Bizimle geleceksen, gözlerini bağlıyacağız, def nenin olduğu yere mutlaka gözleri bağlı gitmelisin e No. 42 Yazan : Nedim Retfik | Buraya kadar onlardan ayrılmıyan Bilâl için bundan sonra ayrılmak korkaklığına verilecekti Bilâl bu merakını uzun uzadıya mücadeleye lüzum görmedi. Parhalının - teklifindeki istihzayı farketmemiş gibl — Peki, dedi, ben de sizinle be- taber o defineyi çıkarmıya gelirim. Üç kişi gecenin karanlığında ce- lerin arasından - gid lardı. Fakat Parhahı alsun, arka - daşı oltun buralarda hiç yanlış &- dım atmadan âdeta hızlı hızlı yü - rüyorla ecekleri yeri çok iyi bildiklerini anlatıyorlardı. Bilâl on- ların arasında gidiyordu. Eğer T- kada kalırsa Parhalımın arkadaşı Onun yanıbaşında kalıyor, Bilâli yalnız bırakmıyordu. — Bilâl kendi kendine: — Sanki beni zorla götürüyorlar- mış gibi oluyor. Diye söylendi. Sonra Parhalıya: — Gideceğimiz yer daha uzak mı?.. dedi. — Çok değil.. belki bir saat daha yürüyeceğiz. S Bilâl sustu. Bu iki adamın gece- Teyin böyle İstanbulun karşı yaka- sınm,sırtlarında, ıssız yerlerde ne işleri - olabileceğini — düşünmekle beraber, her halde bunların -i maksatlarla gecenin bu vaktini in- tihap etmediklerine şüphe etmi - yordu. Bir müddet yürüdükten sanra Parhalı Bil: — Şimdi, dedi, eğer hâlâ bizimle beraber gelmek - istiyorsan senin | gözlerini bağlıyacağız. Definenin bulunduğu yere mutlaka gözü bağ- h gitmelisin, Buraya kadar onlardan ayrılmı - yan Bilâl için bundan sonra ayril- mak korkaklığına verilecekti. Bi - Vâl etrafına baktı. Yüksek bir yer- de idiler, Aşağıda Halicin suları simsiyah görünüyordu. Bilâl kara- rıni verdi: ECZANELER Bu akşam şehrin muhtelif semt- | lerinde nöbetçi olan eczaneler şun- | lardır; İstanbul cihetindekiler: Eminönünde (Hüseyin Hüsnü), Boyazıdda (Belkis), Küçükpazar - da (H. Hulüsi), Eyi tafa Arif), Şehremininde (Hamdi), Karagümrükte (A. Fuad), Samat- yada (Erofilos), Şehzadebaşında (Asaf), Aksarayda (Etem Pertev), Fenerde (Vitali), Alemdarda (Sır- ı Rasim), Bakırköyde (İstepan). Beyoğlu cihetindekiler: Galatasarayda (Kanzuk), Bos - tanbaşında (İtimad), Galatada Mah- mudiye caddesinde (İsmet), Tak - sirade İstiklâl caddesinde (Niza - meddin), Şişlide Kurtuluş cadde - sinde (Necdet), Kasımpaşada (Mü- eyyed), Hasköyde (Nesim Asco), Beşiktaşta (Nail Halid), Sarıyerde (Asaf). Üsküdar, Kadıköy ve Adalarda- kiler. Üsküdarda (İttihad), Kadıköyün- de Yeldeğirmeninde (Üçler), Bü - yükadada (Şinafl Rıza), Heybelide (Halk). RADYO BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: 18,30 Plâkla dans musikisi, 19,30 Spor musahabeleri : Eşvef Şefik ta- rafından, 20 Sadi ve arkadaşları ta- rafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,30 Ömer Rıza tarafın- dan Arapça söylev, 20,45 Safiye ve arkadaşları tarafından Türk musi- kisi ve halk şarkıları (Saat ayarı), 21,15 Orkestra, 22,15 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı, 22,30 Plâkla sololar, opcra ve ape- tet parçaları, 23 Son. YARINKİ PROGRAM Öğle neşriyatı: Saat 12,30 Plâkla 'Türk musikisi, 12,50 Havadis, 13,05 Muhtelif plâk meşriyatı, 14 Son, yirsir... $ aI eç mek için | | ler, sağa, sola döndüler. ladı, Elinden tutarak götürmiye | başladı. Daha tırmanmak bitme - | mişti. Ondan sonra aşağılara indi- | Bir çok | dolambaçlı yerlerden, ağaçların a- rasından geçiyorlardı. L Hinin Ali Şavkat ile onun daki (Kali) İ ettiği hizmet çok büyük olmuştu. | Tacı Cihan o kadar iyi saklanabil- | miş, Venediklinin İstanbulun Kar- | şıyakasındaki gizli mahzenleri çok ! | | Venedi emri altı evlâtlarına işe yaramıştı. Fakat Ali Şavkatın da Venedikliye karşilikli bir hiz - mette bulunması zamanı geliyordu. Onun için Ali Şavkat Parhalıya: — Türk donanmasının hazırlığı artık bitmek üzeredir. Kaç aydan- beri tersanedeki geceli gündüzlü gçalışmanın neticesi yakında belli | olacaktır. Padişahın yeni bir harp açacağı muhakkaktır. Fakat deniz- den bir muharebe mi yapacak, yoksa | Belgradı aldığı için elindeki bu a- nahtardan İstifade ile Macaristan üsştüne mi yürüyecek belli değil. Parhalı efendisinin sözlerini â katle dinliyor, onun her şeyde ol- | duğu gibi askeri, siyasi daha çok | bilgilere malik olduğuna canı gü- nülden inandığı cihetle hayran, hayran yüzile bakıyordu. Mütevazi bir tavırla dedi lire eei see vvi ammenü PANORAMA Bihçesinin musiki meraklılarının hakiki süprizlerinden : 1 — Kıymetli san'atkâr MÜNiR NUREDDİN Yeni ve zengin reportuarile 2 — Sevimli muganniye — Üstadımız, bütün — ihtimaller padişahın Macaristan rüyeceği merkezindedir. — İhtimalleri bırak Parhalı.. Bi- ze çok yerinde malümat alarak müttefikimiz olan Venedikliye her şeyi anlatabilmeliyiz. üzerine yü - — Evet, efendimiz, b yapmayı düşüni dik için bir tehlike mi var?. — Belgradı aldıktan sonra Sul - tan Süleyman Venedikli! sını kabul ederek onlarla bir mua- hede yaptı. Venedik, padişahın ha- zinesine seneden seneye bir çok al- | tınlar verecektir. Ne yapsın?.. Sulh | içinde yaşıyarak ticaretine devam etmek, zenginliğini bir kat daha arttırmak istiyor. Hindistana gidip gelen Venedikliler orada bizim giz- li kuvvetimizin ne mühim olduğu- nu öğrenmişlerdir. Onun için bu - | rada da, bize pek yabancı olan şu İstanbulda da, buraya bizden daha alışık olan Venediklilerin yardımı- nı görmemiz karşılıklı bir hesap ve menfaat üzerinedir. Onlar pek ta- bildir ki, padişah ile ebediyyen sulh içinde yaşamak fikrinde olamazlar. Fakat Sultan Süleymana karşı Ve- nedik kime güvensin?.. Şimdi Par- | halı sözün kısası Türk dananması kime karşr hazırlandı?.. Padişah (Devamı var) yun için ne HAMİYET | 12 Haziran Cumartesi akşamından itibaran yazlık seanslarına başlıyor. Tel. 41065 İstanbul . SATILIK FABRİKA Belediyesi - İlânları / Şikâyet | hattâ imkâr | Maçk | cek ve oradan dön Neftsenayi anonim şirketinin belediyeye vergi ve rüsum borcunu vermediğinden dolayı Anadolu Kuvağında Umuryerinde eski 105-107 yeni 21 N. h kâgir fabrikanın dörl laralı duvarla muhat ve bir kâr. gir yazıhane ve gene kâgir kimyahane ve 21e1 alâtı ve edevatı sabite 18 adet muhlelif tonda tank ve luğla ilo muhat iki adet taktir kazanı kâgir tuğlalarla muhat iki buhar kazanı bir adet atölye de. rununda iki torna tergâbı bir adet makkap bir motör bir dinamo bir buharla müteharrik sitim makinesi ve diğer kâgir bina dabilinde 5 adet buharla müteharrik pomps, bir adet huva makinesi ve iki adet kuyu ve bir adet tasfiye kazanı ve 12/2 No. hh ortadan bölünmüş bir kat üzeri galvaniz saçla kapalı kâgir depo tahsili emval kanununun 14 'üncü maddesine göre müzayede ile sâlılacağından laliplerin kıye meti muhammenesi olan 141580 liranın */47,5 nisbetindeki pey akçası olan on bin altı yüz on sekiz lira elli kuruşun teminatlarile birlikte |Okuyucularla KANUNİ SÜLEYMANİ! Baş başsa Maçka Tramvay- | larından | Maçkada oturan R. F. imzalı bir okuyucumuz yazıyor: n seyrek iş- | Şiküyet e- şirket yine l günü akşamı Taksimde vay be Un zaman Maçka tramvayları lediği kaç defa yı dildi. Fakat, ne eldifiş etmiyor. saat 20,30 raddelerinde belki yirmi dakiku tra: tedim. Gelmedi. Ta; sonra gelen bir Maçka arabanm, esa- sen, Taksime geldiği vakit hınca- hinç dolu idi. Binaenaleyh, Tak - simden tramvaya binmek çok gül oldu. Vatman kai olarak, indirdiği yolcu yerine bir iki yolcu oldıktan sonra, çekti, gitti. | Orada bir çok kimseler küldı. On- lar da arkadan gelecek Maçka ara- ban bekliyorlar. Alilah yardımcıları olsun, kimbilir, ne zaman geldi. Şu | Maçka arabaları işi bu kadar zor | biz mesele midif ki, bim türtü hat | ledilemiyor?.. Alâkadarların şid - detle nazarı dikketini celbetmenizi | muhterem gazetenizden rica ede - Tim, Yine akşam üstl Harbiyede, Maçka arabalarının ma- nevra yaparak bir kışmının depoya gitmesi yüzünden ekseriya, bütün yol kapanıyor. Dakikalarsa yolcu - | lar bekliyor. Geçenlerde bir akşam tam 15 dakika arabalar burada bek- ledi. Sebep şu idi rabası Maçka yoluna sapmıştı. Bu arabanın geri gelip hat değiştir - mesi Tâzımdı. Halbuki arkada diğer birikmişti. Bintenaleyh ço vaziyet vardı. Orada bir kaç seritli bir sürü şir- ket memuru vardı. Fakat, kimse, vaziyetin naml halledileceğini bi i, eymi saatte Bir Harbiye a- arabalar zor bir türlü kestiremiyor, bir karar verve- miyardu. Halbuki. basitti. En öndeki Harbiye avabanı ya kadar b mezele gaye! mecburiye gide- bu mra, geleci suretle yol açılacaktı. Neden £ bir dâhi (!) memur bu fikri muva- fık buldu ve öyle yamldı.. | HKkâÂYE | Siz bugüne : Bakın!.. ( * üncü sayfadan devam ) — Bitti. — Öyle ise dinleyin budalalar.. Siz çarın yapmıyacağı şeyleri isti- yorsunuz.. Buna da veresiyo dua ile #min diyorsunuz. Halbuki ben bu: günden itibaren peşin işe başla - dim. Sizin elinizde kuru lâf var. Ben- de de yarından itibaren $ yumur - | ta, bir kilo süt ile tam yemek ve bir | de harp bitinciye kadar hastahane- de kalmak var.. Siz bugüne bakıı Sulh Hukuük Beşiktaş - Birinci Hükimliğinden: Beyoğlu : Asmalı Mescid Kamhi apartımanında mukim iken h ikametgâhn meçhul Rıfat Kamhiye Kılara Kamhi tul ga eski 4 yent 6 eski 6, 8, 10, yeni 8, 29.6-937 salı günü saat 14 te Beykoz kazast encümenine müracaat etmeleri ilân olunur. (2972) —e — Beşiktaş birinci Sulh Hukuk Hâ- | temyiz olmak üzere 5/5/937 tari - *' kimliğinden: hinde karar verildiğinden işbu hü- Beyoğlu Asmalı mescid Kamhi | küm hulâsasının ilânen tarihi teb- | apartımanında mukim iken ha - | liğinden itibaren sekiz gün zar - den ikametgâhi meçhul Rıfat Kamı- | fında temyizi dava etmediğiniz tak- hiye, dirde hükmün kesbi kat'iyet ede - Kılara Kamhi tarafından eley - | Ceği ilân olunur. | hinize Beşiktaşta cihannuma ma - Sultanahmet 3 üncü Sulh Hu- hallesinde; çırağın caddesinde es - | kuk Mahkemesinden: ki S1, 53, 55, 57, ve yeni 40, 42, 44, dürlüğünün ziraat umuüm “mü - No: h iki evle altındaki bir dük - kânım şuyu'unun İzalesi hakkında ikame olunan izalei u'u davasının cari muhakemesi noticesinde: İlâ- | nen vaki muameleli gıyap kararı tebliğine rağmen mahkemeye gel- mediğiniz gibi itiraz da etmemiş bu-, lanmanız sebebile giyabınızda ma- | hallen yapılan koşif neticesinde: ka- biliyeti taksimiyeden mahrum bulu- nan gayri menkulün bil müzayede satılarak Esmanın hissedarlar bey- minde taksim ve tevziine ve ma - sarifi muhakemenin hisseleri nis- | betinde taraflara tahmiline kabili | dürlüğnünün ziraat umum mü: - dürlüğü eski idare müdürü Lebib- ten almış olduğu avanstan 25 lira 80 kupruşun hükmen tahsili hak - | kında ikame olunan dava ü cereyan eden mubükemede müumai- leyhin sarih ikametgâhi adı malüm olmamasından dol nen tebliğat İcı a ve muhake - menin 7/1/937 1030 talikine karar verildiği için mezkür gün ve saatla mahk ye başlanacağı tebliğ makamına kalm olmak ü - zere ilânı keyfiyet olunur. Yenileyme (934/4162) eski 12, 14, yeni 10 eski 14 y ni 12 eski ve yeni 14, numaralarla mürakkam beş bap hanenin ve ke- za yine Ortaköyde dere boyunda | eski 57, 59 ve yeni 61/59 numaralı | bir evle altındaki dükkânın şu -* yu'unun izaler kında ikame o- lunan izalei şuyu'u davasmın cari muhakemesi neticesinde: ilânen va- ki muzmeleli gıyap kararı tebliği- ine rağmen mahkemeye gelmediği - niz gibi itiraz da etmemiş bulun - manız sebebile giyabınızda ma - hallen yapılan keşif neticesinde:; kabiliyeti taksimiyeden — mahrum bulunan gayri menkulun bil mü- zayede satılarak esmanın — bisse - darlar beyninde Taksim ve tev - ziine ve masarifi muhakemenin hiz- seleri nisbetinde taraflara tahmi- | kabili temyiz olmak üzere | 37 tarihinde karaı sekiz gün zarfında temyizi dava et- iniz takdirde hükmün kesbi | den çalmazlar, eğer mikdarı çoksa, Eski İstanbul batakhaneleri: KUMAR.. Yazan: M. 5. ÇAPAN İkinci kısım — 92 — “Hele bir defasında birinin bnvulil"_d', (37,000) lira vardı. Nereden mi bili)” rum?. Üşenmedim, birer birer saydiM” - »H Pokerde, bukarada ve diğer kuvartarda böyle daşünmek yoktt” oyunlarda kayıp, karanc bir saniye meselesidir l | ki: (*) «Ben çok defa ceplerinde ::'İ yirmi bin lira bulunan otel # firlerine rastladım. Fırsat ı hepsini almadım. Hele bif K sında birinin bavulunda “:.,.', bin lira vardı. Nereden mi rum diye soruyorsun? Ü er | saydım. İstesem bu pari sini alır, gidebilirdim. yf Fakat ben böyle yapmadık y gün odaya girdim. Desteletii & sından bir ellilik, bir yüf-“"'gî beşlik çektim, aldıf belli olmadı. Eğer para sahi&e, B kında olsaydı, tebii kokusu | ĞL «Bu aldığım paraları Mdfğ sazla, içkile, kadınla yi günü düşünmüyordum. ş bin liranın bakiyesi avucumUf " , de idi. Bir gün yine biraz p'” mak için, odaya girip bavulü bir de ne göreyim: Bombo$: «Çok canım sıkıldı. İŞ“N:,( kikada kendi kendime çok Fi tim. Bütün pa: ma o kadar pişman olmu, kaç günlük zahiri bir tahkikattan | liği yapanlardan (M. A) sonra serbest bırakılacakları mu - hakkaktı, Çünkü, tahkikatı yapa - cak olanlar hâmileri idi. (1000) li- rayı, (17.000) papeli onlara: — Afiyet olsun, güle güle yeyi- niz! Diye kim bırakırdı? Teşhire - gelince, bir kere - &- ki bir tabirle - alnının hayâ da- marı patlıyan bir adam kolay ko - lay teşhirden utanır mıydı? OÖtel fareleri, ekseriyetle cesur, gözü pek adamlar olmamakla be - raber, içlerinde cesaret ve cür'et bakımından rekor kıranlar da var- dır. Bunlar, uyku vaktinden evvel, iş yapacakları odalara girerek kar- yolaların altına gizlenirler, kira- cıların - gelmelerini — beklerlerdi. Oda sahipleri gelip yattıktan son- ra, gizlendikleri yerden çıkarak a- raştırma yaparlar, buldukları pa- raları alıp, odalarına atlarlar, gece deliksiz bir uyku çekerek. sabah- leyin gayet erkenden otelden savu- şurlardı. Yakalanmazlar mıydı? Parayı emin bir yere: — Zula! Ettikten sonra, onlarca yakalan- manın hiç bir kıymeti yoktu. Çün- | Fakat kaç para eder. Kuş İ? kü fareler, yaptıkları cürmün ka- | uçmuştu. Sonradan öğrendii! p nünen ne kadar müddet cezayı | ralarını çaldığım ndam çök # müstelzim olduğunu bir avukal ka- | bir manifatura tüccarı imifk dar bilirlerdi. Ve yekâmu oldukça | tün parasile eşya alıp BİSEY? ehemmiyetli bir para için, hâpis | yamış, Yüz, iki yüz, elti lirg # yatmayı esasen göze aldıkların - | 14 he kadar para ksılıî:rd'f»"î,,l dan, altı ay, bir yıl gibi cezalar on-| — A L yiradafi 1“ lara vız gelirdi. ; : adı. Herif farkında bile olmi Karyola altından çıkıp ta, yap- | ÇÖT Bi tıkları cep araştırmalarında — pa- ra bulamıyan fareler, tekrar kar - yolanın altına sinerek adamcağı - zın abdeshaneye çıkmasını bek - lerlerdi (Devamt VI Şimdi tövbekâr olan Öi günahkâr bütün yaptıklarıf! anlattı. Mazbutum olan Dü gesan; tuhaf, acıklı ve KON kaları ayrıca yazacağım. ’ f Korkmadan, ürkmeden, görül - ekten çekinmeden, sanki — kuş yü bir yatakta yatıyormuş gi- bi, karyola altında ve tahta üze « tinde sırt üstü uzanıp beklemenin sebebi ne Bu sebebi, meşhur rinden (M. A.) bana tel farele - | yle izah et- | lar, rinin, ceketlerinin ceplerinde bırak- mazlar, muhakkâak yastıkların, şil- | telerin alt ı bildi- | ğim için, ceketlerde ir şey bulamadım miı, hemen tekrar kar- | yolanın altına girer, adamın ab - deshaneye cıkmasını beklerim, Ar- tık ne zaman çıkar, bu bilinmez. Gece yarısı mi, yöksa sabah mi? Hangi saatte çıksa, ben de hemen karyolanın altından fırlar, şiltele- | rin, yastıkların altını arar. Bul - duğum paraları cebime indirerek | odama kaçardım, Gece abdeshaneye! çıkmıyan, sahahleyin de elbiseleri ni giyerek giden yolculara da çok rastladım. Bu vaziyette tsbii bir şey yapamazdım. Sabahlara ka - dar tahta üstünde yattığım ya - mıma kâr kâldı. Otel hırsızlarınm içinde insaflı- ları da vardır. Bunlar, yastık, şil- te altlarında, ceplerde, bavullarda buldukları paraların hepsini bir - paralarını yölekle- | Sultanahmet 3 üncü Sulh Muhkemesinden: Mudanyalı tüccardan B aeti Nafilodi'ye: # Karacabey eski mal B'*“r/ detline “kelaletinden “b:a ,; 4 ya Nafilodi aleyhine h"“’d N yerün harma avukii T vekâletile mahkemeyt ikame olunan yicmi bit v allmış iki kuruş alacak rine cereyan edeB mezbur. Anderyanın gitmiş v ikametgâht d dunmuş olduğu için Hi;:, yapılmasına ve muhakeff 937 saat 10,30 talikine diğinden yukarıda YAT ğ şüpheyi davet etmesin diye müna- sip mikdarda bir şey kaldırırlar ve bu süretle parası çalınan adam İ- şin farkında bile olmaz. dirde giyaben muh Bu sistem dahilinde otel işci - | nacağı ilân ŞU L N saatte isbatı vücut yör