Asırlık mumya- ların ruhu tek- rar göründü - Bir ruh hareket etti, ve| | habis olacak ki, bir karga şekline giriyor TMüzedeki mumyanın başına âlimler toplanıp ) tetkikat yapıyorlar, yeni bir keşif çıkacakmı? ta her gün karga gelerek cama ga. gasile tak tak vurmuğ Ve üdeta ca- mı açmalari için yalvarmıştır. Fa- —— —0 a— J Bir haftadanberi vütün Londra . Şt heyecana düşüren çok ga- bir hâdise cereyan etmiştir. Bütün Londra gazetelerinin hak- a sütün sütün yâzı yazdıklar: e şudur; parkeh pencerenin açık olduğunu W len pentereyi ka- reyi çağırarak pen- ,New Barnet'deki Mısır Müzesi larını tekrat tokrar | kat kimsenin camı açmadığını gö- Slrektörü bir kaç ay evvel Mısıra gagasile camı kırmış ve oda- Yap uğu bir seyab at ertesi gün yine mumyanın 2 kması bir olmuştur. t S Direktör ve Umyalar arasında € arkadaşları kargar n e yanır giden direktör, pencerenin B > olduğunı oday hade- ne yaptığını gi: —— <—— — M n öğrenmi K ye girince mumyanın başına geliyor, sonra uçup gidi « ( yormuş. meler pencereyi açmadıklarını | - î yine açık olduğunu gi lerdir. Üçüncü gün pencereyi mıhla - | gle yemeğini yedik- yanın yanına Çı - a ne görsün.. bir karga, gaga - tan cama vuruyor!.. ör kargayı kovmak iste - veline ait olduğunu da t yayı, m Bu havadis bütün Londrada ya « yılmış, gazeteler de duymuştur. Şimdi âlimler, bu fırsattan istifade ederek ruh meselesi üzerinde etüd. ler yapmakta ve mumyanın Tuhu - | vun kargaya intikal ettiğini ileriye sürmektedirler. bao'nun sukutunu. anlatan undaki ufak bir 6- Ya köydurmüştür. Bu - odanin Sokağa nazır da güzel iki penceresi | sil Vatdır.. Di D g Sehir yanıyor, kadınlar, çocuklar bağrışıyor, yağmur gibi kurşun yağıyor. Tanklar ilerliyor. Tayyareler bomba atıyor Saât tam beşte.. her iki tarafın ateşi başladı. Top gürültülerine mitralyöz sesleri karışıyor ve ce- hennemi bir gürültü oluyordu. Ar- kadaşlarla otomobili terkederek ât- lara binmek istedik, Nasyonalist - lerin yanımızdaki reliberi derhal bize at buldu ve atlara biner bin - mez tepelere çıktık, Uzakta Bilbao gözüküyor. Askerlerin taarruzunu Gaha iyi takip edebiliyorduk. Hele tanklarla zırhlı otomobillerini tama- men görüyorduk. Saat 12 ye ge mişti. Birdenbire taarruz o kadar şiddetlendi ki.. piyadelerin ilerle - yişini ve şehre doğru girişlerini bi- rer birer not ediyorduk. Bu esnada şehirden müthiş bir gürültü koptu. Halk, çoluk çocuk etrafa dağıldı. O zamana kadar Bilbao'nun daya « nacağını zannedenler, artık şehrin düşeceğine değil, düştüğüne kani | olmuşlardı. yonalistlerin askerleri bir ta- Tattan hükümetçileri kovuyor, di- ğer taraftan sokaklara büyük çığ « Jıklarla dökülen halkı teskine uğra- | şıyorlardı. Saat tam ikide., birdenbire orta- lık karıştı.. Nasyonalistler zaferi | elde etmişlerdi. Şehir üstünde ga- rip gülgüleler yükseliyordu. İ Yanımızdaki rehber zabit de kay- boldu. Biz dört gazeteci ne yapa - cağımızı şaşırmıştık. Beygirler altı- mızda, herkes gibi biz de şehre doğ- | ru ilerledik. Şehre girdiğimiz zaman pence « | relerden Franko taraftarları bay « | raklar sallıyorlar ve — Arriba Espana., diye haykırıs yorlardı. (Devamı 6 tnct sayfamızda) Bilbaoda Bankalar caddesi ı #panya harbinde Bilbao'nun na-| ,h'tl sukut ettiğini gözlerile gö- | bir İsviçreli gazeteci şunlı | Biyar. gi şunları ya- Nihayet cuma geldi.. tayyarele - | rin himayesinde olarak nasyona - listler ilerlemiye başladı. Nshrin sahili boyunca başlıyan hareket gitlikçe şiddetlendi. | Cumartesi sabahı oldu.. saat üç- ı tü. Bilbao üzerine 15 tankın iler - | lediği ve nehrin sağ sahilindeki l Bübao sukut ediyor.. Görüyo - h“"“m. Yavaş yavaş fakat siste- ik Olarak. Nasyonalistlerin kuv- V&q 1 yüksek tepeleri —tufuyor, kariler, yaylalar, yüksek dağlar H"'oıı hasyonalistlerin elinde, ükümetçiler Bilbao etrafında Metre yüksekliğinde beton yap- v Ve tayyare bombardıma « i karşı koymak üzere de terti- huz, Mnışlar, 100 kilometre uzun - miş aki bu hat arasında dola - Üyeç Bilbao'nun düğeceğine kat- *N inanamazlar, kin ikide bir nasyonalistlerin yrllıleri Bilbao üzerinde dola - vi ada NI., k:ylı Mmüthiş bombalar a şehre girdiği haberi yayıldı. Biraz sonra 15 zırhlı otomobil ile 7 tay- yarenin şehir üzerine ateş yağdır- dıkları öğrenildi. Hemen bir atomobile atladım. Yanımda iki gazeteci arkadaş da- ha bulunuyordu. Bilbao civarında dolaşmıya başladık. Ufak bir köye gelmiştik, köyün iki evi yamyor ve çoluk çocuk sokaklarda ağlaşı- yorlardı İkide birde uzaktan otomobiller geçiyordu. Bunlar kırmızı boyalı ve arak çekiç armalı olup içleri asker- le doiü idi. Dünyanın sşehri yaşayış tarzları leketlerin kanun yapılması merika üniversitesine devam ©- den talebeler arasında eskiden yyen bazı tipler vardı. Bun - ları görenler derbal hangi üniver- siteye devam ettiklerini derhal an- larlardı. Fakat harpten sonra bu tip kay- boldu. Şimdi Amerikadaki üniver- siteliler tekrar bu tipi yaratmak sevdasına düşmüşlerdir. Üniversitelilerin yeni kararına göre şimal üniversitelerine girmek lar 56-57 kilo olacak ve n fazla boyu olmıyacaktır. Saçları kestane renginde ve göz- leri de mavi ölacaktır. Üniversiteye girecek kızların çok şişman olmaları lâzımdır. Bakalım | Holivudda bir hükümet en büyük film olan Holivud şimdiye kadarı Losanjelosa tabi ufak bir ka saba mahiyetinde idi. Fakât 'günden güne büyü-« yen Holivuj içinde yaşayan sinema artistlerinin hayatları, ve muhtelif adet ve an'aneleri diğer mem- Insanlarına uyma- | Amerika hükümeti Üniversiteli - * lerin bu kararını kabul edecek mi? İkiz hemşirelerin başına gelenler Amerikan garabetinden bahset « tikten sonra, çoktanberi unutulan ikiz hemşireler hakkında da biraz Malümat veteyim, Betty ve Mary ismindeki ikiz e ler biribirine o kadar benzerler ki,, biribirinden tefrik etmek imkü « nıni anneleri bile bulamıyormuş. Boy, bos, şişmanlık, renk.. hep ay- ni olan bu iki kız kardeşin başına bin bir dert geliyormuş. Meselâ kanlı birisine âşık olan deli « ışlıkla ötekine gidiyor, yahut birisinin dargın olduğu bi kadın sokakta ötekini görünce hide detleniyor, kavga ediyormuş. Say- makla bitmiyecek derecede çok o- 5—SONTELGRA F- 3 Temmuz 1937 lan bu gaflar karşısında iki hemşi üzellik enstitüsüne giderek yüzlerini değiştir mişlerdir. ye karar ver - Fakat doktorlar iyice kontrol et- tikten sonra, kızların yüzünde hiç bir değişiklik olamıyacağını, belki burunlarının biçimini değiştirebi - leceklerini söylemişlerdir. Nihayet kızın birisinin burnu yassı olması için ameliyat yapıl - mış ve kızlar da bundan sonra re« simlerini çıkararak gazetelerle ken- dilerini ilân etmişlerdir. Artık yan- | Jışlık olup olmayacağını Allah bilir! 100 kadın klübü 100 kadın birleşerek Pariste her- te imiş. Holivudun ayrıca bir hükümet olması da is-k ten'yormuş. Holivu dlular dığından buraya mahsus bir | bu maksatla Amerika dev. ! kuruluyor | cekler. Böyle bir mü- racaat yapılıp da ka- DUl edildiği takdirde, Holivyd, Amerikanın 48 kadar olan kücük birlesik Cumhuriyet- erinden biri Olacak- tıir. —© istenmek- | letreisine müracaat ede- ŞA ONYNY GaeNNANDAYıyaİn vuELamAsENa vNENU KN MA H u sanan n b Na rANmİNmÜR ea snNı sedenaNE el aN İNıNanAsenne en güzel röportağı Mavi gözler Amerikada Üniversiteye girebilmek için kız- ların mavi gözlü, kestane renginde saçları olmak lâzım kesin merakını celbeden garip bir klüp teşkil etmişlerdir. Klübün garabeti, azasının ade - dinden başlamak klübe 100 kadın alınacaktır. Bu ka- dınlar Parisin birinci sınıf sosye « l zel tuvalet yapmak ve iyi mekle şöhret bulmuş olacaklardır. Klübe bu kadınlardan başka hiç kimse giremiyeceği gibi, hiç bir tesine mensup caklar ve en gü- erkek de ayak basamıyacaktır. Klübün reisi Ameriksda doğ - muş olan Madam Ettlinger'dir. Di- ğer azalar da konteslerden ve sefa- ret erkânının refikalâarından mü - rekkeptir,