Süleymanın Sarayında KUDUS KIZLARI Tefrika No : 87 yor ve Filis lerden | Belecek düşman didi kotuya nin uzak sına karşı ken- sanıyordu. Hüküm- mıyacağını l İsrali ü gibi- böyle gü- n gelebilecek haberler doğru ise, Süleym li Çok tehlikeli görünüyor v r tehlikeli görüni 1, çok zayıf sanılan Amon bile yıkabilirdi! “ Titayı bir tavuk gibi boğazlıyacağım ! , Tita, Sur sarayına girdiği gün - denberi Hiramın gözdelerile Pişmaktan usanmıştı Aradan iki ay geçtiği halde Tita hakkındaki kıskançlıklar bir türlü hafiflememiş, bilâkis günler aylara Kalboldukça derinleşmiye başla - nışti. Kral Hiramı *— Yer yüzünde Titadan Güzel bir kadı - Sözü bütün Gürtmuştu Tita kendisile, 3 et gibi konuş çar- daha ki> nüşte cariyelere , — Benim ne suçum v diyor - üzelsem, beni yara- eğer Kral beni he- bunun U, Si Cadının en büyük düşmanı: K Asinden daha güzel olan £ n Beni İsrail şairi Enverano Re kadar doğru söylemiş a kadınları, ken ine rdükleri Titaya bir düşman | Ba bir fenalık yapmaları mühte - | ldir. Demişti. Hiram ogün gözdesini kucaklıya- Tak: avrum! Onlar bir | e benzerler.. Hepsi- dudağımın arası ir. Parmağımla ufak *Dsinin ha; Diye teselli etmişti. Kağtray cariyelerinin başı & in vardı ki.. Ti ın" çok çekinmemiş olsaydı, kra- dediği gibi, hepsini bir sabun e Üğüne benzetecek, ve endişe ı""'uyec. kti. Fakat, bu kadın, kra- arısı idi.. Sur kraliçesi idi. _jfr kraliçesi Zima oldukça gü- Bi Masmntiene ' Yazan: A Jenings Te Hîhiıane nizamlarına göre, bir yahkümla konuşmak yasak oldu- :_I_'ıın. tonra neredeyse bir gare güN konuşulduğunu — sezmesi ı:;m“ bulunduğu için, Bil yine l “l?âvnş sesle ve çabuk çabuk | di: nı_“;(Şef. dedi, burada çok dikkatli l » MİNSeye sırrını verme! Herkes- M";:Hn' Se elimden gele- | Vç y um, Fırsatlar lir.'u:"' belki de hastaneye alırız. Ka Söyledikleri bundan iba- Sung * Çünkü koridorun öbür u- Kirmı © bir gardiyanın gölgesi be- s q—“;:kşhyıı bir müddet biribiri- tık. Bil avucumun — içine nin içi 'a çalışaca, | yapılacak ve merasim | hastalıkları, İbi Yazan : M. Necdet Tunçer Sur Kraliçesi kocasına: “Kıskançlık kadınlarla | birlikte doğmuştur. Kıskançlık olmasaydı, gü zelliğin manası kalmazdı!,, diyordu. O sırada, saraylı kadınlar (Tita)yı boğmağa gitmişlerdi.. Tita ile me gül olmı — Bu kadının $ sına imkân nderip kurtulalım. Cariyesinin bu k. Onu öbür dün- Dedi.. — Hiç merak etme, Ben onu bir tavuk 1 elimle boğar, gebertirim, de- iyesinden bu cevabı a- i, göreyim seni.. onun işi- ni çabuk bitirirsen, dünyanın en zengin bir kadını o Ve böylece kraliçe ile cari, rasında verilen ölüm kararından iye fırsat kollamıya ve Titanın peşinden koşmıya baş- ladı. caksın! sonra, zenci ca | hiç bir işi yapıp | hemen hemen | O, günün bi Titanın sara u yoktü rinde böyle asında yalnız kaldığı arkasını Tanur, ve 0( zaman kapısının sürme lemeden yatmazdı. Bütün kralın dairesinde geçiyor gil ömrü iydi akşam . nasılsa kralın yanını kalan kraliçe Zima © gece hü - gek vakti geciktirmişti.. Zim adı cariyesine ta- idi. ndan r fırsat k rmiak Zima, mân ve o gece kocasının Kraliçe y k müddetçe Titadan anda k kadar meşgul oluyorlar? Sözüne kraliçe, muhafaza ederek şöyle bir cevap vermişi — Tita çok güzel bir kadındır, Gözlerinizin onu görüp de kıs - kanmamalarına imkân' var mıdır? | (Devamı var) İbni Sina ihtifali Programı Büyük Türk filozofu ve Türk tadı İbni Sinanın 900 üncü nümü münasebi e 21 hazir »si günü Üniversite Kon yük merasimin prı mıştır 'Tesbit edi rasime Türk Tarih Kurumu , Bolu Saylavı Hasan Ce- sör Şem- Doktör Neş'et İrdelp tarafından iki konfe- rans verilecektir. Bundan sonra pro fesör Âkil Muhtar Özden ve (Lo- ven) Üniversitesi profesörü Dok- tor Triko Royer Sinanın Tıbbı) ve (Âvr tesiri) etralında | tib der- müşahede lik bir fasıla verilec Bu fasıla arasında hazırlanan ser- gi ziyaret edilecek ve sunra Tamın İkinci kısmında da $ beynelmilel Tıb Tarihi Cemiyeti reisi Profesör Doktor V. Goömoo, Doktor Profesör İsmail Hakkı İz - mirli, Daktor Perihan Çambel, Ra- sathane Müdürü Profesör Fatin Gökmen taraflarında n p tıbbina hizi cüme edilen eserleri, İbni Sina sefesi, İbni S ör Sina'nın riyaziye ve he konferans et cephe rilecektir. Diğer taraftan lbni Sina hakkın- | da Türk Tarih Kurumu tara (İbni Sina) hakkında mühim ve 900 sayfalık bir eser hazırlanmış Çeviren : Muammer Alatur birkaç taâne kinin koydu ve yürü- dü, geçti. Bil, bana kendi şahsı hakkında lce hiç bir şey söylememişti. Fakat safradan öğrendim ki, adı Vilyam Porter'dir. Dolandırıcılılı tan dolayı hapse mahküm ol tur. evvi Porter, çalışmakta olduğu Fayrst Nasyonal Bank'tan 1.100 dolar ihti- 1â3 ettiğinden dolayı beş seneye mahküm edilmişti. İşittiğime gö- re, asıl suçlü kendisi değildi, bir başkasını ele vermemek için, onun kesabına — hapisanede disine kargı müşfik davranıyordu. tarafından (İbni | garım sağt- | da kadın ve çocuk | î I yalıyordu. | meraret doluy Bunu bilen hapisane idaresi de ken- | terketmişti. İl Parasız tifo aşısı Ç. E. K. Eminönü kazasından: Divanyolunda Çocuk kütüpha « le her gün saat 14 ten 16 ya çocuklara, çocuk velilerine ve herkese parasız taze tifo aşısı şırınga edilecektir. Arzu edenlerin müracaatları. Gülhane müsamereleri hane 18/6/937 cüma günü | üçüncü tıbbi müsame- rofesör doöktor Lütti Aksu devart etm yelikde ö lektrolik. Dr: Faik: çe Suphi, Nİ — Ultrason ve ta Prof. Nüzhet Şakir IV — Lohusalik humması teda - Visinde peontozi.. Prof Esat BiroL. | V — Akantozis Migrikans vak - | ası. Dr. Kemal. VI — Alektrö kons davi edilmiş ve biyolojik tetkikleri yapılmış 4 kanser vak'ası, Prof. Dr. Lütfi Aksu. Taraflarından gösterilmiş ve Prof Lötfi Aksu, Burhan Urus, Nüzhet Şakir münakaşalara iştirak etmiş- | lerdir. Ekzama soler vak'ası. Dr. | te yeri ltasion ile te- ——— Bvi, yuva yapan kilerdir. kadım, esvap dolabın kader kilerini de düşün Her mevsime göre reçel ve Şu- ruplarını hazırla! Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu Gençlerbirliği dünkü maç kazanmıştı. Fakat... Son dakikada Necdetin boş kaleye attığı gol Güneşi mağlubiyetten kurtardı. Yazan: Murat Kayahan Stadında Güneş « â takımları karşılaş- ki bin kadar se - maştı. Bu maçın netice- mekte idi. Bugün G. Sa karşılaşacak ©- lan Gençler Birliğinin Güneş kar- nda fazla enerji sarfetme tılar. Sahada bir ar r Birliği Güneş kar- ç nda çok fazla yorulmadan mu- | k oldular. Sahaya önce kirmızi-siyah #or- mmah Gençler Birliği çıktı. Onları müteakip Güneşliler sahaya çıktı- lar Ha Oyuna Gün birini rını Ank dı ve hücum sırası Gençler Birli- ğine geldi. İlk dakikalarda Kadri, Halit, İhsan, müdafaasını aşamıyan Güneş akınlarına mukabil, Anka- ralılar sağ açıkları Selim vasıtasile sık sık tehlikeli hücumlar yaj başladılar Bu akınların tesirile oyun, Gü- neş sahasına intikal etti. Hattâ bir ara top, mütemadiyen Güneş ka - lesi önünde dolaşmıya başladı. Fa- kat hâ an Gençler Birli- ği bu vaziyetten istifade eden rek ilk dakikada elde ettikleri fır- oyn: ptı. Hakem bunu sayıyı kübul et- n ortalarına kadar ber iki tarafın çalışması netice ver medi Oyun bu daki bir şekil ald dafaasınır vazin Gençler Birliği mü- oyunu —maçın girmesine âmil oldu. Devrenlin mesine bir iki dakika kala Selimin hücumunu Güneşliler körnerle dur- durdu. Selim, koörneri güzel attı. 'Tam kale önüne gelen topu tol iç Niyazi mükemmel bir kafa vuru- şile Güneş kalesine soktu - ve iki dakika sonra birinci devre 1-0 Genç- ler Birliğinin galibiyetile bitti İKİNCİ DEVRE Oyun Gençler Bi avtla ne- ticelenen akını İle başladı. Birinci devrede olduğu gibi Gençler Birli- Bi hızını kaybetmeden oynuyordu. Fakat Güneşliler de sık sık Ankara kalesine akınlar yapıyorlar. Baş - langıçtan beş dakika sonra Si hattin Ankara müdafilerinin dur- Bunluğundan istifade ederek be - raberlik gölünü attı: 1 - Bu gol oyuna hız verdi, İki taraf da karşılıklı akınlarla galibiyet go- lü çıkarmıya çalışıyorlar. -Fakat nin bir ortasını ceza çizgisi İ- le kafa ile çeviren İhsana ha- Bm yanlış bir görüş yüzünden end- bol, yant penaltı verdi naltıyı gol yaptı ve Güneş 2-1 ga- lip vaziyete geçti. Bu golden bir iki dakika & müdafaası uzaklaştır- | üren Faruğa penaltı verildi. Ni- penaltıyı sıkı bir şütle Güneş 'ne sokarak beraberliği temin 2 | y | — Hakemin verdiği bu iki penaltı | cezası futbol kaideleri arasında ye- | Ti olmıyan cinstendi. İki tarafa da | penaltı cezası veren hakem, sey ellere, ilk hatasını tamir ediyor his- sini verdi. kat bu şekil tesirini gösterme- bir ortasımı Ni- yazi ceza çizg 146 e bir şütle | kalesine soktu: 3-2. Oyun Ankaran tında devam ederken Ani cisinin hatalı bir çıkışından istifas de ede; G gözel v | soktu ve gi kurtuldu. Bir kaç dakika sonra ne- tite değişmeden oyun 3-3 beraber- likle bitti. Dünkü maçtâ Gençler Birliği şu kadro ile oynadı: Rahim - İhsan, Halit - Salâhat- tin, Hasan, Kadri - İhsan, Niyazi, Ra: Müustafa, Selim. Güneş: Cihat - Faruk, Reşat - Yu- suf, Rıza, İsmail - Melih, Necdet, Salâhattin, Rebii, İbrahim. Avrupa muhtelitelitleri?0 haziranda karşılaşacak sınıf takımlardan Fanfulla ile yap- tığı bir ekzersiz maçında ikiye kar- e galip gelmiştir. Bu göl- Pi ü de Sa- Si atmıştır. 20 Haziranda Amsterdam'da ya- pilacak olan karşılaşmada Plantç- ka' yerine kalede Oliv açıkta Puc'un yerine Nejediy oy- nıyacaktır, Sarosi l iç ve sağ iç mevkilerindeki yerlerini değiştirmiştir. , sol Meagga Merkezi Avrupa muhteliti şu şe- kilde çıkacaktır: Olivteri (İtalya), Sesta, Sehmaus (Avusturya,) Serantoni, Andreolo (İtalya), Lazar, Sas (Macaristan), Meazza, Piola (İtalya),Sarosi (Ma- caristan), (Çekoslovakya), Merkezi Avrupa muhtelit takı- mı ekzersizini yaptıktan sonra A- msterdam'a hareket etmiştir. 20 haziranda Amsterdam alimpi- yat sahasında yapılacak olan Mer- kezi Avrupa - Garbi Avrupa fat bol karşılaşmasında Gafbi Avrupa muhteliti, şu şekilde sahüya çıka- caktır Jakob (Almanya Regensburg'- dan), Janes (Almanya Fortuna Düsseldorf'tan), Caldenhove -H landa P. W.S. den), Kitzinger (Al- a $ nfurt 5), Golbrun « dişindan fevka - | four (Fransa Racingelub'dan), Leha ner (Almanya Sch Waben Augs - dan), Braine (Belçika Beer) Schot ac. Anvers'den), Bakhuis (Holan- da Hbs. Lahey'den, Samit- Holan- da Haarge Ban den Eynde (Belçika Beerschot ac. Anver$'den) Bu möhim maçı İngiliz hakem- Jewell idare - edecektir, Maçı seyretmek için Almanyadan 25.000, Belçikadan 10000 seyirci ge- Jecektir. Olimpiyad komitesinin 34 üncü kongresi da toplanmış olan 34 ncü enternasyonal Olimpiyat Kongresi görüşmelârini bitirmi Var Kongrenin son günlerdeki top - lantılarında, spor müsabakalarını seyredecek halkın takınmakta ol- duğu tavır ve hareketler bahsin mevzuunu teşkil etmiştir. Halka sporculuk — ve olimpiyat zihniyetine uygun bir tarzda mü- essir olabilmek için her şeyden ev- vel matbuat ile sıkı bir surette me- sal teşrikinde bulunması kararlaş- tırılmıştır. 12 nci olimpiyat oyunlarının pra- tik bir şekilde tatbik edilebilmesi Merkezi Avrupa mühteliti ikinci | için, kongre farafından 10 madde- lik bir proje tesbit erilmiştir. Bu projede derpiş edilen hususların ayniyle tatbik edileceğine dair Kont Söyeshima Japon - organizasyonu | komitesi namına söz vermiştir. 'Tal .. Merkezi Avrupa - Garbi| se mevzu olan bu projenin esas 12 nci olimpiyatlara ik olan neşriyatın frans sızca, almanca, ingilizce ve ispan- yolca dillerinde olması Japon ol- ması, Japon organizasyonu komi- tesinin tebliğlerini Japon ve inğiliz dilleriyle yapması, organizasyon , 12 nci olimpiyat - yunları için yapılan hazırlıklar hale kında halkı daimi surette tenvir edecek hususi bir istihbarat servi- si tesis etmesi, muhtelif teknik me- seleleri tenvir ve tavzih hususun- da, organizasyon kon ternasyonal spor federasyonlariyle daimi temasta bulunması - teşkil etmektedir. ae Beyoğlu Halkevinde toplantı Beyoğlu Halkevinden: 22 haziran 887 salı günt saat 18.30 da Evimizin Tepebaşındaki merkez binasında bir toplantı yapılacaktır, esinin en - 1 — Konferans: (Türk filozoflae rından Farabi hakkında) Bay Ree şad Kaynar tarafından. 2 — Bu toplantıya herkes gelebi- lir. Cerrah; a şaya teşekkür Mudanyalı Koç Mehmet Pehlis van gazelemize yolladığı mektupta, kulaklarını iyi bir suretle tedavi e- den Cerrahpaşa hastahanesi Kulak, boğaz, burun hastalıkları müte « teşekkür Bü Porter hapisanede çok dalı bir adamdı. Bankanın Öste Şubesinde çalışı Sbaro kasab: için kendisini hapisanenin rev ne al rdı. Birçok imtiyazlar hapisanedeki acılıklarını unutabiliyordu. Bir de- fa temiz bir yatağı vardı, iyi ye - | mek yiyordu, nisbi bir hürriyete malikti. Hattâ her diği zaman, | hapisanenin her tarafırı dolaşabi- liyordu. KIRBAÇ Haftalar, haftalar geçti. Arlık bir daha kimseler görünmedi Bi- lin güzel yemekler yiyen, temiz bir a Yatılan hastane isine aldıracağı hakkındaki vaadi, bir ân beni canlandırmış, kanımı tazele » mişti, fakat şimdi artık bu vaade inanmıyordum. Ben Bile bir kar - | deş gibi güvenmiştim. Fakat şim- di itimat etmiyı İ kin ve bir adamın hissi vardı. Hayatında bir türtü affede ki Bilin © müğ ordum. Halbu- et zarfında hep be- kta olduğunun far- im, Meyustum, m. Ö zaman k dime yardım etmiye karar verdim. KAÇMAK TEŞEBBÜSÜ Kaçmak için ilk giriştiğim teşeb- büste muvaffak olamadım, yakala- Beni mahzene soktular. On gün insan ve ışık yüzü görmedim. Nihayet inzibat divanına vermek mek üzere delikten çıkardılar. Kendisine evvelden bağlı oldu- Bum müebbet mahkümlardan Dik Prays beni, içinde bulunduğum fe- ni iyetten kurtarmıya çalıştı. Direktörün yazıhanesinin kapi - sı önünde, bir kanapeye oturmuş, bekliyordum. Dik, önümden geç - | ti ve kendisini direktör ine sokarlarken yi n yazıhâ- sek — sesle Jenings isminde birisini sorguya çekmek için buraya getir- mişsiniz. Kaçmıya teşebbüs etti di- ştirâcaksıl yim ki, ona testeri Onun cezasını bana vet Dik'in yüksek sesle sö nim de işitmekliğim hare alacağım vaziyeti bu sözlerile anlatmak istiyordu. Ha ledikleri yal: a tesi buki söye yi veren o değildi. Benim firar teşeb- büsümü ötekinin, dan işitmişti. berikinin ağzın- t beni direktörün huzuru: na çağırdılar. hınızı beğendiniz Bu sualile mahzeni kastediyor - du. — Biz, tesiereyi nerden tedarik ettiğinizi biliyoruz. — Dik Prays verdi, diyeceksiniz. | Doğru değildir. — Biliyorum. Dik yaman bir a- damdır. Onun için siz hemen her şeyi olduğu gibi anlatınız, hakkınız da hayırlı olur. — Bir çey söyliyemem. dum. Kudura. olmuştum. Kendimi kaye bir halde: — Alixh aşkına, bunu yapmayın! Giye bağırdım. Direktör emir verdi: — Bu herifi aşağıya alınız ve yet. miş beşe veriniz. Bir cehennemin kapısını açıp ta, içerde şöyle bir manzara gördü nüzü tasavvur ediniz: İyice bağlan- mış çırılçıplak adamlar, yedikleri kırbaçlar altında vahşi hayvanlar gibi bağırıyorlar, kan vücutler den fışkırıyor, derilerinin — değil, hattâ etlerinin parçaları kırbacın telleri arasında kalıyor. — İşle bu Manzarayı gören adam Ohyo hapi- sanesinde «Yelmis beşı İn ne de. mek olduğunu anlar, Bu manzara gözümün — önünde ganlanınca, hakikaten — kudurmuş Şiki olmuştum. — (Devamı var) B N yti elti a l