Aa o! PI hatırala dinleyi ajın sır rını niz Kadın, deniz, mayo ve pija- ma. - Lügotin en güzel ke- limeleri En ketum sırdaş olan deniz, bir gün dile gelse de, maceralarını anlatsa.. Florya kumları miıportı]ı yapan: | Niyazi Acun Haa G Skın hareket ettir n başlamıştı. Yergç Yayları dolduran — halk iki | Di tiyordu: Köprü ve Sirkeci! M Ekat ettim. En çok kalabalığın ha& Yer Sirkeci istasyonu idi. Ka- "Iğd ben de karıştım. ,,,îllka.—ı trenlere ellerinde paket- ..mîıma_lm. terlerini silmekten W Wuım alamıyan ve bir sel gi- Üt Ütemadiyen akın a;’:“-klı bitirerr ),,k.—'e kalabalıkta yalnız yolcu- | Royilek, doğrusu en kârlı bir iş. Yüp (UN dolan arıları andirir bü- Tükaç ? kalabalığın uğultulu. gü- "'"*lle tren dolmuştu. h_lihıerine yer bulmı, fin koşuşmaların: N Sülünç, Yi q.M:' h'?iınmı_wr. bayanların müs- %h“'kkün.ü, zavallı erkekleri T müşkül mevkide bırakıyor. eden yordu. çalışan | seyretmek ... Bay Pat lepin FPatinin ve Astronomi âlim- Üidletlerini, bilgilerini şaşırta- q_.';'du havasına asla itimad e- &n İstanbulda, yazın gelip öğrenmek gitsinler. gelmediğin ları mayolarını hep ga- şlar. Bayanların ek- çıplak kollu, çorapsız.. Ve bu yolcuları, daha henüz k: ediyorlar. rilerini muhafaz: Üç k sonra Floryaya gel - dik, Sirkecide yer kapmak için tre- ne hücum eden halk, tren durur durmaz bu sefer de plâjlara saldır- dilar. Kalabalığın ardında kaldım, Et- rafa şöyle bir baktım. Gözüme çar- pan ilk şey imar faaliyetidir. Belediyenin büyük bir yevkle yap- tırdığı tek katlı ve biribirlerine bi- tişik sayfiye daireleri, hususi bina- lar, eksiklerini tamamlamıya çalı- şan oöteller, yarısı icar edilmiş dük- kânlar, çarşılar.. Tabialın kumsalla kaynaştığı bu şirin İstanbulun bu şirin yerinde, plâjcılığa verilen g- hemmiyeti isbat eden eserlerdir. Denizde durmaktan, kurmda yat- maktan bıkan al pijamalı, yeşil, sarı, mor, türlü renk mayolu ba- yanlar, baylar çarşıda dolaşıyor « lar. Bu dolaşmalar hiç de boşuna de- Bil, her atılan adımda bir kalb çar» pıntısı var, Plâjlar kalabalık; fakat kırlar istiyenler | ik de- üzerinde ihtiyar âşık heyecanla, sarışın sâçlı genç kıza ebedi saadetin masallarını anlatıyordu plfjdan dâha 'kalabalık. Bit plâj sa- hibi, dışarıda kalan ja gelmediğini anlattı: — Belediye, tren ücretlerinden örnek almalı! Bize plâjları çok pa- halıya verdi. Bizlm de, yazı az olan bu İstanbulda .sekiz 0n pazarımız | var, O da yağmurlu geçmezse, İcar parasını çıkarmak, ve kâr etmek lâzım gelince plâj İlatlarını yük- seltmek İâzım gel)yr Halkın bu kadar pahalı Bir %rı"ğlm etme- mesi gayet tabildir. liye plâj- ları, halkın plâj istifadesini göz ö- nünde tutarak ucuza vermiş olursa, biz de, plâjı beş kuruş, on kuruş yaparız ve bütün halk denizden, kumdan istifade eder, ... Plâjlara uğradım. Plâjların içi büsbütün başka bir âlem: Kumların Östü renk renk mayolarla gözleri çeken büyük küçük, genç ihtiyar, çocuk, kadın ve erkeklerle dolu. Ki- mi kumların üstünde sırt üstü, yüzü koyun yatıyor. Kimi kumlara gömül müş.. Kimi kumdan yanan vücudünü serinlendirmek için mavi sulârın ku- Taşmaların envan, çeşit oyunlar.. ne- ler, neler! Lâstik toplarla oynıyan büyük- ler, küçüklere firsat vermiyorlar ki. Bir yanda toplanmış gençler bir- dirbir oynuyorlar. (Eskiler alayorum) lara yeni bir fş. Eskimiş otomobil lâstikleri plâj- da dehşetli rağbette, Plâjda en çok el şakası oluyor. Kimse biribirine kızmıyor. Kı - | zanlar da biribirlerine kum atıyor- lar, Çiplâklığın tesirile mi bilmem, çiftler biribirlerile pek teklifsiz, senli benli konuşuyorlar.. Plâjlarda şişmanların hali harap! Yağlı vücutlar, göbekler, plâjın gü- zelliğine halel getiriyorlar, Şişman, yaşlıca bir bayan genç- leşmek sevdasına düşmüş ve yirmi beş yaşlarında bir gence yalvarı « yor: — Ne olur, bana yüzme öğretse- ne. Ben daha yaşlı değilim. Benim bu yağlarım erirse Marlen Ditrihin vücudundan güzel bir vücudum o- lacak. Genç evvelâ aldırış etmiyor.. az sonra, şişman ve yaşlı bayan par- lak bir teklifte bulunmuş olacak ki, genç harekete geçiyor ve beraber- ce denize giriyorlar, Yürüyorum. Hususi kabinelerin önünde deminki manzaranın cinsi #tibarile tamamen aksi, yaşlıca bir bay, yanında yatan kumral bir genç kızın denizden esen rüzgârla hafif- çe dağılan yumuz> yarak — Demek » elbise çok hoşuna git &. Yarın kumaş alır, derhal ter- | saçlarını ökşi- Cumartesi 1İs- tanbuldan gi- denler, Pazar- tesidönüyorlar. Yalova yolu, daha kısa, da- ha ucuz.. omatizma'ıların Bur- sası bir spor şehri oldu Yazan: Burhan Ceyat ursaya gidenler çoğalıyor.. Çün- kü, Bursa İstanbulun yakın sayfiyelerinden, kür yerlerinden biri oldu.. Gidip gelmek de çok pa- hâli değil.. Cum: ü İstanbuldan hareket edip pazartesi dönenler ol- duğu gibi, kaplıcalara girmek üze- re, bir haftalığına, 15 güni bir aylığına gidenler de epeyçedir, tüne, Bursa ucuz bir şehirdir. Evvelce, vapurla Mudanya tarikile giden - ler ekseriyette idi. Fakat şimdi da- ha ziyade-Yalovâ yolunu tercih e- denler fazladır; Yalovaya vapür 50 kuruş.. Bir lira da Yalovadan Bur- saya olobüs.. etti bir buçuk lira,, Şimdi Butsanın mevsimidir. Yaz Şefik Soyer ziye veririz, diyen, saçları kırlaş - miş, kalbi ihtiyarlamamış ihtiyar, Sözünü tevil ile genç kıza, ebedi sa- | adetin masalını anlatıyor. Ve etraf- cağına kendini salıveriyor. Şaka - | takilerin duymamasına dikkat edi- yordu. Genç kız hiç oralı değildi. Göz « leri, sportmen vücutlü, güneşten yanmış dinç bir genciğ vücudüne takilmış kalmıştı Çok zengin olduğunu, hususf a. rabasının şoförünü çağırmasından anladığım ihtiyara genç kız: — Haydi gel; denize girelim, de- diği vakit, ihtiyar âşık, kalbi ol - duğu için, doktorların, denize gir- mesine müsade etmediklerini istek- siz bir lisanla ifade etti Kuntların orta yerinde, yakıcı gü- neşten hız alan ve aşklarile biri - birlerini yakmıya çalışan gençlerin söylediklerini yazmaktan kendimi alamadım, Sıcak kumda denizi seyreder Bi bi yanlarında durdum. Sarışın kız- la, esmer erkek aşklarından, vefa. larından ve istikbalden konuşuüyor. lardı. Kız: — Sen, evvelâ beni annemden is- te.. öyle daha iyi değil mi? — Buna neden lüzum görüyot - sun? Sen on sekiz yaşını ikmal e- der etmez onlardan kurtulursun. Kızın gözlerinde müstakbel ajle hayatınım zevki parladı. Gülüştü « ler, Genç örkek mütemadiyen re - fahtan bahsediyordu. Bir aralık sustular. Genç kız, bu sıcakta s0- Buk bir bira içmenin iyi olacağını söyledi. Genç erkek bu sözü duyun- ca renkten renge girdi. Kızs soğuk. birayı içirmemek için ne sözler söy- lemedi. Genç kız, bir biranın sarhoş et miyeceğini söyledi. Ve biraz evvel (Devamı 6 1ncı sayfada) | nagü 5S-SONTELGRA F — 20 Haziran 1937 larını, mayonun Bursa IStanbuI_un bir | sayfiye mahalli oldu Gittikçe güzelleşen Yeşil Bursada derde deva var P î* her Yeşil Bursanın umum! görünüşü geldi.. Mektepler tatil oldu. Bur« saya akın eden edene.. Bursâ ya - kın bir istikbalde, Türkiyenin en faal bir turist şehri olacak.. Bursa- ya rağbeti çeken sebeplerden biri de Uludağdır. Yazın sıcak günle- | rların, buz- rinde Uludağa çıkıp & ların ü ârı yapmak inde kış & ne kadar cazip bir eğlencedir. Mudar ler bu güzel iske a yolile Bur şehrinin git - Bgö- le geldiği tikçe mamur bir $ rürler. MUDANYA Az zaman içinde Marmaranınyjn cisi oluyor. İskeleden çıkınca gü- çiçeklerle bezenmiş küçük tarh iş parkı, geniş cad- havuzu bulunan, muntazam ve tanzim edi desi ve caddenin her iki tarafında- ki köhne ve eski binaların yıkılarak yerlerine güzel binalar yapılması, geniş caddesi, açık muhiti kalblere ferah veriyor, Bu ana caddede, tanınmış tüccar- lardan Hayri İpar'ın, babası Ah- met Rüştü namına açtığı ve öku - mak, yatmak, giydirmesi tamamen kendisi tarafından deruhte ve te- min edilen çocuk yurdunda yüz ve gündüzleri ayrıca giydirilen kırk | sekiz fakir mektepli çoruklar için | açılmış ve ilerde köylülerimizin her sahada yetiştirilmesi için ve gayet yüksek bir masrafla açılan çocuk yurdundan başka on yataklı her türlü fenni vesaliti havi anası Şa- diye namına geçen hafta temel at- ma merasimi yapılan sıhhat yurdu, taddenin birinci tezyinatından baş- heasıdır. Yorulmiyan, bütün düşüncesi, e- meli, Mudanyanın güzelleştirilme- sinden başka bir şey olmıyan ça - lışkan Belediye Reisi Galip Atılgan tam manasile Mudanyaya lâyık de- gerli bir Belediye reisidir. Mütareke evinin karşısındaki ta- haya tesadüf eden bir çok binalar belediy yük bir park yapılmak üzere tan- Ce istimlâk edilerek bü - başlanmış ve bu parkın otta- zere bulunmaktadır, ... Yazın şiddetli sıcaklarında Bür- sadan ve İstanbuldan binlerce kişi- nin banyo almak üzere koşuştukla. rı Mudanyaya geçen sene gidenler bu sene bambaşka bir şekilde göre- ya giden- | | hibi valisi Şefik Soy sına büyük Kurtarıcı Ulu Şet A. tatürkün bir heykeli konulmak Ü. | zek hayrat içinde kalacaklardır. Lâtif manzarası, bol ve muhtelif meyva ve mahsulü olan Mudanya, tarihi mütareke evi münasebetile Avrupanın muhtelif şehirlerinden gelen çok miktârda gelen seyyah- larla dolup böşalmakta, küçüklü - iile beraber garbin kibar sınıfi 3, bu şirin Marmaranın bir is- an kasabayı, yakın tikbalde büyük girmek fır Bursa şi tarihi bele du olmiya, n şehirler şimdi de ühim ticaret merkez- lerimizden başlıcı mektedir yeni bi Gün geç göze çarpmış olmasın, fabrikalar, apartm sanın birinci derecedeki zinetle - rindendir. İpekçilik ne kadar inkişaf etmiş, ipekli kumaşlar ne derece zarif ve dünya ipek kumaş mensu kabet edecek bir söylemek fikrimce z atile re- ıfta olu ağanu ittir. Bursada bu sene inşa: mış olan Merinos Fabrikası çok mur âzzam sanayil nesciye âbidesidir. Yakın zamanda ber türlü enste - lâsyon ve montajın başarılacağı mu hakkaktır. Bu fabrikanın mevaddı iptidaiyesinin de memleketimizde temin ve istihsâli için Ziras! Ve- kâleti ehemiyetli tedbirler almaş akk duğunu öğrenmekle pek sevindim. Karacabey harasında ve civar mım- takalarda süratle yetiştirilmesine çalışılan «Merinos» cinsi koyunlar, arzu olunan-neticelerini almak ü- zere Merinos Mülettişliği ve Me - rinos sun'i tohumlama Jâboratu- arı vücude getirilmiştir. Bursa vilâyet mıntakasında pek bariz bir yok inşaatı faaliyeti de var dir. Bursanın çok kiymetli ve de- gerli ve kuvvetli azim ve irade sa- memleke- tin can damarı, ticaretin ruhu olan yollara çok önem vermiştir. Vilâ- yeti esaslı bir pregram dahilinde- çalışmak suretile örnek vilâyetlere den birincisi olacak bir şekle koy- mak için mühim tedbirler almış « tir. Bursa - Mudanya asfalt yoluna bu sene başlanacak ve diğer yol - lar da ihmal edilecektir,