyesine izafetle mu- hakemat müdürlüğü avukatların- dan Mithâtın Beşiktaş Şair Nedim caddesi 136 No, lu hanede ölü yüz- başı Servet karısı Saffet aleyhine ikame eylediği yüz dokzan altı li- ra alacak davası üzerine müddeia- leyh Saffet namına gönderilen da- vetiyeye verilen meşruBattan ika- metgâhmın meçhul olduğu anla - şılmasına mebni talep veçhile müd- deitleyhe bir ay müddetle ilânen tebligat ifasına karar verilmiş ve muhakemesi M/Ağıstas/937 tari- hine müsadif cumartesi günü saat 10 a talik kilmmiş olduğundan a gün mahkemeye gelmediği veya- hut tasdikli bir vekil göndermediği takdirde giyabında müuhakemeye devam olu! ğı te n (987 - 389) İstonbul Asliye Birinci Hukuk mahkemesinden: Aleksandros Mandudis tarafin - dan Beyoğlu Tepebaşı Roşolima a- partmanında 5 No. da mukim Yart | Lionida kızı Hirisanti Grigoryadis aleyhine açılan S10 Hranım tahsili- | me dair davada ikametgâhı hazırı meçhul bulunduğundan 1/7/937 sa- at 14 de hazır bulunması için ilânen vaki tebligata rağmen mahkemeye gelmeyen müddeaaleyh hakkında tahkikatın gıyabem devarmna ve emrü muhakemenin de 14/0/937 sa- tt M de talikine ve istiktap İçin işbu günde dahi gelmediği takdir- de istiktaptan kaçınmış ve vükra - ları kabul etimiş sayılacağına ka - rar verilmiş olduğundan olsuüretle takdir ve mahkeme divanhancsine talik edilen gıyan kararı tebliğ ma- kamına kaim olmâk üzere ilân olu- nur. (33873) dü ve orada girince artılk bir daha kımıldamadı. Ertesi akşam yine Karabelânın kalesinin önüne gittim. — Zavalh Maralat bana o dakika tethiş edük Miş, Mtıraptan yılmış bir insan gibi görünüyordu. Kafesin önüne geç - tim. — İra, dedim, nasıl, elmayı be> ğendin mi? Kara — Belâ sesimi — tanımış olacaktı ki, derhal kalesin demir Şey söylemedi, fakat uzun uzun yü- zürmhe baktı. Sanki beyninin içinde bir ışık belirmiş gibi bana bakayor du. Sonra başını salfadı ve sürüne sürüne deliğine doğru gitti. Bu hâdiseyi gidip Bil Peuer'e anlattım. Karabelâyı kan çıkımcı- ya kadar kırbaçladıkları zaman, g- dip kanlarını süngerle silmek vazi- | fesi hasta bakıcı sifâtiyle ona dü- şüyordu. | Dev adamın müthiş hâlini anlat- tığım zaman, vücudu bir ürporme Eeçirdi. (Devam: var) Beşiktaşta Şenlikdede — mahalle- | Parmaklıklarının yanına geldi Bir — | nn meçhul olduğu anlaşılmasına | | göndermediği takdirde gıyabında | İstanbul Festivali 1-30 Ağustos 937 Anadoludan gelecekler için Festival biletlerinde 9 t0, Otelleras *450 tenzilât vardır. Tren tenzilâtından istifade etmek üzere bir ay müddetli geliş-gidiş ve aşağıda (X) işaretli uzak yerlerden de on beş günlük halk ticaret bileti alınmalıdır. - n H Ankara Haydarpaşa 26,04 18,93 Y 4 Alyon & 2326 — 18,74 — 10,74 Adana » (X) 3500 — 25,00 — 17,50 Malatya » C) 35,00 25,00 17,50 Elâziz » D0 35,00 — 2500 — 17,00 Sıvas C3 35,00 25,00 — 17,00 Kayseri - () 3500 — 25,00 — 17,00 Mersin » DO0 3500 — 2500 — 17400 Eskişehir * 1823 — 13,28 8,55 Kötahya * 2049 — M91 9,58 Uşak 2705 — 19,66 — 17,60 Konya * 31112 — 2261 — MAT Çankırı ö sdı Bt MA Fazla tafsilât almak ve tenzi'âttan istifade etmek için İstanbul bee lediyesi Turizm. Şubösine, Ankarada yataklı vagonlar acentalığına, E'âtizde tüccardan Ahmet Kule ve Oğulları ticaret evine, Koayada M. Hilmi Kulluk masilatura müessesesine, Akşehirde de tüccardan Hacı Mustafa oğullarından Mehmet ve Haydar müessesesine lütfen müracaat etmelidirler. (8.) (4047) ". ' İstanbul Belediyesi hududu dahilinde 9.Temmuz-937 - tarilhiaden itibaren 30.Temmuz-937 tarihine kadar benzinin litresi 16,50 — kuruş, Galonun 82,50 kuruş üzerinden ve 17 litrelik tenekesi 312,50 - kuruş üzerinden satılacaktır. İşbu fiatlar bayilerin müşterilerine satacakları perakende - flatlardır. Petrolun toptan kilosu 12 kuruştan toptan büyük tenekesi 201 kuruş. dan ve küçük tenekesi 63 kuruşdan satılacaklır. Şehir dahilinde pera» kendeciler petrolun perakende Hitresini 12 kuruşa büyük tenekesini 212 kuruşa ve küçük tenekesini 70 kuruşa satacaklardır. Yukarıda yazılı fiatlardan yüksek satış yapan toptancı ve pera.» kendeciler hakkında kanunf takibat yapılacaktır. “B., “4048, — ÇATAL KAŞIK veBİÇAKLARI Avrupanın en yüksek markalı ÇATAL, KA- ŞIK ve BİÇAKLARINDAN farksız ve hattâ onlara faiklir. Alpakadan yapılan BAŞKURT mamulâtı en yüksek sofralara süs verecek kae dar zarif ve kullanışlıdır.. KARARMAZ, BO. ZULMAZ, EĞRİLMEZ, KIRILMAZ, PARLAK. LIĞINI kaybetmez. Yerli emek, yerli sermaye ve yerli işçi ile Beşiktaşta İskele yavındaki fabrik kadadır. Dünyanın en güzel ÇATAL KAŞIK ve ÇICAKLARI YAPILIYOR. Balkanlarda dahi eşi olmyaa Fabrikamıza bülün mekteplileri grup halinde tetkikat yapmağa davet ediyoruz. BAŞKURT, BAŞKURT, BAŞKURT... Bu adı unutmayınız, yabancı markada çatal,kaşık ve bıçak verirlersa reddediniz ve wrarla BAŞKURT mamulâtını arayınız. İstanbul Sıhhi Müesseseler Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan : Bakırköy Emrazı Akliye ve Asabiye Hastahanesine lâzım olan 250 gilt Mest Fotin açık eksiltmeye konulmuştur. ) 1 — Eksiltme Cağaloğlunda Sıhhat ve İçtimal Müavenet Müdürlü. Hü binasında kurulu komisyonda 14-7-937 günü saat 15,30 da yapıe lacaktır. 2 — Muhammen Fiat: Bir çift mest için 160 kuruştur. Muvakkat garanti 300 liradır. s 3 — İstekliler şartaame ve nümuneyi hergün Komisyondan gör rebilirler, 4 — İstekliler car? seneye ald Ticaret Odası vesikasiyle 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe yeter muvakkat garanti makbüz veya Banka mektabu ile birlikte belli gün vei saatte Komisyona gelmeleri “3287, —— S eee ee e e l İstanbul Vakıflar Direktörlüğü ilânları ı v Muhammen Semti meşhur ve — Cadde veya sokağı — Nr.sı Cinsi aylığı mahallesi —“——HAKAKXK0 0 — Lira &x. Wezne ciler, Camcıali. Tramvay caddesi. — 95 Ev. M 00 Bahçekapı, Hobyar. Yenipostabane C, 66-46 — Dükkân. 90 — 00 Kadirga, Hobyar, — Cami yanında, 29 Oda, 2 S0 Bahçekapı'da 4-cü vakıf hanın 1-cikatında. 14 » 15 00 » » a-E 6d » 26 n 1 00 Sirkeci. Yahköşkü, C. 8 Ardiye. 22 - 00 Müddeti icar : Teslimi tarihinden 938.senesi Mayıs bihayetine kadar Seneliği Küçük Halkalıköyünde 204, 205 Nr.lı S0 dönüm terla ve müştemilâtı : 300 00 Müddeti icar : Teslimi tarihinden 989 senesi Ağustos nihayeline kadar, Yukarda yazılı mahaller pazarlıkla kiraya verileceğinden istekliler 15.Temmuz.937 Perşembe günü saat 15-e kadar pey paralarile bes. raber Çenberlitaş'ta Istanbul Vakıflar Başmüdürlüğünde Akarat ka- YVemine gemeleri, — (4025)